Cilt hastalıklarını önleme
Hastalığın tanrısal bir ceza olarak tanımlandığı erken tarihi dönemlerde insanoğlu hastalıklardan korunmak, kötü ruhlardan uzak kalabilmek için tanrı ile barışık, ahlaklı bir hayat sürdürmek gerektiğini, aksi takdirde kötü ruhlar tarafından ele geçirilerek hastalanacaklarını düşünmekteydiler. Oysa Hipokrat bu varsayımı tamamı ile reddederek, hastalıkları doğaüstü süreçler yerine doğal süreçlerle açıklayarak tıbbı bir bilim haline getirmiştir. Fakat günümüz modern tıbbı büyük bir yanılgı içinde hastalıkların ortaya çıkış nedenlerini araştırıp, önleyici tedbirler almak yerine, daha çok tedavi edici sağlık hizmetlerine ağırlık vermekte, global düzen içinde ilaç, sağlık ürünleri, tedavi ve tanı cihazları endüstrisine destek olmayı tercih etmektedir. Oysa hastalıkların tedavisi maalesef ki, korunma yöntemlerine göre daha zor, daha pahalı ve daha yıpratıcıdır.
Yaklaşık 10 yıl süre ile sitemizde toplumu aydınlatmaya çalıştığımız cilt hastalıkları, toplumda en sık görülen, insanları sosyoekonomik açıdan oldukça etkileyen bir hastalık grubudur. Cildimiz vücudumuzu kaplayan en büyük organımız olduğu için çevre ile ilişkilerimizden oldukça etkilenir. Dolayısı ile yaşantımızda uygulayabileceğimiz çok basit önlemler cilt hastalıklarından korunmak için çok değerli olabilir. Bu yazı da cilt hastalıklarından korunabilmemiz için faydalı olabilecek bir takım önlemlere yer verdik. Sağlıklı bir cilt için dikkatle okuyalım.
Temizlik:
Ellerin temizliği:
Ellerinizi sık yıkayın. Ellerimiz birçok kişi,
yer ve eşya ile temas eder. Bu nedenle
elleri doğru şekilde yıkamak, deri enfeksiyonlarını önlemenin en önemli
yoludur.
Elleri
uygun şekilde yıkamak için:
Elleri temiz su ile ıslatın ve sabunlayın. Eğer mümkünse ılık su kullanın.
Ellerinizi ovuşturarak sabunu köpürtün ve tüm el yüzeyini ovalayın.
Elleri ovuşturmayı 20 saniye sürdürün.
Elleri temiz su ile durulayın.
Elleri kağıt mendil veya el kurutma makinesi ile kurutun.
Musluğu ellerinizle dokunmadan (kağıt mendille) kapatın.
Eğer su ve sabun yok ve eller görünür bir şekilde kirli değilse, alkollü bir el
temizleyicisi ( % 60 veya üzeri alkol içeren) kullanılabilir.
Alkollü temizleyicinin
uygulanması:
Alkollü temizleyiciyi önce bir ele uygulayın.
Her iki elin yüzeyini eller kuruyana kadar ovuşturun.
Banyo:
Banyo zamanınızı sınırlayın. Sıcak su ile yapılan, uzun süren duş ve banyo yağı deriden
uzaklaştırdığından, duşta ve banyoda ılık su ile yıkanılmalı ve uzun süre duş
ve banyoda kalınmamalıdır.
Banyoda, sabunlanma işlemi sırasında, akan suyun altında kalmayın. Çünkü sabunun derideki mikroorganizmaları öldürebilmesi için, deri üzerinde en az 20-30 saniye durulanmadan kalması gerekir.
Yıkanırken
deri aşırı ovulmamalıdır. Bu işlem deride küçük
sıyrıklara neden olarak, mikroorganizmalara giriş kapısı oluşturur. Bu nedenle
nazikçe yıkanılmalıdır.
Güçlü sabunlardan kaçınılmalıdır. Güçlü sabun ve deterjanlar derideki yağı uzaklaştırırlar. Bu nedenle cilt hafif temizleyiciler ile yıkanılmalıdır.
Hamam, yurt, yatılı okul ve spor merkezi gibi ortak duş veya banyo yapılan
yerlerde yıkanmak, cilt enfeksiyonları açısından riskli olabilir. Bu alanlarda
ortak terlik kullanılmamalıdır. Ortak kullanım alanlarında yıkanıldığında
havlular ve lifler ortak kullanılmamalıdır. Duş ve banyo sonrası bütün eşyalar
yıkanmalıdır, banyo zemini dezenfektan bir madde ile temizlenmelidir. Özellikle
mantar enfeksiyonunun bulaşmaması için, ayaklar dikkatli bir şekilde
kurulanmalıdır.
Duş ve banyo sonrası deri nazik bir şekilde kurulanmalı, fakat hafif miktarda
suyun ciltte kalmasına dikkat edilmelidir.
Banyo sonrası derinizi cildinize uygun bir nemlendirici ile nemlendirilmelidir.
Tıraş:
Tıraş öncesi deriyi korumak ve nemlendirmek için tıraş kremi uygulanmalıdır. Temiz bir tıraş bıçağı kullanılmalıdır. Batıkları önlemek için, tıraş kılın uzama yönüne doğru yapılmalıdır.
Kıyafetler ve eşyaların kullanımı:
Havlu, battaniye ve yastık kılıfları ortak kullanılmamalıdır. Eşyaların ortak
kullanımı, cilt hastalıklarının bulaşması için yaygın bir yoldur. Bulaşıcı deri
hastalıklarından korunmak için kişisel eşyalar paylaşılmamalıdır.
Terleme ile ıslanan kıyafetler bir an önce değiştirilmeli ve yeniden
giyilmemelidir. Terleme bazı mikroorganizmaların kıyafetler üzerinde yaşamasını
kolaylaştırır. Islak bir kıyafetin uzun süreli vücutta tutulması deri
enfeksiyonu riskini arttırır.
Vücuttan terin kolay atılmasını sağlayan, örneğin pamuklu kumaştan yapılmış
kıyafetlerin giyilmesi, enfeksiyonlardan korunmak için önemli faktördür.
Vücudu saran sıkı kıyafetler giyilmemelidir. Deriyi fazla sıkan
kıyafetler, deriden toksinlerin atılımını engelleyebilir. Ayrıca terlemeyi
arttırarak enfeksiyon riskini arttırabilir.
Evde veya açık alanlarda çıplak ayakla yürünmemelidir. Böcek veya ayağı
yaralayabilecek cisimler, çıplak ayakla dolaşıldığında, cildi yaralayarak
enfeksiyonlar için giriş kapısı oluşturabilirler. Bu nedenle dışarıda
ayakkabısız, evde ise terlik ve çorapsız dolaşılmamalıdır.
Spor:
Spor salonlarında kullanılan spor aletleri ve matlar kullanılmadan önce temizlenmelidir. Temizlik işlemi için 2 dakika harcanmalıdır.
Beslenme:
Taze meyve, sebze ve tahıllı gıdalar bol tüketilmelidir. Hayat
boyu deriyi tehdit eden olaylarla savaşabilmek için vücudun enerji ihtiyacı
vardır. Bu gıdalar vücut savunması için temel gıdalardır. Uzmanlar bu
gıdalardan zengin bir diyetin deriyi tehdit eden hastalıklara yakalanma riskini
azalttığını söylemektedir. Sebze, meyve, tahıllar, proteinler ve az miktarda
yağ içeren beslenme şekli deriyi ve tüm vücudu enfeksiyonlara karşı korur.
Stres:
Stres deriyi hassaslaştırır ve sivilce, egzama, sedef gibi bir
çok cilt hastalığının tetiklenmesine neden olabilir. Sağlıklı bir cilde sahip
olmak için stresi kontrol etmeyi öğrenmek gerekir.
Sigara:
Sigara cildi yaşlandırır. Sigarı deri yüzeysel damarlarını daraltarak deriye gerekli olan oksijen ve besleyici maddelerin deriye ulaşmasını azaltır.
Sigara yarıca kollajen ve elastin gibi elastik yapıları bozarak, cildin
elastikiyetini azaltır.
Yara bakımı:
Deride
bir yaralanma olduğunda bir an önce tedavi edilmelidir. Deri yüzeyinde birçok
tehlikeli bakteri ve virüs yaşar. Fakat bu organizmalar deride herhangi bir giriş kapısı olmadan
tehdit oluşturmazlar. Ama deride bir yara açıldığında mikroorganizmaların
vücuda girişi için bir kapı oluşur. Deride bir yaralanma oluştuğunda deri,
hemen sabunlu su ile yıkanmalı ve antibiyotikli bir krem yara üzerine
uygulanmalıdır.
Çalışma ortamı:
İş
yerlerinde, deriye veya emilerek vücuda zarar verebilecek bazı maddelerle temas
edebiliriz. Çalışma ortamında kullanılan ürünlerin etiketleri ve ürün güvenlik
uyarıları ürünün cilt sağlığına zararı olup olmadığına dair bilgiler verir. Bu
etiketlerdeki tehlike uyarılarına, risklere ve güvenlik önlemlerine dikkat
edilmelidir. Ayrıca ürünle ilgili ayrıntılı güvenlik önlemlerine internet
üzerinden de ulaşılabilir.
İşyerlerinde kullanılan her ürünün etiketlenmesi mümkün değildir. (Zımparalama
sonrasında çıkan ahşap tozu, lehim dumanı gibi) Ayrıca gıda ve bitkiler gibi
doğal bir takım ürünler de deriye zarar verebilir.
İş ortamında kullanılan su ile uzun veya tekrarlayan temas, özellikle de sabun
ve deterjan da eklendiğinde, egzamaya neden olabilir.
Çalışırken kimyasal maddeler, gıda, insan veya hayvan dışkısı ile temas
edileceği zaman eldiven takılmalıdır. Eldivenler deriyi korur ve
bakterilerin elimiz ile başka alanlara taşınmasına da engel olur.
İşyerinde alınacak bir kaç önlem deri hastalığı riskini azaltmak
ve cilt sağlığını korumak için önemlidir:
Zararlı
ürün veya ıslak ortam ile deri kontağı engellenmelidir.
Ürünün kullanılmaması
Riskli ürünü daha az riskli olan ile değiştirilmesi
Ürün ile deri arasında belirli bir güvenli çalışma alanı kalmasını sağlanması
Deri korunmalıdır.
Eldiven gibi koruyucu ürünler giyilmelidir.
Yeme, içme işleminden ve eldiven giyilmeden önce eller yıkanmalıdır.
İstenmeyen bir temas durumunda eller hemen yıkanmalıdır.
Elleri kurulamak için yumuşak pamuklu veya tek kullanımlık kağıt havlular
kullanılmalıdır.
Deri olabildiğince sık olarak, özellikle de gün sonunda muhakkak nemlendirilmelidir. Bu işlem derinin bariyerini koruma açısından önemlidir.
İşlem öncesinde koruyucu bariyer kremler kullanılmalıdır.
Derinin düzenli kontrolü yapılmalıdır.
Düzenli kontrol egzama veya başka cilt hastalıklarının erken saptanması
açısından önemlidir.
İşyerinde uygun standartların uygulanıp uygulanmadığı kontrol edilmelidir.
Derideki bir bulgu, güvenlik önlemlerindeki bir eksikliğin erken belirleyicisi
olup, erken önlem alınmasını sağlayabilir.
Cinsel yaşam:
Cinsel temas hastalıklarından korunmak için aşağıdaki etkili stratejiler:
Cinsel perhiz: Enfeksiyondan
korunmanın en etkili yolu anal, vajinal veya oral seksin yapılmamasıdır.
Aşılama: Aşılama, Hepatit B ve cinsel bölge siğillerinden (Kondilom= Genital HPV enfeksiyonu) korunmak için güvenli, etkili ve önerilen bir korunma yöntemidir. HPV aşısı, en sık görülen HPV tiplerine karşı korur. HPV aşısının yapılması, ergenlik dönemindeki tüm kız çocuklara ve 26 yaşına kadar aşılanmamış tüm bayanlara ve 21 yaşına kadar aşılanmamış tüm erkeklere önerilir. Ayrıca genç yaşta Hepatit B’ye karşı aşılanmamış tüm erişkin hastalara da hepatit aşısı yapılmalıdır.
Seks partnerlerinin sayısı azaltılmalıdır. Bu önlem cinsel hastalık riskini de
azaltır.
Karşılıklı
monogami: Tek eşlilik cinsel
temas hastalıklarından korunmanın en etkili yöntemlerinden biridir.
Prezervatif
kullanımı: Lateks kondomların
doğru ve düzenli kullanımı oldukça etkili yollardan biridir. Her türlü cinsel
temasta prezervatif kullanılmalıdır. Lateks alerjisi var ise lateks içermeyen
sentetik kondomlar kullanılabilir. Fakat bu prezervatifler lateks kondomlara
göre daha kolay yırtılabilirler.
Güneşten korunma:
Güneşten korunma cilt sağlığı için temel bir uygulanmalıdır. Güneş ışınları
deri hücre yapısında önemli hasara neden olur. Güneş sadece cilt kanserinin
artmasına değil, cildin diğer hastalıklara eğiliminin de artmasına neden olur.
Deri yapısal olarak bozulduğunda kendini koruması da daha güç hale gelir.
Tüm yıl boyu ( sadece deniz kıyısında ve yaz aylarında değil) her yerde
güneşten korunma, cilt sağlığı açısından önemlidir. Utraviyole ışınları bulutlu
ve puslu havalarda da, güneşli ve açık havadaki gibi dünyaya ulaşır.
Ultraviyole ışınları su, çimento, kum ve kar gibi yüzeylerden de yansıyarak
etkisini arttırabilir. Solaryum da yapay bir ultraviyole kaynağıdır ve cilde
zarar verebilir.
Sabah 10.00 ile öğleden sonra 16.00 arası yapılan açık hava
aktiviteleri cilde en fazla hasar verir. Kuzey yarım kürede geç ilkbahar ve yaz
ayları en tehlikeli dönemdir.
Güneşten korunmak
için:
Güneşli ortamda gölgede kalmaya çalışılmalıdır.
Kol ve bacakları kapatan kıyafetler giyilmelidir.
Yüz, kulaklar, baş ve boyunu gölgede bırakacak bir şapka kullanılmalıdır.
UVA ve UVB’yi filtre eden bir güneş gözlüğü kullanılmalıdır.
SPF faktörü 15 veya üzeri olan, hem UVA hem UVB filtresi içeren bir güneşten
koruyucu kullanılmalıdır.
Şafak Metekoğlu