BU MESLEK SEVMEDEN YAPILIR MI? - HANGİ MESLEK?

BU MESLEK SEVMEDEN YAPILIR MI? - HANGİ MESLEK?

Üst üste çeşitli mesleklerin gününü idrak ettiğimiz şu sıralarda, bir arkadaşımın “bu meslek sevmeden yapılamaz” şeklinde bir yazısı, uzun zamandır kafamda dolaşan bazı soruları dillendirmeme vesile oldu.

Kutlamalara konu olan ve -kaldıysa- henüz kutlanacak bir günü bulunmayan meslekleri ve onların çalışanlarını sorgulamak değil, sadece ve sadece soru sorarak düşünmek-düşündürmek, hissetmek-hissettirmek niyetiyle…

 

Bir mesleğin sevilmeden yapılamayacağını, başka deyişle severek yapıldığını gösteren şeyler nelerdir???

– Çok az paraya rağmen katlanılıyor olması?

– Çok zor olmasına rağmen katlanılıyor olması?

– Tüm maddi, manevi, fiziksel, ruhsal olumsuz koşullara rağmen güler yüzle ve sabırla hizmetin sürdürülüyor olması ? (insan sevgisi? meslek sevgisi? bastırılmış öfke? o işe veya parasına ihtiyaç? otomatik-öğrenilmiş/bir otoriteye korku hissi ile şekillenmiş davranış biçimi? Bunların rolü yok mudur hiç???)

– Yolun başındayken başka seçenekler olmasına rağmen o mesleğin seçilmiş olması?

– Halen başka seçenekler olmasına rağmen işin sürdürülmesi?

– Hepsi?

– Bir kısmı?

– Hiçbiri?

Sahi, siz seviyor musunuz mesleğinizi?

Peki, başka insanların acılarına, dertlerine iyi gelmeyi hissetmek şart mıdır, işini sevmek için?

İşini sevmek, işini iyi yapmayı getirir mi mutlaka? Ya da o iş iyi yapılamaz mı eğer sevilmezse?

Toplumlar ve kişiler, kendisine yarayışlı-kullanışlı gelecek kişi ve meslekleri, bilinçli veya bilinçli olmayarak, “yücelterek” “kendi bakımını iyi koşullarda sağlamayı sürdürme” çabasında mıdır?

“Kendin için istemediğini başkası için de istememek”, meslekleri ve onu yapanları yorumlarken kullanılabilecek bir bakış biçimi midir?

Ya, “kendin için isteyeceğini başkası için de isteyebilir misin”, mesleklerin göreceği maddi-manevi karşılıklar bakımından?

Emeğe saygı ile…

Mine Miskioğlu


Yorumlar

Maximum : 1000 Karakter / Karakter Sayısı: 
0
Yorumlara gerçek ad ve soyadınızı yazmanız onay kolayllığı sağlar.
Mail adresinizi yazmanız keyfinize kalmıştır. Yorumlarınızın onaylanması da
editörlerin tamamen keyfine bağlıdır. Yılların deneyimi sonucu bu bizde böyle.
  • Mine M.

    Mine M. 22.06.2016

    Yiğidi öldür "Hakkı"nı yeme... (a.y.a'nın yorumuna)

  • Gül T.

    Gül T. 22.06.2016

    Parçalayıp göndermeyi deneyeceğim :)

  • Gül T.

    Gül T. 22.06.2016

    Yorumun başını gönderememiştim yanlış yerdesiniz diye bir uyarı çıkıyor :( gönderemiyorum

  • Gül T.

    Gül T. 22.06.2016

    Yine de işini iyi yapmaya çalışıyor bir kısmımız. Bu düzen sömürü düzeni evet ve güçlü ama değişim için çaba harcanmalı direnebilmeli, bilinçlenmeliyiz bu örgütlülükle olacak güçlenebilirsek... Üzerinde ekonomik ve kısıtlayıcı herhangi bir baskı olmayan herkes işini iyi veya severek yapabilir gibi geliyor bana. Saygılar sevgiler.

  • arif yavuz aksoy

    arif yavuz aksoy 22.06.2016

    Hakkı kadın ismi değil ama kadın Hakkı deyince sitemizin yüksek volümlü eşhasından olan Mine M'nin yazısının altına bu yorumu yapmakta beis görmedim. (Bkz: Ziyaret Et) --- normal zeka sahibi, görme kusuru olmayan, okur-yazar insanlara soruyorum. ortada bi cinayet var. dava görülmüş. cinayet hükmü var (meşru müdafaaya 15 yıl verilmez; bu da çarpıtma). dava yeniden görülecek. doğru. ama hukuken ortada hükümlü bi insan var. ne malum kadının basbayaa kasıt ile kocasını öldürmediği? ve ne malum sonra savunma manevrası adı altında lafı böyle kıvırtmadığı? ölen "adam" olunca "oh olsun" mu diyosunuz? ölen kadın olunca da "haketmiştir muhakkak"ı duymaya laf etmiiceksiniz o zaman. tuh sizin sıfatiyize. bi de halay çekip oyun oynamışlar. oha! hukukun ırzına geçilen ve her türlü vasatlığın kutsandığı bi dünyada artık beni hiçbi saçmalığınız şaşırtmıyo da sadece iğrendiriyo. a.y.a. iğrensss

Bu sayfalarda yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan www.insanbu.com sorumlu tutulamaz.