Papa Francis'in bir yılı

                                                   Papa Francis'in Bir Yılı

 

 

“Süpermen Papa”

Vatikan'ın 266. Papa'sı Arjantinli Jorge Mario Bergoglio, yani Papa Francis birkaç gün önce kutsal sandalyede ( “Der Heilige Stuhl” ) bir yılını tamamladı. Alman XVI. Benedikt'in yerine geçen yılın Mart ayının 13'ünde seçilmişti Franziskus.

 

Papa Franziskus'un bir yıllık icraatı batı basınında işlendi ve halen de işlenmeye devam ediyor. Ana akım medyanın yıldız üretmede ya da kimi isimlerin yıldızını parlatmada ne kadar mahir olduğunu biliyoruz. 77 yaşındaki Arjantili papazın cilalanmasında da benzer bir protokol uygulandı: Keşfedildi, şişirildi ve pazarlandı... Benzer bir işlemin altı yıl önce Obama için yapıldığını hatırlamakta yarar var. Obama gelecek, dertler bitecekti. Oysa Obama geldi ve herşey olduğu gibi duruyor. Üstüne üstlük Suriye'nin harap edilmesi, Ukranya'nın bölünmesi de cabası. Başka türlü olabilir miydi ki zaten?!

 

İtalya'da Papa adına yayın yapan bir magazin dergisi dahi kuruldu: “İl mio Papa”!

Papa, kendisine süpermen muamelesi yapılmasından rahatsız olacak ki, Corriere della Sera gazetesinin kendisiyle gerçekleştirdiği son röportajda, “Yanılmıyorsam Sigmund Freud söylemişti: Her idealleştirmenin gerisinde bir saldırganlık gizlidir. Papa'yı bir çeşit süpermen ya da bir tür star olarak sunmak, bana kalırsa, hakarettir. Papa bir adamdır; güler, ağlar, uyur, diğer insanlar gibi arkadaşları vardır.”  söyleme gereksinimi duymuştur. Papa, sanki kendisinin bu denli şişirilmesinden huylanmış gibidir. “Ben süpermen değilim” diyerek, şişirilenlerin sonunda ya patlamalarından ya da şişirenler tarafından bizatihi söndürülmelerini sezmiş olmasından kaynaklanır gibidir bu değerlendirmeler. Her durumda, kendisinin bu kadar cilalanmasını önce ince bir şaşkınlıkla karşılamış, ardından da kendisinden umulanın çok yüksek olmasından şikayet etmiştir. Sezgilerinde haksız olduğunu kim söyleyebilirki!

 

2013 Mart'ında Vatikan'ın Peter Meydanı'nda toplanan onbinlerce Katoliğin, futbol stadyumu havasındaki tezahüratlarından bugüne pek de bir şey değişmedi. Bir ilkle süperstar gibi karşılanan “mütevazı” Papa, Time Dergisi'ne yılın adamı olarak kapak yapıldı. Şişirme-cilalama yöntemi işliyordu. “Halk adamı” Papa, “sade insan” Papa, “yoksul dostu” Papa...

 

BM'in Vatikan'dan Pedofili Açıklaması

Oysa Katolik kilisesi son derece zengindir. Her ne kadar, “Yoksulların yoksul kilisesi” demogojisi dolaşıma sürülüyorsa da, kilise burjuva devrimlerinde yediği onca darbeye rağmen hâlâ son derece varlıklıdır. Örneğin, yalnızca Almanya'da iki kilisenin çalıştırdığı insan sayısı bir buçuk milyon kişidir. Ve yıllık cirosu da 50 milyar avro civarındadır. Yani kilise, ülkenin en büyük işverenidir. Kilisenin sahip olduğu emlak değerleri bugün dahi tam olarak bilinemiyor. Evet, “yoksulların yoksul kilisesi”!

 

Katolik kilisesi üye kaybediyor, Vatikan Bank'ın  kara para aklamaları ve pedofili vakaları tüm örtbas etme çabalarına karşın engellenemiyordu. Şimdiki Papa'dan 11 yaş daha yaşlı olan XVI. Benedikt, ileri yaşından kaynaklı sağlık sorunlarından dolayı, verimli olamıyordu. Yenisi Arjantin'den seçildi. Tesadüf olmadığı kesin: Katolik kilisesi en büyük üye kaybına Latin Amerika'da uğruyordu. Kapitalizm karşıtı, aydınlanmacı kalkışmaların 21. yüzyıl başlangıcındaki merkezi yine Latin Amerika'ydı.

 

Günlük hayat ile kilisenin dogmaları arasındaki makas açılırken, “reform” çabaları zorunlu olarak hız kazandı. Bu görev de, Katolik kilisesinin en militan tarikatlarından olan Cizvitlere düştü. Papa Franziskus bir Cizvittir. Ve Cizvitlik daha yüz yıl öncesine kadar pekçok Avrupa ülkesinde yasaklı bir tarikattı.

 

Birleşmiş Milletler tarihinde bir ilk gerçekleşti: 6 Şubat 2014'de BM Çocuk Hakları Komitesi, Vatikan'dan pedofili açıklaması istedi. Tüm örtbas etme çabalarına karşın kilise açık vermişti. BM'nin bu talebine Vatikan'ın yanıtı, “din özgürlüklerinin kısıtlanması gayreti” olarak nitelendi. Bir Vatikan uzmanı olan Robert Mickens'in de altını çizdiği gibi, Papa Francis iki konuda dişe dokunur bir laf etmedi: Bir, çocukların Katolik papazlar tarafından taciz edilmesi; iki, kadınların Katolik kilisesi içinde önem taşıyabilecek hiçbir konuma getirilmemeleri.

 

“Kilisenin Obama'sı”

Böylesine önemli konular gözlerden kaçırılmaya çalışılırken, Papa'nın twitter kullanması, bir App'ın olması ya da yakında facebook hesabı açtıracağının müjdelenmesi (!) moda deyimle “pek manidar”dır...

 

Papa Francis'in bir yılında dikkate çarpan en önemli gelişme, Vatikan'ın daha fazla turist almasıdır. Bir de “Kilisenin Obama'sı” ifadesinin gittikçe daha bir gerçeklik kazanması. Obama ile aynı kumpanyanın aktörleri oldukları kesindir. Sonlarının da benzer olacağından kuşku duyulmamalı...

                                                                                                                                 TEVFİK TAŞ


1 http://www.ruhrnachrichten.de/nachrichten/politik/ausland/Papst-Franziskus-zieht-Bilanz-Rummel-um-ihn-beleidigend;art29858,2296337

2 http://kurier.at/politik/weltchronik/vatikan-ein-jahr-papst-franziskus/54.501.643

3 http://kurier.at/politik/weltchronik/vatikan-ein-jahr-papst-franziskus/54.501.643 Vatikan Bank'ın mal varlığı altı milyar avro olarak ilk kez geçen yıl ilan edildi.

4 http://de.euronews.com/2014/02/06/vatikan-wehrt-sich-gegen-breite-kritik-der-vereinten-nationen/

5 ttp://de.euronews.com/2014/03/13/sein-erstes-jahr-als-papst-franziskus-habemus-jahrestag/

6 http://kurier.at/politihk/weltchronik/vatikan-ein-jahr-papst-franziskus/54.501.643

7 http://kurier.at/politik/weltchronik/vatikan-ein-jahr-papst-franziskus/54.501.643

8 http://www.taz.de/!134860/

 

Facebook
henüz yorum yapılmamış
30-03-2014
DOST SİTELER
Toplam Giriş Sayısı : 2210575
Arama

İmzasız yazı yayımlanmaz. Yazıların sorumluluğu öncelikle yazarına aittir.