Medya
PENGUEN KUMPASÇILARI HAKKINDA SUÇ DUYURUSU
Önce 21 Kasım’da aşağıdaki duyuruyu ve uyarıyı yaptım. Bir hafta sonra da resmi suç duyurusunu… Dava kaybetmez avukatım Sabih Sorucu UYAP'dan gönderdi.
PENGUEN DERGİSİ İKİDE BİR BENİ ŞİKAYET EDİYOR… Üçüncü kez bu konuda ifade verdik. Emniyetteki son ifademde şunları anlattım, çoğu kayda geçti: Beş-altı yıl önce amatör sitemdeki iki yazımda iki karikatüre yer vermişim. Şimdi bu yazıları arama motoruna yazsanız bulamazsınız. Karikatür kime aittir, siteye koyarken izin gerekir mi, farkında bile değildim. Çünkü karikatürler, binlercesiyle her an her yerde istemeseniz bile karşınıza çıkıyor. Medya, sosyal medya bu karikatürlerden geçilmiyor. Buradaki asıl konu şu: İşleri para kazanmak olan yüzlerce medya kuruluşu bu karikatürlerin sahibi olan dergilerin kapaklarını ve karikatürlerini sürekli olarak yayınlıyor. Bunlar halen tüm internet ortamında bolca bulunmakta. Dergi sahipleri bunları şikayet etmiyor. İnternet ortamında en önce önünüze çıkan sayfaları şikayet etmiyor. Ekteki belgeler rastgele güncel örneklerden sadece bazıları. Çünkü dergiler bunları reklam kabul ediyor. Bundan şikayetçi olmak bir yana memnunlar ve birlikte çalışıyorlar. Ama zayıf gördükleri ya da politik düşman olarak gördükleri birileri aynı karikatürü sitesinde yayınladığında bu dava konusu oluyor. Amaç bir yandan para koparmak; ama asıl amaç fikir insanlarını yıldırmak, yıpratmak, korkutmak. İnternete medyaya bu karikatürleri kendileri koyduruyor, sonra dışardan biri bunu alırsa dava açıyorlar. Kirli bir tezgah.
Bu olgu organize bir hukuk kötüye kullanımıdır. Hukuk kötüye kullanımı bu tür çevrelerin önemli silahlarından biridir. Adnan Hocacıların baş taktiğiydi. Şimdi de her gün devleti yıpratmaya çalışan, her gün devlet görevlilerine, polislere hakaret içerikli yayınlar yapan çevreler konu haksız para kazanmak veya kendilerine düşman gördükleri yazarları yıldırmak olunca polise, savcılığa koşuyorlar.
Çok yıllar önceki birkaç karikatür için sürekli olarak beni şikayet eden bu kuruluş pek çok ülke düşmanı, ahlak dışı karikatür yayınlamıştır. Ben de bu tür çevreleri en çok deşifre eden yazarlardan biriyim. Asıl konu budur. İkinci konu yıpratırken, taciz ederken para da koparmaktır. Bizim sitemiz cebimizden para harcayarak yayınını sürdürebildiğimiz bir sitedir, hiçbir geliri yoktur. Şikayetçilerin uydurma beyanlarında iddia ettikleri gibi tek kuruş reklam geliri de yoktur. Ben ülkenin bilinen yazarlarından biriyim. Yıllar önce (böyle bir telif ve izin kumpasından habersiz olarak) bazı karikatürlerine birkaç yazımda yer vermişsem bundan memnun olmaları, kıvanç duymaları gerekir. Bunlar sanatçıysa ki, anlaşılan bu yeni dergi sahiplerinin sanatçılıkla ilgisi yoktur, sanat adına sevinmeleri gerekir. Fikir insanıysalar fikir adına sevinmeleri gerekir. Bu şikayetlerinden utanç duymaları gerekir. Fikir ve sanat insanlığı bunu gerektirir ve şikayetçilerin sandıkları kadar ucuz bir şey değildir. Benim yazılarımdan kitaplarımdan çok kişi alıntı yaptı, kimseyi şikayet etmedim, memnun oldum. Tüm dertleri paraysa, bu karikatürleri şu anda, şu günlerde halen internet sitelerinde yayınlamaya devam eden internet şirketlerine, Google, Facebook, Twitter’a dava açsınlar. Bu işlerden birlikte para kazandıkları onlarca haber kuruluşuna dava açsınlar. Bu yayınları profesyonel olarak sürdüren gazetelere dava açsınlar.
Yaptığım şey bir suç değildir. İnternette zaten sel gibi üstünüze yağan karikatürlerden birkaçını yine internete koymak suç değildir. Haber yapmak suç değildir. Eleştirmek suç değildir. Başkasının emeğinden para kazanma yoksa, hakaret amacı yoksa bunlar suç değildir. Bunlar suç kabul edilirse bir gün size gelen bir karikatür mesajını veya yazıyı başkasına aktardığınızda da suç kabul edilecektir. Böylece on milyonlarca suçlu yaratılacaktır. Ki bu da hukukun bittiği noktaya götürür. Hukuku kötüye kullanarak insanların fikir özgürlüğünü, haberleşme ve yayın özgürlüğünü baskı altına almak Anayasa’ya aykırıdır.
Ama suç aranacaksa asıl suçlar ortada. Kendiniz gibi düşünmeyen insanları yıldırmak için organize biçimde onları taciz ederseniz bu büyük suçtur. Onlara sürekli hakaret eder, aşağılamaya çalışır, tehdit ederseniz suçtur. Sayın savcılık makamı UYAP kayıtlarıma bakarsa bunların bazı örneklerini görecektir. Bu şikayetler apaçık politik bir saldırıdır. Bunu her politik zemine taşırım.
Başka büyük bir suç insanları aşağılayarak, onlara hakaret ederek yayıncılık yapmayı çizgi haline getirmek, hakaret ederek kolay para kazanmayı yol yapmaktır. Şikayetçi kurumun yayınladığı karikatürlerden birçoğunun hiçbir sanat değeri yok. Bunu kuram sahibi ve deneyimli bir sanat insanı olarak söylüyorum. Birçok karikatür yalnızca aşağılama amacı taşıyor. Bazıları açık suç unsuru taşıyor. Ekteki belgede sadece bazı örnekleri sunuyorum. Şikayetçi kurum devlete, polise, Tayyip Erdoğan’a, kamu emekçilerine hakaret ederek para kazanmış. Şimdi bu kazancı başka yollarla sürdürmek istiyor. Bunu sosyalist görüşlü bir yazar olarak üstüne basarak söylüyorum. PKK katliamlarını, HDP’yi kınayan kapak yapmıyorlar, karikatürler çizmiyorlar. Çünkü bundan para kazanamazlar, bağlı oldukları güçler buna izin vermez. Bir iki defa hakaret suçundan mahkum olduklarında bunu kullanarak daha çok para kazanmışlar. Mahkum oldukları karikatürleri ve benzerlerini her yerde yayınlatarak, “devam edeceğiz” diye manşetler koyarak daha çok para kazanmışlar. Çalıştırdıkları karikatüristlere ücretlerini ödemeyerek daha çok kazanmışlar.
Suçu defalarca tekrarlamak ve suçtan para kazanmak yoruma gerek duyulmayacak apaçık bir suçtur. Suça konu bu karikatürler halen internet ortamında bolca bulunmaktadır. Derginin şu anki sahipleri kimlerse bu devam eden suçu da üstlenmeli, hukuki sorumluluğunu almalıdır. Bana dava açtırtmak için büyük gayret sarf edenlere karşı bunların belgelerini hukuk insanlarına sunmak ve gerekirse kamuya açık suç duyurusunda bulunmak kaçınamayacağım bir görevdir.
DÜZCE CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA
MÜŞTEKİ : Kemal Kaan ARSLANOĞLU (TC. No. …….)
ŞİKAYET EDİLEN: Komik Büro Medya Limited Şirketi yetkilileri,
Fadıl Serkan Altuniğne, Erdil Yaşaroğlu ve Sayın Cumhuriyet Başsavcılığının belirleyeceği diğer kişiler
SUÇ : Suç işlenmediğini bildiği halde suç ihbarında bulunarak suç isnadı suçu (TCK 271 madde), huzur ve sükunu bozma suçu (TCK 123 madde) ve Sayın Cumhuriyet Başsavcılığınızın belirleyeceği diğer suçlar
AÇIKLAMALAR : Ben emekli doktor ve yazarım. Yaklaşık 35 yıldır bağımsız bir siyasi-ideolojik hatta roman ve teorik eser, 30’dan fazla kitap, birçok yayında sayısız makale kaleme almış ve halen araştırmacı yazar-hekimim. Halen https://www.insanbu.com/ adlı internet sitesini kurdum ve bu sitenin yöneticisiyim. Bu sitede, yıllardır hiçbir menfaat gözetmeksizin sağlık, sanat, edebiyat felsefe alanında yazılar paylaşmaktayım Yazdığı yazılarda, yayımladığım yapıtlarda elimden geldiğince etik değerler ve vicdan duygusuyla topluma ayna tutmaya çalışmaktayım.
Ben herhangi bir kimsenin eserini kasten ondan yararlanmak, menfaat sağlamak için kullanmadım. Bana yönelik yapılan suç duyuruları haksız ve kötü niyetlidir. Beni şikayet edenler 2017 yılında kapanan PENGUEN dergisinin haklarını temsil eden kişilerdir. Bu kişiler “Komik Büro Medya Limited Şirketi ve Fadıl Serkan Altuniğne” ile birkaç karikatürist, menfaat temin etmek amacıyla yıllardır pek çok insanı savcılıklara ihbar etmekte, davalar açmakta, davaların kapanması için çok yüklü para ödemeleri istemektedir.
Bu tüm ülkede devam eden ciddi bir problem haline gelmiştir. Yargının kullanılarak yapılan bu tür saldırılar pek çok insanı taciz ve tehdit etmekte, hiçbir suçu olmadığı halde bazıları mahkum olmaktadır. Bu durumdan suç duyurusunda bulunduğumuz şahıslar menfaat sağlamaktadır. Karikatürleri anonimmiş gibi paylaşarak, insanlara tuzaklar kurulmakta, buradan aynı karikatürü ticari amaç gütmeden kullanan herkese davalar açılmakta, haklarında şikayetlerde bulunulmaktadır. Sayın Cumhuriyet Başsavcılıkları her şikayeti münferit bir şikayet olarak değerlendirmekte, resmin bütününü fark edememekte ve bireysel davalar açmaktadır. Oysa yapılan şikayetler, kurulan tuzaklar, sistemli planlı bir bütünün parçasıdır.
Bu şahısların suçlamaları şudur: İnsanların internette izinsiz olarak bu kişilere ait karikatürleri yayınlamaları. Oysa bu karikatürleri internete koyan ve her türlü ortamda yayan bu şahısların kendileridir. Bu şahıslar internetteki büyük medya kuruluşlarına verdikleri röportajlarda telif haklarının peşinde olduklarını, karikatürlerini ticari amaçla kullananları şikayet ettiklerini belirtmektedir. Oysa röportaj verdikleri ve söz konusu karikatürleri bolca yayınlayan bu kurumlar profesyoneldir, şikayet ettiklerinin çoğu ise amatör kişilerdir. Şikayetçi şahıslar şikayet ettiklerinin ticari siteler olduğunu ve ayrıca reklam aldıklarını resmen ileri sürerek “iftira suçu” da işlemektedir.
Bu kişilerin karikatürleri google’da, Facebook’da, Twitter’da, haber sitelerinde, büyük gazetelerde bolca yer almaktadır. Birbirlerini destekledikleri, birlikte çalıştıkları için burada bir şikayet söz konusu değil, dava söz konusu değildir. Fakat kendi geniş çevreleri dışından zayıf gördükleri bir kişi, internette, medyada, sosyal medyada zaten var olanı kullandığında hukuk işletilmekte. Bu açık bir kumpastır, bir tür dolandırıcılıktır. Bu malzemeyi internete bu şahısların kasıtlı olarak koyup yaydığı açıktır. Bunun belgeleri ektedir. Karikatürlerini yayınlayan birçok yayın kuruluşuyla birlikte çalıştıkları açıktır. Bu, buralarda haberlerinin, söyleşilerinin sıkça çıkmasından bellidir. Bu kumpasçıların hukuku kötüye kullanarak yüklü miktarda haksız para peşinde oldukları barizdir. İletişim adresleri belli sitelere “bu karikatürü kaldırın” diye hiçbir uyarı yapılmaksızın şikayetçi olunması kurulan tezgâhın başka bir kanıtıdır. Tutumları, ikrammış gibi zoraki herkesin eline birer limonata tutuşturan, sonra da kim bir yudum içerse o kişinin gırtlağına çöküp para isteyen zorba uyanıkların tavrından çok daha tehlikelidir. Çünkü şikayet ettikleri kişiler çok büyük oranda politik olarak onlara karşıt görüşte kişilerdir. Bu çirkin yöntem aynı zamanda politik bir saldırı silahı olarak kullanılmaktadır. Onlara karşı görüşteki fikir insanları yıpratılmaya, yıldırılmaya, korkutulmaya çalışılmaktadır. Bu en önce fikir özgürlüğüne, yayın özgürlüğüne hukukun boşluğundan yararlanarak açık bir saldırıdır. Örgütlü, organize bir anayasal suçtur.
Bu şahıslar yıllar önce milyar, milyon dolarlık profesyonel sitelerde, facebook ve benzeri yerlerde tamamen uyarısız olarak yer alan karikatürleri kendi yüzde yüz amatör siteme koyduğum için beni de üç kez şikayet ettiler, iki kez Düzce Emniyet Müdürlüğü’nde ifade verdim. 2020/13517 ve 2021/2090 sayılı iki soruşturma halen devam etmektedir.
2- Penguen Dergisi’ne ait ve hakaret suçundan mahkum olmuş (örneğin Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret) karikatürler de halen internet ortamında bolca bulunmakta ve her saniye yayına açık olduklarından her gün on binlerce kişiye ulaşmaktadır. Bu bir suçun her gün defalarca çok merkezden tekrarı demektir. Ekteki belgelerde bunlardan sadece üçü görülmektedir. Öteki belgeler de bu dergiye ait karikatürlerin bugün ve her gün her yerde profesyonel ortamda internette olduğunu göstermekte. İzinsiz karikatür alma suçlamasıyla her karikatür için ayrı işlem yapılması gerekmektedir. Bu hakaret suçu tekrarıyla ilgili olarak da her yayın için ayrı ayrı işlem yapılacak mı, sayın hukuk makamlarının kararını görmek sonraki süreç için çok önemlidir. Ayrıca karikatür sahiplerinin telif hakları iddiaları için yargı işliyorsa, aynı kişilerin karikatür yoluyla ettikleri ve halen devam eden hakaretleri konusunda cezai sorumlulukları da devam etmeli, bu kişiler hakkında tekrar tekrar kamu davası açılmalıdır. Bununla ilgili yargı kararlarını beklemek sonraki süreç açısından belirleyicidir. Burada bu iki organize suçu sayın savcılık makamına duyuruyorum. Tekrar tekrar suç işleyen, menfaat temin etmek için insanlara tuzaklar kurup telif hakkı adı altında, yüklü miktarda menfaat temin eden, benim ve toplumun huzur ve sükûnunu bozan bu kişilerin cezalandırılması için gerekli soruşturmanın yapılarak kamu davası açılmasını saygıyla talep ederim.
SONUÇ VE İSTEM : Sayın Cumhuriyet Başsavcılığınızda gerekli soruşturmanın yapılarak, yukarıda belirtilen ve sayın savcılığınızın belirleyeceği öteki suçlardan şikayet edilenlerinin cezalandırılması için kamu davası açılmasını saygıyla talep ederim.
Kemal Kaan ARSLANOĞLU
BELGELER
1,2,3 - Mahkum olmuş hakaret içeren Penguen karikatürünün pek çok yerde devam eden yayınından sadece üç örnek. Cumhuriyet, T24 ve Diken sayfaları. Bu üç örneği aynı yayınlar ilgili kişilerin kumpas telif hakkı davalarını savundukları için seçtim. Yayın tarihleri altta görülmekte.
4,5,6 – Aynı yayınların ilgili karikatüristlerin gerçek dışı beyanlarını gerçekmiş gibi yansıttıkları sayfalar. Yani bizleri suçladıkları haberler. Karikatürleri internete koyup sonra alanlara dava açma kumpasının içinde profesyonel medyanın bulunduğunu gösteriyor.
7,8,9,10,11 – ilgili karikatürlerin internette ne kadar yaygın ve de uyarısız olarak bulunduğunu gösteriyor.
12, 13 – ilgili kişilerin bu karikatürleri internete kendilerinin koyduğunu ve en azından bu sayfalarda herhangi bir uyarı bulunmadığını, buralardan resim alındığı takdirde alanların haksız suçlamaya maruz kaldıklarının kanıtlarıdır.
SON NOT: Sosyal medya yazılarımızı yasaklıyor, ceza veriyor, diye duyuruyoruz… Ölü gibi bakıyorlar. Medya, o taraf yandaşı, bu taraf yandaşı.. hiçbir eserimize, haberimize, görüşümüze, yer vermiyor, diye ilan ediyoruz… Sanki duvarlara konuşuyoruz. Kendilerinden birileri bizi savcılıklara şikayet ediyor, hakkımızda haksız soruşturmalar açılıyor, ikide bir ifadeye, mahkemeye çağrılıyoruz, diye isyan ediyoruz… Duymuyorlar. Oysa Penguen dergisi ve benzerleri açık hakaretten ceza alınca, kıyameti koparıyorlar… Vaaaay, fikir özgürlüğümüz gitti, AKP yargısının faşist baskıları, şu bu… Bu suç duyurusunu yapacağım diye önceden bildirdim. Bir hafta bekledim. Yine ses yok… Şimdi kendi kendilerine veya uluorta ne geveleyecekler bilmem… Vay, bizi gammazladı, muhbir oldu, şucu oldu, bucu oldu… Vız gelir tırıs gider. Topu aynı fikir düşmanı, akıl, ahlak, insanlık düşmanı şebeke. Yaptığım şey sadece meşru müdafaa, ağır derecede mağdur edilmiş gariban sınıfının hukukunu savunma. Yargıyı kötüye kullanarak milletin başına bela kesilmiş büyük şebekeyi durdurmak, konunun ciddiyetini kavratmak için son çare. Zaten bu ilkesiz, mantıksız yaşayan cesetlerin hiçbir lafının zerre kadar kıymeti yok. Selçuk Erdem’in karikatürlerini çok severdim. Aynı güruhtan. Şimdi hiçbir karikatürü görmek bile istemiyorum.
Kaan Arslanoğlu
BELGELER... (Belge 1,2,3'ü suç teşkil ettiği için koyamıyoruz)
Belge - 4
Belge - 5
Belge - 6
Belge - 7
Belge - 8
Belge - 9
Belge - 10
Belge - 11
Belge - 12
Belge - 13
Bu sayfalarda yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan www.insanbu.com sorumlu tutulamaz.
Önemli Değil 9.11.2023
Yaklaşık 16 yıldır özürlüyüm ve dört duvar arasında yaşıyorum. Dünyaya açılan tek pencerem, websitelerimdi. özürlü aylığından başka bir gelirim yoktu. Serkan Altuniğne tarafından dava açıldı bana da tebessüm amaçlı ve üzerinde hiçbir işaret / imza bulunmayan bir karikatürü paylaştım diye. Mahkeme, tüm geliri özürlü maaşından ibaret olan şahsımı tazminat ve mahkeme masraflarını ödemeye mahkum etti. Bu devlete olan bütün sevgimi, güvenimi yok ettiler. 15 dakikada çizilmiş dandik bir karikatür için 15 yıllık emeğim olan websitemi sildim attım. 15 Ocakta sonuçlanmıştı mahkeme. Sabaha kadar her gece koltuğumda oturup bu zulüm yurdu haline getirdikleri kendi ülkeme depremlerle yok olsun diye dua ettim. Bir ülke ki kanunları mazlumun değil sanatçı geçinen ve çeteler kurup adaleti ele geçirenlerin yanındadır, böyle mazlumlar üreten bir ülkede yaşasak ne olur yaşamasak ne olur! Hala bedduamdır, bu ülke
Attackhan 15.05.2023
Merhabalar aynı olaydan altuniğne taradından bana da dava açıldı geçen sene bundan ceza aldım. Davayı görünce sitemi komple kapatmama rağmen, Aynı sayfada aynı zamanda yayınlanan başka karikatürden gene dava açılmış haziran da gene davam var. Bu seferde komikbüro dava açmış. Sizin mahkemeniz sonuçlandı mı ?
KAAN 13.01.2023
Kurtuluş Partners firması kanundaki açığı kullanarak onbinlerce kişiye dava açıp uzlaştırma ile milyonlarca dolar haksız kazanç elde ediyor. 2017 yılına kadar uyar-kaldır zorunluluğu varken her ne hikmetse 2017 yılında bu zorunluluk kaldırılarak direk suç duyurusu ve dava açma hakkı veriliyor. Bu durumdan dolayı binlerce mağdur var ama bu konuda meclis gündemine getirilemiyor.Bu mağduriyetin giderilmesi, uyar-kaldır sisteminin geri getirilmesi gerekir.
fahri kumbul 29.11.2022
İnternette bunlara benzer bir çok haber var. Örneğin …. Mahkemesi’nin aynı kişinin açtığı benzer nitelikteki bir davayı ret ettiğine dair emsal karar, bir Belediyenin “Karikatür Kursu açılıyor" afişinde karikatürünü kullandığı gerekçesiyle 'belediyeye telif hakkı' uyarısı haberi gibi.... Anlaşılan, avukatlar, uzlaşma avukatları ve hak sahibi iddiasındaki kişilerden oluşmuş ekipler, “Telif” üzerinden para kazanma davaları açmayı sistemleştirmişler. Aynı şey, Cumhurbaşkanına hakaret davaları üzerinden de yapılıyormuş. Kolay gelsin.