Mizahla ilgilenenler Charlie Hebdo dergisinin adını çok önceden bilirler. Bizim sol mizah dergilerimizden birinin kardeş dergisiydi ve o dergiyle karşılıklı ziyaretler yapıldığını yine bu dergiden öğrenirdik.
Ama Türkiye kamuoyu Charlie Hebdo’yu korkunç bir katliama maruz kalmalarıyla öğrendi.
İmralı’daki zatın kimlerle neler görüştüğü, karşılıklı ne sözler verildiği tamamen meçhul. Kandil’deki şahısların da ABD ile neler görüştüğü, karşılıklı ne sözler verildiği bilinmiyor. Selahattin Demirtaş’ın bunlardan ne kadar haberdar olduğu, “liderliğinin” kimlerin iki dudağı arasına sıkıştığını da kimse
Heladan hane, insandan nane olmaz.
Hani sağımıza bakıyoruz, solumuza bakıyoruz, konuşmaları izliyoruz, tartışanlara kulak veriyoruz. Salaklık haddi aşmış, karaktersizlik bentleri patlatmış. Bir cümleyi bile anlayamıyorlar, tek tümceyi bile dürüstçe yorumlayamıyorlar. Bu insanlar iki romandan hangisi iyi, iki
Leman Dergisi'nin kapağına koyarak suçladığı adamı bulduk ve konuştuk. Önce bu zalimce saldırıyı içtenlikle kınadığımızı belirtelim, sonra söz konusu beyefendinin bize neler söylediğini paylaşalım:
İşte, adının açıklanmasını istemeyen mağdurun ifadesinden bazı satır başları:
"Ben entelektüel bir insanım.
Platon: Gerçek lig, “ide”ler dünyasında oynanıyor. Burada seyrettiklerimiz onun ekranlardaki kötü yansımalarıdır.
Aristo: Bu futbol kurallarında mantık varsa ben Aristo değilim. Eğer ben Aristo’ysam futbol aşırılıktır.
Epiktetos: Takımı, taraftarı düzelteceğim diye boşuna uğraşmayın, düzelmezler. Herkes sadece kendini
Tüm dillerin bir ortak atası bulunduğu, en azından bu ortak atalardan birinin en eski Türkçe olduğu bir zaman gelecek, açık biçimde kanıtlanacak.
Yine büyük olasılıkla ilk insanın dil öncesi ilk sesleri en yüce güçle, en yukarıdakiyle, hayat verenle, Tanrı
Merhaba site ahalisi! Soğuk bir kış vakti yine birlikteyiz. Kestane kebap, yemesi sevap mevsimi neticede. Mandalina kabuklarını da sobanın üstüne koyun ki cigara kokusuyla kaplı odalarda ciğerler azıcık bayram etsin. Öncelikle öğrenmek istediğim bir husus var. Herkes ağzına
Ya kendini akıl-fikir-Avrupa kültürü-edebiyat sülfürü ile bezemiş gösterenler. En radikali, en solcusu Sırrı Süreyya, Selahattin Demirtaş kültünden. En danteli Ece Temelkuran, Nuray Mert kertesinden. Kürtlere haklarının sonuna dek verilmesi taraftarıyım, onların bu yönleri kaşındırmıyor beni. Kürtleri
Ama en çok bir liberal başkaldırıydı.
Hani bir portakal devrimiydi demek istemiyorum, iç dinamik çok baskındı, bir dış etki varsa, bence sonradan sınırlı ölçüde gerçekleşmiştir. İktidar bu konuda da yalan söyleyip duruyor.
Fakat oradan genç bir bakış, genç bir hareket çıkmadı.
Ara sıra uğradığım Türk esnaf. Uzun süredir dertli, ama bir o kadar gururlu. Oğlu iki yıldır Suriye’de savaştaymış. Her an ölüm haberini almayı bekleyerek iki yıldır diken üstünde yaşıyormuş adamcağız, on beş kilo vermiş. “Benim oğlum yedi düvele karşı
Şiir dünyamızın saygın figürlerinden olmasına karşın, nedense, edebiyat dünyamızda adı pek duyulmayan, 1950’lerin önemli şairi Şâkir Şırıldak adına bir şiir yarışması düzenlenmiştir.
İsviçre'den beri bakıyorum kalabalık ve karmaşık ülkeme. Ara sıra televizyon seyretsem ruhani sefaletimiz yumruk gibi boğazıma oturuyor. Önceki başbakan yine kanalların baş yıldızı. Doğruya doğru, konuşmaları ustaca, insanın arketipine sesleniyor. Problem burada zaten. Bizim halkın arketipi kaymış,
Nuri Bilge Ceylan filmlerinin entelektüel çevrelerde nasıl bu denli etki yarattığını bir anda kavradım. Hani bir şimşek çaktı kafamda ve cevabı o anda buldum denir ya… İşte öyle. Bir Zamanlar Anadolu’da filminde gece yarısı ıssız dağ
Yeni tip liboşlara ne ad veriliyor?
Boykoş (Daha önceki seçimlerde de boykotu savunan az sayıda insan istisna)
Boykot yapan Kemaliste ne denir?
Kemoş
Boykot yapan komüniste ne diyeceğiz?
Komüş
Boykotçuların yedikleri nane ortadayken seçime katılanlara
Sol partilerin aldıkları tanılar ve psikiyatrik rapor özetleri aşağıdaki gibidir:
CHP - Şizofreni...
Şizofreninin birçok ciddi belirtisini göstermekle birlikte bunlardan en öne çıkanı bilinç yarılmasıdır. Bir yandan kendini Mustafa Kemal’in kurduğu CHP’nin organik devamı olarak görürken, öte yandan uluslar
MAYMUNCUK MANTIK:
İkinci dünya savaşı döneminde ya da hemen öncesine yaşasaydınız ve Nazilerle ilgili şu ifadeleri okusaydınız, ne düşünürdünüz?
*Naziler iktidar oldu tamam ancak muktedir olmadı. Naziler’in içinde hala Weimarcı eski rejimin kalıntıları mevcut ve zaman zaman eski rejimi hatırlatan
Bu yazının başlığı ve içeriği ekşi sözlükten alınmıştır. Yazı, Hasan Bülent Kahraman’ın birkaç köşe yazısını ve onların yorumlarını kapsamaktadır. “Babaerenler” rumuzuyla Emrah Göker tarafından yazılan bu yazılar, derlenmiş ve yazarından izin alınarak yayınlanmıştır.
Burada ele alınan kişi Hasan
Erdoğan son büyük yolsuzluk skandalını kendisine karşı Gezi’den sonraki ikinci büyük darbe diye niteliyor. Gezi’den hemen önce Erdoğan’la Obama ABD’de ne konuşmuşlardı? Hükümet yanlısı medyanın büyük zafer gibi yansıttığı o görüşmede gerçekte neler yaşanmıştı? İşte size “Kayıp Devrimin Öncesinde”
“Boyun eğme” sloganı epeyce bir süredir TKP’nin toplumsal harekete kabul ettirdiği bir slogan. Son haftalarda Başbakan Erdoğan da aynı sloganı sık kullanıyor. Kaan Arslanoğlu’nun “Kayıp Devrimin Öncesinde” adlı romanındaki şu bölümse iyice manidar. Yorumsuz aynen aktarıyoruz.
Ünlü eleştirmen Gümüş'ün tweetleri ortalığı karıştırdı. Zahit Atam'ın Orhan Pamuk aleyhine yazdığı bir yazıdan ötürü Birgün'den uzaklaştırılması talebini içeriyordu bunlar. Gelişmeler üstüne hemen kendisiyle bir telefon söyleşisi yaptık. Gümüş attığı tevetlere sahip çıktı ve arkasında durdu. Röportaj aynen şöyle
Obama sadece çocuklarda değil büyüklerde de aşıyı yasal olarak zorunlu hale getirmek istiyordu. Tezi son derece mantıklıydı. Söz konusu zorunlu aşı grip aşısıydı. Her yıl milyonlarca çalışan gribe yakalanmakta ve bu da rapor almaları halinde muazzam bir işgünü kaybına
Büyük yazar Tuna Kiremitçi, Cumhuriyet'ten sonra şimdi de Aydınlık'ta köşe yazmaya başladı. Edebiyatımızın yüzakı, toplumsal mücadelenin kalem savaşçılarından Kiremitçi'nin bu yeni katkısı kuşkusuz ki iktidara karşı savaşıma yeni bir ivme kazandıracaktır. Bu heyecan verici gelişmenin toplum ruhunda yaratacağı
Dostum M. Bülent Akman son yıllarda dünyanın bir o ucunda bir bu ucunda. En son Londra'ya gitmiş. Durur mu, ilk ziyaret ettiği yer Marx'ın mezarı. Geçen hafta oradan bir fotoğraf attı, "Bak şu mezarın haline!" diyor. Bakınca ben
Sayın Erdoğan’a müteşekkirim, sosyoloji ile siyaset biliminde yeni bir terime yol açtığı için. Artık gönlümdeki yeri daha da özel.
RT Erdoğan başarılıdır: Öfke zaafını bir kesim nüfus üstünde kudret imajı yönünde kullanmakta başarılıdır.
Etkilidir: Dünya
Bütün ülkelerin işçileri birleşin! Karl Marx
Yoldaşlar, birçok ülkede internet yokmuş. Az önceki tivitimi lütfen mektupla yaygınlaştırın. Karl Marx
Proudhon bir kitap yazmış: Sefaletin Felsefesi. Resmen felsefenin sefaleti… Htts://felsefe.com.sefalet.felsefe.php Karl
Okuyucularımızdan ve yazarlarımızdan özür dileriz. Yayınımıza ara vermek zorunda kaldık ve bazı haberleri az önce yeniden yükledik. Yaptığımız araştırmalar, daha önce de pek çok siteye zarar veren Server Eror adlı bir şahsa
İlk yazımdan sonra binlerce insan bana muayene olmak için titrimi öğrenmek, çalıştığım kurumu bulmak adına yoğun bir çabaya girişmişler. Evet, ben de profesörüm, alçak gönüllüğümden unvanımı kullanmamıştım. Görev yerimi de
Sitemizde “Sağlıksız Yaşam Hakkı” başlığıyla bir dizi yayımlamaya başlıyoruz. Amacımız sağlıksızlığın en kestirme yollarını topluma göstermek.
Bildiğiniz üzere “Sağlıklı Yaşam” başlığıyla medyada bir haber, yorum bombardımanı altındasınız. Sağlıklılık adına önerilenlerin
İslamcı silahlı gruplar sayesinde dünya ve Türkiye medyasının bir ileri yeteneği daha ortaya çıktı. Sivilleri kurşuna dizen, kalabalıkları bombalarla paramparça eden, muhaliflerini linç edip öldüren silahlı birlikler için yapılan tanımlar,