Puşt / (Bilmece-4)

Af edersiniz, bilmeceye konu yazımızın başlığı aynen böyle.

Google "tanrısı" yüzünden bilmecelerimizden ikisi çok kolay bilindi. Şimdi daha derin arşiv taraması yapıyoruz, internete geçmemiş yazıları bulmaya çalışıyoruz.

Bu arada öyle tuhaf yazılarla karşılaşıyoruz ki, takılmamak mümkün değil. Bu yazı da aslında bu sitenin okurlarından olan değerli bir yazarımızın. Kendisine karşı bir art niyetimiz hakikaten yok, fakat öyle kışkırtıcıydı ki makale, almadan edemedik.

Kimindir bu yazı, nerede çıkmıştır?

Bilenlerin yorum bölümüne lütfen kendi adlarıyla birlikte yazmalarını isteriz. İlk bilene editörlerimizden Nihat Ateş bir dolmakalem hediye edecek. Adsız olarak bilene bunu hediye edemeyeceğimiz için onun yorumunu kaydedecek, ama yayımlamayacağız.

İşte yazı:

PUŞT

Doğu Perinçek'in salı gecesi yayımlanan 32. Gün programında Ertuğrul Kürkçü'ye söylediği sözler, Dev-Genç tipinde özgürlükçü bir devrimci hareketin yeniden gelişme olasılığı karşısında duyduğu çok büyük bir korkuyu, televizyon ekranlarından milyonlarca kişiye yansıttı.

Paranoyak ve karizmatik lider tipi, denetleyemediği kişiler karşısında korkuya kapılır. Karşılaştığı şey kendisinden bağımsız, hatta genel ölçülere göre kusursuz bile olsa, onu bozmak, ona kendi damgasını vurmak, onu bir yerinden sakatlamak ister. (...)

Bizim yıllardır "stalinizm" dediğimiz şey, salı gecesi Show TV'nin ekranına küçük bir örnek olarak yansıdı. (...)

Haftalardır dergi sayfalarında ve gazete ilanlarında, seçim öncesinde bir "rüzgar estirebilmek" için usta bir işportacı mantığı ve heveskarlığıyla pazarlanan aydınlar, Melih Cevdetler, Attila İlhanlar, bu gösteriyi seyrederken ne düşünmüşlerdir?

Doğu Perinçek, ömrünün neredeyse yarısını hapishanede geçiren, ölümlerden dönmüş Ertuğrul Kürkçü'ye "sen hippi"ydin diyor ve puşt diye küfrediyor! Kendini kaybetmiş! Ekrana bakanlar, şövalye rolü oynayan bir bezirgan görüyorlar. Ertuğrul Kürkçü ona neyi hatırlatıyor? 1970'te SBF'nin Büyük Anfi'sinde Dev-Genç Kongresi yapılırken kürsüdeki Ertuğrul Kürkçü'yü mü? Mahir Çayanlar'ın onca çabaya rağmen hâlâ devrimci cesareti, fedakarlığı ve saflığı temsil eden anısını mı? Kendi bürokratik, tıkız, daldan dala konan ve her defasında cambaz hünerleriyle dengesini bulan, bürokratik, aynı anda hem Atatürkçü, hem Maocu örgütüne karşı, özgürlükçü ve devrimci sosyalist alternatif arayışını mı? (...)

Ne diyelim, var olmayan Allah, İşçi Partisi'nin cefakar ve fedakar militanlarına ve üyelerine yardımcı olsun ve "rüzgar estiren" aydınlara zihin açıklığı versin, Gün Zileliler'in ve Halil Berktaylar'ın kulakları çınlasın!

Not: 25 Aralık 1995 tarihinde genel seçim vardı. Türkiye sosyalist parti ve gruplarının birçoğu "Emek, Barış ve Özgürlük Bloku" adı altında HADEP listelerinden seçim yarışına girdi. Doğu Perinçek'in İşçi Partisi ise bağımsız girdi. Seçim öncesi aynı bloğun partileşme girişimi de yaşanıyordu ve 32. Gün programında bu konular tartışılıyordu. Üstte yazısının büyük bölümünü verdiğimiz yazarımızın hangi tarafı desteklediği aşikardır.

Facebook
yorumlar ... ( 22 )
15-09-2014
15-09-2014 23:35 (1)
Kemal Okuyan mı ç.ö.
15-09-2014 23:46 (2)
değil :)
16-09-2014 00:28 (3)
Ümit Zileli- Cumhurşiyet gazetesi SAİD ALKIŞ
16-09-2014 07:31 (4)
Ümit Zileli- Cumhurşiyet gazetesi SAİD ALKIŞ
16-09-2014 07:32 (5)
Google'la bulmadım ben. Ayıp olmuş biraz :) A.K.
16-09-2014 07:34 (6)
Henüz bilen çıkmadı. Tahmine devam... Sanırım yazının sahibi bulacak :) Editör.
16-09-2014 09:47 (7)
Ben bildim: O yazıyı Yavuz Alogan, Söz gazetesinde yazdı. Yavuz Alogan
16-09-2014 09:47 (8)
Dolma kalemimi Konur sokaktaki İmge Kitabevi'ne bırakınız lütfen.
16-09-2014 09:48 (9)
“Sol neden adam olmuyor? “ “Nasıl olsun kardeşim baksana birbirleri için dediklerine.” “Peki, şimdi çok mu farklı?” “ Bence değil” nebil.
16-09-2014 14:44 (10)
İmzasız yazan hekim kardeşim, bende Doğu aleyhine yazılmış o türden çok yazı (bana ait), hatta fotoğraf var. Sana göndereyim hepsini, imzasız imzasız yayınlarsın. Yavuz Alogan
16-09-2014 14:55 (11)
İmzasız yazıdan neyi kast ettiniz, anlaşılmıyor sayın Alogan. Yorumlar sık sık olduğu gibi imzasız çıkabiliyor, buna izin veriyoruz. Ama sitenin yazıları imzasız yayımlanmıyor. İnsan Bu adıyla çıkanlar veya takma ad kullanılanlar site editörlerinin (şu anda üç kişi) sorumluluğundadır, zaten onlardan birince yazılmıştır. Saygıyla, sevgiyle. K. A.
16-09-2014 15:25 (12)
Yavuz Hocam,mailinize cevaben burada belirtme zorunluluğu doğdu,çünkü yazının imzalı olması gerektiğinde ısrarcısınız.Bizce şart değil,yukarda açıkladık,ama bu bilmeceleri ben hazırlıyorum,kimseden yardım almıyorum.Size özel imzamı koyuyorum:)Yazının tuhaflığı Perinçek'e yüklenmenizde değil asıl.Orada hafif bir tuhaflık var,ama insan kişiler hakkında yanılabilir,sonra başka düşünebilir.Kürt sorunu gibi Türkiye Sosyalist hareketinin her bakımdan kanına girmiş sorunda 180 derece farklı düşünmeniz,büyük çoğunluğun da böyle şeyleri son derece normal görmesi.Sizi şahsen incitmek niyetim yok.Kaan A.
17-09-2014 08:38 (13)
KA'nın söylediklerine YA'dan cevap gelirse, güzel bir tartışma olur. Araya bir yere YÜ de girer, siyaset konuşuyoruz diye bize giydirirse bal kaymak olur.
17-09-2014 13:14 (14)
Emine Ülker'li notum buraya düşmedi. Ben tartışmaya hazırım ama çerçeve çok dar. Daha geniş yer lazım. Bu arada, dolma kalemimi bekliyorum. yavuz alogan
17-09-2014 13:19 (15)
Öyle bir notunuz bize de düşmedi Hocam. Ayrıca ne zaman ne kadar yazmak isterseniz yazı olarak gönderin, burada yayımlayalım. Dolmakalem hediyesi en kısa zamanda yollanacak. Saygı ve teşekkürle. Editör
17-09-2014 13:42 (16)
Günlük gazete izlemiyorum, o yüzden Yavuz Alogan hocanın Aydınlık'ta yazmaya başladığını demin öğrendim. (İki ay önce de bir yazı yazmamış mıydı, hafızam mı şaşırdı?) Böyle diyorum, ama artık inanıp ınanmamak kişilere kalmış. Boş atmışım, dolu isabet buyurmuş. Veya bana böyle şeyler malum olmaya başladı. Hadi hayırlısı :) Kaan Arslanoğlu
17-09-2014 14:17 (17)
Ama bu sürpriz oldu hakikaten. Yavuz Alogan'ın Aydınlık'ta yazdığını öğrenince K.A şey mi yaptı diye düşündüm ama K.A benim en sevdiğim yazarlardan üstelik o zerafetiyle durumu tamir etmiş. Bu arada Yavuz Alogan'ın Aydınlıkta yazmasına çok sevindim kemalist yazarlardan sıkılmış gazeteyi almamaya başlamıştım yeniden vesile oldu ..S.B
17-09-2014 17:57 (18)
Aras Kargo'yla kaleminizi gönderdim. Sanırım yarın orada olur. Güle güle kullanın. Saygılar. Nihat Ateş
21-09-2014 18:43 (19)
Kalemi aldım. Çok teşekkür ederim. Yavuz Alogan
26-09-2014 00:24 (20)
(y)
08-10-2014 16:26 (21)
Ertuğrul Kürkçü Perinçeği tırnağı olamaz hiç bir konuda, ayrıca orada Perinçeğe ağır bir iftira vardı o konuya neden değinmiyorsun? hani şu yıllardır söylenipte bir türlü ispat edilemeyen perinçeğin ajan olduğu iddiası! Mit ajanı oldu Cia ajanı oldu ama ne hikmetse ömrü hep hapishanelerde geçti nasıl bir çelişkidir bu beyni olan bunu anlarda beyni olmayanlarda böyle haberlerle mastürbasyon yaparlar.
08-10-2014 16:31 (22)
Şimdi bu sakatatçı arkadaşın yorumu gibi yorumları da yayımlıyoruz. Sadece sansüre karşı olmadığımızı göstermek için mi, yoksa bir faydası var mı? Görüşü olan iletsin mesela. Beyni olmayan biz oluyoruz, ama bu arkadaş bunun bir bilmece olduğunu, haber olmadığını anlayamamış. Evrim diyoruz, insan beyni diyoruz, anlama yetisi bu evrim zincirinde bir yerde takılmış diyoruz, bu olmayan beynimizle, beyin sahipleri hakkında ne diyorsak çıkıyor. Keşke çıkmasaydı, yapacak şey yok :) Editör 3
DOST SİTELER
Toplam Giriş Sayısı : 2210567
Arama

İmzasız yazı yayımlanmaz. Yazıların sorumluluğu öncelikle yazarına aittir.