Bok yemenin tıpçası: Fekal Transplantasyon

Bu haberimizin tek ereği sizleri irkiltmek veya güldürmek değil. Şu sıralar “aydınlanma” ve “bilimsellik” gibi sözler çok ediliyor bizim cenahta.

Yobazlık, dinsel iddialı şarlatanlık o kadar yaygınlaştı ki, kendimize “aydınlanmayı”, “bilimi” kalkan etmeye çalışıyoruz. Fakat kendimiz ne kadar aydınlanmışız, ne kadar bilimseliz? Burada ciddi bir sorun bulunmakta ve gerçek aydınlanmayı, gerçek bilimi öteki kadar bizim taraftaki sığ yaklaşımlar da engelliyor.

Örneğin her geleneksel sağaltım yöntemini “bu bilimsel değil” diye tıp dışı ilan etmek… Tamamlayıcı ve alternatif tıbbın her girişimini “çağdışılık” diye dışlamak…

Oysa bu yöntemler üzerinde son yıllarda kanıta dayalı, bilimsel yöntemli çok sayıda çalışma yapılıyor ve bunlar bilimsel dergilerde, kongrelerde sunuluyor. Birçoğunun bilimsel geçerliliği en azından tartışma kapsamı içinde, bazı yöntemler açık açık bilimsel kabul ediliyor.

4-6 Nisan tarihleri arasında katıldığımız Pediatri Günleri adlı kongrede (Taksim-İstanbul), bunlardan biriyle karşılaştığımızda biz bile şaşkına döndük. Prof. Dr. Funda Özgenç’in sunumu. Fekal Transplantasyonun uygulama alanları ve yararları. Bildiğimiz “bok” belli durumlarda sağlıklı bireyden alınıyor, hastaya ağız yoluyla (kapsül) veya anüs yoluyla bir aparat vasıtasıyla, en iyisi de kolonoskopiyle doğrudan barsağa verilerek tedavi yürütülüyor. Bu tedavi yöntemi FDA onaylı bir yöntem.

Epeyce bir süredir uygulanmaktaymış ve bu konuda Türkiye’deki bilimsel dergilerde de yayınlar mevcut. Haber fotoğrafı bu konuyla ilgili yabancı bir vakfın web sayfasından. Açıklamalar bizden.

Aynı kongrede yazarımız Prof. Dr. İlknur Arslanoğlu’nun da Tamamlayıcı Tıbba Bilimsel Yaklaşım konulu bir sunusu gerçekleşti. Bu sunuyu da ilerde yayınlayacağız.

Bu vesileyle bok yemenin faydalarını geçtiğimiz aylarda gündeme getiren Celal Şengör hocaya da biraz haksızlık ettiğimizi düşünüyoruz. Gerçi hastanın rızası alınmadan uygulanan tedavi, ister bok yedirme olsun, ister başka şey… tıbbi etiğe aykırıdır. Ama niyet esasta iyi olduktan sonra bu tür hafif ihlaller belki hoş görülebilir. Hocamızın yönteme hayli vakıf olduğunu, belki de ilk deneklerden biri olduğunu öğrenirsek şaşırmayacağız. Yaşadıkça neler görüyor insan.

Şu çok bilinen atasözüyle kapayalım: Trilyonlarca sinek yanılıyor olamaz. Bok ye, bokumu ye… gibi özdeyişleri hep kötüye yormayalım.   

 

Facebook
yorumlar ... ( 4 )
06-04-2016
06-04-2016 16:44 (1)
her şeyde bir hayır var sözünü de onaylar nitelikte, belki de zorla bok yedirilmesi sebebi ile istemeden de olsa, sebebini de bilmeden sağlığına kavuşan da olmuştur aralarında, kimbilir? :) Acar Özdemir
06-04-2016 18:51 (2)
Herhalde 'ağzına mıçayım' da bir sevgi sözcüğü oluyor bu durumda. mh
12-04-2016 11:46 (3)
Bilmeden birbirimizin sagligiyla ilgilenmisiz desenize. Bari hangi sorunun tedavisinde yiyoruz bu b..'u?Istermisiniz yakinda piyasa ekenomisi bize b.k yedirsin hemde paramizla!
16-04-2016 15:40 (4)
Parkinson tedavisi için de öneriliyormuş. Özgür Coşar
DOST SİTELER
Toplam Giriş Sayısı : 2210125
Arama

İmzasız yazı yayımlanmaz. Yazıların sorumluluğu öncelikle yazarına aittir.