Kitap
İki Yazardan Üç Çocuk Kitabı

DÜŞLEYEN KAZANIR
U. GÜNEL’DEN KAFA KARIŞTIRICI BİR KİTAP: Bir çocuğun nasıl bilgisayar oyunu bağımlısı olduğunu anlatan bir uzun öykü. Çocuk öyküsü. Resimlerle, yan açıklamalarıyla 88 sayfa. Çocuklar sokaklardan, bahçelerden nasıl koparıldı. Nasıl evlere tutsak edildi. Evde tutsak çocuk ne oynayacak? Elbette bilgisayar oyunları. Bilgisayar oyunlarına bağımlı çocuk daha da nasıl bağımlı hale getirilir. Düşgücünü geliştir, sloganı altında düşgüçleri nasıl köreltilir. İnsan ilişkilerinden, doğayla bağından nasıl kopartılır. Bunun alternatifi ne?
Kitapta çocukların ve ana-babaların nasıl tüketim ekonomisine uygun bir kültüre getirildikleri de anlatılıyor. İnternet bağımlılığının zararları, parasal değerlerin eziciliği altında mutluluğun uçması… İyi de para-tüketim-teknoloji-internet … bunlar başarının temel koşulları değil mi? Biz çocuklarımızı başarısız bireyler haline mi getireceğiz?
Şaka bir yana, ben kitabı beğendim. Başarılı bir kitap. Teknik açıdan da. Gayet düzgün basılmış, içinde yazım hatası bulamadım. İçerik güzel, sürprizler, bitişte mutlu son... U. Günel çocuklar için yazmanın tekniğini nasıl öğrenmiş? Çocuklara ve ana-babalara, öğretmenlere gönül rahatlığıyla öneririm.
GÖKTEN YAĞAN İKİZLER AŞKINA – Miryalı Sarp Sakin’e Göre Dünya
BU NASIL ÇOCUK KİTABI YAHU? Son yıllarda bu kadar şirin bir uzun öykü okumamıştım. Güya “çocuk kitabı” ama büyükler kategorisinde birçok ünlü edebi üründen daha değerli, düzeyli. Bir çocuk anlatıyor, ancak çocukluğu o kadar ince zekayla, o kadar eğlenceli anlatıyor ki!
Birçok parçası çok sevimli. Hele bir “hiperaktivite sendromu” betimlemesi var, harika…
Kendilerini uzaydan, Mirya gezegeninden gelme farzeden beş çocuğun hikayesi. Çocukların hayal güçleri çok gelişkin, kafaları çalışıyor, birçok şey de okuyorlar. Bir yandan da öğretici bir kitap. Ama bu çocuklar fazla çıkıntı. Derslerinde en yüksek not alacak yetenekleri var, fakat hassas bir ayarla ancak geçer not alacak bir düzey tutturuyorlar. Sınıfın ezberci, çalışkan öğrencileriyle de dalga geçiyorlar. Gerçi her seferinde öğretmenlerle arayı düzeltiyorlar.
İş bu son bahis benim için sadece kabul edilebilir değil, desteklenebilir de… Psikiyatrist veya yazar gözüyle. Ne var ki, işin eğitim uzmanları, pedagojik formasyon alanlar, öğretmenler ne der, onu merak ediyorum. Gerçi bizim zamanımızda öğretmenler çok daha haşarı Huckleberry Finn, Tom Sawyer’ı bizlere okutuyorlardı…
Resimli 75 sayfa. Büyüklere kesinlikle öneririm, çocuklara da öneririm.
KAPTAN KÂZIM’IN SAĞ YANAĞI
Kaptan Kâzım’ın sağ yanağı aman kaşınmasın! Ya da kaşınsın! Her Mayıs ayında, bahar güneşinin ılık ılık vurmasıyla… Kâzım’ın sağ yanağındaki iki küçük çocukluk yarası kaşınmaya başlar… Ve ondan sonraki günlerde muhakkak bir çılgınlık yapar.
Üsküdar-Eminönü vapurunun kaptanı kahramanımızla, hakim karşısına çıkarıldığında tanışırız. Vapuru Eminönü’ne yanaştırdıktan sonra, onu gönüllü yolcularla birlikte Bozcaada’ya kaçırmak suçu… Kaptanın ilk çılgınlığı, ilk suçu değildir.
Ayşe Güren’den yine aykırı bir çocuk öyküsü. 119 sayfa. Resimli. Dünya çapında güçlü bir esintiye dönüşecek “Sağ Yanak Bahar Tatili Hakkı” hareketinin oluşum öyküsü. Hoş, eğlenceli, sevimli… Yine büyüklerin de okumaktan pişman olmayacağı, çocuklara da önerilebilecek bir kitap.
Yazar, her Mayıs ayında gelen bu nöbeti, güneşle artan “mutluluk hormonu”na bağlıyor ama… Psikiyatrist gözüyle bu sakın “manik nöbet” olmasın! Bayağı da benziyor. Hele Kaptan’ın tipi ve mesleği itibariyle Karadenizli olabileceği düşünüldüğünde… Öyle ya da böyle Güren’in kalemi güçlü…
Kaan Arslanoğlu