1954 yılında yazdığı Sineklerin Tanrısı kitabında, insanı, içindeki kötülüğü ve kötülüğün toplumda nasıl olup da bulaşıcılığı yüksek bir salgın etkisi yarattığını anlatıyor William Golding. Oysa sadece çocuklar var kitapta bir de domuzlar ve bir de Sineklerin Tanrısı. Çocuklar
İnsanın yaptıklarının yüzeyinin altında bir sır var mıdır? Yoksa insanlar tamamen böyle midir, açıkça ortada duran, herşeyi gösteren eylemleri gibi ? İnsanın yaptığı herşey, bilinmeyen derinlikte saklı bir iç hayatın tamamlanmamış, adeta gülünesi çaresizlikteki ifadesidir sadece, bu iç
Adalet ıssız bir ada gibi ancak biz gerçek dünyada yaşıyoruz…
Bu sözler toplum olarak yaşam pratiğimizde her zaman karşılık bulmuş, günlük yaşantımızda bile sıklıkla aklımızdan geçen bir gerçeği anlatıyor. Bu yazıya vesile olma nedeni ise Arjantin-İspanya yapımı ‘Gözlerindeki
Kitap tanıtımlarını kitabı önceden okuyup okuyucuya tavsiye eden bir başka yazarın mı yazdığını yoksa profesyonel satış pazarlama uzmanları tarafından kitabı çok satanlar listesine dahil edebilmek üzere mi yazıldığını hep merak ettim. Ortama göre okuyucunun dikkatini ne cezbeder de
Tarihte sadece kendi yanlışlarımızın yarattığı sonuçlardan mesul olduğumuzu varsayarak sıyrılamayacağımız utanç duygusunun en derin hissedilebileceği olaylardan biri Struma. Almanya-Romanya-Türkiye-İngiltere-Filistin ve Sovyetler Birliği’nin doğrudan rol aldığı tüm dünyanın öylece seyrederek ortak olduğu 769 kişinin 72 gün boyunca
Nolan, filmlerinde sınır tanımaz, şaşırtıcı, çoğu noktada henüz olabilirliği ya da olanaksızlığı üzerinde düşünmek için bile erken hayal dünyasını sergileyen bir yönetmen. Kara delikler, bildiğimiz üç boyutun ötesindeki evren, eğrilen bükülen zaman gibi kavramlar hakkında bildiklerimiz de henüz