Siyaset
KOMÜNİST PARTİLİ DOSTLARA SORULAR…
1- Yaşadığımız darbe girişimi-karşı darbe olaylarına karşı 4 Eylül’de miting yapacaksınız. Yaşadıklarımızdan emperyalizmin sorumlu tutulduğu, bunun altının çizildiği ilk miting olacağı söyleniyor. ABD-AB emperyalizmine karşı duruşunuz öteden beri takdir edilesi. AKP açıkçası ABD desteği ile iktidara geldi ve bugün bile aynı sistemin parçası. FETO ABD’nin koçbaşı. Bunların dillendirilmesi güzel. Peki PKK-HDP de ABD-AB taşeronu değil mi? Bunun altını neden çizmiyorsunuz? Mitingde kürsüden bunu söyleyecek misiniz? Söylemeyecekseniz böyle bir emperyalizm karşıtlığının inandırıcılığı ne kadardır?
2- Darbeciler 250’ye yakın insan öldürdü, canavar ilan edildiler. Özde son derece haklı bir toplumsal tepki değil mi? AKP Gezi’de 8 cana kıydı. Büyük bir toplumsal kesim hala isyan içinde. Böyle olması gerekmez mi? Peki PKK bugüne dek (Türkleri ve yabancıları saymıyoruz) binlerce Kürt sivil, muhalif ve solcu öldürdü. Siz bunlara bir kez bile “faşist” veya “terörist” demediniz. Siyasi hesaplarla dememiş olabilirsiniz, demeyin. Fakat onlara sokakta tepki gösteren herkese ayırt etmeksizin “faşist” dediniz. Kürtlerin doğal haklarından değil, bunu sömüren bir yapıdan söz ediyoruz. Bunlarla DİSK-KESK-TTB içinde bir arada barış içinde yaşıyorsunuz. Yaşayın, bir şey demeyelim. Ama ona buna “faşist” demeniz yine bir çifte standart olmuyor mu?
3- Solun gerilemesinde CHP’nin suçu büyük ve soldaki CHPcilikle kararlı bir mücadele yürütüyorsunuz. Ne güzel. CHP dışındaki solun güçsüzlüğü bunun en önemli nedeni değil mi sizce? CHP’ye ciddi bir baskı gelmiyor. Bunda sizin hiç mi eksiğiniz yok? Şu da var: Her seçim dönemi oy bölme suçlamalarına aldırmadan CHP’nin karşısına çıkıyorsunuz. Kutluyoruz! Ama şaşmıyor, seçimin ertesi günü gözünüze kestirdiğiniz bazı CHPlileri yüceltmeye başlıyorsunuz. Köşeler veriyor, her dediklerini manşetlere taşıyorsunuz. Kendi adamlarınıza onlara verdiğiniz değerin çeyreğini vermiyorsunuz. Bu daha tehlikeli bir CHPcilik değil mi? Komünist gösterip sosyal demokrat vurmak asıl bu değil mi? Bu insanlar madem o kadar değerli, siz değerlisiniz, neden sizin partinizde siyaset yapmazlar, seçime sizle girmezler? Size oy verenlere de vefasızlık değil mi?
4- İşçi sınıfı ve yoksullar büyük ölçüde AKP destekçisi, ikinci sırada HDP geliyor. İşçileri sosyalizm mücadelesine kazanmak için bir programınız, çabanız var mı? Görünmüyor. Yoksulları temel almak solun her kanadının kaçınılmaz görevidir. Ama Marksistlerin en başta. Yoksa Marksist değil misiniz? Bizim temel işimiz sosyalizmdir, gerisi buna bağlıdır demek çok mu zor geliyor? Yalnızca zaten solcu olan öğrencileri, aydınları ve Alevileri kazanmak gibi bir derdiniz var sanki. 3-4 ayda bir yeni adla cephe arayışları, hiç olmayacak isimleri parlatmalar… Bunlar çok geçmiyor HDP’li oluyor, hatta AKP’li oluyor, ama sosyalist olmuyor. İsim vermeyecektim ama, burnumuza her gün soktuğunuz için: Enver Aysever… Nedir bu CNN-AVM parlatması, her köşenin solcusundan beklentiniz? Gazeteciliği tribün gazeteciliği, edebiyatı piyasacı. Böyle insanlarla mı gençleri “komünist” yapacaksınız? Her yöne bağlantılı unsurları cilaladıkça kalitesizliği örgütlediğinizin farkında mısınız? Anti-emperyalist ününüz bile tehlikede. Neden korkuyorsunuz? En kötü ihtimal 2 bin iken 1500 olursunuz. Şerefle ödünsüz sosyalist duruşu neden denemiyorsunuz?
5- Artık bu “komünist” adını sorgulamanın da vakti çoktan gelmedi mi? Şu insanlığın kitaptaki o gerçekten çok güzel “komünist” aşamaya varacağına dair en ufak bir bilimsel ipucu var mı? Oysa aksi kanıt pek çok. Bırakın bir ülkeyi, herhangi bir parti içinde bile komünist ilişkiler egemen kılınamadı şu tarihe dek. İnsanlık ıkına sıkına kusurlu sosyalizmleri becerebilir ancak. Bunun delilleri mebzul. O sosyalizmler en iyi kapitalizmden iyidir. Gelin bunun için her şeyimizle mücadele edelim. Aydınlanma yapacakmışsınız güya bu ülkede? Dinci safsatalara karşı solcu safsatalarla mı? Bu resimdeki insanlarla mı? Komünist adlarınızla birkaç yüz heveskar ergen öğrenciyi kazanabilirsiniz ancak. Tek derdinizin bu olduğunu söyleyenlere inanmalı mıyız yoksa? Kim ister bunu?
6- Komünistlerin sitelerinde de araya giren reklam perdelerinden haber okunmuyor. Komünistim diyeceksiniz ve kapitalistlerin verdiği para yoksa komünistlik yapamayacaksınız. Elli kere uyardık. Ne var bunda diyorsanız zaten her şey bitmiştir. Soruları her şartta kesiyorum. Lafla gerçeğin bu derece ağız burun dağıttığı bir toplumu çok zorlamaya da gerek yok. Ama “ne yapalım, ayıp, ama para için katlanıyoruz” diyorsanız, var mısınız ortak bir kampanyaya? KOMÜNİSTLİK YAPMAK İÇİN KAPİTALİSTLERİN HİMMETİNE GEREK YOK diye bir kampanya yapalım, onların verdiği kadar para toplamazsam hesabı benden sorun.
Kaan Arslanoğlu
Bu sayfalarda yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan www.insanbu.com sorumlu tutulamaz.
Ç. 25.12.2016
(Bkz: ) http://ilerihaber.org/icerik/tkp-tum-yurtta-baskanliga-hayir-kampanyasi-icin-sokaklara-cikti-65320.html Önümüzdeki süreçte KP,HTKP ve TKH'nin gündemi isim tartışması olacak gözüküyor.
Seçkin Sefi 14.09.2016
Birilerinin de şunları söylemesi ne güzel. Yüreğimize su serpiyorsunuz.
Ç. 02.09.2016
http://gazetemanifesto.com/2016/09/02/roportaj-tkpnin-siyaset-sahnesine-donmesinde-biz-variz/
Ali Rıza Üçer 31.08.2016
Kaan Arslanoğlu'nun saptamaları çok önemli ve dikkat çekici. Her sorusuna doyurucu bir yanıt verilmesi gerekir, verilecek yanıt varsa tabi...
Mehmet Gökce 30.08.2016
Sorularinizin hepsi benim de icimden gecen sorular. Eski laflarla, eski ezberle yeni bir dünya kurulabilecegine inanmiyorum. Kommunist hareketi ayri kilan sömürüsüz bir dünya iddiasidir. Bu bir siyasi iktidar degisimi degil, toplumsal yapilarin tüm dünyada dipten temelden yapisal degisimidir. Böylesine büyük bir degisimin bir ezberle parti kurularak olabilecegini düsünmek zaten bilimsel olmaz. Bu nedenle sosyalist hareketin yeniden, yeniden, yeniden yüzlerce kere yeniden kendini yapilandirmaya Hazir olmasi gerekir. Ezbere düstügü yerde ezberi bozup tekrar bilimsel denklemlerini kurmasi gerekir. Hareketi bilimsel denklemler üzerine temellendirmek zorundayiz.
Ç. 29.08.2016
DİSK-KESK-TTB-TMMOB (Emek ve Demokrasi Güç Birliği) 4 Eylül günü İstanbul'da Barış mitingi düzenleyecek. 1 Eylül Dünya Barış Günü'nü 4 Eylül'de kutlayacaklar. Yorum yapmaya gerek yok. Aynı güne denk getirmedeki amaç anlaşılıyor.
Ezel Parsa 28.08.2016
İnsanın kötülüğünü biliyorsunuz, tekrar tekrar bunun örneklerini göstermek için elimizde bolca malzeme var. İyi olduğunu sandığımız insanların bile gücü eline geçirdiğinde, kimse görmediğinde, farkedilmediğini veya cezalandırılmayacağını düşündüğünde kötülüğün sınırlarını nasıl zorlayabildiklerini görüyorsunuz (Knut Hamsun'un muhteşem romanı Gizemler'i tavsiye ederim). Elimizdeki bu hem iyi hem kötü insan malzemesiyle neler yapabileceğimizi araştırmalıyız. Kapitalizm insanların içindeki kötülüğü de iyiliği de kendi amaçları için kullanabildiği için daha başarılı. Sol kötülüğü yok ettiğini sanarken yeni kötülük türlerini oluşturup üretmeye devam edebileceğini gösterdiği için inandırıcılığını yitirdi. Çağımızda sanat, din ve gelenek gibi insanları kandırmaktan çekinenlerin derinlemesine uğraşmayı bıraktığı kollektif rahatlama alanları da kapitalizmin çekinmeden kullandığı ve yayılmasını güçlendiren desteklere dönüştü.
Kaan Arslanoğlu 28.08.2016
Değerli Fatih T, bu soruları açık biçimde ben 25 yıldır soruyorum. Buradaki sadece bir tekrar. Soruyorum da ne oluyor. Genellikle neredeyse tek başıma soruyorum, ara sıra cılız destekler alıyorum, gerisi yok. Cevap yok, içtenlik yok, kandırmaca bol. AKP boşuna mı 14 yıldır iktidarda. Önce solu çürüttüler, şimdi tüm toplum kokuyor. Birileri de tam bir aymazlık içinde "milli şahlanış" yaşadığımızı düşünüyor. Sıradan faşizm, derin aptallık ne kadar milli ise biz de o kadar milliyiz işte. Saygılar.
Fatih T. 27.08.2016
Bu soruların çok önce sorulması ve bunlara bağlı sorunların çok önce çözülmüş olması gerekiyordu. Özellikle bizim gibi ülkelerde solculuğun nasıl yapılacağına emperyalizm/kapitalizm karar veriyor ve ortaya tatlı su solculuğu çıkıyor. Küçük komünlerinde, herkese yukarıdan bakarak ve yalnızca birbirleriyle polemikler yapmakla meşgul olan ve yaptıklarını solculuk zanneden bu arkadaşlar, işçi sınıfını ve yoksulları cahilliğin ve bağnazlığın kucağına itmekte hiç bir sakınca görmüyorlar. Oysa ülkedeki şartlar solun beslenmesi ve büyümesi için en elverişli ortamı yaratıyor. Ama bu arkadaşları işçi mahallelerinden sopalarla kovalarlar. Üstüne üstlük kendi milletiyle sorunu olan bizim bu arkadaşlar, emperyalizm tarafından örgütlenen PKK/HDP faşizmine destek olmayı solculuk sanabiliyorlar. Ayakları yere basmayan, yaşamın gerçekleriyle uyuşmayan, insanı/toplumu kavrayamayan ve üstelik emperyalizmin amaçlarına açıkça hizmet eden bir hareketin ilerici ve solcu olabilmesi olanaklı değildir.
Rıdvan Binici 27.08.2016
Sayın Kaan Arslanoğlu'nun Türkiye solu hakkındaki eleştirilerine katılmakla birlikte, toplumun bir sınıfının ya da bir kısmının ekonomik düzeni alaşağı etmesi bir yana, en azından daha adil hale getirmesinin çok güç olduğu kanısındayım. Toplumun istemli olarak değiştirilmesindense toplumsal ve ekonomik süreçlerin bir değişim sonucuna varacağını düşünüyorum. En azından tarihe bakarak analog değişimler görebiliyoruz ancak insanların amaç doğrultusunda gerçekleştirmeye çalıştığı değişimlerin ömrü ve niteliği de ortada. Bu da başka bir tartışmanın konusu. Selamlar.
Gül T. 27.08.2016
Ben ne kadar da dikkat etsem sizler kadar dikkatli olamıyorum af buyrun yine de saolun Ç saolun. KomÜnist partililer diğerleri için bazen ulusalcıdırlar.Onlar içinde diğerleri liberaldir, sosyalist değildir.Kimse de özeleştirisini yapmaz.Sendika.org 'da veya Birgün'de liberaller yazabiliyor Zizekler Enverler vs. .Kemal Okuyan ile Birgün arasında ideolojik uyuşmazlıklar varsa orada yazılarının yayınlanmaması gayet tutarlıdır.O kadar tutarsızlığın içinde tabii.Bu uzun zamandır zaten böyle.Kendi yayın organları üzerinden , kendi yöntemleriyle kitlelere ulaşamayan örgütler başka yöntemler başka pratikler geliştirsinler toplanıp neden insanları örgütleyemiyoruz onlara ulaşamıyoruz buna başka bir açıdan bakmalı .Başka siyasetler ile kavga halinde de olmuyor. Ama buna devam şuan görünen o.Tartışalım sizler de umut var mı? Ne olabilir? Sol bir araya gelebilir mi? Gelmeli mi? İçlerinde 10 gruba daha ayrılmadan :)
ELİF FİRUZİ 27.08.2016
Bence doğru soruların sorulması bile insana cesaret veriyor. Cevabımız olmayabilir. Yine de her zaman yeni bir başlama anı vardır, olabilir. İnsan, biri birini cesaretlendirmeli. Küçük, güzel örnekler bile insana güç verir. Günlük politikanın bu kadar adım adım ve isim isim içinde değilim, lakin kapitalizme karşı yapılacak küçük büyük kampanyalarda:) oralarda olur, hesaba katılırım. (İyilik Mektupları'nda Benim Kağan Bey'e cevabımın devamında bir uğursuzluk oldu, oturup yeniden yazacağım, özür.)
Pınar Çakmaklı 27.08.2016
İçimi dışıma çıkaran bir yazı.... El cevap#insan bu... Yıllardır sorulması gereken soruların zamanı ...yumurta hikayesi...#insan bu...
Ç. 26.08.2016
Sorulara ilave sorularla katkıda bulunacağım. Akif Akalın 4 Eylül Mitingi'ni sol medya niye görmüyor diye eleştiride bulunmuş. Halkevleri 28 Ağustos'ta Ankara'da Demokrasi ve Laiklik buluşması düzenliyormuş. Sol Haber Portalı'nda bu haber yer almıyor. Aynı şekilde Sendika.org'da da 4 Eylül Mitingi yer almıyor. Niye sosyalist yayın organları birbirine sansür uygularken CHP,HDP miting düzenlese yapılan mitingi tüm detaylarıyla veriyor. Enver Aysever,İlhan Cihaner farklı siyasal yapılara ait sol sitelerde yazabiliyor. Birgün'de Kemal Okuyan yazamaz. Melih Pekdemir de Sol'da yazamaz. Ama Enver Aysever ile İlhan Cihaner her ikisinde de yazabilir. Bağımsız Sosyalist hat kuruyoruz diye BHH kuruldu. Yöneticileri CHP milletvekilleri oldu. CHP milletvekilleriyle HDP milletvekilleriyle sosyalist siyaset yapılamaz. Zaten sınırlı medya gücünü de sosyalist olmayan insanları parlatmak için kullanıyorlar. Gül T. kominist yazımınız yanlış komünist yazmanız gerekiyor. Dikkat ederseniz sevinirim.
Gül T. 26.08.2016
Kominist partililere değil tüm güruha uyuyor.Ama atı alan üsküdarı geçti...
Kaan Arslanoğlu 26.08.2016
Bu sorular önce bir dizi halinde geçtiğimiz günlerde facebook'da yayımlandı. Şimdi topluca yayımladık. Face sayfamızda sorularımızı paylaşan, yorum yapan, beğenilerini ifade eden çok sayıda dosta teşekkür ederim. Artık hatır matır yok, gerçeklerin bile isteye çarpıtılmasına hiçbir biçimde taviz yok. Krediler karşılıklı olarak herkesle sıfırlandı. Gerçek arayışında duygusallığa yer yok. Sevgilerle.