Bad

Bad

Bad (İng.): kötü, betbetter (İng.): daha iyi. "Bet" Arapça kökenli deniyor. Türkçe "bedük": büyük, gösterişli (Yazıtlar, DLT). Türkiye Türkçesi yerel ağızlarında "bet": iyi, güzel, çok. İngilizce 'better': daha iyi. Türkçe beter (Farsça köken?): daha kötü. Farsça köken deniyor ama eski Avrasya Türk lehçelerinde de var. "Bad- bat": uygun olmayan, elverişsiz, kötü, hastalıklı (Radloff, Yazıtlar, 4-1508) / Bediz: Süslemek (Yazıtlar) Bir kök sözcükte daha Türkçe, Arapça, Farsça ve Batı dilleri kaynaşması görülmekte. (O. Karatay) / Ayrıca bu sözcük, aynı bir sözcüğün tam tersi anlama gelebildiğine ilişkin en bilinen örnek. Hem iyiyi hem de kötüyü ifade ediyor. / Hazır "kötü" den söz etmişken Sümer efsane kahramanı Enkidu'yu da buraya sıkıştıralım. Adı haksız yere "kötü"den geliyor, çünkü baştan insan değilmiş, insan olup "uygarlaştığı" zaman ilk yaptığı iş 'çobanlık'mış, yani alt sınıf bir iş... Kurmaev'den aktarımla: "- in Sumerian- Akkadian mythology - a hero, ally, and friend of Gilgamesh (Bilgemes). Initially he was not a human. After entering civilization, his first occupation is a shepherd. Perhaps that is why they gave him such a name. Turk. roots: yan ? spirit + kötü. Kötü ruh." Gılgamış da Türkik bir Sümer mitoloji kahramanı. Öbür kabul edilmiş ismi: Bilgemeş. Bilge: wise, mesh: Moses. Bilgemesh > Bilge Kagan (one of first Turkish kings)" (Kurmaev)




Bu habere henüz yorum yapılmamıştır, ilk yapan siz olun!...