Edebiyat
Solcular Çocuk Yapmasın
Fethi Naci’yi en son Gezi’de görmüştük. Fotoğrafı yazının sonunda.
Ne demek istedik? İlerici veya sol edebiyat eleştirisi ölmek üzere. İlerici veya sol duruş ölüyor çünkü. En son kitlesel ilerici ruh Gezi’de ortaya çıktı. Sadece ve sadece birkaç hafta sürdü. Ardından kitleler, en “sol” gruplardan insanlar dahi kapitalist köle yaşamlarına geri döndüler.
Önceleri herkesin rengi belliydi. Sonra tüm “siyasal” farklılıklara karşın insanların çok büyük çoğunluğu aynı renge büründüler. Önceleri solcu solcuya, sağcı sağcıya az çok benzerdi. Devrimci devrimci gibiydi, sosyalist sosyaliste, komünist komüniste epeyce benzerdi. Faşist de faşiste benzerdi. Şimdi de benziyorlar, sağda sorun yok, öyle bir beklentimiz de yok. Sorun solcunun da hepten sağcıya benzemesinde.
23 Temmuz’da ölüm yıldönümünü yaşayacağımız Fethi Naci herkesin kendi rengine yakın olduğu (ama değişimin çoktan başladığı) dönemin son büyük eleştirmeniydi.
Şimdi Fethi Naci’yi heyecanlandıran o büyük edebiyattan beklentisi bulunan genci yaşlısıyla pek az insan kaldı.
Ne edecük?
Ne söylesek, ne kadar çalışsak bir yere kadar. Marksist değilim artık, ama Marksistlerden çok daha Marksistim, Marksizmin doğrularında. Felsefenin Marksizmden çok önce saptadığı bir gerçek: Maddi yaşam insanlığın düşüncesini, davranışını, zevkini, bakışını belirler. Uzun bir süredir kapitalizm sosyalizm karşısında mutlak üstünlüğünü yaşamda gösteriyor. Sol, sosyalist söylem, bakış, düşünce bu büyük gerçeklik karşısında havada kalıyor. Hep saçma, hep tutarsız düşüyor.
Yoksulların büyük bölümü sağcıyken, solcuların önemli bölümü zengin demeyelim ama az çok tuzu kuruyken (zenginler de az değil) başta Marksizm olmak üzere tüm sol bakışlar yamulmuştur. Aksini savunmak yine tuzu kuru statükocu solculuğun tavrıdır.
Uzun süredir bu böyle. İşçilerin büyük bölümü AKP saflarında. Bu neredeyse hiç sorun etmeyen solcularsa genellikle orta sınıf burjuva. Buna benzer bir tablo aşağı yukarı tüm ülkelerde geçerli.
En solcu olması gereken komünistler bile artık emek-sermaye çelişmesiyle, yoksul-varsıl ayrımıyla değil de yanlış veya doğru -tartışma o değil- öncelikli olarak başka meselelerle ilgileniyorsa (laiklik- aydınlanma vb.), yaşamla artık hiç bağdaşmayan tüm o sol lafların, adların, etiketlerin, sloganların terk edilmesi gerekmiyor mu?
Hayır diyorsanız, yaşamda tutarsız ve saçma kalmaya, başarısız ve samimiyetsiz kalmaya mahkumsunuz. Şimdi olduğu gibi.
Cakalı isimlerimiz, sözde ideallerimiz 20. Yüzyıla uygun, gerçekte beklentilerimiz 18. Yüzyıla kadar gerilemiş. Kimisi demokrasi diyor, kimisi özgürlük, kimi etnik bağımsızlık, kimi laiklik, aydınlanma. Ama 21. Yüzyıl kapitalizminin muzafferliği koşullarında yaşıyoruz. Bu da -özümüz ne kadar samimi olsa da- müthiş bir tutarsızlık, samimiyetsizlik yaratıyor. İnandırıcılığımızı yitirmişiz. Siyasetle yatıp kalkıyoruz, nafile… Siyasette yokuz.
Solcuların çocuklarına gelince…
Bir düşünün. Fotoğrafta Aziz Nesin ve çocuklarını gösterdik. Gelmiş geçmiş büyük solcuları, edebiyatçıları, yazarları, siyasetçileri düşünün. Nazım’dan başlayın, Sabahattin Ali, Mihri Belli, Behice Boran… bir sayın bakalım… Çocukları kaçta kaç oranında siyasi olmuş, kaçta kaç solcu? Kaçı ebeveynlerinin siyasi çizgisine yakın bir duruş sergilemiş?
Bir okurumuz aktarmıştı. İzmir tarafından bir eski tüfek. Hızlı solcu zamanlarında (90’lı yıllarda) peşinden ayrılmaz, her dediğini mürit gibi önemserlermiş bu takozun. Bir gün konu gençliğe ve oradan da şahsın oğluna gelmiş. Sormuşlar, sizinki nasıl bir devrimcilik yapıyor? Benim oğlum aldırır mı böyle işlere, o akademisyen olacak… Cevap buymuş!
Öne çıkan büyük isimlere değil, daha sıradan dostlarınıza bakın peki. Birçoğu keskin sol söylem içindeki arkadaşlarınıza. Kaçının çocuğu babasıyla, anasıyla aynı çizgide? Benim çevremde 10’da 1 gibi bir umutsuz bir oranla karşılaşıyorum.
Yoksa bizim sol keskinliğimiz sadece başkalarının çocuklarını devrimci, ilerici yapmak için mi? Öyle gibi. İrkiltici bir şey. Ve sol söylemin iflasının kuvvetli bir kanıtı.
Bu ciddi gerçekten ötürü hakikaten tek tek kişileri ne suçlamak, ne de onları küçük görmek isterim. Yaşadığımız şey tamamen yaşamın bir gerçeği.
Başta üstünde durduğumuz o büyük yasa. Düşüncelerimizi büyük ölçüde yaşadığımız dönemin maddi gerçekliği ve yaşam biçimimiz belirliyor. Yoksa yeni kuşakların eskilere göre genetik bir zayıflığı bulunmuyor.
Ama solcu çocuklarının çoğu, doğru dürüst solcu olmuyorsa artık, bazı şeyleri temelden sorgulamamız gerekmez mi?
Örneğin çocuklarımıza, yeni nesillere o çok sevdiğimiz, önemsediğimiz sol lafazanlıkla yaklaşmanın onları solcu yapacağı saplantımızı kökten değiştirmemiz gerekmiyor mu? En azından çocuğun duruşunu ailesinin ve eğitimin belirleyeceği saplantısını? Solcu çocuklarının onca sol zevzekliğe karşın solcu olmaması daha birçok şey düşündürmemeli mi bize? Belki de umudumuz İmam-Hatiplerde. İddia etmeyelim, ama neden olmasın. Yüksek paralı okullarda okuyan ve sonra da halka değil yurt dışına giden oğlumuz-kızımız neden solcu olsun? Ne kadar solcu olsun? Bir imam-hatiplinin devrimci olma ihtimali daha yüksek değil mi? Kendi çocuklarımızı etkileyemeden büyük laflarla halkı etkilemek... Hayal değil mi?
En fedakar gençlerin, geçmişte doğsa solcu olacak gençlerin, artık öncelikle dinciliğe, milliyetçiliğe kaptırıldığı bir gerçek değil mi. Bunu doğrudan doğruya tatlı kapitalist yaşam ve ondan yüksek beklentiler yaratmıyor mu?
Daha ileri gidelim: Solcu çocukları genellikle solcu olmuyor, peki laflar dışında analar babalar artık gerçek yaşamda ne kadar solcu? Çocuklarını ne kadar solcu yetiştiriyor?
Böyle bir hakikatin ortasında geçmişte Fethi Naci soyunun öne çıkarmaya çalıştığı büyük insanlık, büyük edebiyat tekrar aranacak mı? Bunun gerçekleşebilmesi için insanlığın yeniden büyümesi elzem. Şu anda böyle bir ortam var mı? Mafiş… İnsanlık, belki çoğumuz, belki hepimiz, gündelik zevklere ve sistemin önümüze koyduklarına fazlasıyla uyum sağlamış durumdayız.
Ağızlarımız trajedi sayıklıyor, belimiz göbek atıyor. Şakülümüz kaymış. Bunu kapitalizm başarmış.
Yaşamımızı eskisi gibi büyük idealler belirlemiyor. Hedonizm, gündelik tatminler belirliyor. Gerçek edebiyat, gerçek felsefe için bir hiç olan basit hırslar belirliyor. Neden edebiyatımız isyankar olsun, yüce olsun? Kimse kendini ezik hissetmiyor, suçlu hissetmiyor, neden nitelikli edebiyat çıksın?
Laflarımız ve burnumuz büyük olsun yeter. Sarsılmaz doğrularımızı sözde solcular olarak başkalarına sallayalım sopa gibi.
Umut yok mu, umut?
Ülkede ve dünyada yeniden ilerici bir rüzgar esecek, çoğu zaman kendiliğinden çıkar bu… Ve o akılcı bir liderlikle uygun rotasına girecek… İşte o zaman yeniden umutlanmak akılcı.
O zamana dek acıtıcı da olsa, umutsuzluk da yaysa, dışlanmaya da yol açsa, bize manyak da deseler, inadına gerçeğin mücadelesini vermek… Gerçek aydının, edebiyatçının zorlu görevi. Solcuyum diyenlerin topunu… bizi de katın… bir toplayın bakalım… Ne çıkıyor?
Kaan Arslanoğlu
Bu sayfalarda yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan www.insanbu.com sorumlu tutulamaz.
elif aslan 13.03.2017
Siteyi yeni keşfettim ve keyifle okuyorum. Hayatimin 20 yılı dernek, vakıf, parti ve ıslamcılık ile geçti. Yazıyı okuyunca yüzüm de bir tebessüm oluştu. Biz de bu tip sorgulamalar yapardık.Hülasa tanıdık geldi. Tanıdığım ciddi (!) solcu bir babanın kızı arkadaşımdı. Babasının yılları hapishanede geçti. Çıktığında ise ilk iş Esra'nın bizimle görüşmesini yasakladı. Başörtüsünden dolayı.Namazını zorla bozdurdu. Ben 20 yılın sonunda agnostik ve müzmin bir muhalifken Esra ak partili ve namaz kılıyor. Ustenci dil, sürekli tek ayak üstünde tahtaya çıkarma hali, üslubu sol'un hala en önemli sorunu. Bilinç inşa edilir ve süreçtir. Öğretilir bir şey olduğunu düşündüren nedir? Sevgiler :)
editör 25.07.2016
FACE yorumlarından devam: 6- Gerçeğin acımasız tokadını hissettim ruhumun ve beynimin en ücra köşelerinde bile! Ufuk Baksi
arif yavuz aksoy 24.07.2016
1. İbrahimoğulları değil. İsrailoğulları. İbrahim'in iki oğlu var. İsmail ve İshak. İshak'ın iki oğlu var. İkizler. Esav ve Yakup. Yakov'un sonra lakabı İsrael oluyo. Ayrıca o yazılana da İslam'da israiliyat denir. Kasas suresi 57. ayetin meali diye vermişler bazı yerlerde. Alakası yok. O ayette "biz yerimizden, yurdumuzdan oluruz" diye korkularını ifade ediyolar. Ki haksız da sayılmazlar! 2. Burda kimse Doğu Perinçek ne yapsa yanlıştır ya da Nihat Genç hep yalan yazıyo demedi. Kemal Okuyan yağlamasının en son yapılacağı yer de herhalde buradır. Ama doğru doğrudur. Eğri de eğri. a.y.a. esselamsss
Davut RESNELİ 24.07.2016
Ek olarak kemal okuyan az da olsa doğru diyorsak o zaman nihat genç de doğru perinçekte doğru ,ne farkedir ki,hem liberallik bizi bitiriyor diyorsunuz sonra da az da olsa kp liler doğru diyorsunuz,bu işin azı ya da çoğu olmamalı bence.
Davut RESNELİ 24.07.2016
Darbenin gerçek ya da sahte olmasının pek bir önemi yok buna katılıyorum, analizlerinde öyle.Benim kısaca belirtmek istediğim şey şu ki,balyoz ,ergenekon vs,bunlar hep iç hesaplaşmalardı,bu sefer ilk defa halkın üzerine yürüyor,ya da halkın içinde bulunan bir takım kesimlerin,cemaatçileri kastetmiyorum ilk tutuklamalar sadece dağın görünen yüzü.İyi mi olacak kötü mü olacak o da zamanla belli olur. Ek olarak bir kp li şu an sıradan vatandaştan farklı hiçbirşey yapmıyor,herkes elbet birşeyler yapmak zorunda kalacak
Kaan Arslanoğlu 22.07.2016
10 SATIR, 10 KATIR... Muhalefette, solda kimi diyor ki malum gaddar darbe girişimi çakmaydı, kimi diyor çok gerçekti. Kimi diyor ki Erdoğan çok güçlendi, kimi diyor çok zayıfladı! Kimi diyor durum çok iyi, kimi diyor çok kötü... Kimi sevinçten çığlık atıyor, kimi kahrından ölüyor. Doğrusu ne peki? Bakıyorsunuz herkesin söylediğinde bir haklılık var, bir daha bakıyorsunuz herkesin söylediğinde saçmalık bol. O halde. Bence herkesin söylediğini toplayın, abartıları düşmek için ikiye bölün. Bizim gibi hariçten gazel okuyan, ama zaman zaman ceremeye de katlananların payına ve aslında tüm ülkenin payına düşen 10 satır ve 10 katır.
editör 22.07.2016
Face mesajları DEVAM: 5- Üzülerek söylemem gerekirse ;doğru tespitler. Özellikle işçi kesimin sağa kayması içler acısı bir durum. Zamanında İbrahimoğulları'nın Hz Musa'ya dediği gibi 'Sen haklısın Musa ,ama karnımızı firavun doyuruyor.' Savundukları durum bu .Hak,emeğin sömürülmesi pek de umurlarında değil malesef... Kaleminize sağlık ... Ezel Minel Aydın.
editör 22.07.2016
FACE yorumlarından devam: 3- Dünya genelinde bu sorun var zaten. Alara Güneş 4- Abdestlı kapitalizmin yarattığı insan tipi iki dinlidir. Bazen de yedi dinlidir. Oysa solun bu kokuşmuş ahlaksız düzene alternatif nesiller yetişmesi gerekmez miydi? Gördük işte sovyetler çökünce içinden fuhus akan ve mal biriktirme özlemleri yeniden fışkırdı. Bu beni çok üzdü ama oturup düşünmekten , okumaktan ataştırmaktan başka ne gelir ki elden? Gel gelelim imam hatip mensuplarına. Oradan anti kapitalist müslümanlar dışında saygıya değer veya kayda değer bir gelişmeyi ne yazık ki henüz göremiyorum. Çünkü yöneldikleri siyasal islamcı veya tekfirci kesim de aynı iki dinli bir yaşam icindeler. Hepsi emperyalist projelerde istihdam etmeye teşne tipler. Kaan Aslanoğlu bu yazıda yeniden erdemli bir insan nasıl olunur ? diye oturup derin derin düşünmüş içtenlikle. Tebrik ve takdir duygularımı ifade ederek aynı fikre katıldığımı belirtiyorum. Cemal Öztürk
Müdüriyet 22.07.2016
FACE sayfamızdaki bazı yorumları buraya aktarıyoruz: 1- Ellerine sağlık...5 çocuklu çekirdek ailenin babası gerçek bir solcuydu... Duruşu düşüncesı ile 1914 doğumlu...En önce mirasını reddetti...Çocuklarını etkileyecek bir söylemi asla olmadı...Bunu yaşam tarzı ile gösterdi...Alan oldumu?....Evet.Ama az...Digerleri paranın yön verdikleri oldu...Dün akşam bu baba/dedenin çocukları ve torunları ....nı konuştuk...Hepsi özel okullarda okumuş...kimi yurt dışına gitmiş kimi paranın esiri olmuş. ...Solcu diyebileceğimiz tek evlat göremedik...Bunun üzerine yazın cuk oturdu Kaan...Tekrar sağol ve devam.... Pınar Çakmaklı 2- Bizi gelistirebilecek bir yazı.Daha sert bir bicimde de elestirmeliyiz kendimizi.Evet savunduğumuz işçiler bizimle değil.Çünkü devrimciler yaşamda burjuvazinin fabrikalarında degil,barlarında.İşçi sınıfına bir burjuvadan daha yabancıyız. Özgün Kahraman
Davut RESNELİ 21.07.2016
Cemaat tek başına darbe yapamaz,yaparsa amerikayla yapar,amerika destekleseydi zaten tayyip i devirirlerdi.Darbe yapacak olsanız önce türksat ı ele geçirirsiniz,bunun acemilikle falan alakası yok,türksat kapanmadan yayının kesilmeyeceğini herkes bilir.Ama çokta önemli değil kimin yaptığı.Cadı avını genişlettiklerinde kp lilerin yönetici kesimi yurtdışına kaçar,burda baş başa kalırız. Akp çok güçlü olabilir ama hiçbir kapitalist yönetim kendisi için ölüm kalım meselesi olmadan ülkenin üzerine böyle gitmez,sıkı yönetim ilan edip 1 gecede 70 bin kişiyi toplamaz.Cemaattten hiç korkmadılar zaten cemaat yapabileceğini yaptığı,geziyi de kısa sürede halleti üzerinden geçti,korktukları şey daha başka şeyler,kendilerini gerçekten yenebileceklerini düşündükleri birşey
Ç. 21.07.2016
Müyesser Yıldız'ı okumuştum. Nihat Genç'in başını okumuştum. Dayanamayarak bırakmıştım. Siz şimdi söyleyince tamamını okudum. Yanıltmıyorlar, haklı çıkıyoruz.
arif yavuz aksoy 21.07.2016
Ç ve ufaks, bugün Müyesser Yıldız'ın yazısını okudunuz mu? Nihat Genç'in yazısını?.. Haklı çıkmaktan vallahi hoşlanmadım. Ama yazık ki haklı çıktım. Ha bu arada, şu kalkışma mı, ereksiyon mu, korreksiyon mu, her ne .oksa, beni "Türk matbuatında kimin ne yazdığının ne önemi var" başlığında daha da bi aydınlattı. Hayırlı oldu diyo ya bazı makam sahipleri. Bence de... Vaka-i hayriye miydi? a.y.a. gel beriyesss
Kaan Arslanoğlu 21.07.2016
DARBE ile ilgili Davut Resneli'ye cevap verirken son bir iki şey daha diyeyim: Girişimin son derece acemice olduğunu zaten herkes kabul ediyor, ama "çakma" veya "tezgah" olduğunu pek düşünemiyorum. Olsa olsa kısmen bilinip kısmen yol verilmiş olabilir iktidarca, böyle bir şüphe var, ama o da kesin değil. Yani bir iş olduktan sonra bile iyi değerlendiremiyoruz. Kendimi de katarak söylüyorum, Türkiye'de muhalefetin ve solun kıla sürülecek aklı yok. Komünist Parti'nin 1377. kez aynı üslup, aynı dil, aynı kafayla "Göreve ve örgütlenmeye " çağırması da bilinen garabet. Fakat bunca karaktersizlik ve bunca akılsızlık içinde yine en iyisi, en doğru şeyler savunanı onlar. Ama umut verme? Umut verme anlamında yine CHP kronik çapsızlıkları içinde yine kitlesellikleri ile daha büyük bir akıl ve umut toplamı oluşturuyorlar matematik gereği. Öyle de olsa işimiz yaş gibi, böyle de olsa. Elimizden geleni yapıp kendiliğindenliği bekleyeceğiz.
Davut RESNELİ 20.07.2016
Devamı+++ Görünen muhalefette tüm gücüyle fiziksel olarak olmasa da fikirleriyle bu kalabalığı desteklediğini belirtiyor.Bırakın karşılarına çıkmayı şu an onlara katılmayanları bile darbeci ilan ediyorlar,ülke tarihinin belki en büyük cadı avını başlattılar.Tayyip yıllar sonra hayatının en güçlü dönemini yaşıyor,şu an gerçek anlamda her istediğini yapabilir,şu an çok net bir karşı darbe yapıyor.Son senelerde yaşadığı gerilemelere karşı,bizim kp lilerin aşırı derecede önemsediği ve her yazılarında bahsettikleri amerikadki ve avrupadaki imajını da düzeltti,Nihat genç e ve vatan partisine gelince,kimsenin akıl tutlamsı yaşadığı yok,vatan paritisi 80 de hemen taraf değiştirdi birçok solcu da taraf değiştirdi,şu an bu insanlarda bunu yapıyor,çünkü bu adamalr darbe yapıldığını anladılar karşısında duramayacaklarını bildikleri için de önünden çekiliyorlar,
Ç. 20.07.2016
Habercilik bu mu? yazısında yorumu bulabilirsiniz
Davut RESNELİ 20.07.2016
Devamı..kp nin yaptığı siyasi tahlillerden çok daha başarılı bir tahlil var o da sokaktaki insanların yaptığı basit bir tahlil.Eğer ki bu kadar insan varsa devletin içinde darbeyi kimin kime yaptığını soruyorlar ki oldukça vahim bir gerçek ve ortalama zeka düzeyinde olan bir insanda bunun açık bir oyun olduğunu anlayabiliyor.Sokakta tanklar yürüdü,askerler ateş açtı polis askeri vurdu,asker polisi vurdu,asker sivlleri vurdu,tankla üzerlerinden geçti poliste sivillere zarar verdi,ve sivillerde askerleri öldürdü teslim aldı polislere saldırdı,askerlerin boğazlarını kesti.Yeni bir zaytung haberi var son haftanın en gerçekçi haberlerinden o da işid in türkiyeden çekildiği üzerine çünkü türkiyede zaten yeterince şiddet mevcut hatta işid in kaldırabileceğinden bile daha fazla.Sokaklarda her akşam dışarı çıkan bir akp kalabalığı var elleri silahlı fırsat bulurlarsa adam da öldürebiliyorlar,poliste bunlara eşlik ediyor,askerde bunlara eşlik ediyor++++++++
Davut RESNELİ 20.07.2016
Darbe diye adlandırılan olaylar zinciri,çok açık bir şekilde saçma bir oyundu.Darbeyle uzaktan yakından alakası yoktu,gezi eylemlerinde tayyip ortalıktan kayboldu çoğu bakan ortalıktan kayboldu,bu darbeyse zaten biz darbeyi tayyiple binaliden öğrendik.Sol portalda kemal okuyan özellikle bunun bir darbe olduğunu aksini söyleyenin saçmaladığını belirtmiş.Tek tek olaylara değinmeyeceğim ama bir birinden kopuk küçük tiyatrolardı bunlar özellikle herşeyin bittikten sonra 5 askerin saat gece 3:45 cnnturk ü basması saçmalıktı,akıncı hava üssünden çatışma ile kurtarıldığı söylenilen askerlerinde bugün verdikleri demeçlerinde herhangi bir silah sesi duymadıklarını söylemesi de herşeyi açıklıyor bence.KP hala açıklama yapcağına sokağa bir tane eylem koysaydı o zaman ciddiye alınabilirdi ama bugün saçmalıklarla dolu bir bildiri yayınladı,herkesi göreve çağırdı.Kurulduğundan bu yana yaklaşık 5000. göreve çağırışı bu bence artık anlasınlar kimse bu çağrıya kulak asmıyor.+++++++
Ufaks 20.07.2016
Bunca yıldır internetçiyim, hatta öğlen kimsenin bulmadığı ya da henüz haber yapmadığı bir wikiAKP belgesini belli anahtar kelimeleri çıkartıp geyikleri ayıklayarak, onun yanında bazı anahtar kelimeler girerek, istihbarat vs gibi bir mail adresinden bir sürü fethullahçı ihbarın yanında Gül'ün, darbe girişimi sonrası tutuklanan yaverinin Fetocu olduğunun 2015 şubat ayında yani müslüman kardeşlerin kavgası başladıktan çok sonra ihbar edildiği bir mail buldum ama insanbu'da pek sayın Aya'nın Nihat Genç yorumunu bulamadım. Son yorumlarda da eskimiş. Bi müslüman nasıl okuyacağımı söylerse...// Yazı hakkında da yarın yorum yapma vaktim olacak gibi. Özeti, yazıya katılmakla beraber solculuk as we know it'ten başka bir beklentimiz olması gerekliliği gibi. Yoksa ''nerede o eski bayramlar''da kalıcaz sanki.
Kaan Arslanoğlu 19.07.2016
Sevgili Mehmet Hocam, onca lafın ardından döndürüp dolaştırıp yine bana görev vermişsin. Güleyim mi, kızayım mı bilemedim. :) Yine de gülmek en iyisi. Bak, tekrar ediyorum: Herhangi bir iş için -ne olursa- beş altı kişiyi toplayıp çalışmaya başlayın, ben destek olayım diyorum.. Zaten yaptığım işler varken bana yine benzerini görev verin demiyorum. Yapın bir toplantı, gösterin sunumunuzu, ben de gelip katılayım, orada sizin yaptığınız gibi rahat rahat yorum yapayım, şu olmamış, bu böyle hiç gitmemiş diyeyim. Anlatabildim mi? Sonra da extradan bunu burada haber yaparız, tekrarını yaparız, geliştiririz.
Mehmet Harma 19.07.2016
Değerli Kaan hocam, yoğun atar atışında haksız değilsin diyemem. Müdür olarak öncülüğü senden beklemek yerine senin de önerinle bir girişimde bulunayım bakayım. Hadi hayırlısı, ya tutarsa diyelim. (Bundan sonrası ciddi) Değerli sitemiz okur yazarları, temasını birlikte belirleyeceğimiz bir konuda, ya da herkesin mesleği, hobisi, ilgi alanına, kafasına göre seçeceği farklı konularda, halka/öğrenciye/kendi kendimize 15-20 dk. sunum yapacağı, yeri zamanı beraber belirlenecek, açık toplantılara katılmak isteyen gönüllüleri bekliyorum. Kaan hocama konu olarak Hasta Roman Kahramanları, kendime de Yapışık İkizleri veriyorum. Saygı ve selamlarımla .
ALİYE ALTUNOK 19.07.2016
İYİYDİ , DÜNDÜKLERİMİ DİLE GETİRMİŞSİNİZ.İMAM HATİP KONUSUNDA ÇOK HAKLISINIZ İKİ KARDEŞİM İMAMHATİP MEZUNU VE DE ACAYİP SOLCULAR AKRABALARIMIZIN YÜREĞİNE İNDİRECEK KADAR.ESKİ TUZU KURU SOLCULAR DÜŞMAN BAŞINA PARANIN TADINI ALMIŞLAR . PEKİ NAPCAZ. SOLCUYUM DİYENLERİN ORTAK ÖZELLİKLERİ İÇKİ SOFRASINDA MEMLEKET KURTARMALARI ERKEN KALKMAZ GECE YATMAZLAR HEP TATİLDELER . BU ARADA BENİM BİR TANE OĞLUM VAR İSTEDİĞİMDEN DAHA İYİ HEM SOLCU HEM HÜMANİST BEN ŞANSLIYIM GALİBA.
Ç. 19.07.2016
Yetmez ama evetçilerin büyük kısmı çıkarları gereği referandumda evet oyu verdi. Bir kısmı ise dezenformasyona inanarak destekte bulundu. Çıkarı için yapanları o kadar da önemsemiyorum. Dezenformasyona gerçekten inananlar vardı. Bugün de benzer durumu yaşıyoruz. Nihat Genç'te bir örneği. Biz uyarımızı yapalım neye inanacağınız size kalmış. Son olarak dezenformasyon yapan yayın organlarından uzak durun.
arif yavuz aksoy 19.07.2016
Sevgili tün tün kuzu, 1. Yamyam mıyık ki adam yiyek? 2. İçerde kenetlenen ulus kaybetmez falan minvalinde bişe yazmış Nihat Abi bugün. Alamanlar içerde çok mu kenetsizdi de kaybettilerdi? Napolyon Fransa'sı votırluğ'da iyi kenetlenemediği için mi cortladı? 3. Nihat Genç'le ilgili olumlu, ve hatta onu savunur düzeyde olumlu, kaç tane yazı ya da yorum yazdımdı. Baktın mı? Hepsi arkayvlarda kayıtlı. 4. Adam Müyesser Yıldız ile Doğu Perinçek arasında bi spektrumda yazı yazınca ve biz buna akıl tutulması herhal diyince biz niye yamyam oluyok? Yemeden de insan eleştirilemez mi? Şimdilik sorularım bunlar. Ç'ye ve ACÇ'ye aleykümesselam der, güneşlenmeye devam ederim. Tün tün kuzum, bi de senin kim olduğunu bilsek ya... Ne güzel olurdu, di mi? İmza: dom dom tosun a.y.a. P. S. Urfalı Babi'nin şiş kebap şarkısında bi bölüm var. Onu aklıma getirdin kuzucum. Afrika'da adam kebabı, yamyam kebabı! Kıs kıs kısss
Tün Tün Kuzu 19.07.2016
Her iş bitti de sıra Nihat Genç'i mi yemeye geldi?
Ç. 19.07.2016
Arif Yavuz Aksoy'un önerdiği iki yazıyı da okudum. Yazılar mevcut durumu iyi analiz etmiş. Nihat Genç'in bugünkü yazısını okumadıysanız okuyun akıl tutulması devam ediyor. Siyasal analizden uzak yazılarına devam ediyor.
RECAİ KULAKSIZ 19.07.2016
AYA' nın önerdikleri yazıları (SOL portal) okudum ama bir şey anlamadım. Ancak AYA'nın "Sol Portal"'ın bugünlerde iyi olduğu yorumuna katılıyorum. Sol Portal'da "Orhan Gökdemir" in bugünkü yazısını okumanızı ve yine aynı yazarın 25.06.2016 tarihli "darbe havası" başlıklı yazısını da okumanızı öneririm.
Ç. 18.07.2016
Perinçek meydanlara çağırmış. Odatv'de haberi var. DSİP'in yerini Vatan Partisi almış.
Ç. 18.07.2016
Ben de okudum. Akıl tutulması ile mi açıklanır nasıl açıklanır bilemiyorum. Haberleri ben de sol portaldan takip ediyorum. Yorumumda da belirtmiştim. Onun dışındaki siteler birbirinin aynı. Arif Yavuz Aksoy'a selamlar.
Gül T. 18.07.2016
Yine kadınlar, analar omzuna yüklendi iş...Anne solcu olsa solcu mu olacak evladı...Fırsat verin de çocuk yetiştirsin anneler ev işi yapsın , kırsın dizini otursun evinde.Herşeyi BABALAR yapıyor olmuyor ama! Çok saçma beraber dünyaya getirdiğiniz çocuğu beraberce sağlıklı bir ortamda yetiştirmeye çalışmak...
arif yavuz aksoy 18.07.2016
Biraz evvel Nihat Genç'in bugünkü yazısını da okudum. Hayretler içerisindeyim. Gerçekten akıl tutulması bu. Link sayfayı bozuyomuş. O yüzden öneririm, bugünkü İzzettin Önder ve Osman Çutsay yazılarına bi bakıverin. Nihat Abi gibi tarafgir olunca insan sapıtıyo. Sol portal bugünlerde iyi. a.y.a. çok çocuk taraftarı olsss
Ç. 18.07.2016
Çocuğun büyütülme şekli siyasal bakış açısını da belirler. Solcu olmamasının nedeni de budur. Çocuğuna orta sınıf bir hayat sunarsan çocuğunun solcu olması da zordur. Solcu olsa da büyük bir şey başarmıştır. Yaşadığı hayat ile ideolojik çelişkilerini aşmıştır. Bir tek yazınızda katılmadığım nokta solcuların orta sınıflardan oluştuğu tespitiniz. Orta sınıf değiller. Orta sınıfın çocukları. Emekçileşen orta sınıf denilebilir. Büyük çoğunluğunun yaşam biçimleri orta sınıf. İktidarı destekleyenler de emekçi aileden gelip orta sınıflaşanlar azımsanmayacak sayıda.
Farklı Düşünen Adam 18.07.2016
Her şeyin en beteri Darbe ise ben de Hitler'i, onu seçim harici yollara devirmeye çalışan herkese tercih ederim. Sonuçta dış müdahale ile devrildi. Demek ki Hitler sonrası karanlık bir dönem başlamış Avrupa ve Almanya'da. Demokrasi bitmiş.
Kaan Arslanoğlu 18.07.2016
onu destekleriz, desteklemeyen namert. Okur buluşması bile yapma niyetimiz yok. Siz yapın biz katılalım, bir iş yapın, örgütlenin biz destekleyelim. Bizden bunun dışında bir şey beklemeyin. Bizden bu kadar. Ne yapıyoruz, ne yapmıyoruz açık, bunların çoğunu burada yayımlıyoruz zaten. Kusura bakma Sevgili Mehmet Hocam, bu budur. Ötekisi de şudur: Ne yaparsak o değil öteki tavrından bıktık. İnsanlar egemen yayın organlarını, yazarları kuzu kuzu izliyorlar, beyinleri yıkanıyor, beğeniyorlar, biz az buçuk eleştirdik mi, yazıyla bir iş olmaz, iş nerede diyorlar. Hani ötekilerde onca para ve güce karşın iş? Fakat iş yapsak bu sefer de o iş öyle olmaz, başka şey yapmak lazım, daha kuvvetli yapmak lazım vs.. Buyur sen yap, biz katılalım. Hakim sınıf kitlelerin beynini dizayn için milyar dolarlar harcıyor, biz bir iş yapmaya kalktık mı, sanki yazar değil bakkalız, hani iş diyen bir sürü dost yaptığımız işleri değersizleştirmek için yemeyip mesai harcıyor. Adımız Hıdır, işimiz budur.
Kaan Arslanoğlu 18.07.2016
Sevgili Mehmet Harma ve bazı konularda benzer düşünen dostlara: Yayıncılık müthiş önemde bir iştir. Harma dostumuz, yazılar sanal , Gezi gerçektir diyor, çok yanılıyor. Gezi çok iyi bir direnişti, ama kitleler kafaları boş katıldılar, o yüzden sürdüremediler, kafaları boş kapitalist yaşamlarına döndüler. Az buçuk benzer bir yayın organı olsa, dakikasında burayı kapatır, orada yazarız. Bu iş sıkıntılı ve emekli bir iş. Bizden başka beklentilere gelince. Harma dostumun okulda verdiği ders toplamı kadar işlere giriştim bu aylara dek, sayısız örgütlenme içinde yer aldım. Düzce'de kendi çapımızda bir sağlık faaliyetini hala yürütmekteyiz. En son İTO seçimlerinde de aktif oldum. Artık o seçimden sonra tamamen psikopata bağlamış durumdayım. Bizden ÖRGÜTLENME; ETKİNLİK, şu bu bekliyorsanız, kesinlikle hayır diyorum. Dostlar insanların bir iş çerçevesinde katılımına da güvenmiyorum artık. Birisi herhangi bir iş çerçevesinde beş altı kişiyi toplar, somut bir işe -ne olursa- kalkarsa... Devam+++
mehmet harma 17.07.2016
Yazı paylaşmasına gelince... Eğer yapılması terör nedeniyle iptal edilmezse, düzenlenmesini organize ettiğim uluslararası tıbbi bir kongreye hazırlık olması, sırf sosyal medya kullanmayı öğrenmek için çok yenilerde açtığım feys hesabım olmasa idi, yazı paylaşmadığım için bana sitem edemeyecek, atar yapamayacaktın değerli Kaan hocam. Bundan sonra paylaşacağım fakat bir milyon okunsa da bir şey değişeceğini zannetmiyorum. Önemli olan dijital değil gerçek hayattır bence. Bkz. milyonlarca internet yazısı versus Gezi. Hem sanal hem gerçek sevgi, saygı, selamlar:)
mehmet harma 17.07.2016
Yorum dersinden yine çaktık değerli hocam :) Hem de diğerleriyle kıyaslandım iyice incindim. Kapıyı da gördüm ayrıca. Sıkıntı yok. Soyutlamasız anlamazlıkta ortağız. Şöyle ki, tarama aklıma gelen ilk örnekti. Bu, kitleye (halk diyen de var) ulaşmakta bir vesile ve yeni nesil solcu genç (artık neyse o) kazanmak için bir ortam bence. Meslekten dolayı bunu düşündüm. Yoksa mühendis başka, yazar başka, tiyatrocu başka bişeyler düşünsün ve bu pratiğe geçirilsin. Bende burada görev alayım mesela. Soyut vikvikleme yerine somut uygulama oluşsun derim ben. Bkz: parti propagandası-makarna-%50. Çalıştığım yerde öğretim üyeleri 50'li, araştırma görevlileri 30'lu, öğrenciler 20'li yaşlardalar ve nesil farkı denen şeyi çok güzel gözlemliyorum. Berkin Elvan'ın ölümünü, o gün sabah ilk derste amfiye söylediğimde "o kim" diye soran da oldu, üzüntüsünden haykıran da. Ama sonra günlerce en ön sırada bir somun ekmek durdu. Haksızlığa karşı durmakta kimseden daha az solcu değiller ama farklılar.
Gül T. 17.07.2016
Sokaklarda meydanlarda örgütlenmeden bahsediyoruz -kp , disk ve birkaç grup daha benzer açıklamalarda bulundu-ama kiminle neyi örgütleyebiliriz.Açıkça söylemek gerekirse benim bile artık içimden gelmiyor sokağa çıkmak.Sormak istiyorum kimler çıkacak sokağa bizler bile olmayacağız belki.Uzunca bir süre bizlerin yapmaya çalıştığı bir mücadele olmayacak.Bu 'kalkışma girişimi' sayesinde bir kez daha gördük ki toplumun ciddi bir kısmı şiddete aç hastalıklı bir şekilde...Aynen iyi 'insan' yetiştirmeye çalışmalı ebeveyinler en zoru.Biraz karamsar oldu.Sevgiler
Çağrı Erhan 17.07.2016
Basit 2 soru üzerinden gidelim. 1. Yarın bu demokrasi havarisi palalı kardeşlerin sokakları arşınladığı ve polisin teslim aldığı bir askere "senin kızını sırayla s..eceğiz" dediği, Trabzonspor yöneticisinin "o subayların karıları, kızları ganimettir" buyurduğu ülkede acaba kaç kadınımız ve kızımız ani hidayete erişle başını örtecek? 2. Anüs işlerinin uzmanı AYA daha iyi bilir ama, kaç yiğidin büzüğü yiyip de kamuya açık alanda (lokantalar, Asmalımescit falan dahil) yarın kadeh tokuşturabilecek? Cevapları iyi düşünün. Ve bence kampa hazırlıklı olun. Son darbe yapıldı gibi geliyor bana. Ha bu son darbe değilse... O zaman sonuncusu gerçekten öldürücü olacaktır. Saygı ile. Çağrı Erhan
Fahri Kumbul 17.07.2016
Kendini aşağılayıp durmamak lazım. Benliği aşırı hor görme durumu kendini beğenmişliğin başka bir açıklaması olabilir. İllaki solcu evlat yetiştiremeyiz; sağlam karakterli olması da önemli. Çocuk yetiştirmek kolay bir iş değil. Dünyanın belli dönemlerinde belli hevesler baskın olur; sonra geçer, yerini başkaları alır. Evet; kendimizi de, kimseyi de kandırmayalım; ama, sürekli güvensizlik, umutsuzluk, karamsarlık da olmaz. (Örnek vereyim: Ben öyle ahım şahım hızlı, eylemci bir solcu olmadım; ama ne geçmişimden, ne şimdiden ne de gelecekten utamıyorum. İki çocuğumdan büyüğü bilgisayar oyunlarına müptela, küçüğü dersleri dışında hiç okumuyor sayılır; maddi ölçüde giyim, moda takipçisi vs... Politik olarak sadece AKP ve dinci siyaset karşıtı, modern dünyaya açıklar, cumhuriyetçi, seküler vs. o kadarlar. Ama her ikisinin de karakterinden memnunum.)
Kaan Arslanoğlu 17.07.2016
Sevgili Hasan Basri'nin yorumu hiç alınganlık göstermeyen güzel bir cevaptı. Katılıyorum. N. Pala'nın yaklaşımı da çok güzeldi. Sevgili Mehmet Harma Hocam ise yine kişiselleştiriyor, yine bize karşı atarlanıyor. Hocam bir yazımızı bile paylaşmıyorsunuz, farkındayız. Olumlu eleştiri hiç kalmadı, yine yaylım ateş. Öte yandan bizde şeytan kuyruğu mu var, buradasınız. Hep kalın, başımız üstünde yeriniz var. Ama sürekli kuyruğumuz üstünde tepinmeyin lütfen. Sağlık taraması bayat bir yöntemdir, ama hiçbir şey yapmamaktan iyidir. Siz yapın, tutan mı var? Biz daha iyisini yaptığımızı düşünüyoruz, neler yaptığımızı buradan da yayımlıyoruz. Mamafih son yaptıklarımızı yazmadık, neme lazım ona da atarlanırsınız. Üstelik ben doktorluk falan yapmıyorum uzun süredir, neyin taramasını yapacağım, olsa olsa saç tararım artık. İmam hatip meselesini bile dümdüz, hiç soyutlamasız anlamışsınız. Belki de anladınız, ama maksat karşı çıkmak olsun. Sevgiyle saygılar.
Tün Tün Kuzu 17.07.2016
Ne yani çocuğumuzu yurt dışına diil de imam hatipe mi gönderelim? Biri bana İHL çıkışlı kafası karışık olmayan on tane solcu sayabilir mi? Amma da çok soru sordum.
Mehmet Harma 17.07.2016
STK, internet, akıllı telefon, vatsap, feysbuk, instgram vb. temelli yeni bir sol söylem inşa edilmeli. Esasında böyle bir durum da var gerçekte. Tekme yiyen köpekten gece yarısı kesilen ağaçlara, tecavüz-tacizden şiddete, açlığa kadar her kullanıcının itiraz ettiği, protesto ettiği, paylaşıp dayanışarak desteklediği, zincir kurduğu, teselli ettiği yani kısaca "solculuk" yaptığı yeni bir evren bu. Artık hep birlikte fakire gecekondu yapmak yok (zaten onlar da kat karşılığı mütayite gitti) ama yüzlerce beğen-paylaş yapabiliriz oturduğumuz yerden zahmetsizce. Hem biz bile nafile lak lak edip durmuyor muyuz şurada? Kalkın gidelim dedik on doktor, yapalım sağlık taramasıydı, sağlık eğitim bilinçlendirme toplantısıydı, seminerdi, kitaptı bilmem ne. O bile karşılık bulmadı. Gerçeğiydi, sahte kişisiydi, eski site-yeni site atıp duruyoruz. İşe kendimizden başlamayıp da başkasını düzeltmekte üstümüze yok. Yeni nesil, eskinin neyine baksın da solcu olsun? Pragmatist olup çıkıyorlar.
Güm Güm Tosun 17.07.2016
Ergenekon tahliyeleriyle başladı bu süreç. Hangu süreç! Ulusalcıların ağırlıklı bir kısmının AKP'ye örtülü-örtüsüz denen desteği. Bunun yolu başlıca iki taneydi. Seçimlerde AKP karşısına kim çıkmışsa yemeyip içmeyip en başta onu karalamak. Cumhurbaşkanlığı seçimini boykot edip Tayyibi yüzde 52'ye çıkardılar. Büyük hizmet. Sonra Y_CHP deyip durmadan CHP'ye vurmalar. Tamam, her parti eleştirilir, ama millet salak değil, buradaki ölçüyü, endazeyi herkes görüyor. İkinci yol da iktidarda sanki AKP yokmuş gibi ne melanet varsa Fetoya yüklemek. Sabah akşam Feto demek. Tamam FETO'ya da vurun, ama buradaki ölçüyü de millet görüyor. Bu kesimde iktidara karşı olmak perspektifi pek zayıftır. Büyük güçlerle dans ederler hep. Büyük güçlerden birini mutlaka iyi ilan ederler. Perinçek bunu doğrudan yapar. Nihat Genç ona verdiği destek ile dolaylı yapar.
Güm Güm Tosun 17.07.2016
Hanku yazılarda dil düşünce hatası varmuş?
Mehmet Harma 17.07.2016
Dil hatası diil düşünce hatası var o yazılarda.
Tün Tün Kuzu 17.07.2016
Nihat Genç AKP'yi mi destekliyor? Yok daha neler.
Müdüriyet 17.07.2016
Yorumu sayfayı okunmaz yapan sayın yorumcu, tabii bu sizin kabahatiniz değil. Verdiğiniz link sayfayı okunmaz hale getiriyor. Webcimize soruncaya dek askıya alındı o yorum maalesef.
Gerçeği Arayan Adam 17.07.2016
Burada da böyle bir yazı var: http://sendika10.org/2016/07/darbeyi-onleyen-kimdi-sokaga-cikanlar-kim-ali-ergin-demirhan/
Müdüriyet 17.07.2016
Sayın ACÇ yazarımız, SON YORUMLAR bölümünden ulaşabilirsiniz. Yani hayret ediyoruz, o yorumu bulmak için en basit çabayı göstermeyip -internete alışın biraz lütfen, madem burada epeyce yorum yazıyorsunuz - bu açıklamayı bize yazdırıyorsunuz ya, alacağınız olsun :) Veya AYA aynısını buraya yazacakmış. Ölme eşeğim ölme... Lütfen alınmayın, bunların hepsi iş ve işten kaçınanlar başkalarından yeni iş beklemiyor mu :) Saygılar.
arif yavuz aksoy 17.07.2016
Şeytan'ın en iyi numarası, kendinin aslında varolmadığına seni ikna etmesidir! Kim demiş? Verbal Kint değil yavrum. Baudelaire!!! Darbeymiş, peh! Büyük Şeytan'a bakın! a.y.a. asla konspirısi teori sevmezsss
Yaratıcı Fikirlerli Adam 17.07.2016
Darbe karşıtı açıklamaları geciktirmeyen oda, sendika ve sol yapıları, Demokrasi Şöleninde göremedik: (Bkz: )
Kaan Arslanoğlu 17.07.2016
Darbe girişimine nasıl bakacağımızla ilgili Nihat Genç bir yazı yazmış ODATV'de. Arif Yavuz Aksoy da onu yorumlamış başka bir yazının altında. Tartışmayı buraya taşıyorum. Kuşkusuz işin bu şekilde sonuçlanmasının hayırlı birçok yanı var. Ama kötü yanları sonuç itibariyle git gide daha ağır basacak gibi görünüyor şimdilik. Bu konuda Komünist Parti'nin açıklamasını doğru buluyorum. Başka açıklamaları pek okumadım. Nihat Genç'in tavrında ODATV, Aydınlık kanadında görülen tipik örtülü-örtüsüz AKP destekçiliği var. Problem solun siyasi gücünün sıfıra yakın olmasında. Gücün yoksa, bari azcık dışarıya çık, serinkanlı yorum yap. Yok.. Böyle yaparlarsa -tüm solcular için söylüyorum- ayıp olur sanki. İlla işin tam içindeymiş gibi göbekten keskin, iddialı yazılar yazacaklar. Laf laf laf... İşe, halkla temasa, kitle örgütlenmesine, sokağa, eyleme gelince tamamı boş. Peynir gemisi yürütüyorlar, daralmış tribünlere oynayıp kendilerine varlık nedeni yaratıyorlar. Bir tür nemalanma.
N. Pala 17.07.2016
Kampanyanızı.. canı gönülden destekliyor, imzamı atıyor.. Ve tez zamanda uçkurları bağlayarak, icraata geçiyorum.
Hasan Basri AKSOY 17.07.2016
Kaba sığ bir yaklaşım olarak görülecek ama, Solcunun çocuğunun solcu olması için çok kardeşi olmalı. Yani solcu da en az 3 çocuk yapmalı. 1 tane olunca el bebek gül bebek sonunda nötr fikirli olup gidiyor.