Edathy Olayı: istihbarat örgütünün kini

 

Kamuoyuna Sunulan Çerçeve

Alman siyaseti yeni yıl arefesine yeni bir koalisyon hükümetiyle girdi. SPD, yani sosyal demokrat parti, muhafazakâr sağ parti CDU ile koalisyona gitti. Küçük ortakları da CDU'nun yapışık ikizi olan Bavyera partisi CSU'ydu. SPD yönetimi tıpkı 1946 seçimlerinde olduğu gibi, %43 oy oranını,  %10,7 oy oranına ulaşmış KPD (Almanya Komünist Partisi) ile koalisyon hükümeti kurmak yerine, en sağdaki parti olan CDU ile hükümeti kurmayı tercih etmiştir.

1956'da kapattıkları KPD yerine 1968'de kurulan DKP'nin oy oranı maalesef albenisi olan bir düzeyde değil. Buna karşın, bu ülkede SPD'ye çok daha yakın duran  Die Linke (Sol Parti) diye bir parti var ve oy oranı da hatırı sayılır bir düzeyde. Mecliste grubu olan, yerel yönetimlerde söz sahibi bir parti özetle. Marksist perspektifle bakıldığında, her ne kadar özü itibariyle yeni-sosyal demokrasiyi temsil ediyorsa da bu Sol Parti, SPD için biçilmiş kaftan aslında.

Hayır, SPD için Sol Parti de uzak durulması gereken “aşırı” bir partidir.

SPD yönetiminin sola karşı düşmanca tutumunun sonucu olarak Büyük Koalisyon kuruldu. Kurulma aşamasında, geçen hafta Alman siyasetini sarsan bir paslaşmanın yaşandığı ortaya çıktı. Dönemin İçişleri Bakanı Hans-Peter Friedrich, devlet iç bürokrasisi içinde dışarı verilmemesi gereken bir gizli soruşturma bilgisini SPD yönetiminin kulağına fısıldıyor.

Konu, Kanada kökenli pornografik ürünler satan bir firmanın müşteri hesap bilgilerinde Alman meclisi üyesi, SPD milletvekili Sebastian Edathy'in adının geçmesi ve uluslararası bir operasyonun konusu konumuna evrilmesi...

Merkel hükümetinin bakanı ve koalisyon ortağı SPD, devlete ait olması gereken, Türkiye'deki yaygın deyişle, “parti çıkarlarına kurban edilen” bir devlet zaafiyeti gösteriyor. Eski İçişleri Bakanı, yeni Tarım Bakanı Friedrich, Merkel'in ricasıyla istifa etmek zorunda kaldı. Yasalar bizzahihi bakan tarafından çiğnenmişti.

Özetle kamuoyuna servis edilen çerçeve bu...

Burjuva Devlet ve Skandallar

Burjuva devletin birçok eli ve birçok gözü vardır. İki eli, iki gözünün  var olduğu varsayımını kabul etsek dahi, sağ elin ne yaptığını sol el bilmez. Nietzsche'nin “en soğuk canavardan daha soğuk canavara devlet denir” tanımı, filozofun bizatihi Alman kökeniyle test edilmiş bir deneyimi yansıtması açısından ciddiye alnımalıdır.

Alman devletinin sağa bakan kartalının, yine sağ gözünün görme yetisinine sahip olmadığını siyasetle biraz haşır neşir olan herkes bilir. 

Ama sol göz keskindir. Pençeler de öyle...

Sebastian Edathy, Hint bir protestan papaz ile Alman bir annenin çocuğu olarak 1969'da Hannover'de dünyaya gelmiş. 1998'den 7 Şubat 2014'e kadar SPD'den milletvekili olarak Alman Meclisi'nde görev yaptı. 7 Şubat 2014'de sağlık gerekçesiyle görevinden istifa etti. En son görevi, 2012'den beri NSU (Nasyonal Sosyalist Yeraltı) davasında Soruşturma Komisyonu Başkanı'ydı. Bu dava, 8'i Türkiyeli, biri Yunan yurttaşı olup, Almanya'da çalışan 9 insanın planlı bir şekilde yukarıda sözü geçen şebeke tarafından öldürülmesi davasıdır. Ana akım medya tarafından kamuoyuna “döner cinayetleri” olarak yansıtılmıştı olay.

Edathy, sözü geçen komisyonda devlet içinde pekçok görevlinin işini gereğince yerine getirmediği, hatta delileri karartığı konularında cesur raporlar kaleme almıştı. SPD ölçüleri içinde düşünüldüğünde, kendisi pekala tutarlı bir ırkçılık karşıtıdır. SPD içinde bu düzeyde bir anti-faşistin bulunması zaten sıra dışıydı.

Edathy, çocuk taciziyle hakkında soruşturma açılıp, evi ve bürosunun savcılıkça aranmasına üç gün kala istifa edip, dokunulmazlığı kalktı. Edathy'e yapılan suçlama temelsiz gibi durmuyor. Çok yüksek ihtimalle de sözü geçen cürümü işlemiş. Pekçok insanda görülen ikili hayat ve onun kamuoyuna kapalı yönü, Edathy örneğinde afişe edildi. Edathy'in işlediği iddia olunan şey, “her durumda sorunlu” diye yazmış Spiegel Onlin yazarı Philipp Alvares[1].

Yeni kurulmakta olan koalisyona ilişkilerine zarar gelmesi kaygısıyla olsa gerek[2], dönemin İçişleri Bakanı Hans-Peter Friedrich tarafından SPD'nin şefi Sigmar Gabriel'e uçurulan uluslararası soruşturma bilgisinin açığa çıkması üzerine Friedrich, yeni görevi olan Tarım Bakanlığı'ndan istifa etmek zorunda kaldı, dedik. Koalisyonun küçük ortağı CSU, durumdan fırsat çıkarmaya çalışarak SPD'ye yüklenmeye hazırlanıyor. Federal Kriminal Dairesi (BKA) yetkilileri de işin içinde. Kimisi görevi savsaklamış, kimisi de yememiş içmemiş bilgileri derin bir kızgınlık duygusuyla biriktirmiş. Hannover savcılığına soruşturma için gerekli bilgileri veren de işte bu istihbarat elemanları. Dışardan bakınca görevlerini yapmışlar izlenimi veriyor. Oysa konu göründüğünden daha karmaşık. Karşılıklı suçlamaların belirli bir aşamadan sonra takibinin olanaksız hale geleceğini şimdiden öngörebiliriz...

Ortada açık olan bir şey var: SPD içinde bir milletvekili, kendi partisinin ölçüleri içinde dahi radikal denebilecek bir cesaret örneği göstererek, NSU davasında devletin güvenlik kurumlarını suçlamıştır. Üstelik bu milletvekili “yarı Alman”dır. Alman derin devletinin istihbarat örgütünün kini, hesaplanmış bir takip olarak Edathy'in önüne konulmuş, siyaseten ipi çekilmiştir. Dedik ya, kartalın sol gözü keskin, pençeleri yırtıcıdır.

Burjuva devletinin en son değer vereceği şey, ahlaktır. Onlar için ahlak, olsa olsa rakiplerini ekarte etmenin bir aracı olabilir. Edathy örneğinde olduğu gibi...

                                                                                                                        TEVFİK TAŞ

 

1.  http://www.spiegel.de/politik/deutschland/edathy-und-friedrichs-ruecktritt-fragen-und-antworten-zur-affaere-a-953467.html

 2.  http://www.spiegel.de/politik/deutschland/fall-edathy-sigmar-gabriel-lehnt-personelle-konsequenzen-in-spd-ab-a-953645.html  (“Sayın Friedrich tahribatı önlemek istemişti yalnızca...”)



 

 

Facebook
henüz yorum yapılmamış
28-02-2014
DOST SİTELER
Toplam Giriş Sayısı : 2210577
Arama

İmzasız yazı yayımlanmaz. Yazıların sorumluluğu öncelikle yazarına aittir.