Reality show olarak son İstiklal Caddesi eylemleri

Editörün sunusu: Haziran Direnişi eylemleri içinde yer almış Turabi Yerli arkadaşımız kendi bloğunda birçok meseleyi irdeliyor. http://turabiyerli.blogspot.com Bu arada Gezi Kalkışması’nı da. Artık o havadan iyice uzaklaştık. Şimdi bence düşünme ve değerlendirme zamanı. Turabi’nin biraz eski tarihli tek bir değerlendirme yazısını aktarıyorum burada. (14 Temmuz’da yazmış.) Daha sonra solun, sosyalistlerin mücadele anlayışları hakkında birkaç yazı daha yayımlayıp bir tartışmak açmak üzere. Kaan Arslanoğlu

 

Reality show olarak son İstiklal Caddesi eylemleri

Reality show... "Survivor", en güzel yemeği yapmaca, "Biri Bizi Gözetliyor", vs. vs...
Vikipedi'den alıntıdır : "Reality TV, senaryosu olmayan gerçek yaşamdan kaydedilmiş dramatik ve mizahi durumları ekrana yansıtan ve karakter olarak profesyonel aktörler yerine gerçek kişileri kullanan bir televizyon programı çeşididir. Bir çeşit belgesel olduğu söylenebilir. (...) popüler bir furyaya dönüşmesi 2000'li yıllara rastlar".

 

Gezi olayları sonrası ana akım medya ilgili haberleri vermedi. Bir kaç muhalif kanaldan izledik olup bitenleri. Her fırsatta o kanalları açtık.

Dün akşam bir şeyi fark ettim. Artık özellikle İstiklal Caddesi eylemleri bir cins “reality show” gibi yayınlanmaya başlamış. Anlatıcı bu biçimde anlatıyor olayları.

 

Ne oluyor diye düşünmeye başladım. Ne yapıyoruz. Her gün yeni bir aksiyon. Dün hem Taksim'de TMMOB ile ilgili bir eylem hem de Antakya'da eylem. Antakya'yı biraz ayırmak gerek. Orası gerçek gibi geliyor. Orası gerçek ama olayın veriliş biçimi yine reality show. Tarz ve üslup güzel değil. İstiklal Caddesi ise artık ortak yapım hissi uyandırıyor. Neden mi? Eskiden basın açıklamaları öğleden hemen önce ya da öğlen saatlerinde yapılırdı.  Şimdi TMMOB akşam yedide basın açıklaması yapacağını söylüyor. Neden? Haber olsun diye mi? Yoksa reality show mu? Anlıyorum, daha fazla gündeme gelsin, daha fazla izlensin isteniyor. Ancak haber değeri gidiyor ve yerine bir reality show geliyor. "Bak, bak, bak TOMA geliyor. Sence su sıkacak mı?" "Biraz gelip geri çekilirler". "Gaz bombası ne zaman atılacak?". "İstiklal caddesi boşaldı. Sence kaç dakika sonra yeniden dolacak?". Ekran başındaki insanlar da bir süre sonra bu kıvama geliyorlar. Buna twitter ve facebook da eşlik ediyor. Haber etkisi giderek düşüyor. Artık bir reality show!

 

Bir dostumla tartışıyoruz. "Direnişi sürdürmek gerek" diyor. Anlamıyorum gerçekten. Neyin direnişi? "AKP'ye direniş" diye yanıtlıyor. AKP'nin neyine direniş göstermeye çalışıyoruz anlamıyorum. TMMOB ile ilgili yasasına mı? Bunun yolu akşam yedide İstiklal Caddesi’nden Taksim'e yürümek midir? TMMOB direniş gösterecekse tüm üyelerini iş bırakmaya çağırmayı neden tercih etmiyor? Yasa iptal edilene kadar hiç bir projeye hiç bir mimar ve mühendisin imza atmaması bir direniş olabilir pek ala. "İmza atmıyorum arkadaş bu yasa geri çekilene kadar" denebilir. O zaman TMMOB üyeleri direniş yapıyor diyebiliriz. Ama bu olay bir reality show programı haline gelemez.

 

Tüm bu tarz amacıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan eylemlerin yarardan çok zarar getirdiğini düşünmekteyim. Zaten AKP medyası yeterince eleştiriyor, sen de eleştirme deniyor. İktidarın dilini kullanıyorsun denebilir. Denebilir de reality show programlardan da reality show mezesi yapılan eylemlerden de sıkıldım artık. Bunlar kamuoyu oluşturmayı amaçlıyorsa bilinmeli ki işe yaramıyor. Kendi içine kapalı ve kendi kendine gelin güvey olunan tarzdan vaz geçilmeli artık. Yazık oluyor, ayıp oluyor. 31 Mayıs-1 Haziran isyanının ruhuna da sokağa çıkan tüm insanlara da, ölen, sakat kalan, yaralanan, gözaltına alınan şiddete maruz kalan tüm insanlara da saygısızlık oluyor artık.

 

Güç biriktirme zamanı, reality show zamanı değil. Gücün büyüğü de "üretimden gelen güç"tür. Bu gücü örgütleyen ve bu gücü kullanan kazanacaktır.

Turabi Yerli

Facebook
henüz yorum yapılmamış
02-08-2013
DOST SİTELER
Toplam Giriş Sayısı : 2211159
Arama

İmzasız yazı yayımlanmaz. Yazıların sorumluluğu öncelikle yazarına aittir.