AKP yakında gider belki, ama insanlıktan geriye ne kalır?

AKP yakında gider belki, ama insanlıktan geriye ne kalır?

AKP’nin ciddi seçim yenilgisinin keyfini çıkarmak gerek… Fakat nerdeee! Bizde bu kişilik olduktan sonra… Muhalefet saflarında düne kadar AKP’ye üst düzey hizmet-destek vermiş on binlerce zat şimdi en başta zil çalıp oynuyor, bizim gibilerse kendi başarılarına doğru dürüst sevinemiyor bile.

Son birkaç yıldır şunu söylüyordum: Muhalefet kafa sayısı olarak iktidarı geçti belki de… Fakat AKP’nin gitmemesi haklı durduğu tek sorundaki meşruiyetine bağlıdır. Muhalefet, insanlık yıkımı PKK-HDP ile işbirliği yaptığı sürece iktidara gelemez… Ülke savaş halindeyken düşmanla tezgah kurana bu millet hükümeti vermez…

Sanki bu tezim epeyce yara aldı. Gerçi bu son seçim belediye seçimiydi. Fakat millet AKP küstahlığından, samimiyetsiz dinciliğin dayatmalarından öyle bıkmış ki… Karayılan’a sarılmakta kararsızlık göstermedi. En büyük terörist bizim terörist diyen laikçi teyzelerimiz, Atatürkçü dayılarımız, İmam’ın yanağı vasıtasıyla Pekekeyi öpme sırasına girdiler. Ne var ki tezim, örselenmekle birlikte hâlâ geçerli.

Erdoğan sağ ve sıhhatte olduğu sürece (Allah uzun ömür ve sağlık versin) daha birkaç yıl başkanlıkta devam eder tezim ise… Yine ötekine bağlı… Bakalım doğrulanacak mı? Zaman gösterecek. AKP 18 yıldır iktidarda. Elbet bir gün düşecek. Sidik yarışında değilim, fakat 2013’den beri “Erdoğan birkaç ayda devrilecek”, “işte şimdi sonu geldi” sallamalarıyla siyaset yapan, teori üreten o kadar yazarınız, önderiniz var ki… Eğer düşmeden önce kıyamet kopmazsa tabii bir gün haklı çıkacaklar.

Fakat gelin görün ki… Bu iktidar gitsin diye muhalefet tabandan tepeye insanlıktan çıkmıştır. Elbette insan bu… İnsan soyu zaten çirkef ve çirkin bir yaratık. Daha ne bekleyeceğiz ondan. Fakat zaman zaman “iyilerin” baskın çıktığı görece güzel zamanlar yaşamıştır bu tür. Biz de gördük bölük pörçük bazı fragmanlarını…

İnsanlıktan çıkmış derken… Artık kanıksanmış, yaşam tarzımız haline gelmiş Batı yalakalığımızı ya da katliamlarından herhalde haz duyduğumuz PKK-HDP seviciliğimizi kast etmiyorum sadece. Kapitalizme hayranlık budalalığımızı da… Bakın “sol” falan da demiyorum. Sol kalmamıştır bu ülkede. MHP ve AKP sizlerden daha solcudur. Onlar solcu mudur peki? Yoo… Anlayın artık siz. Türkiye’de politik kavga aşırı sağın cepheleri arasında sürmektedir.

Türkiye ile savaşın… Ama “savaşıyoruz, çünkü haklıyız” deyin efendi gibi. Barışın dildosu, halkların kalleşliği deyin, başımız üstüne. AKP’ye mi kızıyorsunuz… “ABD bizim arkamızda! Çekil ulan!” deyin, saygı duyayım. Özel sohbetlerde dile getirdiklerinizi açıkça da paylaşın. Yok Atatürkçülük, yok bayrak.. yanında iki kitap, bir rozet bedava falan.. bayıltmayın adamı. Gerçi benim gibileri de dinlemeyin. Dinlemiyorsunuz zaten. Siyaset budur: Gütme sanatıdır, sizi güdüyorlar, siz de birbirinizi güdüyorsunuz. İşin evrensel ve tarihler üstü kuralı böyle…

Diyeceğim o ki, yalandan boğuluyoruz. Bilhassa seçim dönemleri ahali yalanla öyle sapık biçimlerde toplu seks yapmaya başlıyor ki, insan insanlığından soğuyor. Muhalefet, AKP’nin Gezi Yalanları Rekorlarını bile kırdı. Şimdi bir de İmam bulmuşlar başlarına, dakikada 7 yalan atma kapasiteli bir teknoloji mucizesi. İmam bu şekilde attırdıkça cemaat neler yapmaz. Sosyal medyaya bakmak mide istiyor. Plastik gülüşlü düşük kilobaytlı işbu yeni lider hakkında bir kişilik analizi pek yakında. Hem onu hem sizi anlatacağım.

Yalandan da geçtik. Bir halk ve işçi düşmanlığı, bir yoksul küçümsemesi, bir mülteci nefreti ki gırla gidiyor. Öte yandan bizim yoksullarımız da galiba bundan anlıyor. Daha önce AKP’ye büyük oranda meftundular. Hâlâ da çoğunluk aynı eğilimde. AKP de maddeten ve manen bir şeyler veriyordu onlara. Şimdi alt tabaka da iyice bunaldı, bıkmaya başladı. Yeni imamlar bulsak mı, diyorlar. “Çok çalıp çok çalışanlar” devri sona yaklaştı mı ne? Şimdi “çok çalıp sadece kendine çalışanlar” devri geri geliyor…  İdealizmi alınmış omurgasızların zamanları… 80’ler, 90’lar.. efsane dönüyor! Müjde.

Her şey çok güzel olamaz, çünkü çok çirkinsiniz!

Tabii burada fiziksel güzelliği kast etmiyorum. Ruhsal güzellikten bahsediyorum.  Eğer çirkinse beyniniz, ne kadar şık giyinseniz, vücudunuz düzgün, suratınız ölçülü görünse bile o çirkinlik kendini açığa vurur. Açılıp saçılmanız bile aksi etki uyandırır. Binali Yıldırım’ın eşini görünümüden ötürü aşağılayan ruhu gudubet tipleri kast ediyorum. Kendileri bir şeye benzeseler bari. İmamoğlu’nun eşiyle onu kıyaslayanlar, bunu siyaset sananlar. Ne yazık ki çoğunluk. Onları bu yola sokan Sözcü başta muhalif medyanın ruh ucubeliğinden bahsediyorum.

Seçim döneminde bile PKK iki ayrı saldırıda 3 işçi öldürdü. Bundan söz bile etmeyenlerden söz ediyorum. CHP’li belediyelerin kovduğu işçilere bankamatik asalağıdır diye hakaret edenleri, CHP’yi onaylamayan her garibana çomar diye saldıranları kast ediyorum. Çomar aslında güzel yaratıktır. Keşke olabilsek.      

Velhasıl… Okudularınız gazete değil, kitap değil. TV’de izledikleriniz gazeteci değil, bu vatandan yana değil. Dizileriniz, filmleriniz, rezil edebiyatınız sanat değil. Futbolunuz temiz değil. Peşinden gittikleriniz iyi insan değil. Yaşamlarınız yaşam değil.

İmam’a bayıldı çılgınlığı bizi de vurdu, İnsan BU topluluğu çöktü..   

Yazarlığa başladığımdan beri bireysel hareket etmemeye ve bir kolektifin parçası olmaya gayret ettim. Öyle gördük gençliğimizden, devam ettirelim dedik. En son İnsan BU’yu da bir ortaklaşa kültür cephesi yaratabilmek için kurup yürüttüm. Ne var ki düşük emosyonel zekâ sorunum yüzünden onu da batırmış bulunuyorum.

En son darbeyi imam bayıldı salgını vurdu, pek çok okur ve yazarımızla papaz oldum. En çok da birkaç gün öncesine dek bu konularda benimle aynı düşünenler ve hatta benden keskin görünenlerin yan çizmesi koydu.

Emperyalizmle ilgili sayfalarca teorik yazılarını usandıra usandıra bana okutanlar… HDCHP’nin buradaki yerini benden iyi bilenler… “Kılıçdaroğlu veya İmam’ın Amerikan projesi olduğu nereden belli? Anlamam ben o işlerden. Hani kanıtı?” demeye başladılar. Bizde anti-emperyalist kuramların menzili en çok 40-45 santimdir. Okuma yazma mesafesi. O kadar! “İmam terörist mi, ispat et!” diyenler. Terörist falan dememiştim halbuki. İnsanlık çukuru terör örgütüyle anlaşmalı, demiştim. “İspat et!” AKP’ye 18 yıllık kesintisiz muhalefetimi bir anda unutup.. “AKP’ye çalışıyorsun, AKP’ye de vursana” diye hönkürenler… Düne kadar benden iyi bildikleri gerçekleri onlara sil baştan kabul ettirmek için tartışmam gerekiyormuş… Suçum CHP’yi anlatmaktı, yemediğim hakaret kalmadı. Bu “dostlar” o saldırganlara karşı beni koruyacakları, yazdıklarımı benden önce kendileri yazacakları yerde, paylaşımlarıma laf sokmaya, caydırmaya kalktılar.  Böylelerini, her şeyi benden iyi bilen yüzlerce arkadaşımı tekrar eski düşüncelerine döndürmek için ne diller döktüm bugüne dek. Günlerimi, haftalarımı verdim. Artık tek dakikamı vermem. Bu bana züldür.

Ve işte bu bakımdan İnsan Bu sitesi artık bir kolektif değildir. Birkaç arkadaşımın olabildiğince yardımı ile bundan sonra kişisel bir site olarak çalışacaktır. Ve artık ne yazık ki sizlerden gelecek yazı, öykü ve şiirleri de kabul edemeyeceğim.

TKP doğru bir tutum aldı

TKP bu iki aşırı sağ cepheden birinin yanında yer almayacağını açıklayarak yine doğru bir tutum gösterdi. Teşekkür ediyorum. Gönül ister ki TKP ara sıra ıkına sıkına aldığı bu tavırları daha geniş zamana yayabilsin. İşte orada ciddi bir sorun baş gösteriyor. TKP’nin seçim tarafsızlığı gerekçesinde genel oy hakkının YSK tarafından (iktidarca) gasp edilmesine cevabın seçim boykotu olması gerektiği fikrine kabaca katılıyorum. Farklı gördüğüm noktaları açmayacağım.

İki tarafın da birbirine çok benzediği görüşü de doğrudur. Bunu iki temel ayağa oturtuyor TKP. Biri: iki tarafın da azgın piyasacı oluşu. Haklılar. Biraz daha açıp ekonomik temelde her iki tarafın da azgın kapitalizmden yana ve emperyalizm acentası olduğunu daha iyi vurgulamak gerek. İkincisi: İki tarafın da laiklik yıpratıcısı oluşu. Genel anlamda bu da doğru. Fakat çekincem şu ki, AKP çok daha fazla tahribat yaptı bu konuda. İmam başa gelse ahali biraz nefes alacaktır. Zaten ona geniş desteğin en önemli dayanağı bu. Ancak TKP’nin uyarısı da dikkate alınmalı. İmam’ın ve yancılarının samimiyetsiz dinsel gösterilerine fazla takılmıyorum da, Gül - Davutoğlu ekibi elemanlığı sorun yaratabilir.

Ancak TKP her zaman olduğu gibi ilk ikisi kadar büyük bir sorunu yine görmezden geliyor. Ülkede bir savaş yaşanıyor. PKK (ABD) ile Türkiye arasında. Savaş hali siyasal alanı büyük ölçüde belirliyor. TKP utangaç Kürtçü damarıyla bir türlü PKK’ya açık cephe alamıyor. Onun adını katliam yaptığında bile ağzına almaktan korkuyor. Türkiye’de solu bitiren en güçlü birkaç faktörden birinin PKK-HDP’cilik olduğunu göremiyor, aslında bal gibi görüyor, ama o cenahtan kopmak istemiyor. PKK savaşının AKP’nin en büyük meşruiyet silahı olduğunu anlamaya yanaşmıyor.

TKP’yi defalarca böyle noktalarda eleştirdim ve sürüden ayrılmakta daha kararlı ve cesaretli davranması gerektiğini ileri sürdüm. Şu anda düşünüyorum da… Artık bundan vazgeçiyor ve onları daha anlayışla karşıladığımı ilan ediyorum.

Her konuda doğrucu Davut olsunlar da sap gibi mi kalsınlar? Benim gibi. Doğru, gerçek, insanlık… şu bu… bu toplumda artık hiç işlemiyor. Benim dediğimi yaparsanız yine bölünürsünüz. İstanbul’dan iyi kötü 10 bin oy almışsınız… O da bir meydan okuma. İyi bir şey. Benim dediğimi yaparsanız 1000 bile alamazsınız.

Zamanın ruhu: Kötü iktidarı devirmek için ondan da kötü olacaksınız. İktidar çirkin mi? Siz daha çirkinleşeceksiniz. Yeni yasa bu…

Vatan Partisi de doğru tutum aldı: Onlara karşı da çok ciddi eleştirilerim mevcut. Defalarca yazdım. Benim yerim ayrı, onlar ayrı. Fakat TKP’ye dediklerim onlar için de geçerli. Aman beni ve benim gibileri dikkate almasınlar. Bu koşullarda iyilik ve doğrulukla siyasi başarı hiç gelmez.

Bir şeyi altını çizerek belirteyim: Çevremde ve genel olarak sahte solda Vatan Partisi sadece bir nefret figürüdür. Doğru bir şey dediğinizde sizi bitirmek için tek lafları kafidir: “Sen de mi Perinçek’in yoluna saptın!”

Perinçek’i hiçbir zaman doğru yolda görmedim, fakat ona düşman olanların neredeyse tamamından daha solcudur. VP tabanı açık ara daha vatanseverdir.

İmamın kayığını tavsiye etmem: İktidar öfke uyandırıcı… Muhalefet tiksinti verici… Tüm seçmeni kendine karşı kin ve düşmanlığa kışkırtmanın cezası nedir hakim hanımlar, beyler?

Önümüzdeki dönem iktidar ile yancı muhalefet arasında yemecede ortaklık boyutu mu, yoksa en tepeyi ele geçirme kavgası mı hakim olacak… Bekleyip, koşullara göre göreceğiz.

Önümüzdeki aylar yıllar zor geçecek. Yine çok kan akacak, yoksullar yine acımasızca ezilecek, haksızlıklar peşi sıra gelecek… Cukkası güzeller için her şey çok güzel olacak… Zaten öyleydi, bu güzellik devam edecek… İnsan düzeyi çok, ama çok düştü. Tabii böyle olunca düzeysiz okumuşlara ve okumamışlara düzeysizliklerini nasıl anlatacaksınız! Bir şekilde sizinle karşılaşsalar bile sizi çok düzeysiz bulacaklardır! Günümüzün en büyük açmazı buradadır.

2023’den önce iktidar düşerse bu tablo değişmediği sürece (ki niye değişsin) yeni iktidar birçok alanda eskisini aratacak. Arada iyi işler de yapacak elbet… İmamın kayığı çok kişi için acılardan kurtuluş yolu olabilir. Garantili ve net! Ancak mutluluğunuzun da farkına eremeyeceğiniz kesindir.

Dünyanın düzeni böyle gelmiş böyle gidecek… AKP gelirken de müthiş bir ABD -AB desteğiyle geldi, oligarşi ondan yana tavır aldı, Koç grubu, sermaye medyası onlardan yanaydı. Liberallerin, solcuların büyük bölümü demokrasi naraları attı… Yine aynı şeyler oluyor. Aktörler de bire bir neredeyse aynı… Haydi hayırlısı…   

Not: Bu arada HDP’liler de Öcalan’ın tekrar tecrit edilmesi için açlık grevine bir an önce başlasalar iyi olur.

Öcalan’ın “tarafsız kalın” uyarısını PKK işbirliği olarak gören Atatürkçülerimizin Kandil’den aylardır gelen İmamoğlu’na destek çağrılarına “şaşırtmaca” demesi ise ayrı bir komedi. Güldür Güldür’de “Aileler Yarışıyor” diye bir dizi var. Yarışmacılar cevabı sorunun içinde olan en basit suallere bile cevap veremeyerek sunucuyu çıldırtıyor. Oradaki Fikri karakteri ise daha kahredici.  Aslında her sorunun cevabını gayet iyi biliyor, ama “şaşırtmaca var bunda” diyerek inadına yanlış cevap veriyor. Bizim çakma aydın sürülerimizin durumunu pek güzel anlatıyor.. izleyin: https://www.youtube.com/watch?v=XOi0dZWBZw8

Ve anayasa değiştirilmeli. Din istismarı yasaklanmalı, solculuk, Atatürk, Deniz Gezmiş vb. istismarı da yasaklanmalı.

Yazı fotoğrafı: Ortaçağda yaygın görülen toplu çıldırma salgınları. St. Vitus dansı

Kaan Arslanoğlu

KONUYLA İLGİLİ BİR ÖNCEKİ ILIMLI YAZIM: http://www.insanbu.com/Siyaset-Haberleri/771-imamoglu-nasil-bir-lider


  • Nedim Pala

    Nedim Pala 27.06.2019

    40 katırdan tekme yeyip.. beyninizin dumura uğramasını mı - kırk satırla doğranıp cacığa salata olmayı mı yeğlersiniz ?? / üfürükten teyyâreye binmeyi mi - trişkadan nağme dinlemeyi mi seçersiniz ?? / beylikdüzü rezidanslarından aşağa itilmeyi mi - malta bandıralı gemilerde kürek çekmeyi mi tercih edersiniz ?? / küreselci kapitalizmin demokrat soslu ayakçılığını mı - ABDestli kapitalizmin neo osmanlı rüyalı kıyakçılığını mı ?? / Yemişim ben sizin ! iki kutuplu demokrasi çadırınızdaki.. aç aç tiyatronuzu !

  • AHMET CEMAL ÇOBANDEDE

    AHMET CEMAL ÇOBANDEDE 27.06.2019

    UMUT FAKİRİN EKMEĞİ... HA BEN BU YAŞ VE YAŞADIĞIM ÇÖLDE KUTUP AYISI ŞANSSIZLIĞI SEBEBİYLE HİÇ BİR SİYASİ FİGÜRE GÜVENMEM, İSİMLERİNİN SONUNDA HEP BİR SORU İŞARETİ DURUR. EN KÖTÜ İHTİMALİ DÜŞÜNELİM, İMAMOĞLU 3-4 SENE SONRA BAŞKAN OLDU, 5-6 SENEYE GÜCÜNÜ PEKİŞTİRDİ, 5-6 SENEYE DİKTATÖRLÜK YOLUNDA YÜRÜDÜ, YANİ EN AZ 12-15 SENE EDER, ÜLKE 15 SENE BİRAZ SOLUK ALIR, SONRASINI DÜŞÜNÜRÜZ. YILDIRIM KAZANSAYDI NE OLURDU, 2023 TAM GAZ İLERİ, ŞU AN İÇİN BİR FREN YEDİLER HEMİDE ACI BİR FREN, VE YENİ BİR ALTERNATİFİ KENDİ ELLERİYLE OLUŞTURDULAR

  • Kaan Arslanoğlu

    Kaan Arslanoğlu 27.06.2019

    Burada İmamoğlu'na oy atmayı kınamıyoruz. Atmayanlara bu kadar saldırılmasını kınıyoruz. Başka seçenek olmadığı için oy atarsınız. Başkan olmasını isteyebilirsiniz. Ama bu kadar yalan niye? Bu kadar yalanın altından nasıl kalkacaksınız? Güzel bir toplumu bu kadar yalanla nasıl kuracaksınız? Kampanyayı eleştirenlere neden bu kadar tahammülsüzsünüz? Adamı ve yaydığı umudu bu kadar abartmak niye? Sürünün dışında kalmak hakkımız yok mu? Sürünün umuda ve morale ihtiyacı varmış.. O yüzden o kadar yalan söylenirmiş artık.. Bak bak bak... Yalandan nefret edenlerin hiç mi morale ihtiyacı yok.. Satıp satıp gidiyorsunuz bizi. Velhasıl umut diye, akılcı siyaset diye savunduklarınız bildiğimiz sağ çukur. 12 eylül sonrası, Özal döneminden beri şişirilen "rasyonel siyaset" balonu. Yozlaşmadan başka bir şey getirmedi.

  • AHMET CEMAL ÇOBANDEDE

    AHMET CEMAL ÇOBANDEDE 26.06.2019

    SEÇİM İSLAMİ USULLERE UYGUN YAPILDI YANİ HELAL KESİM 1. NİYET ETTİM ALLAH RIZASI İÇİN OY VERMEYE 2. DÖNDÜM SANDIĞA 3. OY VERDİM İMAMOĞLUNA 5. ALLAH KABUL ETSİN, HER ŞEY GÜZEL OLSUN/AMİN/

  • AHMET YILDIZ

    AHMET YILDIZ 26.06.2019

    Ya yayıncılık dünyası, edebiyat bürokrasisi? Demir Özlü de Özkan Mert de Mehmet Uzun da İsveçteydi! Menmet Uzun'u en büyük yazar yaptılar... Demirtaş'ı bir yana bırakalım. Henrich Böll Vakfı Ödülü almış (hangi özelliğine göre aldı bilirsen beri gel) Metin Celal Zeynioğlu'nun 20 yıl yönettiği Türkiye Yayıncılar Birliği'ni düşün... ( (Bkz: Ziyaret Et) )Ya tiyatro dünyası? Orada HDP PKK hegemonyası ne durumda bilen var mı?

  • Akif akalın

    Akif akalın 26.06.2019

    Seçimden hemen sonra başlayan esir takası yeni bir perde açılacağına işaret ediyor. Türkiye ilk adımı attı. ABD Halkbank müdürünü bırakırsa gelişmelerin yönü değişebilir.

  • Kaan Arslanoğlu

    Kaan Arslanoğlu 26.06.2019

    Sorun İmamoğlu sorunu, şahıslar sorunu değildir gerçekten. PKK-HDP ile iş tutan, onu hoş gören herkes, tabandan tepeye insanlıktan çıkar. Beyniyle, vicdanıyla düşünmeyen bir zombidir artık. Ölümlere kayıtsızdır. Sonra da haz duymaya, her katliam haberinden sonra kafasındaki kaydı tekrar etmekten zevk duymaya başlar. Yalan insan olur. Arkadan vurur. Su gibi yalan söyler. Kendi gibi düşünmeyen herkesin ortadan kalkmasını ister. Bu bir salgındır. Günlük yaşamda, sosyal medyada yüz binlerce örneğini görebilirsiniz. Ve ne yazık ki söylediklerimde abartı yoktur.

  • DEMİR YUMZUK

    DEMİR YUMZUK 25.06.2019

    Milletimiz ve halkımız bu kez yukarı tükürmüştür.

  • Kaan Arslanoğlu

    Kaan Arslanoğlu 25.06.2019

    AKP'ye karşıyız, tamam da... ASLINDA SORUN İMAMOĞLU SORUNU DEĞİL.. ŞAHISLAR SORUNU DA DEĞİL.. Muhalefette en çok katlanılmaz şey ne biliyor musunuz? Amerikancılık? O da değil. Şükür ki ona biz bile alıştık. Herkes Amerikancı, iktidara gelmek isteyen Amerikancı olmak zorunda, zaten hep onların yönetimindeyiz… falan deyip akla uydurabiliriz. Laiklikten verdikleri ödünler de değil. Gelirlerse AKP’den birkaç tık laikliğe yanaşmaları yeter de artar diyebiliriz. Din düşmanı değiliz ne de olsa. Ama PKK-HDP’ciliği ne yapacağız? Tüm muhalefet onun denetiminde. Atatürkçüsünden, sözde ulusalcısına, hatta ülkücü geçinenlere varıncaya dek, HDP ile açık işbirliği yapıyor ve de gözümüzün içine baka baka hâlâ cumhuriyet savunuculuğu yaptıklarından bahsediyorlar. HDP-PKK ayrı bir hareket olarak gücünü kullansa onu da kabulleneceğiz. Yeminle… Bir de CHP içine girmişler, üst tabakada çoğunluğu ele geçirmişler, CHP’yi yönetiyorlar. DEVAMI ALTTA :

  • Kaan Arslanoğlu

    Kaan Arslanoğlu 25.06.2019

    Hadi o da olsun… AKP gitsin de… Ama savaş var. Silahı bırakmamışlar ki. Türkiye’ye karşı savaşıyorlar. Ne yapacağız? Bir de bunların Kürtlerin temsilcisi olduğunu söyleyenler katlanılmaz. Nereden temsilci oluyorlar? Referandum mu yaptınız? Seçimler öyle göstermiyor. Kürt haklarını savunuyorlarmış. En büyük Kürt düşmanı onlar. Kürtlerin ölme “hak”kından başka hiçbir hakkını onlar kazanmadı. Olası ekonomik, sosyal, siyasi ileri kazanımları sürekli engellediler. Kürtlerin çoğu bunu görüyor. Kürtlerin haklarını savunmak demek önce bu ölüm makinesini durdurmak demektir. Başka türlü bırakınız haklarda ilerlemeyi, sağlıklı bir tartışma ortamı bile doğmayacaktır. HDP'cilik bir salgın beyin iltihabı gibidir. Virüsü alan zombiye dönüşür ve daha önce hangi görüşten olursa olsun her türlü değerini inkar edip aynı kaydı tekrarlamaya başlar. Korkunç bir salgın. Bu salgın olmasa İmamoğlu belki böyle olmazdı. Daha samimi olurdu. Biz de onu daha bir anlayışla karşılardık.

  • Ahmet Yılmaz

    Ahmet Yılmaz 25.06.2019

    Kaan hocanın feyste hatırlattığı gibi Meral Akşener'in töremizi bozanlardan bahsettikten sonra güya game of thrones'dan esinlenmeyle "winter is coming" demesi hangi töreden söz ettiğini belli ediyor. Bunlar artık işi açık oynuyor, mesajları ulu orta veriyorlar. Ortam ve kitle de artık pek müsait.. odatv , sözcü falan bu haberi keyifle aktarıyorlar. Eee, ne de olsa 90'lı yılların, faili meçhuller döneminin Tansu'nun içişleri bakanı. Winter geliyor diyorsa geliyordur.. Kayda geçsin diye şey ettim.

  • Nedim Pala

    Nedim Pala 25.06.2019

    hayırlara vesile olsun ! çürümüş, içi pislik dolmuş akp lağım borularının patlamasıyla, pis kokular arasında, ekonomik kriz cenderesinde bunalan halkın tepkisiyle.. CeHa Pe'miz kazandı, akp yenildi ! ! iyi güzel de.. bööle oldu diye? biz de çoğunluk gibi, son 6 ayda traşlanıp boyanıp cilalanan İmam'ın Kayığına binmek zorundamıyız ?/ yemezler, hayvan terli - yokuş çıkmaaz ! o kayıkta kimler var, kimlerle dans edeceez, imamın sol yanındaki canan, sağ yanındaki buğra kavuncu, arkadaki belediyeler baş danışmanı erkan karaarslan.. dümendekiler kemal, sezgin, böke .. arkadan rüzgâr yapanlar ! araştırdık, inceledik !/ fatmagülün ağbisi deyiliz biz. . çoğunluk karaköy yokuşunu çıkarken, biz sultanhamamda boy abdesti alıyoduk / arka planıyla, nelerin söylenmeyip, nelerin örtülmesiyle.. araştırma, inceleme, çözümleme işlerini çakozlarız / aklı başında, vatansever tanıdık bilindik nitelikli chp'lilerin dışlanarak aşağa itildiği .. ne idüğü belli olmayanların doldurulduğu trişkadan kayıklara binmeyiz.

  • Akif akalın

    Akif akalın 25.06.2019

    Ben de TKP'nin, insanların anlayamadığım nedenlerle hala sosyalist olduklarını sandıkları HDP SEVER küçük burjuva radikalizmi ve DİSK, KESK, TTB gibi kuruluşlarla arasına mesafe koyabildiği ölçüde başarılı olabileceğine ve bugün 10 binlerle ifade edilen tabanını yüzbinlere çıkartabileceğine inanıyorum. Saydığım örgütlerin HEPSİ ezelden beri TKP'ye sansür uygular ve yayınlarında YANLIŞLIKLA DAHİ olsa TKP'ye yer vermezken, TKP akıl almaz biçimde bunların her dediğini ve yaptığını haberleştiriyor veya atıf yapıyor. İddia ederim YENİ AKİT bile sayfalarında TKP'ye bunların TOPLAMINDAN fazla yer veriyordur. TKP yöneticilerinin bu gerçeği bir gün görmesi umuduyla...

  • Ç.

    Ç. 25.06.2019

    Vakıflar yerine belediyenin imkanlarıyla yurtlar yapılacağını,yurt ihtiyacını belediyenin karşılayacağını da söylemiştir. İktidar da kendisi de uluslararası sermayeye,ABD'ye ve AB'ye karşı değillerdir. Muhalefet yaptığı siyasi analizlere göre siyaset yapmamaktadır. Bu siyaseti sosyalistler yaparsa muhalif kitleyi daha çok etkileyebilirler.

  • Ç.

    Ç. 25.06.2019

    Sürecin seçimin iptaline gideceğini düşünüyordum. Öyle de oldu. Yenilenen seçimlerde aradaki oy farkının çok olması seçim sonucuna itirazın önüne geçti. Ulusalcılar muhalefetin AB ve ABDci olduğu söyleyip, aynı muhalefetle ise Türkiye ittifakında yer almak istemişlerdir. Tank paletin işletme hakkının devredilmesine,MC Kinsey konusunda da muhalefeti eleştirdikleri sertlikte, iktidarı eleştirmemişlerdir. Ulusalcılar, liberal "sol"un geçmişte verdiği desteğin benzerini vermektedirler. Eleştirilerinin iktidar üstünde etkisi bulunmamakta,muhalif kitle üzerinde etkisi bulunmaktadır. Eleştilerin destekten kaynaklandığı muhalif kitle tarafından anlaşılınca da bu eleştirilerin muhalif kitle üzerinde etkisi kalmamıştır. Eleştirilerin doğru olan tarafları da önemsiz hale gelmektedir. Kaan Arslanoğlu, yoksul semtlerde muhalefet niye çalışma yapmıyor diye haklı bir eleştiride bulunmuştu, İmamoğlu o semtlerde çalışma yapmıştır. Seçimi kazanmasında bu çalışmanın da etkisi vardır.

  • Fahri Kumbul

    Fahri Kumbul 25.06.2019

    Kopuk kopuk yorumlarım için özür dilerim. Bu yazı için son yorum: İnsanların ezici çoğunluğu (Çoğunluk ezermiş demek) güçten yana döner; güç güneştir. “Muhalefet, insanlık yıkımı PKK-HDP ile iş birliği yaptığı sürece iktidara gelemez.” tezinizin nakavt olması, HDP-PKK’nın dış bağlantılarını kesip, içeriyle kucaklaşmaya devam etmesine bağlı. Çünkü içerisi de kollarını açana kollarını açmalı. RTE’nin sağlığı ile zerrece ilgilenmeyen milyonlar var bu ülkede. RTE’nin, kıyamet kopmadan düşmesini canı gönülden dilerim. (Allah demişken; düşmez kalkmaz bir Allah.:)) HDP-PKK ile iş birliği (Dikkat seçim iş birliği; devleti bölme iş birliği değil) yapmak insanlıktan çıkmak değil; tam tersine insanlığa giriş; (İnsan bu); siyaset bu. Teşekkür ederim.

  • Kaan Arslanoğlu

    Kaan Arslanoğlu 25.06.2019

    Şu ana dek yorum yapan arkadaşlara teşekkür ederim. Bir arkadaş da Face sayfasında şöyle bir eleştiride bulunmuş: Sizi anlamayı çok isterdim. Bunca nefretin içinde hiç mi iyi bir şey yok...((( Yalan istemiyoruz ancak bunca karamsarlık, kötücülükte insanı öldürüyor. Ölelim mi istiyorsunuz! CEVABIM ŞÖYLE OLDU: Sizler gerçeklere hiç değinmediğiniz, doğruları hiç yazmadığınız için, gerçekleri yazmak benim gibi birkaç kişiye düşüyor. :) O yüzden de yazılar çok yoğun oluyor.. Ben de isterdim birçok yazar kıyısından köşesinden birtakım gerçekleri yazsın. Herkes çıkar peşinde goygoyculuk yapmasın. O zaman benim yazılarım da çok yumuşak olurdu, hafif eleştirilerle yetinirdim. Öyle ÇOK DAHA GÜZEL OLURDU benim için de. Kendi suçlarınızı bana yüklemeyin lütfen. Sizler az buçuk eleştirel olsanız keşke ve o zaman ben size desem: Fazla ileri gitmiyor musun? Güzel bir şey bu. 1000 yazarın işini tek başına yapmak ise emin olun sıkıcı..

  • Fahri Kumbul

    Fahri Kumbul 25.06.2019

    Sayın Arslanoğlu; on yılı geçen bir zaman önce dikkatimi çektiğinizden beri, nerede bir yazınızı görsem ıskalamadan okudum; kitaplarınızdan da birkaçını. Özgün bir aydınsınız. Sert ve sivrisiniz. Çevrenizi yakacak kadar ateşlesiniz. “Pek çok okur ve yazarınızla papaz olmanız; buna benzer özelliklerinizle ilgili olsa gerek. Ben elimden geldiğince izlemeye devam edeceğim.

  • Fahri Kumbul

    Fahri Kumbul 25.06.2019

    “Binali Yıldırım’ın eşini görünümünden ötürü aşağılayan ruhu gudubet tipler” hakkında: İnsanlarda, ekrandaki görüntü hakkında, beyinde kendiliğinden önce dış algı oluşuyor ve ister istemez bu algı doğrultusunda sesli bir yorum yapılıyor. Tüm samimi ortamlarda bu görülür. Rakip hakkında sürekli açık arama psikolojisi devreye giriyor; dönemin gerginliği içinde insanlık adına böyle utanç verici yorumlar yapılabiliyor. Buna sarılmayanlar, elbet göreceli olarak daha gelişmiş sayılır ve öyledir.

  • Fahri Kumbul

    Fahri Kumbul 25.06.2019

    PKK’NIN 15 Ağustos 1984’te Eruh ve Şemdinli ilçelerinde ilk silahlı eylemini başlattığı ve zamanın Başbakanı Turgut Özal’ın olayı “Üç, beş çapulcunu marifeti" diye değerlendirmesinin üzerinden 35 yıl geçmiş. Bu 35 yılda AKP’ye kadar 13 hükümette; Özal’dan başka Akbulut, Yılmaz, Demirel, Çiller, Erbakan, (28 Şubat) ve Ecevit başbakanlık yapmış. Yakın tarih dönemi olan AKP’nin neler yaptığı zaten biliniyor. Gelinen nokta sıfıra sıfır, elde var sıfır. Eski hamam eski tas, sadece tellaklar değişmiş. PKK-HDP’yı bir şekilde dış güçlerin elinden kurtarıp iç güçlere (kendimize diyelim) çekmek de bir doğru adım olabilir. Onlar bir adım atarsa yerel güçlerin de bir adım atması gerekir. Yol ve yöntemi hakkında kesin bir fikrim yok

  • Mesut KÜÇÜK

    Mesut KÜÇÜK 25.06.2019

    "Düzeysiz okumuşlar..." diye ince bir göndermeniz olmuş... İnsan da sormadan edemiyor maalesef: Acaba ben de bu "düzeysiz okumuşlar" grubunda mıyım diye.... Aynı fikirde olmadıklarımıza "düzeysiz okumuş" diye hitap etmek pek hoş değil... Sizin gibi değerli bir insan nasıl olur da böyle bir dil kullanır anlayabilmiş değilim...

  • Akif akalın

    Akif akalın 24.06.2019

    Değerli Kaan. Bugün gözünden kaçmış olabilir. Bence Kıliçdaroğlu'nun seçim değerlendirmesini bir daha oku. Her şey çok güzel OLDU diyor. Yani olay BİTTİ. Yine CHP sözcüsünün açıklamasına bak: ARTIK İŞİMİZE BAKALIM. Fakat sokakta millet hala her sey çok güzel OLACAK demeye devam ediyor. Oysa oyun bitti perde kapandı. Merak etme bir iki güne hala uyanamayanlara HAYDİ EVİNİZE der birileri. Selam saygılar.

  • Özgür Coşar

    Özgür Coşar 24.06.2019

    Insan bu! Sizin açmazınız bu bence: insan bu deyip ve bu konuda kitaplar yazıp, ardından aynı insanın yazdıklarınızı anlayacağını düşünüp yazmaya devam etmek... Dediğim gibi ve sizin çok daha iyi bildiği gibi insan bu!

Bu sayfalarda yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan www.insanbu.com sorumlu tutulamaz.