Lideri beklerken… Evrimci Açıdan Din Psikoloji Siyaset..

Yeni kitabım çıktı. Adı: Evrimci Açıdan Din Psikoloji Siyaset

Giriş bölümünden bir parça: 

İnsan gerçekte nedir?

Yedi-sekiz derece ağır miyop bir kişi düşünün. Tüm toplumun böyle bireylerden oluştuğunu düşünün. Gözlükleri veya lensleri de yok. Başka insanları nasıl görürler? Ya da aynada baktıklarında kendilerini ne ölçüde seçebilirler? Belirsiz, bulanık, çizgileri netlikten uzak hayaller biçiminde... Gölgeler, karaltılar ya da renkleri, kenarları üst üste binmiş parlak şekilsizlikler halinde...

Ve insanların büyük çoğunluğunun -belli belirsiz bir rahatsızlık duysalar da- sorun nedir, farkında bulunmadığını düşünün. Durumu az çok fark edenlerin kendilerini ve birbirlerini daha açık seçebilmek için baktıkları nesneye gözlerini iyice yaklaştırdıklarını hayal edin. O durumda belli ayrıntıları daha net görebilecekler, fakat bu sefer de nesnelerin küçük bir parçasını iyi görebilecekler, bütünlüğü kaçıracaklar...

İnsanın içinde bulunduğu bilişsel açmaz işte böyledir. Buna karşı henüz özel bir gözlük kullanma alışkanlığını da edinememiştir.

İnsanın kendini ve başka insanları anlamak için geliştirdiği kültürel ve bilimsel araçların büyük çoğunluğu soruna çare değil. Ya incelenen şeyi daha da belirsiz hale getiren sistemler ya da belli bir parçayı daha iyi gösterip bütünü görmeyi imkânsızlaştıran kaba büyüteçler... Sosyal bilimler, siyaset bilimi, hukuk, sosyoloji, geleneksel psikoloji, sanat vb... son derece yetersiz mecralar. İdeolojiler... En gelişmişleri bile sorunu çözmekten çok, daha da içinden çıkılmaz hale getiriyor. Tüm “izm”ler, Freudculuk vb...

İnsan siyasi olarak ne? Hukuku, kültürü, sanatı, edebiyatı neye yarar? Gerçekte neyin peşindedir gündelik yaşamda? Niye çalışır, niye sevişir, niye birbirini öldürür?

(…)

Ve çalışmanın son halkası olarak bu kitap.

İnsanın tüm uğraşlarına evrimci psikoloji ve kişilik yapıları gözlüğüyle bakmadığınız sürece, 7-8 derece miyop bir kişi, çevresine nasıl bakarsa öyle bakacaksınız onlara. Bu kitapta tarif ettiğim gözlüğü kullandığınız anda ise hiç yaşamadığınız bir berraklık kazanacak görüşünüz... Dünya… ve insan.

İnsan doğası ve kişilikle ilgili önceki çalışmalarımın siyasi-toplumsal sonuçlarıyla birlikte evrimci psikolojiyle yoğrulması… Başka deyişle bilimsel evrimci bakışın bu özle siyasete uyarlanması dünyada bir ilk.

Elbette, yüzde yüz bir netlik bu gözlükle de elde edilemez. Ama önceki görüşünüze göre coşkulu bir sevinç yaşayacaksınız. Fakat kim bilir belki de bu açıklıktan, berraklıktan hoşlanmayacaksınız. Artık kişilik yapınıza göre… Belki insanların büyük bölümünün körlüğü bilinçli olarak yeğlemelerinde, onlara sunulan bu gözlüğe karşı direnmelerinde bir hikmet var.

İnsan bu. Onu, yani kendini tüm renk ve çizgileriyle apaçık görmekten belki de bilerek kaçınıyor insan soyu. Ne var ki eğer cesaretliyseniz bir denemekte fayda var. Heyecan verici bir zihin açıklığı fırsatı elinizde…

KİTAPTA NELER VAR?

Adından belli. Evrimci açıdan din nedir, nasıl ele alınmalıdır; psikoloji adına insanlığa yutturulan safsatalar neden ve nasıl geçersiz hale getirildi.. siyasete -örneğin sosyalist siyasete - yepyeni bir bakış nasıl olanaklı? Siyasette “başarı” nedir, ne şekilde elde edilir? İnsani iyi nedir, niye bunun mücadelesini veriyoruz; insani kötü nedir, kötülüler neden çoğunlukla galip, bu galibiyetler ne kadar, nasıl azaltılabilir?

Bugüne dek başta bu sitede olmak üzere, soL Haber Portalı, gercekedebiyat.com gibi yayın organlarında çıkan yazılarımın konuyla ilgili olanları toplandı.

Neredeyse hepsi tekrar yazıldı. Bazı cümle ve paragraflar, bölümler çıkarıldı, yeni cümle, paragraflar eklendi. Konularla ilgili sonradan gelişen tartışmalardan aydınlatıcı olanlar seçildi, eklendi. Buralardaki sorular ve yanıtlar kitaba konuldu, yeni açıklamalar eklendi. Bazı ifadeler daha açık hale getirildi.

Sonuna da yepyeni bir bölüm eklendi, “Giriş” yazısı dışında. Lideri Beklerken…

Kurtarıcı bir lider, hiç değilse “iyiler” safına nefes aldırıcı bir lider gerekli midir? (Bizce gereklidir). Neden gereklidir? Yeni lider çıkana dek ne yapılmalıdır? Lider ne zaman çıkabilir? Liderin özellikleri, işaretleri nelerdir?

Gibi sorulara cevap arandı, varılan sonuçlar yazıldı.

Lider gelsin gelmesin, şu anda ve genel olarak insana, topluma nasıl bakmalı, ne yapmalı? Sorularına yanıt arıyor, yanıtlar buluyor bu kitap.

Bu çalışmanın okuyanlara (iyi veya kötü o tartışılır) ne kadar yeni bir bakış açısı getireceğini benim önceki yazılarıma ve kitaplarıma aşina olanlar tahmin edebilir. Ancak aşina olmayanlar okurlarsa “yeni”nin sözde kalmadığını herhalde büyük çoğunluğu takdir edecektir.

Kaan Arslanoğlu

Evrimci Açıdan Din Psikoloji Siyaset - Kaan Arslanoğlu

İthaki Yayınları – Mart 2016 – 288 sayfa

Facebook
yorumlar ... ( 26 )
10-03-2016
10-03-2016 13:10 (1)
"hocam merhaba, ben önceki kitaplarınızdan başlamak istiyorum" diye YORUMUNA BAŞLAYAN arkadaşımız adını yazmadığı için yorumunu yayımlayamıyoruz. Fakat sorusuna cevap vereyim. İnsanın ne olduğu, ne olmadığı konusundaki teorik kitaplarıma baştan başlamak isteniyorsa, öncelikle "Yanılmanın Gerçekliği" ve "Politik Psikiyatri" adlı iki kitabı okumalı. Sonra "Memleketimden Karakter Manzaraları" (bu atlanabilir) ve "Evrim Açısından Devrim" geliyor. Sevgiler, saygılar. Kaan Arslanoğlu
10-03-2016 15:55 (2)
Yazıda belirtiliyor değerli kardeşim, kitabı alıp okumaya üşenenler, hiç değilse yazıyı okumaya üşenmesinler. Vaktiniz o kadar mı kıymetli? Kaan Ars. (Adsız başka birinin sorusuna cevap.)
10-03-2016 23:30 (3)
Kaan Bey öyle bir yazmışsınız ki çıksa da hemen okusak duygusu uyandırıyor. Berraklığa ihtiyacımız var gerçekten, umarım dediğiniz gibi olur. Hayırlı olsun diyorum. Saygıyla. Deniz Can
10-03-2016 23:30 (4)
emeğinize sağlık hocam çağdaş derdiyok
10-03-2016 23:33 (5)
Kutlarım... yeni umutlara ve güzellikşlere vesile olmasını diliyorum. Mine M.
11-03-2016 19:59 (6)
Emeğiniz sağlık hocam En kısa zaman kitabı edineceğim. Herzamanki gibi sorguladığın konular çok iyi hayırlı olsun. Celal Bozatlı
11-03-2016 19:59 (7)
Kaan Hıcam, en erken edinenlerden biriyim sanırım. İdefix gönderdi bugün. Kitaba başladım bile. Aslında yazıların bir bölümünü okumuştum ancak itiraf edeyim, Freudculuk dizisinin kitaba konu olacağını düşünerek okumamıştım. Pek netametli bir konu din ve sol. Reenkarnasyon Kulübü kitabını okuyunca çok tartışılacak demiş ve yanılmıştım. Umarım bu kitap, daha öncekilerden daha çok okunur, daha çok konuşulur ve tartışılır. Özgür Coşar
11-03-2016 22:48 (8)
Tarih bugün, yer İstiklal, 22:40, İnsan kitapçısı, sormak EADPS var mı? Yok demek. Biraz yürümek, varmak Mephisto, 22:51, aynı soru sormak, bu sefer bulmak, sevinmek, almak. Hemen gitmek Artistler Kahvesi, bi Jack in Fire almak, EADPS'yi karıştırmak, mutlu olmak. Bi ara imzalatmayı düşünmek. Sevgi saygı sunmak. me he
11-03-2016 22:49 (9)
Arkadaşlara teşekkür etmek... Daha bende kitap olmamak. Daha kitabın yüzünü görmemek.. ke a
12-03-2016 12:17 (10)
YORUMCU ARKADAŞLAR!!! Kutunun üstünde açıkça belirtiyoruz. İmzasız, adsız, soyadsız yorumları (ki birçoğu olumlu yorumlar) maalesef yayımlamıyoruz. Saygılar. Müdüriyet
12-03-2016 21:06 (11)
Çok güzel tespitler Üsdat da;niye bu kadar geç uyandınız.Bir psikiyartrise yakışmamış.Demek ki teorik planda olanlr geç farkediyorlar hayatın gerçeklerini,hamdi kabş
12-03-2016 21:30 (12)
Sayın hamdi kabş (11), neye geç uyandığımı anlayabilsem sanırım daha iyi uyanabileceğim. Belki de daha fark etmemişimdir. Bir aydınlatsanız. Şimdiden teşekkürler. Kaan Arslanoğlu
13-03-2016 09:59 (13)
Ne zaman ki bizden daha iyilerden kıskançlık, öfke gibi hislerle uzaklaşma yerine onlarla birarada bulunabilme, birlikte hareket edebilme gücünü bulacağız, o zaman Kaan Arslanoğlu'nu, arkadaşlarını ve başkalarını anlayacak, iyiliği hep beraber yüceltebileceğiz. Ezel Parsa
13-03-2016 13:05 (14)
Buradaki yazılarınızı ilgiyle okuyorum Sayın K. Arslanaoğlu, kitap için tebrikler, emeğinize sağlık. İlk fırsatta alıp okuyacağım. Elif F.
14-03-2016 02:17 (15)
Öncelikle yeni kitabınız için sizi tebrik etmek istiyorum.Kitabın konusu ile ilgili yazı dizilerinizi büyük oranda takip etmiştim ve bu dizileri kitaplaştıracağınıza dair bir de not düşmüştünüz altına.Gerçekleşmiş olmasına sevindim.Kitabınızın konusu ve konuya yaklaşımınız bana oldukça gelişmiş ve ilgi çekici gelmişti, emeğinize sağlık,en yakın zamanda kitabınızı edineceğim. ılgaz alarcın
14-03-2016 08:36 (16)
Kaan hocam, Evrimci Açıdan Din ve Siyaset başlıklı yazıları okudum. Ülkemizde solun dine mesafeli duruşuna dair tespitlerinize katılıyorum. Özellikle temel dinsellik kavramı üzerinden, aslında "din"e karşı görünenlerin de temel dinselliğe sahip olduklarını düşünüyorum. Yakın dönem tarihimize dair okurken Birinci Meclis'te sol ve İslam olan bir grubun olduğunu öğrendim. Ne kadar sol, ne kadar islam tartışılabilir bugünden bakınca, ancak o gün için farklı bir ses. Dönem, herşeyin belirsiz olduğu bir dönem bir yerde. Kuzey komşuda, kimsenin pek ayrıntısını bilmediği devrim yapılmış, ülke Yunan işgalinde, imparatorluk yıkılmış, geriye kalanlarla bir yurt edinme mücadelesi yapılıyor. Yeşil Ordu Nizamnamesi diye arattığınızda metnine ulaşabileceğiniz bir tüzükleri var. Bu Yeşil Ordu'yu sol mücadele tarihi açısından nereye konumlandırmalıyız sizce? Özgür Coşar
16-03-2016 19:24 (17)
16 numaralı yorumu yazan değerli Özgür Coşar'a cevabım: Milli Mücadelenin özellikle ilk yıllarında Anadolu'da tam bir Bolşevik rüzgarı esiyordu. Milli mücadeleye katılan kadroların neredeyse yarısı Ya kendine Bolşevik demeye başlamıştı ya da sempatizan olduğunu söylüyordu. O dalga içinde bence gayet iyi niyetli bir duygusallıkla Yeşil Ordu'nun bildirilerine de girdi komünistlik. Fakat Yeşil Ordu'dakiler dahil büyük çoğunluk Bolşevizm nedir, gazete haberlerinden, birkaç bildiri parçasından öteye teorik bir donanıma sahip değildi. Çerkez Ethem de öyle, hiçbir Marksist kitap okumadan bu çizgiye geldiği söylenir. Sonrası tam bir hayal kırıklığıdır. Önce Ankara'ya karşı çok küstahtılar, tepeden bakıyorlardı, sonra Ankara bunların burunlarını kırdı, sonra kendilerini koruma telaşına düştüler, sonra Yunanlıların adamı haline geldiler. Kaan Ars.
17-03-2016 08:42 (18)
1870 - 1930 arasındaki 60 yılı anlatan bir çok kitap okudum. Bir çok kitap ise okunmayı bekliyor. O döneme dair söyleyebileceğim, tarih kitaplarında okutulduğu gibi yaşanmadığı. Becerebilirsem ileride bu tarih kesitiyle ilgili okuduklarımdan bir şeyler çıkartmaya çalışacağım. Kitabınızı bitirdim sonunda. 2015'in ortalarından bu yana kitaplarınızı hediye ediyorum eşe dosta. Kendimce "bir şey yapmalı" söyleminin gereği olarak. Daha çok okunmalı, daha çok tartışılmalı yazdıklarınız. İnsan aklının yetersizliği, bu insan ile sosyalist bir düzenin kurulma zorluğu konusunda yazdıklarınız çok kıymetli. Doğruluğu yanlışlığı değil kıymetini oluşturan. Farklı bir bakış, başka bir göz var yazdıklarınızda. Dediğim gibi, 2015 ortalarından bu yana kendi çapımda bir "gayret"im var. Okunma sayılarına ne kadar etkisi oluyor bilmesem de, küçük bütçemin elverdiği ölçüde Arslanoğlu kitapları hediye etmeye devam edeceğim. Belki Ankara'ya yolunuz düşerse bir söyleşi organize ederiz. Yeni kitap vesile ++
17-03-2016 08:42 (19)
++ olur. Toz duman dağılıp, "normal" akışına döndükten sonra hayatımız. Hatta eğer kabul ederseniz, ederse Mutluhan İzmir hocamı da davet edelim, bir etkinlik yapalım, Lacan üzerine. Mekan bulmak sorun olmaz diye düşünüyorum, meslek odası olabilir, Cer Modern olabilir. Mutluhan Hocam ve siz prensipte evet derseniz geri kalan organizasyonu yapmak için gönüllü olurum. Saygılarımla, Özgür Coşar
17-03-2016 10:15 (20)
Teşekkürler sevgili Özgür Coşar. Lacan konusunda söyleşi aklımızda olsun, ama daha erken. Yoruldum cidden. Şu son katliamdan sonra resmen bağışıklık sistemim çöktü. Bir de konu bir Lacan değil ki. O 43. sırada yer alıyor. Her yönden kalleşliğe, karaktersizliğe, salaklığa karşı kafamızı sağlam tutmaya çalışıyoruz. Her yan kokuşmuş. Gördüğünüz gibi insanbu'da iyice yavaşladık. SUSMA HAKKIMIZI kullanıyor gibiyiz, ama içimizden de bir şey demek gelmiyor. Çünkü birçok şeyi daha önce binlerce kez söyledik. Söyle söyle nereye kadar. İnsanlar birkaç gün dursalar, düşünseler keşke. Bu umutsuzluk değil. Konuşa konuşa umutsuzluk yaymak... Daha çok yapılan bu. Saygılar, sevgiler herkese. Kaan A.
18-03-2016 10:07 (21)
Sevgili Kaan Arslanoğlu, yeni kitabınızla ilgili müjde beni heyecanlandırdı, edinip okurum keyifle. Dünyadaş olarak teşekkür ederim :) Tarık Günersel
19-03-2016 12:50 (22)
Tarık Günersel ve kutlama yapan tüm yorumculara teşekkürler. Bir tartışma başlığı da şu olabilir: İnsanlık derin bir zeka geriliği içinde. Dolayısıyla kendisi de geri zekalı olan bir yazar bunu tüm yönleriyle fark edip, ortaya koysa... Gerçeği bu topluma nasıl anlatabilir? Bunun yolu ne olmalı? Bir faydası var mıdır? Varsa nedir, nelerdir? Kaan Ars.
19-03-2016 21:43 (23)
Belki yazar yaşadığı bu büyük aydınlanmadan sonra hala bir şeyler kaçırıyor muyum diye düşünmelidir,türkiye bence zeka bakımından altın çağını yaşıyor,artık herkes kendi durumunu tahlil edebilecek seviyede,ülke neden bu kadar kötü halde derseniz,artık ortası olmayan bir noktadayız,arada kalan kimse yok,herkese ya doğru tarafta ya da yanlış tarafta.TAbii ki şu durumda güç maalesef insanlığı gerileten tarafta,şu an klasik söylemle kendi ortaçağımızı yaşıyoruz,böyle zamanlar insanlığı ileri sıçramaya zorlar.Hergün milyonlarca bomba patlasa,ne kadar süre insanları evde tutabilirsiniz,gerçekten böyle bir şeyin başarıya ulaşacağını düşünüyor musunuz ya da pkk nın sadece artan faşistliği sebebiyle böyle durduraksız bombalı eylem yapmak istediğine inanıyor musunuz.Romantik hayalcilikle,gerçekcilik arasında nasıl ince bir çizgi varsa,karamsarlıkla gerçeklçilik arasında da bir o kadar ince bir çizgi vardır.Davut RESNELİ
04-04-2016 23:49 (24)
Özgür kardeşimizin kitapla ilgili sosyal medyada da çıkan yazısı ile haberim olan kitabı.. özellikle 8.yorumda bahsedilen ''İstiklâl - İnsan'' kitapçısından aldım ! (bana yok deme talihsizliğine düşmediler neyseki ?) Benim de uzun yıllardır üzerinde düşündüğüm ve mutabık olduğum tabularla !(sol ve islam) ilgili satırları büyük merakla okumaya başladım./ N.Pala
12-04-2016 11:47 (25)
Kitabın ilanının tam sayfa olarak hergün eleştirdiğiniz Birgün Gazetesi Kitap Ek'inde yayımlanması isabetli ve etik olmamıştır. Haluk Güriz
12-04-2016 11:59 (26)
Hadi ya! Bu yayınevinin bileceği bir şey. Yayınevi zaten ÖDP'ye yakın, hatta açık söyleyeyim ÖDP'li. Ayrıca yayınevi isterse Cumhuriyet'e, isterse Aydınlık'a ilan verebilir. Hiç haberim bile olmaz. Keza biz de insanbu olarak Cumhuriyet'e ilan verdik mesela. Hergün de eleştiriz. AMA İLAN VE REKLAM ALMIYORUZ... İlandan ve reklamdan beş kuruş kazancımız yok. Herkesin etiği kendine :)) Şahan Gökbakar'ın güzel bir psikopat tiplemesi vardı. Mesela derdi ki "Kasaba giderim et almam, et veririm!" Biz de diyoruz ki REKLAM ALMAYIZ REKLAM VERİRİZ ! Her gün eleştirdiğimiz çevreler başka türlü bizi nasıl okusun. Ayrıca eleştirdiğimiz çevre kitabımızı basıp yayıyorsa bunu düşünmek lazım. Mesela AYDINLIK bunu asla yapmaz. Yine de bilgi verdiğiniz için ve uyarınız için teşekkürler. Saygılar. Kaan Ars.
DOST SİTELER
Toplam Giriş Sayısı : 2210142
Arama

İmzasız yazı yayımlanmaz. Yazıların sorumluluğu öncelikle yazarına aittir.