“Tıp Bu Değil” ve “Kemalizm” üstüne değiniler

“Tıp Bu Değil” ve “Kemalizm” üstüne değiniler

GÜZEL KİTAPLAR

Burada, okuduğum iyi kitapların tanıtımını yapsam diye düşünüyordum bir süredir. Gerçekten bazı eserler var ki değil elli, beş yüz elli sıradan kitaba bedel. Belki hafta sonu paylaşımlarımı buna ayırsam iyi olacak. Tabii, bu arada popüler ama kötü kitaplara da değinmek gerekir. Öyleleri var ki, bütün bir neslin kafasını mahvetmiştir. Örneğin Politzer'in Felsefenin Temel İlkeleri buna örnektir. 1971 yazında okumaya çalışıp da dehşet içerisinde yarıda bıraktığım bir kitaptı. Hikayesini başka bir yazıda ele alırım. Bugün iyi kitaplarla başlayacağım. Kamuoyunda olumlu yankılar uyandıran ama muhtemelen aranızda çoğunun henüz okumadığı üç kitap.

 

Prof. İlknur Arslanoğlu'nun editörlüğünü yaptığı üç iyi kitaptan söz etmek istiyorum. Tıp Bu Değil (2012 ve 2013 yılında İkinci Cilt) ile Tıp Budur (2014). İthaki Yayınlarından çıkan bu kitapları duymuştum ama yaşadığım uzak köşede daha yeni elime geçti, büyük bir ilgiyle okudum. Bildiğim şeyleri teyit etmiş olurken, birçok yeni bilgi de edindim.

 

Burada ülkemizin bilgili ve vicdan sahibi tıp insanları bir yandan tıbbın önemli konularını tartışmaya açarken diğer yandan da herkes için elzem olan temel bilgileri veriyorlar. Ayrıca sağlık politikalarını eleştirirken, tıp insanlarının ikilemlerini, tedavi yaklaşımlarındaki sorunları, ilaç ve tıbbi malzeme sanayinin ve özelleşen sağlık hizmetlerinin dayatmalarını da okurlara aktarıyor. Çok çarpıcı bilgiler de var. Örneğin dünyada her gün 5.500 kişinin (her dakika 4 kişi) meslek hastalıkları nedeniyle hayatını yitirdiğini ve uluslararası kuruluşların bunu gizlemek için neler yaptıklarını biliyor muydunuz? Ya da diyetlerin niçin başarısızlığa mahkum olduğunu.

 

Bunlar herkesin okuması gereken kitaplar. Sağlıklılar için hastalıktan korunmak, hastalar ve hasta yakınları için de bilinçli olarak tedavi seçeneklerini uygulamanın yollarını gösteriyor. Tıp insanları ise kendi açılarında sorunları ele alıyorlar.

 

Bazı kişiler bu lafı sevmiyor ama en kısa ifadesiyle kaliteli bir yaşam, sağlık konusunda bilinçle mümkündür. Tıp Budur kitabının kapağındaki sözlerle bitirelim, çünkü kimse niyetini kitabı hazırlayanların kendileri kadar iyi ifade edemez: Akıl Giren Bedene Doktor Girmez. ... "En kutsal insani değerlerin bile paranın saltanatı altına girdiği şu çağda, insanın ve insan sağlığının en kaba biçimleriyle çıkar malzemesine dönüşmesi kaçınılmazdı. Tıpta, sağlıkta, siyasette, her yerde sürekli biçimde şarlatanların, değer hırsızlarının baskın çıkması, iyi insanı iyi insan için çalışmaktan vazgeçiremeyeceği gibi, iyi hekimi de doğru bildiği yoldan ayıramaz. Bu kitap gerçek tıp bilimine; kazanç için değil, insan için sağlık hizmetine bir çağrıdır."

 

"Kemalizm" diye bir şey yoktur!..

ATATÜRK ÜZERİNE DÜŞÜNCELER

Her zaman söyledim, her zaman söyleyeceğim. Kemalizm diye bir şey yoktur. Bu, Mustafa Kemal için ilk olarak batıda uydurulmuş, sonra Türkiye'de de farklı amaçlarla kullanılmış bir terimdir. CHP gericileri onun ölümünden sonra liderlik kültünü sürdürecek bir ideoloji peşinde bu terimi canlı tutmuş, daha sonra lehte ve aleyhte unsurlar tarafından suyu çıkarılmıştır. Kemalizm lafını bu tür eleştiri cümleleri dışında hayatımda tek bir kez bile kullanmadım (çünkü, olup biteni de bu terim altında açıklamanın hiçbir anlamı yoktur). Bu terimin kullanılmasından da hiç hoşlanmam, çünkü (hem) onu savunanlar için yararsız bir boş laftır,  ya da ona saldırmak için kullanılır.

Mustafa Kemal bir ideolog değildir.

Somut durumlara somut çözümler getirmiş bir liderdir.

Amacı düzgün ve bağımsız bir toplumun temellerini atmaktır. Bunun için hiç bir dogması yoktur. Tek ilkesi akılcılık ve bilime yönelmektir. Ona atfedilen sözde ilkeler ve tutumlar yakıştırmadan ibarettir. Meşruiyete (meşrutiyet değil) son derece önem vermiş, her adımda itina göstermiştir. Türkiye'nin o döneminde yapılabileceklerin azamisini yapmıştır. Daha fazlası olanaksızdı. Oluşan gerici tepkileri aşamazdı, reformları iç ve dış tehditleri dengeleyebildiği yere kadar götürdü. En büyük engellemeleri de kendi partisinden gördü.

 

Onun hedefini en kısa şekliyle "Efendiler, adam olun, eşeklikten kurtulun" şeklinde özetleyebiliriz.

Ne yazık ki "efendilerin" bir kısmı "Hayır biz illa ki eşek kalmak istiyoruz" diye inat etmiştir. Aksi halde yakıp yıkarak yağma yapamazlar, ilkelliklerini sürdüremezler, bu toprakları ve üzerindeki her şeyi zehirleyip satamazlardı.

"Eh, ne yapalım onlar da eşek olsunlar" diyemiyoruz çünkü bizi de kendi cehennemlerine çekmeye çalışıyorlar.

Gerisi bu çerçevenin önemli parçaları veya ayrıntılarından ibarettir. Bağımsızlık, hukuk devleti, ulusal egemenlik, yurttaşlık hakları ve diğer sorunlar bu çerçevenin önemli parçalarıdır. Ayrıntılar ise sonsuzdur. Kayıtsız şartsız bağımsızlık çerçevesinde hiç bir sorun için sabit çözüm önermez. Hayatın karmaşık akışı içerisinde dogmalara yer olmayacağını çok iyi bilir.

 

Mehmet Tanju Akad

Facebook
yorumlar ... ( 58 )
25-01-2015
25-01-2015 12:33 (1)
doğru ideoloji ve doğru konulan hedeflerle yolunu çizen bir KEMALİZM keşke olsaydı. Ve efendiler Eşeklik baki kalmasaydı. Hakkı aslantaş
25-01-2015 12:51 (2)
1. K. Atatürk 1935 CHP programını el yazısıyla yazdığı metni ile basılı program birebir aynıdır. Ve ikisinde de sadece geçmişte değil geleceği de kapsayan hatlara "Kamalizm Prensiplerdir" denir. 2. C.Bayar, 1937 de başbakan olup hükümet programını okurken 7 defa Kemalizm'den söz eder. Yukarıdaki metinler resmen vardır. Sizin yok demenizle de yok olmayacak,ama gerçeği görmemek için bağnazca kendi doğrultunuzda gideceksiniz... NOT: Sizinle herhangi bir tartışmaya girmeyeceğim sadece bilgilendirmek istedim. Bu nedenle mail ve adıma gerek yoktur.
25-01-2015 12:56 (3)
Dışardan maydonoz olayım, "Kemalizm" ifadesi ilk kez Celal Bayar'ın ağzından çıkmışsa 1937'de, bu bilgi yazarı haklı çıkarıyor. İlk kez kimin kimlerin kullandığı (gericilerin) ve çok geç tarihte kullanılmış olması (Atatürk'ün kontrolü yitirdiği dönemde) yine yazarı haklı çıkarıyor. Keşke bağnaz demeyeydiniz sayın 2 Numara. 3 Numara
25-01-2015 14:02 (4)
İki numara gereksiz şeysi, sen daha olmayan Kemalizme sardır dur. Dün Amed'de yüz bin hizbullahçıyı höykürürken görmedin galiba. Atatürk daha ne yapsındı? İşte seni o güruhtan biri olmaktan kurtaran cumhuriyeti kurdu. Aynı bağın gülü olarak sen idraksizliğin, onlar dinsel dogmaların girdabında çırpınıp duracaksınız. Durmak yok, yolunuza devam edin. Ha guzuma.
25-01-2015 14:35 (5)
4 numara, "ha guzuma"nın bu sitede kopiraytı ve hatta yesorraytı tarafıma aittir. Ama güzel ve yerli yerinde kullanmışsın. O yüzden telif istemem. Mustafa Kemal'e afguran denyolara hep böyle de, olur mu? Bir hayalet
25-01-2015 15:31 (6)
Sn. HayaLET, Buralarda bir yerde olduğunu/olacağını başta da demişlerdi. Sen ve edebiyatın, artık sitenin kültür mirasısınız. Elbette ki varlığını yaşatacağız. Hem baksana Sanbacılardan bile etkilenen olmuş (kendisi diyo hem de). Bir ulu manitu'dan bir de intihal'den tırsarım. Yorum isimsiz olduğundan aşırma sayılmaz. Birikmiş selam ve sevgiler. Hürmetzzz. Kespır
25-01-2015 15:31 (7)
Tıp Bu Değil üzerine tartışıldığını görmek güzel. Tıp Budur içindeki işçi sağlığı konulu yazıyı İngilizce'ye çevirip internete koydum ve Sırbistanından Brezilyasına çok sayıda yanıt geldi. Buradan Tıp Bu Değil ekibine çağrımdır: bir sonraki yayını İngilizce yapalım. Hiç değilse emeğe değer. AA.
25-01-2015 15:51 (8)
kemalizm diye özgün, kendi başına bir ideoloji elbette yoktur... kemalizm denilen anlayış, olsa olsa burjuva ideolojisinin devrimci, çağdaşlaşmacı, aydınlanmacı, ilerlemeci, ulus devletçi, bağımsızlıkçı... vb. yönelimlerinin bu topraklarda somut bir tezahürü olarak nitelenebilir... (bu arada belirtmeliyim ki, sn. yazarın, g. politzer'in tek bir kitabıyla ''bütün bir neslin kafasını mahvettiği'' gibi tuhaf ötesi bir değerlendirmeyi, nasıl temellendireceğini merak ediyorum, doğrusu...) nufer kurt...
25-01-2015 15:53 (9)
Kemalizme afkurulduğu falan yok ki. adam çok net bir saptama yapmış, yazıda kemalizm m.kemal'in ölümünden sonra kullanıldı diyor, bunu çok net veriyle çürütmüş. kendi tuttuğuna laf söylenince sapıtan YAYIMLANMADI sitesi mi burası? atatürk ne yapsınmış, konuyla hiç bir alakası olmayan demagoji.
25-01-2015 15:59 (10)
2 rakamlı kişinin görüşünün ne olduğunu, kemalist mi, kemalizmi yeren mi olduğunu anlayamadım. 9 rakamlı ağzına biber sürülü kişi anlamış mı anlamamış mı? Fakat 9 kişisi 3 numaranın yorumunu da okumamış. Anlayış bu, idrak bu, insan bu.
25-01-2015 19:39 (11)
M. Tanju Akad, okuduğum, izleyebildiğim kadarıyla çok önemli bir düşünür, beyin kanımca. Atatürkçü olup ta Atatürkçülüğü (Kemalizmi) ideoloji olarak görmeyen kendisinden başka birini daha duymadım. Günümüzdeki Atatürkçülerin çoğu Kemalizmi ideoloji olarak görmektedirler. o kadar çok Atatürkçülük, Kemalizm tanımı var ki, hangisine itibar edeceğiz, şaşıp kalıyor insan. Bana göre M.Tanju Akad da Atatürkçü, Yekta Güngör Özden' de Atatürkçü, Uğur Mumcu'da Atatürkçü, A.Taner Kışlalı'da Atatürkçü. Kemalizm'in ideoloji olduğunu şurdan çıkarabilirmiyiz, herkesin kendi kişiliğine göre bir kemalizmi var. diğer ideolojiler de bu böyle sanki, hiç bir marksist diğer marksiste tıpa tıp benzerliği yok. marksist düşünce konusunda. belki de doğrusu bu. Ama yine de asgari müştereklerde anlaşılabilir diye düşünüyorum. Aksi durumda iş arap saçına dönüyor. Daha Kemaliz'in ideoloji mi değil mi konusunda hem fikir olunamıyor. saygılar. Recai kulaksız
25-01-2015 20:34 (12)
Hıristiyanlık da İsa'nın ölümünden 150 yıl sonra çıkmış, İsa hiç Hıristiyan (isevi)kelimesini kullanmadığına göre Akad'ın mantığına göre Hıristiyanlık diye bir şeyin de olmadığını söyleyebiliriz.S. Ferid.
25-01-2015 21:20 (13)
Hristiyan hrist'ten, yani meshedilmiş olandan türetilmiştir. İsa'ya verilmiş bir takmaaddan... Öyleyse Sayın Akad'ın mantığı tutarlıdır. Çünkü Mustafa Kemal bir ideolog değildir. Bir duruşu vardır. Ama öğretisi yoktur. Endoktrine etmemiştir. Sözcü okurlarının kutsal kitabı olan Nutuk nihayetinde bir insanın politik mücadele anı defteridir. Taraflıdır. Ama yine de en çok tarihi bir değeri olabilir. İsa'nın ise (yaşamışsa eğer) tam aksine, kendince bir iman yorumu (yahudilik içinde) vardır. Onun yolunu izleyenler tabii ki o adla anılacaktır. Gandicilik diye birşey olmadığına göre Kemalcilik de olamaz. Bolivarcılık bile olur. Ama Kemalcilik komik bile olamayacak bir zırvadır. Ferid Bey'e katılamıyorum. Akad'ı haklı buluyorum. Saygıyla efendim. Hasan Bayram
25-01-2015 21:24 (14)
2. Numaradan bir parantez, Bayar o zaman taş gibi Kemalist'ti eğer 1937 meclis tutanaklarına girerseniz, 1930.Atatürk'ün konuşmasını okuyabilirsiniz, Bayar'ın konuşması da tutanaklarda, o konuşmadan Atatürk'ün gösterdiği hedeflere karşılık yazılmış. Kemalizm Atatürk çevresi tarafından 1928 de Y.Muhit dergisinde Kemalizm yazışıları çerçevesinde defalarca kullanılmıştır. Atatürkçülük ise ilk defa literatüre 1953 yılında komunizm ve moskofluk düşmanları alt başlıklık Atatürkçülük adlı kitapla girer. Kemalizm Atatürk tarafından red edildi diyenlere cevaben yazdım. Üstelik Kemalizm olsa bile ideoloji değildir diyenler klişeden ibaret. KEMALİST BİRİ.
25-01-2015 21:34 (15)
"Kemalizm, Atatürk tarafından reddedildi" diyen kim? Sayın 14 numara, sağlıklı tartışma isteniyorsa kimsenin demediği laflar üstünden konuşmanın bir anlamı yok. Ben tarafsızım bu konuda. Fakat yazarın tezi, sizin dediğiniz gibi değil. Bir şeyi "izm" yapanlar genellikle onu dondurup gericileştirenlerdir demek istiyor yazar benim anladığım. Örnekteki Celal Bayar tam da bu tezi güçlendiren gerici bir "Kemalisttir". Denilmeyen şeyler üstünden değil denenlerden yola çıkalım lütfen.
25-01-2015 21:49 (16)
M. Kemal için lehinde ve aleyhinde çok şey söylenebilir... "Sarı, o sarı var ya!" diyenlere baktığında saygı duymak zorundayız. Ama Kürt Halkı'nın "tarihsiz", "anakronik" bakış açısıyla en ağır suçlamalar da mümkün... Ama o günlerde söylediği şu söz... "Dünyada her şey için, medeniyet için, hayat için, başarı için en hakiki mürşit ilimdir, fendir. İlim ve fennin dışında mürşit aramak gaflettir, cehalettir ve dalalettir." Bu satırları bakarak aktardığım kitap da "Uygarlık. Batı ve Ötekiler. 1964 doğumlu İngiliz Tarihçi. İyi bir kitap. Ve tarihçi genel olarak "kapitalist" ideolojiden yana! Olsun! İyi bir kitap! Ve neredeyse 100 yıl sonra RTE diyor ki "ulema ne diyor?" Kuşkusuz ki, RTE'yi oraya getiren 12 Eylül Darbesidir. Bu darbe ülkenin ideolojik iklimini 50 yıl geriye götürmüş ve M. Kemal'in olmadığı yerde de kaçınılmaz olarak RTE'ye iktidar kapılarını açmıştır. Sosyalistlere gelince! Onlar da 1930'larda olduğu içindir ki, biz buradayız! gürsel
25-01-2015 22:01 (17)
Peki, öyleyse ben KEMALİST BİRİ'ye şunu sorayım: Kemalizm nedir? Cümle içinde kullanır mısınız? Onu diğer ideolojilerden ayıran nedir? Nelere iyi gelir? Hangi durumlarda kontrendikedir? Merak ettim gerçekten. Kemalist olmayan ama Mustafa Kemal'e içinden derin minnet duyan biri
26-01-2015 10:21 (18)
ben 9, okudum 3 numarayı, bana göre boş atıp tutmadır, bahsettiği bilgi yazıdaki ifadeleri hiç de haklı çıkarmıyor. yazıda m.kemal'in ölümünden sonraya işaret edilmiş. 2 numara hala net biçimde haklıdır, zaten tekrar ve daha kuvvetli gelmiş 14 numarada. yanılınca eksik kalınca hatayı kabul etmesini bilin. "insan bu" da her niyete yenen muz ya da işine gelmeyince karşıdakine hakaret eder tarzda işin içinden çıkma parolası değildir. Son olarak: "Kemalizm sınırları belli, tanımlı bir ideoloji değildir" ya da "ideoloji değildir, uygulamadır" lafları eskiden beri ezberdir ama biraz düşündüğünüzde içi çok boş duruyor, çünkü Marksizm için de söylenebilir bunlar... Herkes kafasına göre yorumlayıp dolduruyor sonuçta.
26-01-2015 13:00 (19)
hayır. marksizm için bunlar söylenemezdi. marx bir analizci ve ideolog idi. mustafa kemal ise bir osmanlı paşasıydı. refleksleri de 1908'den 1922'ye kadar düşük ya da yüksek yoğunluktaki imparatorluk içi çatışmalarda ve anavatan işgaline karşı gerilla savaşları tertip etmekten düzenli ordunun başında (ne kadar düzenli sayılabilir orası ayrı) savaş yönetmeye uzanan askeri bir kariyerin üzerinde şekillenmişti. osmanlı'nın son 100 yılındaki "münevver" kadrosunun neredeyse tamamına sirayet etmiş "batılılaşma ile dertlerin biteceği" düşüncesi kendisinde de hayli baskın bir formdaydı. devrimci denebilir mi? tartışılır. reformistti. bu reformlarını uygularken de kendince gördüğü meşruiyet sınırlarında pek gözünü budaktan sakınmadı. sonuç: türkiye, her ne kadar bunu söylediğinizde pekçoklarının hiç hoşuna gitmese de, esasında osmanlı'nın devamıdır. ülke ve ulus refleksleri de bundan bağımsız ele alınamaz. yakın coğrafya'daki "conflict"lerdeki tutuma bakılması bunun anlaşılması için yeterlidir+
26-01-2015 13:09 (20)
+mustafa kemal'in yeni bir düzen, sınıf olgusu, ekonomipolitik gibi kavramlarla uzaktan yakından alakası yoktur. olmamıştır. olamazdı. "olsaydı başka birşey olur muydu"yu tartışmak aptalcadır. kemalizm diye bir kavramın icat edilmiş olması mustafa kemal'i ideolog yapmaz. tıpkı kadirizm diye birşey uydurulduğunda bunun "neoloji" olmak ve espri konusu yapılmak dışında fonksiyon gösteremeyeceği gibi... ben mustafa kemal'i daha çok rusya'nın asıl kurucusu olan ve bizim "deli" diye adlandırdığımız, ama rusların "büyük" dedikleri petro'ya benzetiyorum. ne var ki, rus halkı, hem coğrafyalarındaki yenilmezlikleri, hem de avrupa medeniyeti ile ırki ve dini bağlarının çok daha yoğun oluşu nedenlerinden ötürü (ve tabii "deli"nin hakikaten "deli" olmasından belki de kaynaklanarak) bu "muasır medeniyet" fenomenini daha erken yakalamış, emperyal olmuş ve avrupa savaşlarındaki belirleyici rolü ile bayrak koşucusu haline gelebilmiştir. tarih okumadan yorum yapmamalı bence. iman başka şey! hasan bayram
26-01-2015 14:47 (21)
Kemalizm var mıdır yok mudur, bilemiyorum, ama yazıdaki tartışmalara konu olan paragrafı bir kez daha okudum:“CHP gericileri onun ölümünden sonra liderlik kültünü sürdürecek bir ideoloji peşinde bu terimi canlı tutmuş...” deniyor. Bu ifadelerden ölümünden sonra kullanıldı anlamı mı çıkıyor? Bence, tam tersi, ölmeden önce kullanılmaya başlandığı anlaşılıyor. Çünkü bir şeyin canlı tutulması için önce canlanması gerekir. 9’da şu dendi: “Yazıda kemalizm m.kemal'in ölümünden sonra kullanıldı diyor, bunu çok net veriyle çürütmüş”. Sonra aynı kişi 18’de şunu dedi (sanırım bir kez daha okuyunca durumun farkına varmış ve ifade değişmiş) : “Yazıda m.kemal'in ölümünden sonraya işaret edilmiş”. Sonra da,“hatayı kabul etmesini bilin” diye devam etmiş. İlginç… Alev
26-01-2015 14:47 (22)
hasan bey değerlendirmelerinizin benim söylediklerimle bir ilgisi yok ki. ben size zaten en ideoloji gibi ideoloji(lerden biri) olan marksizmi bile isteyen istediği gibi yorumluyor, bugün marksizm şudur, demek mümkün değil diyorum. marksizm bile böyleyse "kemalizm" haydi haydi böyle, işte bu yüzden herkesin "kemalist" geçinmesi kemalizm diye bir ideoloji olmadığını göstermez. "kemalizm" kavramını m.kemalin kendisi ve partisi (m.kemal'in yaşadığı, başta olduğu dönemde) kesin olarak reddetmemiş. tamam, alıp bayrak yapmamış, ama kesin olarak da reddetmemiş, birilerine (kadro) "kemalizm" adıyla ideolojik üretim yapmaları için müsaade edilmiş. tartışmayı başkaları devam ettirebilir, benden bu kadar. sonra tıp bu değil tartışılmıyor demesinler.
26-01-2015 16:55 (23)
alev adlı yorumcuya katılıyorum. 18'e aslında kısmen bu nedenle cevap yazayım istemiştim. ama kısa süredir bir dost tavsiyesi üzerine takip etmeye başladığım bu sitede tarafgirlikten mi, başka bir nedenden mi olduğunu çözemediğim bir "söylenmemiş üzerinden ters iddiada bulunma" huyu seziyorum. söylenen üzerinden antitez olsa ve onu da açıklasalar belki daha kolay anlaşılabilir kanaatindeyim. bu arada, yukarıda başka yorumcular da sormuş. nedir bu kemalizm denilen şey? herkese göre marksizm diye birşey yok. marx'ın doktrini ortada çünkü. doktrin yorumu başka. kemalizmin doktrini nedir? hangi yazılı kaynağa başvuracağız? nerede öğretilir? saygılar efendim. hasan bayram
26-01-2015 16:56 (24)
Yorum çıktı mı diye bir bakayım diye girdim, yine polemik içine çekilmek istemiyorum. Sayın 21, şöyle : Yazıdaki ifade, Kemalizm teriminin Batıda uydurulduğu, sonra CHP'li gericiler tarafından M.Kemal'in ölümünden sonra canlandırıldığı yönünde. M.Kemal'in sağlığında ve bilgisi dahilinde bu terimin CHP ilerigelenleri tarafından da kullanılması, yazıdaki görüşü çürütür, çünkü "ölümünden sonra gericiler" tarafından değil, bizzat M.Kemal'in bilgisi dahilinde partisi ilerigelenlerince kullanılmıştır, M.Kemal'in açık bir reddi de yok. 9 ve 18'de yazdıklarımda çelişki yok. Çünkü 9'da dediğim gibi "ölümünden sonra kullanıldı" denmiş yazıda, ve 2.yorum bunu net veriyle çürütmüş; 18'de dediğim gibi ölümünden sonraya işaret edilmiş yazıda, 3'te söylenen bunu yine çürütmüş (Tabii 37'den öncesi de var, 14 söylemiş, önemli olan bu. ben de Kadrocuları ekledim, fazla desteklenmemişlerdir ama hemen de baskılanmamışlardır). Daha OTOSANSÜR yazmam, yeter.
26-01-2015 19:07 (25)
Hegel "Hegelci olunamaz" buyurmuştur. Hegel okuyan herkesin kendi Hegel yorumu vardır. Herkesin bulunduğu konumdan bir Marx, Atatürk, Lacan, Freud yorumu vardır. Evrensel bir bakıştan bahsedilemez. Tüm oluşturulan felsefik bütünlüğe sahip evrenler yıkılmaya mahkumdur. Herkesin gerçek kemalizm, gerçek din, gerçek marksizm tanımı farklıdır. Lacan ve Freud bunu fark ettikleri için değerlidirler. Lacan'ın başına da aynı şey gelmiş aziz ilan edilmiştir. İfadesini güçlendirmek için insanlar güçlü olduğu düşünülen sembollerin düşüncelerini kalkan yapıp ortaya çıkarlar. Güç talep ederler. Mürid ararlar. Lacan'a, Freud'a, Hegel'e, Marx'a ulaşmanın yolunun kendilerinden geçmesini isterler. Lacan farkında olduğu bu durumu eleştirmesine rağmen bu insanların elinden kurtulamamıştır. İnsanların ideolojilerin çevresinde kendi kişisel çıkarları doğrultusunda biraraya geldiklerini görürüz. Güç istencidir bu. Baba, padişah arayışı tükenmeyen insanlarız. Osmanlı'nın bu anlamda devamı olduğumuz doğrudur.
26-01-2015 21:03 (26)
Osmanlı İmparatorluğu tarihin akışı içinde müthiş bir iç dinamikle zamanının ilerisinde evrilerek ilerliyordu. İnsanlar bir yandan, şimdiki zamanı tam bir kardeşlik ve içtenlikle paylaşıyorlar, bir yandan da geleceğe ait neler yapılabileceğini ve diğer insanlara nasıl yardımları dokunabileceklerini tartışıyorlardı. Herkes tek eşli ve hukuken eşit olup, cinsiyet ayrımı kaldırılmıştı. Kadınlar, eşçinseller, aleviler, yahudiler, çingeneler ve diğer osmanlı olmayan tüm unsurlar padişahın koruması altındaydılar. Hiç kimsenin kellesi, padişah istedi diye uçurulmazdı. Padişah iki oda bir salon evde oturur, kendi kullandığı at arabasıyla saraya giderdi. Saray, iki katlı bir bina olup kışlık yakacağını padişah cepten öderdi. Sarayda tahta geçme sıraya konulmuştu, böylece kıskançlık olmuyordu. Padişah aynı zamanda islam peygamberinin soyundan ve temsilcisi olduğundan -yani halife- yaptığı herşeye çok dikkat ederdi. Her sene hac farizasını yerine getirir, ibadetlerini hiç aksatmazdı... Antitez
26-01-2015 21:04 (27)
...Gelirinin çoğunu fakirlere harcardı ama memlekette doğru dürüst fakir de yoktu. Çok büyük eğitim kurumları yaptırır ancak camilerin çok sade, duvarları beyaz kireç badanalı, küçük yapılar olmasını isterdi. Kadınlar ve erkekler birlikte namaz kılardı, kimsenin namusuna halel gelmezdi. Yılın çoğunluğu, diğer dinlerin önemli günlerinde onların törenlerinde ve kutlamalarında halkıyla birlikte yer alırdı. Yezidiler ve Kızılbaşlara çok değer verilirdi. Kürtler büyük illerde ve özgür, eğitimli bireyler olarak yaşarlar devlette her kademeye yükselirlerdi. Ancaaak..."sarı, o sarı var ya!" işte o geldikten sonra işler değişti, halk fakirleşti, etnik unsurlar düşman oldu, Kızılbaşlar katledildi, kuyulara dolduruldu, Kürt ağaları çıktı, derebeylik ve toprak ağalığı yayıldı, camiler büyüdü, eğitim kurumları küçüldü, kadın-erkek ayrımı başladı, kadınlar camiden atıldılar, aşağılandılar, erkekler çok karılı oldu, Kürtler artık devlette yükselemez oldu, bütün işler Türklere geçti... Antitez
26-01-2015 21:04 (28)
...yaa işte böyle. Kemalin bize ettiği anlatmakla bitmez. O kadar zamanın ötesinde idi ki zamanın Osmanlısı, hızını alamayıp uzaya fırlayacaktı neredeyse. Zamanın icatlarının hemen tümü Osmanlı tarafından yapılırdı. Tüm insanlık da zaten "bizi de Osmanlı yaparlar mı" diye çaba içindeydi. Matbaayı padişahımız efendilerimizden biri rüyasında görmüş ertesi gün makinayı yaptırıvermişti bile. Kemal bize köstek olmasa, şimdi tüm kainat Osmanlı' diye inliyor olacaktı ne biçim. Cariyeleri, civelekleri, içoğlanlarını saymıyorum bile...Antitez
26-01-2015 21:46 (29)
".........yakın coğrafya'daki "conflict"lerdeki tutuma bakılması bunun anlaşılması için yeterlidir... Burada "conflict" sözcüğünün kullanılmasında bir tuhaflık görüyorum... Yazık.. İsteyelim ki, edinilmiş onca bilgi, emek böylesi "eklektik" sözcüklerle lekelenmesin.. Değmez! gürsel
26-01-2015 21:46 (30)
Boş demagoji sevdası neden. Bu hikayelerin tartışmayla ne ilgisi var? Yukarıda tersini söyleyen mi olmuş? Kemalizm diye bir şey vardır deyince otomatikman Osmanlıcı falan mı olduk, ne olduk? Havaya nutuk atmayın, şov sevmem.
26-01-2015 23:05 (31)
"Kemalizm diye bir şey vardır deyince otomatikman Osmanlıcı" olunmuyor da, neden acaba "Atatürk/M. Kemal diyince neden otomatikman Kemalist" olunuyor, hem Kemalistlik varmış da, kötü bişeymiş gibi?
27-01-2015 07:32 (32)
Haydaa, yine ne alakası var. Yorumlara bakıyorum, kimsenin kimseye "Kemalistsin" dediği, bunun üzerinden eleştiri getirdiği yok. Ben ve 2 numara Kemalizm diye bir şeyin varolduğu yönünde görüş bildirdik, o bunu net veriye dayandırmış, ben de buna işaret ettim ve itirazlara cevap verdim. Ha son bişey: Kemalistlik var :) M.Kemal kendi reddetmemiş, yoktur dememiş, sizin ne haddinize?
27-01-2015 07:33 (33)
hayatta en hakiki mürsid ilim oldugu icin ve dahî ilan edilen cumhuriyet burjuva demokrasisini ve insan haklarini en samimi duygularla ihtiva ettiginden olsa gerek nazim hikmet mahpus edildi, secimlerin yapilmasi icin 20 yildan fazla beklenmesi gerekti, laiklik fiskirdigindan diyanet isleri baskanligi kuruldu, insan sevicilikten dogan yargisiz infazlar abdulhamid istibdatini kücüklük karmasalarina sürüklemistir.... ya o degilde 4 numerodaki ato-sevicisi, kürtlerin cogunlugunu amed'deki yüzbinlik beyinsiz kitleden olmaktan kurtaran ato degil apo'dur. devrimci genclik köprüsü belgeselinde anlatilan bir aniyi animsiyorum. colemerg gundilerinden biri ögrencilerden birine yaklasir ve sorar "ataturk'den sonra kim padisah oldu?" ya da aramaya inanan, otursun turan dursun'un hatiratini okusun. nasil da isil isil aydin bir ülkeymis kuzey kürdistan ato'dan sonra. öteki de onu begniyor, peh, cizgi roman mafyasi! imza :laikci
27-01-2015 10:34 (34)
Ov yeğ! Laikçi guzum da gelmiş. Bizim oral fiksasyonumuzu sorguluyodu 2 hafta evvelisi. Sana o ankara ticaret odasını nerde yedireyim guzum. Çok hevesliyim de... Kundak, kundaklamak, kundakçı, gund, gundi, gönye... O yüzbinlik kitle ordaydı hep. Sağolsunlar. Yalnız o ışıl ışıl aydın ülke var ya, o yüzbini ham yapar. Sen o canım kafanı takma böyle şeylere. Laik de satma. Alan yok. Sokal bile yok. Öperim gınasız guzum. Hayal et
27-01-2015 13:18 (35)
:laikci 33, işte Kemalizm bunun için yok!. Ölümünden sonra yönetimi zamanla gaspeden çapsızların yedikleri herzelerin faturasını çıkarmak için uydurulmaya çalışılmaktadır Kemalizm. Kimse Kemalizm üzerinden elinin kirini temizlemeye çalışmasın. M. Kemal primer olarak bir müstebit değildir, kendisinin takipçileri olduğunu söyleyenlerin haltlarından sorumlu tutulamaz, hele de yaşamazken. Ana dil, özgürlükler vs. hikayedir. Beleş petrol gelirine dayalı Dubai stayla bir yaşamı hayal eden, en ufak bir antiemperyalist söylemi olmayan apofili'ye devam edin siz. Masa başı zaferi kazanmayı sevinçle beklerken, elinize alacağınız sondan bir önceki hezimet de geliyor, ve bu hep böyle olacaktır. Hadi başka kapıya. Postacı.
27-01-2015 13:18 (36)
O ışıl ışıl aydın ülke boğmak yerine besliyor o yüz bini, kuzey Kürdistan devrimini boğmak için. Sizin bireysel fiksasyonlarınız da değil beni rahatsız eden, milliyetçiliğiniz. Bir solcu önce kendi ulusunun milliyetçiliğinden, devletçiliğinden kopmalı. Ayrıca laikçi rumuzum niye rahatsız ediyor sizi? Bence çok sempatik.
27-01-2015 14:46 (37)
sevgisiz laik satan, sana diyorum ki, senin sattığın malı burda alan yok. bizi milliyetçi olmakla, devletçiliğimizden kopamamakla suçlamışsın. solculuk konusunda ders vermişsin. gadanı böyle biriktirme guzum! 1. solculuk nedir? o konuda yorum çok olabilir. ama ne değildir? devletçilikten kopmak asla değildir. solun varoluşu devletin mevcudiyeti üzerine bina edilmiş! lütfen. totondan çıkarım yapma. 2. siz kürdofili sergilerken, kürtçülük yaparken size her yol mubah da, biz türk bile değilken sadece "aidiyet" içinde adam gibi oturun oturduğunuz yerde deyince mi kabahat? 3. bireysel fiksasyon demişsin. senin cümlelerinden aynen alıntı yapıyorum. al bak: "çünkü liberallere kızarken, türk milliyetçiğini yalamazsanız sosyalist gerçekçiliğiniz yara mı alıyor, insan bu'nun türkoğlutürkoğlutürk okur-yazarları gönenemiyorlar mı? imza: laikçi" yalamakla ilgili kısmı babam mı yazmış? yooo. yani? sen yazmışsın! 7 ocak'ta. oral fiksasyon ona göndermeydi. bak iki gözüm (ahmetkayaca konuşiym, senin +
27-01-2015 14:47 (38)
+ türün o dilden anlar sanırım), geçen sefer de çocuklarımız üzerinden falan ilendiydin. editörler onu da "ifade özgürlüğü" şeysi babında yayınladılardı. ama seni bi daha ikaz etmiicem. kuzey neremistan devrim şeysini yapacak ya "sizinkiler". heh. sen burda oyalanma. bize hırlayıp vakit kaybetme. mekapları giy. doğru onlara bi yardıma koş. yolda sana lojistik destek ve akıl verecek çok amarihanyalı, isveçli, bayanmitterandiyalı bulursun. olur mu canımındışı?! akıllı ol. samimiyim. çünkü eğer akıllı olmazsan seni red sonja'ya havale ederim. inan bana, benim gazabım tanrının sodom halkını cezalandırmasıyla mukayese edilebilirse de, sonja'nın hışmı o kavmin birbirine yaptığını bile aratır. felek şaşması sendromuna kapılırsın. o derece yani! site ahalisine de duyurulur. 10 bin baltayla değil, tek bıçakla da dalarız mekana. BENİM ADIM TATAR RAMAZAN! oldu mu? saygı maygı falan fıstık
27-01-2015 22:40 (39)
Yürü be koçum! Palabıyığın boşuna değilmiş. Solun varoluşu devlet? Öff... Ha bir de, "aidiyet içinde" "adam gibi" oturacakmışız. Kafa Bu.
27-01-2015 22:41 (40)
Ben de sizin atofilliğinizi Kadir mısıroğlu'na havale ediyorum... Ayrıca Marx hiçbir gerici devleti desteklemedi, devletin "hemen şimdi" yok edilmesi saplantısıyla bilim ve ahlak dışı herşeye meyleden bakunin'e karşı çıkışında devletçilik bulabiliyorsanız, "en kötü devlet devletsizlikten iyidir" diyen alatlı'da neler bulmazsınız.... Alıntı yaptığınız yerde asıl mesele Türk devletine olan meyyaliniz. Bu arada emperyalizmle işbirliği imalarınız komik. Önce İngilizler istanbul'u neden size bıraktılar, bu soruya cevap verin. Bir de apocu olmamama rağmen sormadan edemiyorum, Apo ato'dan hangi alanda daha gerici sayılabilir? Ki birine aşk dolu iken ötekine nefret kusuyorsunuz. Ulusal darkafalılığınız tiksinç. Laikçi
27-01-2015 22:46 (41)
YAYIMLANMADI. Editör NOTU: Bu Apo, ATO, Kürt Meselesi konusunu yorumlarda kapatıyoruz arkadaşlar. İş küfürlü, tehditli atışmaya dönüştü. Bu konuda bir fikri olan mail adresi ve gerçek ismiyle bir yazı yazar, bize gönderir, uygunsa, hakaretsizse yayımlarız. İsimsiz atışmaya yeter artık. İsimsiz yorumlar sonunda nereye varıyor, bunu hep gördük, göstermeye çalıştık, artık herkes görür umarız.
27-01-2015 22:46 (42)
YAYIMLANMADI
27-01-2015 23:07 (43)
O on bin baltanın sapından nem kaptım da uğradım, yoksa seçici geçirgen editörüne ısınasım yok, balmumuyla davet eden de yok. Sahneyi kurmuşsun zaten diğer baltalara ihtiyacın hiç yok. Amcan da anadolu ajansıyla seviye tesbiti yapmış hoca hocaya, al Lacan ver Genetik, gel CHP, muhalefet olnayınca neyse o. Hiç mi su götürür yanı yok sence bunların? Arada ithal betonu dayıyor, benimsiyor mu, eleştiriyor mu belli değil. Şu Turan ve Küçükburjuva Kasabı'na eleştiri yazmayın boşuna ibaresi koyun diyene şapka ama. Errneyse ne Sekman kaldı ne Canan, ne HM ne SE, MH'yi arar artık bütün yorumlara sabretmeyen gözlerim. Yoksa yeni tıp bu değil mi hazırlanıyor hazır kanıtofiller tasviye edilmişken? Sermuharrir olarak favorim damardaki akışkanların dinamiğinden vazife çıkaran mühendis. Benimki değil galiba ama genlerinde var bunların,akan sular duruyor. Kafam meşgul biraz Afro Blue dinliyorum şu sıra yeniden. Şiir sunağına layık dört satır kerttirdiğimde dönebilirim. Pardon izin almadık isme: Shevek
28-01-2015 00:02 (44)
Bu yorumlar ne kadar kışkırtıcı. Gündelik hayatında muhabbetle selamlaşacak insanların "yazının şehvetiyle" birbirine girişmesi ne acıklı. Yine bir "burgaç!" Lanet olsun! Hangi yanlışı düzeltmeli. M.Kemal Nazım'ı hapse attırmış. Peki o şiirler n'olcek! Deli petro mu? Bir tarihçi de Büyük Friedrich!e benzetmiş. (Uygarlık, Batı ve Ötekiler) Apo, M. Kemal karşılaştırması.. Ne'dir? Bir kara cahillik! Evet; bin yıl sonra öyle sanılabilir; ne kadar da ileri görüşlülük mü demeliyiz; hani 200 bin yıl önceki maymunun tespitleri gibi! Gelecekten o denli ümidimiz yok ki, o denli ümitsiz olmayı hak etmişiz ki, 90 yıl önceyi, günümüzün birikimleriyle yargılıyoruz; ki bu ya cehalettir, ya da utanmaz beklentilerin-tatmin arzularının ruh halidir. Önümüzdeki RTE ile uğraşmak yerine MK ile uğraşmak, YAYIMLANMADI ait cesaret ve iştah olabilir. gürsel
28-01-2015 00:02 (45)
yayımlanmadı
28-01-2015 00:01 (46)
Düşünüyorum da, bana dokunmayan yılan bin yaşasın gerçekten. Okşan
28-01-2015 08:02 (47)
Gördüm arada Bakunin'e laf atılmış, o da saçma. Can't Touch This.
28-01-2015 08:08 (48)
YAYIMLANMADI
28-01-2015 08:09 (49)
yayımlanmadı
28-01-2015 09:23 (50)
Sn.Akad 'Tıp bu değil' ve 'Tıp budur' kitaplarını bu siteyi takip edenlerin büyük bir kısmının muhtemelen okumadığından dem vurmuş.Bu siteyi takip edenlerin büyük bir kısmı okumuş mudur bilemem de bu eserleri okuyanların büyük bir kısmının bu siteyi takip ettiklerini düşünürüm!Politzer konusuna şöyle bir değinmiş olan yorumunuzun da devamını bekliyoruz...Keşke ya hiç değinmeseydiniz ya başlamışken devamını getirseydiniz ya da Politzer konusu ayrı bir yazı çerçevesinde irdelenecek deseydiniz.Böylesi bence daha münasip olurdu.Saygılar.Caner
28-01-2015 10:32 (51)
Ancelina Coli, Neçirvan'ı ziyaret edip gözlerinin içine bakmış. Rahmetli Daniella'nın işlevini üstlenmiş bir nevi. P. Escobar
28-01-2015 10:33 (52)
Aa bi Okşan daha gelmiş ve dokunmuş mevzuya 42 de. Karışmasın, yeni gelen Okşan Kemal olsun. İlk Okşan
28-01-2015 12:04 (53)
Keke Okşan da güzel durur. Modaya da uygun bu aralar. Oksana
28-01-2015 14:26 (54)
keke? keje olmasın? keko olmasın tabii de. ama keke means nothing yani. hayal et
28-01-2015 15:18 (55)
kekedir o, he wallah.
28-01-2015 15:18 (56)
o conflict corn flake değil. çatışma dese olmayacakmış adam. sorun dese de cık, ı-ıh! meramını anlatmış kendince. "müteşair" size dokunmuyo da conflict mi dokunuyo (pardon, ben okşan değilim. arada 2 dokunma yaptık. tuş olmasın kimse)??? meşe dalının neresi nerenize battı da rahatsız oldunuz dediydi laikçi'nin tarafını tuttuğu ama ondan farklı olarak adıyla sanıyla bildiğimiz (yani fikrine katılmasak da delikanlılığına laf ettirmeyeceğimiz) "harbi" bi abimiz (alzheimerlılar için dipnot: osman baydemir'den bahsediyoruz). hatırladınız mı? pervin buldan'ın da tam bu demeç verilirken bakışını bi döndürmesi vardır ki!!! ovvv! şimdi birazcık ortalıkta gözükmicem. taze yorumculara dadanmayın. gadaları biriktirin ve poşetin içinde kapının önüne bırakın. ben dönünce alıcam hepsini toptan. köpek iz avut. diğneksiz dolaşmak bi süre için selbez yani! mucukus! ha deyim guzularıma
28-01-2015 15:18 (57)
Keki var. Kirve falan gibi oluyo. Yaşlı erkek falan... Ama keke bence de yanlış bi transkripsiyon. Bir dost
28-01-2015 22:31 (58)
sn. yöneticilere bir önerim var; yorum yazmak isteyen okurlar, bir e-posta adresi vererek siteye üye olsunlar; ya gerçek adlarını ya da bir kullanıcı adını sürekli biçimde kullansınlar ki, biz de kimin kim olduğunu ve genel olarak ne dediğini, ne düşündüğünü bilebilelim... üye olmayanlar yazılanları okuyabilsinler; ama yorum yapamasınlar... tartışmaların kör dövüşüne dönmesini de, sorumsuzca sözler edilmesini de önlemek için... nufer kurt ...
DOST SİTELER
Toplam Giriş Sayısı : 2210723
Arama

İmzasız yazı yayımlanmaz. Yazıların sorumluluğu öncelikle yazarına aittir.