İmamoğlu Nasıl Bir Lider?

İmamoğlu Nasıl Bir Lider?

8. ve SON MADDEYİ yazının başına koydum (1.5.2019- 09.20):

8- İSTANBUL SEÇİMİ İPTAL EDİLİRSE NASIL OLUR, EDİLMEZSE NE OLUR?

İstanbul seçiminin akıbeti bu sezon kimin şampiyon olacağı kadar belirsiz hale geldi. RTE seçimin iptalini gerçekten istiyor mu? İstese de ona rağmen aksi karar alınabilir mi? YSK bağımsız mı? AKP-MHP arasında karar ayrılığı var mı? “İktidar” tarafı bazen öyle ikircikli ifadeler kullanıyor ki… İnsanın aklı karışıyor. Fakat kafaları asıl karıştıran muhalefet kanadından önemli birçok yazar ve siyasinin görüşleri. Seçimin iptal edilmeyeceğinden gayet emin gibiler! Neye dayanarak? AKP-CHP koalisyonu hayaline şimdiden yeşillenenler de çok.

Kendi tahminimi burada belirtmeyeceğim. Çünkü aşağıda anlatmak istediğim önemli birkaç noktaya dikkati dağıtacak. Onun yerine her iki olasılığı da kısaca irdeleyelim.

Seçim İptal Edilirse Ne Olur? Kötü olur. Birkaç ay daha bu zehirli seçim ortamını solumaya devam edeceğiz demektir. Her iki yaklaşık yüzde ellilik kanatta da akıl ve vicdan yerlerde sürünüyor. Hangi gerçeği anlatmaya çalışsak tek bir kısa cümlecikle… “Bu Perinçek’in görüşü” diyerek sorunu “çözen” kısa devreli yığınla insan... AKP ne kötülük yapsa bunu iyilik gibi görmeye şartlanmış kitleyle güya dalga geçiyor. Her iki taraf da yalanda birbiriyle yarışıyor. Seçim bu kültür sefilleşmesini artırmaya devam edecek.

Bu seçimde birileri İmamoğlu’nun kazanması için büyük gayret gösterdi. Öyle anlaşılıyor ki aynı çevreler seçim işleyişinde de bir takım oyunlar oynamışlar. Gerçi bunda da asıl sorumluluk, madem olağanüstü yetkilerle donanmışlar ve iktidardalar, AKP’dedir. Mesela MİT yine mi uyudu? Hem bunun hem de 18 yıldır yapılan seçimlerdeki tüm şaibelerin azcık hatırına, sonucun sineye çekilmesi gerekirdi. AKP zaferle çıktığı seçimlerde önemli bir usulsüzlük yaşanmadığını iddia edecektir. Peki FETO’nun AKP tetikçiliği yaptığı dönemlerdeki seçimler de mi aktır? Bunu da savunabilirler mi?

Seçim iptal edilirse AKP seçim meşruiyetiyle ilgili üstündeki kuşkuları katmerleştirir. Bu iyi mi olur kısa ve orta vadede, kötü mü olur, bilemiyorum. Yeni seçimde AKP kazanmak için her türlü tedbiri alacaktır. Fakat asıl (düşük olasılık) seçimi kaybederse çok ciddi bir darbe alır.

Seçim İptal Edilmezse Ne olur? İyi olur. İmamoğlu’nu icraat başında görürüz. Ve olumlu, olumsuz yanlarını yaptığı işlere göre değerlendirme olanağımız artar. Bazı şeyleri doğru mu söylemişiz, yanlış mı, sınarız. Toplum olarak geçici de olsa biraz rahatlar ve nefes alırız. Binali Yıldırım’ın kazanması AKP’liler dahil büyük çoğunluğa iyi gelmeyecektir.

SON SÖZ: Siyasette tahmin yapmak ve “gerçeği” göstermek… Her ikisi de çok zor işler. Gerçi tahminlerim ve belirttiğim gerçekler, hayat tarafından çok büyük oranda doğrulanıyor. Ve gerçi bundan ne okurlarım memnun ne ben memnunum. Ben memnun değilim, çünkü doğru çıkan her görüşüm insani yozlaşmanın arttığı temel gerçeğini de doğruluyor. Okurlar ve muhalif taban da memnun değil. Çünkü onlar görüşleri, tahminleri sıklıkla yanılan başka yazarları tercih ediyor. Çünkü büyük çoğunluk için “doğrular ve gerçekler” hiç önemli değil; kendi arzuları, beklentileri, duyguları, tarafgirlikleri önemli.

Bu son söyleyeceklerim de sonuçta bir görüştür, tahmine, olasılık hesaplarına dayanır. Yanılma payı vardır ve keşke yanılsam. Diyeyim:

Bu iktidardan çok bıktık ve ondan kurtulmak istiyoruz. Ancak iktidara en büyük gücünü başta CHP olmak üzere muhalefet veriyor. Geçmiş bir tarafa… Son 3-4 yıldır bunu iki yolla yapıyor: BİR: Şu anda iktidara haklı olduğu tek noktada, PKK-HDP’ye karşı mücadelesinde büyük bir meşruluk zemini kazandırıyor. CHP bunu HDPleşerek yapıyor. HDP karşıtlığım “doğrucu Davut”luğuma dayanmıyor. O da var. Bu çok ciddi bir ahlaki sorundur. Ama asıl neden siyasidir. Muhalefetteki insanlar HDP ile birleşirsek kritik eşiği aşar, iktidarı deviririz diye düşünüyorlar. Bense tam tersini savunuyorum. Sırf bu nedenle o kritik eşiği aşmanız çok güçtür. İKİ: İktidara desteğin, daha doğrusu muhalefetin iktidarla ortaklığının görünmez tarafı. Ama asıl ekonomik temeli. Muhalefet her kademede rantı iktidarla paylaşıyor. Daha doğrusu mamalanıyor. CHP’nin eline geçen büyük belediyeler mamalanmayı artıracaktır.

AKP 2023’e dek dayanacak mı, zayıflayacak mı, aksine gücünü koruyacak, hatta artıracak mı? AKP-CHP adı konulmamış koalisyonu gerçekleşecek mi? Bunları zaman gösterecek. Büyük olasılıkla AKP birkaç yıl daha idare edecektir. Düşerse ülke ve halk için bundan iyisi mi kötüsü mü olacağı hâlâ çok belirsizdir. Yeni iktidar HDP-PKK’yı zararsızlaştırıbilecek midir mesela? En önemli konu.     

Olumlu bir şey de söyleyelim: İktidar ve muhalefet bileşenleri tek tek ele alındıklarında berbat görünüyorlar. Ama artı ve eksileriyle Türkiye toplamında değerlendirildiklerinde o kadar da kötü bir tablo çıkmıyor ortaya. İdare edip gidiyoruz. Çıldırmanın eşiğindeyiz, fakat henüz çıldırmadık. İyi şeyler de az değil. Hâlâ umutlanmak için neden var.

1- Ülke muhalefetinin ortalama düzeyi neyse İmamoğlu da bu düzeyin yeni lideri. Mücadelesiyle sivrilen değil, atanmış bir lider. Ondan bir Chavez, Maduro, Morales, Castro duruşu beklemeyin. O liderler Latin Amerika’nın köklü sol, anti-emperyalist mücadele geleneğinin ürünü. Direngen bir halkın ortaya çıkardığı kadroların liderleri. Onların söylemleri başından beri anti-oligarşik, anti-ABD söylemler. Bizler ise çıkarsak çıkarsak Muharrem çıkarabiliriz, Ekrem çıkarabiliriz. Bunların söylemleri ise en çok anti-Antrikot olabilir. Çünkü bizdeki az buçuk anti-emperyalist bilinci 80 darbesi ve sonrasında da HDPcilik aldı götürdü.

Muhalif tabanın her kesiminde.. komünistinden ulusalcısına.. Batı hayranlığı, kapitalizm aşkı yoğun. Celladımız ABD’den kurtarıcılık beklentisi saklanmaz pervasızlıkta. Artık siyasi liderleri de, medya ileri gelenlerini de doğrudan ABD seçiyor. Tayyip Erdoğan da ABD onayından geçip başa geldi. Ama son yıllarda ABD’ye posta atabiliyor. ABD mühürlü, inşaat oligarkı İmamoğlu şimdiden bunu yapabilir mi? Çok zor! Yanılt bizi İmamoğlu… ABD’nin ülkedeki, bölgedeki operasyonlarına bir kez olsun diş göstersin… Göstermelik de olsa… Tamam.. O zaman hiç değilse geçici olarak benim de liderimdir. 

2- Okurlarıma, arkadaşlarıma ne kadar teşekkür etsem az. Ne önersem uymadıkları, görüşlerime burun kıvırdıkları, fikirlerimin yaygınlaşmasını engelledikleri için. Böyle yapmasalar hem kendilerini tehlikeye atacaklar hem de beni riske sokacaklar. Şakası yok. Siyasi mücadele bu. Hapse düşmek var, daha kötüsü ölüm var. Rahatımı sizlere borçluyum. Allah sizlerden razı olsun!

Peşinden gittiğiniz siyasi liderler iyidir. Sevdiğiniz yazarlar güzeldir. Onların iktidara karşı çizgisi az risklidir. Ülke için değil, sizler için. Herkes önce kendini sağlama almalıdır. Ülke yansa da akıllılar nasıl olsa bir kurtuluş çaresi bulmaktadır şahsi bekaları için.

Kimi yayın organlarını beğenmekte, birçok muhalif yazardan hoşlanmaktasınız. Onların görüşlerini sık sık paylaşan arkadaşlarım boldur. Hoş umutlar yaratan yeni güzel siyasi liderler bulmakta da mahirsiniz. Gerçi sizin bir şey bulduğunuz yok. Önünüze ne konuyorsa ona bayılmakta harikasınız. 

Ancak şunu bir kez daha anımsatayım ki, “Pek de güzel taşı gediğine koymuş” dediğiniz yazarlar, yayın organları, 30 yıldır ülkenin her gediğine koymaktadır. Bunlar aynı zamanda benim ideolojik düşmanlarımdır. Hep birlikte ve ayrı ayrı fikirlerimin celladı, yazılarımın kasabıdırlar. Onları desteklemekle beni daha da gömmektesiniz. Ölmeden gömülmemi belki de daha hayırlı görmektesiniz.  Alllah tuttuğunuzu altın etsin!

Pek çoğunuz sık veya seyrek biçimde düşmanlarımın görüşlerini paylaşmaktasınız. Fakat sitedeki yazıların yaygınlaşması için çaba harcayanların sayısı hiçbir dönem 15 kişiyi geçmedi. Şimdi iyice azaldı. Bu tutumun akılcılığını takdir ediyorum. Yine de “dostlukla” bağdaştırmakta zorlanıyorum.

Hiç değilse bazılarınız için şahsi imajımın bir insan olarak sevilesi yanları bulunmaktadır sanırım. Bir sohbet kişisi, bir yakın, az çok iyi yanları bulunan bir karakter anlamında. Ama bu insan aynı zamanda köşeli, kırmızı çizgili bir yazardır. Yaşanmışlara ve yaşanananlara dair gayet farklı görüşleri vardır. Arkadaş, dost olarak görüşmek isteyeceksiniz, ama bir yazar olarak aynı “dostunuza” hiçbir destek vermeyeceksiniz… Tam tersine, yandaş medya kadar etik dışı olan “muhalif” medya ve sosyal medyadan paylaşımlar yapacaksınız... Bu tuhaf dostluk anlayışınıza karşı ne tutum takınacağıma bir türlü karar veremiyorum. Bir de benimle farklı konuşan, ancak başka ortamlarda tamamen ayrı şaşan dostlar var ki, onlar da başka bir alem… Keşke benimle görüşmek istemeseler. Sevaba girerler!

3- AKP imar affı getirdi. En hızlı kuyruğa giren benim Cumhuriyetçim, Atatürkçüm oldu. Daha önce de kentsel dönüşüme hevesle atılmıştık. Ekonomik büyümeyi muazzam betonlaşmaya dayayan AKP’nin sahadaki ve kafadaki en büyük destekçisi muhalefetin tuzu kuru tabanı ve lider kadrosu. İmar affı rezaletine ciddi bir ses çıkardıklarını duydunuz mu? Önlerine getirdikleri yeni lider de bir beton canavarı. Bir inşaatçı ne de olsa. İnşaat doğanın, yeşilin en büyük belası. Siz öyle düşünmüyor musunuz konu AKP olunca?

Hakkındaki kimi arsa yolsuzluğu iddiaları umarım AKP yalanıdır. Bazıları, Beylikdüzü’nde belediye başkanlığını iyi yaptığını söylüyor. Umarım doğrudur. Ama yine de belediye başkanlığı yaptığı ilçede bu işlerini sürdürmeseydi. İmamoğlu İstanbul’da yeşil için, betonlaşmaya dur demek için hamleler yapsın.. O zaman benim de liderimdir…

HDP zihniyeti CHP’yi ele geçirdi. Kripto HDP’liler ABD-AB ajanları en hassas karar mevkilerinde. İmamoğlu az buçuk bunlara tavır alsın. İstanbul’u Ankara’dan yönetemezsiniz, diyerek AB’ye, Selahattin Demirtaş barışın dilini konuşuyor, diyerek HDP’ye yancılık yapmaktan vazgeçsin… Onu oraya getirenlere tavır alabilir mi? O zaman benim de liderimdir.

Camide şükür namazı kılma, Yasin okuma senaryolarına yine de takmıyorum. Esas samimi tavrı ne olacak merakla bekliyorum… İstanbul’un büyük sermayesine, oligarşisine, inşaat mafyasına… belediyelerdeki rüşvet çarkına… Tavır alsın… “Muhalif” yandaş medya nasılsa arkasında. Ondan sonra istediği kadar mizansen yapsın…

4- AKP’nin gitmesini gerçekten istiyor musunuz? İstiyorsanız üç şeyden vazgeçmelisiniz: Ülke ve halk düşmanı, Kürt düşmanı HDP ile ittifaktan vazgeçin... Yine Amerikancı olun, madem müptelasınız, ama bunu biraz gizleyin, taktik yapın, takiyye yapın… Mükemmel insan beklentimiz hiç yok, AKP ile birlikte yemeye devam edin, ama bağımlı olmuşsunuz, aşırı yemeyin.   

Kılıçdaroğlu’na yapılan ilkel saldırıyı şiddetle kınıyorum. Ancak sizler de bir şeyi inatla görmemeye devam ediyorsunuz. Ülkede bir iç savaş var. Rahat mekanlarınızdan körlüğünüzü sürdüyorsunuz. 60 binden fazla insanımızın öldüğü bir savaş bu. Yumruğun hesabını soruyorsunuz, sorun, soralım! On binlerce Kürt ve Türk gencinin kanının hesabı aklınıza bile gelmiyor. Köpek ölse haklı olarak hesabını soruyoruz. Bunca insanın ölümüne kimler yol açıyor, düşünmüyorsunuz. Katillerle işbirliği yapanları lider diye başınıza çıkartıyorsunuz. Neredeyse her mahalleye her köye ateş düşüren bir savaş. Sizin vicdanlarınıza bir şey düşürmüyor. Aynı düşman güç savaşı Batı’ya yaymaya çok çalıştı. Yayamadıysa, o sizin küçümsediğiniz, sağcı-gerici dediğiniz yoksul Türkün, Kürdün insani aklı sayesinde yayamadı. Ama şansınızı fazla zorlamayın.

Kılıçdaroğlu’na saldırıda elbette iktidar ve medyasının kışkırtması var. Kılıçdaroğlu da siyasi planlarında hiç masum değil. İnsan, arkadaşının öldürdüğü bir kurbanın cenazesine gider mi yahu? Ne ki, bence olay bir komplo gibi de durmuyor. Karşılıklı bir aymazlık. İktidar bundan kazançlı çıkmadı, zararlı çıktı, telafisi için az dil dökmedi. Kılıçdaroğlu ise haksızken haklı konuma düştü.    

CHP’nin HDP ile işbirliğini, daha kötüsü CHP’nin HDPleşmesini kınayacakları yerde, partilerinin düşman bir güç tarafından ele geçirilmesi gibi çok büyük ahlaksızlığa karşı mücadele edecekleri yerde… AKP’ye: “Siz de PKK ile işbirliği yaptınız, siz de Habur’da teröristleri düğün bayramla karşıladınız” diyen aymazlar.. Barzani’nin ya da “Barış Süreci”nin fotoğraflarını paylaşıp duruyorlar sosyal medyada.

AKP bu haltları yemişse kendileri de yemek zorundaymış gibi. Çirkin siyasetin geldiği noktaya bakın. Hem siyasette aslolan bugündür.. mazi değil.

Fakat arada çok anlamlı farklar var. Barış Süreci’ne destek vermesem de doğrudan karşı çıkmamıştım. Naçizane görüşüm: Savaşın bitmesi, kanın durması önce insani bakımdan, sonra halk ve ülke çıkarları açısından sevindiriciydi. Devletin teröristle silah bıraktırmak için görüşmesi meşrudur. Ama şunları da söylemiştim: İki taraf da kandan besleniyor. Samimi değiller. Bunu sürdürmeyecekler. Pazarlıklar neden gizli? Ne ödünler veriliyor? Süreci ABD yönetmiyor mu? Süreçten PKK kazançlı çıkarsa hiç şaşmayın… vb.

AKP bundan zararlı çıkacağını anladıkça çark etti. PKK silah bırakmadı, ama saldırmadı. O “barış” ortamında haklı Gezi Direnişi ortaya çıktı. AKP ile kırıştıran HDP muhalif güçlerden tecrit olmaya başladı. Her iki tarafın karşılıklı provokasyonları ile süreç bitti. 

Fakat bugünkü CHP’nin HDP ittifakından fark neydi? Bir kere Barzani ile PKK’yı ayırın. Barzani Türkiye’ye silahla saldırmıyor. AKP kendi partisini HDPleştirmedi. Silahlar uzunca süre sustu. Şimdi ise HDP ile ittifak yaparken silahların susacağına dair bir güvence bile istemiyor CHP. Düşmanla açık işbirliğidir bu, hem de savaş koşullarında.

TESEVCİ, kasetçi Kılıçdaroğlu’nu bir yana bırakalım. PKK aşığı bir İstanbul il başkanı.. Ropörtajları, twitleri ortada.. HDP aşığı, Dünya Bankası görevlisi Böke, TR705 CIA ajanı üst yetkili, “Diren Lice” diye twitler atan Kadıköy Belediye başkanı… Üst kademede daha onlarcası… Orta kademelerde yüzlercesi.. 

Böyle bir güç iktidarı ne yapsa alamaz! Alması da ülkeye yaramaz… Ya düzelecekler, HDP’yi içlerinden atacaklar ya AKP’ye en büyük kozu vermeye devam edecekler. AKP’ye tek haklı olduğu konuda cansuyu verecekler. AKP’nin iktidar teminatı CHP.

5- Ekrem İmamoğlu’nun en beğendiğim tutumu 2011 Şike Operasyonu’na desteğidir. Operasyonu yürütenleri kutladı ve şikeyi mahkum eden ifadeler kullandı. Fenerli arkadaşlarımın bazıları kızacak ama, ben de o şaibeli sezonda şampiyonluğun Trabzonspor’a verilmesi taraftarıyım. İmamoğlu gibi. Fanatik BJK’lı olmam ve kulübümün de operasyondan zarar görmesi görüşümü değiştirmiyor.

Bu arada sayın İmamoğlu şimdi FETO’ya ne tavır alacak merak ediyorum. Şahsi fikrim: FETO onca şer ameli içinde olumlu sayılabilecek iki girişime imza atmıştı. Biri şike operasyonuydu, öteki 17 Aralık yolsuzluk operasyonu. Gerçi her iki davayı da her zamanki güdümlülüğü, çifte standardı ile samimiyet krizine düşürdü…  zayıflattı. Ama şike soruşturması onca belgesiyle silinmeyecek bir iz bıraktı toplumda. Evet, İmamoğlu Samanyolu TV yorumcusu ve FETO dersaneleri dostu olarak o zamanki söylemlerini sürdürecek midir? Fenerbahçe tribününde hangi kimliğiyle boy göstermiştir? “Mustafa Kemal’in Askerliği” önceki duruşunda mıdır, yoksa sonrakinde mi? Bekleyeceğiz ve göreceğiz. Tabii bu tutumun ortaya çıkmasında İmamoğlu’nun şahsi inisiyatifi kadar onu oraya getiren güçlerin hesapları da (Abdullah Gül vb..) belirleyici önemdedir. 

6- “Muhalefete bu derece ağır yükleniyorsan AKP’ye çalıştığın açık!” Bazıları köle bilinçleriyle böyle diyor bana. Üstüne gidelim bu iddianın. İktidara büyük kozlar veren, üstelik pek çok konuda onunla iş tutan muhalefete yüklenmek AKP destekçiliği anlamına geliyor mu? Bu arada muhalefeti desteklemekten vazgeçişim son 5-6 aylık tutumum. Peki bunu diyenler kendilerine ve çevrelerine bakıyor mu?

Baksalar, bu toplama muhalefet içinde, pek çok seçim döneminde ve aralarda AKP’ye bizzat çalışmış, doğrudan veya dolaysız destek vermiş milyonlarca insan bulacaklardır. İstisnasız her kesimden… Siyaseten AKP’ye karşıymış gibi konuşup, AKP ile parasal işler, ideolojik ortak çalışmalar yapan yüzbinlerce kilit CHP’li bulacaklardır yakınlarında. Yetmez Ama Evetçiler, Liberaller, HDP’liler, HDP dostları… Geçmişte AKP’yi desteklediler, çünkü ABD’ciydiler; şimdi de ABD’ci oldukları için AKP karşıtılar. Yarın tekrar destekleyebilirler.

Şu heyecanlı dönem geçsin. Yine sizin muhaliflerinizin birçoğu parayı AKP’yle birlikte götürmeye devam edecek. Medyada, sanatta, edebiyatta, eğlencede, futbolda, inşaatta, tıpta, sanayide… hayatın her alanında iktidarla birlikte rant işlerini sürdürecek… Bizlerse yine kirden olabildiğince kaçınmaya çalışarak her iki taraftan da dışlanmaya devam edeceğiz.    

AKP’ye destek vermem. İlke gereği vermem. Zaten geçmiş günahları büyük, işlemeye devam ediyorlar. Öte yandan benim, bizim gücümüz ne! Bir at sineği hükmündeyiz en çok. Ancak ülke ölüm kalım savaşına girmişse ve şayet öte taraf çok daha olumsuzsa iktidarı belki destekler bizim gibiler. Şu anda ülkede örtük bir içsavaş var, ama açık savaş yok. Dolayısıyla bir tarafta yer alma kararı abesten başka bir anlama gelmez.

Vatan Partisi’ne gelince. Birçok dedikleri doğru. Hatta 80 öncesinde bizlerin en nefret ettiğimiz zamanlarda söylediklerinde de önemli doğrular vardı. Şu anda da neredeyse en çok doğru söyleyen hareket. Bu doğrularda Perinçek’in rolü büyük. Fakat. İşte o fakat çok üzücü. O fakat, Türkiye solunun büyük talihsizliği. Vatan Partisi o küçücük gücüyle hep devletten, iktidardan, hatta kimi zaman ABD’den yana tavır aldı. Hep iktidardan güç kapmaya çalıştı ve bunu çok kaba, izansız, dengesiz biçimde yaptı. Bıktırıcı bir “ya o, ya bu” mantığını aydınlara dayatmaya çalıştılar. Bu onmaz bir siyasi hastalıktır. Bu siyasi hastalık sayın Perinçek’ten kaynaklanmaktadır. BU HASTALIK SÜRMESE BELKİ VP ŞU AN ÜLKENİN EN GÜÇLÜ SİYASİ HAREKETİ OLACAKTI. “Ya o, ya bu!” illeti nedeniyle kurudular. Daha da kötüsü, doğruların, bizim gibi düşünenlerin etkisini ciddi oranda azalttılar, gelişmeye engel oldular. Lanetlenmiş ünleriyle savundukları gerçekleri açık düşürdüler. 

7- HDPci değilse biri.. sol mahallede barınabilir mi? Medyada, edebiyatta ilerleyebilir mi? HDP’nin, sayısı belirsiz, muhtemelen 50 binlerin üstünde Kürdün kanına girdikten sonra hâlâ Kürt haklarından bahsedebilmesi emperyal destek dışında mümkün olabilir mi? Her köşe bucağı sinsi sinsi ele geçirdikten sonra, CHP’yi de ele geçirmesi Amerikan projesi değil mi? İnsanlara, Atatürk, Deniz Gezmiş, Mahir Çayan resimleri, nidalarıyla, onların davalarına tam ters işleri başka nasıl yaptırabilirsiniz? Ve bugün bu ülkede en tehlikeli ideolojidir artık Atatürkçü HDPcilik. Atatürkçü HDPcilik tüm değerlerden kopuştur.    

Fotoğrafta bir grup Amerikancıyı HDP’nin gazetesini satarken görüyorsunuz. Zorunlu hizmet. Aynı kişiler 5 yıl öncesine kadar AKP’nin de militanlarıydılar. ABD’ci ve HDP’ci değilseniz solda, yazarlıkta söz sahibi olamazsınız.  

Ve Türkiye’deki kadar mal veya aksine çakal bir okumuş kitlesi dünyanın başka yerinde var mı? Hayvanları tenzih ederim. Bunlar hayvan masumluğundan çok uzaklar. Emperyalizm milyar dolarlar döküyor, medya kuruyor, CNN yapıyor, FOX yapıyor, kalburüstü medyacıları satın alıyor… Milyarlarca doları CIA vb. çalışmalarına ayırıyor. Vakıflar kuruyor, eğitimler veriyor, su gibi para akıtıyor. En nitelikli beyinleri kendi merkezlerine devşiriyor. O merkezler en köşe bucak mekana kadar, “en iyi kubur şiiri” ödülüne varıncaya dek hiçbir şeyi şansa bırakmıyor. (Allah Doğan Hızlan’a uzun ömür versin! Saygılar.) Bizdeki okumuş ve çok bilmiş takımı sürü gibi onları izliyor. Bunları gösterdiğinizde “Ne yani her şey komplo mu, amma senaryo yazıyorsunuz canım!” diye çemkiriyorlar. Evet, komplo falan yok. Ajanların bazıları numaralarına kadar belli. Göstere göstere çalışıyorlar. Bu kadar soysuz varken komploya ne hacet. 

Ha, bir de bazı arkadaşlar şöyle diyor bu ortamda. Kaan Arslanoğlu birçok şeyi iyi analiz ediyor da, çıkış yolunu göstermiyor. Marksizmi de reddediyor? Ee, napcez? İçlerine faşizm kaçmış bu sürüye ne çözüm gösterilir? Gerçi bıkmadan, usanmadan onu bile yapıyoruz. İşte aşağıda. Birkaç cümleyle özetleyecek olursam: Önce insan olun! Azcık vicdanlı olun. Bilimsel sosyalizm falan değil, en basit, en temel sosyalist ahlakı öğrenmeye çalışın. En temel aydınlanma ilkelerine yaklaşın. Bilim nedir? Nasıl işe yarar? Kavramaya çalışın. İnsanlık Voltaire, Tolstoy zamanından çok daha geri düzeyde. Hiç değilse nostalji yapın! Kimse kişisel olarak üstüne alınmasın. İsyanım geneledir. Ya da alınan alınsın.

Kaan Arslanoğlu

ERMENİ KARDEŞLERİMİZ CANIMIZDIR, AMA BU PİS BİR SİYASİ İSTİSMAR (K.A) 


  • Mesut KÜÇÜK

    Mesut KÜÇÜK 11.05.2019

    Değerli büyüğüm Arslanoğlu, sizi ekrandan konuşurken izlediğim için az çok duymaya dayalı çalışan beynim sesinizde bir problem algılamadı. Bu sebeple yazdıklarınızı dikkatle okuduğumu bilmenizi isterim. 1998-99 senelerinde yaklaşık bir yıl Tunceli, Diyarbakır vb. kırsalda takım komutanı asteğmen olarak görev yaptım. Çok şey gördüm... Çok kitap okumasam da çok dinledim. Ama herkesi dinledim... Eğer bir çocuk ilkokula gittiğinde Türkçe bilmediği için dayak yiyorsa bu çocuğu otomatikman PKK'nın eline siz vermiş oluyorsunuz... Geçmiş her tarafı ile maalesef hatalarla dolu. Tutulacak hiç bir yanı yok... Ama şu an için kaçırmamamız gereken bir durum var.. Bundan 30 yıl önce dinciliğin pençesinde kıvranan Kürt halkı bi şekilde sekülarizme kayıyor... Seküler olduğunu iddia edenler ve gerçekten de seküler olan insanlarla düşman olamazsınız. Seküler halklar savaşmaz bunun yerine tartışır ve orta noktayı bulur. * Sekülarizm de etimolojik olarak rakıyı sek içmekten gelse... fena mı olur? :)

  • Kaan Arslanoğlu

    Kaan Arslanoğlu 11.05.2019

    Devam: Şimdi yeni kuşaklar PKK'ya desteklerini gönüllü sanıyor. 11-12 yaşında çocukları dağa çıkarıp eğitmeye başlıyorlar. Bunlardan artık ne "gönüllü" destek beklenir. Bu 18 yaş altı çocuklardan binlercesi öldü. Bu tam bir insanlık dramı. Bu çok büyük proje. Arkasında 80'li yıllardan beri AB gizli servisleri var. 91'den beri ABD var. 91'den beri Kandil ABD himayesinde. Şu an Rojova'da PKK'nın ABD'den alınmış tankları, ağır topları ve füzeleri var. Ama işin garip tarafı ne istedikleri hala belli değil. PKK elebaşları onca ölümden sonra hala "biz Türkiye'den ayrılma niyetinde asla değiliz" diyorlar. Niye ayrılsınlar. İstanbul'u, İzmir'i istiyorlar. Niye ayrılsınlar.. CHP'yi ele geçirdiler. İstanbul il başkanı onlardan, Kadıköy belediye başkanı onlardan.. Yaaa işte böyle komplo teorileri.. Attıkları twitler de tamamen senaryo gereği.. :) :) Daha fazla uzatmak istemiyorum. Tartışan kişiler nasıl olsa ne desek orayı bırakıp bu sefer farklı bir noktadan aynı şeyi savunmakta ustalaşmış.

  • Kaan Arslanoğlu

    Kaan Arslanoğlu 11.05.2019

    Kıymetli Mesut Küçük, bir halkın çoğunluğunun veya önemli bölümünün faşist eğilimlerini sırf halk desteği var diye mazur göremeyiz. Şu anda mesela yüzde 51.5 ile AKP-MHP halkı ve ülkeyi temsil ediyor. Çoğunluk onlardan yana diye muhalefeti bırakalım mı? Ya da Suriye halkının büyük bölümü İŞİD'i, Cihatçıları destekledi diye biz de mi destekleyelim. Solculuk sosyalistlik çok zor bir şeydir. Sürekli azınlıkta kalmayı ve her bakımdan direnmeyi gerektirir. Özellikle ideolojik direniş sanılanın aksine en zor olanıdır. Yurdumun solcusu solculuk zor geldiği için toptan sağcı oldu ve böylece kolay yoldan çoğunluğa geçmeyi deniyor. O zaman biraz PKK tarihini inceleyin. PKK halk desteğini Kürt öldüre öldüre sağladı 1978-90 arası. Öldürdükleri resmi güçlerden çok daha fazla Kürt öldürdüler. Çoluk çocuk. Böylece korkuya dayalı bir destek sağladılar. Sadece Tunceli'de (bu arada Zazalar Kürt değil zaten) 2000'e yakın insanı değişik yollarla yok ettiler. Şimdi yeni kuşaklar bunu unuttu. Devam...

  • Mesut KÜÇÜK

    Mesut KÜÇÜK 11.05.2019

    Sayın Arslanoğlu, benim bilgi seviyemin sizinki kadar yüksek olmadığını biliyorum. Bu sebeple yorumlarımı cahilce bulabilirsiniz. Ancak hazmedilmemiş bilginin zehirli olduğunu bilecek kadar kafamın çalıştığını da belirtmek isterim. Eğer bir parti bugün ismini değiştiriyor ve yarın yine aynı miktarda oyları topluyorsa bunu yok farzedemezsiniz. Yöneticilerinin tamamı PKK'lı olsa dahi halkın bu kadar çabuk bir şekilde ismi değişmiş olan partiye yönelmesi düşünülmesi gerekli olan bir bilgi olduğu kanatindeyim. Bugün CHP ve AKP adlarını değiştirse, yarın alacakları oy oranının nasıl olacağını ben kestiremiyorum. Küçükken ne yapsak günah diyen büyüklerim vardı... Bu sol camiasında da ne desek yanlış oluyor be kardeşim... :)

  • Kaan Arslanoğlu

    Kaan Arslanoğlu 10.05.2019

    Sayın Mesut Küçük, bu görüşleriniz çok tipik zamane solcusu görüşler. Solculukla falan ilişkisi yok, çok tipik çıkarcı, bencil mantık ürünü. Minimum bilgiyle maksimum fikir. Bir ilkeyi işine gelince öne sürmek, işine gelmeyince unutmak. FETO emperyal güçlere bağlı bir örgütse ve o yüzden çok kötüyse, aynı ölçüde emperyal güçlere bağlı PKK neden iyi oluyor. 50 binden fazla Kürdün, binlerce çocuğun katili PKK ve siyasi kanadı HDP neden Kürtlerin temsilcisi oluyor. Bunlar mı Kürtlere bir şey verecek. HDP hakkında hiçbir şey bilmeden konuşuyorsunuz. PKK'nın ne programı var Kürtler için. Ayrılmak mı, federasyon mu, özerklik mi? Ne sorulsa hepsini inkar ediyorlar. Sağladıkları tek şey on binlerce ölü, on binlerce sakat. CHP de belgeli ispatlı emperyal güçlerin denetiminde. Zaten bu yüzden PKK ile işbirliği yapıyor. Bu çizgiye Atatürkçü demek Atatürke hakaret. Bu çizgi vatansever bir çizgi değil, çıkarcı, günübirlik, işine geleni istediği gibi eğip büken vatan düşmanı bir çizgi..

  • Mesut KÜÇÜK

    Mesut KÜÇÜK 10.05.2019

    Benim Atatürkçülükten anladığım halkının bağımsızlığını savunmaktır... Bu durumda; eğer bağımsızlık isteyenler Kürtler olursa ne düşüneceğiz?... Türkler, komple Türk milletinin (yada Türkiye halklarının) bağımsızlığı için Atatürk'ten sonra ortaya sağlam bişey koyabilmişler midir? Bence koyamamışlar... Dün zararlı diye zeytinyağını yiyemiyorduk bugün de kene bizi ısırmasın diye paçalarımızı çorabımıza sokuyoruz... Türk halkına verilen hizmetin niteliğini daha güzel ne anlatabilir? Kürtler ve Türklerin yakınlaşmasını destekliyorum. Bu anlamda CHP ve HDP'nin bir araya gelmesinde de bir sakınca görmüyorum. Soluduğumuz hava, içtiğimiz su aynı değil mi? Bunun dışında Fetö ile ilgili birşey söylemek istiyorum: Fetö'nün tamamen emperyal güçlerin oluşturduğu ve desteklediği bir organizasyon olduğunu bile bile nasıl olur da Fenerbahçe'ye yapılan operasyonu basit bir şike davası olarak ele alırsınız? Fenerbahçe taraftarının ortaya koydğu kadınlı erkekli vatansever görüntüdür davanın ana sebebi.

  • Kaan Arslanoğlu

    Kaan Arslanoğlu 06.05.2019

    DEVAM.. : Ama hayır! Birileri sanki doğruları gözden düşürmek için görevli. Böyle konumlanışlar, taktikler ancak bir siyasi akım ülke politikasında söz sahibiyse, şöyle bir yüzde 3-5'i harekete geçirebiliyorsa bir anlam taşır. Küçük kalmaya bizi ve kendilerini mahkum edenlerin büyük politikalar peşinde 30 yıldır hiçbir şeyden ders almadan koşturmasını bütün gayretime rağmen iyi niyetle açıklamakta zorlanıyorum. Ha… Muhalefet ABD’nin tam denetimindeymiş! Doğru mu? Doğru.. Bizim iktidarla ABD arasında kavga varmış! Var mı? Var… Ama aynı şirketteki patronla müdürün kavgası. Ne zaman müdür işten atılır veya istifa eder, yeni şirket kurar.. Böyle şeyleri o zaman düşünürüz.. Öncesinde boyumuzdan büyük işlere yeşillenmek bizi hep küçük bir piyon eder.. Piyonluğumuzla kalır dururuz… Kendi bağımsız doğrularımız için çaba harcamak bu kadar mı imkansız! Bu ülkede en normal “sol” duruş sapkınlık gibi görülüyor sayelerinde.

  • Kaan Arslanoğlu

    Kaan Arslanoğlu 06.05.2019

    PERİNÇEK - SONER YALÇIN vb. nin TÜRKİYE İTTİFAKI DESTEĞİ YENİ BİR ŞEY DEĞİL.. Türkiye solu 80'den bu yana ya PKK'nın ya da devletin peşine takılma yarışında. Hatta birçoğu birçok zaman aynı anda ikisini birlikte yapmakta. Erkten güç kapma, fırsatçı siyasetle kuvvetlenme taktiği.. Akıl bırakmayan bir “ya onu tercih et, ya bunu” mantığı.. Ve bu yüzden 30 yıldır hepsinin toplamı yüzde yarımı bulamıyor. Türkiye sosyalistleri en temel sosyalist görevlerini yerine getirmiyor. Türk aydını aydınlatma görevini, sol medya habercilik sorumluluğunu yerine getirmiyor. Yüzlerce örneğini verdik… Onun yerine yaptıkları, sürekli biçimde günün zoka gündemlerinin peşine takılmak, yalan yanlış bilgi ve yorumlarla kafa karıştırmak... Türkiye sosyalisti kişilikli dursa, asli görevlerini yerine getirse, belki hiç umulmadık oranda gelişecek. Belki de aynı güçte kalacak. Ama onuruyla, evrensel doğrularıyla kalacak, deniz feneri olacak ve insanlığa gelecek için umut verecek, büyük hizmet verecek. DEVAM ++

  • Neo Paladyum

    Neo Paladyum 01.05.2019

    kim olursa olsun, akp-tayyip karşıtları olarak hep beraber bunları indirelim, çoğunluğu, belediyeyi.. iktidarı kazanalım mantığı; çok sakat bi mantık ! hedefe ulaşmak için herkesle ittifak, işbirliği yapmak mübahtır deyip, bu kafayla sonuç almak için yola çıkarsan ?? sonunda vatanının- toplumunun- insanlarının geleceğini karatacak, seni ıraklaştıracak, libyalaştıracak, suriyeleştirecek şartları da istemeden de olsa yaratırsın ! bizim; süper zeka - çok bilen, entel-dantel, solcu liberâlimsi muhalefetimtrak cemaâtimizde .. bu travmatik psikonevrotik semptomlar son zamanlarda çok yaygınlaştı. akp ile ölümü gösterip .. abd-nato'yla sıtmaya razı etme filimleri solumtrak mecralarda çok tutan bir netflix dizisi haline geldi. esad'dan kurtulmak için.. suriyeyi / kaddafi'den kurtulmak için Libya'yı / saddamdan kurtulmak için Irak'ı tarumar perişan etmeyi göze alan, abd-nato takviyesine razı olmayı .. akıl diye gören muhalif sivri zekâlara karnımız tok ! hayvan terli- yokuş çıkmaz.

  • Kaan Arslanoğlu

    Kaan Arslanoğlu 01.05.2019

    Aynı IP numarası ve değişik adlarla yorum yazan şahıslar. En son Olgun Öztürk ismi kullanan şahıs. Vicdandan en son söz edecek kişilersiniz. Faşist ruhunuzu azcık iyileştirin (pek mümkün değil) neyin nasıl olduğunu belki anlarsınız.

  • Olgun Öztürk

    Olgun Öztürk 01.05.2019

    Seçimde manipülasyon yapıldığını hangi bilimsel yöntemle ve vicdanla saptadığınızı gerçekten merak ediyorum.

  • Kaan Arslanoğlu

    Kaan Arslanoğlu 29.04.2019

    Devam: Her yolla seslendim. TV'den, konferansla, videoyla, yazıyla, mizahla... Yokkk... Akıl seviyesinde genel olarak yıl be yıl bir azalma var. Ve üstelik öyle aptallar ki, onların işine gelen bir doğruyu söylediğinizde o an size hayran kesiliveriyorlar. Hayır kardeşim, işin böyle yanı var deyince anında küfretmeye başlıyorlar. Madem durmadan ve ne yapsak küfür ve hakaret işitiyorum, ben de onlara anladıkları dille hitap ediyorum. İnanın daha iyi anlıyorlar. İlerde de daha iyi anlayacaklar. Yoksa dedim ya, sularına gidince hemen beni seviyorlar ama ben böyle bir sevgi istemiyorum ki. Belki ilerde birileri bir şey anlar diye son çarem. Bir de bir şey soruyorum bazen: Bunu duyunca kimi apışıp kalıyor kimi küfretmeye başlıyor: MHP faşist mi? Faşist. tamam. Peki 80'den bu yana MHP kimliğiyle kaç solcu, devrimci, aydın, işçi, öğretmen. öldürüldü? PKK kimliğiyle kaç işçi, aydın, solcu, öğretmen, devrimci öldürüldü? Fark 500 kat mı, 1000 mi? İşte siz o oranda daha faşistsiniz.. Sevgiler..

  • Kaan Arslanoğlu

    Kaan Arslanoğlu 29.04.2019

    Değerli Ulaş Demir, eleştirileriniz tabii ki başımız üstüne. Bir iki şey deyim. Bu sosyal medya, internete girdik gireli ne yoğun yorum bombardımanı, ne trollerle karşılaştık. İsim sorma şeysini de en az 100 kez izah etmişizdir. Biri gelir, bir iki defa fikrini söyler, soru sorar, isim vermez. Amenna. Ama buda ismi cismi belli yazarlara laf sokacak, hakaret edecek ya da hakaret etmeyecek ama polemiğe girecek, konuyu uzatacak.. Bunu adil bulmuyoruz hatta ahlak dışı buluyoruz. Bu tipler ya trol çıkıyor zaten ya da yakından tanıdığımız arkadaşlarımız hatta ünlü yazarlar vb.. O yüzden kuralımız kesin. Uzatacaksa "sen kimsin kardeşim?" diyoruz. Bir de şuna bakın: Kaç sitede böyle açık tartışma var. Birçok site bu trollerden yıldığı için yorumları kapatıyor. Öteki konu: 30 yıllık yazarım. Bu andaval terbiyesizlere kaf anlatabilmek için her yolu denedim. Kibar oldum, hoşgörülü oldum, kayıtsız oldum, nötr oldum.. Yok.. yıl be yıl kuşatma boğazımızı daha da sıktı.. Devam +++++

  • Kaan Arslanoğlu

    Kaan Arslanoğlu 28.04.2019

    BU YALAZDA YANANLAR / Huzursuz bir kayıtsızlıkla bakıyor pek çok arkadaş / Bu yalazda yazanlara / Öncüler sürgit horlandı, ancak ölünce kayrıldı devrimci / Kakalanıp durmaktan esenlik çektiler / Çünkü kakılanlarla birdi nefesleri / Yel karşıdan vursa da yılmadı tek biri / Sonra her biri bir azize çevrildi / Davaları muma… / Birileri hep alan açtı.. yol açtı / O alanlarda dans etti, yol tıkadı arkadaşlar / Arkadaş dedikse.. çoğu arkadan vurdu / Nasıl bir kısır döngü! / İlerledi insanlık hep bir ileri iki geri / “İki ileri bir geri dersen, umut var” dedi birileri / Huzursuz bir kayıtsızlıkla bakıyor pek çok arkadaş bu yalazda yananlara / Davar gibi sinsi / Diyemeyeceğim .. ne onlar masum ne davarlar sinsi / Gerçek olan tek şey varsa / Ruhları daim eksik kalacak / Neşeleri hep kesik / Bilemeyecekler neden… / Gerçeğin badesiyle serden geçemeyecek hiçbirisi…

  • Sevinç Öztürk

    Sevinç Öztürk 28.04.2019

    Siz söylemeyin, ben söylerim. İzmir’deyim. Oğlumun bilgisayarından bağlanıyorum. Nasıl olur bu diye oğluma sordum. VPN ile bağlanıyormuşuz. Ben çok anlamam ama aynı VPN’i kullananlar aynı adresi almış olabilir diye düşündük. İyi günler dilerim.

  • editör

    editör 27.04.2019

    Sayın Sevinç Öztürk, Canan Savaş ismini kullanan yorumcunun 139 ile başlayan IP numarası ile sizinkinin tüm rakamları bire bir aynı. Bir trol değilseniz acilen bir psikiyatriste başvurmanızı tavsiye ederim. İsterseniz bulunduğunuz konumu da söyleyeyim, çünkü galiba farkında değilsiniz. Saygılar.

  • Sevinç Öztürk

    Sevinç Öztürk 27.04.2019

    Nasıl olabilir ki Canan Savaş’la aynı bilgisayar? Hayal mi, rüyanızda yorum mu görüyorsunuz kuzum. Ben üç gündür yazmış mıyım bir yorum, kendime soruyorum yazmamışım. Yayınlamadığınız bir yorumum da olmadı. Benim adımı kullanan bir sahtekar var tevekkeli.

  • editör

    editör 27.04.2019

    Aşağıda "Canan Savaş" ismini kullanan yorumcu ile "Sevinç Öztürk" ismini kullanan yorumcu aynı bilgisayardan yazmaktadır. Son yorumları onaylanmadı. :)

  • Kayıt Sever

    Kayıt Sever 27.04.2019

    Sayın insan bu, laf edebildikleri bir tek bura var galiba. Başka yayınlara açılamıyorlar. Başka insanlar onlari dinlemiyo. Bi süre sonra bundan sıkılıyorlar. Size kızmaya başlıyorlar. Size laf sokuyorlar. Baska marko pasa yok çünkü. Hos göreceksiniz.

  • Kaan Arslanoğlu

    Kaan Arslanoğlu 27.04.2019

    Ben de sizin şizofren olduğunuzu düşünüyorum Bahadır kardeşim. Yarı şaka kabul edin :) Şizofrenleri severim, habis paranoidler dışında. Mantık yürütmeniz daha doğrusu mantıksal bağlantı kaygısı taşımamanız.. Dahası bunu yansıtma yöntemi ile karşınızda kim varsa tartıştığınız kişiye suçlama olarak aktarmanız.. bende bu kanıyı uyandırdı. Lütfen karşı yorum yazmayın. Yorum yazacaksanız ara sıra yazın ki, bu tuhaf yorumların travmasını atlatabilelim biraz. Dinlenelim, beynimiz kendini tamir etsin. :) Polemiği sürdürürseniz yayımlamam, onu bilin. Çünkü birçokları gibi sizin polemikleriniz de hemen bıktırıcı bir iddialaşmaya, sonrasında laf sokmaya, ardından tacize ve hakarete varıyor. Zaten o yüzden sizi face arkadaşlığından da çıkardım. Bu tür polemiklerinizi izin verirseler başka yayın organlarında yapın. Bakalım yapabiliyor musunuz. Ayrıca ben her canı sıkılanın, başka yerde polemik yapamayanın laf sokup polemik yapacağı bir eğlence figürü olmaktan bıktım. Saygılar.

  • Bahadır Özdemir

    Bahadır Özdemir 27.04.2019

    İmamoğlu'ndan hiç bahsetmeden İmamoğlu hakkında yazı yazmak. Güzel bir postmodernizm örneği oluyor. Devamını bekliyorum. Anlamayanlar için şimdiye kadar olan bölümü kısaca özetleyeyim. "Gerçekler acıdır, biber de acıdır. O halde İmamoğlu hem gerçektir, hem teröristtir, hem de ajandır. Ama hem yazar, hem de İmamoğlu BJK taraftarı olduğu için İmamoğlu'nun yazarın beklediği doğru işleri yapma olasılığı da vardır." Artı, "İş bu yorumu yazan kişi, mantık oyunları yapmasından ötürü hem teröristtir, hem de ajandır. Yazar bu tür kişileri çok görmüştür." Küçük bir ayrıntı: Ben de BJK taraftarıyım. (B.Ö.)

  • Moderatör

    Moderatör 26.04.2019

    Feysbukta ; hariçden gazel okuyanlar, ana yazıyı okumadan, feysteki başlığa göre hemen yorum yapanlar, seviyeyi düşürüp höykürmeler, çemkirmeler .. çok oluyor ! orası çok daha gayricidi, sıradan bir ortam diye düşünüyorum. ordaki her şeyi buraya koymak ? buradaki otamı sulandırır zannediyorum, yine de Admin'imize sorup karar verebiliriz.

  • Kayıt Sever

    Kayıt Sever 26.04.2019

    Bu yaziyla ilgili fesbukta yapilan paplasimlarin altinda ne yorumlar , ne tartismalar geciyor. Burada oradaki canliligin onda biri yok. Fesbuk hesabi olmayanlar cok sey kaciriyor. Bircok yazi icin ayni sey soz konusu. Editirlerin oradakilerin hepsini buraya kaydetmesi guzel olurdu. Ama cok zor galiba. :(

  • Fahri Kumbul

    Fahri Kumbul 26.04.2019

    Hevesiniz kırılmasın, insanın aklı her zaman başında oluyor; bazen de uçuyor.:) Her görüşünüze katılmasam da (Hiç kimsenin her görüşüne katılmak olmaz zaten) sizden öğrenmeye devam edeceğim, siz dayandıkça...

  • Kaan Arslanoğlu

    Kaan Arslanoğlu 26.04.2019

    Değerli Fahri Kumbul, önceki pek çok yorumunuz gayet yerindeydi. Fakat bu son yorumunuz hiç olmamış. Bu son yorumunuz sanki uzaydan gelmiş. :) İnsan bu okurlarının dahası yazarlarının yüzde doksandan fazlası oyunu chp ye veriyor. Bu kadarla kalsa iyi. Büyük çoğunluğu CHP yi hala umut, kurtarıcı olarak görüyor. Bu kadarla da kalsa iyi. Şu ana kadar tespit edebildiğim 50 den fazla okur face arkadaşlığından ayrıldı chp son chp eleştirimden sonra. 2 adet de yazarımız ayrıldı. Bu rakam daha fazladır aslında ve artacaktır. Akp yi düşman siyasi ideokojik güç olarak eleştiriyoruz da düşma ideolojik siyasi güç olarak chp yi neden eleştirmeyelim. Epeydir yazıyorum. Chp den bir beklentim yok artık. O sadece bir engeldir. Saygılar sevgilerle.

  • Akif Akalın

    Akif Akalın 26.04.2019

    Akşam klübe gidip savcıyla briç masasına oturursan "devlet yanlısı", sabah karakolda dayak yemiş birine adli rapor verirsen "devlet düşmanı" olurdun. Ben uzun zamandır buna alışığım, fakat buradan senin 60'ına gelmene rağmen bu durumu kabullenemediğini görüyorum. İnsanlardan "nesnel" düşünmelerini, ak ve kara arasındaki "gri yelpazeyi" görebilmelerini bekliyorsun. Korkarım daha çok beklemen gerekecek...

  • fahri kumbul

    fahri kumbul 26.04.2019

    Uzayınca sıkmaya başlamış olabilir; ama bir iki başlık da benden: 1-Gerçek solu, gerçek antiemperyalistleri yani gerçeği arıyor, sorguluyor, tartışıyoruz değil mi? Peki neden CHP’yi muhatap alıyoruz? İçine bunlar girmiş, şunlar girmiş diye? Neden CHP’yi önemsiyoruz? CHP’ye onların girmesin, gerçek solcular, gerçek antiemperyalistler girsin mi istiyoruz? Beğenmiyorsak kendimize baksak, toplumu kendi etrafımızda toplasak, güçlensek, güçlü bir seçenek olsak… Bunlara ne dersiniz? 2- İmamoğlu’nun seçmen kitlesinde HDP var ama cemaatler de olamaz mı? Mesela Süleymancılar. İncelemek, araştırmak lazım. 3-Son Başlık: Cumhur ittifakı çatırdıyor, yeni bir deneme geliyor; “Türkiye İttifakı” RTE’nin yeni bir hamlesi.

  • Kaan Arslanoğlu

    Kaan Arslanoğlu 26.04.2019

    Canan Savaş isimli sınır zekalı arkadaşım. Sizin gibilerin öncü yazarların aldığı riskleri tahmin etmesi bile güç bu IQ düzeyiyle. Basit bir yazıyı, en net cümleleri bile algılayamayan sizin gibi bir yığın trolle, ülke düşmanı karakterle, her gün sizin gibi en az 10 okuma anlama özürlüyle uğraşmak zaten bir ömür törpüsü... Birkaç cümleyi bile anlayamayan bu güruhun tamamıyla uğraşmak zaten hayati bir risk. Bir de beni İngilterelerden, Almanyalardan bulmazlar mı? Kardeşim, burada yeterince hain, hiçbir işe yaramaz var, gidin siz kendi ülkenizdeki faşistlere katılın.

  • Canan Savaş

    Canan Savaş 26.04.2019

    AKP ve MHP söylemleri ile çelişen hiçbir fikriniz yokken hapisten, ölümden bahsetmenizi anlayamıyorum. Bir tane muhalif fikrinizi görsem korkusuz yazar diyeceğim. Kimsenin peşinizden gelmemesinin nedeni iktidarı eleştirememeniz, bu tutarsızlığınız olmasın...

  • editör

    editör 25.04.2019

    Keşke adınızı da lütfetseniz adsız arkadaşım... :)

  • 25.04.2019

    Kaan hocam tam da sizi eleştirdiğim yerden beni eleştirmişsiniz. Cemaatin siyasi hesaplarla ve ülkeyi ele geçirmek amacı ile ve siyasi iktidarla beraber yaptığı tüm kumpas davalarının hukuksuz ve ahlaksız kumpaslar olduğu kanısındayım. Ancak bir yalan ancak içine gerçek kırıntıları yerleştirilerek toplum ve aydınlar nezdinde itibar kazanabilir. Örneğin ergenekon kumpasında işkenceci kontr gerilla artıklarının da yargılanıyor oluşu benim bu kumpasa olumlu yaklaşmamı sağlamamış örneğin sürekli küfrettiğiniz "hdp ci"" pkk ci"ler gibi Türkiye bağırsaklarını temizliyor demogojisine kanmamıştık. ....devam edeceğim.

  • Kaan Arslanoğlu

    Kaan Arslanoğlu 25.04.2019

    DEVAM.. Sporun çok büyük bir yarası olan ŞİKE bağlamında değerlendirir, dikkate alırız. Bir taraf haksızlığa uğramışsa (Trabzonspor mesela) ona da hakkını veririz. Bir takımın göz göre göre hakkı yeniyorsa, bunu siyasi çıkar gereği görmezden gelmek solculuk mu oluyor. Evet, Türkiye solcusu, okumuşu olaylara bu kadar haksız, adaletsiz bakıyor ve onun için sol olamıyor. Analtmak istediğim bu. 17 Aralık yolsuzluk operasyonunu da siz değerlendirin o zaman. Madem o dört Bakan çok masumdu, niye görevden alındılar. Onları da aklayalım, destekleyelim o zaman. Ne de olsa FETO mağdurudurlar. O davada da çifte standart ve siyasi art niyet vardı, hem bunu kabul eder, hem de ortaya konan belgeleri de dikkate alırız. Bundan tabii ne olabilir. İktidarın muhalefetin çakal yazarları sizleri her şeyi bizden ondan, ak ve kara diye değerlendirmeye çok alıştırmış. Ben onlardan biri olmamayı bilerek tercih ediyorum. İşin tüm zorluğuna karşın. Saygılar.

  • Kaan Arslanoğlu

    Kaan Arslanoğlu 25.04.2019

    DEVAM: 17 Aralık yolsuzluk operasyonu neydi? Onu da FETO yaptı ve ilk kez başında AKP kurmayları yoktu ve bu hükümete karşı yapılmıştı. Şimdi bunlara karşı amigo gibi mi tavır alacağız? Ya tam destek ya tam mahkumiyet? Buna mecbur muyuz. Neden hepsini ayrı ayrı özellikleriyle ve davanın amaçları, seyri, belgeleriyle değerlendirmeyelim? Bu normal tutum değil mi? Niye normal tutum anormal sayılıyor? Ergenekon siyasi bir dava idi, Cumhuriyet'i ilgaya dönüktü. Buna karşı durduk. Ama içindeki her belgeye de bunlar yanlış demeye neden mecbur olalım. Neden çuvala doldurulmuş her sanığı biz de aynı ölçüde savunalım? Bazısını az savunuruz, bazısını çok, bazısını hiç savunmayabiliriz. Ama genel olarak davaya karşı çıkarız. Şike davası da siyasi yönleri olan bir yolsuzluk davasıydı. Buradaki çifte standardı, bazı takımların her ne hikmetse işe dahil edilmemesini, altta yatan pazarlıkları, önceki ilişkileri gösteriririz. Ama ortaya konan somut belgeleri de .. devam edecek...

  • Kaan Arslanoğlu

    Kaan Arslanoğlu 25.04.2019

    3 alttaki adsız yorumcu arkadaşla, bana mesaj gönderen arkadaşa birlikte cevap vereyim: Toplum siyaseti de tıpkı takım taraftarlığı gibi körcesine bir yanlılıkla algılıyor. Bir takımı hakem göz göre göre kayırsa da o takım taraftarının yüzde doksan dokuzunun bunu kabul etmediği gibi. Bizim taraf kusursuz mükemmel, karşı taraf iğrenç şeytan.. İki taraf için de %95 bu anlayış hakim. Ve bundan ün, para, saygınlık kazanan sürüyle çakal yazar var. Onlar hem bu aymazlıktan besleniyor hem samimiyetsizliği artırıyorlar. Benim tuhaf bulunan tutumum ise ASLINDA GAYET NORMAL VE OLMASI GEREKEN. Ama millet sapık, sahtekar medyacılara, amigolara, goygoyculara öyle alışmış ki normal işini yapan benim gibi biri çok yadırganıyor. Bense elbette birçok konuda tarafsam bile ne biliyor, ne görüyorsam onu yazıyorum. Evet, şike davası FETO'cularca yürütüldü. Başında AKP kurmayları vardı. Evet, Ergenekon, Balyoz da FETO'nun eseri. Onun da başında AKP kurmayları vardı. Devam Edecek...

  • Kaan Arslanoğlu

    Kaan Arslanoğlu 25.04.2019

    Önce sevgili Akif'e bir şeyler diyeyim. Yahu iki tarafın da medyası, sosyal medyası korkunç. Tam bir beyin tecavüzcüsü. İzlememk istiyorum, mecburen çarpıyor, geliyor, yine geliyor. AHABER izliyorum mesela. Büyük bir gürültüyle manşet haber: İmamoğlu'nu kutlayanların şehitlere büyük saygısızlığı. Neymiş diye merak ediyorum. Kalabalıktan biri bira şisesini kaldırmış! BUYMUŞ saygısızlık. Bu ne iğrenç bir kafadır yahu... Öte tarafa bakıyorum. Ölen dört askerin lafını bile eden yok. Onlar karşı taraftan çünkü. Bir yumruktur bir linç edebiyatıdır gidiyor. Halbuki daha önce 2 AKP'li bakan da yumruk yemişti. Tayyip bile kaçıp bir dükkana sığınmak zorunda kalmıştı. AKP'li bakanın burnu kırılınca Sözcü gazetesi "yumruk terapi" diye manşet atmıştı. Bunlar sosyal medya mı, medya mı, yıllar var su yüzü görmemiş kubur mu... belli değil..

  • Kaan Arslanoğlu

    Kaan Arslanoğlu 25.04.2019

    İki alttaki adsız arkadaştan sonra bir benzerini başka bir arkadaş mesajla yolladı.. Aynen şöyle: bu kadar polarize etmenize gerek yok birilerinin sizin fikirlerinizi okuması için. Tamam anladık çelişkileri derin dipten göstermeye çalışıyorsunuz ama herkesin havsalasi buna yetmiyor. Bence normal analitik yazılar yazsanizda okunur. EVET, bu arkadaş bir yandan da çözümlemelerimin bazılarını tutuyor, öyle söylüyor... Her ikisine de birazdan cevap vereceğim.

  • Akif akalın

    Akif akalın 25.04.2019

    Bu Kılıçdaroğlu'nun CHP'nin başına geçtiğinden beri yediği ilk dayak değil. Balık hafızalı olmayanlar TBMM'de yediği meydan dayağını da anımsar. Bence bu Kılıçdaroğlu'nun görevinin bir parçası. Nitekim kendisi o kadar yaygara kopartmıyor ve olgunlukla karşılıyor. Yani alan veren razı bize ne oluyor???

  • 25.04.2019

    Kaan hocam, Şike operasyonuna olumlu yaklaşma sebepleriniz okuyunca sorma ihtiyacı hissettim. Aynı gerekçeler nedeniyle cemaatin yaptığı bütün kumpaslara olumlu yaklaşmanız gerekmez mi? İnsan psikolojisi , evrimsel psikoloji filan tonla yazı yazıp tonla okuma yapıyorsunuz ama sizi anlayabilme kapasitesine sahip olan ve toplumun çok küçük bir kısmını oluşturan seçkin azınlığı yerinden zıplatıp tepkisini almadan yazmakta "yeterli" değilsiniz. Araya mutlaka okuyucuyu sinir edecek bir cümle koyup yazının etkisini sınırlıyorsunuz.

  • Rıdvan Binici

    Rıdvan Binici 25.04.2019

    Kaan Arslanoğlu’nun insanlıktan çıktığı iddiası ayrıştırıcı bir söylem değilse nedir? CHP’nin “PKK bir terör örgütüdür ve bir an önce silah bırakmalıdır.” şeklinde bir açıklaması, duruşu olmadığını aksine PKK eylemlerini gerçekleştiren ve destekleyenlere dostane yaklaşımı olduğunu gözlemliyoruz. Bunun kamu vicdanında AKP tarafından istismar edilen bir ayrıştırıcı araca dönüştüğünün farkında değil misiniz? Nörolojik bozukluklardan değil argümanlardan bahsediyoruz, saldırının haklılığından değil, motivasyonunun kaynağı olan CHP’nin resmi tutumundan bahsediyoruz, bu durumu inkar edebilir misiniz Sayın Sevinç Öztürk? Bir başkasını savunmuyorum yanlış anlamayın, katıldığım bir görüşü savunuyorum burada.

  • Neo Paladyum

    Neo Paladyum 25.04.2019

    Tabi kabahat bizde.. ! biz de, ergenekonla eş zamanlı olarak yapılan chp üst yönetimindeki kaset operasyonunu, cumuriyet gastesindeki yapısal değişimleri görmeyecek, TR705’leri, cananları, böke’leri, erd. toprakları .. Tesevlerden, Davoslardan, pkk avukatlarından chp üst kademelerine paraşütle indirilen ne idüğü belirsiz karakterleri araştırmayacaktık.. bakacaktık ama görmeyecektik ! duyacaktık ama işidmeyecektik ! kapitalist emperyalist tezgâhların boyunduruğuna vurulmuş davar gibi olacaktık ! Taraf, cumuriyet, t-24, sözcü, halk TV, Fox CNN NTV .. izleyip, kendi çapımızdaki içe kapalı maalle duvarları arasında can dündar YOzdil uğur dündar, çölaşan, bekir coşkuna tav olup huzur ve huşu içinde kendimizi kandırıp rahatlayacaktık ! anti emperyalizmi milliyetçilere bırakıp, kapitalizm pisliğini hiç deşmeyerek, sizler gibi plajda kumda oynayacaktık ! burada olduğu gibi kendi üretimimiz özgün fikirler paylaşmayacak, klasik medya tezgahlarından kopyala yapıştır paylaş yapacakdık.. kabahat bizde

  • Ahmet Yılmaz

    Ahmet Yılmaz 25.04.2019

    CHP yarı faşist bir partiye dönüşmüş derken haklıymışsınız. Eleştirileriniz karşısındaki alık tepkileri görünce... Bunların yalanlarına ortak olmayınca hasta oluyorsunuz. MR çektirin hemogram baktırın falan diyorlar.. Hastalara da kimbilir nasıl bakar bu kafa. Hastaları nasıl aşağılar. Öff...

  • Sevinç Öztürk

    Sevinç Öztürk 25.04.2019

    Dış baskılarla CB’nın patrikhaneye yazdığı mektubun ve çanakkale anmasına türklerin güvenlik gerekçesiyle alınmaması kararının çekeceği olası tepki öncesi bu menfur saldırının yapılması sizce tesadüf mü? YPG ile de görüşmelerin tekrar başlayacağının işaretleri var. Dış baskıları içeriye direnç göstermeden ileten AKP, çubuktaki saldırıyı pervasızca organize etmiş görünüyor. Kendileri de pek inkar etmiyorlar...

  • Sevinç Öztürk

    Sevinç Öztürk 25.04.2019

    Şu yazdığınız paragraf sizin insanlıktan uzaklaştığınızın bir kanıtı olarak kaydedilmelidir. “İnsan, arkadaşının öldürdüğü bir kurbanın cenazesine gider mi yahu? Ne ki, bence olay bir komplo gibi de durmuyor. Karşılıklı bir aymazlık. İktidar bundan kazançlı çıkmadı, zararlı çıktı, telafisi için az dil dökmedi. Kılıçdaroğlu ise haksızken haklı konuma düştü.” İktidar partililer telafisi için adamın elini öpmeye mi gittiler? Komplo değilse ne bu olay. Siyasi aklınız da, vicdanınız da, gözünüz de kararmış. Bir nöroloğa görünün acilen, MR çektirin, bir biyokimya hemogram baktırın hocam. Organik bir rahatsızlık da olabilir. Geçmiş olsun.

  • Atila Demirkasımoğlu

    Atila Demirkasımoğlu 25.04.2019

    Seni asacaklar. Dinlemezler. Mahallenin horozu adayı olacaksın, horoz bile olmayacaksın. Mahalle ne derse onu diyeceksin. Mahalle seniz ezer, yok eder. Mahalle bir aç kurt gibi yiyecek istiyor sen ise perhiz, vücudu yönetmek falan dersen seni yer mahalle. Siyasal tutarlılık ise her zaman konjonktürün ihtiyaçlarına yenilir. Çünkü siyaset, bizim ülkemizde, aydınların ufku kadar geniştir, çıkarları ufku kadardır, ve siyaset aslında abazalığı azanın akşam gerdeğe girdiği bir ölüdür.

  • Fagri kumbul

    Fagri kumbul 24.04.2019

    Mekanik değerlendirme: Kapitalizmde krizin olumlu değerlendirmesi gibi; merdiven altı firmalar elenir, iyiler kalır, bu piyasanın yararınadır. Diğeri duygusal ya da ne bileyim insani; duygusal kırgınlıklar ya da keskin sirke ... daha faydalıdır.

  • Tansel Timur

    Tansel Timur 24.04.2019

    Akp’nin gücü bir tek polisiyle, provakatörüyle halka saldırırken ortaya çıkıyor. Onun dışında bir dik duruşu yoktur, yatay durur, dışarıya karşı bir çıkışı görülmemiştir. Bu iktidar, cumhuriyetin yıllardır az çok koruyabildiği çizgilerini birer birer emperyalistlerin çoklu girişine açmıştır. Solculuktan, soyluculuğa geçen perinçek ve versiyonlarının AKP’den ne gibi bir çıkar beklentileri vardır, karşımızda niye vatansever diye bu halk düşmanlarını cilalarlar, parlatırlar?... Ülkenin ekosisteminden, rasyonalitesine, motivasyonundan, tinselliğine iğfal eden bir çeteden kurtulabilmek az şey midir?

  • Kaan Arslanoğlu

    Kaan Arslanoğlu 24.04.2019

    Facebook'taki arkadaş listem İstanbul Borsası'ndan hareketli mübarek. Günde 7-8 yeni arkadaş geliyor, bir o kadarı çıkıyor. Şu ana dek arkadaşlıktan çıkanlar 700'ü geçti. 60 kadar da ben çıkarmıştım. Haydi hayırlısı.. :) :)

  • Fatih Torun

    Fatih Torun 24.04.2019

    Ekleme yapmak isterim: Salon Atatürkçüleri, emperyalizme en büyük yenilgiyi tattıran Mustafa Kemal Atatürk’ün anti-emperyalist bilincini ve tavrını anlamayıp (ya da anlamamış görünüp) Atatürkçülük iddiasında olanlardır. Tatlı su solcuları da; liberal söylemleri destekleyebilen ve emperyalizmin etnik köken ve inanç düzleminde uyguladığı kırıcı-yıkıcı politikalara teşne olanlardır.

  • Fahri kumbul

    Fahri kumbul 24.04.2019

    …İsterse boşa sevinsinler. HDP ile ilişkiler konusuna gelince; siyaset hep kirliydi. Bugüne kadar ne can ciğer arkadaşlıklar ne sırdaşlıklar ne ant kardeşlikleri görüldü; bundan sonra da görülecek. Sayın Kaan Arslanoğlu iyi bir aydın. O elbet vasatların göremediğin görecek, uyaracak, öğretecek. Almak isteyenler alacak. Tabi hep veren olmak da zor iş. Umar ve dilerim ki ona da gına gelmez. Saygılar.

  • fahri kumbul

    fahri kumbul 24.04.2019

    Saymakla bitmeyen bin bir türlü sol ve solcu var. Gerçekten bir sol olup olmadığı bile kuşkulu. Teorik olarak var, somut ve pratik olarak yok. Düş gibi, din gibi. İmamoğlu, etse etse CHP solunu temsil eder. Bilgim kadar laf edeyim; fazlasına cesaretim yok; solun yalnızca antiemperyalist ve devrimci kimliğini (iddiasını) ele alacak olursak, en solcu CHP’li Atatürk. Başka yok. CHP’den, hele yenisinden ve İmamoğlu’ndan ne beklenen; AKP’den (Özellikle başkanından) bıkan kitleye umut olması. Bu insanların duyguları da önemli. Saygı duymak, küçümsememek lazım. On yıllardır düzenli, güvenilir bir söylemi ve politikası olmamış AKP Başkanı’nın ABD’ye posta koymasının bir değeri olamaz. Ortağının ve partisinin hiç olamaz. Türkiye’nin bekası bunlara kalmadı. Seçmen gözetiminde AKP Başkanına karşı kazanabilme ihtimali şu an İmamoğlu’nda var gibi. Buna da ihtiyaç var. Türkiye’nin hep AKP + MHP’ye kalmasından iyidir. Bırakınız, bugüne kadar hep üzülenler biraz sevinsinler. (devam edecek...)

  • Neo Paladyum

    Neo Paladyum 24.04.2019

    genel başkanı; 2010 lardaki Ciasal islam operasyonları sırasında kaset tegahıyla tepeye oturtulan Soros-Tesev kaynaklı Kemal.. il başkanı; hdp'den devşirme biji canan.. üst yöneticileri; dünya bankası hızlandırılmış özel eğitiminden geçmiş 'sayek böke' .. tescillenmiş TR 705 .. erdoğan toprak.. ve aynı mahalleden özel ekip ! ..bana bunlarla gelmeyin ! hayvan terli.. yokuş çıkmaz ! diğer il, ilçe yönetici, başkan çoğu kadroyu da biliyoz ! çoğunuz kısa pantolonla gezerken, kiminiz dünyada yokken ! biz o partinin ödenemeyen faturasını ödüyoduk, ilçe bina kirasına katkıda bulunuyoduk, daha gençken de vücudumuzu ortaya koyuyoduk ! savunulacak bişey olsa ?? gene en başta biz savunuruz.. bırakın bu işleri, gerçekçi olun, siz o yokuş başndayken? biz tepedeki evin içindekileri gördük, bulaşmadık, mihnet etmedik.. yokuştan aşşağa.. haydarpaşşa ! dedik, indik.

  • Fatih Torun

    Fatih Torun 24.04.2019

    Aslında daha önceki birçok yorumumda söylediğim gibi her kişi ve durumu etkili değerlendirmenin tek dayanak noktası; anti-emperyalist tavrı incelemektir. Emperyalizmle kısmen de olsa barışık tüm kişi, kurum ve durumlar cehennemin yol taşlarının döşenmesine hizmet eder. Bizim tatlı su solcularımız ve salon Atatürkçülerimiz bunu bir türlü kavrayamıyor. Anti-emperyalist bilinç ve duruş yoksa her şey yalan…

  • Rıdvan Binici

    Rıdvan Binici 24.04.2019

    1. Bizde haksızlığa uğrayan kişinin tüm yönleriyle iyi bir insan olduğu yönündeki bir yanılsama var, İmamoğlu’nun başkanlığı engellenmeye uğraşılmasaydı bu kadar parlatılmayacaktı. Fikirleriyle değil mağdur ancak mücadeleci tavrıyla sempati topladı bakalım fikirleriyle neler yapabilecek. 2. Çevremle paylaştığım, sınırlı sayıdaki okunabilir bulduğum yazıların çoğu bu siteye ait. Köşe yazarlarını ve gazeteleri onların kirli bağlantılarını aklımdan çıkartmadan okumaya çalışıyorum, bu nedenle tepki gördüğüm de oluyor. İsmail Küçükkaya ve Fatih Portakal enkırmen sayılıyor bu ülkede, medyanın neresinden tutsan elinde kalıyor. 3. Türkiye’de bir kavram zehirlenmesi yaşanıyor, antikapitalist olmak, solcu olmak hiç de öyle olmayan kişilerce sahipleniliyor, insanlar bunların peşinden gitmeye bayılıyor. Sözün özü akılcı, insancıl ve ilerici düşünce sahibi olma potansiyeli taşıyan büyük bir insan topluluğu dogmacı, kapitalist ve muhafazakar fikirlere kanalize oluyorlar. Biz de debelenip duruyoruz.

  • yusuf bodur

    yusuf bodur 23.04.2019

    Solun içler acısı durumuna ;en cirehetlenmiş ancak kanıksandığından kimsenin raharsız olmadığı hayati konulara neşter vuruyorsunuz. Kim burnunu tıkarsa tıkasın, irin kokusu bastırılacak gibi değil. Ancak duyarsızlık ,teslimiyet ,tuzu kuruların solculuğu bukadar oluyor. Bu sitede yazı okuyanların ,yazanların anlamamzlığa gelmenin ötesinde yazdıklarınıza anlaşılır samimi eleştiri yazdıklarına tanık olmadım. Polemik yapmayı kendilerince siyasi duruş yerine koymalarını pek'de ciddiye almıyorum. Ama neyazıkki solumuz, sağımız bunlarla dolu ve bu durumun sizi rahatsız etmesi normal. İnanıyorumki yazılarınız sadece burada polemik yapanlarca okunmuyor, birşeyler yazmayan, ancak çok etkili olan önemli tartışma ortamlarında gündem belirliyor. Bu kafa karışıklığı,bu siyasetsizlik elbet bitecek ve siz buna en çok katkı sunan kişi olmanın haklı onurunu taşıyacaksınız. Yazma konusunda sıkıntılı olduğum için sık yazamıyorum,yalnız bırakıyor gibi olmak beni üzer.Saygılar

  • Kaan Arslanoğlu

    Kaan Arslanoğlu 23.04.2019

    Facebook'da iki yorumcu ayrı ayrı, İmamoğlu belediye başkanı, devlet başkanı değil, genel siyasi lider değil, demişler, hatta "sapla samanı" karıştırdığımı söylemişler. Şu cevabı verdim: Önce kendinize ve izlediğiniz sözde muhalif medyaya, sosyal medyaya bakın. İmamoğlu CHP'yi toplayacak lider, Tayyip Erdoğan'ı indirecek yeni umut vb olarak her koldan pompalanıp, reklam ediliyor. Bunu yapan ben değilim. Okuduğum yüzlerce görüşe karşı bunları yazıyorum. İnsanlar da gerçekten tuhaf... Hem bir araba laf ediyorlar bir konuda, hem cevap verince, bunu nereden çıkardın diye soruyorlar. Sizler çıkarıyorsunuz kardeşler.. sizlerden çıkarıyorum.. :)

  • Kaan Arslanoğlu

    Kaan Arslanoğlu 23.04.2019

    Değerli Zekai Tarhan.. "Nusret" espriniz güzel :) Fakat İmamoğlu'nun anti-antrikot duruşu da ne yazık ki sadece bir mizansen... Gerçeği olsa onu da takdir ederim. Adam bir arsa, inşaat oligarkı... AVM'ler sahibi.. Akçaabat köfteyi tercih ediyordur sadece. Yine de samimi olduğunu göreyim, cidden özür dilerim. Saygılar..

  • Zekai Tarhan

    Zekai Tarhan 23.04.2019

    Maduro’nun Nusret’i ziyareti düşünüldüğünde anti-antrikot duruş da önemli olabilir. Maduro’nun anti-emperyalistliğindeki eksiklik anti-antrikot duruştur belki de...

Bu sayfalarda yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan www.insanbu.com sorumlu tutulamaz.