In, in

In, in

In, in (İng.): içeri, içinde; in-en (ön ek olarak) (İng. ? Latin.): içeriye, içinde. Türkçe "in" sözcüğünün bugün bilinen ve kullanılan anlamı "aşağıya gitmek"dir. Oysa geçmişte Avrasya Türk lehçelerinde "içeri-içeriye" anlamına da geliyordu. İn: inmek, aşağı gitmek, akış, batma, saplanma, çökme, içeri girmek, içine sığmak; ingiz: zorla girmek (Radloff). Böylece Türkçe "in" kökünün İngilizce ve "Hint-Avrupa" "in" anlamını karşıladığı iddiamız kanıtlanıyor. Endir (Kırgız): eintreten lassen, içeri almak (Radloff). Inferior, interior, inferno, infra... Hepsinde "in" ve Türkçe karşılığında da "iç" var. Türkçe "inan-inanmak" sözcüğünde de büyük olasılıkla "in-an" "anlamayı içeri alma" yönünde yaşıyor. Sümer inanç (religion) Tanrıçası İnanna'yı da burada analım. Adı doğrudan (inan-ana) dan geliyor (Kurmaev). Kazım Mirşan ayrıca Proto-Türkçe olarak saydığı "in-ine"yi yuvalanma, absorbsiyon olarak değerlendirir. Bir şey daha: "ayın yedisinde" dediğimiz zaman buradaki "in-n" yedisi "içinde" anlamı verir. / Yinç (Eski Türkçe): küçülmek 


Yorumlar

Maximum : 1000 Karakter / Karakter Sayısı: 
0
Yorumlara gerçek ad ve soyadınızı yazmanız onay kolayllığı sağlar.
Mail adresinizi yazmanız keyfinize kalmıştır. Yorumlarınızın onaylanması da
editörlerin tamamen keyfine bağlıdır. Yılların deneyimi sonucu bu bizde böyle.


Bu habere henüz yorum yapılmamıştır, ilk yapan siz olun!...