Mizah

Kemal Kılıçdaroğlu ve Muharrem İnce  Mustafa Bozbey'in kızı Side Bozbey ile Mert Can Gürer'in düğün törenine katılıp aynı masada yan yana oturmuş sohbet etmişler.

Kulis cinleri, dedikodu azmanları, tevatür baronları vasıtasıyla konuşmanın içeriğine ulaştım; yazıyorum.

************************

Soldan, solculuktan nasıl vazgeçildiği üzerine geçmiş sohbet; konuya Kılıçdaroğlu girmiş:

‘’Muharrem, salon ful çekmiş. Bu durumda, Bursa’da Büyük Şehri kesin alırız; ilaveten de 19 belediye.’’

‘’Aman efendim; Bursa’da 17 belediye var. Benim Bursa mitingimde de insan seli oluştu ama  yine 5 de kaldık milletvekilliğinde. ‘’

******************************

‘’Muharrem; şahitlik işini nasıl yapacağız?’’

‘’Ben şahit olayım; siz onursal şahit olun masada oturun.’’

‘’Muharrem, ben tuvalete gidip gelicem; sakın, seçim gecesi gibi ortadan kaybolma.’’

**********************

Kılıçdaroğlu rahatlamış olarak masaya döner…

‘’İnce, hazırcevapsın, hamasette üstüne yok; ama be birader, felsefi derinlik mevzuunda sığsın. Konuyu felsefi, ideolojik, kuramsal boyuta çekelim mi?

‘’Partiyi sola çekmiyoruz, bari konuyu felsefeye çekin sevgili Genel Başkanım.’’

*****************************

‘’Muharremciğim; akşam yemeklerinden sonra ağırlık çöküyor. Berjer koltukta gözlerim kapandı kapanacak hanımın kahvesini beklerken düşünüyorum: Bu memlekette eskiden bişi yapılıyordu ama ne?’’

‘’Solculuk yapılıyordu Kemal bey; uzun yıllar oldu.’’

‘’Hah işte o; ondan nasıl vazgeçtik yahu?’’

‘’Sayın Kılıçdaroğlu;  kapitalizme itiraz edemeyip sistem içi muhalefete sıkışarak vazgeçtik; sınıf bilincini, artı değeri, sömürüyü ağzımıza almayarak vazgeçtik.’’

‘’Hay aklınla bin yaşa Muharrem. Parayı CHP’de emeğin önüne koyarak, adaylıkları paraya endeksleyerek, parti içinde fırsat eşitliğini yok ederek sağdan kadro devşirerek, emeğe siyaset yaptıramayarak, gençleşemeyerek vazgeçtik sonra.’’

**************************

‘’Sayın Başkanım; projesi kendisi olanları, egolarını kibirlerini zekâ sananları, kariyeristleri, kıçı koltuğa yapışmışları alkışlayarak devam ettik.’’

‘’Muharrem İnce, ince bir nokta da şu; 68 ve 78 kuşağının cesaret, birikim ve çalışkanlık içeren mirasına komformizmle sırt dönerek vaz geçtik soldan. Dolmabahçe’den ABD 6. filo askerlerini denize dökenleri, Samsun’dan tam bağımsız Türkiye yürüyüşü başlatanları kale almayarak vaz geçtik.’’

‘’Sormayın Genel Başkanım; mezhepçiliği ilericilik, hemşericiliği dayanışma, adamcılığı sadakat, etnik kimlikciliği devrimcilik sanarak üstüne tuz biber ektik.’’

**********************

‘’Bak Muharrem eğil de kulak ver; sosyalist hareketin yükselmesi, DİSK’in,TÖB-DER’in, 68, 78 kuşağının varlığı; 70’lerde CHP’yi sola açmış, güçlendirmişti. CHP bu gün savrulmalar yaşıyorsa, köklerinden kopmuşsa, kariyerizm ve koltuk merakı almış yürümüşse; CHP’yi silkeleyecek güçlü bir sosyalist hareketin olmaması da nedenlerden biridir.’’

‘’Ah, ahhhh!.. CHP’nin tarihinden utanarak, 6 oku tartıştırarak, liboşlarda hikmet arayarak, Atatürk’ün yörüngesinden koparak çıkmaz sokaklara saptık Kemal Beyciğim.’’

***********************

‘’Peçeteyi uzat Muharrem, terledim.’’

‘’Uzatayım efendim; nasıl iktidar oluruzun reçetesini uzatacak halim yok zaten.’’

*********************

‘’İçim acıyor Muharrem. FETÖ, ABD’nin başımıza sardığı son belaydı; ekonomik kuşatma bir başka beladır. ABD’nin ülkemizdeki darbelerini, darbe girişimlerini; siyaseti, ekonomiyi, kültürü, medyayı nasıl dizayn ettiğini bilmemek mümkün mü? ABD üslerine, İncirlik’e Kürecik’e, NATO’ya, Cargill’e karşı çıkmadan yurtsever olmak olası mı?’’

‘’İncirlik üssü ocağımıza incir dikti efendim. Her yer CIA kaynıyor; siyasette, medyada, kültür sanatta; belki partimizde de.’’

*************************

‘’Ay daraldım Muharrem mideme oturdu; Uludağ soda mı içsek?’’

‘’ O kesmez; Bozbey’e söyleyelim rakı getirtsin masaya.’’

‘’Kitap okumalı Muharrem; aklı örgütlemeli Muharrem. Evrim kuramını bilmeli, kuantum fiziğine merak sarmalı, evrimci psikiyatriye kulak vermeli, gazeteler kadar felsefi bilimsel metinlerden de yararlanmalı. Aklı, vicdanı örgütlemeli Muharrem.’’

**************************************

Muharrem İnce dalmıştır; davul zurnanın sesiyle silkelenir…

‘’Sayın Genel Başkanım millet piste çıktı, ortalık kızıştı. İzninizle ben bisikletime atlayıp pistte iki döneyim; kasketimi kafama, Bursaspor kaşkolunu boynuma koyayım. Harmandalı oynayayım, Bursa’nın ufak tefek taşlarını söyleyeyim; fıkra anlatayım; iki hazırcevaplık edeyim da alkış kıyamet kopsun, ortalık yıkılsın.’’ 

‘’Soldan koptuk ya Muharrem İnce kardeşim; alkış kopsa ne fayda. Cumhuriyet yıkıldı ya Muharrem İnce ortalık yıkılsa ne çare.’’

Can Ertan

Yeni Marmara Gazetesi internet yayınından alındı.