Kürt Düşmanı Faşistler Kimler? Kürt Düşmanlığının Psikolojik Çözümlemesi

Kürt Düşmanı Faşistler Kimler? Kürt Düşmanlığının Psikolojik Çözümlemesi

Kürt düşmanlığı denince akla faşizm gelir. Irkçı Türkçülük gelir. Kürt düşmanlığının klasik çeşididir. Ülkeye çok zarar vermiştir. Ama Kürt düşmanlığını aşırı Türkçülükten ibaret saymak olağan bir aymazlıktır.

Kürt düşmanlığının artık çok daha tehlikeli bir türü yaygındır. Bu, PKK’cılık, HDP’ciliktir.

Kürt düşmanlığının abartılı Türkçü hali, yani eski tip faşizmin çözümlemesi kolaydır. Dağda yaşayan özünü unutmuş Türklerin karda yürürken çıkardıkları “kart kurt” sesinden, dış güçlerce bir ulus çıkarıldığını iddia eden klasik türde faşizm, bu beton kafayla çok Kürt katletti. Ama Kürtleri asimile etmeyi başaramadı. Devlet yönetiminde on yıllarca bu anlayış hakimdi. Kürt ağaları ile anlaşıp iktidarı ve parayı paylaştılar, halka hayvan muamelesi yaptılar. En uç örneğini 12 Eylül’ün Amerikancı paşaları verdi. Sadece Kürt oldukları için on binlerce insana sıra dayağı attılar, onlara bok yedirdiler.

Böylece PKK’nın iyice kökleşmesine tuz biber ektiler.  

Bunun psikolojisi yüz bin yıl önceki kabile toplumunun ruhuna dayanır. Bizden olan kardeştir, bizden olmayan kişi hayvandan da aşağıdadır. İnsanlık 10 bin yıl kadar önce sınıflı topluma geçmeye başladı. Milletlerden önce kavimler doğdu. Senin ırkından senin kavminden olmayana iki seçenek bırakırdın. Ya kölem ol, ya öl. Bu kültür neredeyse insan genetiğine işlendi. Tüm ırkçı milliyetçiliklerin, tüm din savaşlarının kökeninde o ilkel doğamız vardır.

Ve bu doğa öyle eğitimle, şık giyinmekle, kibar konuşmakla bitecek bir doğa değildir. Ona karşı mücadele ancak bu doğayı kavrayıp ona göre önlemlerini alacak, sabırla işleyecek akıllı kafalarla az buçuk ilerleyebilir. Tam başarı yoktur, ama kısmi başarı için dediğimiz şarttır.  

Kürt milliyetçiliği de doğrudan o doğanın eseridir. Herkeste milliyetçilik bulunduğundan kimse hiçbir şekilde başkasını kınama hakkına sahip değildir. Türk kendi milliyetçiliği ile övünecek, ama Kürt övünmeyecek! Hak mıdır?

Ama bu milliyetçilik, birlikte asırlardır yaşadığın, zaman zaman büyük kardeşlik örnekleri verdiğin, hiçbir zaman büyük çaplı boğazlaşmadığın Türklere azgınca bir düşmanlık boyutuna gelmişse?

Kültürel haklar, anadilde eğitim, hatta anayasanın ilk maddelerini değiştirme… Bence hepsi tartışılabilecek, hayata geçebilecek şeyler… Hemen atlamayın buraya, hiçbiri asıl niyet değil. Ve hiçbiri bu kadar büyük kine, nefrete değer miydi?

60 binden fazla insanın (sınır dışındaki kayıp rakamları bilinmiyor) ölümüne değer miydi? En gözü pek on binlerce Kürt gencinin ölümüne değer miydi? Bu Kürt sevgisi mi, yoksa en aşırısından Kürt düşmanlığı mı? Bir ülkedeki iki büyük topluluk arasında bu kadar öfke yaratmak Kürt düşmanlığının en kirlisi değil mi?

Yeni bir sol-sosyalist insan tipi ortaya çıktı. “Kürt direnişi” diyor, ağzından “barış” lafını da eksik etmiyor… Her fırsatta “HDP ile dayanışma” diyor. “Cizre direniyor, Nusaybin ayakta…” uzaktan beri övünüyor.

İşte bunların psikolojisine bakalım.

PKK’nın 40 yıl boyunca başka sol yapılardan yüzlerce insanı öldürmesi onlar için sözünü etmeye bile değmeyecek bir ayrıntı. Çünkü asıl mücadele özgürlük mücadelesidir ve haklıdır.

PKK’nın başka Kürt örgütlerinden yüzlerce (tam sayısı bilinmiyor) Kürt’ü öldürmesi tekrarlandığında can sıkan “bir özgürlük hareketi düşmanlığı”dır.

PKK’nın kendi içinde binlerce infaz yapması, keza “gerekmiştir”, “bir örgüt disiplinli olmak zorundadır” diye geçiştirilen sol destekli bir katliamdır.

PKK ile devlet arasındaki çatışmalarda yüzlerce Kürt’ün ölmesi, keza suçu rahatlıkla devlete atılan bir savaş normalliğidir.

“Korucu ailesi, korucu köyü” denilerek yüzlerce çoluk çocuk yaşlı Kürt’ün öldürülmesi, keza gerillanın en tabii hakkıdır, bütün devrimlerde böyle şeyler olmuştur.

Batı’da yine toplamda Kürt-Türk bakılmaksızın yüzlerce sivilin öldürülmesi belki kınanacak, ama özgürlük mücadelesinin onurunu asla lekelemeyecek bir kurtuluş bedelidir.  

Bizim yeni tip solcumuz, sosyalistimiz tüm bunları yerine göre selamlar, alkışlar; yerine göre unutur, inkar eder.

Onlar için yüz binlerce Kürdün evinden, köyünden, mahallesinden, okulundan, geleceğinden edilmesinde; binlerce çocuğun kaçırılıp savaş kölesi yapılmasında da olağan üstü bir şey yoktur. Devleti suçlar daha bir yücelirsin.

Mustafa Kemal bir ulus yaratırken kendi ulusunu abartılı övüyordu. Abdullah Öcalan kendi ulusunu yaratırken onu abartılı aşağılıyor. PKK’nın fiili Kürt düşmanlığının altında o yıkıcılık yatmıyor mu?

Böyle şeyleri gerici yobazların yaptıklarıyla kıyaslarsanız, birçok solcu size “Senin adına üzüldüm, demek bu hallere düştün, bir sol güçle bir faşist gücü nasıl karşılaştırırsın” diyeceklerdir en kibar ifadeyle.

OYSA  PSİKOLOJİ  TIPATIP  AYNI

IŞİD’in o tüyler ürperten kanlı infazlarını videolardan izleyen herkes birbirine aynı şeyi soruyor: “Burada amaç ne?” İğrençliğini bu derece pervasız sergileyen bir örgüt kendini rezil etmiyor mu? Bu şekilde nasıl saygınlık kazanacak? Bu şekilde nasıl taraftar toplayacak?

İşte tam da bu vahşetleri, bu iğrençlikleri nedeniyle daha çok taraftar topluyorlar. Batıdaki psikologlar, sosyologlar bile şaşkın. Bu videolar belli bir amaçla yayınlanıyor, bir kesimde nefret ve korku, başka bir kesimde ise gıpta, hayranlık yaratıyor. Bu videolarla özellikle gençlerden örgüte yeni toplu katılımlar yaşanıyor.

İnsanın bir yanı vahşetten, cinayetten hoşlanıyor, onunla motive oluyor, güç kazanıyor.

Nasıl PKK’lı cesetlerini internette yayıp, altlarına en olmadık küfürler döşeyerek hazzın doruğuna varan faşistler bolsa bir tarafta, öte tarafta PKK katlettikçe keyiflenen başka tür faşistler bol. Ve bu bilerek yapılıyor, bunlar örgüt taktiği gereği yapılıyor. Siyasi ve sosyolojik dilde bu taktiğe, ayrıştırma, hedef keskinleştirme ve çerçeveleme deniyor.

Orada canını vermeyi çoktan göze almış PKK’lı zaten savaş psikolojisine girmiş; onun sivil hizmetlerini gören, zaman zaman da üniformasını giyen HDP’li de kelle koltukta, onları da anlamak mümkün.

Bu unsurlar inanın ki kirli savaşın görece daha samimi unsurları.

Ya tüm bu katliamları bal gibi bildikleri halde bunu Kürt düşmanlığı saymayan Batı’daki tuzu kuru entelektüelin, güya aydının, sözüm ona devrimcinin hali? Ruh halleri Avrupa’daki gizli vahşet meraklısı IŞİD destekçilerinin psikolojisiyle bir değil mi?

ÖDP Başkanı Alper Taş, “Haziran Mitingi”nde bile Cizre’deki “direnişi” kutsuyor. Bu tam bir akıl tutulması değil mi?

Değil. Çünkü yeni tip sol, sosyalizmle bağını tamamen koparmış, en ilkel güdüleri üstünden anlık tatminler peşinde.

Peki, çoğunluk Kürtlerle hiçbir kültürel, dil, din, toprak özdeşliği bulunmayan koskoca Dersim Halkı’nın PKK-HDP tarafından asimile edilmesine ses çıkarıyorlar mı? Hayır!

Tüm bu “sosyalist” örgütlerin en önemli hedefi, 500-600 öğrenciyi, 300-400 “aydını” örgütte nasıl tutarız, bir yayını nasıl sürdürürüz, küçük tekneyi nasıl kıyıdan kıyıdan götürürüz… Asıl dert bu olunca, zeka da bambaşka tarzda işliyor.  

AKP’LİYİ  İKNA  EDEMİYORUZ,  YA  ZAMANE  SOLCUSUNU?

AKP’nin ve başındaki tek adamın savunduğunun gerçek dinle bir alakası yok. Daha doğrusu dindeki iyi unsurlardan tekiyle bile alakası yok. Yolsuzluğa, ikbal hırsına, yalana, ülkeyi talan etmeye, “Allah’ın yarattığı…” doğal dengeyi para için bitirmeye dayalı sahte bir ahlak… Ahlakı yok eden, en temel iyicil dinsel duyguları yok eden bir diktatörlük…

Yalanlar, dolanlar, hırsızlıklar, toplumsal ahlak çöküşü her gün yaşandıkça AKP seçmeninin kaçta kaçını bu gidişin iyi gidiş olmadığına ikna edebiliyoruz?

Yeni tip solcunun psikolojisi de temelde farklı değil. Yeni emperyalist kapitalizm yeni bir insan tipi yarattı. Yeni bir solcu tipi yarattı. Yaşam biçimsel olarak, bencilliğin tavana vurması anlamında, dünya görüşü, felsefe anlamında.. sol kaldı mı? Yaşam biçimimizin solculuk psikoloji neyse siyasetimizin sol psikolojisi de aynı. Lafı güzaf zemininde hayali bir biçimsel solculuğa dokundurtmuyor benim solcum, ona övgü düzeni "layk"a boğuyor, gerçeği gösterene kinle bakıyor. Hala soruyor bazı cahil kafalar. Solla niye uğraşıyorsun? Sağla uğraşsana. Yeni insan top gibi yusyuvarlak oldu. Neresi sağıdır bir topun, neresi solu?

Sağcı mı sağcı, gerici mi gerici bir AKP’li bizim solcudan daha sol olabiliyor bazen. Ama bizim solcu, gerçeklerden hoşlanmıyor. Daima solun yüceltilmesini, daima iktidarın kötülenmesini istiyor. Her ne gelirse başımıza sadece ve sadece AKP’den geldi. Bunun yinelenmesini istiyor. AKP’yi bu kadar sağcılaştıran, yerine göre “solculaştıran” da bu toplum. Hepimiziz. En başta sensin en akıllı olduğunu iddia eden HDP sempatizanı solcum. AKP’yi bu kadar yıl iktidarda tutan bu senin sol cilalı sağcılığın. Sen Cizre’ye selam ettikçe bu ülkede sol adına ot biter mi, sen Nusaybin’i kutsadıkça tek bir Kürt kardeşim bir günü huzurlu geçirebilir mi? Sen, senin tarafının katliamlarıyla coştukça sıradan Türk’teki Kürt düşmanlığı hiç geriletilebilir mi? Faşizmin kaynağı, egosu, idi, süperegosu sensin, hepimiziz solcu kardeşim.

Bunların içinde gerçekten sol kalan neredeyse bir Komünist Parti kaldı (işçi ve yoksul karşısındaki konumu açısından sosyal demokrat düzeyde), onların da bir ayağı sağda. Ne zaman PKK-HDP’yi biraz fazla eleştirsen hemen panik içinde susturmaya çalışırlar: Kürt düşmanlığı yapma! Ne zaman HDP’ye sivil bir müdahale olsa “Faşist saldırı!” diye manşet atarlar, sakin ve tarafsız kalamazlar. Olay faşistlikse hangi taraf daha Amerikancı, hangi taraf daha çok Kürt öldürmüş? Sen faşizmin hangi ayağındasın bu tarafgirlikle yoldaşım, Kürt düşmanlığının ne yanındasın? Zaten hangi alanda gerçekle yüzleştirmeye kalksan aynı paniği gösterirler. “Sol iyidir! Soldan kopmayalım!” “Sol.. sol.. sol..” Sol, kandırıkçılıkla nerede abat oldu arkadaşım?

Laf üstünden değil, yaşanan hayattan bakalım, kim gerçekten Kürtleri seviyor, kimler Kürtlere düşman? Kim solu bitkisel hayata soktu? Bizler mi, sizler mi? Siz bir adım atın gerçeğe doğru, adil düşünmeye doğru, biz on adım atar her adımda secde eder, tükürdüğümüzü yalarız.

Kaan Arslanoğlu 


  • m.kaya

    m.kaya 18.12.2016

    Adında biri kendi şahsına pis küfretmiş. O haliyle yayımlamadık tabii. (Editör Notu)

  • DENİZ CAN

    DENİZ CAN 27.05.2016

    sağ ve sol etiketler sol adına tehlikelidir.

  • DENİZ CAN

    DENİZ CAN 27.05.2016

    Sağcıların sol davranışlar sergilemesi ya da solcuların sağcı gibi davranmasını da yadırgamamak gerek. Seçimlerimizde çok bilinçli davranmıyoruz, bu ülkede komünizm beyinlere öcü gibi kazınmışken, komünistim diyen birilerinin alacağı oy da dünyanın en iyi lideri olsa alevi bir liderin alacağı oy da bellidir.

  • Deniz Can

    Deniz Can 26.05.2016

    İnsanlar küçük yaşta bir takımın taraftarı olur sonra bakarsınız o takımı beğense de beğenmese de o taraftadır hep, kimliğinin bir parçasıdır hatta daha aşırıya da kaçabilir bu durum. Doğduğunuz anda üzerinize geçirilen din, milliyet gibi kimlikler de aynı, bunlarda hiç tercih şansınız yok hatta yine de en önemli kimlik unsurları gibi davranır pek çok insan. Sağ sol terimleri yapay terimler insanları kamplaştıran, çoğu zaman bilinçsizce kendinizi içinde bulduğunuz iki taraf. Burada sol baştan kaybeden zaten, solun söylemleri bu kadar insanca iken neden daha az destekleniyor diye şaşırmamak gerek. ++++

  • Ilgaz Yükselen

    Ilgaz Yükselen 26.05.2016

    Bir de artık sola yüklenmeyelim, solu eleştirmeyelim zaten zayıf olan solu zayıflatmayalım anlayışını artık terk edelim. Solda hata örtme bizi hiç bir yere götürmez, aksine büyük zarar verdi. Hatalı olan anlayışı önce ortaya koyup sonra silip yok etmemiz gerekirken yok o öyle değildi şöyleydi, o şundan değil bundan dolayıdır diyerek hem zaman kaybettik hem o yanlışlar içinde yüzmeye devam ettik.

  • Ilgaz Yükselen

    Ilgaz Yükselen 26.05.2016

    Artık 'sol' kavramı ne umut verici bizim için, ne de iyi bir şeyler ifade ediyor. Dillendirilen, umut edilen sol ile reeldeki sol bambaşka çünkü. Yarı bilinçli yarı gelişigüzel oluşan bu yeni sol anlayışı ülkede iki türlü kendini gösteriyor. Kaan bey, daha önce sizin de bahsettiğiniz gibi kendini sosyalist olarak tanımlayan ama sosyalizme en büyük zararı veren, kapitalist gibi yaşayan ve öyle düşünen eylemsiz solcu ile yine bunun karakteristik özelliklerine sahip, ek olarak sosyalizmi 'kürt direnişine' indirgeyen, o 'mücadeledeki' hataları, yanlışları göremeyen solcu. İki bağnaz grup.Haliyle bu grup içindeki solu gerçekten özümsemiş insanlar ya diğerleri gibi oluyor, onlara dönüşüyor. Ya da bu gruplardan ayrılıp, yalnızlaşıp hareketten kopuyor. Çünkü artık 'gerçek solcuların' birbirini bulabileceği ve birlikte hareket edebileceği bir kanal yok, eylemde olmayan, olamayan insan haliyle çürür, ileri gidemez.

  • Kaan Arslanoğlu

    Kaan Arslanoğlu 26.05.2016

    TÜRKİYE SOLU TOPTAN FAŞİST OLMUŞ. ANCAK BU AÇIK GERÇEĞİ KABUL EDERSEK TAŞLAR YERİNE OTURUR, ancak bu şartla yol alırız. Faşizm, finans kapitalin en gerici, en şoven, en emperyalist unsurlarının açık terörcü diktatörlüğüdür, der Dimitrov. Faşizmin tüm ölçütlerini dolduran bir gerçeğin ortasındayız. ABD; Almanya… doğrudan güdümü. Uluslararası-ulusal finans kapitalin açık desteği. Azgın bir kıyıcılık, halk düşmanlığı. Sürekli yalana dayalı faşist propaganda. Ulusal kurtuluş, özgürlük, demokrasi bahane.. Asıl maksat Amerikancı savaş ağaları eliyle bölgeyi kana bulamak. PKK-HDP çizgisi ve 40 yıldır bu çizgiden çıkmayan sözde sosyalistler. CHP geniş tabanı nedeniyle bu faşizmden kısmen kurtuluyor. O da sol değil. Ulusalcı kesimlerin tabanı görece en düzgün insanlar. Ama onların da şeflerinin dünü, bugünü çok karanlık. Ya gerçeği kabul edip silkineceğiz, ya yalanlarımızda boğulacağız. 40 yıldır inkar etmenin AKP türü faşizmleri iktidarda tuttuğunu bakalım kim, ne zaman anlayacak?

  • Kaan Arslanoğlu

    Kaan Arslanoğlu 26.05.2016

    Muharrem Söker dostuma Facebook'taki cevabım: Zaten bildiğimiz şeyleri her yazıda tekrarlamamız mı gerekiyor Muharrem. Kaldı ki onu da yapıyoruz. AKP faşist tamam. Bin kere yazdık. Bunu deyince bitiyor mu? AKP-HDP çatışması ve uzlaşması (sırayla) daima gündemi belirliyor. CHP bile bunun dışında siyaset geliştiremiyor. Önce bu çemberi kırmak gerekiyor. İyice zayıflamış olan sol kim Muharrem? Bunlar 40 yıldır PKK katliamlarını aklayan solcu kılığında faşistler ve faşizm sempatizanları. DİSK, KESK, TTB bu faşistlerin yuvaları. Onlara laf edince seninle bile anlaşamıyoruz. Yeter artık faşistlerin solcu, sosyalist veya liberal kılığında dolaşması. Yeter artık uluslararası medya, oligarşi destekli bu beyin yıkama.

  • İnsan BU

    İnsan BU 26.05.2016

    Muharrem Söker dostumun Facebook'taki yorumu: Yaşanan kürt kıyımında, yüzlerce yoksul türk askerinin ölmesinde, türk solunun bütün suçu milliyetci, faşist devlet yapısına yükleyip PKK yi görmezden gelmesi eleştirisine katılıyorum. Ama yazının bütününe baktğımda sende tam tersini yapıyorsun gibi bir algı çıkıyor ortaya!!! Oysa bu insanlık dıramında esas suçlunun akp, ve faşist devlet yapısının olduğunu teslim etmeden doğru çözümlemelere ulaşamayız ve iyce zayıflamış olan solu dahada zayıflatırız diye düşünüyorum.

  • Fatih Torun

    Fatih Torun 25.05.2016

    Adamın Biri, listeye beni de ekleyin lütfen.

  • Fatih Torun

    Fatih Torun 25.05.2016

    Emperyalizm, tatlı su solculuğunu kendi hedeflerinin aracı olarak kullanıyor. Sanırım bu tuzağa en çok ülkemizdeki solcumsular düşüyor...

  • ADAMIN BİRİ

    ADAMIN BİRİ 25.05.2016

    "Teslim olan PKK'li kadın anne ve babasıyla görüştürüldü" pkk solcuları , cumhuriyet gazetesindeki 25.05.2016 tarihli bu haberi gördüler mi acaba.

  • ADAMIN BİRİ

    ADAMIN BİRİ 25.05.2016

    Kaan Hoca dan beklediğim bir yazı. Bıkmayacağız yılmayacağız hiçbirinden korkmadan aralıksız söyleyeceğiz. Bir iken iki , iki iken beş , beş iken on olacağız. Bir avuç kalsak ta haklılığımızdaki güç elbet yalanın yığınlarını susturacak. Hareket ayrılarak değil birleşerek olacak. Başka türlü kimse ne umuyorsa güzele dair hiç ummasın. Çünkü olmayacak ,olması imkansız. kimlik siyasetleri üzerinden ajitasyon yapan gerizekalılar ahmaklar sahtekarlar bilsin bunu. Bu siteyi takip edip de yukarıdaki yazının, özünde ifade ettiği düşüncelere dudak büküp burun kıvıran , barış kelimesini ağzında piç eden , bir tarafta insanlar ölürken sus pus olup diğer tarafta insanlar ölürken ağzından salyalar akıtarak kuduran, pkk sıkışınca barış ayağına ateşkes isteyen , faşist dediğiyle hiçbir farkı olmadığını göremeyen , kıçımın solcuları zavallılara söylüyorum hakkınızdan geleceğiz. Sabırla bekleyin.

  • Miyase Aytaç Yılmaz

    Miyase Aytaç Yılmaz 24.05.2016

    Merhaba; Solun, daha doğrusu hani hep ama hep arzu edilen "gerçek sol" (ne ise)' un turnusol kağıdı mı oldu Kürt sevgisi? Sevmeyen, az seven, orta seven, çok seven! Garip bir ölçek. Bir de tabii bunun rahmetlisi var, rahmetsizi hani içinde bulunulan tarafa göre "şehit"likle ya da "terörist"likle mertebelendirilen. Ben anlamam sağdan soldan yandan; bir de şu sakalları şarap tasına bandırılmış "izm" lerden. Anladığım tek şey "PARANIN GÜCÜ". (Büyük yazmalı)Hoş onu da öyle hakkını vererek anlayamıyorum ya neyse; onurdur, gururdur, zarttır zurttur. O güce secdeden, dağdan, kürsüden, makamdan, izm'den, soldan, sağdan selam verenler oldukça, çoğaldıkça insan artık başka olacak; hayvan diyemedim hayvana yazık, ne diyeyim? Sol adına ot bitmesin zaten. Hiçbir şey adına bitmesin. Zikrin, fikrin bir şey adına olacaksa eğer, bir şey adına ot bitsin diye ADALET, ADİL DÜNYA, DOĞA...Elbette saygılarımla.

  • Hürriyet Yaşar

    Hürriyet Yaşar 24.05.2016

    Sevgili Kaan, Bu çığlığın keşke karşılık bulsa. Fakat umutsuzum bu bakımdan. Çünkü GDO'lu solun bir bölümü ne yazık ki şu ya da bu biçimde (ya aldatılarak ya da fonlarla bilmem nelerle) "elde edilmiş sol", bir bölümü de düşünmekle değil inanmakla solculuk yapan sol, yani "mümin sol". Bu durumda, onlarla tartışmak karşılığını yaratamıyor ne yazık ki.

  • Nufer Kurt

    Nufer Kurt 24.05.2016

    İşte sn. Arslanoğlu'ndan yine ve yeniden düşünmeye çağıran bir yazı daha... Saptamaların büyük ölçde doğru olduğuna, soğukkanlılığını kaybetmeden konuya yaklaşabilen çoğu arkadaşın katılacağını düşünyorum... Ama neden böyledir ve nasıl aşılabilir..? Kürt sorununun kangrenleşerek, Türkiye'nin demokratikleşme sürecini zehirlemesinde ve buna bağlı olarak, cumhuriyetin temel değerlerinin yok edilmesinde; reel sosyalizmin dünya çapındaki yenilgisine ve neoliberalizmin yine dünya çapında yürütülen büyük saldırısına, ciddi bir rol atfedilmesi gerektiğini düşünüyorum... O nedenle, yeni zamanlara uygun, yeni bir sosyalizm anlayışına ihtiyaç olduğunu ve dolayısıyla, felsefecisi, toplumbilimcisi, siyasetbilimcisi, iktisatçısı, kuramcısı, tarihçisi, eleştirmeni ve her biçimiyle bütün aydınlara, büyük görev düştüğünü düşünüyorum... Sosyalizmin kuramı, yeniden oluşturulmadıkça, bu kör dövüşünden çıkış zordur; gibime geliyor..

  • mehmet yalcin

    mehmet yalcin 24.05.2016

    Yazinizin tamamina katiliyorum.diger yazilarinizda oldugu gibi kimse cevab vermiyecek.cunku sizi muatap aldiklarinda one surdugunuz hic bir dusunceyi curutecek durumda degiller.bunlar tartisilmadanda bu ulkede saglikli bir sol ortaya cikacagini sanmiyorum.

Bu sayfalarda yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan www.insanbu.com sorumlu tutulamaz.