Diyabet, diyabetli çocuğun ortamında anlanır..

Diyabet, diyabetli çocuğun ortamında anlanır..

14 Kasım Dünya Diyabet gününü içine alan Diyabet Haftası Düzce Çocuk ve Genç Diyabetliler Derneği’nin yine bir dizi gezici ortam etkinliğiyle anlandı.

Bartın, Ulus, Devrek, Çaycuma, Ereğli, Kozlu, Hendek, Kaynaşlı, Düzce, Mudurnu, Göynük, Bolu, Yeniçağa olmak üzere 13 kent ve kasabada aile, okul ziyaretleri yapıldı, sohbet toplantıları düzenlendi.

Düzce’de öğretmelerle ve ailelerle iki konferans gerçekleştirildi. Bölgedeki diyabetli çocuklar İstanbul’da Avrasya maratonuna katıldı.

İstanbul’dan bir grup çocuk ve genç, e-posta yoluyla Batı-Karadenizli diyabetli çocuklarla  mektuplaşmaya başladı.

Düzce Üniversitesi Yerleşkesi içinde 2012’de diyabetli çocukların elleriyle diktikleri fidanlardan oluşan Diyabet Ormanı bu yıl da topluca ziyaret edildi. Sağlığın ve insanlığın esen geleceğinin doğayı tahrip etmemeye bağlı olduğu bir kez daha vurgulandı.  

İnsan BU


Yorumlar

Maximum : 1000 Karakter / Karakter Sayısı: 
0
Yorumlara gerçek ad ve soyadınızı yazmanız onay kolayllığı sağlar.
Mail adresinizi yazmanız keyfinize kalmıştır. Yorumlarınızın onaylanması da
editörlerin tamamen keyfine bağlıdır. Yılların deneyimi sonucu bu bizde böyle.
  • Ilknur Arslanoglu

    Ilknur Arslanoglu 29.11.2016

    Ben dostlarımızın destekleyici yorumlarına çok teşekkür ediyorum. Arif Yavuz dostumuzdan geç yanıtım için özür dileyerek belirteyim: Derneğimizin düşük fakat döngüsü çok az olmayan bir bütçesi var. Üye aidatları ve çok sık olmayan bağışlardan oluşan. Şimdiye kadar yapmak isteyip de para yokluğundan yapamadığımız bir iş olmadı. Çünkü yapmak istediklerimiz genelde insan emeğine, kurguya, dolayısıyla kafa yormaya dayanıyor. Bunun sınırlarını zorlayabildiğimiz zaman daha fazla paraya da gereksinim olacak tabii. Potansiyel desteklerimiz olduğunu hissetmek çok güzel...

  • Gül T.

    Gül T. 24.11.2016

    Emeğinize sağlık.Gerçekten her insanın harcı değil.Yapılanlar çok değerli. Saygılar, sevgiler

  • Ç.

    Ç. 23.11.2016

    Fotoğraflar çocuklardaki mutluluğu hissettiriyor. Halk katılımlı sağlık etkinlikleri haberleri her zaman İnsanbu'da olmalı. Tıklansın ya da tıklanmasın.

  • arif yavuz aksoy

    arif yavuz aksoy 22.11.2016

    bu dernek çeşme suyu ve hava ile dönmüyodur. yapılacak iş var mı? hani sorumsuz bi cücük burcuva olsak da arada böyle işlere zaman ayırabiliriz (2 gün geç olur; ama olur). "enerji" transferi gerekmiyo mu? soruyorum. cevap bu medyadan verilmek zorunda da değil.

  • mehmet harma

    mehmet harma 22.11.2016

    İlknur hocamın hastalarına karşı sahici samimiyetini ve çocuk canlısına karşı gösterdiği sabrı ve sevgiyi gözlerimle gördüm, Diğer yandan yaptıkları saha pratikleri ve eğitsel-sosyal organizasyonların ülkemizde eşi var mıdır bilmiyorum ama her doktorun harcı değil bu denli fedakar ve gayretli olmak. Doğruya doğru. Bir de neşeli bir sakinliği var kişiliğine özgü. Doktoru hekim yapan bunlar olsa gerek.

  • H. ÜNSAL

    H. ÜNSAL 22.11.2016

    Güzel İnsanlar, hani İnsan inancı ve ruhuyla yaşar derler ya, doğrudur. Demek kolay, böyle yaşamak zordur. İnanç ne kadar köklü ve güçlü ise ruh o kadar zenginleşir. Kurup, faaliyetlerini yürütüp yönettiğiniz Düzce Çocuk ve Genç Diyabetliler Derneğinin son etkinliğinden haberdar olunca sizlerle bir kez daha gururlandım. Teşekkürler... Var olmakla varlıklı olmak arasında çok ince bir arım vardır. İşte o var olmaktaki ayrım sizlerin yaptıklarıdır. İyi ki varsınız. Var olun sağ olun benim aziz dostlarım. En içten saygılarımla... H. ÜNSAL

  • Miyase Aytaç Yılmaz

    Miyase Aytaç Yılmaz 22.11.2016

    Merhaba; Sondan bir önceki fotoğrafta o çocuğa doğru eğilen doktorun( Sevgili İlknur Hanım) ellerinden dostça sıkarım. İlle de çocuğa dokunmak isteyen bir doktor; daha ne istenir. Fotoğrafta bile böyleyse. Sağ olun doktor...Saygılarımla.

  • gulşen aytar

    gulşen aytar 22.11.2016

    Bu işi anlayabilmek için oturduğğun yerden kalkıp yollara düşmek lazım. Güzel bir odada bir masanın arkasında kibirinden burnu yere düşse almaz kıvamında hasta bakmaya benzemiyor yollara düşmek. Hastanın evine gitmek. Sıcak odalardan çıkıp soğuk evlere girmek zor, anlamak zor, yapmak zor, o yollardan hasta olarak gelmek ne çok zor. Oralarda diyabet olarak yaşamak ne çok karmaşık. Hastanede çok şey yaptığını sanıp tedavisini düzenleyip yolladığın bir diyabetlinin evde,okulda, diyabet uygulamasını, rahatlıkla yaptığını düşünmek, öyle olduğunu sanmak hafiflik verici bir şey olsa gerek. Ama gidip, okulu, evi gördüğünde insanın kendisi ile yüzleşmesi gibi bir şey. Bir hekimin kendi suratına tokat atması gibi birşey. Herkesin kendisi ile yüzleşme çesareti yoktur o yüzden de ilgi duyulmaz bu işlere, ama iş laflamak olunca, üst perdeden konuşmak olunca iş kolay. Çok şey yapılmış oluyor o zaman. O yollara düşenlerden biri olduğum için yazıyorum burada. Kendim gidemezdim fırsat bulmuşken buradan

  • Akif Akalın

    Akif Akalın 22.11.2016

    Aslında bu yazı başlığı farklı yazılarak binlerce "tık" alabilirdi. Mesela başlığa "Düzce köylerinde botoks yaptırmayan kadın kalmadı" yazılsa, bu yazıyı binlerce insan tıklar, yazı kısa olduğundan çoğu da okumak zorunda kalırdı. Fakat asıl soru şu: biz o insanlara mı ulaşmak istiyoruz? O insanlar bizi okusa ne olacak? Biz gerçekten kime ulaşmak istiyoruz? Bir süre önce bu sorulara yanıt veremediğim için sosyal medyadan uzaklaştım. Belki de kimseye ulaşmak gerekmiyordur. İlknur Arslanoğlu'nu kutlarım.

  • yusuf bodur

    yusuf bodur 21.11.2016

    Değerli kardeşlerim kimin neyi ne kadar tıklayıp hangi keskinlite siyasi tepki gösterdiği umrumda değil.. sizlerdende siyasi keskin tepkiler beklentisinde değilim. Anlaşılması zor günler yaşıyoruz . Çaresizlik ve anlamsız bir atalet içime sinmiyor. Genç çaresizler; geçmişin hiç bir birikimine( belki haklı olarak) değer vermeden anlamsız iç karartıcı yönelim içine giriyorlar.. Ricam o ki Ayşenur arslan gibi yaşı altmışa deyanmış kardeşlerimizin samimi arayışlarına (Ben dahil) anlaşılır bir dille sizdeki ve hiç kimsede göremediğim samimiyetle içinizden geldiği gibi şunu yapalım demeniz... Sizde bu sözü söyleyecek birikim ve içtenliğin olduğuna bütün kalbimle inanıyorum..Yeni romanınıza Romanımsı demek belki haddim değil ve ben katiyen sizin emeğinize saygısızlık yapmam. Sadece alışılmışın çok hoş dışın da ve yepyeni bir tür gibi geldiği için ağzımdan (Klavyeden) öğle çıktı. Eşinize ve size kardeşçe selamlar..

  • Kaan Arslanoğlu

    Kaan Arslanoğlu 21.11.2016

    Teşekkür ederiz Sevgili Yusuf Bodur. Bunları niye haber yapıyoruz. Kendi reklamımız için mi? Hayır ticari amacımız olmadığı gibi cepten hayli para harcayarak yaptığımız çalışmalar bunlar. Haber yapıyoruz ki değişik alanlardaki meslek insanları, aydınları biraz farklı yollar doğrultusunda uyarsın diye. Ama en az ilgi gören haberler bunlar oluyor. Çevre haberleri, çevre hareketinde diyelim oranın halkı ile yapılan etkinlikler. Bu tür halk katılımlı sağlık etkinlikleri. En az TIK ALAN duyurular. Milletimiz birbirine karşı sen ben bizim oğlan, solcu solcuya propaganda yapmayı çok seviyor. SİYASİ TEPKİLER göstermeyi çok seviyor bizim cenah. Ama tepkiyi birbirine karşı kendi arasında gösteriyor. Bunlar çok TIK alıyor. Neresinden baksan aynı aymaz tablo :))) işareti yapalım :(((( mi yapacağız. Saygılar, sevgiler.

  • yusuf bodur

    yusuf bodur 21.11.2016

    Sizler gibi güzel insanların varlığı şu karanlık günlerde en büyük morel kaynağımız. Sizlerle onur duyuyoruz. Yüreğinize sağlık. Esenlik içinde olunuz....

Bu sayfalarda yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan www.insanbu.com sorumlu tutulamaz.