SÜNNET ÜZERİNE MASUM SORULAR

SÜNNET ÜZERİNE MASUM SORULAR

Merhaba İnsanbu okurları ve tabii ki Günaydın Vietnam.

Başkanım “Yazıları kısa tut; karanlık şatonun içinde ilerlerken bonus puanı için yan taraftaki dehlizlere dalma; okuyucunun dimağını bulandırma, terli terli soğuk su içme ve bölüm sonu canavarına dikkat et!” dedi diye son derece kısa ve etkili yazma teknikleri üzerine kafa yormakta ve dün geceden beri meditasyon yapmaktayım. Vardığım netice bu oldu. Sorularla zihninizi kaşır ve daha sonra bütün detaylı informasyayı ve tartışmayı yorumlara saklarsam sanırım herkes daha mutlu olacak ve her kardeş de nafakasını alacak.

Başlamadan önce beni tanımayanlar (yani neredeyse hepiniz) için önemli bi hatırlatmada bulunmak isterim. Son 17 yılda lokal anestezilisinden genel anestezilisine, ultra özel ameliyathanede yapılanından sünnet şöleni kesimine, elektrokoterlisindenPlastibell’lisine, “küçük”ünden “büyük”üne, 3 günlük bebedekinden 63’lük dededekine kadar görmediğim penis ve yapmadığım sünnetmodeli neredeyse kalmadı. 6000’den fazla prepusyum kestim. Dile kolay! Kendi yaptıklarım ve başkalarının yaptıklarından da yüzlerce komplikasyon gördüm, takip ettim, tedavi etmeye çalıştım. Otörden önceki son basamağım!

Diyeceğim o ki, bu soruları babamın hayrına sormuyorum. Gelecekte kazanabileceğim paraların bi kısmından da bu yazıyı yazarak feragat ediyorum.  Olsun. Hulk’a hizmet Hakk’a hizmettir düsturuyla ya bismillah diyoruz. Başlıyoruz!

 

BİR     : Türk hukuk sistemine göre 18 yaşının altındaki kişiler reşit sayılmamakta. Yani kendileri isteseler bile ebeveyn onayı alınmadan kendi bedenleri üzerinde tatuaj (dövme), piercing (oraya buraya metal-plastik zımbırtı takma) yaptırma hakları yok. Hatta bunların ebeveyn onayı olsa bile 18 yaş altındaki bireylere yapılmaları tartışmalı bi konu. Bi an için bu tartışmanın olmadığını varsaysanız bile sizler 18 yaşından küçük çocuklarınızın tatuaj ya da piercing yaptırmasına onay verir misiniz? (Aslında kulak deldirmek de teknik olarak piercing kategorisinde ele alınmalıdır – ayrı bi tartışma konusu!)

İKİ       : Akut appendisit bazı hallerde çok ciddi sonuçlar doğurabilecek ve hatta ölüme neden olabilecek bi durumdur. Hiç böyle bi riske girmeyelim diye sağlıklıyken appendiksinizi aldırır mısınız? Siz böyle bi hevese kapılsanız bile bunu yapacak bi cerrah bulabilir misiniz? (Son soru gereksiz oldu - bulabilirsiniz!)

ÜÇ      :Ödediğiniz vergilerin sistem tarafından çarçur edilmesine kızıyorsunuz. Bi ülkedeki sosyal güvenlik kurumunun tarama özürlü insanlar için “rutin örfi saç ekimi” diye uyduruk bi tanı kodu altında, herkesten toplanılan vergilerle yarattığı fonları keyfi bi işlem için kullanmasına gönlünüz razı olur muydu? Eğer bu soruya vereceğiniz cevap hayır ise neden bu ülkedeki Ermeni, Rum, Süryani vatandaşlarınızın veya Rutin Dini Sünnet’e fikren karşı olan herhangi bi vergi mükellefinin böyle bi keyfi uygulamayı doğru bulmasını beklemektesiniz?

DÖRT : Şehir planlamacılığı, su sanitasyonu, çöplerin toplanması gibi temel ödevleri kamu adına bölgesel ölçekte yapması beklenen kurumlara Belediye denir. Bu temel ödevlerini elbette ki dört dörtlük biçimde yerine getirmekte olan belediyelerimizin hiç de siyasi şov niteliği taşımayan sünnet şöleni organizasyonlarını sizce kıymetli başganlar ceplerinden mi finanse etmektedir? Velev ki başganın parası yetişmedi, o zaman bu işe gönüllülük esasıyla para sağlayabilecek eşhas bulmak çok zor mudur? Hani Yimpaş’a ya da cami yaptırma/yaşatma derneklerine para verirken o ceplerde hiç akrep olmuyor ya… Yoksa bu işlem de kamu fonlarına inceden giydirilmekte midir acaba?

BEŞ     :Halk sağlığını ilgilendiren başlıklara elbette belediyelerin de müdahil olması beklenir. Sizce ülkemizde Taylorellaequigenitalis’e bağlı Bulaşıcı At Metrit’i (yanlış okumadınız; at – nalkapon olan) salgını mı var? Bu durumda yurt sathında at ve eşek cinsinin erkeklerine sünnet şöleni düzenlenmesi ve hatta bunun Refik Saydam Hıfzısıhha Enstitüsü Ve Tarım Bakanlığı işbirliğiyle, ivedilikle yapılması gerekmez miydi?

ALTI   : Dünya Sağlık Örgütü 2007’de Sahra Çölü’nün güneyindeki coğrafyada (Sahra-altı diye beni düzeltmeye kalkışana sopa var; yeminle söylüyorum) HIV bulaşını ciddi biçimde azalttığı için sünneti şiddetle destekleyen bi bildirim yapmıştır. Bazı bulgular biraz çelişkili olsa da yine aynı coğrafyada zührevi hastalık bulaş oranlarının sünnetle azaldığı yönünde veriler de mevcuttur. Türkiye Cumhuriyeti Afrika’daki Sahra Çölü’nün tam olarak neresine düşmektedir? Türkiye’de HIV salgını var mıdır? Güzel ama yalnız ülkemizde kuran kursları ve dinci vakıflar bünyesindeki seri pedofili vakaları haricinde 18 yaş altında erkek cinsininkoital aktivite sıklığı nedir? Eğer 18 yaşından evvel bulaş yaşanma oranı teknik olarak sıfıra yakınsa sünnet için reşit olmak beklenemez mi?

YEDİ   :Tekvin’in 17. Babındaki 10-13. ve 23-27. ayetlerde İbrahim’in (başlarda Abram’ken tam da bu ahitle Abraham oluyor) 99 yaşındayken sünnet olması ve evde eşiktekinden beşiktekine her erkeği sünnet ettirmesi anlatılır. Levililer’in 12. Babında 3. ayette de Yahve, doğan her erkek çocuğun 8. günde sünnet edilmesi gerektiğini Musa’ya bildirir. Tevrat ve İncil (bunlar iki ayrı kitap değil ama sizler öyle sanmaya devam edebilirsiniz) İslam inancına göre muharreftir (muharref – tahrif edilmiş). İslam’da sonradan eklenen adetlerin ve “dini” mesellerin çoğunun İsrailiyyatdiye yaftalanması huyu da vardır. Kuran’ın neresinde sünnet (hitan) ile ilgili bi ayet mevcuttur? Bu sizce tam da İsrailiyyat değil midir (madem yine Yahudiler’ebok atılacak)? Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olup din ve vicdan hürriyetini sınırsızca kullanabilen (!) zaten hepitopu 20 bin Yahudi kalmışsa, bu kadar Rutin Dini Sünnet cakası kime satılmaktadır? (Kaldı ki, Yahudiler britmilah için devletten ödenek almıyor!)

SEKİZ :İslam geleneğinde (menşei tam belli değil – dedesinin sünnet ettiği de rivayet olunuyor) Muhammed’in apostik doğduğu ifade edilir. Buhari ve Müslim’den bazı hadisler sunulmaktaysa da kanaatimce çok tatminkar değiller. Yahudiler’de de Musa’nın böyle doğduğuna dair bi inanç vardır. Ki bilinen en eski sünnet uygulamaları Mısır’dan çıktığına göre bu çok da şaşırtıcı olmayabilir. Apostik“sünnet derisi olmayan”, “doğuştan sünnetli” demektir. A-posthia’dan türer. Prae-putium’dakiputium da post’unlatincesidir. Post yunancadan geçmedir. Tam da türkçedeki post ile aynı anlamdadır. Prae de (pre, fore) ön anlamına gelmektedir. Bu durumda sünnet derisi ya da prepus yerine öztürkçe olarak Ön-Gön demekte sizce sakınca var mıdır? A-posthia: Gön-süzlük; A-postik: Gön-süz???Tülay Hocam???Peki, buradan kadın-doğumcu, pediatrist ve çocuk cerrahı dostlara şunu sormak istiyorum: Aranızda gerçek apostik gören oldu mu? (Hani ben yıllardır o kadar çeşidini gördüysem de hiç öylesine tesadüf edemedim)

DOKUZ          : Sünnet derisi çocukta çeşitli boy ve şekilde olabilmektedir. 3 yaş itibarı ile de glanstan (penis başından – ki anlamı meşe palamudu) smegmanın (Hulk dilinde kireç) yavaşça sıyırması neticesinde %90-95 oranında serbestlenir. Sünnetin kültürel olarak hiç kabul görmediği ülkelerde yapılan çalışmalarda sünnet derisi hastalıklarının oranları gayet sarih biçimde ortaya konmuştur. İsteyen orijinalinden de okusun diye linki aşağıda verilmiştir.

http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/27244821

Yine de İngilizce bilmeyenler için özetin de özetini geçeceğiz. 2014’te Kopenhag’da toplanmış verilerde (bu çalışmanın yayın tarihi 2016 Mayıs – bulabildiğim en yeni çalışma bu) 18 yaş altında sünnet derisinin herhangi bi hastalığı nedeniyle cerrahi tedavi gerektirecek durumlar için kümülatif risk %1.7 olarak ölçülmüştür. Bi daha yazıyoruz. %1.7! Bu %1.7’nin de kendi içinde %95’i fimozis ile ilişkili çıkmış. Tüm bu çocukların sadece ama sadece %27’sine sünnet yapılmış! Yani? Sünnet derisinin usulüne uygun biçimde açılıp sıyrılması ve smegmanın ortamdan düzenli olarak uzaklaştırılması (brutal değil – banyoda ve nazikçe) zaten çocuğun 18 yaşına gelinceye kadar %99 ihtimalle bi sorun yaşamayacağını göstermiyor mu? Matematik bana ve size ayrı işlemiyor ya? Gerçek fimozis, parafimozis, kısa frenulum (bunda frenulumu serbestleştirmek de şart), rekürrenbalanopostit(pos-it! J), liken skleroz gibi hallerde sünnetin iyi bi tedavi seçeneği olduğu aşikar, ama bu hallerin çok seyrek olduğu daha da aşikar; değil mi?

ON     :İnsanların bazıları homoseksüeldir. İnsanların bazıları bazı partilere, diğerleri başka partilere oy verir. Bazıları anamuhalefet partisi başkanıyken oy vermeyi unutabilir (düşünün yani, o kadar olur)! Çocuğunuzun cinsi eğilimlerini belirleme şansınız pek yok. Siyasi tercihlerine de zaten karışamazsınız. Kavga çıkabilir! Oy vermeyi unutan parti başkanına ise zaten söylenecek söz yok. Neyse! Şimdi sorarım size ey yurttaşlarım, Romalılar: eğer Yahudi değilseniz veya çocuğunuzun ciddi fimozisi, tekrarlayan balanopostiti yoksa… neden bu saçmasapan “inisiasyon” törenimsisini  yaptırmak konusunda hastalıklı bi takıntı içindesiniz? Aklıbaşında yetişkin bireylerin (hocaefendiler akil-baliğ der ya) kendi özgür iradeleriyle sünnet olmaya karar vermeleri sizce daha insani olamıyor mu? Velev ki mesele bi iman ya da işaret meselesi, insanın bunu kendi başına seçmesi daha da kutsal olmaz mıydı? Bunun kamu fonundan finanse edilmesi sizlerin de vicdanını yaralamıyor mu? O zaman memesi küçük kızlara da toplu silikon şöleni yaptıralım. Hem Mentor mal satsın, hem ben zengin olayım; olmaz mı?

 

Aslında bu masum sorular arttırılabilir. Ama meselenin özü değişmez. Bi hususun altını çizeyim. Ben sünnete karşı değilim (vallaha da altını çizdim). Reşit ve normal ayküğdabi adam sünnet derisiyle ilişkisini kendisi belirleyebilir. Fonlamasını da kamusal yapmamak kaydıyla tabii. Bunda hiçbi sakınca görmüyorum. Fekat çocuklar? Oh no! No nono!

Erkek genitalanomalilerine, sünnet ve penis kanseri arasında kurulmuş (şehir efsanesi bile olamayacak komiklikte psödosiantifik) ilişkilere, sünnet komplikasyonlarına, seksolojik açıdan sünnetin etkilerine falan hiç girmedim. 

Eğer bunlar konusunda bana akıl öğretecek arkadaşlar varsa baştan ikaz edeyim: alayınızın bu konularda gadasını alırım; gösteriş yapmıyosak o da içimizde 50 gram efendilik kaldığındandır. Yeterince açık oldu sanırım.

Yine de fikri çarpışmanın sert fakat sportmence geçmesi dileğiyle allahaısmarladık diyorum. Büyüklerin ellerinden, küçüklerin burjuvalarından öpüyorum.

 

P.S. Sonja’cım, Conn’un bu konudaki fikirlerini merakla bekliyor oluciğm. Kendisine iletirsen sevinirim.

 

HürmetsssBahususss

Kimmeryalı Conan

-Arif Yavuz Aksoy-

Editör Notu: Yazı aslında masum olduğu kadar ciddi bir yazı. Esprileri üsluptan. Ama resimlerle biraz daha renklendirelim istedik. Esas foto sunnethikayem.blogspot.com dan. Öteki ikisi bobiler.org dan. 


  • Mesut KÜÇÜK

    Mesut KÜÇÜK 11.05.2019

    Tavuklar bile civcivlerini korumak için ölümüne savaşabilirken annelerimizin kendi evlatlarından bir et parçası koparılmasına nasıl razı olabildiklerini çözemiyorum. Tarikat yuvalarında meydana gelen sapıklıkların ana kaynağı bu olabilir mi? Erkeğin tahrik olabilmesi için ortaya sunulan bunca materyal, tahrik olma mekanizmasının tahrip olmasından kaynaklanıyor olamaz mı? (nasıl soru ama...? bakalım cevap gelecek mi? :) )

  • ilkay gürkan

    ilkay gürkan 20.02.2018

    (Bkz: Ziyaret Et) --- İzlanda sünneti yasaklayacakmış. Hayırlısı!

  • arif yavuz aksoy

    arif yavuz aksoy 04.11.2016

    Vallaha ben de anlamadım Ç'cim. Benim olaya hiç KAYNATA üzerinden daldığımı görmüş mü acaba Çerhan? Ya da komplo teorileri konusundaki tutumum çok mu anlaşılmaz? Cemre direkt her moku Kıllüminati'ye bağlıyo. Bense hep tersini söylemiyo muyum? Cemre ultra pessimist ve depresif. Sabit bi suisidal fon eşliğinde yazıyo. Bende ne zaman öyle emareler gördünüz? Bence ben "1000 atlı, o gün çocuklar gibi şendik" stayla geziniyorum. Ne biliym! Anlayamadım harbi. a.y.a. sikkofield değilsss ve fekat Çerhan'ın kaynatasına yine de hususi selamsss; Ç'ye ise normal selamsss (kıs kıs kısss - Çerhan anlar kaynataya hususi selamı)

  • Ç.

    Ç. 03.11.2016

    Çağrı Erhan söylediğiniz bloga baktım. Blog yazarı ile Arif Yavuz Aksoy arasında nasıl bir bağlantı kurdunuz anlayamadım?

  • Çağrı Erhan

    Çağrı Erhan 02.11.2016

    Biraz önce maykıl sikkofield'in bloguna bakarken eylül sonunda onun da sünnet üzerine neredeyse aynı temada bir yazı yazdığını gördüm. Şüphe ediyordum. Ama bugün şüphem arttı. Bu aya acaba sikkofield olmasın? Stilleri bence çok benzer. Bir tek sikkofield'ın kuran dini takıntısı ayırdedici gibi duruyor. Onu da şaşırtmak için yapıyor olabilir mi? Meraklısına duyurulur. Saygılar. Ç. E.

  • arif yavuz aksoy

    arif yavuz aksoy 07.09.2016

    Sevgili İnsan, kanayan kadın ile ilgili bu sitede çıkmış yazıda bunları zaten tartışmıştık. Sana zahmet olacak ama okuyuver. Cevabın orada mevcut. a.y.a. cevap vermeye erinsss

  • insan

    insan 07.09.2016

    Masumca sormak istiyorum, bu sünnet ve onun için yapılan düğünlerine ve eğlencelere ne demeli ki? Onun için ayrılan bütçede az değil hani. Neden erkek penisi böylesine kutsanırken kız çocuklarının regl olduğu dönemlerde böylesi kutsanmaz, düğün veya eğlence yapılmaz??

  • arif yavuz aksoy

    arif yavuz aksoy 06.09.2016

    olası vatandaş sorularına cevaplar: 1. zaten uzman doktor yapmalı sünneti. ki neredeyse üç yıl olacak; hekim olmayan kişinin sünnet yapması yasaklandı (sünnetçi fenomeni yok yani)! bu konuda deneyimli bazı pratisyen arkadaşlar var. ama ben prensip olarak ameliyathane koşullarında ve genel anestezi veya epey bi sedasyon + lokal eşliğinde sünnet yapıyorum. yetişkin sünneti lokal olabilir. ama o da ameliyathanede yapılsa (günübirlik cerrahi düzeneği?) daha iyi olur. bu işi doğası gereği yapan azmanlık dalları şunlardır: üroloji, çocuk cerrahisi, plastik cerrahi, genel cerrahi. ha, sevgili "olası vatandaş sorusu"nu soran kardeş, sen istersen baltalı ilah ZAGOR'a da yaptırabilirsin. aiaiah! 2. senin oğlanın adı SEZERCİK mi? selam söyle ona. çiseden nem kapmamasını salık ver. zaten yazıda açıkça ifade edilmiş bi durumu sormasın. kurban bayramı yaklaştı. azıcık et yesin. gözüne fer gelsin. dimağı kuvvetlensin. paça da iyi olur. zihni açar. disleksiyi def eder. a.y.a. kontrdisleksisss ve cısss

  • Olası Vatandaş Soruları

    Olası Vatandaş Soruları 06.09.2016

    1- Uzman doktorun sünnet yapması ilginç geldi. Daha önemli operasyonlarınız filan vardır. Hangi doktorlar sünnet yapmak için görevlendirilebiliyor? Bu görevlendirme nasıl oluyor? vb. 2- HOCAM VELHASILKELAM ŞİMDİ ÇOCUĞA SÜNNET YAPTIRALIM MI YAPTIRMAYALIMMI? ARKADAŞLARI SÜNNETSİZ DİYE DALGA GEÇİYOR PSİKOLOJİK BAKIMDAN DA ŞEY OLABİLİR

  • arif yavuz aksoy

    arif yavuz aksoy 06.09.2016

    en değerli enişteme sesleniyorum. yazının lafzını tam olarak siz anlamışsınız. e boşuna değil. gerçek komünist tedrisatından geçmiş insansınız. a.y.a. eniştesine hususi hürmetsss

  • arif yavuz aksoy

    arif yavuz aksoy 06.09.2016

    sayın harma, bu yazının aslını ben 1 ay evvel yazdımdı. ama elim göndermeye gitmedi. geçen hafta olan bi dialog neticesinde sadeleştirmeye gittim. tam da kurban bayramı arefesinde çıkması tesadüf oldu. söylediklerinizde haklılık payı var. sir james george frazer'ı öneririm. inisiasyon (erginleme) ve adak fenomenleri son 5 bin yıldır ayrılarsa da daha evvelinde bağlantılı gibi gözüküyolar. neandertal verilerimiz kısıtlı. dilerim onu da daha iyi tanıyabiliriz. ki aslında içimizde var! baydıvey, israiliyyat çok da kötü bişe değildir. ay lav josephus, bad ay heyt zayonizm! a.y.a. antisiyonistsss

  • arif yavuz aksoy

    arif yavuz aksoy 06.09.2016

    +++ topu orta alanda dolandırmışlardır. bilesin. yayımlanmadı ıstampasını yemeyek diye fazla açmıyorum ama "zira yine pek zevkli birleşmelerde boşalmaya giden sürenin azaldığı" diye ilerleyen ifadenin (ki sana ait o ifade) çok da doğru olmayabileceğini aslında kendin de sezebilirsin. mesele fertilizasyonsa def-i hacet ile toprağı bereketlendirmek de gayet eğlenceli olabilirdi. ama değil! emicenogli Kurd Whatthefuck sana bahusus selam etsss

  • arif yavuz aksoy

    arif yavuz aksoy 06.09.2016

    ++ kanaatimce (sadece benim kanaatim değil, kallavi literatür desteği de var), prematür ejakülasyondan bahsetmek için handshake aşamasında "merhaba bağya, ya, ya, yaaaah! tüh!" düzeyini görmemiz gerekir. insan cinselliği insan dişisinin triballiği nedeniyle tüm türler arasında en kompleks hale gelmiş doğal fonksiyonlardan biridir. parametreler erkek tarafında çok keskin sınırlı ise de dişide bunlar hala belirsizlik sisinin içinde yüzmektedir. komplikasyonsuz bi çocukluk çağı sünnetinin yetişkinlikte bi erkeğin overall performansına ne yönde etki ettiğini çalışacak babayiğit henüz çıkmadı. ammaaa, İngiltere'den Richardson ve Goldmeier'in yürüttüğü ve 2005'te (temmuz) Journal of Sexual Medicine'da yayınlanan çalışmada Londra merkezli klinikte DSM-IV'e göre pre-eja. tanısı konmuş 123 hastanın %60'ı müslüman ve asyatik çıkmış (türk deseler sıkıntı çıkabilir diye böyle buyurmuş olabilirler). adamlar da "bu neden böyle bilmiyoruz; genetik, ailevi ve psikososyal etkiler, kem, küm" diyerek +++

  • arif yavuz aksoy

    arif yavuz aksoy 06.09.2016

    sevgili emicemogli, üzüldüm. demek ki yengemin yanında (sırf ona hürmetimden) ne abidevi bi mizantropi yumağı olduğumu tam gösterememişim. ayrıca tarzım her daim mahfuz. mamafih sadelik yönünde benim dondurma tezgahına hulk'tan gelen yoğun talep nedeniyle bi süreliğine tuttifrutti'yi sunum listesinden çıkarttık. o kadar olur. gelelim sorularının cevaplarına. geldik. 1. meşe palamudu, yani glans duyarlı bi kısımdır. filhakika , asıl duyarlı kısım frenulum civarıdır. ve frenulum nahiyesi sünnet olunsa da, olunmasa da (alt yüze bakmasından ötürü) kapalıdır. bi desensitizasyon pek beklenmez. burada (frenulum nahiyesi) sünnet sonrası mesafenin daha kısa kalması ve gerginlik yaratması gündeme getirilmişse de, bunu ilmi anlamda sağlam metodolojili çalışmalarla kanıtlamak (tanıt değil - kanıt) mümkün olmamıştır. 2. prematür ejakülasyon hadisesi ise daha da tartışmalıdır. gerçek prematür ejakülasyonun tanımı Kozmo kızlarının rehberlerinde değil ama tıbbi yayınlarda bile netleştirilememiştir. ++

  • Erdinç BOZ

    Erdinç BOZ 05.09.2016

    Sende başını alıp gitme ne olur:)) Toplumumuzda işini severek yapan kaç kişi vardır? Fikrini aldığımız kaç çocuk? Ya da yeteneğini gözleyen ve ona göre yol çizen akademik unsurlar var mıdır? Bugün binlerce kişinin FETÖ cü olduğu ortaya çıkıyor ( bizler 1993 lerde Uğur MUMCU'dan, Aziz NESİN'den öğrendik ama..) bu şahıslar mesleklerini kendi mi seçmediler. Birileri istedi. Aynı sünnet etmeyi isteyen ebeveynler gibi.

  • mehmet harma

    mehmet harma 05.09.2016

    (Yazı göndermek izne tabi ama henüz yorum gönderebiliyoruz galiba serbest olarak. Gönderiyorum gitsin bakalım.) Yine havai fişek gösterisi gibi bir yazı; renkler, ışıklar, ışık oyunları, hangisine bakacağına şaşırmaca ancak gösteri bittikten sonra izler devam etmece . Görsellerle de şölen iyice faşing olmuş. Olsun, ziyanı yok. Eski İnsanBu yorumlarında, "klitoris'in bir kısmından tutun da, vulva'nın tamamının çıkarıldığı" kadın sünnetinden bahsetmiştim. Sünnet-dövme-dağlama-kan akıtma-bakire/hayvan kurban etmenin benzer arkaik ilişkileri var mıdır? Bir bilen toparlasa keşke bunları. Akıl dışı herşeye İsrailiyat demek eski gelenektir, çok da muteberdir ortamlarda (ACÇ bile bu sitede demiştir zamanında netekim). Günah keçisi de buralardan gelir.

  • Ufuk Aksoy

    Ufuk Aksoy 05.09.2016

    Doğuştan sünnetli, dolayısıyla ''seçilmiş kişi'' olarak öncelikle yazı üslubundaki okunabilirlik düzeyinin artmasından memnun kaldığımı söyleyebilirim. Ya da belki tam alışıp yepyeni ve devamını beklediğimiz bir tarzdan mahrum kalmışızdır bilemiyorum, sanat tarihçileri bulsun. Yengen de, biraz daha sadeleşse ve bazı şeylerden değil, herşeyden ve herkesten nefret etse bi Kurt Vonnegut potansiyeli var diyordu. Neyse bir sorum olacak: Sünnetlilerin açığa çıkan duyarlı kısmı yıllar boyunca iç çamaşıra sürttüğünden duyarlılığın azaldığı dolayısıyla daha az ''zevk'' alındığı gibi bir şey okumuştum. Aslı var mıdır? Ve yine yeni okuduğum bir haberde bu coğrafya erkeğinin Avrupa'da en erken boşalan hulk olduğunu öğrendim. Bu durumda alınan zevkle boşalma süresi arasında bir bağlantı kurulmaması gerekmez mi, zira yine pek zevkli birleşmelerde boşalmaya giden sürenin azaldığı gibi bir tespit vardı. Gerçi bizim adamların derdinin başka olduğu belli de bilginizden yararlanacak medyum olsun.

Bu sayfalarda yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan www.insanbu.com sorumlu tutulamaz.