Josef Kılçıksız'dan iki şiir

Josef Kılçıksız'dan iki şiir

Dön artıK

 

pas demiri anımsamak istiyor 
madenin yalnız saatinde...
limanlar 
yükleri hüzün şiirleri gemilerini…
mermi tenle konuşmak istiyor
kurşunun en ağır diliyle… 
denizine nice yakın bir ırmak geçiyor içimden
trenler geçiyor
raylarına nice ırak...

bütün mahiyetlerinden habersiz 
duruyor kelimeler
sözün bittiği yerde…
asfalt şarkılar çalıyor
gecenin orkestrası
zira bir adam
alçılı yüreğini gezdiriyor gecenin ortasında...
boşluk sarhoş olup sızıyor
yüreğine yankının…
benimse yangınlarım var ve sessizce
bir kül çılgınlığına yürüyor rüzgar...

tenin yenine silinmiş gözyaşlarını sakla
bir tek ben bilirim onların tuzlu tadını...
sadece bir mevsim aralığı kadar tut ellerimi 
soluğun 
üşüyen ellerime üflesin 
ılık büyüsünü sevdanın...
yokluğun
bir martı ölüsü 
yüreğimin ıssız kıyısında...
bir gülücüğüne vesile varlığım
dön artık…

 

Fransa, 25.4.2016

 

 

Çingene Kızı Menad

Gecenin ağzı tütün kokuyor ve

uyutmayan bir dalga sesi var kulağımda,

nehir beni çağırıyor

gitmeliyim…

Bir şeyler sormak ister gibi,

Fırat bakıyor yüzüme,

sonsuza giden bir dil kullanıyor

anlamadığım…

Yorgun yüzümü alıyor suları…

Uyuyan sular,

uyanıkken olduğu kadar

titretiyor

ürkek gölgelerini ruhumun…

Uyuyan devin korkutan sessizliği işte

bilirsin…

 

Susturmamaya çalışır gibi

çelik halkalarla bağlıyorum yüreğime

bir çalıkuşunun nabzını;

ama nafile,

bin yıl sonra

bir kuş ölüsüyle eve dönüyorum,
bak,

ömrümün yağmalanmış akşamlarını getirdim sana…

 

Lotus zehrinin kana yayıldığı çağdan beri,
nehrin hafızasında ölü bir sedef gibi

inci uykusundaydım,
önce kükürt çiğnedi atlarım,

kısrak kişnemeleri ve çığlıkların ardından alevler sardı etrafımı,

üzerime yıkıldı kalaslar ve duvarlar,

sonrası karanlık ve sessizlik…

Ben Samsatlı Zozimos ustanın,

atölyesinde önce tuale sonra mozaiğe resmettiği

çingene kızı Menad…

Duydum ki önce fıstık ağaçları sonra

tüm umutlarım,

Fırat kadar derin bir yemine yatırılmış… 

Meğerse

suyun fıtratına dair

ince bir aldanışmış

tüm yaşadıklarım…

Josef Kılçıksız


  • Nihat Ateş

    Nihat Ateş 06.05.2016

    Josef'in şiirlerinin gücü bu: Kendine ortak etmek. Daha ne olsun:) Sevgili Hocam Çobandede'nin şiirini ise bu biçemde okumak biraz zor olsa da şiirin; Zil, Şal ve Gül'den, Carmen'e oradan flamenko, gitar, raksla harelenerek oluşturulmuş bir verili, pop-kültür Çingene idealini tekrarlamaktan öteye gidemediğini söylemek olanaklı. Saygılar

  • ADAMIN BİRİ

    ADAMIN BİRİ 05.05.2016

    kılçıksız şiirler. bol kederli , kasvetli , ama su gibi akıp giden içine alan duygusuna ortak eden şiirler. beğendim ve zevk aldım . abimize selam.

  • Kaan Arslanoğlu

    Kaan Arslanoğlu 05.05.2016

    Ahmet Cemal Hocam, şiirini yorum içinde gönderirsen, aha da böyle bir biçemde olur :) Yine de güzel gibime geldi. Bizim şiir editörü Nihat kardeşimiz bakalım ne der?

Bu sayfalarda yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan www.insanbu.com sorumlu tutulamaz.