“2014 edebiyatı” aydınlık mıdır? Öner Yağcı’ya yanıt
Bu yazı Yazar Öner Yağcı’nın 1 Ocak 2015 tarihli Aydınlık Gazetesi’nde çıkan “2014 Edebiyat Deyince” başlıklı yazısı üzerine yazılmıştır.
http://www.aydinlikgazete.com/kultursanat/2014-edebiyat-deyince-h59858.html
Sayın Öner Yağcı, yazısında 2014 yılındaki edebiyat olaylarını genel olarak değerlendirmiştir. Yazının büyük bir kısmında 2014 yılında edebiyat alanında verilen ödüllere yer verilmiş; bu ödüller isim isim sayılmış ve bu ödüllerle ilgili olarak “ödüllerle coşku ve aydınlık arayışını sürdürdü edebiyat alanımız” ifadesi kullanılmıştır.
Profesyonel jüri üyeliği
Yazıda toplam 21 ayrı ödülün adları sayılmıştır. Adı anılan 21 ödülün 10 tanesinin seçici kurulunda aynı kişi (Doğan Hızlan), bulunmaktadır. Yazının sonunda olumsuz anlamda söz edilen Kültür Bakanlığı’nın edebiyat teşviki olarak toplam 563 bin TL vereceği yazarları belirleyen seçici kurulun da üyelerinden birisidir Doğan Hızlan. Dünyanın en yetenekli insanı bile olsa bir tek kişinin bütün bu ödüller üzerindeki “olağanüstü” etkinliği, “aydınlık arayışı” ile ne kadar bağdaşabilir?
Kaba bir bakışla bile bu ödül jürilerinin bir avuç insandan oluştuğu kolaylıkla görülebilir. Bu tabloya bakarak bir grup “profesyonel jüri üyesi”nin varlığından rahatlıkla söz edebiliriz. Bu profesyonel jüri üyeleri, dönüşümlü olarak edebiyat ödüllerinin çok büyük bir bölümünü “idare etmekte” ve “paylaştırmaktadır”. “Coşku ve aydınlık arayışı” olup olmadığı ayrı bir konu ancak bu arayışı “edebiyat alanımız”ın değil, bu bir avuç jüri üyesinin “sürdürdüğü” çok nettir.
Bu konuda bu sitede ve Aydınlık Kitapeki’nde yayınlanan “Türkiye’de edebiyat ödülleri nasıl verilir?” başlıklı yazı yeterince açıklayıcı olacaktır.
http://insanbu.com/a_haber.php?nosu=1487
2014 Orhan Kemal Roman Armağanı’nın Hamdi Koç’un Çıplak ve Yalnız adlı romanına verilmesi başlı başına, kendi başına ve de tam anlamıyla bir skandaldır. Bu konuyu detaylarıyla ele alan epey bir yazı bulunmaktadır.
http://www.aydinlikgazete.com/kultursanat/secici-kurula-acik-mektup-h59863.html
http://insanbu.com/a_haber.php?nosu=1619
http://insanbu.com/a_haber.php?nosu=1509
http://insanbu.com/a_haber.php?nosu=1549
Dönüşümlü ödülcülük
Örneğin Yunus Nadi Ödülü, 2014 yılı itibarıyla 5 kişilik seçici kurulun 4’ünün Can Yayınları editörü Faruk Duman ve Can Yayınları yazarlarından oluştuğu ve yine bir Can Yayınları yazarı Başar Başarır’ın kazandığı bir ödüldür.
Yazıda ismi anılmamış olsa da 2014 yılı Dünya Kitap Ödülü’nde ise jüri üyesi ile ödül alan yazar yer değiştirir. Dünya Kitap Ödülü’nde bu kez jüri Başar Başarır, ödülü kazanan ise Faruk Duman’dır.
Bu yarışmadaki jüri diğer yarışmada ödül kazanmakta; bu yarışmada ödül kazanan yazar, diğer yarışmada jüri olmaktadır. Kitapların içeriğini, bunu hak edip etmemelerini ya da değerlerini asla tartışmıyorum. Yorum yapmama fazla gerek olduğunu düşünmüyorum. Bu durum muhtemelen coşkuludur, aydınlığı çok şüphelidir ancak oldukça “vefakar” bir tablo olduğu kesindir.
Gömücü bekleyen ceset
Sayfalarca örnek verilebilir ancak daha önce fazlasıyla yazılar yazıldığı, bu konuyla ilgili program yapıldığı için uzatmak gereksizdir.
http://www.youtube.com/watch?v=9b8Pr6fTeXw&spfreload=10
Türkiye’de ödül kurumunun tamamen çürümüş olduğu son derece nettir. Bu kısa yazıda çok detaya inmeden söz edilen bu tablo ile “coşku ve aydınlık arayışı” birbirini dışlar.
Çürümüş, etrafına dayanılmaz kokular saçan kokuşmuş bir cesettir ödül kurumu; kendisini gömecek mezar kazıcılarını beklemektedir. Bir “aydınlık arayışı” olacaksa ancak bu cesedi derinlere gömdükten sonra ve de ancak bu mezarın çok uzağında olanaklı olacaktır.
Taylan Kara
taylankara111@gmail.com