Deneme
Ekonomi Sistemi Mefhumu

Merhabalar değerli dostlar. Bu hafta, 1936’da Hitler faşizminden kaçarak ülkemize göç eden bir Alman Yahudisi olan Dr. Fritz Neumark’ın bir dersine katılacağız. Metin, kendi yazdığı, 1948 tarihli Genel Ekonomi Teorisi adlı kitabın, Ekonomi Sistemleri bölümünden, Sosyalist Sistem kısmı. Yazının Türkçesi hâlâ anlaşılabiliyor, birkaç kelime için gugıla başvurmak gerekebilir.
1900 Hannover doğumlu olan Fritz Neumark, 1936’da Türkiye’ye sığınmış, aynı yıl kurulan İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nin kuruluşunda diğer Yahudi bilim adamlarıyla yer almış, 1952’ye kadar da çalışmış. Daha sonra ülkesine dönen Neumark, Frankfurt Üniversitesi Rektörlüğü de yapıp orada uzun yıllar çalışmış ve 1991’de yaşamını yitirmiş. Ne diyelim, huzur içinde yatsın.
69 yıllık kitabın karton dış kapağında siyah, iç kapağında kırmızı kalemle ve işlek bir el yazısıyla bizim validenin adı soyadı yazılı. Fiatı : 10 Lira imiş. Herhalde iyi para o zaman için. Buyurun efendim okuyalım…
Dr. F. NEUMARK
İKTİSAT FAKÜLTESİ Ord. PROFESÖRLERİNDEN
GENEL EKONOMİ TEORİSİ
EKONOMİ SİSTEMLERİ
1. Ekonomi Sistemi Mefhumu
Sombart’a göre, bir ekonomi sistemini üç nokta tayin eder. Başka bir ifade ile, ekonomi sistemi şu üç karakteristik vasfı irae eden bir nevi ekonomidir: 1) muayyen bir iktisat zihniyetinin (Wirtschaftgeist) hâkim oluşu; 2) muayyen bir düzen ve organizasyon; 3) nihayet, muayyen bir tekniğin kullanılması.
…
Ekonomi sistemleri, bir takım tecritlerin mahsulü olan «ideal tipler» den ibarettirler. Bunlardan hiçbirine hakiki hayatta aynen rastlamak kabil değildir… Fakat realiteler araştırılırsa, filân zamanda yalnız şu veya bu ekonomi sisteminin değil, muhtelif sistemlerin bir takım unsurlarının yan yana mevcut olduğu görülür.
…
3. Sosyalist sistem.
Kapitalist sistem dışında kalan sistemlere umumiyetle «kapitalist olmıyan sistemler» denir. Fakat bu suretle, aynı başlık altında toplanan muhtelif sistemler arasında, çok esaslı ve derin farklar mevcuttur.
Kapitalizm bir realite olarak yaşadığı, yani hakikî hayatta tatbik edilmiş olduğu halde, sosyalist sistem, şimdiye kadar Sovyet Rusyadan başka hiçbir memlekette gerçekleştirilmiş, başka bir ifade ile gerçekleştirilme teşebbüsüne geçilmiş değildir. Sovyet Rusyada da bu sistemin tatbiki henüz tam yerleşmiş, bir takım ekonomik müesseseleri kurabilecek derecede ileriye gitmiş değildir. Sovyet Rusyadaki sosyalizm sistemi, daha henüz kuruluş ve tekamül çağlarını yaşamaktadır. Fakat bununla beraber, büyük sosyalist muharrirlerinin ileri sürmüş oldukları düşüncelere dayanarak, sosyalist bir sistemin ana hatları çizilebilir.
a) Sosyalist iktisat zihniyeti . ̶ Sosyalist sistemde hudutsuz kazanç fikrile hareket edilmez. Hâkim olan ekonomi zihniyeti, «ihtiyaç ve gayelerin doğrudan doğruya tatmin ve temini»nden ibarettir. Bu sistemin, bir köy bir şehir veya büyük bir aile veyahut bir kabile ekonomisi içinde değil de, millet ekonomisi kadrosu içinde gerçekleşmiş olduğunu farzettiğimiz takdirde, sosyalist sistemde hâkim olacak olan ekonomi zihniyeti, tamamile rasyonalist bir zihniyet olacaktır. Kapitalist sistemdeki zihniyetle müşterek olan bu karakterine mukabil, sosyalist sistemdeki ekonomik zihniyet ferdiyetçiliğe değil, üniversalizm’e dayanır. Sosyalist bir sistemde, prensip itibarile, birbirine zıt ekonomik menfaatlere sahip muhtelif sınıflar gayri mevcut farzedilir ve cemiyet, sınıfsız ve birbirlerine müşterek tesanüt menfaatleriyle bağlı fertlerden teşekkül etmiş tasavvur olunur.
b) Sosyalist ekonomi düzeni ve devlet müdahalesi. ̶ Sosyalist sistemlerde, iktisadi hayatı az çok sıkı bir takım kaidelere bağlayan bir organizasyonun kurulmuş olması, sosyalist zihniyetin bir belirti ve neticesidir. Bu itibarla, sosyalist ekonomilerini, güdümlü ekonomiler arasında saymak icap eder. Bu «güdülme» keyfiyeti, bazen yalnız istihsal sahasına inhisar eder. Bazen istihlâk ve tevzi (ticaret) meselelerine de sirayet eder. Modern sosyalist sistemler, yalnız istihsal faaliyetlerini gütmek ve kolektif bir şekilde idare etmek, istihlâk sahalarında ise, fertlere serbestlik ve seçim hakkı bahşeden sistemler olarak tasavvur edilebilir. Böylece bu sistem, istihlâkte ferdiyetçiliği ve istihsalde kolektivizmi kabul etmiş olan bir kombinezondur.
Esasen istihsal işlerinin bir merkezden idare edilmesi otomatik bir surette, bazı istihlâk hürriyetlerinin –vasıtalı bile olsa– tahdit edilmesini icap ettirir. Çünkü istihsal sahasını güdümlü bir şekilde tensik etmiş olan sosyalist sistemlerde bazı malların istihsali –kapitalizmin aksine olarak– menedilecek, bu suretle, istihsalde yapılan bir tahdit, bir istihlâk tahdidi şeklinde de tezahür edecektir. Diehl gibi bazı muharrirler, bu noktayı ele alarak sosyalizm ile komünizm arasında bir tefrik kriteryomu şeklinde kullanılmaktadırlar. Bu ekonomistlere göre: kolektif hareket, istihsal sahasına inhisar ettiği takdirde, kurulan sistem dar mânasile sosyalizm’dir. İstihlâk işleri de kolektif bir şekilde idare edilirse, o zaman komünizm’den bahsetmek icap eder. Şu halde, komünizmde yalnız istihsal vasıtaları değil, istihsal edilen şeyler de hususî mülkiyet sınırlarının dışına çıkmıştır. Diğer taraftan, L. Baudin’e nazaran, sosyalizmde tatbik edilen inkısam metodu, «herkese ihtiyaçlarına göre», kollektivizm’de veya Marxizm’de (komünizm) ise, «herkese emeğine göre» formülleriyle ifade edilebilir. Ayni müellife nazaran, komünizmin iki şekli, yani anarşizm (veya «communisme libertaire») ile otoriter komünizm birbirinden ayırdedilmek gerektir.
Kapitalizmde hususî bazı hallere inhisar eden devlet müdahalesi, sosyalizm sisteminin normal ve zarurî bir unsurunu teşkil eder. Bu sistemde, akit serbestliği ve emek hürriyeti ya tahdit edilmiş veyahut tamamile ortadan kaldırılmıştır. Piyasa ve fiyat, iktisadî hayatın ağırlık merkezini teşkil etmez. Bütün bu hususlar iktisadî faaliyetlerinin seyir ve inkişaflarında kapitalist sistemlerde olduğundan çok farklı bir rol oynar.
Sosyalist sistemde kapitalin ehemmiyet ve fonksiyonlarına gelince: bir ihtihsal âmili sifatile kapital objektif önemini muhafaza eder. Fakat kapitalin ekonomik karakteri ve bilhassa sosyal önemi kapitalizm sisteminde olduğundan farklıdır. Her şeyden önce, artık istihsal vasıtaları bakımından hususî mülkiyet mevcut değildir. Sosyalizm hususî mülkiyeti tamamile tanımıyabilir; bu müessesenin şumulünü tahdit eder. Bu itibarla, kapitalist sisteme çok sıkı şekilde bağlı olan miras müessesesi sosyalist sitemde kaldırılmıştır.
Sosyalist sistemler merkeziyet veya ademi merkeziyet esaslarına göre kurulmuş olabilir. Kezalik, sosyalist sistemde bildiğimiz para kullanabileceği gibi, nakit ve kredi sistemlerini ortadan kaldırmak suretile, bunların yerine tamamile aynî esaslara dayanan bir organizasyon ikame edilmiş olabilir. Ancak, paraya mevki vermiyen bir organizasyon içinde modern bir sosyalist sistemin tasavvur edilemiyeceğini de söylemek gerektir.
c) Teknik ̶ Sosyalist bir sistemde kullanılacak olan ekonomi tekniği, ilmî araştırmalara ve terakkilere dayanan ve kabil olduğu kadar rasyonel bir tekniktir. Fakat sosyalizm, modern tekniğin «inkılâpçı» tesirlerini meydana çıkarmamasına dikkat eder. Bu itibarla, modern tekniğin tatbikinde büyük sarsıntı ve âni değişikliklerin olmaması için, teknik terakkilerin de plânlaştırılması lüzumu ortaya sürülür.
(Dr. F. Neumark, Genel Ekonomi Teorisi, Gözden Geçirilmiş Yeni Baskı, Hak Kitabevi, İsmail Akgün Matbaası, İstanbul-1948, s. 21-27.)