Türkiye’deki edebiyat üzerine 11 tez

                                Türkiye’deki edebiyat üzerine 11 tez

1.Türkiye’de hakim edebiyat alanındaki “oligarşi”, herkesin bildiği bir gerçektir. Ancak sadece iktidar değil “muhalif” edebiyat alanında da mutlak bir oligarşi vardır. 

2. Türkiye’de muhalefet, belli bir hiyerarşiye göre parsellenmiştir. Muhalif olanların kendi cenahlarında, eleştirdikleri iktidara taş çıkartırcasına tahakküm vardır.

3. Edebiyat oligarşisi, kişilerin tek tek niyetinden bağımsız fiili bir durumdur. Bu oligarşinin içinde çok keskin muhalif isimler bile vardır.

4. Türkiye’de en keskin politik söylemleri olan grupların bile çoğunun edebiyat anlayışı liberaldir.

5. Türkiye’de hakim muhalif edebiyatın dini putperestliktir.  Bazı yazarlar ve anlayışlar tabudur, onlar hakkında konuşulamaz; onlara sadece tapılır.

6. Türkiye’de sosyalist solun en sağcı olduğu yer edebiyattır.

7. Güncel politikada en keskin sol söylemlerle, edebiyattaki en liberal anlayışların yan yana durması, sık rastlanan bir durumdur. Kendileri dışındaki grupları ilgili ilgisiz “ulusalcı”, “liberal” vs diye suçlayanların en solcu olarak kendilerini gören grupların birçoğu sanat anlayışında sağcı, liberal ve gericidir.

8. Türkiye’de güncel siyasetteki duruş ile sanatsal duruş birbirinden çoğunlukla ayrılmaz. Bu anlayışa göre bir kişi “siyasal olarak kendileri ile aynı fikirde” ise sanatsal olarak ilericidir, siyasal olarak kendilerinden uzak ise sanatsal olarak da gericidir. Bu anlayış, “muhalif” edebiyatın çoğuna hakimdir.

9. Sanat ideolojik bir cephedir, her şeyiyle siyasetin içindedir. Sanat, siyasetin “başka araç”larla sürdürülmesidir.

10. İlerici sanat insanın farkındalığını arttırır, gerçeği kavramasını sağlar, algısını derinleştirir.

11. Edebiyattaki “star sistemi”ne ve “ödül oligarşisi”ne laf etmeyen kişinin, muhalif olmaktan söz etmesi gülünçtür.

                                                                                              Taylan Kara

                                                                                  taylankara111@gmail.com

 

Facebook
yorumlar ... ( 19 )
03-07-2014
03-07-2014 21:38 (1)
Bir madde de ben ekleyeyim: Bu konularda bir eleştiri getirdiğinizde soldan gelen klişe yanıtlardan biri şudur: "Haklısınız, ama bizde iyi edebiyat, iyi yazar, şair yok. Problem bu. Mevcutlar içinde seçim yapmak zorunda kalıyoruz." Bunu söyleyenler çok büyük çoğunluk itibariyle yazarlara hiç okumadan değer biçenlerdir. O yüzden, iyi yazarların, kitaplarını hiç okumayan kitleye de sevdirmek için olağan dışı bir teknik geliştirmesi gerekmektedir. Kaan Arslanoğlu
04-07-2014 08:07 (2)
Geleneksel "otoriter" bakış ve söylem, bu ülkede, istisnasız her alanda yerini koruyor... buna bir de çağın mottosu, "gücü gücü yetene" eklenince, her ortam birbirinin bir nevi kopyasını oluşturuyor, tahakküm açısından... MM
04-07-2014 09:04 (3)
kullandığınız resim gayet açıklayıcı. birgün kitap, sol kitap,aydınlık kitap,radikal kitap... hepsi aynı yolun yolcuları... 6. Türkiye’de sosyalist solun en sağcı olduğu yer edebiyattır. özeti bu işte... söyleyemediğimiz , suratımıza çarpan şey bu... kendilerini solcu zanneden liberaller bunlar...
04-07-2014 09:43 (4)
Kaan senin eklemenden esinlenerek ben de bir madde ekleyeyim ya da senin ekini biraz modifiye edeyim: Bu 11 herzeyi yiyenler ondan sonra da "Haklısınız, ama bizde iyi edebiyat, iyi yazar, şair yok. Problem bu. Mevcutlar içinde seçim yapmak zorunda kalıyoruz" derler. Bunların olduğu yerde edebiyat yaşar mı? 11 tezin 11'i de birbirinden güzel, acaba Taylan beyin kanıtlar'da yayınlamama izni olur mu? D.Ş.
04-07-2014 09:43 (5)
Bir de son yazını çok beğendiğimi bildirmeliyim. Yorum yapanların bir kısmı bu yazıda "cevap verilecek" bir şey olmadığını, birazcık objektif olarak okuyana düşünecek çok şey çıkardığını anlasalar ne iyi olur. Derya Şentürk
04-07-2014 10:29 (6)
Eskiden Anadolu'nun her bölgesinden edebiyatçı çıkabiliyorken, şu anda edebiyatçı üretimini Cihangir semti tekeline almış durumda. Bu dar bölgeden, yukarıda sayılan özellikler dışında bir edebiyatçı çıkmaz tabii ki. Bu dar bölgede edebiyatçı üretim eylemi spontan bir süreç mi yoksa bir proce mi? Parayı Verdi Düdüğü Çaldı / CİA ve Kültürel Soğuk Savaş- Frances Stonor Saunders'ın bu kitabı açıklayıcı. Mutluhan
04-07-2014 11:28 (7)
Değerli Derya Şentürk, kaynak göstererek yazıyı kullanmanızda elbette hiçbir sakınca yok. beğendiğinize sevindim. taylan kara
04-07-2014 18:59 (8)
Teşekkürler Taylan Bey. Hekim şürekası da bunları duysun istedim. Meslektaşlarım edebiyat sever, okur ve yaparlar diye bilirdim. (Anton Çehov demek meslektaşlarımı yeterince aklar mı acaba?) Bu okuma delisi insanlar bırakın yazmayı, herhalde -afedersiniz- ڧۃ kollamaktan okuma özürlü oldular. Yayın için izninize teşekkürler. D. Ş. Not: Kaan, hani belki okumamışsındır diye tekrarlıyorum; son yazını çok çok beğendim, bunu yazdığın için teşekkürler.
04-07-2014 21:37 (9)
Topuz, Yavuz vs... Ödül jurilerinde ve edebiyat tarihinin yazıldığı sofralardaki saygınlığı en azından "evin içinde konuşulurken" oldukça azalmış insanlardı. Malumun ilanı yapılan sadece. Peki Mungan'la, o'nun sektör yayın-yazar seçimlerindeki büyük gücüyle de yüzleşmeye hazır mısınız? Yoksa o iyi seçiyor, kalsın, mı?
05-07-2014 09:07 (10)
E biz okurlar olarak ne yapacağız peki?
05-07-2014 10:40 (11)
Türkiye liberallerinin kaderi. Asında kapitalizmle çok sorunu yok. Belki "ehlileştirilmesini" istiyor. Mesela metropollerdeki gibi olsun istiyor. Belediye otobüsünde kız arkadaşının omzuna elini atınca dayağı yiyor. Ne yapsın? Bu coğrafyada muhalif olmak ille de komünist olmaktan geçiyor. Öyle ki siyasetle hiç ilgin olmasa, yalnızca öküzün biri yere izmarit atmasın desen bile toplum seni komünist olarak görüyor. Aslında bu sol örgütler için bir avantaj olabilir. Solcu olmaya itilen bu insanlar gerçekten solculaştırılabilir, fakat bunu da beceremiyoruz AA
05-07-2014 19:34 (12)
Gün Zileli kendi sitesine ( gunzileli.com ) bu yazıyı da koymuş. Bu kez kaynak da belirtmiş, teşekkürler. Her iki yazıya çok sayıda yorum gelmiş. Okuyun, çok ilginç tartışmalar var. Bir şeyler yerinden oynamış veya yerine oturmaya başlamış. K.A.
06-07-2014 14:29 (13)
Pratik-eleştirel etkinlik yorumlamakla yetinmemeli,değiştirmelidir.Yıllardır öne sürülen Türkiye'deki .....üzerine olumsuz tezler,devrimsel pratiği olmayan,atalet içinde soyutlamalardır."Analiz ettiği soyut bireyin belirli bir toplum biçimine ait olduğunu göremez.Oysa toplumsal hayatın tamamı,özünde pratiktir."Bu pratik canlandırılmadan muhalif olmakla yandaş olmak farklı değildir.Pratiği olmayan tezler,teorinin çözümsüz kalmasına hizmet eder.Teorik kalan eleştiri,değiştirmeyi istemeyen,eleştirdiği koşullara bağımlı bir sirk gösterisidir.Ortada değişen bir şey olmadığı halde ilüzyon oluşmuştur
06-07-2014 20:42 (14)
Bu da ne demek şimdi yahu? "dir"ler ve "dır"lar ve "olmalıdırlar" ve "olmamalıdırlar", "işte budur"lar, "hizmet eder"ler, "gösterisidir" ler. Bu her şeyi bilen adam da kim? İmza: İmzasıza imzasız
06-07-2014 21:20 (15)
Sayın İmzasıza imsasız. Sosyalist dilden habersizsiniz. İmzasız arkadaş şunu demek istiyor, TÜRKÇESİ: Kendini devrimci sayıyorsan her şeye bilip bilmeden dalma hakkın var demektir. Pratik önemlidir dersin, kendi pratiğin hiç olmasa da öne geçersin, başkalarının pratiğine kafanı çevirip şöyle bir bakmazsın. İmza: Sahte K. Derya
06-07-2014 21:31 (16)
Eyvallah. K. Derya
07-07-2014 13:46 (17)
"Türkiye’de muhalefet, belli bir hiyerarşiye göre parsellenmiştir. Muhalif olanların kendi cenahlarında, eleştirdikleri iktidara taş çıkartırcasına tahakküm vardır." Taylan Kara'nin bu sözü en basta sosyalist yapilarin kulagina küpe olmalidir. Su kadar on yildir sosyalistim; sosyalistler kadar kendi iclerindeki iktidarlara karsi sessiz olanini görmedim. Bu herhangi bir cezaevindeki "komün"den partilere kadar gecerlidir. "Iktidari" ele gecirenin ilk yaptigi sey, potansiyel muhalefeti yoketmektir! Iktidar olurken gösterilen güleryüzlerin altinda hep canavar yüzler cikar. Dogan Demir
12-07-2014 08:04 (18)
pek çok insanın dönmesinin çok önemli bir sebebi de budur bence. ismet özel incelenmesi gereken çok iyi bir labaratuvar. adamın tip yıkıcılarından ya da edebiyat "piyasa"sının tahakkümünden bahsederken kullandığı öfke bunu düşündürtüyor bana. tabii kişisel, ontolojik ve teolojik dertleri de var bu insanların, ama siyasal, edebi ve insani dertlerine dokunamadığı için kaybediyor sol bu insanları. /yakub
20-07-2014 07:49 (19)
İsmet Özel Ataol Behramoğlu'nun o kendini beğenmiş tavrından, gölgede kalmasından dönmüştür. Sadece sanat için yaptığınız bu sıralamayı örgütsel işleyişlere de uyarlayabiliriz rahatlıkla. EB
DOST SİTELER
Toplam Giriş Sayısı : 2211416
Arama

İmzasız yazı yayımlanmaz. Yazıların sorumluluğu öncelikle yazarına aittir.