AKP Yalakalığı Nedir?

AKP Yalakalığı Nedir?

Youtube kanalımızda konuşma videolarımız, görsel sunumlarımız devam ediyor… Sonuncusunun yazılı hali aşağıda. Kanala abone olursanız yeni videolar çıktıkça daha hızlı haberiniz olur. Eski videolarımız da birikiyor. Kaçırdıklarınız varsa boş zamanlarınızda göz atarsanız memnun oluruz.. (Videoda burada gösteremeyeceğimiz çok sayıda görsel de var.)

Bu son videonun bağlantısı şudur: https://www.youtube.com/watch?v=_E3ega7GawU&t=21s

 

AKP yalakaları kimlerdir?  

Selamlar değerli izleyenler, bu seferki konumuz AKP yalakalığı nedir? Geçmişte gerçek bir AKP yalakalığı olgusu vardı.. Şimdi de devam etmiyor değil. Fakat başka bir AKP yalakalığı kavramı ortaya çıktı ki.. Artık eski olguyu, yani hakikisini bastırmış durumda. Bu ne peki? AKP yalakalığı.. daha kibar deyişle AKP yancılığı suçlaması.. AKP yalakalığı hakareti ve hatta beraberinde gelen küfür ve tehditler… Ne zaman apaçık gerçeklerden herhangi birine değinseniz… muhalefet denen..  nasıl bir muhalefet olduğu çok tartışmalı cephenin çeşitli kesimlerinden gelen aynı suçlamayla karşılaşıyorsunuz. Mevcut sisteme karşı ezelden beri mücadele yürütüyor olmanız.. Mevcut iktidara karşı başından beri direniş göstermeniz.. gerçek muhalefeti sizin yapmanız bile insanı kurtarmıyor. Doğruları söylediğiniz anda hakareti yiyorsunuz. AKP yalakası.. Gelin birlikte bakalım o zaman AKP yalakalığı neymiş.

Onu bunu AKP yalakası diye en çok suçlayanlar kimler? Yakın zamana dek AKP için çalışanlar. Yetmez ama evetçiler, liberal solcular, Gül, Babacan, Davutoğlu tayfası. Ve tabii Feto artıkları... AKP’nin… geçmişteki en tehlikeli unsurları bugün AKP karşıtı.. Şunu reddetmiyoruz: AKP’ye karşı başından beri tavır koyan kesim muhalefette yine de çoğunluk… Amaaa.. Şu son 4-5 yılda.. Neler değişti, kartlar nasıl yeniden karılıp dağıtıldı, ne tür yeni saflaşmalar yaşandı… Bu en saldırgan AKP’liler şimdi niye  kendi yanlarında? Muhalefet tabanı buna en ufak kafa yormuyor.

Kobani olayları neydi.. Hendek savaşları neden yaşandı.. Feto niye darbeye kalkıştı.. Daha öncesinde iktidar PKK ile niye pazarlık yaptı, niye bozuştu? ABD ve AB ile Cumhur ittifakının arası neden bozuk? Muhalefet tabanı için bunlar sanki sevmedikleri bir dizi filmin bölümleri.. Sanki başka bir ülkenin hadiseleri… En ufak bir sorgulayıcılık yok! Her biri için birkaç klişe açıklama… Fazlası beyin yoruyor…

Oysa tablo basit. Birlikte AKP’ye karşı direndiğimiz bu kitle, bu muhalif taban o zaman az buçuk ABD karşıtıydı, bir hayli de PKK-HDP karşıtı idi.. Şimdi ise ABD ve HDP muhalif beyinleri teslim almış durumda… Geçmişte kendileri hangi konumdaysa şimdi AKP-MHP aynı konumda…   

CHP, Atatürk’ün partisi… On yıllar içinde yozlaşa yozlaşa zombileşmiş. Onu hala eski CHP sanan milyonlar… Tüm yönetici kadroları.. CV’leriyle tescilli Amerikancılardan oluşuyor. FETO’nun kaset komplosuyla yeniden kurulmuş bir parti ve en hassas noktalarına HDP’liler  yerleştirilmiş... AKP gitsin, Erdoğan yok olsun da nasıl olursa! İsterse vatan satılsın, isterse iç savaş çıksın… Bu mantıkla korkunç bir ahlaki çukura düşmüş kitleler bunu görüyor, görmezden geliyor.

12 Eylül’den beri beyinler kanlı çarşaflar gibi yıkanıyor. Sistem insanlığı yeni baştan örüyor. Son 18 yıldır da AKP ve rejim bunları sürekli mamalıyor. Başka yandan tırnak içinde sosyalist sol ya da radikal sol… Alayı mankurtlaşmış… Ülke düşmanı, halk düşmanı haline gelmiş. 80’den beri adım adım şekillendirmişler bunları… Avrupa gizli servisleri, oligarşi medyası, PKK’nın geniş olanakları.. Doğrudan ABD müdahalesi.. Sol kapitalizmin ajanı haline gelmiş, emperyalizmin faşistlerine dönüşmüş. Kim kime ayar verecek? Akıl ve vicdan satılığa çıkmış.

AKP yalakası diyorlar ya.. İmar affı gelince en başta koşan kesim bunlar. Arazi kapatalım, orman alanı kapalım denince AKP’lileri bile geride bırakan bunlar. Tarihteki en yüksek kârlarına AKP döneminde ulaşan büyük patronlar bunlar. Cumhuriyet tarihinin en yüksek yaşam seviyesinde tuzukuru hayatın keyfini çıkaran bunlar. ABD’de, Avrupa’da fink atan, çoluğunu, çocuğunu, torununu dışarlarda okutan kesimler bunlar.. Madem bu iktidar bu kadar kötü, “tüketim boykotu yapalım” deyince bir kez bile dinlemeyen bunlar. Grev yap.. Yapmaz.. İki yılda bir sokağa çıkar… Durmadan onu anlatır bitmez tükenmez askerlik hatırası gibi..

O kadarını.. hatta fazlasını biz de yapıyoruz. Ama onlar devrimci biz yalaka. Kitlenin niteliğine pek inanmasak da Gezi hareketine katıldık… destekledik.. Adalet yürüyüşü… Ona da katıldık, katılanlara ancak çeyrek güvensek de.. Son Cumhurbaşkanlığı seçimi sonuna kadar hep kayıtsız şartsız pazarlıksız… safcasına bu muhalif denen düzenbazlara destek verdik.. Yetti artık.

Belediyelerden hamuduyla götür… Hazineden ye.. Sistemden ye.. Neymiş.. Biz AKP yalakası.. onlar kahraman muhalif. Tüm bu söylediklerimizin yıllardır çok ciddi zararları oldu bizlere, hiçbir faydasını görmedik… para pul anlamında… mevki makam anlamında.. Muhalif ele başları ise trilyonluk yedikleri önlerinde yemedikleri arkalarında.. Şan şöhret onlarda.. Neymiş.. eziliyorlarmış… Bize ne düşüyor peki? AKP’li olmadığımız için hiçbir şey… Muhalif denen güruhu eleştirdiğimiz için ise giderek keskinleşen bir yalnızlaşma.. Dahası ciddi tehditler, küfürler.. Hiç sormaz mı insan.. bu yolu niye tercih ediyorum.. Mazoşist olduğum için mi? Hayır.. sadece gerçeklere tutkulu olduğum için..

Peki farkımız ne? Bizim gibiler niye bu suçlamaya uğruyor? Çünkü şunu gördük artık ve gösteriyoruz. BİİİR: Bu iktidarın varlık nedeni bu muhalefet.. İKİİİİ: bu çakma muhalefet, aslında sistemin ortağı kesim iktidardan daha kötü. Şimdi bunlar kazanırken hiç sorgulamıyor, bu üzümün bağı neresi, değirmenin suyu nereden geliyor? Yerken çok iyi, medyada sosyal medyada sazı ellerine alır almaz başlıyorlar AKP’ye küfretmeye… Hiç farkında değiller ki aslında ülkeye küfrediyorlar, halka küfrediyorlar, orada burada gelişen, iyiye giden her şeye küfrediyorlar. Muhalefet etmeyi vatan,ülke, halk düşmanlığı ile karıştırıyorlar. Böyle yapmaları doğal. Çünkü ipleri başkalarının elinde. Kanaat önderleri PKK’lı.. AKP ye oy attığını düşündükleri herkesten, işçiden, köylüden, yoksuldan, garibandan  nefret ediyorlar. Böyle bir kültürle iktidara gelinir mi? Gelinse nice olur ülkenin hali?

Salgın hastalık mı ortaya çıktı.. Halkın bağışıklığını bozmak için olmadık yalanlar, akla gelmeyecek hainlikler… PKK orman mı yaktı.. Gündem değiştir, görme.. PKK yaktı bile diyeme.. AKP faşizmi.. PKK işçi mi, öldürdü, Kürt mü doğradı, köylü mü biçti.. Sağır ve dilsiz ol.. AKP faşizmi.. Yunanistan mı haklarımıza göz dikiyor! AKP’yi suçla.. Ermenistan mı sorun çıkardı? AKP’yi suçla.. Suriye’den durmadan saldırı mı geliyor? AKP’ye küfret.. Doğal gaz mı bulundu.. Alay et! Doğu Akdeniz’de sorun mu var? AKP yüzünden…

Hiçbir şeyi sorgulamayan, iki cümle üst üste anlayamayan bir okumuşlar ordusu. Okumamışlardan çok daha cahil ve bağnaz.. İktidarı beğenmiyorsan her alanda sen daha iyi ol.. Yok.. Mücadele et o zaman, devir bu iktidarı.. O da yok.. Nasretin Hocanın oğlunun yakaladığı hırsız gibiler… Getir buraya .. gelmiyor.. Sen bırak gel o zaman.. Bırakmıyor.. PKK diye, terörist diye lanetlediklerimiz hiç değilse o muzır dava için canını ortaya koyuyor. Bunların yaptığı ise rahat köşelerinden vatan hainliği.. Başta AKP var ya.. Ülke batsa sevinecek bir kitle.. Bu saatten sonra bunlar şayet cidden bir mücadele yürütürlerse ondan da artık hiçbir hayır gelmez.. Ne gelir.. Soroz gelir… Ne gelir Irak gelir, Yugoslavya gelir…

Çözüm ne.. Yüz kere anlattık, dinlediler sanki.. Çözüm ne diyene şunu söyleyin: Seni siyaset sahnesinden silmek! Hayat çözümlerini zaten sunuyor bize, zaten düğümler açılıyor.

Bir sosyalist, bir aydın, dürüst bir vatandaş.. Bu koşullarda ne yapar ise onu yapmaya çalışıyoruz. Aklımıza yatmayan, değiştirmek istediğimiz, bizi kuşatan  koskoca bir sistem var.. Acımasız bir kapitalizm. AKP iktidarının saysak dosyalara sığmayacak yığınla olumsuzluğu var. Ne yapmalı o zaman?  Bir kere her şeye rağmen dürüst, nesnel bir tavırla doğrulardan, gerçeklerden yana ağırlık koymalı. İyi insanlığa, ülkeye, halka yarar her şey desteklenmeli. Her şeyden önce vicdanı diriltmeliyiz. Her şeyden önce ülke ve dünya vatandaşlığı bilinciyle her şeye karşı sorumlu olunmalı. Ve bu konuma gelebilmek için her şeyden önce vatandan yana saf tutmalı.

Bu iktidarın az çok ve bir hayli iyi yaptığı da bazı şeyler var. Bu konularda vatandan, halktan, millettenyana tavır koymazsanız kim inanır sizin samimiyetinize, kim inanır doğruluğunuza. Zaten her şeyden önce o doğruluğu, o vicdanı  kaybedersiniz. Bir ülkede muhalefet iktidardan çok daha eleştirilir bir konuma gelmişse.. O zaman o muhalefetin tüm liderlerini ve medyasındaki tüm düzenbaz takımını temizlemek gerekmez mi? O zaman bize saldırmayın. Az buçuk vicdanınız, az buçuk cesaretiniz kalmışsa başınızdaki mankurtlara yüklenin. Bu yapılmadan muhalefet muhalefet olmaz, muhalefet olsa peşinden gidilmez.

Sona geldik.. Söylediklerimin hepsi. Kanıtlı, aşikar gerçekler. Bunları bir sosyal medya şaklabanı ya da youtube fenomeni olarak söylemiyorum.. günübirlik yüksek tıklar alayım diye söylemiyorum. Yüksek tıklar almak için ne yapmak, ne söylemek gerektiğini çok iyi biliyorum. Lanet olsun o tıklara basanlara da onları alanlara da.. Bunlar 45 yıllık siyasi ve yaşamsal deneyimin, 30 küsur özgün kitabın, binlerce makalenin getirdiği nokta. Hiçbiri her gün herkesin yaptığı gibi kopyala yapıştır kakavanlık tekrarı değil.

Bu gerçeklere karşı söyleyebicekleri tek şey akıl düzeyi ve karakterlerine yakışan şeydir: Küfür! Bir de “Perinçekçi olmuşsun” lafı. Tek sözle tüm gerçekleri değiştirecekler hesapta. İşe yaramıyor da değil. Çünkü içinde bulundukları güruhun zihni bu kadar.

Perinçekçi olmak ayıp değil ama bir daha söyleyeyim.. Perinçekçi değilim VP’li değilim. Perinçek ve VP vatanseverlikte de..  kalmışsa artık bir anlamı .. solculukta da… O işte tek lafla tüm gerçekleri gargaraya getirmek isteyenlerden kat be kat ilerdedir. O ayrı konu. Başka bazı insanlar var, irili ufaklı gruplar var bu gerçekleri böyle gören, böyle söyleyen.. Birkaç günah keçisi bulup ülkeye ihanetinizi gizleyemezsiniz. VP’yi ve öne çıkıp cesaretli davrandıkça tüm ötekileri de işte tam da bu yüzden daha çok desteklemek gerekir.. VP’yi beğenmiyorsanız, siz daha iyisini olun.. Alan boş, tutan yok..

Son bir şey.. Hani diyorlar ya.. Aslında CHP de farkında.. zamane solcuları da farkında her şeyin.. AKP’den kurtulmak için HDP ne istiyorsa veriyorlar.. Onun ağır günahlarını da bu yüzden görmüyorlar.. Bir kez tablo değişsin. AKP gitsin.. O da değişir. O hiç öyle değil arkadaşlar. Kafanızda beyin, yüreğinizde vicdan kalmamışsa.. bir daha normal insan olamazsınız. Kulu kölesi kesildiğiniz ABD ve Avrupa.. Küçük güçler değil.. Bir kez yakayı kaptırmışsanız kafayı da kaptırırsınız.. Kazanmak için HDP’yle birleşiyoruz, diyorlar. HDP’nin bulunduğu taraf kazanamaz arkadaşlar.. Bunlar kazanmamak için oynuyor.. Tek amaçları ülkeyi ve ülke insanını tahrip etmek..

Peki ama doğru kabul edelim. Madem pazarlık için taviz veriliyor. Madem pazarlık.. Yeni bir seçimde, yeni bir cephesel kapışmada.. Bizim yerimiz asla HDP’nin, PKK’nın, ABD’nin bulunduğu saf olmaz.. Yeteri kadar açık mı? Bizim yerimiz karşı taraf mı olur, tarafsızlık mı olur? Koşullar gösterir. Ancak ülkenin her gün küçük çaplı bir savaş yaşadığını da unutmayın. Hemen her konuda. Tarafsızlık her geçen gün zorlaşıyor. Ülkeden yana taraf olmak kendini dayatıyor.  

Sözün özü.. Tekrar muhalefet cephesinde yer almak için kesin şartlarım şunlardır: Bir: CHP.. HDP-PKK dan ayrılacak, bağımsız bir parti olarak bunlara kesin tavır koyacak. Bunlarla ayrılık da yetmez. PKK-HDP’ye karşı mücadele edecek.. İKİ: ABD işbirlikçilerine kayıtsız şartsız partiyi teslim dönemi bitecek.. Parti kurucu ayarlarına geri dönecek.. Ya da ÜÇ: CHP dışında bunları yapabilecek bir güçlü parti doğacak.. O zamana dek muhalefet denilen.. muhalefet mi iktidar mı.. bizim ülkemizden mi başka ülkeden mi.. belirsiz SEVR güçlerini gücüm yettikçe anlatmaya devam edeceğim..

Herkese sağlıklı, iç huzurlu günler dilerim…

Kaan Arslanoğlu

NOT 1- Muhalefetin iktidara gelmek gibi bir niyeti yok! Aksi halde şu salgın günlerinde halkın moralini bozup direncini kırmak amacıyla olmadık Korona yalanlarına başvurmazlardı. İktidara gelmek gibi bir niyetleri olsa PKK-HDP ve ABD ile kolkola Sevr planları yapmazlardı. Bunların tek amacı ülkeyi ve toplumu tahrip etmek..

NOT 2- Tüm dünya hayret içinde, biz de şaşıyoruz..  Türkiye'de muhalif liderler birbirinden mükemmel, birbirinden samimi.. Muhalif yazarlar derseniz, muhalif TVciler, sanatçılar süper... Muhalif taban ise her biri ayrı değer, muazzam insanlar.. İyilik abideleri, bilgi küpleri, zeka kavanozları, erdem timsalleri.. FAKAT GELİN GÖRÜN Kİ, 18 YILDIR AKP İKTİDARDA!!! Neden? Neden???


  • Medyacı

    Medyacı 31.10.2020

    chp'si, tkp'si, tabipler birliği, T.M.M.O.B. si, hukukçu, ekonomist, medyacısı, edebiyatçısı .. İnsanBu kadro ve yazarları olarak bu muhalefetin içinden geldik ! uzaydan inmedik. onların ciğerini biliriz. kimi klasik muhalefet önderi, bel. başkanı, meslek odası yöneticileriyle önceki dönem arkadaş, meslekdaş, okuldaş, oda üyesiyiz. Şu an nerde durduklarını, hangi kapasite, çapta olduklarını kimler tarafından yönlendirilip, nelerin peşinde koştuklarını en iyi bilenlerdeniz. Bu yüzden de en gerçekçi eleştirileri yapıyoruz burada. İktidar gitse bile ! mevcut bu muhalefet yapısı, kadrosu ile bi halt olmayacağını / aksine daha kötü duruma düşeceğimizi görmüş geçirmiş, çoğumuz bu yolda bedeller de ödemiş insanlar olarak söylüyoruz. Herhangi kişisel, kurumsal bi takıntımız da yok. Bu muhalefet yapısı ve yönlendirmenin ana ekseniyle bu muhalefetin belirli proje amacıyla torbalandığını ve hazrlandığını görüyoruz. Boş hayalleri, sahte beklentileri önlemeye çalışıyoruz.

  • fahri kumbul

    fahri kumbul 30.10.2020

    Machiavelli’ye göre; “Egemen için önemli olan, aldatılacak bir halk bulmaktır. Öteki en önemli konu, iyi bir orduya sahip olmasıdır. Oyun kuramına göre; “oyuncuların hepsi aynı hedefe yönlenirse, bu oyuncuların kazanma olasılıklarını azaltacak; farklı hedeflere yönelim ise arttıracaktır.” Taraf tutmanın zekayla ilgilisi var mıdır? Zamanla oturmuş bir karakterle ilgili olabilir mi? Onu da bilemedim. Yaratıcı fikirler için dış uyarıcıyı azaltmak, düşünmek, odaklanmak ve beyni özgür bırakmak gerekirmiş. Bu yetmezmiş; önce insanın kendisini tanıması, sınırlarını bilmesi ve bir çalışma ilkesi geliştirmesi gerekirmiş. Her zaman, herkesin yaptığından saparak başka bir şey yapılmalıymış. Dolayısıyla sizin tavrınız ve görüşünüz baskın strateji olabilir. Bilemiyorum. Değişiniz, benim gibi düşünün diye bir beklentim yoktur. Saygılar.

  • kaan arslanoğlu

    kaan arslanoğlu 30.10.2020

    Fahri bey, tüm olumsuzluklardan iktidarı suçlamak yeni bir şey değil, bir zeka ve akıl gerektirmiyor... Bunu ülkedeki en az 35 milyon muhalif her gün her dakika yapıyor zaten... :) :) Bilinen ve artık sıkıntı veren şeyleri bizim de tekrarlamamızı istiyorsanız, burada böyle bir şey bulamazsınız... :) O zeka parıltısı, binbir tane muhalif yayında zaten çakıp duruyor.. Çakıp duruyor da, bizim yeni bir şey olarak söylediğimiz şey, tüm bu muhalif söylemlerin son derece basmakalıp, samimiyetsiz olduğu ve iktidarı güçlendirdiği.. 18 yıllık iktidarın sorumlusu 18 yıllık bu sözde muhalif kafalar, liderler, yazarlar.. Dediğim gibi, onlara katılmamızı, aynı şeyleri söylememizi bekliyorsanız maalesef hep beklersiniz.. :) Saygılarımla.

  • Fahri Kumbul

    Fahri Kumbul 30.10.2020

    Hayat çözümlerini sunuyorsa bize, zaten düğümler açılıyorsa, ortada sorun yok demektir… Dürüst, nesnel bir tavırla doğrulardan, gerçeklerden yana ağırlık koymalıyız elbet. Ama nesnellik yok, dürüstlük yok, vicdan yok. Muhalefetin tüm liderlerini ve medyasındaki tüm düzenbaz takımını temizlemek gerekir, ama işlem sırasında öncelik iktidar olmalı. Bu önemsiz varlık der ki; bu iktidara “sağlam kazığa bağladığım eşeğimi emanet etmem!”. Yalnızca Vatan-Millet-Sakarya ve din sömürüsüyle ile nereye, ne kadar gidilir?

  • Fahri Kumbul

    Fahri Kumbul 30.10.2020

    2016’dan başlayan süreçte, AKP’nin ardından ordu, polis, MİT; yani tüm organlarıyla devlet(!) var. Üstelik AKP “kuşatılmış” durumda yorumunda bile doğruluk var. Bu kadar geçim zorluğuna karşın bile artık daha da zor AKP’yi düşürmek. 18 yıllık iktidar, bilinçaltında AKP=ülke algısı yaratarak, insanların ülke sevgisini aşındırdı. Geçmişe dönüp bakıldığında, sürekli yinelenen terör ve iş kazaları(!) var. O kadar arka arkaya olaylar olmuş ki; çoğu kanıksanmış ve unutulmaya yüz tutmuş… Ülke ve vatandaşların güvenliğinden sorumlu olanların; her olay sonrası birbirini tekrar eden baş sağlığı ve geçmiş olsun sözleri; pişkin, umursamaz tavır ve görüntüleri; her ulusta olduğu gibi ve belki daha çok Türk kültüründeki toplumsal aşk, yani vatan sevgisi ve dindeki şehitlik inanışının kötüye kullanılageldiğini akla getirmekte... devam...

  • Fahri Kumbul

    Fahri Kumbul 30.10.2020

    AKP 18 yıldır iktidar; Akdeniz, Suriye Ermenistan, Yunanistan sorunları için suçlanması doğal. İktidarın suçlanmasından huzursuz olursanız, suçlamaların size dönmesi de doğal. Okumuşların okumamışlardan çok daha cahil ve bağnaz olduğu savı, ayrıklar dışında, duygusal bir tepki. Muhalefetin AKP’yi deviremediğine ilişkin eleştiriye katılırız. Ancak, RTE’nin 18 yıldır nasıl ayakta kaldığına odaklandığınızda, çok da fırsat çıkmadığı görülür... devam edecek

Bu sayfalarda yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan www.insanbu.com sorumlu tutulamaz.