İhsan Orak’ın öz eleştirisi ve solun halka ulaşması
ÇGD’de yazar Kaan Arslanoğlu’nu izleyen sevgili dostum İhsan Orak bir ileti yollamış bana şöyle diyor iletide Orak:
‘’Arslanoğlu anlatırken, iç dünyamda öz eleştiri yaptım. Kendini solcu, sosyalist, devrimci olarak tanımlayanlar; kapitalist hayat tarzıyla yaşadığı sürece, düşüncesindeki dünyayı gerçekleştirmesi imkansız. Çocuklarını özel koleje göndereceksin, işçiden-emekçiden-varoştan kopuk site veya villalarda yaşayacaksın, kapitalist konformizmi dibine kadar yaşayacaksın(son model cep telefonları, eşine ve çocuğuna son model arabalar), yanında çalıştırdığın emekçinin hakkını yiyeceksin, bir akşamda yarım asgari ücreti rakı masasına öderken, bir tane bile yoksul öğrenci okutmayacaksın, sonrada ahkam keseceksin. ''Bizden bir şey olmaz azizim.'' hadi canım sende, yerim senin sosyalizmini. O zaman, islami öğretiyle yetişip, haram yiyen, israf eden, zina eden, riyakar kimi islam bezirganlarını neden eleştiriyoruz ki.’’
*********************
İhsan Orak yerden göğe haklı.
Mevlana ‘’olduğun gibi görün göründüğün gibi ol’’ demişti.
Solculuk yakaya iliştirilen bir rozet değil. Solculuk bir kişilik; insanı hayatın her alanında solun değerleriyle, felsefesiyle ayakta tutan bir yaşama biçimi.
Solun samimiyet ve inandırıcılık krizine girmesinin işçi sınıfından varoşlardan kopmasının nedeni bu. Pek çok solcu konformist oldu, düzenden nemalanıyor, tipik bir kapitalist gibi yaşıyor düşünüyor; bazen de vicdanın aklamak için solculuk yapıyor.
Kaan Arslanoğlu’nun verdiği bir örnek var:‘’ Gezi direnişine katılan kimi aktörler aktrisler daha sonra o saçma sapan dizilerde oynayıp halkın beynini yıkmaya devam ettiler’’ diyordu.
***********************
Arslanoğlu’nun konuşmasında perdeye yansıyan bir fotoğraf vardı. Fotoğraf solun açmazının fotoğrafıydı:
Önde bir inşaat işçisi inşaat demirleriyle çalışıyor arkada ona sırtını dönmüş bir grup bir işçi eylemi yapıyordu fotoğrafta.
Eylemi yapanlar ve işçi farklı dünyalardaydılar.
***********************************
Sol halkla varoşlarla arasında açılan mesafeyi nasıl aşacak, nasıl halka nasıl ulaşacak?
Nasıl bir dil, örgütlenme, iletişim biçimi bulacak ?
Bu günkü ezberlerle bunun olamayacağı açık.
****************************
Sosyal demokratıyla, sosyalistiyle solcuların üzerinde düşünmesi gereken şey bu.
Bilimden, felsefeden, sanattan bunun için beslenmeli solda yer alanlar. İnsanı değiştirmek için insanı iyi kavramak ve bu bilginin ışığında insana ulaşmak gönüllere ve akıllara seslenmek gerekli.
Ve halktan biri olduğuna, samimiyetine, ona yardım edebileceğine inandırmalı solcular halkı.
*****************
Kaan Arslanoğlu baltayı buza vurur gibi konuştu, izleyicileri silkeledi.
Bunu hepimiz yapmalıyız. Aydın olmanın başka yolu yok.
Duymak istediklerimizi söyleyenlere değil, gerçeği , bizi rahatsız etme pahasına cesaretle dile getirenlere kulak vermeliyiz.
Eyyamcılık başka şey gerçeğe sadakat başka şey. Solun özü merak, bilgi, vicdan, güzellik duygusu ve sevme yeteneğidir.
İnsanı değiştirmek isteyenler insanı bilmeden insanı değiştiremez.
İnsanı değiştirmek istiyorsak önce kendimizi değiştirmeliyiz.
Can Ertan
Bu yazı 24 Kasım 2014 tarihinde Bursa Haber gazetesinde
yayımlanmıştı.
.