Kobane’nin destancıları bizi yapıyor bostancı!

Ara sıra uğradığım Türk esnaf. Uzun süredir dertli, ama bir o kadar gururlu. Oğlu iki yıldır Suriye’de savaştaymış. Her an ölüm haberini almayı bekleyerek iki yıldır diken üstünde yaşıyormuş adamcağız, on beş kilo vermiş. “Benim oğlum yedi düvele karşı savaşıyor. İmanlarından başka güçleri yok, yapayalnızlar, ama Allah onları görüyor” diyor. Gittikleri yol yol değil, her yanlarından haklılık fışkırsa ne olacak bu yamyamlıkla. Ama ne yapacaksın, canlarını koymuşlar. "İnşallah sağ salim döner" dedim, başka ne diyeyim.

Ertesi gün de iki Kürt genci geldi odama. Kobani'yi anlattılar. Orada bir halk direnişi yaşanmıyormuş sadece, bir devrim yaşanıyormuş. Bu Kürtlerin Kobani'si bende hep Kurt Cobain'i çağrıştırıyor. O da mı Kobaniliydi acaba. Yersiz bir espri olur, diye onlara bahsetmedim. İmza istediler. Olur atın imzamı dedim. Artık her şey mail üstünden, kalem bile almadım elime. Topraklarını savunacak insanlar, katliam korkusuna pabuç bırakmayacaklar. İnternetten takip ediyorum. Türkiye'deki birçok yazar, aydın Kobani'ye destek imzası vermek için birbirleriyle yarışıyorlar. Bir itiş kakış, bir yetişme telaşı, bir öne geçme şevki ki sormayın, sanki imza vermiyorlar, sırayla sipere yatıp tetik çekiyorlar. İnsan en aydınıyla bile gerçekten tuhaf bir yaratık.   

21. yüzyıl uygarlığı içinde destan toplulukları olarak örgütlüyüz, ortak bilinçaltımız değişmiyor, neden değişsin. İnsan için bin yıl, üç bin yıl, beş bin yılın arketipleri şiddetle geçerli. Cesaretini kanıtlamak, cesarette yarış etmek, bunun üstünden destanlar yazmak, ancak destan yazanların söz sahibi olabilmesi.

Aynı anda şizofrenik bir internet toplumu içinde yaşamamız. Herkes evinde oturup her şeyi söyleyebiliyor. Sınırsız bir söz hürriyeti. Oysa arkaik toplumlarda, kabile ve klanlarda söz söyleyebilmek için bir gencin önce cesaretini kanıtlaması gerekliydi. Bir kahramanlık yapması. Cemiyet için saygın bir işi kotarması. Veya en azından bazı erginlenme törenlerinde olduğu gibi belli bir süre sıkıntıya, korkuya, yalnızlığa, acıya katlanması. Bu sınavdan geçemeyen ergen o topluluğun eşit hakta, söz ve karar sorulan bir üyesi olamazdı.

Şimdi bütün bunlar aşılmış görünüyor, ama siz öyle sanın. İnternette sınırsız söz özgürlüğünüz erk sahiplerinin belirlediği çerçevede bir eğlenceden, oyalamadan ibaret. Bir şeyleri değiştirmek için ortaya mı çıktınız. Fiziksel şiddetle karşılaşıverirsiniz. Para, iktidar, erk sahiplerinin hizmetinde kendini cesaretle kanıtlamış güvenlik güçleri tepenize biner. Daha ileri şeyler konuşmak için bile sizin de ona karşı durma cesaretinizi kanıtlamanız gerekir.

En demokratik ülkelerde bile sözünüzü sürdürebilmek için cesaret göstermeniz, sözünüzün geniş çevrede yankı bulması için o cesareti geniş bir çevreye kanıtlamanız gerektir. Benim ülkem gibi yarı demokratik yarı vahşi toplumlarda destan ve cesaretin söz ve fikir üstündeki üstünlüğünü varın siz düşünün.

İşte böyle bir coğrafyada Kobani’de de PKK-PYD kendi destanını yaratıyor. Epey bir Coni desteği de söz konusu, mamafih destanın bu nakaratı oldu olası davul sesiyle gürültüye getirilir. Mitlerde kahramana Tanrı kayırması pek açık edilmeyen bir şeydir. Ne diyorduk, PKK destan yazıyor, ilerde daha büyük destanlar yaratabilmek, daha fazla söz ve karar hakkı alabilmek için. Yoksa terk ederdi bu büyük güç karşısında küçücük bir şehir parçasını, kimse de bundan ötürü şaşkınlığa düşmezdi.

Ben şahsen içimdeki arkaik yanın alevlendirmesiyle fiziksel cesarete daima hayran kalmışımdır. Her milletin mitlerini okumaktan bıkmam, keyif alırım. Böyle bir yöntemi kesinlikle yanlış bulmamama karşın bir bilim insanı ve hekim halimle intihar eylemcilerini eni konu kıskandığım olmuştur. Şimdi Kobani’de çatışan ve kendi açılarından destan yazan iki tarafın cesaretine de şapka çıkarıyorum.

Ama salim kafayla düşündüğümde ki, çoğu zaman başarırım ve işim budur benim, iki tarafın da bu cesaretinin, iki tarafın da bu destanının kafamdaki ideal toplum hayalinin gerçekleşmesine hiçbir katkı sunmayacağını rahatlıkla görebiliyorum. Aksine o eylem şekli, tarz, yol ve yöntemin ideal toplumu (giderek bunun bir hayal olduğunu anlıyorum) tahrip ettiğini de görmemek için fanatik olmak gerekir. Dahası da var. Ben kendimi liberal ve siyaset dışı gibi görüyorum. Bir demokratik solcu veya bir Marksist ya da bir anarşist açısından da gündemi böyle güçlerin tayin etmesi tam bir yıkım sayılmaz mı?  Bunu otuz yıldır anlayamamaları son derece enteresan.

Sonuçta şöyle bakın. Bu yöntemleri uygulamış ve uygulayan şu güçlerden herhangi birinin herhangi bir toprak parçasında egemen olduğunu düşünün. O rejimin neler yapabileceğini kestirmek hiç de zor sayılmaz, yapacaklarını şimdiden yapıyorlar zaten. Bir de o rejimden kurtulmak için daha sonra başka güçlerin neler yapabileceğini düşünün. Geleceği tahayyül edemiyorsanız geçmişi düşünün. Her etnik, dini, sosyal grubun birbirini sürekli kestiği yüzyıllar, bin yıllar. Neredeyse bire bir aynı topraklarda sürgit birbirinin aynı kırımlar.

Hepsi aynı destanlarla geldiler ve ortalığı kana boğdular. Cezaevinde mahkum yakan askerin, arkadaşına işkence yapıp infaz eden gerillanın, canlı canlı kafa kesen şeriatçı militanın cesareti var, destanı var. Ama bunlar ne işimize yarar derseniz? Haklılıklarını yedi kat gökten onaylatsalar neye yarar bu acımasızlıkla! Bizim varsa gerçekten bir idealimiz, başkalarının büyüyen destanı ancak bizimkileri yok etmeye fayda eder. Bende ideal kalmadı, destancılıktan çok bostancılığa meylediyorum, lakin böyle masal-mit yaratacak bir havayı daha makul güçlerde de göremiyorum. O halde neymiş... kafa kesen, çocuk kurşuna dizen, mahkum öldürenlerden zevkimize göre bir taraf, star seçip fanlığa devam...        

Uykunuza dikkat edin

Bu yazıyı okuyan sizler büyük çoğunluk yetişkin insanlarsınız. O bakımdan yeterince uyuyun, uykuyu ihmal etmeyin, erken yatın erken kalkın, bunun sağlığa sayısız yararları vardır desem, size önemli bir şey söylemiş olmam. Bunları zaten bin kez duymuşsunuzdur. Ama büyüme çağındaki çocuklarınız için bu şart desem, birden irkilirsiniz, lakin bu irkilti 3-5 saniye sürer, siz yine bildiğiniz gibi yaparsınız, hiç aldırmazsınız.

Desem ki, insan gece çalışmak, gece avlanmak için geliştirilmedi, bu bakımdan gece sürekli ayakta, ışık altında, uyanık kalmanız doğanıza aykırıdır. Ne doğası falan derseniz, ne arzu ederseniz onu yaparsınız.

O zaman hiç değilse tam karanlık ortamda uyuyun uyuyacaksanız. Niye mi, bilmiyorum. İçgüdülerim size böyle bir tavsiye yapmamı öngördü. Ben tam karanlık ortamda uyumam her zaman. Doğruyu bilirim, tamamen farklı yaşarım. Hepimiz böyle değil miyiz?

Koral. G. Yunuk

Facebook
yorumlar ... ( 80 )
02-11-2014
02-11-2014 16:51 (1)
Koral bey, İsviçre Nazi dönemindeki ünlü tarafsızlığı sayesinde malı götürmesi ile ünlüdür, anlaşılan bu liberallik sizin de iliklerinize işlemiş. Türk ve mütedeyyin biri olarak size Meysa Abdo'nun New York Times'teki yazısını öneriyorum. Oralarda bunlar okunuyordur diye tahmin ediyorum, Sözcü okuyacak değilsiniz ya...Gerçek hayatta kahramanlar var. Siz siz olun, uykunuza dikkar edin, hele sizin yaşınızda. Selamlar. Büşra
02-11-2014 17:52 (2)
Büşra, şimdi sen rahatça mütedeyyin oluyon da, Koral bey niye liberal olamıyo? İsviçre ve NYT ne alaka ayrıca. Vuracaksan Almanca/Fransızcadan gir. Sanchez.
02-11-2014 17:52 (3)
Saygıdeğer Koral Hocam, İsviçre seyahati size yaramış. O meşhur vitaminden de bol bol aldınız herhalde. Kendinizi baya toparlamışsınız. Uyku tavsiyeleri önceki tavsiyelerden çok daha iyi. Hele tam karanlıkta uyku tavsiyesi şahane. Bunlar için kimse, hatta Derya efendi bile size kanıt sormaz. Yazınızı beğendim, elinize sağlık. Büşra Hanımın yorumunu da çok beğendim. Büşra Hanım, siz de yorumlarını çok beğendiğim Banu Hanım kadar güzel yazıyosunuz, ellerinize sağlık efendim. Bayırgülü ablanız.
02-11-2014 21:37 (4)
size Rojava Anayasa taslagi okumanizi öneririm. Rojava'da Hristiyan Süryanisi, Sii'si, Cerkes'i, Türkmen'i, daha birkac gun once sehit düsen Turkiye'den Turk'u beraber savasiyor, birbirine varliklarina kimliklerine saygi duyup, bunun kardeslik hukukuyla gerici, irkci, dinci güclere karsi direniyorlar. Rojava'daki YPG-YPJ ile ISID teröristleri bir midir size göre Tayyip'in dedigi gibi? orda yasanan halkin kadini erkegi genc kizi tamircisi esnafi hamaliyla silahlanip, kendi kaderini kendi ellerine almasidir. ve siz kimin yanindasiniz? nazi yagma tecavüz katliam kitaalarinin mi direnen silahli halk ve partizanlarin mi? ortada sportmence gecmesi dilenen bir boks maci yok, bir ölüm kalim savasi var, tarihin böyle anlarinda herkes taraf secmelidir.
02-11-2014 21:38 (5)
niye, tam karanlıkta uyumanın melatonin ile ilişkili yRARLI kanıtları yok mu sn bayırgülü abla?
02-11-2014 21:38 (6)
"Acı duyuyorsan canlısın, başkasının acısını duyabiliyorsan insansın..." TS Eliot
02-11-2014 22:05 (7)
Kimileri için yadırgatıcı olabilir ama bu tür samimiyeti yüksek yazıların değerli sayılması gerekli olduğunu düşünüyorum.Karşılıklı, hiç bir çıkar, önyargı olmadan konuşma sağlar ki,"gerçeği" bulmaya yardımcı olabilir. Yazarın sınırda gezdiğini düşünüyorum! Yukarıdaki fotoğraflar kimin eseri? IŞİD'in mi; PKK gerillalarının mı? Devlet'in mi? Bu anlamda kolayca cinayet işleyen tarafların ortasında insan elbette kolay taraf tutamaz. Bu "katillerin destanları" dışında neşeli şarkılar söylenecek bir dünyadan taraf olmak; "gerçekçi" olmasa da tüm katil sürüsüne suç ortağı olmamak için hiç bir siyasal gücü olmayan tarafı seçmek. Taylan Kara'nın da dediği gibi, katillere katil, işkencecilere işkenceci demek gerekli.Ve seçim yapılmalı. Kuşkusuz seçtiğimiz tarafta yanılabiliriz...ama bilimsel olarak yanlışlığı kanıtlanıncaya dek uygulanan tedaviler, operasyonları gerçekleştiren tıp biliminde taraf seçer gibi, "en ahlaki-en insani-en dürüst-en gerçekçi..." tarafı da seçmek zorundayız.. OG
02-11-2014 22:15 (8)
eklemeliyim... Eğer ki IŞİD bu medyada anlatıldığı gibi ise... o "oğulun" sağ salim dönmesi dilenemez! Bir an önce ölsün ki bu korkunç cinayetleri işleyenlerden biri daha eksilsin... Uygunsa bu anlatılır; değilse susulur! Bu tür dilekler "mevzunun vahametini" anlayamamış olmaktır... Yazarın "insancıllığına" itirazım yok... Ama bu tür "insancıllıkların" da sınırları iyi belirlenmek zorundadır; kendi celladına hoşgörüyü bile anlarım... ama başkalarının cellatlarını besleyen "hoşgörülü-tarafsız" dünya görüşleri bizi o cinayetlerin suç ortağı yapar! OG
02-11-2014 23:25 (9)
Türkiyenin kürtlere çok borcu var, kuruluş sırasında verilen sözler tutulmadı, neden Türkiye de isviçre gibi kanton olmasaydı ?daha sonra asimile edip dilini yasaklayıp, köylerini yakıp yıkıp insanları göçe zorladılar işkence yaptılar ,büyük şehirlerde de ezilmekteler. Kürt mileti 4 faşist devlet arasında dağınık bir şekilde yaşamay devam ediyorr..Bir Kürt devleti fikri türkiyeye hep battı bu ne tahammülsüzlüktür. Orada kadınlar başta olmak üzere canikere karşı tabiki destan yaratmakta. Ruken Akar
02-11-2014 23:25 (10)
Bu coğrafya, bu görüntüleri çıkarmakta tarihsel bir istikrara sahiptir. MH.
02-11-2014 23:44 (11)
Ruken dost, kürtlerin mevcut aşiret/derebeyi/feodal yapılarıyla İsviçre gibi kantonlardan oluşan bir devletleri olsaydı, şu kantonların yapısını kısaca anlatır mısın nasıl olurdu acaba? Bir Dost.
02-11-2014 23:57 (12)
Büsra beyin yorumuna bir cevap vermek istedim, ama ne demek istediğini anlayamadım. Görüşlerimin nesini eleştirdiği belli olmuyor, mümkünse izah ederse ve tavsiye ettiği yazarın ne dediğini aktarırsa okurlar da bundan faydalanır. Gürsel beyin mantığını da keza kavrayamadım. Eğer diyor Işid basında anlatıldığı gibiyse... kendisi bir şeyden emin değil başka deyişle. Buna rağmen tanımadığı bir insanın ölmesini istiyor. Tamam, Gürsel bey birilerinin ölmesini istemekte kendi açısından haklı olabilir, ama emin olmadığı bir konuda nasıl bunu istiyor, anlayamadım. Demek ki Gürsel beyin kendisi teröre bulaşan oğulların babalarına, analarına onların ölmesi gerektiğini söyleyebiliyor. Bu soğukkanlılık tebriki hak eder. Bravo. "Senin oğlun falanca terör örgütünden mi! O zaman ölsün, boşver üzülme." Kestirme bir yol. Saygılarımla. Koral G.Y.
02-11-2014 23:58 (13)
Neticede buralar Finlandiya ve havalisi değil, öldürmek burada rutindir -maalesef- Sanchez.
03-11-2014 01:06 (14)
"Basında anlatıldığı gibiyse" şüpheciliği yazara atılmış bir "pas'tı". Kişisel olarak basında "abartı" içeren haberler olsa da, "o zihniyetin" temeldeki vahşetinin doğru olduğuna inanıyorum... Ve yine yaşanılan bu çatışmalar sırasında ölmesini tercih edeceğim taraf seçiminde duraksamıyorum! Hitler'in Gestapo elemanlarının "düşmanları" tarafından öldürülmesinin istenilmemesini anlayamam! N. Hikmet'in dediği gibi "ölümlerine üzülünmeyecek askerlerdi..." Nazi askerleri! Ve IŞİD askerleri de... * O babaya "ifade ettikleri dava kendilerince haklı olsa bile IŞİD'çilerin acımasız bir katil sürüsü gibi savaştığı söylenebilirdi... Dilerim evladınız da masum insanları katletmiyordur...vs..." Hiç bir iyi dileğe de gerek yoktu... O zavallı genç için iyi dilekte bulunmak, gerçek mazlumları umursamamak olur... Hala seçiminiz buysa... bir şey diyemem... IŞİD sizin veya Batı emperyalizminin ya da egemen bir devletin tanımı ile bir "terör örgütü" değildir.İstilacı bir Devlet-yağma organizasyonudur.
03-11-2014 01:06 (15)
O denli masumane anlatılacak yapı değildir... Ortaçağın istilacı yağmacı imparatorluk askerleridir... Ve yine bilmeliyiz ki, masum insanların doğrudan ya da dolaylı olarak ölümlerine neden olmayı "örgütsel" olarak savunanlardan o topluma ve insanlığa hayır gelmez... Bu "katilliğe" bilerek ya da bilmeyerek alet olan her kimse, "canı cehenneme!" O fotoğrafta o bebeğin cesedi yerine onunki olsun! OG
03-11-2014 09:42 (16)
Kürt kardeşler, öncelikle aşiret-derebeylik düzenine ve emperyalizme karşı durmalı ve toprak reformu istemelidirler. Biz Meksika'da öyle yapmıştık. Öyle bir durumda ben ve adamlarım sizinleyiz. Sanchez.
03-11-2014 09:43 (17)
Koral bey, siz nasıl İsviçre'den yazıyorsanız, ben de bir kadınım. Meysa Abdo da Kobane'yi savunan bir kadın komutandır. Tarafsızlıkla ilgili yazdıklarımı diğer yorumcular anlamış nitekim. Santez; yuttuğunuz size ait olmayan zoka çok derine kaçmış herhalde ki hala bir eşitleme çabası var, oyunu kuralına göre oynamanızı önerir, a.y.a. karşısındaki durumunuzu hatırlatırım..Ogün bey, sizin gibi malümatfüruş bir insana Nazi gizli polisi Gestapo (geheime Staatspolizei) ile Nazi askeri SS'i (Schutzstaffel) karıştırmayı yakıştıramadım. Bayırgülü ablacım, desteğine teşekkürler, hürmetle ellerinden öpüyorum. Selametle. Büşra.
03-11-2014 09:44 (18)
"sanki imza vermiyorlar, sırayla sipere yatıp tetik çekiyorlar" cümlesi, KGY'nin ne kadar ÇAĞDIŞI kaldığının aşikar bir göstergesidir. Aslında bu cümleden gerisini okumak bir nevi zaman kaybı telakki edilebilir. İnsan Bu'nun bile sonunda sosyal medyaya teslim olduğu bir zamanda bu cümle çok talihsizdir. Lütfen anımsayınız, geçmişte siyasi partiler arasındaki ANA tartışma konusu DEVRİMİN NASIL YAPILACAĞI üzerine olurdu: silahlı, barışçıl, kırdan kente, kentten kıra, şehir gerillası, sovyetik ayaklanma vb. vb. vb. Bugün TEK bir partinin devrimin NASIL yapılacağı üzerine TEK BİR SÖZCÜĞÜ var mı? Yok. Neden? Çünkü artık HERKES çağımızda devrimlerin Facebook üzerinde BEĞEN butonuna tıklanarak yapılacağını biliyor. Yeterince tık alındığında devrim gerçekleşmiş olacak. Bu nedenle KGY anlamamakta dirense de günümüzde "imza vermek, sırayla sipere yatıp tetik çekmekten" daha DEVRİMCİ bir eylemdir. Artık iktidar namlunun değil, BEĞEN butonunun ucundadır ve İnsan Bu dahi bunu kavramıştır. AA.
03-11-2014 09:51 (19)
OG bey, (veya hanım) o fotoğraftaki bebeği öldüren PKK. Bu çok ünlü bir resimdir, galiba bilmiyorsunuz. Yorumlarınızı takip ediyorum. Son seçimde o bebeği öldürenlere vermişsiniz oyunuzu. Şimdi burada herkese hassas akıl dersi veriyorsunuz. Canınız cehenneme demem fakat ben. Saygılar efendim. Ramirez.
03-11-2014 11:45 (20)
Bir kavgada TARAFSIZ kalmak, güçlüden yana taraf olmaktır ve bunun tartışılacak hiçbir yanı yok. Fakat bir kavgada İKİ tarafın da yanlış olduğunu savunmak TARAFSIZ kalmak mıdır? Birçokları için bu soru çok SAÇMA görünebilir ve bunu anlayışla karşılıyorum. Bebekliklerinden itibaren bir tarafta İYİLER diğer tarafta KÖTÜLERİN olduğu masallarla büyüyen ve ELEŞTİREL DÜŞÜNME yeteneklerinin gelişmesine izin verilmeyen bireyler bir kavgada iki tarafın da YANLIŞ olabileceğini kavrayamazlar. Mesela Kobane'de ZENGİNLERİN çoktan kaçıp gittiğini, orada yalnızca EMEKÇİ ÇOCUKLARININ öldüğünü, buna mukabil IŞİD cephesinde de tek bir FABRİKATÖRÜN cephede olmadığını, orada da EMEKÇİ ÇOCUKLARININ olduğunu, neticede EMEKÇİLERİN karşı karşıya getirildiği bir savaşın yaşandığını söylediğinizde, Türkiye'de kendisini KOMÜNİST sanan birçokları şaşkınlık içinde yüzünüze bakar. İlkokuldayken bana FB'limisin, GS'li mi diye soranlara, Eskişehirsporluyum der ve yüzlerindeki şaşkınlığı görmekten keyif alırdım. AA
03-11-2014 11:45 (21)
Sn. AA (18), Devrimi, "imza" ve "beğen butonu"na kadar indirgemişsiniz ya, tebrikler doğrusu. Bu fazlaca bir sol tembellik olmadı mı? Saygılar. MH
03-11-2014 11:45 (22)
Sn. Büşra (17), hele de malumatfuruş'u kullanmanızla tam bir Engin Ardıç düzeyini yakalamışsınız, yakışmış... MH.
03-11-2014 11:45 (23)
Ortadoğu'da kanton rüyası görmek, Arizona Dream gibi birşey galiba. Herhangi bir maddenin etkisi altında oluşmuyorsa ciddi bir sorun olabilir-Mİ
03-11-2014 16:07 (24)
Aynadaki suretimizi incelemek varken ayna tutanı taşlamak komik oluyor.Hocam uyku ve karanlık ortam konusunda haddim olmayarak kıatılıyor ve aynen uyguluyorum. Y.bodur
03-11-2014 16:49 (25)
İnsanların takıldığı bazı şeyleri anlamak güç... Gestapo derken korkunç bir işkence örgütünün elemanlarına karşı "tarafsızlığın" da yeniden sorgulanması bağlamında dikkat çekerken, Nazım'ın şiirine sadık kalmak için de Nazi Askerlerini anmak... Kaldı ki, Gestapo ve Nazi ayrı örgüt gibi görünse de Nazi vahşeti bütünlüğü içinde birbirinden çok subay çok eleman alıp-vermiştir... Ama sanırım tam da bu eksik anlamanın arkasından, "malumatfuruş" sözcüğünün kullanılması da biraz acıklı olmuş... Cuk oturmuş... (Kürt halkının haklı isyanı ile PKK terör örgütünün aynılaştırılmasına ait yanıtı sonra yazacağım.. Önemli bir konu çünkü... )
03-11-2014 19:36 (26)
Kürt halkı isyannda haklı, yönteminde yanlıştır" düşüncesini 30 yıldır korurum. 1990'larda sosyalist solun önemli kısmının PKK "sempatizanlığını" hem insani hem de ilkesel olarak onaylamadım. //Bu ülkede iyi bir şey olacaksa bu Türk Milliyetçiliğine de Kürt Milliyetçiliğine de ait olmayacak. İslamcılara da. Geriye kim kalıyor? Bu bağlamda Kürt Halkı isyancılarını yalnızca PKK örgütüne dahil etmek büyük bir hata olmuştur. Yazık ki bu tutum da PKK'yı büyütmüştür. Kendi iç muhalefetine de terör uygulamış PKK sonunda kendini tek temsilci yapmışsa, bunda bu haklı isyanın özünün "bizim tarafta" hiç sahiplenilmemesinin de büyük payı vardır. Devlet'in PKK üzerinden geliştirdiği karşı terör, öyle derin bir korku üretmiş ki, hala telefon dolandırıcıları "PKK sizin Sim kartı kopyalamış" diyerek insanları hipnotik bir salaklığa sokabilmektedir.//Devlet terörü ile PKK terörü arasında neden bir fark göreyim ki? İşte bu bağlamda "terör dışı siyaset"in yeşerebilmesi adına S. Demirtaş'a"ödünç"oy verdim
03-11-2014 19:47 (27)
Bu konularda uzun yazılarım, gel-gitlerim, açıklamalarım GÜN Zileli'nin sitesinde duruyor. //Çünkü terör aynı zamanda bir aczin, "asimetrik" durumun da sonucudur. Bu "asimetriyi" Kürt Halkının lehine bozma adına; tam da terörün aleyhine bir süreci savunduğum için oy verdim.// Bu ülkede Demokrasi ve özgürlük Kürt meselesi çözülmeden gerçekleşemez. Kürt halkının temel hakları teslim edilmeden kimseye huzur yoktur. Ve PKK zihniyeti de Kürtlere de huzur getirmeyecektir. Bunu bilerek, oyumu Kürt Halkının haklarının teslim edilmesi temelinde kullandım. Her tür milliyetçilikten tiksinerek! Nasıl ki her partinin sağ-orta-sol kanatları varsa, Kürtlerin de "sol" yanına oy verdim. CHP'nin MHP'de dursa yadırganmayacak MV'leri bulunsa da, CHP'ye oy verenleri salt bu sebeple toptan yargılayabilir miyiz? //Uzun yıllar içinde Devlet ve PKK el birliğiyle "gerçek insani-demokrat" muhalefeti yok ettiler.Bunun sonuçları acı olacaktır. Olur da bir gün PKK kendi "devletini" kurarsa...
03-11-2014 19:59 (28)
Kürtler,Stalinist veya Saddamcı bir diktatörlüğe mahkum olacaklar. Son seçimlerde HDP'ye ödünç oy verilmesi bu süreci kırma adına da savunulmuştur.// PKK bir "ulusal kurtuluş" ordusudur. Başlangıç yıllarında ve çok uzun süre "terör" yöntemi uygulamıştır. Her Devlet'in kuruluş sürecinde olduğu gibi! TC devleti de Ermeni'ler, Rumlar ve Kürtlere Terör uygulanarak kuruldu. ABD, Kızılderililere, İsrail yerli Araplara vs... Devlet ve İktidar yanlılarının PKK eleştirisi dürüstçe olmayacaktır. //// O fotoğraftaki bebek cesedine gelince. PKK katliamına ait olduğunu unutmuşum! Bu tür bebek cesetlerini yalnızca PKK ile ilişkilendirenlerin ülkesinde olduğumu da... Uğur Kaymaz, Berkin Elvan bebek sayılmazdı! On yıl daha yaşamışlardı! Bu bebek, çocuk cesetlerine ait fotoğrafların gerçek katilleri adları farklı da olsa aynı "türün" insanlarıdır; bu tür adlandırmalar suç ortaklarını gizler; O fotoğrafta yalnızca bunu görmek bir kusurdur... OG (Uzun bir yorum oldu... Özür dilerim..)
03-11-2014 20:05 (29)
"Kürt halkı isyanında haklı yönteminde yanlıştır" düşüncesini koruyorsa Gürsel bey, o yanlış yöntem ne? Gürsel beye göre iç muhalefetine terör uygulamak. O ne yapmış peki? PKK'nın atadığı Demirtaş'a ödünç oy vererek teröre ödünç destek sunmuş. Gürsel beyin yorumları hep böyle. Bir cümlesinin ötekiyle kapışmadığı tek yorum yok. Burada Demirtaş'a oy verme tutarsızlığını savunurken bile başkasını suçluyor. Bizim taraf bu haklı isyanın özünü sahiplenmemiş. Yahu Türkiye'nin sosyalistleri bunu sahiplenmek bir yana yakın zaman öncesine kadar tüm kanatlarıyla onların kuyruğuna takılmamış mıydı? Yine öyleler. Gürsel bey ona da muhakkak bir cevap bulacaktır. Gerçekleri bir cümlede kabul eder, başka cümlede tam tersini söyler, önemli olan altın ölçünün kendinde durduğunu ispatlamak. Bir de Stalin hastalığı var ki sıktı artık. Üstadım burada Stalinist diktatörlüğün ne alakası var, biraz insaf. Stalinciliğe karşı Demirtaş'a oy vermiş, ne alaka kel alaka. Stalinciliği sizin gibiler haklı çıkarıyor. Ramir
03-11-2014 20:14 (30)
Ramirez'e büyük ölçüde katılıyorum. Sevgili Gürsel ortalamanın epey üstünde bir zekaya sahiptir, ortalamanın epey üstünde okur; ama onun kadar tutarsız bir yazara da az rastlanır. Hepimizde var bu tutarsızlık, az veya çok, çünkü aklımız zaten modüler, fakat Gürsel'inki çıldırtacak kadar abartılı bir tutarsızlık. Cidden Selahattin Demirtaş'a oy vermenin Stalinist veya Saddamcı diktatörlüğe karşı olmakla ne alakası var. Çay konuşurken Stalin, çorba konuşurken Stalin. Bir iddiam var. Bu sitede Stalin'e en çok yüklenen kişi Gürsel'dir, ama yorumlarında en Stalinci, en bağışlamaz, en suçlayıcı ve de (en tutarsız) kişi kimdir desek bence galiba en Stalinci Gürsel'dir. Ama tutum değişmiyor, değişmeyecek. Konuşuyoruz, kırılmaca yok. Saygı, sevgi baki. Kaan Arslanoğlu
03-11-2014 20:32 (31)
Akıllı ve düşünülmüş görüşlerin çelişkili olması neredeyse zorunludur. Türkiye'nin şu ortamında baştan sonra taş gibi tutarlı görüş (Koral Hoca ve ekibinin vitamin görüşleri dışında) kimde varsa beri gelsin. Yazıların ve yorumların satır aralarında neler var, okuyup düşünene. OG'nin bu yorumuna bir sürü itirazım olabilir, ama güzel şeyler yazmış. Sert sorular, o olmuş, bu olamaz gibi cevaplar kimseyi fikrinden etmiyor. * Herkese başarılar. Marko Polo
03-11-2014 20:51 (32)
yorumlarınızda terbiye sınırlarını aşmayınız. Böyle yorumlar yayımlanmaz. Saygılı olun. Editörlük
03-11-2014 21:02 (33)
Peki bırakalım günümüzdeki Türkiye'yi, gelmişi geçmişiyle tüm Dünya'ya bakalım. Epeyce tarih okudunuz. Romalılar, Mısırlılar, Antonius, Oktavius, Kleopatra. Hititler, "Şippilima", Yavuz Sultan Selim, Kansu Guri, Tumanbay, Kanuni, hizmetindeki orta Macar Kralı İmre Tököli, hızlı geçelim, Mısırda Necip-Nasır, Türkiye'de General Gürsel, Albay Türkeş, Demireli, Evreni, Eceviti, düşüşü kalkışı, Tansu'su, bu günler. Marksizmde farklı olacaktı: Gördük ki her şey iktidar. Hala, Çin'de de öyle, Putin Rusyasında da. Sovyetlerde nasıldı? Hep aynı ilişkiler değil mi? Şimdi geldik günümüze; Obamaya, PKK'ya, İŞİD'e, TC ordusuna, Meclise, işçi – komünist partilerine, sendikalarına. Yine “kim kime bastı, onlara nasıl basarız, biz nasıl sırıtırız, onları nasıl ağlatırız” hikayesi, FB-GS maçı gibi. Bu gün ne farklı? Hangisi haklı? +
03-11-2014 21:03 (34)
Elbette herkesin haklı ya da haksız olduğu yanlar var. Hakem nerde? Ya yok, ya da satılmış hakem. Bu yüzden -işin kötüsü, maalesef- bu konuda ben kendi kararımı veririm, OG kendi kararını verir, Sançez kendininkini, Ramirez kendininkini, KA kendininkini. Bu durumda Marks'ın sınıflarının, artı değer sömürüsünün, üretici güçlerinin, ilişkilerinin her şeyi açıkladığını söylemek için çok dikkat gerekir. Belli bir görüşün avukatlığını yapmak da gittikçe komik kaçıyor bu anlaşılmaz dünyada. Marko Polo
03-11-2014 22:41 (35)
Büşra (17), Sn. Editör (KA?), site tarihinde ilk kez ağzımıza acı biber sürdü ama söylemesem olmaz; kendi kavganı ver bizi dayının oğluna dövdürtmekle korkutma, oyunun kuralı teke tek savaşmaktır. Sağlıcakla, Santez.
03-11-2014 22:41 (36)
İş geldi ölüleri/ölüm gerekçelerini yarıştırmaya dayandı. Ne için ölürsek/öldürürsek iyi oluyor da, ne için ölürsek/öldürürsek sayılmıyor acaba? MH.
04-11-2014 00:02 (37)
Yanlış yöntem "sivil halkın da" dahil olduğu, masum insanların da ölümüne yol açan silahlı mücadele... Gerçek silahlı Terör... Bu yöntem yerine daha Barışçı yöntemler uzun vadede çok daha etkin, kalıcı, gerçek devrimci dönüşümler sağlayabilirdi... "Bizim taraf" derken Kendini Türk görenlerden söz ettim... Sıradan denilen insanlar da egemenlerin Türk milliyetçiliği ile zehirlendiler... İki tarafta birbirine "insanca" bakmayı unuttu... "Oy verme" konusu özünde çok önemli değildir... Önce boykottan yanaydım.. (Bu RTE-Ekmeleddin-SD arasındaki bir seçimdi yalnızca! Abartmayalım!) Stalin meselesine gelince... Bu bir "özet", "simge"... Kişi adı değil! Yorumlarda "meramı" açıklamakta bir kısaltma; iletişimde kolaylık sağladığını düşünüyorum;Birbirimizin hayata ait "duyarlılıklarını" daha kolay anlama imkanı bile veriyor! Siyasete-insana-iktidara nasıl bakıldığının "rengi-dokusu" burada da olduğu gibi kolayca anlaşılıyor... OG
04-11-2014 00:05 (38)
Arkadaşlar... Yukarıda 3000 karakterlik yorumda yalnızca tek bir cümlede tek bir sözcük var... Özetle söylenen bir sürü şeyin yanında geçerken söylenmiş tek bir sözcüğü nasıl da öne çıkarıyorsunuz. Cümle bu.. "Olur da bir gün PKK kendi "devletini" kurarsa, Kürtler,Stalinist veya Saddamcı bir diktatörlüğe mahkum olacaklar." 3000 karakterde 9 karakter üzerine beni yargılıyorsunuz... Lütfen düşünün; yalnızca bu 3000 karakter içinde yazılanlara bakıldığında, Stalin konusunda o eleştirilerinizi hak ediyor muyum? Kırılmıyorum... Sonuçta buradaki ezici çoğunluktaki insanın "iyi niyetine" inanıyorum.. Umarım zamanla siz de benim "iyi niyetime" inanırsınız...O. Gürsel Erkılınç
04-11-2014 09:19 (39)
OGE (38) "...hakediyor muyum?" diye isyan etmekte çok haklısınız ama bu alem için 9/3000 konsantrasyon çok bile. Bırakın somut görüşleri, kavgalar niyet okuma üzerine kuruludur. Artık hangi egosu balon yapmış abi/ablanın alınganlığına denk geldiyseniz şansınıza (şanssızlığınıza mı desek acaba). K. Söze.
04-11-2014 10:01 (40)
Sn. Santez, şunca insan arasında bir tek sizin beni anlamıyor görünmenize bozuluyorum.a.y.a. anladı (bir de fenerli çıksa tam olacak), Koral bey anladı, Ramirez anladı, bir siz anlamamış görünüyorsunuz. Sizin için tabana kafa koymuş bir insanım. Öte yandan Kürt meselesinde K.A. ile tamamen aynı düşünüp, feysm tvitırım olsa bu konuda yazdıklarını paylaşacak kertede onu izlesem, Ekmel'e oy versem, T.C. kimliğini benimsesem, bütün yenilen kazıklara karşılık açılım diye hükümete destek çıkmalarına hayret etsem de, bir parçam şu an, şu dakika kafa kesen abazalıktan patlamış hormonlu ortaçağ canavarlarının karşısında söylemde de olsa kadın-erkek, Kürt, Alevi, Türk direnenleri koşulsuz desteklemek istiyor. Kadın komutan ise bu ayak ve çorap kokulu dünyada herkesin görmek isteyeceği bir rüya. Ona bakarsanız Che de dört dörtlük bir figür değildir. Lanet olsun kahramanları gereksinen topluma da, biz de insanız. Arada ailemize toplumcu tıp da uygulamak isteriz. O yüzden: Büşra.
04-11-2014 13:53 (41)
joseph campbell hero's journey ve the hero with a thousand faces'da vaktinde yazmış. gramsci de mapusdamlarındayken propagandanın anal-izini çıkartmış. doğal olarak amarikan gavurunun eli armut toplamadığından, oturduğu ve yellendiği yerden cici cici zokaları hazırlıyor (campbell ve gramsci abileri feci şekilde dikkate alarak). basınımızın amiral gemisi şeysinde de geçen hafta başka bir "fotomodel" ablanın çorap kokusuz ama mekaplı resimleri vardı. direniyorlarmış. na gada güsel! yersen. kantonlarda özgürce toplumcu tıp uygulansın diye zaten hepsi. başka bir amaç olmadığı kesin. yalavuz... cihatçılara karşı kahraman amazon aplaların medet umduğu da tam toplumcu uçaklarıyla toplumcu "bombe"ler topurtturan amarikanya tosunları. ha guzuma ha. bu arada, amazonsporu destekleyen abilere hatırlatma, kadın kısmısı vahşet konusunda impotent ve kısa boylu diktatörlere bile rahmet okutabilir. fıroydyen açıklamasını editörler daha iyi bilirler ya. herkese hayırlı tıraşlar. tabanzinyo
04-11-2014 16:59 (42)
Hükümsüzdür. Ortamlarda dolaşan Santezle ilgi alakam yoktur. Sanchez (gerçek olanı).
04-11-2014 16:59 (43)
Sevgili Büşra (40) elbettte anlaşabileceğimiz bir nokta bulacağız. Soru geliyo; dinci cani ile ırkçı cani arasında taraf tutmamızı istiyorsun. Söyler misin yukarıdaki iki resim arasında hangisini tercih edelim? Hangi tarafı tutalım? Ayrıca Meysa Abdo (eğer varsa) artık bir kadın değildir, sahip olamadığı fallus peşinde koşan -içinden çıktığı şartların zorlamasıyla- bir ölümseverdir. Diğer IŞID canilerini saymıyorum bile. Böyle Buyurdu Freud ve E. Fromm (Santeze dediler)
04-11-2014 17:00 (44)
Final sorusu 1: Bir petrol denizinin üzerinde bir sahiplenme kavgası vardır. Bilin bakalım kim haklıdır? a)dinciler b)ırkçılar. Final sorusu 2: Siz kimi tutarsınız a)adam kafası kesen b)kundakta bebek kurşunlayan. İmza: Ulu Manitu (ben sizi böyle yaratmamıştım oysa ki)
04-11-2014 17:00 (45)
Büşra (40) Haymana kaplıcaları ailesel toplumcu tıp için bir harika olabilir. Toplkuca sıcak sulara girmek filan... Bi düşün. Santez.
04-11-2014 18:10 (46)
Bu ne arkadaş ya; takma adın da, onun arkasına sığınıp herkesin bildiği klişelerden yola çıkarak gizli kalmış ırkçılığın da cinsiyetçiliğin de suyunu çıkarttınız. Neredeyse erkek olduğumu varsayarak kullandığım kadın ismi üzerinden taciz yapıyorsunuz diyeceğim. Kadın olmak böyle bir şey demek ki... Şurada kendi adınızla örneğin Cemil Bayık için benzer şeyler yazabilir misiniz? Benim anladığım; Sanchez'le pikniğe, Santez'le kaplıcaya, Tabanoğlan ile bir şekil maça gideceğiz, ego sağnağından fenerli olup olmadığını öğrenemedik gerçi. Biri de bana burada yayınlanamaz küfür etmiş galiba. Neye ayar olunduğunu anlamadım ama her çeşit maça varım, adresim, künyem, sıkletim belli. Bizimki mevkiden, malumatperest kaygıdan kurtulup iki naif laf edebilmek için bürünülmüş bir kimlik-okur yazarlar için: herşeye rağmen insanın bir yanı-Büşra- böyle bir kahraman istiyor-, bir de Koral bey'e ayıp olmasın, taa kantonun harman olduğu yerden yazıyor, bir kadın izleyicisi olsun istedik. İnadına Büşra
04-11-2014 20:46 (47)
Büşra Hanımcım sizi pikniğe, hamama, maça davet eden tacizci zamparalar mı var yoksa oralarda? Üzülme canım benim, paralarım onları ben. Banu'ya, diğer kızlara falan da bir yanlış olursa burdayım sakın korkmayın canlarım. Bayırgülü Ablanız kurban olsun size.
04-11-2014 22:48 (48)
Büşra (46) işte ben de buna ifrit oluyorum. Hemen mızıyon. Sen söyleyince orijinal biz söyleyince klişe/ yan sanayii oluyo. Reva mı bu? Sanchez.
04-11-2014 23:48 (49)
Büşra (46) "yayınlanamaz hakaret" demiyelim de yazının şehvetine kapılıp "aşırı yorum" diyelim. Ed3 KA atarlanınca durum kabullenildi, düzeltmesi yapıldı, tekerrür etmez. Doğruya doğru şimdi. (Bak erdemli davranmışım di mi). Sanchez.
05-11-2014 22:49 (50)
32 numaralı Müdüriyet yorumuna: Bu yorumunuzda 31 numaralı sayın Marko Polo'nun yorumuna mı cevap verilmiş anlamadım? Bu 31 numarada terbiyesiz ne var ki? Olamaz, yoksa sadece 31 numara ayıp diye mi? Galiba yayınlanmayan bir yoruma cevap verilmiş ama o zaman kim hangi yorumda terbiyesizlik etmiş anlayamadık. Çok merak ettim neydi bu yorum? Bu sitede ikinci defadır ki yayınlanmayan yoruma cevap veriliyor. Bu durumlarda meraktan deliriyoruz, sayın Müdüriyet, üzmeyin bizi lütfen. Ya şu ayıp yorumları yayınlayın, biz de görelim şu ayıp işi, ya da yayınlanmayan yoruma cevap yazıp bizi merakta bırakmayın. Teşekkür ederim, saygılarımla Dr. T. Coşkun Aslanoğlu (KA’nın amcaoğlu filan değildir, isim benzerliği, R’si yok zaten, aman yalnış anlaşılmaya)
06-11-2014 18:37 (51)
Peki türkiyede oluşacak yeni idari yapılanmanın adı kanton değil manton olsun, yeter ki büyük azınlık kürtlere hakları verilsin,. Ey dost, Atatürk şapka devrimi vs yapacağına tekke zaviyeleri ve de toprak reformu yapıp ağaları feodal yapıyı da kaldırsaydı o zaman knatona mantona da ihtiyaç olmazdı.. Türkiyenin şartlarını ona buna benzetmek istemezdim oldu bir kere:) tüfkiye de kürtçe eğitim veren okullar açılacak, topram reformu yapılacak, din kalplere gömülecek , o Zaman ne ppk kalır ne bir şey. Ama biraz zor tabi masonların yönettiği bir dünyada. Ruken Akar
06-11-2014 20:19 (52)
50 nolu yorumcuya cevap. Hayır, o yayımlanmayan başka bir yorumun yorumcusuna cevaptı, Marko Polo'ya değil. Ayrıca "terbiyesiz" ifadesini kullanmadık, sadece "terbiye sınırlarını aşmayalım" dedik. Yayımlanmayan şeyi fazla merak etmeye gerek yok ayrıca :)) küfür değil, biraz aşırı cinsel çağrışımlı bir şeydi. Baş editörümüzün kararıyla bundan böyle şayet bir yorum yayımlanmamışsa kutuyu muhafaza edip, silip, "yayımlanmadı" ibaresi koyacağız. Böylece hangi tarihli, hangi nolu yorumun yayımlanmadığı belli olacak. Saygılar. Editör-3
06-11-2014 20:39 (53)
Ee, biz de o "aşırı cinsel çağrışımlar" yüzünden yüzden merak ettik zaten. "Hayır, o yayımlanmayan başka bir yorumun yorumcusuna cevaptı" demişsiniz. Ben da aynısını dedim. Ağaçta ront yapan ve aşağıdaki küçüklere anlatmayan abiler gibisiniz. Size var da bize yoh mi? Lütfen bizi de ağaca çıkarın, en azından anlatın. Ama aşağı indikten sonra bilmediğimiz konuda yaptığınız yorumlar bizi üzüyor. Kötü kedi Şero'den betersiniz, benciller. Saygı maygı yok size, ama sevgi var. Dr. T. Coşkun A.
06-11-2014 21:05 (54)
Helal olsun sana Editör 3. TC gibisin maşallah. "Yayınlanmayan şeyi fazla merak etmeye gerek yok".:)). Bu sözün tarihe geçer, ki geçti bile. Başeditöre de helal. Muhafaza edilen “kaç numaralı boş kutuda bişeyin yayınlanmadığını” bildirerek bize evren boyutunda özgürlük bahşediyor. Aman ha, boş kutuları muahafaza edin, sakın bozdurmayın boş boş kalsın sitede. Eğer ahirete açılmadan götürürseniz yukarıdan pekiyi alırsınız:)). Yalnız bu boş kutular okurun ne işine yarayacak? Kim açıklar bunu? Dr. T. Coşkun
07-11-2014 00:35 (55)
Sayın Editörlük Makamı, yayınlamadığınız yorumlar hakkında siz yorum yapın onu yayınlayın bari (Böyle yorum mu olurmuş, Yormayın beni, Baba yorgun... gibi) sitemize zenginlik gelir. Site Sakini A Blok D: 19.
07-11-2014 00:36 (56)
Sayın 51 Ruken Hanım haklı, sebatayistleride eklemek lazım ayrıca. Onurcan
07-11-2014 15:53 (57)
kürtler güçlenip kendi kaderini eline almaya başlayınca hasetlik duygusu tavan yapıyor.devrimi kongodakiler perudakiler meksikadakiler ... yapabilir bitek kürtler yapamaz,1940 ların toprak reformunda takılıp kalmalar.kürtlerin yakasından düşün kendi devriminizi yapıp devrimcilik oynayın.mta
07-11-2014 15:53 (58)
düpedüz ezen ulus miliyetçisisiniz,solculukla bunu maskelemeyin.kimileri bunu anlamayacak kadar kafayı kuma gömmüş vaziyette.kelin ilacı olsa başına sürer derler.kürtlere akıl vereceğinize kendi devriminizi yapın.soğuk savaş artık türkiyede de bitme sinyalleri veriyor siz 20. yüzyıla aitsiniz.gelişmeleri anlamaktan aciz vaziyette saçma sapan tartışmalar ve geyikler yapıyorsunuz.mta
07-11-2014 15:54 (59)
Güçlükonak’tan Bingöl’e, ‘Yeni Türkiye’den ‘Yine Türkiye’ye!celal başlangıç
07-11-2014 17:32 (60)
57 mta kaderinizi elinize tam olarak aldığınızda fazla sıkmamaya dikkat edin maazanallah sonu fena bitebilir. Lennie'yi unutmayın (Bkz Fareler ve İnsanlar). George Milton.
07-11-2014 17:32 (61)
Sayın no: 58, biz devrimleri yaptık bitirdik artık karşı devrimlerdeyiz. Siz daha başlamamışsınız bile. Bütün yaz yattınız tabi kış gelsin görürüm ben sizi . Karınca.
07-11-2014 20:28 (62)
(58, 60 ve 61) Bu maden tetkik arama yine çıktı ortaya. Kafası hayatta kuma girmez, kül yutmaz, herkese yok atar, yazısı bir bozulur, bir düzelir, sıkışınca Kaan abisinden yardım ister. Polis mi provakatör ajan mı acaba? Değil de normal bir vatandaşsa, herhalde kafayı kuma değil plastik poşete sokmuş. Karınca da haddini bildirmiş kendisine, çok iyi bildiğimiz öyküye uygun olarak. Yalnız bu öyküde yanıltıcı bilgi var bence, öykünün dediği doğruysa cırcır böceklerinin nesli tükenmeliydi. Hiç te öyle görünmüyor. Elbette tükenmez, yemek için ağaç kabuğu yetiyor, gerisi seks için bağırmak ve cevap veren olursa: Hücum. Karınca kardeş, dikkat etmelisin, çağımız Lafonten çağı değil. Bu gidişle akıllı ve çalışkan karıncaların nesli tükenebilir ama cırcırlara bişey olmaz. T. Coşkun
07-11-2014 20:30 (63)
58 mta bey, artık hayvanları fikirlerimizi açıklamada kötü örnek objesi olarak göstermiyoruz. Zabıtaya şikayet edildik. Yani "saçma sapan geyikler yapıyorsunuz" diyemiyoruz. Noel Baba.
07-11-2014 20:30 (64)
Sayın mta... Tepkinize hak veriyordum... ta ki "kürtlere akıl vereceğinize" dediğiniz ana dek.. Siz bir Kürt milliyetçisisiniz.. Milliyetçiliğin cinayetlerle gerçekleşecek ortak kirliliğini, kaçınılmaz kaderini benzer bir "akılla" paylaşma hırsının ifadesidir bu tepki... Yazık... Türk milliyetçiliğine tepki, yine milliyetçilik zemininde olacaksa, isyanınız da en çok Türk Milliyetçileri kadar saygıya değer olacaktır... OG
07-11-2014 20:30 (65)
Azizim şu Kürtlerin devrimciliği dostu düşmanı çatlattı, hele biji serok Obama sloganı ezilen ulusların emperyalizme karşı evrensel bir sloganı haline gelecek cinsten, insanın tüyleri diken diken oluyor. Kürtlerin devrimi, şimdiye dek emperyalistlere karşı savaşan devrimcilerin de ne kadar yanlış bir yola sapmış olduklarının kanıtı. Kürtlerin içinde devrimci arketipler var sanki, ben eskiden bu arketip meselesine inanamazdım, meğer doğruymuş. Prof. Dr. Segman Ferid.
07-11-2014 22:07 (66)
Siz Kürtleri bırakın onlar kendi kaderini çizdiği zaman siz nasıl bir varoluş yasayacaksınız,ona kafa yorun.şimdiden Kürtler'in kaderni çizmesi Türk Milliyetçisi solcularda kriz yaratmış bilen.mta
07-11-2014 22:07 (67)
Bekara karı boşamak kolaydır.sizi Kürtler'in yaşadıklarını yaşarken düşünüyorum da ,hâliniz harap.süze hiç Türk olduğunuz için bok yedirdiler mi?bildiğiniz bok.kürtlere emperyalizm masalını anlatmayın,Sömürgeciliğin ne Oldugunukürtler şiirden öğrenecek değil Uzaylılar.mta
07-11-2014 22:09 (68)
Kürtler ayrılınca Ege Marmara karadenizi toplar Devrimcilik ve devletçilik oynarsınız kendi kendinize,yapışmayın Kürtlere,kendinize bir halk bulur asimilasyonu Soykırımı onlar üzerinden devam edersiniz üzülmeyin,size halk mı yok Dünya'da elinizi sallasanız ellisi.mta
07-11-2014 22:09 (69)
ANlayın artık siz Labaratuvar koşullarında izole edilmiş bir cemaatsiniz,öğrenemiyorsunuz bir türlü duvar yıkıldı Berlin'de Sizde tık yok.ne Demişti ulu Önder Türk'ün Türk'ten başka dostu yok,Hemşin Dünya'ya da bedeliniz,yaparsınız bir devrim emperyalizme Kars'ı olur biter.mta
07-11-2014 22:09 (70)
Of sende bir dedektör var herhalde.siz Kürtleri boş verin Kastro ve Küba Halkı'na akıl verin,görülmüş bir şey değil ama bir deneyin.
07-11-2014 22:20 (71)
Koral sen işid ile Kürtleri eşitleyeceğine dersim soykırımının Hesabını ver.mta
07-11-2014 22:53 (72)
Bahis ünlü;Türk sözleşmesi ve türk solu.
07-11-2014 22:54 (73)
Dersimde insanları toplu Kırım'a uğratma on yanı sıra mezarları yok etme,ziyaretleri yok etme de sürdü,işidle ne kadar benziyor
07-11-2014 22:54 (74)
Erdoğan işidi Kürtlerle eşitledi kırktan fazla insan öldü unuttunuz dimi.mta
07-11-2014 22:55 (75)
Koral hocanın avukatlığı bana düşmez ama, mta nın tarzı gerçekten irrite edici. yok şunun hesabını ver yok bunu hesabını ver. boş boş konuşuyor. Hocayı haksız yere itham edeceğinize, biraz okuyunda öğrenin. Koral hoca bence siteye zenginlik katıyor. r.kulaksız
07-11-2014 23:12 (76)
Sayın mta... Diyelim ki kimi saptamalarında, duygularında haklısın... Neden insanları kendine, düşüncelerine "düşmanlaştırıcı", dışlayıcı, salt tepki uyandırıcı bir söylem ve içerik seçiyorsun? Anlaşılmak yerine aralara duvarlar dikmek yöntemini seçiyorsun. Buradakilerden umudun yoksa, burada işin nedir? Umudun varsa yöntemin bu mudur? Daha rahat hakaret edip aşağılayacağın cümleleri kullanabileceğin bir çok site varken, burada neden oyalanıyorsun? Milliyetçiliğin her iki halk için de kaos yaratacağına; PKK'nın özünde milliyetçi bir cinayet örgütü olduğuna inansam da, son bir kaç seçimde BDP_HDP'ye oy vermiş birisi olarak yazıyorum... Emekçilerden, çalışanlardan yana olan insanlar için KÜRT-TÜRK düşmanlığı yalnızca sömürücü, yağmacı egemenlere ve Totaliter siyasetçilere hizmet eder... Yaptığın da budur... Bilerek olmasa da bu düşüncelerinle önünde sonunda bu adamlara hizmet edecek bir yoldasın... Buradaki çok insan Kürt Halkının Kendi Kaderini Tayin Hakkına itiraz etmez...
07-11-2014 23:23 (77)
lenin Kitab'ında kaldığı sürece milli mesele sorun olmaz,ki Sovyetler'de bile bu ne kadAr gerçekleşti süpheli
07-11-2014 23:57 (78)
mta kardeş, kürdistan kurulunca seni pilot mu, kültür bakanı mı yapacaklar? Serok Obama.
08-11-2014 11:47 (79)
Sayın MTA bey (bayan da olabilir cinsiyet kullanmayalım) 71 nolu yorumunuzu anlayamadım, diğer yorumlarınız gayet sarih ve aydınlatıcı. Dersim Soykırımı dediğiniz şeyin hesabını ben niye veriyorum, onu anlayamadım. 20li 30lu yıllarda yaşanan katliamları soruyorsanız, ben bunu hep kınamışımdır, ama o zaman daha doğmamıştım, bundan sorumlu değilim. Yok eğer PKK'nın Dersim'de 70'li yılların sonundan bugüne kadar devam eden katliamlarını, Zaza kırımını soruyorsanız, evet bu da soykırım sayılabilir, onu da hep kınamışımdır. Ama PKK bunu yapmasın dememle PKK bundan vazgeçmez ki? İsterseniz siz daha yakınsınız, siz söyleyin, belki dinlerler. Saygılarımla. KGYunuk
28-11-2014 18:39 (80)
"Kendini solcu olarak tanıtan sanatçıların, ABD destekli Kürt devrimciliğine destek vermesi ne tuhaf bir çelişkidir", "Türkiye'de SOL = Amerika'nın verdiği silahlar ile Kobane'de direnen(!) devrimci Kürt hareketi", "O değil de Amerika Kobani'de ne direndi be", "Türkiye'de Komünizm: Biji obama, Biji Amerika, Milliyetçilik: Kanımız aksa da zafer islamın. İslamcılık: Araplardan başka kimseye ağlamamak", "Fanatizm ve siyaset budur: Sana karşı gelen hiçbirşeyi dinleme. Sadece kendi kitabını oku." Nasıl? Cemil İpekçi'nin tivitlerini göndereyim dedim. Konuyla gayet ilgili. LGBT'yi kim hakir görüyor izleyeceğiz. Biz, LGBT'nin yürüyüşünde meslek derneğinin işi ne dedik. Yoksa, LGBT'lerin alayı gölge adamlardan daha "delikanlı"dır. Delikanlı dedik diye "Cinsiyetçi söyleminizi kınıyoruz" diye de viklemeyin sakın. Orada L de var, G de var hani. Bir de, İsmail Cem gibi kıvırtmıyor kuzeni. Adam gibi soyadıyla meydanda. Anladınız siz onu. Hürmetlerimi sunarım. arif yavuz aksoy. adetimdir. mucuksss
DOST SİTELER
Toplam Giriş Sayısı : 2210679
Arama

İmzasız yazı yayımlanmaz. Yazıların sorumluluğu öncelikle yazarına aittir.