Bazı arkadaşların yazılarına baktıkça, alenen veya zımnen, zihinlerinde aşağıdaki yanılgıların kökleşmiş olduğunu görüyorum. Kısaca bir göz atalım. Bunlar ilk anda aklımıza takılanlar. Yoksa daha neler var.
(1) KÖTÜ SİSTEM YIKILSIN, DAHA İYİSİ KURULUR YANILGISI
Giden geleni aratır. 1960'larda yeni bir toplumcu sistem arayışına girdik. Her gelen bir öncekinden kötü gibiydi. Darbeler ise kötülerden daha kötüye gidişte katalizör işlevi yapıyordu. İnsanların iyi olduğu yanılgısının da bunda payı var. Her değişim pusuda bekleyen arsızlar, yağmacılar, güç simsarları için yeni fırsatlar yaratır. İyi bir sistem kurulması için kültürel gelişme gerekir. Sine non qua (olmazsa olmaz). İyiler, kötülerle başa çıkamaz bu halleriyle. Beş dakikada dağılırlar (geçmiş şekillerde görüldüğü gibi). Bugün muhalefet edenler bile pkk veya ışid gibi iplerini kimin tuttuğu belli olmayan cinayet şebekeleri veya onların destek örgütleri olursa, gerisini düşünün gayrı. Haa, dibe vurmuş, bundan kötüsü olamaz diye düşünen varsa, daha dibe çok yol olduğunu hatırlatalım.
(2) HALK HER ZAMAN İYİ, DEVLET DAİMA KÖTÜDÜR YANILGISI.
Devletler kentlerle birlikte birer baskı aygıtı olarak kuruldu. Şiddetin ve servetin tekelleşmesini temsil ediyorlardı. Ne var ki devletler giderek yeni işlevler kazandılar. Gene birer baskı aygıtı, ama mevcut kalabalıklar devlet aygıtı olmadan yaşayamaz hale geldi.
Bu arada, kendi başına, insanlardan bağımsız bir devlet varmış gibi düşünülüyor. Devlet insanlardan oluşur ve sistemin kendi mantığına rağmen, sistemi oluşturan insanların niteliklerine göre çalışan bir sistemdir. İyilik ve kötülük insanlardan gelir.
Devlet yönetimdeki güçler dengesi, mülk sahipleri hiyerarşisini yansıtır ama aynı zamanda halk içerisindeki kötülüklerin de kontrol edilemez hale gelmesini hukuk devletine yaklaştığı ölçüde önler. Hukuk devleti yoksa hem halk hem de devlet kötüdür, çünkü halk hukuksuzluk yönünde bir tercih yapmış demektir. Nazi diktası bu yönde bir tercihtir. Bolşevik diktatörlüğü ise halkın aksi tercihine rağmen gerçekleşmiştir. Her durum farklıdır sonunda.
(3) DEVLETİN SÖNECEĞİ YANILGISI
Şayet dünya nüfusu iki asır önceki seviyesine (bir milyara) inseydi ve çevre felaketi olmasaydı, bu mümkün olabilirdi. Ne var ki bu nüfusla devletsiz bir hayat sonsuz bir anarşidir.
(4) BİR TOPLUM KISA SÜREDE (ihtilal veya devrimle) DAHA İYİ BİR DEVLET KURABİLİR YANILGISI
Hiçbir halk, olduğundan (kendisinden) daha iyi bir devlet yaratamaz. Daha iyi bir devlet veya yerel yönetimlerin kurulabilmesi için toplumun kültürel gelişme sağlaması gerekir. Buna bağlı olarak toplumların gelişmesi iyi yönde olur yanılgısı vardır. Bunu 1970'lerde çok tartışmıştık. Uzun orta çağların bağnazlığından söz ederdik. On beş yıl sonra, o dönemde iyisiyle-kötüsüyle sosyalist olarak bilinen bütün devletler çöktü. Mali sermaye egemenliği dünyada azgın bir gericilik dalgasını yükseltti. Her ihtilal veya devrim karşı devrimle sonuçlanmıştır. Bunu düşünmelerini tavsiye ederim.
(5) SİYASET ÇÖZÜMDÜR YANILGISI
Siyaset ancak belli bir kültür düzeyi içerisinde, o düzeye mümasil çözümler getirebilir. Bazen yaşam kültürünün geliştirilmesi için tedbirler alır. Ne var ki bu tedbirler ancak çok uzun sürede sonuç verebilir. Bu nedenle siyasetin mevcut koşulları aşan çözümler getirmesi çok nadirdir. Kısa vadeli çözümler getiriliyor gibi görünse de uzun dönemde eski düzeye dönülür. Neyse o. Fazlası olmuyor, ya da kültürel gelişmeye bağlı.
(6) BİLİM ve TEKNOLOJİ HER ŞEYİ ÇÖZER YANILGISI
Açıkça görülüyor ki, bilim ve teknoloji çoğu zaman çözdüğünden daha fazla sorun yaratır. Örneğin nüfus sorunu. Bilim ve teknoloji sayesinde insanlık yüz bin senelik nüfus artışını elli yıla sığdırdı. Sonuç felaket oldu. Şimdi hayatın büyük ölçüde azalması, belki sadece ilkel türlerle sınırlı kalması olasılığı büyüyor.
(7) HER ŞEYİN ÇÖZÜMÜ VARDIR YANILGISI
Her şeyin çözümü yoktur. Olamaz. İrade, ancak koşulların elverdiği ölçüde etkili olabilir. Bu çerçevede akıl için yol birdir yanılgısından da söz etmek gerekir. Akıl için birden fazla yol vardır.
(8) TÜRKİYE'DE veya LAİK OLMAYAN BİR İSLAM ÜLKESİNDE DEMOKRATİK VE TOPLUMCU BİR ANLAYIŞ EGEMEN OLABİLİR YANILGISI
Bu izah gerektirmez. İnsanlarımızın niteliği bellidir. İktidara gelecek her grubun taraftarları yeni bir yağma kampanyasına girişecek, bir süre sonra, alaşağı ettiklerini yağmalayacaktır.
(9) BELLİ İNANÇLARA SAHİP OLANLAR DAHA DÜRÜSTTÜR YANILGISI
Dürüst insanlar ideolojilerine veya inançlarına göre ayrılmaz. Her ideolojide veya inançta iyi ve kötüler vardır. Eğer ideolojinize yakın insanların daha dürüst olduğunu sanıyorsanız vah ki ne vah. Öyle çok ahlaksızlık çıkar ki, sorduğunuza pişman olursunuz.
Mehmet Tanju Akad