İnsan BU Buluşması İstanbul’da Gerçekleşti

İnsan BU Buluşması İstanbul’da Gerçekleşti

14 Ocak Cumartesi günü İstanbul Taksim’de, Green Park otelinde İnsan BU okur ve yazarlarının ilk geniş kapsamlı buluşması gerçekleşti.

Buluşmada birçok okur ve yazarımız ilk kez karşılaşıp tanıştı, özel sohbetlere girildi, bir panel yapıldı, hem de İnsan BU’nun amaçları, geldiği nokta, sorunları ve geleceği tartışıldı.  

Geleceğini söyleyip gelmeyen on beşe yakın arkadaş bir yana, birçok sürpriz katılım gerçekleşti. Toplam sayının 70’i bulduğu toplantıda İnsan BU yazarlarının büyük çoğunluğu vardı. Ankara, Mersin, İzmir, Zonguldak, Düzce, Kocaeli, Bursa, Balıkesir, Eskişehir, Uşak’tan dostlar buluştu.

Rumuzla ve rumuzsuz yorum yazan birçok arkadaş geldi, onlarla ilk kez tanışma olanağı bulduk; yorumlarda şiddetle atışan kimi okurlarımız yüz yüze sohbet etti :) :) :)

Panelin konusu genel kapsamda insanlık durumlarında sınıfsal gerçekliğin ve biyolojik-evrimsel gerçekliğin rolü idi. 13.30’dan 18.30’a kadar tüm tartışmalar pür dikkat izlendi. Çok sayıda katılımcı soru sordu veya görüş bildirdi.

Buluşmanın gerçekleşmesine ön ayak olan ve yer temininden, salon ve toplantı düzenine dek her şeyi örgütleyen Mehmet Harma hocanın kuşkusuz etkinlikteki payı manen, maddeten büyüktü. Bir arkadaşımız (Ufuk Aksoy) buluşmanın baştan sona çekimini yaptı.

Büyük bir çoğunluk buluşmayı çok olumlu değerlendirdi. Bundan sonra periyodik biçimde tekrarı kararlaştırıldı. İnsan BU’nun daha çok gelişmesi isteniyorsa editörlüğün en az bir iki katılımla güçlendirilmesi temenni edildi (Benim temennim). Keza İnsan BU’nun daha çok okunması isteniyorsa yazar ve okurların duyuru konusunda emek harcaması gerektiği vurgulandı (benim vurgulamam).

Katılan, karşılıksız emek veren, cepten para harcayan, görüş bildiren herkese büyük teşekkürler.

Kaan Arslanoğlu   


  • arif yavuz aksoy

    arif yavuz aksoy 30.01.2017

    Ya asıl kimler gelmedi diyodum ben. Demin ışıdı beynime. BÖ, Elif F, dizel borsa... Onlar yoktu di mi? Ya da kamufle miydiler? Çerhan da kıllandırıyo beni. Bence o da sessizce gelip izledi. a.y.a. paranoyaksss

  • Ezel Parsa

    Ezel Parsa 22.01.2017

    Edebiyat anlayışını "küçük burjuva romanı"nı bulup ayıklama, bir kenara ayırma çabasına sınırlayan okurun veya eleştirmenin sanat anlayışı kısırdır. Gustave Flaubert'in, Marcel Proust'un, Jane Austen'ın, Emily Bronte'nin, Henry James'in, Vladimir Nabokov'un, James Joyce'un, A.H. Tanpınar'ın, Halit Ziya Uşaklıgil'in, Peyami Safa'nın, Refik Halit Karay'ın romanlarını, burjuva edebiyatı diye, sanattan saymamayı düşünebilen, kendisini bunları okumaktan azad olmuş hisseden okurun sanat anlayışı, kendi bildiklerini tekrarlayan eserlerden ilerisini göremez. Belki de sadece kendisinde baskın olarak bulunduğunu düşündüğü duyguları tanıdığından, daha az bildiği veya rahatsız olduğu duyguları da anlatan eserleri reddetmek için bu bahaneyi bulmuştur. Oysa sanatın bir işlevi de duygusal yeteneklerimizi ortaya çıkarıp geliştirmesi ve evreni anlamlandırmak yolunda tüm duyularımızın hassasiyetini arttırmasıdır.

  • Gül T.

    Gül T. 20.01.2017

    Sayın Mehmet Harma saolun cevap için.Ne olurdu Jdanov başarılı olsaydı. Olasılıklar spekülasyonlar... Bu arada 'olasılıksız'ı getiren de benim :) Eklemek istiyorum bazı eleştiriler olumsuz görünse de yapıcıdır... Ayrıca ismimi listeye yazmıştım ama feyste yokum.

  • mehmet harma

    mehmet harma 19.01.2017

    Değerli Gül T., ses kayıtları henüz elime geçti, yayınlanınca siz de dinleyeceksiniz, ben kısa bir bölümle yanıt vereyim size; Sadık Albayrak şunu demiş "...ben Jdanov'a kızmıyorum...ben Jdanov'u eksik buluyorum. Savunmuyorum eksik buluyorum, keşke başarılı olsaydı diye düşünüyorum. Ama şunu da söyleyim, Jdanov da öldürülmüştür. Stalin'den sonra iktidara gelecek olan kişiydi, el altından öldürdüler Jdanov'u. Kim geldi? Beria ve Kruşov geldi, Sovyetler'in yıkılışı da o zaman başladı zaten."

  • Kaan Arslanoğlu

    Kaan Arslanoğlu 18.01.2017

    Sayın Terlican, behsettiğiniz yazardan henüz hiçbir şey okumadım. Saygılar.

  • enver terlican

    enver terlican 18.01.2017

    Sayın Kaan Arslanoğlu kitaplarınızı ve yazılarınızı takip ediyorum , sizin Daniel Quinn'nin görüşleri (ismail, b'nin hikayesi, medeniyetin ötesi) hakkındaki düşüncelerinizi öğrenmek istiyorum. ilgilenirseniz sevinirim.

  • Ç.

    Ç. 17.01.2017

    Öncelikle buluşmayı düzenleyen bu iş için çok fazla emek harcayan Mehmet Harma'ya, Müge Harma'ya ve Su Harma'ya teşekkür ederim.Kaan Arslanoğlu ve İlknur Arslanoğlu ile tanışmış olmak güzeldi. Arif Yavuz Aksoy'u tanımak da güzeldi. Güzel düşüncelerinden dolayı Mete Demirtürk'e teşekkür ederim. Buluşma sayesinde Taylan Kara,Yusuf Bodur, B. Sadık Albayrak, Gül T. ,Deniz Can ve Hürriyet Yaşar ile tanışma fırsatı buldum. Buluşmada sınıf konusunda yalnızca üretim araçları ile sınırlı değil şeklindeki yorum üretim araçlarının bir önemi yok şeklinde anlaşıldı. Bankada çok düşük ücretle çalışan gişe görevlisi,temel lisede çalışan öğretmen emekçidir. Çok uluslu şirketin üst düzey yöneticisine,bir bankanın genel müdürüne üretim araçlarına sahip değil diye işçi diyemeyiz.

  • Mehmet Harma

    Mehmet Harma 17.01.2017

    Çok değerli Gül T., hepimizin bir araya gelmesi en güzel olanıydı, esas teşekkürler bizden size. Gerçekten de konuşulanları hala aramızda değerlendiriyor, yeni şeyler hatırladıkça bir birimizle paylaşıyoruz. Çekilen resimleri, kurulacak kapalı feys grubuna koymayı planlıyoruz. Bir sonraki toplantıda tanışma-görüşme için ayrı bir fasıl koymak gerekli. Zannediyorum arkadaşınızla birlikte isminizi ve iletişim bilgilerinizi dolaşan listeye yazmıştınız, feys grubu için o listeden herkese ulaşacağım. Bir torba dolusu kitap için de ayrıca teşekkürler.

  • Mehmet Harma

    Mehmet Harma 17.01.2017

    Evet değerli Deniz Can, toplu resim olabilirmiş, umarım bir daha ki sefere çektiririz. Mola verip toplanmak 15-20 dk sürüyor ki iki mola 30-40 dk demek olacaktı. O nedenle tanışmalar için erken gelinsin demiştim. esasında bir, en fazla iki konuşmacı daha uygundu ancak yılların gecikmesini kapamak için yoğunlaştırdık programı. Tanışma için kurulacak feys grubu daha iyi olacak, o da yakında, selam ve saygılar

  • Gül T.

    Gül T. 17.01.2017

    Bu arada B. Sadık Albayrak bir ara Jdanov'nu mu destekledi yoksa yanlış mı hatırlıyorum?

  • Gül T.

    Gül T. 17.01.2017

    Ben ve yanımdaki arkadaşım toplantıdan memnun ayrıldık.Bu bir ilkti ve güzel, samimiydi. Sayın Mehmet Harma'ya ve ailesine çok teşekkürler.Gördüğüm herkes çok içtendi.Tanışamadıklarımla bir dahaki sefere artık.Bu arada toplu fotoğrafımız var aslında. İki günümüz ne kadar burjuvayız ve nasıl daha proleter olabiliriz onu düşünmekle geçti.Sayın A.y.a bu 'ki' pek belirleyici olmamış. Sonuna -ler, -lar eki getirince anlam kayması olursa ayrı yazılır.Ama o ekleri getirince anlam pek kaymıyor.Zaten aslında Türkçe'de yok bu ek.Güneş dile de ters:)

  • Deniz Can

    Deniz Can 16.01.2017

    Bu güzel toplantıyı düzenleyerek bizleri bir araya getiren Mehmet Harma'ya teşekkür ediyorum öncelikle ve güzel düşüncelerinden dolayı Mete Bey'e ve AYA'ya da. Sizler gibi çok güzel insanlarla tanıştım yine de merak ettiğim pek çok kişiyi tanıma fırsatı bulamadığıma üzüldüm. Konuşmacılara da teşekkürler. Taylan Bey'e ve Kaan Bey'e beş saat süre verseniz yetmezdi sanırım çok hızlı konuştukları halde süre yetmedi. Her konuşmacıdan sonra mola olsa birbirimizi tanımaya da fırsat bulabilirdik, bunlar ufak aksaklıklar ve ilk toplantı olarak çok güzeldi her şey. Bir de toplu fotoğraf çekilseydik ne güzel olurdu. Daha nicelerine.

  • Yadigar Sesli

    Yadigar Sesli 16.01.2017

    Küçük burjuvanın niteliği olarak saptığı özellik, küçük burjuva tarih sahnesine çıktığından beri var. Neyi, kimi, kime saptıyorsun? O saptamının üzerine sen ne katkı koyuyorsun önemli olan bu. Kaan Arsaloğlu'nu oturup yazılar dolusu eleştirebilirsin; çünkü ortada bir tez, bir düşünü, bir tartışma var. Kendisinin sekiz kitabını tartışamayız; çünkü ortada bayat genellemeler dışında bir şey yok. Ulusalcı çevrelerde bulun ama seçimlerde HDP'yi destekleyen bir yayında köşe yazmakta da bir behis görme. Bu mudur tutarlılık? Uzattım, bitiriyorum. B. Sadık Albayrak bu buluşma için yanlıştı dedim ve verdiği yanıtlar da ne kadar haklı olduğumu gösterdi. Saygılar.

  • Yadigar Sesli

    Yadigar Sesli 16.01.2017

    B. Sadık Albayrak; beni, sizleri birbirine düşürmek için tutulmuş bir ajan olarak düşünmüş sanırım. Ne kadar güldüm. Ben ne Kaan Arslaoğlu'nu tanıdım, ne Taylan Kara'yı ne kendisini. Enver Ercan'ın bu bahiste işi ne onu da anlamadım. Sizleri birbirini düşürmeye çalışmakla suçlamış, ama kendisi için ileri sürdüğün saptamaya "Hayır yapmadım öyle bir şey" diyememiş ve ihmalle açıklamaya çalışmış. Sürekli tekrarlanan bir ihmal, nasıl adlandırılır sizlere bırakıyorum. Kaan Arslanoğlu'nu da küçük burjuva özelliği olarak saptağını ileri sürdüğü "kendini dünyanın merkezine koyması, öznelliğini mutlaklaştırması, nesnellik olarak göstermeye çalışmasıdır" diye suçlamış. Ben de kendisinin eğer bu buluşmada konuşmacı olmasaydı katılmayacağını ileri sürebilirim. Kendisinin ilk dört kitabını okudum. Sondan başa doğru, baştan sona doğru oku, hep aynı şeyleri okursunuz, 8 kitabını birden okusam ne olacak! Cengiz Gündoğdu vasatı, Yalçın Küçük dışında kendine ait tek bir düşüncesini okumak isterdim.

  • Süleyman Sırrı Kazdal

    Süleyman Sırrı Kazdal 16.01.2017

    conformizmin iliklerine kadar işlediği bir toplumda yaşıyoruz.insanlar aman bana dokunmasınlar,kömürümü makarnamı versinler,aman para yardımlarını kesmesinler,aman otobüs zamanında gelsin diye sesini çıkarmıyor.yanında bombalar patlıyor kılını kıpırdatmıyor.on kişi ölmüş yüz kişi ölmüş umurunda değil.onlar hak etmişlerdir,büyüklerimiz her şeyi bilir.neyi,kimin,nasıl yaptığını biliyorlar,hissediyorlar ama seslerini çıkarmıyorlar.aman çocuğum devlet mamuru olsun.bunlar onların suçu mu,biraz öyle biraz değil.olabilir.arkadaşlar yarın devrim falan olmayacak.birbirimizin arkasını kollamayalım.birbirimize destek olalım.birgün belki olur.ama bu gün o gün değil.daha yüz fırın ekmek yememiz gerek.daha çok sağlam çocuk yetiştirmemiz gerek.bence çocuklarınıza bir bakın.hiç devrim yapacaklarmış gibi duruyorlar mı?

  • Süleyman Sırrı Kazdal

    Süleyman Sırrı Kazdal 16.01.2017

    (devam)hiç birimiz içinde yaşadığımız toplumu bilmiyoruz.insanlarla tek tek iletişim kuramıyoruz.onlarla konuşmuyoruz.yaklaşık otuz yıldır doğrudan bu beğenmediğimiz insanların içindeyim ve artık ben bile yıldım.yıldırdılar beni.bu insanları çoğumuz melek sanıyor.bu onların suçu olmayabilir ama melek değiller ve dahası henüz insanlaşamamışlar bile.çoğu zaman sokaktaki heyvanlarla daha iyi anlaşabiliyorum.bu kadar açık.artık bu derece geri düşürülmüş,geriye doğru evrim geçirmekte olan insanların edebiyat yapmalarını,giderek yarın sabah bizimle kalkıp devrim yapmalarını,kendi için sınıf olmalarını beklemek nedir.ben bir tane proleter şair tanıyorum,güzel de şiir yazardı.ama çok önemli bir dergide ,proleter olduğu için kullanıldığını ve şiirlerinin görmezden gelindiğini gördüm.bunu yapanlar da çok filozofik tiplerdi.o arkadaş hala proleterve hala şiir yazıyor.arkadaşlar ortada bir sınıf yok ki kendine ait bir edebiyatı,ahlakı,yaşam biçimi,filozofisi olsun.(devam)

  • Süleyman Sırrı Kazdal

    Süleyman Sırrı Kazdal 16.01.2017

    sevgili aya,ve aleyküm selam,crom aşkına! helalleşemediğimiz çok üzgünüm.toplantı günü korkunç derecede başım ağrıdığından taylan kara'nın konuşmasının yarısında kendimi dışarı atmak zorunda kaldım.umarım bunu telafi ederiz sonra.toplantıya gelirsek,şahane bir toplantıydı.milletin derdi nedir? davos'ta olduğu gibi "bir daha da buraya gelmem" dersin olur biter.insanları güccük burcuva diye aşağılamak da nedir.kaldı ki,diyelim oradakiler küçük burcuvalardı.e daha ne istiyorsun,gelmişler ve seni dinliyorlar.aydınlat bu insanları.gomonist yap,yarın hep birlikte devrim yapalım.sorunumuz şu,sanırım hepimiz yarın devrim yapıp kurtulmak istiyoruz bu sıkıntıdan.misal ben gençken,bu gece uyuyacağım,sabah bi kalkmışım devrim olmuş,diye düş kurardım.ama sabah bi bok olmazdı.bekleye bekleye bu güne kadar geldim.hala ortada birşey yok.çok daha kötü oldu.içine düştüğümüz bu açmazın en önemli nedeni hiç birimiz insanı yani kendimizi tanımıyoruz.

  • arif yavuz aksoy

    arif yavuz aksoy 16.01.2017

    Tekrar selamunaleyküm. Valla öğlen yorumları gönderirken Mustafa Denizli göndermesi ile "İçimizdeki İrlandalılar" diyesiydim. Ama şimdi anlamazlar da çemkirirler diye geri durduydum. Hissikablelvuku ya da telepati şeysi bu oliy galiba. Yalnız, dedicated provokatör apla dedi ya: "zaten yazılarınızda savunduklarınızı bi daha dinlettiniz bize" diye... Abbovvv! Bi de mertcan gardaş da buna benzer bişe buyurmuş. Abbovvv ki ne abbovvv! Yahu arhadaşlar, gardaşlar, yoldaşlar, Ersen ve dadaşlar, bu durum bildirimi sizce anlamlı mı? Ulan adamlar "Ya var ya, biz normalde sitede böyle yazıyoz ama aslında bambaşka düşünüyoz; evrimin de canı cehenneme; ayrıca enflasyonun ve pedofilinin sebebi kesinlikle küçük burcuva edebiyatıdır; kahrolsun burcuvalar ve yaşasın proleterya devriminin kutsal ışığı" falan diyip sonra da "hadi dağılın şimdi" diye mi ünleyeceklerdi? Yani bi insanın yazısında savunduğu şeyi konuşurken savunmamasını beklemek hangi üstün zihin performansından çıkabiliyo? a.y.a. meraksss

  • Kaan Arslanoğlu

    Kaan Arslanoğlu 16.01.2017

    Yeri geldi mi Atatürkçü olur, yurtsever olur, cereyan esti mi HDP'yi desteklemek gerek, sol rüzgar oradan esiyor der, yani ülkede sol-sosyalist bilinci öldürmek için ne gerekiyorsa yaparlar... Sonra da o küçük burjuva, bu k.burj! Ölmüş yazarlar dışında beğendikleri yazar neredeyse yoktur, edebiyatı sevmez ve bilmezler, ama çok kolay olan kötüyü deşifre etmek üstünden edebiyatı sever görünürler. Bir gün böyle, ertesi gün şöyle konuşurlar. Edebiyat 70 yıl önce bitti, artık edebiyat gereksizdir diyenlerin peşinden ayrılmaz, ama edebiyat eleştirmenliğine her nasılsa devam ederler. Özetle ben içimizdeki İrlandalıları :) göstermek istedim. K. burjuva, yani Sadık kardeşime göre en rezil edebiyatı yapıyorsam burada ne arıyor bu kardeşim? Bunu göstermeye çalıştım. Solun daralsa da bir piyasası var ve her ortam değerlendirilecek. Her solum diyenden bir parmak bal alınacak. Sadık arkadaşım insan ilişkilerinden bilirim iyidir, ama konumu işte budur. Hepimiz çizgimizi kendimiz belirliyoruz.

  • Kaan Arslanoğlu

    Kaan Arslanoğlu 16.01.2017

    Sağolasın Sadık kardeşim. İşte bu paneli bu baklaları ağızdan çıkarmak için yaptık. Oraya katılmayanlar için kısa özet geçeyim. Küçük burjuva edebiyatı diye sevmedikleri her yazarı aynı torbaya koyan tam bir piyasacı tutumla karşı karşıyayız. Ki bu aynı kişiler dünyadaki ve ülkedeki sosyalizm kapitalizm çelişkisini 10. sıraya indirmek için ellerinden gelmeyeni bile yapanlardır. Artık Marksist olmadığım halde solun eğer sol olacaksa muhakkak işçilerin, yoksulların en azından bir bölümünün kalbini kazanması gerektiğinde ısrar edenlerden biriyim. Yazılarım da böyledir, romanlarım da solcu geçinen sahtekarların içyüzünü açığa çıkarır. Ve o yüzden bu kardeşler bana küçük burjuva der. Böyle küçük burjuvalığa canım feda. Siz solcu değilsiniz, işçi gündemiyle, yoksul derdiyle hiçbir siyasi alakanız yok dediğim için hem çok alakalıdırlar, hem de alakasız görünürler. Bunlar Hem Gezi hareketine olmadık övgüler düzer (yeri geldiğinde), hem küçük burjuvaziyi aşağılar +++

  • B. Sadık Albayrak

    B. Sadık Albayrak 16.01.2017

    Yazdıklarından üçümüzü, KA, Taylan Kara ve B. Sadık Albayrak'ı birbirine düşürmek apaçık görünen bir Yadigar Sesli'yi ciddiye alan yorumlar yazıyor. B. Sadık Albayrak'ın kitapları ortadadır, vasatlığı veya değilliği bunların somutluğunda tartışılır. KA, geçenlerde insanbu'da yayımladığı bir yazıda Türkiye'de edebiyat eleştirmenleri listesi verdi; benim bilgime göre, hiçbir kitabı bulunmayan Ömer Türkeş, bu listede yer alırken, şimdiye kadar 8 eleştiri kitabı yayınlanan B. Sadık Albayrak eleştirmen sayılmıyordu. Yorumunda bu görüşünü değiştirerek beni "eleştirmen" saydığı için de teşekkür ederim. Neyin vasatlık, neyin eleştiri olduğunu yeni kitabım Bestseller Okuma Kılavuzu'nu okuyanlar takdir edecektir. Şair dostum Mustafa Göksoy'un dizelerindeki gibi; neye dönersen dön yüzünü / önce kendine ayna ellerimiz.

  • B. Sadık Albayrak

    B. Sadık Albayrak 16.01.2017

    O toplantıda küçük burjuva edebiyatının tipik özelliklerini anlatmaya çalıştım. Küçük burjuvanın edebiyatında, en temel özelliği, kendini dünyanın merkezine koyması, öznelliğini mutlaklaştırması, nesnellik olarak göstermeye çalışmasıdır. Kaan Arslanoğlu Üstadım da, küçük burjuva edebiyatının bu tipik zaafıyla malul. B. Sadık Albayrak'ın bütün değerini kendi eserleri üzerine yazıp yazmamasıyla ölçüyor. Kendilerinin B. Sadık Albayrak'a söz hakkı vermesini, özgürlükçülüğüne gerekçe yapıyor. Elbette ki, Kaan Arslanoğlu'nun eserlerini de eleştirmek görevimizdir, ancak buna zamanımız olmadıysa, bu bütün yazdıklarımızın yok sayılmasına bir gerekçe oluşturabilir mi? Yetişemiyoruz. Bu eksikliğimizi "sansürcülük" olarak yorumlamak tam bir küçük burjuva tutumudur. KA, benim için "iyi insandır" diyor, teşekkür ediyorum; tanıdığım KA da çok iyi bir insandır ama onda ağır derecede küçük burjuva saflığı da bulunmaktadır.

  • B. Sadık Albayrak

    B. Sadık Albayrak 16.01.2017

    Kaan Arslanoğlu Üstadım, bir yorumcunun dediklerine "büyük ölçüde katıldığını" yazıyor. Doğan Hızlan veya Enver Ercan'dan yadigar Sesli kardeşimizin dediklerinde katılacak hangi fikir var, ben anlayamadım. YG, bu toplantıda B. Sadık Albayrak niye konuşturuldu, diyor. B. Sadık Albayrak facebook sayfasında insanbu yazılarını paylaşmıyor ve arkadaşı Taylan Kara'nın yazılarını bile yalnızca ABC'de ve Solorg'da çıkınca paylaşıyor diye beni suçluyor. KA, YG'nin Bu dediklerinde katılacak ne buluyor, anlayamadım. Bir de YG, B. Sadık Albayrak 20 yıldır "özgün" bir şey yazmadı ve "yeterince vasat" diyor. KA, acaba büyük ölçüde buna mı katılıyor? Ben E. Ercan'dan yadigar bu seslerde tanıdığım kadarıyla KA'nın katılacak bir fikir bulmasına üzüldüm doğrusu. O yüzden temellendirmeye çalışıyorum. KA, insanbu okur yazar buluşmasının haberini verirken, tartışılan bir konuyu es geçmiş, onu ekleyeyim; küçük burjuva edebiyatı da ele alındı. +

  • arif yavuz aksoy

    arif yavuz aksoy 16.01.2017

    ay demin yazarken unutuverdim. süleyman sırrı kazdal'la çıkarken helalleşemedik. gerçi ben onla feysbuhtan da yazışabiliyorum ama olsun. a.y.a. helalleşsss

  • arif yavuz aksoy

    arif yavuz aksoy 16.01.2017

    + gibi bi niyetiniz varsa benim olduğum ortamda onu hiç yapmayın. tavsiye etmem. ağlarsınız sonra. hemi de "emahçi"liğiniz gursağınızda galıverir. anti-gomoniz propaganda ve liberal savunu sezen "apla"lara ve kardeşlere de önce kbb, sonra nöroloji konsültasyonu öneririm. ben burada hiç solcu olduğumu savunmadım. neysem o olduğumu da canlı olarak gördüğünüze ve anladığınıza eminim. herkese şimdilik mucuksss. bu arada son not: sevgili gül t, ilk yorumumun son cümlesine bi bakar mısınız? oradaki "ki" ayrı yazılmayacak olanlardan. ama kasten ayrı yazdım. anlam kayması olmuyo demiştiniz ya... oluyo muymuş? olmuyo muymuş? hemi de feci gayri-estetik! hürmetsss milsss, a.y.a. ameliyata girsss ve cüccük burcuva olarak parasını gazansss, akşama da çatır çatır yesss (lineer zaman, spiral zaman falan diyen kimse yok Crom aşkına çevremde)

  • arif yavuz aksoy

    arif yavuz aksoy 16.01.2017

    7. benim için en büyük ve en hoş sürpriz ise hiç ummadığım bi tanışma ile gerçekleşti. bence gerçekten kan çekmesi diye bişey var. ona inandım. ve söz. en kısa zamanda hususi oraya gidip kendisiyle oturacağım. paylaşacak çok şeyimiz var çünkü. 8. yavuz dizdar ve kerem cankoçak da sürpriz oldular. kendilerine katılımları ve katkıları nedeniyle ayrıca müteşekkirim. kerem cankoçak'ın da en az benim kadar atarlı olmasına sevindim. 9. gelelim fasulyanın nimetlerine. yerinde müşahede ettim. kaan arslanoğlu haklıymış. kalın kafalılık, ideolojik körlük ve imanlılık halleri maalesef önüne geçilebilir haller değil. ve pozitif bilim okumayan insanlara ve olaya "felsefe" gözlüğüyle bakan adamlara laf anlatılamaz. bi kere daha inandım; iman ettim; haktır ve gerçektir! 10. basit provokatör ve sabotajcı "apla"lara bişe demiyorum. kendilerini önemli zannederler. ayrıca belirteyim, hangi şirketten 30 yıldır hangi maaşları aldığınız beni zerre kadar ilgilendirmiyo. eğer gelir babında sidik yarıştırmak +

  • arif yavuz aksoy

    arif yavuz aksoy 16.01.2017

    + ve zamanken milletinki patatiz ve suvan değildi. cüccük burcuvaların da geçim derdi oluyo canım deavrimci ve emahçi gardaşlar. onlar da buraya gelmek için, bu organizasyonu yapmak için para, zaman ve emek harcıyolar. bi daha şu kutsal devrim, melek proleter falan lafı duyarsam kusabilirim hakikaten. 4. ben daha önceden sadece ilknur ve kaan arslanoğlu çiftini, akif abi'yi ve haydar ali albayrak'ı görmüştüm. güzel oldu. müge ve mehmet harma çiftini, su harma'yı, taylan kara'yı, sadık albayrak'ı, hürriyet yaşar'ı (kadın sanmıştım ya, özürsss), yusuf bodur'u da görme şansına eriştim. harma hoca ile sıkletimiz aynıymış. güldüm. taylan kara hiç beklemediğim gibiydi. ayrıca (garip) hacettepeliymiş. niye garip? şeker gibi adam. gerçi bizim özgür ulaş'la da hısımmış. özgür ulaş da şeker. buradan tümevarıma gitmeyin. ben şeker değilim. 5. miyase aytaç yılmaz'ı görmek beni çok sevindirdi. umarım "öykü"lerine devam eder. 6. ç, john dennis ve gül t'yi görmek de çok güzeldi. yorum bekleriz yine.

  • arif yavuz aksoy

    arif yavuz aksoy 16.01.2017

    selamunaleyküm. bu şabat buluşması için benim de diyeceklerim var. dün koşturmacadan bişeyler yazamadım. sıra sıra gidiyorum. 1. mehmet harma hoca'ya ve ailesine bu organizasyon için müteşekkirim. meşakkatli bi işti. altından kalkmışlar vallahi. tebriksss milsss. 2. emicemogli de gayet cüccük burcuva haliyle ve cumartesi kazanacağı paradan feragat ederek (o bana böyle bişe demedi ama ben bilerek söylüyorum) oraya gelip çekimler yaptı. ona da mil mersisss. 3. bunları söylüyorum, çünkü bazı sipper zekalar hala "emekçinin kartal'dan, beylikdüzü'nden buraya gelmesi mümkün mü? cumartesi çalışan kutsal emekçiler, melek proleterler" falan minvalinde orada bile saçmaladılar. cumartesi çalışan 5 emahçi varsa çalışmayan da 500 dene varıdı. gelene kimse "bürsss, gelemezsin, giremezsin" demediğine göre, emahçi gardaşlarımızın önemli bi kısmı da mangalda tavuk ganadı ve ekstra bira eşliğinde geçirecekleri bi cumartesi öğleden sonrasını bu buluşmaya tercih etmişler demektir. yani? onların ki işken +

  • Kaan Arslanoğlu

    Kaan Arslanoğlu 16.01.2017

    Değerli Y Sesli, bir şey daha: Aramızdaki fark ne? Bu Yalçın Küçük, İnsancıl izleyicileri ile aramızdaki fark ne? Biz kendi yayınımızda, kendi düzenlediğimiz panelde ideolojik hasımlarımızla rahat rahat karşılaşabiliriz. Onların fikirlerini yayımlar, uzun uzun tartışır, başka düşüncelerle çelişkilerimizi apaçık sergileriz. Bunlar yapamaz, korkarlar. Bunların işlerine gelmeyen bir yazarın "sivrilmesinden" ödleri kopar. O yüzden suskunluk suikasti yaparlar. Bunlara göre bu ülkede artık genç yazar çıkmaz, birine göre zaten edebiyat bitmiştir. Biz hiç tanımadığımız, üstelik ideolojik olarak tam örtüşmediğimiz bir yazarda güzellik bulmuşsak onu öne çıkarırız. Kendimiz star olmadığımız halde böyle kırktan fazla yazarı samimiyetle desteklemişizdir. 30 yıllık arşiv ortada. Olay samimiyet kavgasıdır. Anlayana. Samimiyeti samimiler anlayabilir. Bu örnek verdiğimiz çevrelerde karşıt görüşün k sına izin verilmez, ama tamamen kendimizi teslim etmediğimizde sansürcü, atarlı yine biz oluruz.

  • Kaan Arslanoğlu

    Kaan Arslanoğlu 16.01.2017

    Değerli Yadigar Sesli, Dediklerinize büyük ölçüde katılıyorum. Toplantıda da zaten İnsan BU'ya engellemenin içimizden başladığının altını birkaç kez çizdim. Sadık Albayrak 25 yıllık arkadaşım. İyi bir insandır. Dünyalarımız ise yakın görünür, fersah fersah uzaktır. Panelin konusu başka bir arkadaşın önerisi olarak geldi, ben de tam bu yüzleşme, hesaplaşma için kabul ettim. Bazı arkadaşlar, bazı demeyeyim, çoğunluk hala lay lay lom havada. Konuyu orada da kavrayamadı katılımcıların belki yarısı. Sadık Albayrak eleştirmendir, ama tek kitabım hakkında tek satır yazmamıştır. İçimizde İnsancıl'ı pek beğenenler, Yalçın Küçük'ten alıntı yapanlar bol. Yine yapsınlar. Ama şunu bilerek: İnsancıl "star sistemi" sansüründen yakınır, ama bizim gibi pek çok yazarı ısrarla yok saydırmaya çalışır. Yalçın Küçük suskunluk suikastinden yakınır, işine gelmeyen düşüncelere, yazarlara karşı kör, sağır, dilsizdir. Umurumda değil. Sadece yakın çevremizdeki bazı arkadaşları uyarmak borçtur. Saygılar.

  • Dilek Yalçın

    Dilek Yalçın 16.01.2017

    Merhabalar, videoya cektıgınız bu toplantıyı insan bu'nun sıtesınden Mi yayınlayacaksınız yoksa YouTube gibı bir yerde kanal gibı bir sey Mi olusturacaksınız? Tesekkurler.

  • Mete Demirtürk

    Mete Demirtürk 15.01.2017

    Devamla... Ülkenin dört bir tarafından gelmiş fedâkâr dostlar hepimizin ortak mutluluğuydu. Elbet tümüyle tanışma imkânım olmadı. Programın yüklü oluşuydu buna zemin hazırlayan. Varlıklarıyla ortamı güzelleştirdiler. Şimdi tanışmakla onur duyduklarımı anmak istiyorum. Bu kara kışta tek başına İzmir'den kalkıp gelen özverili Deniz Can Hanımefendiyi ve sevgili Ç. 'yi. İkisini de sevgiyle saygıyla öpüyorum. Ve inanılmaz zarafetiyle beni etkileyen İ. Arslanoğlu'yla da tanışma ve konuşma fırsatım oldu. Benim açımdan eksik yönü ise, sn. B.Durali'yi ve editörümüz san N.Ateş'i görememekti. Bir sonraki toplantı da diyelim. Ve diğer zarif hanımları, centilmenleri de... Sözün sonu, Sn M. Harma hocam, 2017'nin sonlarında ben bu yıl ne yaptım değerlendirmesi yapacaksanız, şimdiden, yılın başında harika bir iş yaptım notu düşün! Saygılar...

  • Yadigar Sesli

    Yadigar Sesli 15.01.2017

    Kaan Arslanoğlu "Keza İnsan BU’nun daha çok okunması isteniyorsa yazar ve okurların duyuru konusunda emek harcaması gerektiği vurgulandı (benim vurgulamam)" demiş; ama Facebook hesabından izlediğim kadarıyla, başkalarının şiir, yazı, öykülerini geçtim, arkadaşı olan Taylan Kara'nın yazılarını bile soL Portal ve ABC'de yayınlanınca paylaşan, İnsan BU'da yayınlananları paylaşmamaya özellikle dikkat eden, İnsan BU'da bir iki yazısı dışında herhangi bir katkısı bulunmayan -onlar da başka sitelerde yayımlanmıştı- B. Sadık Albayrak konuşmacı yapılmış. Zaten ortalama yirmi yıl boyunca yazdığı tek bir özgün fikri olamamış, yeterince vasat ve en kötüsü de ince bir sansürcüsü olmuş eleştirmenin İnsan BU katkıcısı olarak öne çıkması da bu etkinliğin en kötü tarafı olmuş. Bunları biz okurların ve takipçilerin görmediğini, değerlendirmediğini sanmayın diye yazıyorum. Bu da benim katkım olsun. Saygılar

  • Mehmet Harma

    Mehmet Harma 15.01.2017

    Toplantı, son tahlilde katılanlarla anlam kazandı. Zaman ayırıp gelenlere çok teşekkürler. Gelmek isteyip gelemeyenlerle sonraki toplantılarda görüşmeyi umuyoruz. Elbette değerli konuşmacılar da varlıklarıyla toplantının gerçekleşmesini mümkün kıldılar. Hem kendilerini dinledik, sorular sorduk, hem de bu vesileyle İnsanBu okur toplantısı yapmış ve bazı kararlar almış olduk. Kayıtları en kısa sürede yayınlamayı ve bir feys okur hesabı açmayı planladık. İvedi editöryal destek yolda. Genel değerlendirme yazısı da geliyor. Saygılar selamlar.

  • Mete Demirtürk

    Mete Demirtürk 15.01.2017

    14 Ocak 2017 günü benim açımdan harikaydı. Nedenlerini paylaşmak istiyorum sıcağı sıcağına. Dünya küçük derlerdi de inanmazdım. Altmış yıl önceki baş öğretmenimin torunuyla tanıştım. Kim mi? Onunla benim aramda kalsın. Hepinizin sevdiğini bildiğim harika bir insan. On yılı aşkın bir zamandır görüşemediğim, yazarlığına şapka çıkarttığım, ama her şeyin ötesinde insan olarak beni etkilemiş sn. K.Arslanoğlu'nu dinlemek ve görmek. Yazılarıyla sanal ortamda tanıdığım, nasıl bir insan olduğunu hep merak ettiğim sn T.Kara'yı. Bizim hukuk mektebinde yasaların soğuk yüzü gibi, son derece asık suratlı proflarımız olurdu. Taylan beyi de ciddi yazıları nedeniyle, öyle biri mi diye aklımdan geçirirdim. Sanal ortamın tuhaflığı... Dünya tatlısı bir insan. Ve gene imzalarından tanıdığım değerli S.Albayrak ve H.Yaşar beyle tanıştım. Peki ya ortam? Öylesine sıcak, öylesine içtendi ki... Biraz da bu topraklara özgü bir şey değil mi ? Deva mı bir sonraki karede...

  • kaan turhan

    kaan turhan 15.01.2017

    İnsanbu buluşması vidyo kayıt görüntülerini de bekliyoruz. Daha iyi bir gelecek için elimizden geleni yapacağız.

Bu sayfalarda yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan www.insanbu.com sorumlu tutulamaz.