Şiir
kuşlara yem ver
dilenme, eskimez zaman;
uzun bir dünün durgunluğuna düş
ve sudaki halkalar gibi büyü…
suyun belleğine mahkûm,
üşüyen bir çakıl taşıyım…
içinde bilmem kaç nehir yatak değiştirirken,
girdabın tahmin edilmedik dönemeçlerine savrul;
ömrüme doğru savrul içinden…
nedenleri ve mesafeleri sor;
uzağı zihnin üşümesine say…
rüzgârın seslerine sarılmış,
güze bakan ağacın turuncusuna dokun;
unutma,
attığın okun saplandığı yerdir sevmek;
oysa oraya gittiğini yalanlıyor yollar…
geçmiş anın kabaran dalgaları içinde,
aklın yasakladığı yere götür beni,
guernica’daki çingene atı anlat;
volga’nın aktığı geceye götür,
doruğundaki köpükle aklandıktan sonra
parlayan botların etrafında çırpınan kekeme sessizliği çöz…
hatırlamanın yasak olduğu yerdeyim,
hatırladığım şeyleri söyletme bana…
yıldızlar eksik, gök hasarlı;
kayan her yıldızda kendimden bir şeyler buldum;
alnıma kazılı yazıyı külle ovdum;
herkes bende kalanı yanık sanır;
gölgeni küfle ovdum
bulutun kuytusunda tüllendi nem…
kuşlar yuva yapmalı her şeye rağmen
onlara yem ver
yem…
Josef Kılçıksız, Fransa, 2016 can çekişirken…
Bu sayfalarda yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan www.insanbu.com sorumlu tutulamaz.
Su HARMA 23.01.2017
Zaman zaman hatırlamaktan kaçtığım zorlu günlerimi hatırlattı bana. Çoğu da fransaya aitti bu günlerin. Şiir bittiğinde fransada yazıldığını görünce çok şaşırdım doğrusu. Elinize sağlık. Dönüp dönüp okudum, okurum da daha :)
Deniz Can 22.01.2017
Bazen tam anlayamasam da her şiirinizde bir parça buluyorum, ortaklık kuruyorum. Beğenimin sebebi bu mudur bilmiyorum ama şiirlerinizi beğeniyorum.