Tıp Bu Değil
Tıp 'Artık' Budur!

Aşağıda okuyacağınız ileti dizisi, kendilerini “şifacı” olarak tanımlayan insanların kurduğu bir Facebook grubundan tesadüfen görülerek alınmıştır. Aslında “gizlilik” veya “mahremiyet” içermemesine ve ben erişebildiğime göre herkesin erişebilmesinin olası olmasına rağmen yine de etik olarak ve reklamlarını yapmamak için isimleri yazmamayı uygun buldum, ancak isteyenlerle isimleri, hatta yazışmayı paylaşabilirim.
Kişilerin Facebook profilinde kendilerini nasıl tanıttıklarını paylaşmanın, konunun daha iyi anlaşılabilmesi bakımından önemli olduğunu düşündüm. Yazışmalarda imla dahil hiçbir değişiklik yapmadım.
İşte 2017 yılı itibarıyla tıbbın geldiği son nokta:
X (…'de blog yazarı ve beslenme danışmanı, kimyager):
Şifacı arkadaşlarım, C8/T1 bölgesinin kalıcı iyileştirilebilmesi için önereceğiniz bir teknik var mı? Sadece dermatomda değil, genel olarak. Bugün biyorezonansa başlıyorum, her türlü fikre açığım. Kinesiology? Chiropractic adjustment? Sülük tedavisi?
Y (CF-L1 Trainer, …’de operations manager):
Kraniosakral düşünürmüsün
X:
Herbirşeyi düşünürüm. Dört koldan girişip ne varsa çözmeye niyetliyim. Önerdiğin kimse var mı Y?
Z (…’de founder, Yoga Teacher, Childbirth Educator’da çalışıyor, Europen Studies okudu):
Kranyosakral + Kayropraktik adjustment. Sülük de iyi olur, ama hepsi aynı anda değil tabi
X:
Arzu mu vardı İstanbul’da kranyosakrak uzmanı olarak?
Z:
(Başka bir isim veriyor)
Q (Doula, doğuma hazırlık eğitmeni, anne, bebek, çocuk, hamile, yetişkin yogası eğitmeni):
X’ciğim @doum da osteopati var öneririm.
W (International Finance okudu):
Dorn metodunun çok başarılı sonuçlarını gördüm X’ciğim, tavsiye ederim.
J (…’da Yoga Instructor, Dance-Music Instructor - Ayurvade & LSF ® Exercise Therapist):
Kesinlikle kayroprakti, cold press ve akut dönem geçtikten sonrada güçlendirici egzersiz X’ciğim. Bende yıllarca uğraşıp aynı dertten böyle iyileşebildim tümüyle. Arada rahatlamak için papatya, kantaron merhemi sürebilir ve Glucosamine Chondroitin MSM alabilirsin, kranyosakralda çok yardımcı olacaktır
X:
J’ciğim, aslında kemik ya da omurilikte olduğundan emin değilim sorunun. O bölgede omurilikte bir ağrı yok. Ama son dönemde geçirdiğim hastalıkların hepsi T1 ile ilişkilendirilen şeyler. Daha derin bir şey de olabilir, fiziksel bile olmayabilir.
A (… Hastanesi’nde Akupunktur, acil hekimi):
Apiterapi veya akupunktur de deneyebilirsin…
B (hakkında bilgi yok):
X ablam ve ben purebioenergy diye bir terapi yapıyoruz. Kendisindeki ms spectrumlu bir bağışıklık hastalığını yendi, boyun omuriliğindeki lezyonlarda bayağı faydalı oldu ve dr.ların kullanamaz dediği sol kolunu kullanıyor (ataktan sonra ata binmeyi öğrendi vs vs). Uzaktan tedavi de var. Internetten araştırabilirsin. Sevgiler.
***
Yazışmalardan konunun nörolog ve beyin cerrahı arkadaşların uzmanlık alanına girdiği anlaşılıyor. “Hastanın” başına neler geldiğini maalesef bilemiyoruz; ancak yazışmalar 2017 dünyasında tıbbın eriştiği son noktayı göstermesi bakımından ibret verici.
Kuşkusuz işin bir de mali boyutu var. İletide yazan “şifacıların” isimlerini Google’dan araştırdığımda, çoğunun İstanbul’da “şifa merkezleri” bulunduğunu ve hasta kabul ettiklerini gördüm. Anlaşıldığı kadarıyla “piyasada” çok tanınan isimler.
Ortak özellikleri, biri hariç hiçbirinin sağlık alanında herhangi bir formel eğitimi olmaması (biri tıp doktoru), fakat çoğu yüksek eğitimini ve/veya doktorasını yurtdışında yapmış. Yine bloglarındaki yazışmalardan gördüğüm kadarıyla “müşterileri” de “yüksek” eğitimli ve maddi durumları iyi denebilecek insanlar.
Acaba ülkemizin yoksulları bu güzide hizmetlere erişemedikleri için şanslı olabilir mi? Ne dersiniz?
Akif Akalın
Bu sayfalarda yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan www.insanbu.com sorumlu tutulamaz.
DAMDAN DÜŞEN 28.04.2017
Hacamat kötü bir şey mi ki? Ve annem yapardı bazen, çok iyi geliyor. Ve bana da öğretti, çünkü çok basit. Yanisi ben ilaçlardan nefret ediyorum.
elif aslan 28.04.2017
1 ayda hacamat eğitimi (!) alıyorlar. Sonra mı neredeyse her mahallede turediler. Hacamat yine iyi(!). Aidin salih ve öğrencileri var. Açlık orucu yaptırıyor. 3 gün su içmek yok. En fazla 3-4 yudum. Devamında meyve suları ile devam edip 10 gün ya da 40 güne kadar aç kalıyorlar. Her derde deva(!) Çevresi islamcilarla çevrili biri olarak henüz laf anlatarak dondurebildigim biri olmadi. Bu ve buna benzer tiplerle dolu ortalık ve durum vahim. Gerçekleri değil masallari ve fantastik hikayeleri seven bir toplumda yaşıyoruz. Bazen kendimi uzaylı gibi hissediyorum aralarinda :)
Akif Akalın 28.04.2017
Bu yazı tahminimjn çok üzerinde ilgi gördú. Bunun nedeninin insanların kafalarının bu konuda çok karışık olması olduğunu düşünüyorum. Asıl mesele diğer sorunlarda olduğu gibi sağlıkta da sorunun bir sahibi ve muhatabı olmaması. TIP BU DEĞİL bu memleketin akademisine, kendisini sağlıkta sorumlu gören BÜTÜN kurumlarına neredeyse küfretti, bir kişi yanıt vermedi. Böyle bir toplumun başına gelenlerden kimseyi sorumlu tutmaya hakkı olmadığını düşünüyorum. İnanın bir ayakkabı boyacısı bile boyacılık bu değil deseler bu kadar tepkisiz kalmazdı.
OKUYUCU 28.04.2017
Bu hastanelerden sadece İstanbul'da yok. Ankara'da da var. Oraya da "yüksek eğitimli" ve "yüksek rütbeli" kişiler hacamat için gidiyor. Hacamat yaptırmak İslam dinine göre sünnet. Yani dini bir ritüel aslında. Şimdi acaba diyorum, bu hastanelere tedavi için giden insanların isim listeleri hastane yönetiminden tedarik ediliyor mudur? Yani insanlar bu hastanelere gidenler ve gitmeyenler olarak ikiye ayrılıyor mudur?
kaan arslanoğlu 27.04.2017
Face sayfasında birkaç saat önce verdiğim cevabı buraya kopyalayıp yapıştırıyorum: Gerçi Akif, İnsan BU ana sayfasındaki asıl metnin altına benim diyeceğimi yorum olarak yazmış. Ben de buradan cevap vereyim. Tıp BU Değil serisi kitapları çıkaran ekip olarak güncel modern ticari tıbba gereken yanıtı vermiş idik. Tekrarlayalım: Sağlık sisteminin, tıbbın bu hale gelmesinde iKTİDAR suçludur elbette. İktidar derken SADECE en son AKP hükümetini değil, Sağlıktaki ve tıptaki iktidarı da kast ediyoruz. Bunlar Medikal Kartel ve onun hizmetindeki Akademidir. Tıbbı insanilikten uzaklaştırdılar, ruhsuz, mekanik ve ticari bir fabrikasyon uğraşa döndürdüler.
Akif Akalin 27.04.2017
Zaten mevcut uygulamaların tıp olmadığını TIP BU DEĞİL diye 2 kitapta anlatmıştık. Anlaşılan bizim bu kitaplarda ne dediğimizi en iyi bu arkadaşlar anlamış ve durumdan vazife çıkartarak ALEM BUYSA KRAL BENİM demişler. Tıbbın artık bu hale gelmesi HEPİMİZİN ortaklaşa ürünü. Kimse suçlu aramamalı ve herkes aynaya bakmalı. Sağlık ticaretin konusu haline gelince elbette bu işten sebeplenmek isteyenler de türeyecekti. Mesele sağlığı ticarileştirmemekteydi. Herkese geçmiş olsun.
arif yavuz aksoy 27.04.2017
akif abi silahını maalesef telaşla ateşlemiş. kendisine insanbu feysbuku üzerinden yanıt veren okur neredeyse haklı çıkacakmış. gerekçelerini yazıcam. az işim var. gümrük-mümrük... a.y.a. sınırötesisss
Acar Özdemir 27.04.2017
Tıp artık budur'un sorumlusu kimlerdir? Hastayı yeterince aydınlat(a)mayan, gerekli ilgiyi göstermeyen sağlıkçıların buna katkıları olmuş mudur? Sonuçları eleştirirken bu sonuçları doğuran sebepler üzerinde de durmak gerekmez mi?
Akif Akalın 27.04.2017
PKK şeflerini bugün Amerikalı komutanlarla görenler ne diyor bilmem ama PKK ilk gúnden bir ABD projesiydi. Bazıları bunu süreç içinde gördü. Hâlâ PKK veya uzantılarının peşinden gidenler ise ya satılmış ya da ajandır. Başka açıklama olamaz.