Full, voll, fullen

Full, voll, fullen

Full (İng.), voll, fullen (Alm.): dolu, dolmuş. Eski Türkçe "tol-tolu' (DLT). Eski Türkçedeki "T", yeni Türkçede "D" olmuş, pek yaygın değil ama neden "F" olmasın? / 'Dol' ile değil de "bol" ile kursaymışsanız çok daha şık olurmuş. B-p-f-v dönüşümü de tam otururdu. (A. Y. Aksoy) / Kırmayalım arkadaşı, "bol" da diyelim (zaten kökü "Pele"> bol olarak gösteriliyor), ama eski Türkçe sözcükler "t"den yana. Tol, toltra (Altay, Tel. Saga): dolmuş, tam; toltur (Kırgız. Kom.): dolu (Radloff). Bir de şu var: Kulun (Çağatay, Kırım, Kazak, Uygur): füllen (Rasanen) Welsh 'gwala': enough, filled / Dala (Hitit.): enough, yeterli, yeter miktar; tolia, tule, tulan (Hitit.): toplama, toplanma, çok. / TUL: full, TULA: bulging (bol) (Kızılderili) / 'Til' (Sumerian): full, dolu (Kurmaev)




Bu habere henüz yorum yapılmamıştır, ilk yapan siz olun!...