Kaç Öğün Beslenmeli?
Zaman zaman medyada uzmanlar tartışır, şu kadar öğün beslenmek uygundur diye.
3 Saat Diyeti
Diyetisyenler içinde 6 öğün diyenler çoktur. Bu ‘3 Saat Diyeti’ olarak tanımlanır. Özü, beynin açlık sendromuna girip, sonra yenenleri yedeklemek için doğrudan yağa çevirmemesi için, beyne açlık olmadığı duyusunu kazandırmak üzere, sabahtan akşama kadar, 3 saatte bir, bir şeyler yemektir. Bunda 3 ana öğün ve daha küçük porsiyonlarla 3 de ara öğün vardır. Böylelikle metabolizma sürekli çalıştırılmakta, beynin yağ depolamasının önüne geçilerek, olabildiğince yağ yakılması sağlanmaktadır. Porsiyonların dikkatli seçilmesi durumunda, aşırı kas kaybına yol açılmadan, yağ yakımı sağlanabilmektedir. Ancak porsiyonların doğru seçiminin bir diyetisyen kontrolünde olmaması durumunda, yöntemin başarılı ve sağlıklı olma (kas kaybı!) şansı azdır.
Bu prediyabet diyebileceğimiz, kan şekeri hızlı düşen insanlar için bire bir uygun olabilir, ama sağlıklı insan için 6 öğününün, hele hele son öğünün güneş batımından sonrasına sarkması ne kadar doğrudur? Amaç kilo vermenin dışında, sağlıklı ve uzun ömürlü olmaksa, az ve seyrek yiyenlerin daha uzun süre yaşadıkları bilinmekte.
Vücut enerji kaynağı olarak başlarda ağırlıklı olarak kandaki glikozu kullanmaktadır. Bu yoksa yağ yakmaya başlamaktadır. Bunu spor yaparken fark ederiz. İlk 20-30 dakika içinde nefes nefeseyizdir, sonra rahatlar, düzelen nefesimizle tempoyu bile artırabiliriz. Bunun gerisinde karbonhidratların yanarken fazla CO2 üretimi nedeniyle vücuttan fazla oksijen çalınması, yağ yakarken ise oksijenin çoğunun bize kalması yatar. Beslenmenin duayeni, gerçek bilim adamı Prof. Dr. Ahmet Aydın ‘Sporcu Beslenmesi’ başlıklı yazısında bunu çok güzel açıklamıştı :
http://beslenmebulteni.com/beslenme/?p=442
Vücutta yağ yakmak için önce boştaki glikozun bitmesi gerektiğini bildiğimizde, 6 öğün sık beslenmede, bir diyetisyen kontrolünde değilsek ve porsiyonları doğru ayarlayamıyorsak, vücuda yağları yakma için ne zaman fırsat vereceğimiz soru işaretidir. Ara öğünlerin meyve olması da pek çare olmayacaktır. Bilinen enginar ve zeytin dışında her yiyecekte, az veya çok karbonhidrat olduğu, meyvelerde bolca bulunabildiğidir.
Uygun olan 3 öğün müdür?
Prof.Dr. Ahmet Aydın konuyu araştırmış ve üç öğüne karşı çıkarak, iki öğündür demiştir. Şöyle ki, tarlada çalışan atalarımız, sabah güne kahve ile başlarlar, kahvenin yanında küçük bir kurabiye yerler, ona kahve altı derlerdi. (Günümüzdeki kahvaltı kelimesinin kökeni). Tarlaya gidiş 6:00 gibi olur, öğleye doğru eve gelinir, 11:00 gibi yemek yenir. İstirahat edilip, öğleden sonra tekrar tarlaya çıkılır, gün batımına doğu eve gelinir ve ikinci yemek yenir. Baktığımızda, tarlada çalışan atalarımızın öğün olarak bir geç kahvaltılarının olduğu, sonrasında bir akşam yemeği olduğudur. Prof.Dr. Ahmet Aydın’ ın bahsettiği iki öğün budur. Genetik olarak atalarımıza denk olduğumuzu belirterek, bizlerin de bu sisteme uymamızı önermekteydi. Öneri güzel, ama şehirleşmeye bağlı iş hayatına ne kadar uygun? Dışarıda doğru dürüst beslenememe çekincesiyle, çalışan, okuyan insanlar için günün en önemli beslenmesi sabah kahvaltısı olmuş durumda.
Düzensiz Öğünler !
Konu tarlada çalışan atalarımızla bitmiyor. İnsanlık birkaç milyon yıl önceye gidiyor, ama bizlere benzeyen modern insan için 65.000 yıl konuşuluyor. Tarımın bunun son 5.000-6.000 yılında yapıldığını bildiğimizden, bunun öncesini baz alırsak, o dönem için kaç öğün sorusu saçma olacaktır. Doğru cevap, ‘bulabildiği zaman yemek’ oluyor. Bunu günümüze uyarlarsak, düzenli öğünlerden vaz geçip, ara sıra öğün atlamak, keza bazı öğünlerde kalori kısıtlamak, hiçbir zaman çok yememek (ertesi gün yiyecek bulamama, aç kalma korkusuyla fazlasını saklama) muhtemelen hala en uygun beslenme düzeni olsa gerek.
Sindirim Süresi !
Yazar Mehmet Ali Bulut beslenme konusunda, yediklerimizden artıklar vücuttan atılmadıkça (büyük tuvalete çıkmadıkça) sindirimin tamamlanmış sayılamayacağını, sonraki öğün sırasının gelmediğini belirtiyor, ki bu iki öğünün arasını en az 8 saat kadar açmakta.
Bu bilgiler kapsamında, ne kadar sık beslenmek gerektiği konusunu, kişi sağlığını gözlemleyerek kendi karar versin diyelim.
Derya Turgay