Tarihte ilk şehirler Mısır, Mezopotamya’dan önce Orta Asya’da kurulmuş

Tarihte ilk şehirler Mısır, Mezopotamya’dan önce Orta Asya’da kurulmuş

Batılı, Rus, Sovyet bilim insanları tarihte ilk tarımın ve ilk şehirlerin izini sürerken Orta Asya’ya, Batı İç Asya’ya, Türkmenistan’a yönelirler.

Bunlardan biri dünyaca saygın Sovyet genetikçisi Vavilov’dur. Vavilov kendinden önceki çalışmaları da değerlendirerek Türkmenistan’da belli yerleşim bölgelerine odaklanır. Bunlardan en önemlisi Djeitun şehridir.

Konuyla ilgili adı geçen bazı yerleşkeler…  Anau, Altyntepe, Ulugtepe, Namazgatepe, Boncuklutepe…

Dünyaca ünlü Marksist arkeolog, dilci, tarihçi Gordon Childe da keza ilk tarım bölgeleri, ilk şehirler, “tarım devrimi” ve “şehirleşme devrimiyle” ilgilidir. Neolotik Devrim ve Şehirleşme Devrimi kuramları ona aittir. Onun da ilgi odağı ilk çalışmalarından itibaren Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan ve Kuzey İran olmuştur.

Gordon Childe da tarihte ilk uygarlığı bu bölgeye yerleştirir.

Vavilov’un başlattığı, ötekilerin sürdürdüğü bir de özel bilim dalı kurulur: Arkeobotanik.

Haber resminde tanıttığımız iki kitap önceki saygın isimlerin başlattığı (Pumpelly vb..) , Vavilov ve Childe’ın olgunlaştırdığı İç Asya merkezli uygarlık kuramına yepyeni çalışmalarla katkıları zenginleştiriyor.

Ekte sayfalarını aktardığımız metinde yazar, Gordon Childe’ın bir yerleşkeyi şehir kabul etmek için gerekli ölçütleri inceliyor. (Kalabalık yerleşim, farklı işlevlere göre farklılaşmış binalar vb.) Ve Djeitun şehrinin bu ölçütleri karşıladığını gösteriyor.

Demek oluyor ki, dünyada ilk şehir bir Türk şehriymiş!

 Ne olacak şimdi şu ön kabullere?

Türkler göçebe kavimdir

Türkler dünya kültürüne hiç katkıda bulunmamıştır

Türkler at sürmekten ve çapul yapmaktan başka bir şey bilmezler

Türkler Anadolu’ya geldikten sonra uygarlaşmıştır…

Tüm bu dünyaca kabul gören bilim insanlarının bulguları örtbas edilemeyecek düzeye geldikçe son bir kaçış ne olabilir?

Örneğin “İlk şehir Djeitun olabilir, ama bu bir İran-İndo-Avrupa kültürü şehridir.” Diyebilirler.

Fakat aksi gibi söz konusu geniş coğrafya İran’ın merkezini kapsamıyor, Orta Asya ve Çin’e doğru yayılıyor!

Aksi gibi antik yer isimlerinin çoğu Türkçe yer adlarına fena halde benziyor.

Güneş-Dil kitabımız hazırlanıyor. Daha neler çıkacak.

Aksi gibi kaynakların birçoğu Batılı veya komünist bilim insanlarından.

Bakalım ne yapacak bizim liberal solcularımız, Stalinci solcularımız?

Not: Vavilov’u da bilimdışı uyduruk genetik teorilerini kabul etmediği, Darwincilikte ısrar ettiği için Stalin’in çetesi öldürmüştü…       

Kaan Arslanoğlu

Başka okumalar için:

https://robertnspengler.com/origins/

http://dissertationreviews.org/archives/6982 



  • E. GÜRCAN ÇAVDAROĞLU

    E. GÜRCAN ÇAVDAROĞLU 19.03.2017

    Türk diye andıklarımız çok eski bir kültürü sürdürenlerdir. Bunların birden çok genetik farklılığı olan grubu barındırdığını düşünüyorum. Bu eski kültürde soy anneden geçmektedir. Bu kültürde, varlığın Tek Ana'dan sürdüğüne; insanların, bitkilerin, hayvanların ve nesnelerin(canlıdır) kardeşler, evlatlar olduğuna inanıyorlar. Ana Tanrı bildiğimiz anlamda güçlü olmadığından(gücünü ataerkil dönüşümde kaybetmiş olabilir), Evren'in(Altay) düzeni, seçilmiş ve yetiştirilmiş evlatlar tarafından sağlanmaktadır. Bu seçkin evlatlar bir bahadır devletini oluşturuyor. Bana kalırsa Türk ifadesi, geçmişte, bahadır devletini, kültünü ve kültürünü sürdürenleri anlatmak için kullanılmıştır. Altay Destanı' nda ve yazılı eserlerde yer alan tarımla ilgili kelimelerin çokluğu, tarımın ta anaerkil dönemden itibaren yapıldığını kanıtlıyor.

  • Ezel Parsa

    Ezel Parsa 16.02.2017

    Değerli Kaan Arslanoğlu, beşyüz yıl önce muhtemelen ikimizde de "ulus bilinci" olmayacağından orta asyadaki ilk kentlere Türk demek aklımıza gelmezdi. 150 yıldır orta asyadakilerin bizden, yani Türk olduklarından eminiz.

  • Kaan Arslanoğlu

    Kaan Arslanoğlu 16.02.2017

    Sevgili Ezel Parsa, iyi ki bu son 200 yıl içinde dünyaya gelmişsiniz. Daha önce yaşasaydınız hiçbir kavramı bilmeyecek, kimseyle konuşamayacak, sağır dilsiz dolaşacaktınız demek ki :)) Bundan mesela 500 yıl önce birileri Araplardan, Türklerden, Rumlardan bahsedecek, Rumca, Arapça, Türkçe diye bazı sözcükler telaffuz edecek, sizse ne ki onlar, neler saçmalıyorsunuz diyemeyecektiniz. İyi ki son iki yüzyılın muhteşem düşünürleri var. Bize kavramları öğrettiler.

  • Ezel Parsa

    Ezel Parsa 16.02.2017

    Türk derken ulustan değil, başka türlü bir Türk kavramından bahsediyorsunuz sanırım ki onu da ben bilmiyorum.

  • Kaan Arslanoğlu

    Kaan Arslanoğlu 16.02.2017

    Değerli Ezel Parsa, Anlaşılan o ki ne benim yazıyı, ne de sonrasındaki size cevabi yorumumu okuyorsunuz. Kendi kendinizle konuşuyorsunuz. Henüz cevabımdaki 1. MADDE CEVAPLANMADI :)) Oraya varamadık henüz :))

  • EZEL PARSA

    EZEL PARSA 16.02.2017

    Değerli Kaan Arslanoğlu, Çinlilere ulus bilinci veren son kişi Mao Zedung'tur, Yunanlılar'ın ve Araplar'ın milliyetçilikleri imparatorlukların yıkıldığı ve kapitalizmin yayıldığı 19. yy ikinci yarısında, İngiliz emperyalizmi altında gelişmiştir. İnsanları birarada tutan idea daha önce din iken, kapitalizm ile birlikte ulus fikri ortaya çıkmıştır. Ulus fikri çevredeki ülkeleri sömüren merkezlerin önemli bir dayanak noktasıdır. Daha az gelişmeyi genetik az gelişmişliğe bağlarlar. Bunu daha iyi anlamak için Alman ve Amerikan ulusuna bakmak yeterli. Bahsettiğiniz bölgelerde de Türk şehri değil, orta asyadaki insanlardan oluşan şehirler söz konusudur.

  • arif yavuz aksoy

    arif yavuz aksoy 16.02.2017

    Bence türklerin en büyük sorunları fantazi ve ağır disleksi. Yani aynı dili konuştuğumuzu varsayıp söylemediğimiz şeyler üzerine sanki söylemişmişiz edasıyla nasıl bu kadar yorum yapılır ve söylediklerimiz de nasıl bu kadar terso anlaşılıp (yani anlaşılmayıp!) antifikir sunulur?! Sonra ben bunları dedim diye "Vay yine sen mi geldin; vurun tokmağı Albız'ın dölüne" muhabbeti dönüyo. Benim gibi duygusuz adamı bile üzüyoğuz böyle olunca. a.y.a. üzülsss ve hatta vahsss

  • Kaan Arslanoğlu

    Kaan Arslanoğlu 16.02.2017

    Sayın Ezel Parsa, 1- Yazıda aradım taradım "ulus" diye bir kelime geçmiyor. 2- Ulus kavramının son 200 yılın kavramı olduğunu kim buyurmuş, hangi kutsal kitapta yazıyor? 3- Dediğiniz önerme bazı doğru yanlar taşısa da yanlış bir önermedir. 4- Bunu doğru kabul edersek Çinliler, Yunanlılar, Araplar ne oluyor. Bunlara niye bu adları veriyoruz? Niye Arapça, Yuananca, Çince var? 5- Türkler yazıyı ilk bulan "ulus" olabilir ama okumayı pek sökemeyen bir ulus olmasın :) Saygılar.

  • Ezel parsa

    Ezel parsa 16.02.2017

    Değerli Kaan Bey, ulus kavramı son iki yüzyıla ait olduğundan o dönemde kimseye herhangi bir ulus atfedemeyiz. Yönetimi ele geçirenin dininin ve dilinin hakimiyet alanları vardı. (Örneğin kuzey yahudi krallığı Assur hakimiyetine geçince tamamen kaybolmuş, dini-dili Asur tabiyetinde erimiştir. Anadolunun eski halkları selçuklu ve osmanlı hakimiyetinde çoğunlukla dilini ve dinini değiştirmiştir. İç anadoluda lidya, frigya, hitit, iyonya döneminden beri soyunu sürdürenler mutlaka vardır). Dış görünüşteki farklılıklar da coğrafyadan kaynaklanır. Orta asya halkaları bizden çok birbirlerine benzerler.

  • arif yavuz aksoy

    arif yavuz aksoy 15.02.2017

    Tartışmanın (medeni fikir teatisi) babası feyzbuhta oliy. Meraklısına duyurulur. a.y.a. sonunda başgan feyse aktif daldığı için mesudsss

Bu sayfalarda yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan www.insanbu.com sorumlu tutulamaz.