Nazım Hikmet’in oğlu, Aziz Nesin’in gelini: Kültür-sanatta veliahtlık ve miras sistemi

Nazım Hikmet’in oğlu, Aziz Nesin’in gelini: Kültür-sanatta veliahtlık ve miras sistemi

Büyük bir yazarın çocuğu da büyük bir yazar mıdır? Büyük bir siyasetçinin oğlu da o siyasetçinin devamı mı kabul edilmelidir? Saygın bir sanatçının yasal varisleri, aynı zamanda o sanatçının sanatının doğal ve tartışmasız temsilcileri midir?

İdeoloji genetik olarak ya da evlilik yoluyla geçer mi? Büyük bir düşünürün, önemli bir sanatçının karısı/kocası/ kardeşi/çocuğunu da o sanatçı/düşünür gibi mi kabul etmeliyiz?

Bu soruların yanıtı elbette hayırdır.

İdeolojiler, düşünceler, anlayışlar genetik olarak ya da evlilik yoluyla geçmez. Bir düşünürün akrabaları o düşünürün kendisi değildir. Bunlar herkesin bildiği şeylerdir. Oysa ülkemizde sıklıkla bunun tersi birçok olay yaşarız.

*

Aziz Nesin’in oğlu Ahmet Nesin’in eşi Hilal Nesin Türkiye’yi terk edip Fransa’ya yerleşme kararı almış (1). 

Cumhurbaşkanına hakaret ettiği iddiasıyla hakkında soruşturma açılan Hilal Nesin, bu kararını duyururken şu ifadeleri kullanmış:

 “Üstelik ben bide susmaz sinmez gazeteci yazar Ahmet Nesin'in eşiyim. Duuuur dahası var, daha fenası var üstelik Aziz Nesin'in konuşan geliniyim, siz kolay mı sanıyorsunuz bu ülkede Aziz Nesin'in konuşan gelini olmayı.”

Korku, kaçma isteği, ülkeyi terk etme, umutsuzluk… Bunların hepsi insani tepkidir; bireysel düzlemde gayet anlaşılabilir. Bir insan, bu ülkede olanlar karşısında ülkeyi terk etmek isteyebilir. Her insanın kişisel gündemi farklı olabilir; her insan bu türden olumsuz duygular yaşayabilir. Burada eleştirilmesi gereken şey, bu son derece kişisel duyguya, sanki dünyanın en büyük devrimci eylemini yapıyormuşçasına teorik kılıflar bulmak, bu öznel davranışı teorize etmektir. Hilal Nesin’in, bu beyanına Aziz Nesin’in adını karıştırmasının amacı nedir? Bu davranışta Aziz Nesin ile ilişkili ne vardır?

Hilal Nesin’in soyadı dışında Aziz Nesin ile ne ilişkisi vardır?

Giden gider; kalan kalır. Bu öznel davranışa bu kişisel duyguya, yıllarını hapiste geçirmiş Aziz Nesin’i alet etmek ahlaki değildir. Aziz Nesin defalarca öldürülmek istendiği, hapis yattığı, sürgüne gönderildiği halde bu ülkeyi terk etmedi; hapis yattı, beş parasız kaldı, sürgüne gitti. İsteseydi bu ülkeyi terk edebilir, son derece rahat bir yaşam sürdürebilirdi. Bu olanaklar sunulduğu halde o ülkesini terk etmedi, bu topraklarda mücadele etti. Aziz Nesin’i Aziz Nesin yapan özelliklerden birisi de yazdıkları kadar bu inatçı tutumu, bu direngen tavrıdır. Aydın tutumu budur.

Herkesin Aziz Nesin gibi davranmasını bekliyor değilim. Ancak böyle davranmış olan bir aydınla akrabalık ilişkisi üzerinden, bu tavra tamamen zıt bir davranışa meşruluk kazandırmanın ahlaki bir tarafı yoktur.

Fidel Castro’nun ABD’ye göç eden kızı, F. Castro’yu ne kadar temsil ederse Hilal Nesin de Aziz Nesin’i ancak o kadar temsil edebilir (2,3).

*

“Babam ruble için şiir yazardı.” diyen Nazım Hikmet’in oğlu,  Nazım Hikmet’in sanatını temsil etmekte midir (4,5)?

 “Babam ruble için şiir yazardı” diyen Nazım Hikmet’in oğlunun, Nazım Hikmet’in yasal varisi olsa bile onunla ideolojik olarak ne ilgisi olabilir?

Uğur Mumcu’nun oğlu diye Özgür Mumcu’nun her söylediğini Uğur Mumcu’nun beyanı olarak mı kabul etmeliyiz? Uğur Mumcu’nun oğluna Uğur Mumcu muamelesi yapmak neyin nesidir?

Aziz Nesin’in çocukları Aziz Nesin midir? Ali Nesin’in siyasal düşünceleri, bugüne dek desteklediği görüşlerle Aziz Nesin’in görüşlerinin ne ilgisi vardır (6,7)?

Yılmaz Güney’in eşi Fatoş Güney’in siyasal tavrı ya da sanat konusundaki söyledikleri Yılmaz Güney’le özdeş midir? Örneğin “Mahzun Kırmızıgül Yılmaz Güney’in mirasçısıdır” (8) gibi gülünç bir yargıyı, sırf Yılmaz Güney’in eşi söyledi diye ciddiye mi almalıyız? Bu sözler Yılmaz Güney’in Mahzun Kırmızıgül’ün sinema anlayışını onaylaması anlamına mı gelmektedir?

Orhan Kemal Roman Ödülü jürisinde Orhan Kemal’in oğlu var diye ödül alan romanlar O.Kemal’in sanat anlayışının devamı mı kabul edilmelidir? Çıplak ve Yalnız isimli Orhan Kemal karşıtı romana Orhan Kemal Roman Ödülü vermeleri karşısında susmalı mıyız (9)?  “Ne de olsa üstadın oğlu da jürideydi” diyerek sessiz mi kalmalıyız?

Orhan Kemal’in sanatsal mirası, onu “piyasa edebiyatının pahalı bir parçası” haline getirmek isteyen bu anlayışın karşısındadır. Orhan Kemal’in sanatı, böyle bir anlayışa terk edilemez/edilmemelidir.

“Yetmez ama evet” sloganıyla tanıştığımız son anayasa referandumu ile ilgili olarak Fatsa eski belediye başkanı Fikri Sönmez’in oğlu Naci Sönmez evet oyu vereceğini açıklamıştı. Konuyla ilgili haber şöyleydi:

12 Eylül darbesinin ardından babası cezaevinde işkenceden ölen Naci Sönmez, referandumu iple çekenlerden. Vereceği oyun 'evet' olduğunu belirten Sönmez, referandumun siyaset üstü olduğuna işaret ediyor. Sönmez, "Bu değişimi kimin yaptığı, kimin eli ile bu değişikliğin gerçekleştirildiği önemli değildir. Burada önemli olan neyi getirdiğidir." diyor (10,11). 

Fikri Sönmez’in oğlunun söyledikleri Fikri Sönmez’in görüşleri midir? Fikri Sönmez yaşasaydı “yetmez ama evet”çi mi olurdu?

Örnekleri ne yazık ki çoğaltabiliriz.

*

Saygı duyduğumuz, görüş veya sanatlarının bize yol gösterdiği sanatçı/düşünür/siyasetçilerin yasal varisleri, oğulları, kızları, eşleri, o sanatçı/düşünür/siyasetçilerin KENDİLERİ değildir.

Nazım Hikmet’in oğlu Nazım Hikmet değildir.

Orhan Kemal’in oğlu Orhan Kemal değildir.

Yılmaz Güney’in eşi Yılmaz Güney değildir.

Aziz Nesin’in gelini, Aziz Nesin hiç değildir.

Saygı duyulan düşünür, yazar veya sanatçıların akrabalarının görüşleri ya da davranışları, akrabası olduğu kişileri değil SADECE VE SADECE KENDİLERİNİ bağlar. Bu tür açıklamalar, bu kişilerin kişisel görüşlerinden öte bir anlam ifade etmemelidir. Saygı duyulan sanatçı-yazar-düşünürlerin akrabalarına bir takım görüşleri söyleterek bu sanatçı-yazar-düşünürlerin saygınlığından yararlanmak, bu saygın isimler üzerinden ilgili-ilgisiz görüşleri meşrulaştırmak son derece ucuz bir numaradır. Bu tutum, bir “kabilecilik yaklaşımı”dır, “adam kafalama”nın basit yollarından birisidir. “Adam kafalama”nın ise ahmaklaştırıcı bir etkisi vardır. Bu yöntemi en çok kimlerin kullandığına bakılırsa bu yargıya ulaşmak hiç de zor değildir.

Tarihin altın yasasına gelince o burada da hiç şaşmaz:

Ahmaklaştıranlar, ilk önce ahmaklaşır.

 

Taylan Kara

taylankara@gmail.com

 

Dipnotlar

1.http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/645849/Hilal_Nesin__Turkiye_yi_terk_etti__Siz_kolay_mi_saniyorsunuz_Aziz_Nesin_in_gelini_olmayi_.html

2. https://tr.sputniknews.com/turkish.ruvr.ru/news/2014_08_07/Fidel-Castronun-kizi-geri-dondu/

3. https://en.wikipedia.org/wiki/Alina_Fern%C3%A1ndez

4. http://t24.com.tr/haber/nazimin-mirasi-zoraki-evlat-memetin-elinde,69626

5. http://www.ilkehaber.com/haber/oglundan-nazim-hikmete-sok-3775.htm

6. http://haber.sol.org.tr/devlet-ve-siyaset/ali-nesin-neden-evet-dedigini-acikladi-haberi-33020

7. http://www.gazetevatan.com/ali-nesin-den-kizdiracak-aciklamalar-626063-gundem/

8. http://www.hurriyet.com.tr/mahsun-yilmazin-mirascisi-11332680

9. http://www.insanbu.com/eski/a_haberd6ad.html?nosu=1619

10. https://www.facebook.com/pg/akp-zihniyetine-HAYIR-referanduma-EVET-141717575853695/photos/?tab=album&album_id=142056659153120

11. http://www.mazlumder.org/tr/main/faaliyetler/basin-aciklamalari/1/darbeciler-30-yil-sonra-hesap-verecek/3455

 

NOT: Solportal’den alınmıştır. 


  • Ç.

    Ç. 03.02.2017

    (Bkz: Ziyaret Et) Edebiyat ödül sisteminin bir benzeri sinemada da görülüyor.

  • mehmet harma

    mehmet harma 07.01.2017

    Değerli Recai, bir duyuru sitede var, ikinciyi gönderdim Kaan hocaya, ya unuttu ya zamanlamasını bekliyor, henüz yayınlanmadı. Son olarak bir üçüncüyü de göndereceğim . Programda değişiklik yok, görselde belirtildiği tarih ve yerde yapacağız. Hava haftaya ısınacak, ama ben her ihtimale karşı cumadan yola çıkıyorum :) Kitap bağışında alt sınır yok ama, 10 tane getirene de, niye getirdin diyen olmaz :) Değerli konuşmacılardan da yazdıkları kitaplarından getirmelerini istedim, edinmek isteyen orada satın alabilir ve imzalatır da hatta, okurlar için iyi bir fırsat diye düşündüm. Görüşmek üzere selamlar, saygılar.

  • RECAİ KULAKSIZ

    RECAİ KULAKSIZ 07.01.2017

    Değerli Mehmet hocam, toplantıda bir değişiklik yok demi? Gelmemiz ve en az üç kitap isteğiniz haricinde isteğiniz var mı? Bir de haftaya cumartesi günü meteorolojik verileri bildirilebilir misiniz?:). (Özellikle şehir dışı katılımcılar için) Saygılarımla.

  • mehmet harma

    mehmet harma 07.01.2017

    bir anda ortaya çıkan ve eski günleri hatırlatan seri sanal yorumcularda, kimi gerçek yazar ve yorumcuların tarzı hissedilmiyor değil. ancak benim hiç birinde dahlim yok, işimdeyim gücümdeyim. şu toplantıyı hayırlısıyla yapma derdindeyim.

  • Ç.

    Ç. 07.01.2017

    Selnur Aysever'in KP'li olmasının KP'nin Enver Aysever'i sevmesinde bir etkisi var mıdır sorusunu sorarak yazıya katkıda bulunayım.

  • tuzlu su

    tuzlu su 07.01.2017

    Tartışmada hiç geçmiyor. Taylan Kara'dan da hiç duymadım ama Taylan Hocam da Hacettepe Tıp mezunu değil miydi?

  • arif yavuz aksoy

    arif yavuz aksoy 07.01.2017

    Bi lafım da yağlı koyun eti hocama. Yani ilahi HüRMetli hocam! ÖYS'deki sıralamasını kendi sayfasına yazan adamın ne tür bi aşağılık kompleksi vardır acaba? Ha bi de matah bişe olsa. 43. müymüş harbi?! Puhahahahaha. Lan sabah sabah ne güldüm. Bizim Emek 2., Bülent 16., Emre 21., Güven 34. idi. Hacettepeliye hava atacaksan 43 kesmez yani. Ben mi?.. İçim içimi kemirirdi. Hasedimden biterdim. Şu saçsız ve çapsız ve şişe dibi gözlüklü çocuk beni nası geçer diye hep üzülürdüm. Uyuyamazdım. La bi get! La bi taş sektir öyle get! Bu arada, bilmeyenlere belirteyim. O zamanlarda Hacettepe Tıp'a girmek için zaten Türkiye'de ilk 700-800'de olmanız şarttı. a.y.a. sabah sabah niye anıldığını çözemesss ve Mehmet Harma ile sabah mesanjerden konuşmasa insanbu'dan haberi bile olamasss

  • arif yavuz aksoy

    arif yavuz aksoy 07.01.2017

    Oğlum, şeker adamın laneti film seti misiniz la? Adımı anarak beni niye çağırıyosunuz? Böyle squimsonic nicklerle niye ortaya damlıyosunuz? Yağlıyı, tuzluyu, yağsızı, kıllıyı, kılçıksızı benden niye biliyosunuz? Ben olsam öyle mi derdim? Direkt dalardım. Sayek Böke'den girerdim hem de mevzuya. İskender Sayek'e gelinceye kadar (Hacettepe), asıl Ankara Tıp Genel Cerrahi'de ne olaylar döndüğünü, bölüm başkanına nasıl madik atıldığını, yaklaşan milletvekili seçimlerini, kadronun açılış tarihini verirdim. Siz 40 kişi olabilirsiniz. Birbirinizi biliyo da olabilirsiniz. Sorun şu ki ben hepinizi biliyorum. Haset niye ediym ayrıca la? Haset edecek başka adam mı bulamadım? Ben hayatımda hiç kimseden benim için birilerine aracı ya da ricacı olmasını beklemedim ki. Zaten öyle bişey yapılmayacağını sülalem bana öğretmişti. Sen beni kendin gibi kifayetsiz mi sanıyosun a dallama? Conan ne demek? Kendi krallığını kuran adam! Bak Ataç Bakkal nickli denyocum, daha fazla kaşınma, kaşırım! a.y.a. kaşırsss

  • Müdüriyet

    Müdüriyet 07.01.2017

    O yorumları Arif Yavuz Aksoy'un yaptığını pek sanmıyoruz Sn Bakkal. O genellikle gerçek imza atar. Muhtemelen sitemizi yakından takip eden başkalarıdır. Hiç belli etmek istemezler ama sitemizi çok kişi izler. Arada böyle uyduruk imzalı yorumlar çok çıkar. Ama kendisi de cevap verebilir tabii. Saygılar herkese...

  • Ataç Bakkal

    Ataç Bakkal 07.01.2017

    Arif Yavuz Aksoy, yağsız, yağlı, tuzsuz ve tuzlu paylaşımlarla hasetini saçmışsın. Sakin ol. Tanınmış ebeveyni olan çalışmasın mı? Taylan Kara'nın ailesinde bilime yatkın insanlar olmasaydı fen bilimlerini bu kadar sever, metafizikten bu kadar nefret eder miydi? Doçent olabilir miydi? Senin ailenden gelen becerilerin olmadan şimdi yaptıklarını yapabilir miydin? Hepimiz ailemizden birşeyler getiriyoruz, hayata birkaç adım önden ya da geriden başlıyoruz. Önden başlayan geriye mi çekilsin? Öte taraftan anne babamızın aynısı olmamızı bekleyen dışarıdakiler var. Tanınmış ailede büyümenin zor tarafı hem başarısızlığınızın hem başarılarınızın umutla beklenmesi. Kısacası ne yapsanız suçlanma ya da gereksiz yüceltme ile karşı karşıyasınız.

  • TUZLAMA, DAMARDAN

    TUZLAMA, DAMARDAN 06.01.2017

    hiç kuşkunuz olmasın ki, nice koçyiğitler harcanıp heba olunmuşken o kadrolar isimlere spesifik açıldı. biz 40 kişiyiz. 40'ımız da birbirimizi iyi biliriz. imza: damardan tuzlama. bi sonrakinde bumbar dolması olucam, ona göre!

  • Yağlı koyun eti

    Yağlı koyun eti 06.01.2017

    Sayın Bakkal ÖSS'de Türkiye 43. imiş dediğine göre. Yani boş adam değil, babası Denis olmasaydı da bir yerlere gelirdi. Ama nereye kadar gelirdi, o ayrı tartışma konusu. Ne 42. ler harcandı gitti. Ama Sn. Bakkal ondan sonra da çalışmalarını başarıyla sürdürmüş. Madem kişiler üstünden gidiyoruz, deme gereği duydum. Çok yönlü düşünmek gerek. Bu veliahtlık işleri karışık işler. Saygılar.

  • Yağsız, Dana Kıyma

    Yağsız, Dana Kıyma 06.01.2017

    Sevgili Ataç Bakkal, biz sizi babanız Dennis Bakkal mı sanıyoruz? Aşkolsun. Biz sizi hiç Dennis Bakkal sanmadık. Fakat şundan da eminiz ki, babanız Dennis Bakkal olmasa idi sizi Alexandre Sayeque Haşattepe'ye bir gecede şirurji dozenti yapmazdı. Lütfen! Bari bizi yemeyin. İmza: yağsız dana kıyma

  • Ataç Bakkal

    Ataç Bakkal 06.01.2017

    Hiçbir görüşü olmasa bile "Aziz Nesin'in konuşan gelini" olmak zor olabilir. Hatta düşüncesi veya duruşu olmayan için daha da zor olabilir, Sayın Taylan Kara. Onu Aziz Nesin kabul eden başkaları. Hilal Nesin de Aziz Nesin sanılmaktan şikayetçi.

Bu sayfalarda yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan www.insanbu.com sorumlu tutulamaz.