Kitap
B. Sadık Albayrak’ın yeni kitabı Bestseller Okuma Kılavuzu ne anlatıyor?

B. Sadık Albayrak’ın Doğu Kitabevi’nce yayımlanan yeni kitabı “Bestseller Okuma Kılavuzu”,
iddialı ve açıksözlü tavrıyla çok tartışma çıkaracağa benziyor. Orhan Pamuk, Ahmet Ümit, Zülfü Livaneli, Ahmet Altan ve Hamdi Koç’un bestseller kitaplarını didik didik ederek eleştiren yazar, bu kitapların edebi değerinin olmadığını, bütünüyle iktidara paralel yeni bir tarihyazımı içerdiğini ortaya çıkarıyor.
Önsöz’de Bestseller Okuma Kılavuzu’nda eleştirdiği yazarların kitaplarının niteliksizlikleriyle okuma işkencesine dönüştüğünü vurgulayan Albayrak, bu kitaplardan verdiği örneklerle bu düşüncesini temellendiriyor.
Bestseller kitapların düzenin propagandacısı ve meşruiyet aracı olduğunu savunan yazara göre, AKP iktidarıyla birlikte, laikliğe ve Cumhuriyete karşı karalayıcı propaganda öne geçti.
Bu kitapların ortak özelliğinin yeni bir tarih yazımı olduğunu vurgulayan B. Sadık Albayrak, tarihi çarpıtarak, bizi kendi tarihimize yabancılaştırmak istediklerini belirtiyor. Bestseller kitaplar bilimsel anlamda sınıf savaşımlarının belirlediği tarihi milliyetçilikle, etnikçilikle, kimlikçilikle açıklamaya ve yeniden yazmaya çalışıyorlar.
Bestseller edebiyatın yetersiz bir edebiyat olduğunu ortaya koyan yazar, dillerinin bozuk olduğunu, basit günlük dille roman yazdıklarını alıntılarla gösteriyor. Bu kitapların kurguları yok veya çok keyfi. Örneğin Ahmet Ümit’in Elveda Güzel Vatanım romanında, yazar önüne bir kronoloji koymuş, 1908 den 1926’ya kadar hangi önemli olay varsa bunlara katılan bir kitap kahramanı uydurmuş. İttihat Terakki, Şemsi Paşaya suikast düzenliyor bu adam orada gözcü, dağa çıkan Resneli Niyaziye Cemiyet’in mektubunu götürüyor, 31 Mart ayaklanmasını bastıran Hareket Ordusu’yla Taksim Topçu Kışlası’nda savaşıyor. Roman kahramanı her yerde var, kronolojiye göre bir adam…
KISIR DÜŞGÜCÜYLE MEZARLIK SEVGİSİ
Bestseller Okuma Kılavuzu, bu kitapların olay örgülerinin yetersiz olduğunu, fantezi diye kısır bir düş gücüyle yazılmış olduklarını ortaya çıkarıyor. Zülfü Livaneli’nin yeni 6-7 Eylül tarihini “Nekropoliste” çürümüş bir erkeklik organın ağzından yazmasını, Ahmet Altan’ın Descartes felsefesini bir fahişenin yatak odasında tartışmasını bu kısır düşgücü ve fanteziye örnek gösteren yazar, bunun insani değerleri aşağılamaya hizmet ettiğini savunuyor.
B. Sadık Albayrak’a göre, bestseller kitapların yaşamsal, derinlikli temaları yok, felsefi bir perspektifle dünyaya ve yaşama bakamıyorlar. Bu kitapların okurda edebi bir haz uyandırmadığını iddia eden yazar, Sait Faik’i, Orhan Kemal’i okurken edebi bir haz alındığını, yaşama ilişkin görüş açımızın genişleyip zenginleştiğini vurguluyor.
Dört beş yüz sayfalık bu niteliksiz bestseller kitapları okumayı mazoşistlikle bağdaştıran B. Sadık Albayrak, bu kitapların önemli bir özelliğine dikkat çekiyor: Bestseller edebiyatında diyalog yok, monolog var. Bir adam hep konuşuyor, hep anlatıyor. Diyalog eşitler arasında, mücadele içinde olanlar arasında, karşıtlar arasında olan bir şeydir. Bu kitaplar diyalogu silmişler, çünkü yaşamıyorlar, yaşamın dışındalar.
Bunun nedenini, tekelci bir düzende gören yazara göre bu düzen, monolog düzenidir. Bir tane tekel kuralı koyar, herkes ona uyar. Türkiye’nin bugünkü düzeni de bir monolog düzenidir. Her gün televizyonlarda bir tane adamın monologlarını dinliyoruz.
B. Sadık Albayrak edebiyatın monolog haline gelmesinin umut kırıcı olduğunu vurguluyor: “Diyalog arıyoruz, diyalog yok. Baskıcı bir dünyada yaşıyoruz, edebiyatla bir çıkış, bir umut bulalım diyoruz. Onlar da aynı dilden konuşuyor; hayır, diyorlar, çıkış yok! Bize çıkış olarak göstere göstere mezarlıkları gösteriyorlar.”
TAVUK SOSUNA BENZER ELEŞTİRİ
Peki nasıl oluyor da bu kötü kitaplar bu kadar çok satıyor? B. Sadık Albayrak, Bestseller Okuma Kılavuzu’nda bu kötü kitapların çok satmasını ve okutulabilmesini, Dr. Yavuz Dizdar’ın araştırmasında ortaya çıkardığı endüstriyel tavuğun insanlara yedirilmesinde olduğu gibi edebi sosçulara bağlıyor. Endüstriyel tavuğun, gdo’lu yemler ve antibiyotiklerle 1.5 ayda soframıza getirildiğini anlatan yazar, bu tavuğun tadı tuzu olmadığını, bize yedirmek için laboratuarda geliştirilmiş soslara bulayarak tatlandırıldığını hatırlatıyor ve şöyle devam ediyor: “Tatsız bestseller’ler için de soslar üretiyorlar. Kim üretiyor bunu? Mesela Semih Gümüş gibi bir sosçu var. Mesela Feridun Andaç, Prof. Dr. Onur Bilge Kula gibi sosçular var. Bu kitaplar çıkar çıkmaz gazetelerin kitap eklerinde övgü yazıları yazıyorlar. Anlatı, kurmaca başyapıtları ilan ediyorlar. Labirentler kurmuş, puzzle’lar çözmüş, groteskler yapmış vs. gibi soslarla bize yutturuyorlar. Ödül sosları var, gazete ve televizyonlara çıkartıyorlar.
Bizim okurumuz Reşat Nuri okumadığı, Yakup Kadri bilmediği, Orhan Kemal’i unuttuğu, Üç İstanbul’u okumadığı için bunları yutuyor.”
20 Kasım Pazar 2016 günü saat 15.30’da İstanbul Tüyap Kitap Fuarı’nda, Yalçın Küçük ile B. Sadık Albayrak’ın katılacağı “Muhalefetsiz İktidar, Tenkitsiz Edebiyat” söyleşisi var. Tenkitsiz edebiyatın nasıl bestseller edebiyata yol açtığını tartışmak isteyenler için iyi bir fırsat.
Bestseller Okuma Kılavuzu
Yazar: B. Sadık Albayrak
Baskı Yılı: Kasım 2016
320 Sayfa
Yayınevi: Doğu Kitabevi