Spor

Kramponumu her gün fırçalar, bezle silerdim, formamı yıkar anneme ütületirdim, şortu da, tozluklarımı da, kaleci olmadığım halde kaleci eldivenim vardı, onu da özenle katlardım. Hepsi baş ucumdaydılar. En güzel gollerimi rüyalarımda attım, öyle çok maç yaptım ki rüyalarımda; adım Can Bartu’dan geliyordu zaten.
En sevdiğim forma mahalle takımımızın formasıydı, en büyük takım oydu zaten, Hisarspor’duk biz. Mahalle takımıyla, arsalarda top oynamayan kaç Bursa’lı erkek vardır. Bursaspor forması giyme hayalleri her genç için mahalle takımının formasını sırtına geçirdiği an başlamaz mı.
Mahalle takımı, aidiyet demektir, ekip ruhu demektir. Mahalle takımında oynayanlar bu yüzden dostluk liginde hep şampiyondurlar.
****************************

Genç kardeşim koyu Fenerli Mustafa Özel, ki kalemi kuvvetlidir, mütevazilik gösterip, ‘’Abi Dinamo Mesken’i yazsana’’ deyince yazmamak olur mu.
Al sana Dinamo Mesken yazısı Mustafa Özel kardeşim.
******************
‘Solcu’ semti olarak bilinen Mesken'de 1971 yılında bir araya gelen mahalleliler Ertuğrulgazi Gençlik ve Spor Kulübü’nü kurarlar. Tunçkanat Yeğin’in başkanlığı ve Bülent Merey’in antrenörlüğünde faaliyete başlanır, futbol takımları amatör lig maçlarında fırtına gibi esince sadece semtin değil Bursa’nın dikkatini çekerler.
Şu Dinamo kelimesi nereden eklenmiştir onu anlatayım.
*************************
Bir vakitler bir Dinamo Kiev vardı…
Efsane hoca V. Vasiloviç Lobanovski  (1975 yılında dünyanın en iyi teknik direktörü seçilmiş; 2002 yılında maç sırasında rahatsızlanmış ve vefat etmiştir) önderliğindeki Dinamo Kiev  21. yüzyılın futbolunu oynuyordu:
Müthiş bir takım oyunuyla sahaya yayılırlar, aman vermez presle rakibi bunaltıp 180 dakikalık fizik kondisyonla mücadele ederler, toplu defans toplu savunma yapıp, teknik taktik tempo olarak sahaya sanki 22 kişi çıkmış izlenimi yaratırlardı. Futbolcuları kaslardan oluşmuş biyonik adamlar gibiydi.
Avrupa şampiyonu olmuşlar, Sovyetler Birliği Milli Takımı’nın çekirdeğini oluşturmuşlardı.
Köşe vuruşundan attığı gollerle bilinen vasat bir futbolcu olan Lobonovski efsane bir antrenöre dönüşmüş, Dinamo Kiev’i de unutulmaz takımlar arasına sokmuştur
************************

Dinamo Kiev, Avrupa Kupa Galipleri Kupası Çeyrek Finalinde Bursaspor’la eşleşince maça gitmiş ağzım açık Dinamo Kiev’i izlemiştim; bize top göstermemişler, Onischenko’nun attığı golle 1-0 yenmişlerdi. Rövanşı da Kolotov (penaltı), Muntyan’ın golleriyle 2-0 kazanmışlardı.
İşte bu maçlar Dinamo Mesken adının doğuşunu sağlar.
Bursa’daki maçta, Mesken’li futbolseverler de vardır, Dinamo Kiev’i büyülenmişçesine izlerler ve artık takımlarını tribünlerde Dinamo Mesken olarak desteklemeye başlarlar.
Dinamo Mesken’in amigosu sonraları ünlü bir aktör olacak olan Erkan Can’dır. Erkan Can yıllar sonra Bursa’da çekilen ve amatör bir semt takımını anlatan “Dar Alanda Kısa Paslaşmalar” filminde oynayacaktır. Oyuncu koçluğunu ise Dinamo Mesken’in eski kalecisi Kamyon Vedat yapar..
********************
O zamanlar şimdiki gibi futbol malzemeleri bollaşmamış, en iyi markalar ortaya saçılmamış olduğundan fakir semtin çocukları forma parası olmadığı için, beyaz atletlerin arkasına elle numara dikerek sahaya çıkıyorlardır.
Dinamo Mesken’in eski kalecisi Vedat Vermez,  Fisun Yalçınkaya’ya şöyle anlatıyor takımını:
 “Kulübümüz başarılı sonuçlar alıyordu. O kadar demokratik bir yapıdaydık ki, sağ görüşlü arkadaşlar da bizimle futbol oynuyordu. Mahalle kültürü, dayanışma ve paylaşma baskındı. Maça gittiğimizde ‘Komünistler dışarı’ denip, yuhalandığımız da oluyordu. 12 Eylül’den sonra kulüp baskınlara uğruyordu, sistemi rahatsız ediyordu. Sonunda da iki arkadaşımız aidatları toplarken haraç alıyorlar diye tutanak tutulmuş ve mühürlenmiş. Arkadaşlarımız sonrasında yargılandı ve işkence de gördüler,” 
 

Takımın ilk teknik direktörü Bülent Merey ise bir gazeteye Dinamo Mesken ruhunu şu cümlelerle anlatmış:
“Dinamo Mesken, haktır, hukuktur, sevgidir, saygıdır. Gençliğimin, muhitimin takımı, futbol hayatımın yeşermesi ve geleceğimizdir. Böyle yetiştik, böyle yetiştirildik ve böyle yetiştirdik,”

*************
Sahalarda Bursa lodosu gibi esen Dinamo Mesken’i asıl yenense 12 Eylül faşizmi olur.
12 Eylül’ün ardından Dinamo Mesken adı “milli değerlere açıktan bir saldırı” diye değerlendirilir, kulüp kapısına kilit vurulur, yönetici ve futbolcularından bazıları gözaltına alınır, işkenceden geçirilir, yargılanır ve çeşitli cezalara çarptırılırlar.
Evet ‘’Futbol asla sadece futbol değildir’’. 12 Eylülcüler Dinamo Mesken’den korkmuşlar, sahaya mertçe çıkmadan hükmen mağlup etmeye yeltenmişlerdir.
Oysa Kenan Evren o dönemde ikinci lige düşen Ankaragücü’nü tekrar birinci lige çıkartacaktır.
***********************
Ertuğrulgazi Gençlik ve Spor Kulübü, 2009’daaçılış töreniyle tekrar sahalara döndü ama Dinamo adı gitti. Kulüp artık Meskenspor. ‘Dinamo' ismi ise ‘Dinamo Sport’ olarak markalaştırıldı.
Benimse rüyalarımda, hayallerimde Dinamo Mesken sahalarda, peş peşe gollerini atıyor tribünler Dinamo Mesken diye dalgalanıyor.
Hayaller asla mağlup olmaz ki.
Dinamo Mesken top peşinde koşmuşların, tribünlerde forma sevdası yaşamışların ve 78 kuşağının hafızalarından silinebilir mi.

Can Ertan