İşçi Partisi sağlıkta kapitalizmi savunabilir mi? Ya da Kemal Okuyan?

Türk Tabipler Birliği’nin aklına işçi sağlığı ara sıra Soma gibi katliamlar olursa geliyor. İş kazaları, meslek hastalıkları sosyalist partilerimizin aklına yılın birkaç günü geliyor.

“TTB’nin asıl görevi, birinci gündem maddesi koruyucu hekimlik siyaseti olmalıdır” diyoruz yıllardır. Sosyalistlere laf anlatamıyoruz. Koruyucu hekimlik nedir? Yılda ortalama 8 bin canımızı alan trafik kazalarına karşı mücadeledir, yılda 1500 canımızı alan iş kazalarına karşı mücadeledir, yüz binlerce can alan çevre kirliliğine, beslenme felaketine karşı mücadeledir…

Bunları söylediğimiz zaman apolitik, duygusal, sünepe muamelesi yapıyorlar bize, sarakaya alıyorlar. Kendileri her gün üst siyaset yapıyor ya, sağlıkta da birinci görev kuru sıkı, boş boş, yalan yanlış, her şeyi abartıp AKP’ye karşı sallamak. O zaman sosyalist, o zaman devrimci oluyorsun.

Sevgili Kemal Okuyan da yazıyor: AKP kitlesini ikna gibi bir meselemiz yokmuş artık. Bu kitle tümüyle faşist bir kitleymiş. Soma’daki işçilerin büyük çoğunluğu faşist o zaman, onları ikna gibi bir meselemiz yok. İşçilerin büyük çoğunluğu AKP’li faşist. Onları da ikna meselemiz yok. Zaten fiilen durum bu, yapmadıkları şey bu. .

Buna kadavra siyaset denir. Yaşamdan bütün köklerini çekmiş, kurumuş, kendine ve çevresine faydası olmayan bir salt siyaset. Ölü siyaset. Erdoğan gitti diyelim, bu anlayışla sosyalistlerin bundan sonraki yönetimde söz sahibi olmaları mümkün mü? Halkca ciddiye alınmaları… Kesinlikle hayır.

İşçi Partili hekim arkadaşlar çok önceleri “iyi hekimlik” diye bir kavramı savunuyorlardı. Bizim dediklerimizi bir ölçüde içeren bir kavramı. Sonra baktılar kadavra siyasetinde böyle yaşamdan gelen canlılıklara yer yok, onlar da ortama uydular. Burjuvazinin çıkarlarını savun, üstüne sosyalist sos dök, en kolayı.

Var mı dünyada başka bir ülke acaba? O ülkenin sosyalistleri işçilerle, emekçilerle hemhal olmamak için bu kadar çok teorik bahane üretsin. Nasıl bir ülke bu?

Aşağıdaki yazı Ali Rıza Üçer dostumuzun, Ulusal Kanal’daki bir sağlık programı sonrası yeni bir uyarı yazısı. Bunu anlayabilen, emekçi duyarlılığına sahip bir parti acaba bir gün çıkacak mı? 

 

Naci Bey,

Geçtiğimiz Pazartesi (19 Mayıs 2014) yaptığınız "Sorunlar ve Çözümler" programıyla ilgili bazı katkı ve eleştirilerimi sizinle paylaşma gereği duydum. Özellikle TTB temsilcisi Bayazıt İlhan'ın aktardığı TTB görüşleriyle ilgili. Zira bu görüşler başta CHP olmak üzere (üzülerek söylüyorum, İP ve yayın organlarında da) oldukça itibar görüyor. 

TTB yönetimi, ekteki slayt sunumumda  detaylı biçimde irdelediğim (En son geçtiğimiz ay Bolu'da Türk Eczacılar Birliği ile ilgili bir toplantı için güncellemesi yapılmıştır) AKP Hükümetinin Sağlıkta Dönüşüm Programına soldan görünüp özünde bir avuç piyasa bağlantılı akademia mensubunun (profesörün) çıkarlarını gözeten çifte standartlı bir tutum alıyor bu konuda. CHP'nin Tam Gün yasasını TTB yöneticilerinin aklıyla 12 Eylül 2010 referandumu öncesinde Anayasa Mahkemesine götürmesi de bu saptamamızla yakından ilintilidir. 12 Eylül referandumu Fethullah Gülen'in "Son 200 yılın en önemli olayı, 20 seçime bedel, gerekirse ölülerinizi mezarlarından kaldırıp oy kullandırın" talimatları verdiği kritik bir eşiktir. Bu referandum Türkiye Cumhuriyeti yargısının AKP ve Cemaatin (17 Aralık operasyonu göz önüne alındığında fazlasıyla Cemaatin) kontrolü altına sokulduğu kritik bir eşiktir. Referandumda Cumhuriyetimiz ağır bir yara daha almıştır.  Tayyip Erdoğan referandum sürecindeki tüm mitinglerinde  Tam Gün ile ilgili olarak (her zaman olduğu gibi konuyu ustalıkla da çarpıtarak) CHP'nin hatalı tutumunu tepe tepe lehine dönüştürecek bir algı operasyonu yapmıştır. Erdoğan miting alanlarında "Siz hiç damdan düştünüz mü? Sizi bıçak parasından, sağlığınız için verdiğiniz haraçlardan kurtarmak istiyoruz, bu CHP, bu Danıştay, bu Anayasa Mahkemesi ayağımıza dolanıyor, onun için sizden Evet istiyorum" dedikçe meydanlar dalgalanmıştır. Referandumda verilen görüntü şöyledir: CHP iki bin dolayında muayenehaneci profesörün çıkarları için, AKP ise 75 milyonun sağlık hakkı için mücadele ediyor. Referandumda alınan "% 58 Evet" oranında bu konuda yapılan hatalar kritik önemdedir ve ne yazık ki uyarılarımız Ulusal Kanal ve Aydınlık'ta bile göz ardı edilmiştir. 

Sorulması gereken soru şudur. AKP'nin Sağlıkta Dönüşüm Programı (SDP)  hiç kuşkusuz küresel bir operasyondur, tıp kartelinin kârına kâr katmak için planlanmış kapitalist/emperyalist bir plan ve uygulamadır. Bedeli yoksul sınıf ve katmanların sırtına yüklenecektir. Ancak SDP'den önceki düzen nasıl bir düzendir? TTB bakışının ısrarla görmezden geldiği ve gizlediği husus budur. Türkiye'de sosyalist bir sağlık düzeni vardı da AKP Hükümeti mi kapitalist bir dönüşüm gerçekleştirdi? Bu soruların yanıtı açıktır. Eski düzen tam bir derebeylik düzenidir, muayenehane/özel hastane-özel tanı tedavi merkezi, üniversite hastaneleri içinde de özel öğretim üyesi, TTB Başkanı Özdemir Aktan'ın da içinde olduğu üniversite-vakıf hastanesi sarmalı vb. düzenekleriyle sistem halkın yararına olmayan keyfi, kuralsız ve acımasız bir sistemdi. AKP Hükümeti bu zayıf noktalar üzerinden kolayca operasyonunu gerçekleştirdi.

Bu konuda İlk Kurşun gazetesindeki yazılarımı da sizinle paylaşma gereği duydum. Yazılar tarihe tanıklık etme ve adeta  Nostradamus kehanetlerine benzer biçimde geleceği okuma konusunda kritik önemdedir. Bu yazılarda sık sık sorduğumuz ve yanıtsız kalan sorular şunlardı:

1-Yarım güncü hekimlerden mesaisine düzenli riayet edenler saat 12.00′de fakültelerinden muayenehanelerine-özel hastanelere, özel tanı tedavi merkezlerine koşuştururken (mesaisine riayet etmeyenler saat 09-12 arasında da yoklar) tıp eğitimi, bilimsel araştırma ve faaliyetler, tanısı konulamamış, tedavisi yapılamamış hastaların nitelikli akademik ortamda tanısı ve tedavisi, genç doktorlara nitelikli eğitim gibi üniversiter misyonlarını aksatmıyorlar mı? Bu öğretim üyelerinin saat 12′ye kadar değil de tam gün çalışmasının tıp fakültelerinde bilimsel araştırmaları, eğitimi, tanı ve tedavi faaliyetlerini engelleyeceği iddiasının somut dayanakları ve kanıtları nerededir?

2-Performans tıp fakültelerinde iki kere zararlıdır derken, özel öğretim üyesi tanı-tedavi fark ücreti alınmadığı takdirde öğretim üyelerinin engin bilgi ve deneyimlerini esirgemelerini de zararlı buluyorlar mı? Yurttaşların maruz bırakıldığı, “bu ücreti verirseniz tanı-tedaviniz bekletmeden hocalar tarafından verilir, vermezseniz aylar sonrasına randevu verilir ve asistanlar tarafından tetkikleriniz yapılır, tedavi edilirsiniz” kıskacı performanstan daha zararlı değil midir?

3- Bu protestoları toplum nasıl algılıyor? Hükümet/YÖK/Sağlık Bakanlığı (AKP) bir yanda TTB, uzmanlık dernekleri, akademianın seçkin öğretim üyeleri öbür yanda, çoğunluk kimi haklı görüyor, kimin yanında yer alıyor hiç düşündünüz mü? “İlerici-solcu” olduğunu savlayanTTB yöneticilerinin kendi ifadeleriyle bu etkinliklerin içinde, arkasında ve yanında (hatta önünde) konumlanışı ibretlik bir yarılma ve çifte standart örneği değil midir?

 

AKP Hükümetinin sağlık ve sosyal güvenlik dönüşüm programıyla ilgili güncel verilerle Tıp Kurumu adına yaptığımız değerlendirme de ekteki pps sunumundadır. 

Selam ve sevgilerimle

Dr. Ali Rıza Üçer

Tıp Kurumu Genel Sekreteri

Facebook
yorumlar ... ( 75 )
23-05-2014
24-05-2014 06:33 (1)
Çok yerinde ve önemsenmesi gereken bir yazı olmuş. Tabii bu işin daha giriş kısmı. Bu konuları nesnel bakış açısıyla dönüp dönüp daha derinlemesine irdelememiz gerekiyor. İ. Arslanoğlu
29-05-2014 13:04 (2)
Kemal Okuyan kadar taş düşsün başınıza. Maocular ip'de birleşsin. Bakanın elini öptüğünü saklamak için "büyük siyaset" e laf at. Akp mağdur halkın yanında diyorsunuz aslında Akp de küresel bir proje üretiyor diye üstünü örtüyorsunuz. Okuyan'ın Soma'daki işçilere sürü, faşist dediği yok. Kentli işçiyi tercih ettiği ise bir gerçek. Emep'in gericilikle mücadele etmeyip önce Akp'li işçiyi hedef alması gibi bir söz söylediğiniz de. Maocu gelenek işte. Nasıl aynı noktada birleşiyor. Tekrar söylüyorum Kemal Okuyan kadar daş düşe başınıza. Yoksa siz barış istemiyor musunuz diyen liberallersiniz siz.
29-05-2014 13:10 (3)
Birçok karşılıklı küfrü bu sitede yayımlamıyoruz. Fakat bazı yorumcuların nasıl terbiyesizleştiğini ara sıra göstermek için bazen bunları yayımlıyoruz, kimlerle muhatap olduğumuzu belirtmek için. "Bakanın elini öptüğünü saklamak için"... Burada bizi kast ediyor sanırım. Bu kadar edepsizsen okuma kardeşim bu siteyi, gel o lafı yüzüme söyle, bir daha da burada görünme. Kaan Arslanoğlu
01-06-2014 09:05 (4)
Sayın KA, size yakışmıyor:“Okuma kardeşim bu siteyi”.Sadece sizinle aynı görüşte olanlar mı okusun bu yazıları?Sitenin devamlı yazarları hep bu kaygı içinde yaşıyor:karşıtlara yüklenmek,alınıp aralıksız geri bildirim yetiştirmek,onlardan bir şey öğrenmemek,olmadı onlara“buraya bir daha katılma” demek.Bundan daha büyük bir despotluk olamaz.Eğer tanımadıklarınız da buraya katılsın istemiyorsaydınız, neden bu siteyi kurdunuz?Hemfikirlerinizle sohbet etseydiniz sırça köşkünüzde.Saygılar,Merkür
01-06-2014 09:20 (5)
Sayın Merkür, bu yanıtınız sizin sırça aymazlığınızdan kaynaklı. Medya, internet de dahil bir sansür abidesidir. Sağcı faşitlerin sansürü, liberal faşistlerin sansürü, sol-sosyalist basının sansürü... Namuslu ve başı dik aydınların hayatı sansür altında ezilmekle ve ona karşı mücadeleyle geçiyor. Herhalde bunu hiç bilmiyorsunuz ve bugüne dek buna hiç kafa yormadınız ki bana despot diyorsunuz. Çok güç koşullarda bir şeyler ifade etmeye çalıştığımızda araya bir sürü isimsiz provakatör giriyor, isimsiz şekilde laf sokup çıkıyor. sansürcülerin adamları. Sizin de kim olduğunuzu bilmiyo+++
01-06-2014 09:21 (6)
rum. Merkür gezegeni değilsiniz herhalde. Bu durumda ismiyle cismiyle yazan, site kurmuş insanlar ve onlara isimsiz hakaret eden bir takım troller. Bu hak mıdır, adalet midir. İsmini versin kim ne hakaret edecekse hç değilse, günün birinde karşılaşma, yüzleşme şansımız olur. Bakın birçok sözde sol-sosyalist tartışma sitesine, terbiyesizlik yoğunluğundan birkaç dakika dayanamıyorsunuz. Hiç değilse burada küfürden, yalandan, pislikten uzak durmaya çalışalım. Bu tam da bana yakışan tavırdır. Bu despotluksa keşke herkes despot olsa. Saygılar benden de değerli Merkür.
01-06-2014 15:28 (7)
Sanal ortamda oldum olası yorumda bulananların isim belirtmemelerini anlamış değilim. Hele ki kendini sol, sosyalist olarak tanımlıyacaksın, sonrada kalkıp, sol değerler için uğraş veren iyi niyetli bir sitede, ismini de belirtmeden hakaretler yapacaksın. Bu zihniyetle bir yere varamazsınız, ancak solu, sosyalistliği aşağılara çekersiniz. Kendi açımdan söylüyüm, bu tarz solcu isimsiz yorumları görünce, sola olan sempatim, ilgim, azalıyor. İsim belirtmek bu kadar zor mu, madem sol değerleri savunuyorsunuz, biraz cesur olun. Recai Kulaksız
08-06-2014 17:07 (8)
Kaan Arslanoğlu omurgasızlığı... Şaka lan şaka Kim takar Kaan Arslanoğlu'nu... Anti-marksist leş kargası seni.
08-06-2014 19:52 (9)
Tebrik ederim sayın yorumcu. K.Arslanoğlunu mat ettiniz. omurgasız diyerek, leş kargası diyerek onun hakkında sarsıcı bilgiler verdiniz. Hepimizi aydınlattınız. bu yorumu yazmak için kimbilir kaç kilokalori harcadınız. bu entelektüel birikiminizi lütfen boşa harcamayın. bence "senin ağzını yırtarım lan" demeyi unutmuşsunuz. onu da yapın ki derinliğinizi bütün dünya görsün.
23-06-2014 07:40 (10)
hastalarına yüksek muayene faturaları yükleyemeyeceği için ağlayan "halkçı" doktorların; eczanelerinde ucuza ilaç satmak zorunda kalacağı için kepenk kapatan "solcu" eczacıların peşine takılıp da, sağlık mitinglerinde slogan atan devrimcileri gördüğüm gün, sosyalist kimliğimden tamamen istifa etmiştim. şimdi düşünüyorum da, ben bu siteyi daha önce nasıl fark edememişim. ckk
02-12-2014 23:50 (11)
Durum tam da böyledir. ..Bilgisi karşılığı lüks bir hayat arzulayan çıkarcı doktorların kurduğu derebeyliklere büyük darbe vurulmuş yerine ise yeni hastane patronları yaratılmıştır. ..AKP aldığı oyun büyük kısmını sağlıkta yaptığı degişime borçludur...Vatandaş yani anamiz babamiz teyzemiz halamiz hastanelerde adam yerine konulmaya başlamıştır. ..Saygılarımla.Dr.ilker Yıldırım.
03-12-2014 00:04 (12)
Sn 11 Dr. Yıldırım, saydıklarınızı eskiden adam yerine koymayan kimdi şimdi koyan kim? Dışarıdan mı geldiler, partide mi yetiştiler? Mehmet Harma
03-12-2014 00:08 (13)
gerçekten doğru özellerde paran kadar adam yerine konuyorsun (evet kredi kartı geçiyo). Medibol
03-12-2014 00:16 (14)
Vatandaşın hastanelerde adam yerine konulmaya başlandığını ifade eden Dr. Yıldırım, bu iddianızın mesneti nedir? Muayenehanelerde bir zamanlar hayvan muamelesi gören bir yakınınız mı oldu? Şimdi hastanelerde İETT sloganı gibi "biz insan tedavi ediyoruz" yazıyor da ben mi görmüyorum. İnsanmuamelesi dediğiniz şey gayger sayacıyla da ölçülür mü? Populizm namına kamu fonunun talanına izin vermenin tipik bir Türk iktidar partisi taktiği olduğunu sadece ben mi düşünüyorum? Bu populizmin sonunda batmadı mı ülke ekonomisi? Batan ekonomiyle doğmadı mı "yeni" Türk köle işgücü sınıfı? Derebeyleri gidip komprodorlar gelince daha mı müreffeh olduk? Populizm sosyalizmle kardeş mi, yoksam kalleş mi? Bıldırki hurmalar acaba ne zaman neremizi tırmalar? Bu akşam bu kadarlık. Meraktan sordum tamamen. Hürmets. Renfield
03-12-2014 00:19 (15)
Dr. İlker Yıldırım'ın görüşleri yüzde doksan doğru, niye adamı linç ediyorsunuz ki??
03-12-2014 07:59 (16)
15 kişisi, biz doğru olmayan yüzde on kısmını linç ediyoz, sağlam yere dokunmuyoz. Kamu Hastaneleri Birliği
03-12-2014 07:59 (17)
Sn yildirim luksun siniri yok ama konforlu yasam herkesin hakki, bunu bilgi ve emegikarsiliginda talep etmek degil etmemek sorunlu, sizin yasam standardlarinizi da merak ettim dogrusu. Kinden kimseye fayda gelmez, ne hastaya ne de doktora. Sn 15 no linc nerede yahu? dbo
03-12-2014 08:58 (18)
"Bana hoca ücreti yatırırsan ameliyatını ben yaparım yoksa ameliyatına asistanlar girer" diyen badem yardımcı doçentler, bizim yandaş hastaları kapsın diye "prof hasta bakmıyor siz yard doç'a muayene olun"diyen sekreterlerden başlayan organize işler var hastane yönetimlerinde şimdilerde. Yani yozlaşmayı hiç bir şey önleyemiyor. MayaBu
03-12-2014 10:37 (19)
Tam gün yasasını savunuyorum muayeneciliğe ve özel hastane kartellerine karşıyım...Bu kadar netim...Gelirim ayda 10bin lira civarında eski sistemde ayda 70 bin lira kazanabilirdim...Hakkim da olsa olsa 15bin tldir...Demek istediğim budur...Daha çok gelir elde edebilmek için hastanedeyken adam yerine koymadiginiz hastalariniza muayenehanede samimiyet kurulmasini doğru mu buluyorsunuz...Mayabu ve dbu'ya katildiğim yerler var, Reinfeld e ise evet yakınlarıma hayvan gibi davranildiği çok oldu diyorum...Saygilarimla Dr.Ilker Yıldırım
03-12-2014 10:44 (20)
öyleyse ben de dr. yıldırım'a bir iki kelam edeyim. hiç özel muayenehanem olmadı. özel hastanelerde çalıştım. bana baytar muamelesi yapmayan hiçkimseye de hayvan muamelesiyle mukabelede bulunmadım. kategorileştirme tavrınıza da ayrıca hasta oldum. arz ettim. hürmetler. renfo
03-12-2014 11:13 (21)
Sayın Renfo yukaridaki makaleyle ilgili neyi elestiriyorsunuz ve yerine ne öneriyorsunuz....Hürmetler bizden...ilker.
03-12-2014 12:14 (22)
sayın yıldırım. siz bir şeyi eleştirmediniz. yerine birşey de önermediniz. "bütün doktorlar vatandaşı hayvan yerine koyuyordu. oh olsun, iktidar bunlara az bile yapmış" kıvamında bir ses bombası attınız. benim sağlık sistemi konusuna kritik bir bakışla yaklaşmak üzere tasarlanmış, "lüksemburg tıbbı da değil, deve sidiği de olmasın" ayarında, gayet düzenli yayına sunulan ve kendimce derlitoplu olduğuna inandığım bir program yaptığımı zaten söylemiştim. hani, benim bir eleştirim de önerim de var. da, ben sizinkini anlayamadım. kendi yapmadığınız şeyi benden istemeniz ne kadar tutarlı? ses bombası atılırsa kulaklık dağıtmak kötü mü? ben de molotofla mı cevap vereyim? hürmetle efendim. renfo. ya da a.y.a.
03-12-2014 15:19 (23)
Sayın Renfo anladığım kadarıyla siz de ben de geçmişte yaşanan hatalı muayenecilik uygulamalarını savunmuyoruz...Bütün doktorlar vatandaşı hayvan yerine koyuyorduyu hiç kimse diyemez ancak bizden önceki nesillerin şu anki duruma gelmemizde bir zemin hazırladığı da kesin...Durumun kendisinin de tamamen doktorluk mesleginden değil de insanın doğası gereği olduğunun farkındayım. ..Zaten hükümetin egitimliyi egitimsize ezdirme planı da bu sayede büyük takdir görmüştür...Ses bombası hakkında sadece sizin kulaklarınız fazla hassasmiş kusuruma bakmayın diyebilirim. ...Saygilarimla. ..Dr.ilker Yıldırım
03-12-2014 15:20 (24)
Dr. İlker, branş temel bilim midir? zira klinisyenlere bir garez var gibi. Muayenehaneye itiraz tamam açmazsın olur biter, ama özel hastane kartelleri için itiraz edeceğin yer senin güzelleme yaptığın adrestir, gidip oraya itiraz etsene ya da edenlerin arasına katıl da ses biraz daha yüksek çıksın ne dersin? İş sadece para da değil yok edilen özlük hakları ve taşeronlaşmaya gidiştir. Sen daha farkında değil misin ki emeklilikte alacağın emekli maaşının hesabı şu an aldığın onbin tl den değil sadece çıplak maaşının üzerinden hesaplanacaktır ve gelir kaybına uğrayacaksın, Şehir hastaneleri açıldıktan sonra şimdiki temizlik, güvenlik, yemek şirketleri gibi doktorlar da taşeron şirketlere bağlanacak o zaman hayvan muamelesini göreceksiniz neymiş, şimdi muayene ve reçeteden katılımpayı alınıyor, yarın yatan hastadan da o para alınacak yani hastanede yatmak için SGK'ya özele değil, para verecen, bunları bilmiyor olamazsın.Kasabın bıçağını yalayan koyunlar oldukça yapacak bir şey yok. m.harma
03-12-2014 15:44 (25)
Dr. İlker, sorun tamamen ahlaki bir sorundur. Solda da böyledir, sağı geç zaten ve dincilerde de böyle olduğunu gördük. Düşün bu yaşına kadar esnaf tarafından ne kadar dolandırıldığını, sana hileli bozuk mal satıldığını, siyasetçiler tarafından karşılıksız sözler verildiğini, eve çağırdığın tamircinin fahiş fiyatla tamir yaptığını, taksi şöförünün seni uzak yoldan götürdüğünü, çok para verip aldığın ayakkabının iki giyişte attığını, tişörtünün bir yıkamada yamulduğunu, ihraç fazlası malların nasıl da kaliteli olduğunu, aldığın kurbanlık koyunun tuz ve suyla şişirildiğini, kestikten sonra bir de gebe çıktığını, yerli arabaların dandikliğini, littmann steteskopun nasıl kalteli olduğunu, bütün bunların toplamında çin malından biraz daha iyiyi tanımlayan ama beğenmediğimiz türk malı kavramını yarattığımızı... Bir yarımızın diğer yarımızı kazıklayarak ticaret yaptığı bir piyasa var ve sen doktorların bundan ari olmasını istiyorsun. Tutarsız olan, realiteye aykırı olan budur. Mehmet Harma
03-12-2014 16:41 (26)
23 Dr. İlker, çürümüş sistemin günah keçisi olarak muayenehane sahibi doktorları ilan etmek hedef saptırmaktır. Evet, muayenecilik de sistemle birlikte çürümüştü ondan ayrılması mümkün değil peki sorarım şimdi bütün ülkede iki-üçyüz muayenehane var ve eskisi gibi de dolup taşmıyor ama sağlık sistemi yine yerlerde, nedir şimdi bu? Bak kardeşim bir yakının beyin tümörü oldu örneğin hemen bilen doktor arıyorsun, adres istanbul'da bir kişiyi gösteriyorlar ve o da özelde, parası? şanslıysan senin bir yıllık maaşın. Hani güzeller güzeli sisteminiz? Çünkü doktor özele geçmiş, haklı olarak baskı ve memnuniyetsizlikten kaçmış, yeni adam da yetişmiyor. Benim 1500 puana (tl karşılığı 200-250 tl) yaptığım ameliyatı istanbulda özelde 80 bin tl den başlıyor, duruma göre daha da artar diyor ve bunlar sadece doktora. Hastaneye ayrı veriyon. Herşey iyi de başbakanla, sağlık bakanının karısı niye devlette ameliyat olmadı da muayenehaneci doktorları getirttiler, sana böyle birşey yapılır mı dersin? MH
03-12-2014 16:41 (27)
Mehmet Bey iktidara güzelleme yapıyorsun demeniz dışında yazdıklarınıza katılıyorum...Elbette bu durumun ve gidişatın farkındayım. ...Ancak yukarıdaki makalede de eleştirilen tam güne karşı gelmenin kimleri savunmak demek olduğuydu...Sizin de beni anlayacağınızı düşünüyorum. ..Klinisyenlerle bir sıkıntım yok anestezi uzmanıyım.Saygılar... ilker...
03-12-2014 16:54 (28)
Değerli Mehmet bey, sayın İlker bey, aslında ikiniz ve benle birbirimizden çok farklı düşünmüyoruz bir bakıma. Birkaç ayrıntı var ki, o da birbirimizden savrulmamıza yol açıyor. AKP öncesi sağlık sistemi hem adalet ve ahlak açısından, hem tıbbi işlerlik açısından tam bir felaketti, bunu hepimiz yaşadık. AKP bunu bir parça düzeltince hele ilk yıllar, halk bayram yaptı, balayı yaşadı. Tabii bunun bu şekilde sürmeyeceğini de söylemiştik, kazanımlar yavaş yavaş geri alınıyor, ama durum 2000 öncesinden hala çok iyi halk açısından. Bunu AKP oy kazancına dönüştürdü. Kitapta sağlıkta dönüşümün temeline yönelik onca ağır eleştirimize karşın bu gerçekleri söyleyince biz de AKP'cilikle suçlandık. Oysa asıl AKPcilik onlarca yıllık TTB ve sol geleneğe ihanet ederek üniversitede çalışanların aynı anda özelde çalışmasını savunmaktı ki AKP hala bunu tepe tepe kullanıyor. Paragöz solcu doktor klişesini hala kullanıyor. Bu önemli mesele, tek yerde çalıştıktan sonra muayenehaneye karşı değiliz. KaanArs
03-12-2014 16:56 (29)
Evet, türban bir, paragöz solcu doktor iki. AKP en çok bu ikisini kullandı. İyi tespit.
03-12-2014 17:29 (30)
Ben aksini savunmadım. O paragözün tillahı adamların bazıları Doğramacı (toprağı bol olsun) kontenjanından katıldıkları sistemde, 80'lerin başında devletten öyle büyülü imtiyazlar alıp öyle paralar kazandılar ki; yetmedi, o muhterem zevata kamu arazileri ya da ormanlar öyle güzel rantsal dönüşüm için peşkeş çekildi ki; yetmedi, adam az kalsın devletin başı oluyordu; yetmedi, ergenekon ayağına "mağdur" edilip sonra da ye-cehepeden vekil bile oldu. Bizim de gözümüz, bizim de hafızamız var. Bu örnek ekstremiydi. Meclis renovasyonunda kavuniçi renkli, ceylan derisi koltukları getirttirip hepimize kazığı çakan bevliye doçentini de hatırlıyoruz. Taşrada 3 benzinlik, 2 turistik otel sahibi olan 40 yaşına gelmemiş nisaiyecileri de... Ama bakış açısı yine de bu mu olmalı? Adamlar resmen bizi bir meslek grubu ve eğitimli insanlar topluluğu olarak küllün aslanların önüne attılar. Ve daha evvelden tuzunu kurutmuş, hacı hoca tayfasına karışmış olanlar yine sefahatta. Evrensel küme / alt küme!
03-12-2014 17:35 (31)
Eskinin yüksek gelirli muayenehanesi olan proflar sistemden zaten etkilenmediler onlar şimdi özel hastane ve özel/vakıf üniversitelerinde astronomik kazanmaya, kazandırmaya devam ediyorlar, onları dize getireceğiz dediler olan biz sıradan hekimlere oldu. Akademisyen olmayan normal bir uzman doktor olup, bulundukları şehirde efsane olan doktorlar vardır herkes bilir yaşadığı şehirlerden, yıllarca çok kazanmışlardır bilirsiniz, kazansınlar ama sistemi bloke etmişlerdi, şimdi o sistem özel hastaneler üzerinden çalışıyor, sağlık sisteminin yükü özel ve üniversitelerde çoğunlukla ve para hastane patronu kişi/gruplara akıyor. Sonuçta değişen birşey yok sistem yine paralı ve bu sefer doktorun üzerinden herkes kazanıyor. Üniversitede de böyle, örn. rektör ve yardımcıları hastane dönerinden pay alıyor olabilir mi böyle bir şey? M. Harma
03-12-2014 17:37 (32)
Bu toplumun içindeki yavşaklık oranından istatistiki açıdan anlamlı ölçüde daha yüksek oranda bir yavşaklık oranına sahip mi gerçekten bizim meslek erbabı? Bütün Almanlar Nazi miydi? Benim, sizlerin, faal olarak çalışmakta olan hekimlerin çoğunun yeni ve adaletli olduğu iddia edilen düzende BURASI YAYIMLANMADI Bana mı öyle geliyor birtek? Paragöz solcu doktor denmiş. Ben yaptığım işi X liraya satıyorum. Zorla bana gelin demiyorum. Bana elimahkum olan biçareden para tırtıklamayı düşünmüyorum. Kamuda çalışmanın dayanılmaz avantajlarından faydalanmaya hiç yeltenmedim. Ne yani şimdi? Daha solcu gözükeceğim diye 5 kuruş para almadan, cepten yiyerek, katır sırtında Venezuela dağında ya da Tunceli kırsalında marasmus taraması mı yapayım? Anneannemin sözü vardı: "Ömer'den değil, damardan geliyo" diye. Bizim oğlan da aç aç, toplumcu pırtla ve Danko'nun Yüreği'yle mi büyüsün? Oh, come on! Gerçekçi olalım lütfen. İnsan bu! Bize de mi lo lo?! Taban?
03-12-2014 17:41 (33)
Sn 30, ben ro-ro gemisi olanı biliyorum normal uzman, şimdi muayenehaneleri yok ama hala elden para alıyorlar.
03-12-2014 17:41 (34)
Size de taban sayın aya. Bu kadar beyninden zeka fışkıran bir insan da okuduğu şeyi doğru anlamazsa bu siteyi kapatalım. AKP bu klişeyi kullanıyor diyorum, paragöz solcu doktor klişesini. Bunu söyledim. Ama madem kışkırttınız onu da söyleyeyim: Hepsi değil ama solcuların çoğu paragöz, keza solcu doktorların da çoğu paragöz. Yani eskiden önce ilke sonra para gelirdi, şimdiki pratikte ilke diye bir şey birçok hekim için kalmadı. Acı ama, biber. Ne yapalım. Hürmetle. Kaan A.
03-12-2014 17:57 (35)
Fırıncılar 1 gün bedava ekmek versin, belediyeler 1 gün bedava su, bilmemneedaş 1 gün bedava elektrik, türksel 1 gün bedava telefon hizmeti... Ama herkese! Ben de o zaman bedavaya ameliyat yaparım. Da... ameliyathane teknisyeni, anestezi gazı, ilaç da bi zaamet bedava olsun, olur mu? Yalnız, benim palavraya gerçekten karnım tokmuş. Onu anladım. Herkese bol toplumcu, öz devrimci, son-gaz çağdaş, tam sosyalist tıplar dilerim. Ama TIP olanından, he mi?! Durmak yok, tabana devam. Top böyle geldiği müddetçe elimden başkası gelmiyor. Kusura kalmayın. 2001'de kişi başı yıllık doktor vizit sayısı 2,7 değilken şimdi 10 olmuş. Bol bol doktora gidin ey Türk halkının kıymetli üyeleri. Ki dolaylı vergilerle devleti, fark ücretleriyle patronları, ve her koşulda know-how'ını satan gavuru zengin edesiniz. Bi doktorlar hurensohn zaten. Ha, bu arada, 10 kere de gitseniz doktora, yine beden ve akıl sağlığınız yerlerde! Hürmet ederim efendim
03-12-2014 18:37 (36)
Oh be! Sonunda editörü de tabanla girmeye ikna ettik. Ama kendimi sanırım iyi ifade edemedim. Ben diyorum ki, insan bu. Fazla şey bekliyorsunuz. Bir önemli hususta size katılabilirim. İlkesizlik... Yani sağ gösterip hep sol vurmak. Bu durumda aslında tersi. Materia işte. Herkes kendi maderini kurtarmanın derdinde sayın Arslanoğlu! Aynası iştir kişinin. Lafa bakacaksak TCD eğitim bilmemneyinde senelerce idari pozlarda bulunmuş hacılar bilirim. TKP'liydiler. Ama bir tane normal poliklinik hastası yatıramazdım adlarına. Senede 4 saat asistan dersinden başka ilaç olun diye bir asistana kılavuzluk ettiklerini görmedim. Ben, solcu denilen ilkesiz acurlarla, ne olduğu çok önemli olmayan ilkeli insanların aynı kefeye konmasını eleştiriyorum. Derdim bu. Tabancı kardeşiniz yumuşak bir bilek hareketiyle topu kontrol eder. Pas vereceği forveti arar.
03-12-2014 18:38 (37)
Bence AKP solcu doktor diye kümeyi daraltmadı da "doktorrr efendilerrrr" diyerek hepimizi topun ağzına koydu önce, güruh zaten hazırdı buna kabul etti ayrımsız, ancak sonra da kendinden olanları bu hedef doktor kitlesinden ayırdetmeye sıra geldi. O da kolay oldu, erkekleri badem, kadınlar malum, dışarıdan ilk bakışta ayırd edilir hale geldiler. Ve sonuç, şu an güruh kime dalacak, kime saygı gösterecek dışarıdan bakınca anlayabiliyor aynen trafik çevirmesinde hiç dokunulmayan, alkolmetre üflemeyen bazı sürücüler olduğu gibi. M. Harma
03-12-2014 18:38 (38)
Bu arada, zaten bu propagandanın yapıldığını biz de kabul ediyoruz. Kökenini de meramımca anlatmaya çalıştım. O propaganda kısmen haklıydı ve halen bu yüzden tutuyor. Ama artık tek dişi bile kalmamış, gocamış bir komodo ejderine dönmüşüz. İtirazım buna. Üzülüyorum. Nuri Alço işbaşında ama biz sabık çapkınız diye polis yalandan bizi sorguya alıyor ve Nuri Alço eyleme fütursuzca devam ediyor. Bu da mı gol değil? Hürmetler bis
03-12-2014 18:39 (39)
35, yıllık başvuruyu 7 biliyordum 10'mu olmuş. halk sağlıkçıların koruyucu hekimlik için söyleyecekleri birşeyler olmalı bu durumda. mh
03-12-2014 19:09 (40)
39'a... Sayın Harma, 2011 istatistiği. Yaklaşık 700 milyon poliklinik başvurusuydu. Özel tüzel dahil. Daha da artmış olmalı. Diş hariç. Taramalar hariç. Asker hariç! Bunlar da işkembeden değil. Resmi rakam. Ayrıca, editörlerimizden bir iltimas talebim olacak. Benim koherans sorunum nedeniyle topa girmeden azıcık beklemeleri mümkün olur mu? Sirkumferensiyal derler sizin camiada. Ben Oraya geleceğim zaten. Ama sümbülizade vehbi gibi bazan önce söylediğimi tek alırsanız 2. dizedeki kurtarışım gidiyor. Kusura bakmayın. Ben de böyle olsun istemiyorum. Ama hal-i pür melalim budur. Arz ettim. Saygıyla. a.y.a.
03-12-2014 19:30 (41)
Sayın Mehmet Harma hoca, size özelden ulaşabileceğimiz bir email adresi verebilirmisiniz? ya da ben kendi email adresimi vereyim, bir mail atarmısınız? saygılarımla. R.K email adresim: recaikulaksiz@gmail.com
03-12-2014 20:10 (42)
Sn. 19 Dr. İlker Bey, bir kaç sorum olacak; eskiden olsa anestezist olarak 70 bin tl nasıl kazanacaktınız, öyle bir şey duymadım doğrusu, zaten şimdi hiç yok. Bana 15 yeter diyorsunuz, şimdi o parayı kadın kadın-doğumcuya bile vermiyor özeller, bilin diye söylüyorum. Bir de size 15 verilirse kadın doğumcu, genel cerrah ne alsınlar sizce? Benim de kötü muamele gördüğüm olumsuz tıbbi uygulamalar ve hatta ailemden atlanmış kanser vakasını içeren malpraktis anım var maalesef ancak tüm tıbba değil de işini ciddiye almayan her dönem ve her yerde olan sahtekarlaradır tepkimiz ve bizim için bunlar negatif rol modeli oldular. Selam ve saygılar M. Harma
03-12-2014 21:36 (43)
Yaklaşık 30 yıllık hekimim. K. Doğum uzmanıyım.. (Göreceli olarak "kirli" bir uzamanlık alanından!) 7-8 yıl hep nefret ettiğim muayenehanecilik dönemim de var.. İşçi Partisi bence benzer koşullarda Hitler'in Partisi olduğunu kolayca kanıtlayacak bir yapıdır. Ama Dr. A.R. Üçer'in yazdıkları tümüyle doğrudur, "hakikattir!" ... Gürsel
03-12-2014 23:48 (44)
Sayın Mehmet Hocam çok kişiselleşmek istemem ama cevap vermememi nezaketsizlik olarak anlamayin diye yazıyorum...Şu an ayda 150bin tl ciro yapan yoğun bakımı tek doktor olarak işletiyorum...Bizim iş telefonla bir gelir misin operasyona girer misin bypass a arayalim mi ya bakar...Post-op takibi ayrıdır. ..Günde 2bin tl kazanmak çok da zor değildir...Ben aslinda sadece doktor için değil her meslek için yüksek ücretlere ya da karlara karşıyım...Skala bu kadar geniş olmamalı...Hangi futbolcu yılda 1 milyon tl yi hakkedebilir ki mesela...Kadın doğumcu ve genel cerrah çalışma şartlarına göre ne hakkediyorlarsa onu alsınlar. ..Ben o miktarı kendime makul geldiği ve ayrıca küçük bir ilçede yaşadığım için söyledim...Selam ve saygilar efendim. ..Dr.ilker Yıldırım.
04-12-2014 08:11 (45)
Kişiselleşmeyen Dr. Yıldırım, ayda 150 bin ciro yapan yoğunbakıma ben yoğunbakım demem. Hele 150 bin cirodan uzmana 70 bin verecek patrona patron hiç demem. Biz 40 kişiyiz, 40'ımız da birbirimizi ve bu hesapları biliriz. Selametle. Trol kokusu mu bu? Yok ya, ben de iyice sahil güvenliğe bağladım. Renfo!
04-12-2014 08:13 (46)
43 sayın meslektaşım uzmanlık alanınızın nesini "kirli" buluyorsunuz ve muayenehane çalıştırırken mi yoksa sonrasında mı nefret ettiniz? Kirli olan para kazanmak ise merak etmeyin o yarışta kimse geri kalmaz; anestezist puan almak için sıradan hastaya epidural katater sallar ama ağrısız doğum için kılını kıpıdatmaz. Plastik cerrahi, hasta para vermezse yaptırdığı estetik ameliyatı beğenmez der parasız iş yapmaz vs. Nefrete gelince evet muayenehanede hasta kaprisine maruz kalıp kendinizi satın alınmış daha doğrusu hasta sizi satın almış hissetttiği içinse evet haklı olabilirsiniz ama onun da yolu idari göreve geçmeniz olabilirdi. Kirlilik tırnak içinde olmasaydı evet üzerimize gelmeyen vücut sıvısı idrar, gaita, tükrük, amnios sıvı, kan kalmamıştır doğru ama yine de kimseye yaranamayız. Saygılar Mehmet Harma
04-12-2014 10:05 (47)
dr. ilker hangi küçük ilçeymiş bu bypas yapılıyor?
04-12-2014 10:05 (48)
daha önce de didim trol mrol kendini böyle hissettiği sürece biz de onu öyle kabul edeceğiz, öbürü cinsel ayrımcılığa girer. mh
04-12-2014 11:51 (49)
"Kirlilik" şudur.. Hastadan "bıçak parası" istemek, hastaneden muayenehaneye hasta devşirmek vs.. Bu önceki dönmelerde olanlardı elbette.. Gürsel
04-12-2014 11:53 (50)
Bıçak parasını sadece dönmeler mi istiyor Gürsel bey, yok artık! Şimdikiler ne yapıyor?
04-12-2014 13:01 (51)
49 Gürsel Bey, şimdi temel çelişki şu; o zaman o ameliyatı yapmak için bıçak parası altında para istenirdi hastadan, şimdilerde devlet size performans payı altında çok daha az da olsa o ameliyat için aynı ödemeyi yapıyor. özellerde ise durum daha tutarlı; açık bir tarife var, mönüyü istiyorsunuz ne yiyeceğinizi önceden belirliyorsunuz hatta pazarlık bile edebilirsiniz ki piyasa kurallarına çok uygun. Oysa şunu yapabiliyor muyuz mesela? maaşım 3500 tl'dir, ben bununla günde 150 poliklinik, haftada 20-25 ameliyat yaparım, ayda 15 nöbet tutarım başka da para istemem! Benim temiz kalmaktan anladığım budur. Saygılar, M. Harma
04-12-2014 13:21 (52)
yazıya katıldığımı söyledim. ne yazılmış? "Sorulması gereken soru şudur. AKP'nin Sağlıkta Dönüşüm Programı (SDP) hiç kuşkusuz küresel bir operasyondur, tıp kartelinin kârına kâr katmak için planlanmış kapitalist/emperyalist bir plan ve uygulamadır. Bedeli yoksul sınıf ve katmanların sırtına yüklenecektir." Bugüne ait tartışma başka bir mevzu.. Konuyu dağımayalım..Gürsel
04-12-2014 19:11 (53)
Renfoya kendimi beğendirmek zorunda mıyım ya da trol paranoyasına kurban gitmek...Gürsel Beye katılıyorum...Saygılarımla...ilker yıldırım..uzunköprü.
04-12-2014 20:18 (54)
"Temiz kalmak"rakamlarla ilgili,niceliksel bir şey değildir.Bir insana-hastaya haksızlık etmeme çabası göstermektir.Parası olmadığı için sağlığının örselenmesine,gereksiz acı çekmesine,kendini değersiz hissetmesine ve elbette ölmesine sebep olmamaktır.Bu"hale"ulaşma çabası içinde bulunmaktır. Performans sistemi hekimleri hem insani,hem de hekim olarak çürüten bir yöntemdir.Eski muayenehane"kirliliğini"yaygınlaştıran,meşrulaştıran bir uygulamadır.İnsanları ve hastalıklarını doğrudan sektöre"kar-kazanç"olarak taşıyan ahlaksız bir puan-para sistemidir.İnsanların sağlıklı olmasını değil, hasta olmasını sağlayan bir ilişkidir.Sağlığı korumak,gereksiz cerrahi girişimleri azaltmak bu sisteme aykırıdır!İlaç ve test-tetkik savurganlığı ile okul yapılabilecek paraların çöpe atıldığı bir sistemdir bu.Toplumsal, geleneksel,dinsel,siyasal baskı altında kötü yaşayan yığınları;"hiç yaşamadığı"için de hastalık-ölümlere karşı gelişmiş nevrozu bu sistem ve sistemin doktorları da besleyecektir.Gürsel
04-12-2014 20:35 (55)
1. 47 benim yorumum değil. Kural olarak hiçbir yorumumun altına imza atmadan göndermiyorum (zincir yorumların nihai parçası olmayanlar istisna). 2. Adam gibi adını yazan adama zaten lafımız yok. 3. Tabii ki bana kendini beğendirmek zorunda değilsin. 4. İkinci tekille hitabettim. Çünkü 2013 haziranında zorunlu hizmet ataman yapılmış. Bana göre (cerrahi usül itibarıyla) çok çömezsin (eğer bu ikinci azmanlığın değilse tabii. nihayetinde, öğrenmem "must" olsa 10 dk sürer). 5. Bu hesaba göre sen mecburiyi bitirmiş olamazsın. 6. Velev ki oldun. Özele geçeli 3 ay olmamıştır. 7. Sekiz yıldır Türk özel hastaneciliğinde epey mesai geçirdim. 8. Bu yüzden hesabı harbi iyi bilirim. 9. Bize de lolo olmasın. 10. Keşke daha çok kazan. Ama o söylediğin rakamlar imkansız. 11. Son yorumu yazılalı neredeyse 6 ay olmuş yazıya BURASI YAYIMLANMADI yorum yazar ve AKP ilçe başkanı ağzıyla konuşursan burada trol şüphesi gayet makul olur. 12. Sen Gürsel abiye aldanma. İzleği kaybetme. a.y.a. yani renfield
04-12-2014 20:41 (56)
EDİTÖR AÇIKLAMASI: Sayın okurlar, face ve twit sorumlusu arkadaşımız, her gün eski yazılardan birkaçını sosyal medyada paylaşıyor. Bu bakımdan çok eski yazılara yeni yorum gelebiliyor. Bunlar trol demek değildir.
04-12-2014 20:59 (57)
55 can, 47 bende ve bir yorum diil sorudur, muhabbetin akışı içinde sorulmuş olan (bkz. soru akış tekniği) soru da soramıcaz yani, editörleri geçtiniz biraz tölerans lütfen. mh (şu editörün de türkçesini mi bulsak da kullansak ne yapsak)
04-12-2014 21:00 (58)
YORUMCU AÇIKLAMASI: Sayın okurlar. Editörler "BURASI YAYIMLANMADI" diye sarı renkte Davut Yıldızı koyuyor ya; işte o kısımlar ille küfür demek değildir. Hala Renfield
04-12-2014 21:53 (59)
Editör için yayına hazır eden derlerdi TRT ağzında. By the way, sayın Harma, ben o yorumda Dr. Yıldırım'ın ismini vermesini takdir ettiğimi ifade etmek istedim. Ve zaten o sorunun sizin tarafınızdan sorulduğu aşikardı. O benim sorduğumu sanmasın diye araya girdimdi. Kimin kim olduğu çok zaman tarzdan belli oluyor zaten. Adsız inisiyaller bile stil sahibi. Onlara kısaca a.i. demeyi düşünüyorum. Yayına hazır edenler de uygun görürse tabii. Zira fazla liberalizmin elbirliğiyle bokunu çıkardık. Onlar da şimdi pravda stil takılıyorlar. Hürmets. a.y.a.
04-12-2014 21:53 (60)
54 Gürsel Bey, Performansa kadar olan kısımdaki temiz kalmak analiziniz haklı ve tıbbın temel ilkesi zaten. Ben bu ilkelerin muayenehane açmakla veya özel hastanede çalışmakla zedeleneceğine katılmıyorum sadece. Belirleyici olan vicdanlarımız ve merhamet duygumuzdur. Performans kısmında ise, genel saptamalarınız doğru ancak sömürücü, kötü bu "sistemi" doktorlar niye besliyor olalım ki? Doktor da o düzenin sömürülen bir parçası halne geldi o kadar. Hastalara karşı bizim (doktorların, sağlıkçıların) yol açtığımız, neden olduğumuz, dahlimizin olduğu, onay verdiğimiz vs bir kötülük yoktur. Ben işimi olabildiğince düzgün yapmaya çalışacağım ve sonra da sömürü düzeninin sorumlusu sayılacağım öyle mi? Kendi hesabıma bu suçlanmayı kabul etmiyorum doğrusu. Mehmet Harma
04-12-2014 22:04 (61)
Dr. İlker Bey, durum 55'deki gibiyse yani henüz yeniysen, seneye durumun kötü. Patron bir müddet sonra sana verdiği paraları alt alta toplayacak ve senin çok para kazandığına hükmedecek. Seneye zam konuşma zamanı geldiğinde kendisinin işleri ne kadar zor çevirdiğini, SGK'dan para tahsil edemediğini vs söyleyecek ve sürekli senin üç dört aylık alacağın içeride bekleyecek. Hatta bu olumsuzluğu, sene dolmadan önce garip davranışlarda bulunarak gösterecek. Senin ayrılma ihtimaline karşı merak etme daha önceden yedekleme görüşmelerini daha ucuza mal edeceği birileriyle yapmış olacak zaten. Sonuç: seneye SGK yoğun bakım ücretine zam yapacak, hastane daha çok kazanacak ama senin emeğinin karşılığı olan paraya o artış yansımayacak, emeğin ucuzlayacak ve daha az para almaya başlayacaksın artık! E senin başta istediğin de buydu zaten değil mi? O zaman sorun kalmamış oluyor. Hemşire, personel vs onlar zaten seninle tümden aynı fikirdeler, az para alıyorlar hepten. Demedi deme. Kolay gelsin. MH
04-12-2014 23:14 (62)
Pravda stayla tam teşhis. Diğerlerini de Liberation ilan ettiler zaten. a.i. biraz kırsal sanki yerine Alter Ego daha şık durur gibi. Yayına Hazır Edenler de İyi Saatte Olsunlar gibi algılanmasın sonra bi sormak lazım. Üst Benlik için ne dersin? Hürmet bizden mh.
04-12-2014 23:15 (63)
Böyle husumetsiz yazınca benin isteğimin de aslında sizin fikirlerinizden birşeyler öğrenmek olduğunu nihayet farkettiğinizi umuyorum...Aranıza herhangi bir insanı almak konusunda çok muhafazakârsınız...Oysa ki ben de sizler gibi işin gücün arasinda iki satır fikrimi paylaşmak istedim ve 40 yılın başında beğendiğim bir yazının altına yorum yazdım. ..Bizim burda eski kazancı tarif etmek için şöyle bir laf var ...bir aylık muayenehane geliriyle enezden yazlık almak diye...Ben de düşündüm ki demek ki bu iş eskiden böyleyse sabah devlette bir fıtık uyutup öğleden sonra çorluya silivriye kaçsam gece de yoğun bakımda nöbet tutsam günde 2-2.5 ayda 60-70 kazandırdım diye...Bunu sizler bu 70bin anestezi ve küçük ilçe tamlamasinda uyumsuzluk gördünüz diye yaziyorum...Bu makaleyi ise yaptığı ve kendimce hergün yaşadığım tespiti nedeniyle beğendim...Neyse diyerek uzatmadan siz abilerime çömeziniz olarak sır olmayan durumumu yazayım 36 yaşinda mecburi hizmeti 1 ay önce bitmiş 14 yataklı
04-12-2014 23:17 (64)
14 yataklı yoğun bakımı hemen hemen ayda hergün icapci kalarak döndürmeye çalışan bir kardeşinizim...Benden çok daha zor şartlarda çalışmış ve çalışıyor olmanız muhtemeldir...Bana yazdığım ufak şeylere takılmak yerine şu soruyu sormanizi isterdim...oğlum ilker 20 yıl önce 36 yaşında bir genel cerrah ya da kadın doğumcu olsan edebinle mi muayenehanecilik yapardın faiş fiyat mı uygulardın yoksa düpedüz şarlatanlık mı yapardın...Ayrım buradadır kimseyi eleştirmeden önce düştüğümüz durumda bizim olmasa bile bazı meslektaşlarımızın suçu olduğunu görebilmektir...Biz işin günah keçisiyiz sadece...Ayrıca madem mikrofon bende burdan 20'li yaşlarda K.A abimin Adam yayınlarından çıkan tüm romanlarını okuduğumu belirtir buralarda gezinme nedenimin de trolle mrolle ilgisi olmadığını ve vallahi çok da alındığımı anladığınızı umarak hepinize sevgi ve saygılarımı sunarım....ilker Yıldırım. ..
05-12-2014 08:44 (65)
64, bizden öncekilerin suçu olmaz mı hem de ne kadar. Ancak yine toptancı olmayalım bunun yanında bilinen bilinmeyen, mesleğimizin hamallığını yapmış, fedakar, idealist binlerce abi-abla-hocamız da vardı, var, var olmaya devam edecek. Söyledim daha önce, ro-ro gemisi olanı biliyorum, başkasının nöbetini 50 tl'ye tutarken gözümün önünde hastaneler, milyon dolarlar sahibi olanları gördüm. Ama dağ başında evet bildiğin dağ başındaki mezraya saatlerce jip üstünde gidip tecavüz edilen çocuk cesedine yerinde otopsi yapanı da, bilateral mastit olmuş lohusayı cebinden para verip şehre göndereni de, ilacını alanı da. Oysa şimdi tıp öğrencilerinin cerrahi branş isteyeni kalmadı nerde ki idealizm. Bu böyle bir devrandır gidecek, kötü ve iyi her zaman içiçe olacak, kötü her zaman yaygaracı ve hakim olacak. Kötü kötülüğüyle kalacak. Biz de kafa yorup durucaz bu işler niye böyle diye. Sonra da bekliycez çaresiz burda olmadı ama öbür dünyada görülür hesap diye. sevgi bizden mh
05-12-2014 08:44 (66)
1. Ben sana niye "oğlum ilker" diyeyim? Benim oğlum var. Adı da Conn. Sana kardeş dememizde sakınca var mı? 2. Ben sen olsaydım, sen ben olsaydın, 20 yıl önce gelseydik gibi site sakinlerinin ezici çoğunluğunun çok hoşuna giden ve "empati" diye andıkları şeyden hiç haz etmem. 3. Burası fantazirolpileyink dedikleri cinsten birşeyin sanal mekanı değil. Dünyadayız. Bildiğin fizik gerçeklik! İkinci can da yok. Üzerinde kırmızı artı işaretli çantaya çarpınca healthin artmaz. Last saved scene'den başlayamazsın. Autosave hiç yok. Buradayız. Ve başka bir sefer daha bu anı yaşamayacağız. O yüzden, ucuz edebiyata girmeyelim. 4. Ben benim. Sen de sen. Olan olmuş. Biten bitmiş. Tek dert, eleştiri ya da katkı yapacağım derken kendinin de ait olduğun altkümeyi olmayan başka bir sıfatla toptan suçlamış olman. Bu yanlış. 5. Yoksa, hoşgeldin. Ben de senin kadar misafirim burada. Babamın tapulu sitesi değil yani. 6. Tabana dikkat derim. Bir de tribünlere değil hakeme oyna bence. Renfield!
05-12-2014 08:45 (67)
Oğlum İlker, sitenin arasına yenileri almamak diye tribi yok emin ol. Bir editoryal var, üçü hekim dört kişiden mürekkep, taş devri ve Aydın hocaya laf etmediğin sürece gayet toleranslıdır. İkisi pek ortada görünmez zaten, biri şair biri perde arkası. Kalanların biri orta okul fizik öğretmeni kıvamındadır, evet bazan Kemalettin Tuğcu olabiliyor ama bence öyle bir politik doğruluğa inancı olan kişiye ihtiyacımız var eksen olarak, sayarız kendisini. Sanmamızı istediği gibi kabız da değildir. Diğeri Fantom, ideoloğumuz, starımız, arada atarlanıp arada tozutanımız. Yeri gelir kurukafayı ekleştirir çenene, yeri gelir diğer insanlar gibi giyinip aramıza karışır. Kalanını da hiç takma, senden fazla söz hakları yok. Bir deli dana var tanırsan seversin, bir de baloda ortada gezip ev sahibi gibi davrananlar, gelir geçer onlar. Kalanı Segman abin, ben Jekyll abin, rahat ol. Rahat ol derken burası hekim forumu değil, şairi var, yazarı var, postmodern sanatçısı var, olayı parça başı kazanca +
05-12-2014 08:46 (68)
bağlayıp, anestezist şu kadar alırsa kadın doğumcu bu kadar almalı diye sebze haline çevirme burayı. Estetik ve poetikayı gözet, Kısa mesafe için otomatiği açma, asansörün kapısını açık bırakma, suyu idareli kullan.
05-12-2014 10:12 (69)
Sn a.y.a., Yayına Hazır Edenler mi Üst Benlik mi isterler diye editörlere sen mi sorarsın, ben mi sorayım yoksa çömezi mi gönderelim. baki selamlar mh
05-12-2014 11:27 (70)
Üst benlik Taylan Kara tevazuuna yakışmaz sanırım. Adam ne yaparsak yapalım efendilikten taviz vermiyor. Misal benim üstbenlik venedik hatta rio karnavalı gibi. Onunkinde bir sovyet politbüro havası var. Yayına hazıredenler ya da hazırlayanlar kâfi olma mı?
05-12-2014 12:12 (71)
Yayın Kurulu, yay-kur ?
05-12-2014 13:05 (72)
yay-çep vardı. konstipe trt kafasının süpper buluşu... yaygın çiftçi eğitimi programı mıydı neydi. yuh dediydim. alın size ülke ortalaması! reklam metni yazarı, grafik tasarımcı, imam, abugat, dohtur, şarkıcı, türkücü, sağcı, solcu ve futbolcu ortalamamız neyse, bilimadamı (intihalci), filimadamı (nuri bilge ceylan - zeki demirkubuz arası gitgel) ortalamamız da o kadar oluyor. nörosayns zıkkımı buna ne der ki? toplu konstipasyon için sulara laksatif mi katacaklar? ya da NLP? cuk oturur! da, bu zamana kadar yaptıkları da zaten o. haram, harem, mahrem, na-mahrem (farsçadan piçleşme), mahremiyet, mahrum, haremeyn, hürmet, hürmetli... hurma farsça. harma bizde. harman bambaşka. harmanyeri: burası! yay-çep: kötü, kaka, hatta adeta hamdi koç! yay-kur: sevemedim, kara gözlüm! bir daha mil hürmets! renfield
05-12-2014 14:14 (73)
72 haklısın ben de yabancılaştım bir anda birak böyle kalsın bir müddet. saygı mh
05-12-2014 15:27 (74)
Yavrum birşeyi de egodan-gogodan geçirmeden işle. Önüne atılan topu çalıların arasına kaçırıp patlatmadan getir (köpek gibi olmuş ama haşa, meczup kastediyorum). Ya da bana haybeye ışmar etme, yeterince meraklın birikti. Bak Kızılmaske bile sipariş vermiş, benimkileri bırakabilirsin, ben hallederim bi ara. Nörosiyansın kendi su götürür ama andığım arkadaş hakkat boyunu aşar, burayla da ilgisi yok, alıntıyı ben yaptım, baktım burada kulak veren yok.dolayısıyla onu bu harmana sokma yok yere. Hasta la vista
05-12-2014 15:50 (75)
Sayın Harma, dikkar ederseniz, "bu sistem ve sistemin doktorları" yazmışım... Elbette bu azgın kapitalist sistemde ne kadar temiz kalınabilir? Bu yüzden ben de "temiz kalma çabası" olarak andım. Ve artık hekimler ucuz işgücü olması için kuşatılmış durumdalar. "Halkın" doktorları dövmesi de bilinçli bir plandı! Bu sivil terör de "paramiliter" bir yöntemdi;bi kendilerine "döve, döve" hizmet ettirmeye çalışıyorlar. Ve TTB bu süreçte büyük yanlışlar yaptı! Günlük, göstermelik muhalefet ile gerçek muhalefeti önledi; salt muayenehaneciliği öne çıkardı..vs... Gürsel
DOST SİTELER
Toplam Giriş Sayısı : 2210746
Arama

İmzasız yazı yayımlanmaz. Yazıların sorumluluğu öncelikle yazarına aittir.