Solmetre çıktı, solculuğun boyu ortaya çıktı!

Solculuk nedir?

Bir yanıyla iyicillik, bir yanıyla kötücüllük!

Solculuk iyicilliktir. Solcu hakkı, adaleti düşünür, yoksulu dert edinir, eşitlikten yanadır, başkasının çıkarı için isyan eder, toplum yararı için zulmü, şiddeti göze alır, bilgiye açtır, ortalığı aydınlatır…

Solculuk kötücüllüktür. Her şeyde bit yeniği arar, olmayacak sorular sorar, ortalığı karıştırır, hak ararken huzur bırakmaz, fesattır, eleştireldir, tatminsizdir…

İkisi de bir arada bulunmadan solculuk olmaz!

Solcu genellikle muhalefettedir. O yüzden genellikle azınlıktır. Yine de hayli kalabalıktır solcular. Demek ki bunun da bir getirisi var. Sadece manevi değil, maddi getirileri de var. Ama solcu hep parçalıdır. Solcu solcunun düşmanıdır. Solcuya ilk engel solcudan gelir.

Bu çok doğaldır çünkü başka bir yazımın başlığı SOLCULUK DİYE BİR ŞEY YOKTUR, AZ SAĞCILIK VARDIR. Solcunun solculuğunun ilk engeli kendisindeki ve yakın çevresindeki solculardaki sağcılıktır.

Madem bin çeşit solculuk var, kimse kimsenin solculuğunu beğenmiyor, beğenmemek şöyle dursun solcular kendi aralarında kanlı bıçaklı… Solculuğu derecelendirecek bir ölçek bulalım dedik.

Aşağıdaki ölçek on yılların kafa yormaları ve birikimleri sonucu ortaya çıktı. Ölçek üç ana gruptan, eksenden oluşuyor.

Emperyalizm karşıtlığı-yurtseverlik-milliyetçilik ekseni

Dünya sistemine biraz kusurlu, ama genelde iyi diyorsanız zaten solcu değilsiniz. Dünyayı batıran, bitiren, gittiği her yere azcık refah-demokrasi, ama çokça kan, haksızlık ve çevre katliamı götüren emperyalizmin doğrudan veya dolaylı işbirlikçisi (bunu birçok konuda onu aklama ve onun dilini, gündemini konuşma yoluyla yerine getiriyorlar) çok sayıda “solcu” mevcut. Tırnak içine niye alıyoruz solculuğu, onu da bilmiyoruz, çünkü bunlar solcular içinde çoğunluğu oluşturuyor. Ama “ideal” solcu emperyalizme karşı olmak durumunda.

Solcu hem bundan hem de yerel halkın çıkarlarını, duygularını savunmak zorunda olduğundan yurtsever olmak zorunda.

Milliyetçilik okuduğunuz metinlerin muhtemeldir ki büyük çoğunluğunda sola, solculuğa karşı bir şeymiş gibi gösterilir. Oysa sola karşı olan milliyetçilik emperyalizme bağımlı milliyetçiliktir. Onunla işbirliği içindeki milliyetçiliktir. Bu tür milliyetçiler ki (daha radikallerine faşist denir) genellikle başka millet veya etnik grupları aşağılama, onların haklarını tanımama eğilimindedir.

Ama sol, milliyetçilikten hayli yararlanmıştır, yine de yararlanacaktır. Sadece ilerici ulusal kurtuluş savaşları değil, sosyalist devrimlerin neredeyse tamamında az veya tamamen baskın biçimde milliyetçi-yurtsever damar görülür. Devrim için neredeyse olmazsa olmazlardandır milliyetçilik. (Eğer HDP’yi sol görüyorsanız onun temel itkisi nedir mesela? Düşünün)  

Görüldüğü gibi solda işleri en çok karıştıran, en çok tartışmaya ve bölünmeye neden olan eksen bu ilk eksendir. Çünkü bizim ülkemizde iki ulus ve değişik milliyetler var. Bu yüzden bu ilk grup, en önemli eksen olarak değerlendirilir. Ancak kanımca öteki iki eksen de bunun kadar önemli. Öteki iki eksende doğru duran, çok büyük olasılıkla bu eksende de doğru duracaktır. Çatışma öteki iki eksendeki yamukluktan ötürü şiddetlidir sol içinde.

Ne ki, bilhassa bu ilk eksendeki kırılma solu en çok kıran etmendir. Siyasetçinin feriştahı olun, yazarın, edebiyatçının piri olun, bu ilk eksende hangi gruba yakınsanız ancak o gruptaki insanlar dinler sizi, öteki gruptakilere iki laf anlatamazsınız. Hiçbir gruptan değilseniz şansınız zaten yoktur.

Demek ki neymiş, solculuk için emperyalizme karşı olunacak, onunla doğrudan veya dolaylı işbirliği yapılmayacak, işbirliği yapana da uzak durulacak, yurtsever olunacak ve bunlar yapılırken öteki uluslara da kucak açılacak, onların da eşit olduğu içselleştirilecek, hakları tanınacak. Yani şoven olunmayacak. Burada tabii ezilen ulus milliyetçisi şoven olmaz, faşist olmaz gibi tamamen uyduruk klişeler getirilecektir önünüze. Ezilen ulus - ezen ulus ayrımı da zaten büyük ölçüde tartışmalıdır, ortadan kalkmak üzeredir örneğin Türkiye’de. Ve ayrıca ezilen ulus denilen gruplardan da tüm dünya ölçeğinde çok kez görüldüğü gibi emperyalizmin işbirlikçisi hareketler çıkabilmektedir… Faşist (bu da son derece yetersiz ve yersiz bir kavram oldu artık) hareketler çıkabilmektedir.       

İşte ilk eksenin soruları :

Anti-emperyalizm / milliyetçilik-yurtseverlik grubu sorular

1- Desteklediğiniz siyasi grup veya kişilerin emperyalizmle doğrudan veya dolaylı işbirliği içinde olması sizi ne kadar rahatsız eder? (Ne kadar rahatsız ederse, 10 üstünden o kadar puan.)

2- Desteklediğiniz siyasi grup ve kişilerin başka ulus veya etnik toplulukları aşağılaması veya onların haklarını değişik gerekçelerle tanımaması sizi ne kadar rahatsız eder?

3- Desteklediğiniz veya yer aldığınız siyasi örgüt veya sendika-kitle örgütlerinin (KESK, TTB, Eğitim-İş vb..) etnik sorunları ön planda tutması sizi ne kadar rahatsız eder?

4- Etnik siyasetçiliğin ön planda tutulmasının karşı etnik gruplardan insanların, emekçilerin sosyalist bilinç kazanmasında ve örgütlenmesinde çok ciddi bir engel oluşturduğunu fark ediyor musunuz? Kürtler ve Türkleri bölen her türlü Türkçü, Kürtçü yaklaşım… (Ne kadar farkındaysanız 10 üstünden o kadar puan.)

5- Anti-emperyalist olan, fakat başka ulustan insanlara eşitlikçi yaklaşan (şoven olmayan) milliyetçiliğin veya soldaki adıyla yurtseverliğin sol mücadele için önemli bir itici güç olageldiğinin ne kadar farkındasınız?

Halkçılık ekseni

Solculuğun ana ekseni budur kardeşler. Eğer siyasetiniz emekçi, çalışan, yoksul, ezilen için değilse, yapacağınız solculuğun siyasi hareket olarak bir anlamı yoktur. Bu kadar net. İlk eksende eksik, yetersiz sağcılar da bir şeyler yapabilir. Üçüncü eksende bireysel olarak dik durabilirsiniz, bir yazar olarak, bir aydın olarak tek başınıza veya bir grupla bir şeyler yapabilirsiniz. Ama siyasi hareket olarak ülkenin gündemini belirlemek istiyorsanız halkçılık ekseninde kendinizi kanıtlamak ön şarttır.

İşçi sınıfı diye bir şey var mı, ne kadar var? Kimler işçi kabul edilmeli, kimler edilmemeli? Beyaz yakalı, mavi yakalı, doktor, öğretmen işçi midir, küçük burjuva mı? Orta sınıf nedir, küçük burjuva nedir, proleter nedir? Bunları ister tartışın, ister tartışmayın. Zaten kimsenin (en başta Marksist olduğunu savlayanların) artık bu yönde bir çalışmaları, duruşları kalmadı.

Ama solsan, hele sosyalistsen bir şekilde çalışanın, emekçinin, işçinin, köylünün, yoksulun, ezilenin siyasetini yapacaksın ve onlar içinde çalışacaksın. Üyelerinin en az yarısı da hiç değilse onlardan olacak, ki bir süre sonra emekçiler eğer ayağa kalkarsa, içinde eğer sen varsan onlarla ayağa kalkacaksın… vesaire…

Siyasi gündemi, medya gündemini, edebiyat gündemini, spor gündemini vb. hep sermayedar belirliyor. Sen farklı bir gündem yaratabiliyor musun? Mesele bu? Veya bunu gerçekten istiyor musun?

İşte ikinci eksenin soruları:

Halkçılık grubu sorular

1- Sol sosyalist hareketlerin yeterince emekçi-yoksul tabana oturmaması, taraftarlarının ezici çoğunluğunun küçük burjuva veya beyaz yakalılardan oluşması sizi ne kadar rahatsız eder?

2- Sol-sosyalist hareketlerin halk ve sıradan işçiler arasında çalışma ve örgütlenme, halk ve işçi yaşamıyla hemhal olma konusunda yeterince istekli, özverili veya becerikli olmadığı olgusu sizi ne kadar rahatsız eder?

3- Bu doğrultuda sol-sosyalist hareketlerin siyasi görüşlerinde ve çalışma anlayışlarında çok köklü değişikliklere gitmesi gerektiğine ne kadar inanıyorsunuz?

Yaşam ve ideoloji ekseni

Bu grubu fazla açıklamayalım, sorulardan ne anlatmak istediğimiz anlaşılıyor zaten. Özeti, sağ kafayla, sağ yaşamla sol siyaset yapılamaz.

Yaşam ve ideoloji grubu soruları

1- Kapitalizm teoride değil yaşamda, her gün sizi ne kadar rahatsız ediyor? 

2- İdeolojik mücadelenin en az gündelik sol siyaset yapmak kadar önemli olduğuna inanıyor musunuz? Buna uygun tavır alıyor musunuz?

3- İdeolojik-kültürel-sanatsal vb. alanlarda desteklediğiniz grup, kişi veya yayınlar ne kadar anti-kapitalist eşitlikçi; ne kadar popülist, statükodan, düzenden yana? (İdeolojik anlamda ne kadar kökten kapitalizm karşıtıysanız 10 üstünden o kadar puan.)      

4- Kişilerin bireysel olarak ne kadar erdemli, tutarlı, “sol söylem”e uygun yaşayanlardan olmasını önemsiyorsunuz? Sol söylemle sol yaşam ne kadar örtüşmeli? ( İşini doğru, düzgün yapan, parasal anlamda ahlaklı, kimseyi ezmeyen, kişisel ilişkilerinde dürüst, yaşamda adaletli vb..). Yoksa önemli olan siyasi duruştur, solcu insanda da kusurlar çok olabilir, bunlar hoş görülmeli, biz sağcılara yüklenelim.. diyenlerden misiniz? Veya ahlak başka, yaşam başka, siyaset başka mı dersiniz? (Bunu ne kadar az diyorsanız 10 üstünden o kadar çok puan.)  

5- Kişi özgürlüğünün bireysel yetkinlik ve bağımsızlıktan geçtiğini ve bunun mutlaka toplumsal çıkarla birleşmesi gerektiğine inanıyor ve buna uygun emek veriyor musunuz? (Yani kendinizi geliştirmek ve örgütlü olsanız bile çevrenizdeki çoğunluğa uymadan her işte sorgulayıcı kalarak çaba harcamakta ve topluma fayda sağlamakta neredesiniz?)  

UYGULAMA: Bu ölçeği Türkiye’deki siyasi gruplardan ikisinin, iki ortalama örneği üstünde kendi başıma uyguladım. Başka deyişle iki farklı uçtaki sol-sosyalist gruptan ortalama iki prototip belirledim ve onlara bu üç gruptaki on üç soru üstünden puan verdim.  

Aldıkları puanlar şunlardır:

A grubundan X prototip şahsın aldığı puanlar

I. eksen /

1- (4), 2- (8), 3- (4), 4- (1), 5- (2)

I. eksen ortalaması: 3.8

II. eksen

1- (2), 2- (3), 3- (1)

II. eksen ortalaması: 2

III. eksen

1- (4), 2- (2), 3- (3), 4- (5), 5- (3)

III. eksen ortalaması: 3.4

GENEL PUAN: 3.06

B grubundan Y şahsı

I. eksen

1- (4), 2- (2), 3- (5), 4- (2), 5- (4)

I. eksen ortalaması: 3.4

II. eksen

1- (2), 2- (3), 3- (2)

II. eksen ortalaması: 2.33

III. eksen

1- (3), 2- (4), 3- (4), 4- (6), 5- (2)

III eksen ortalaması: 3.8

GENEL PUAN: 3.17

SONUÇ:

Görüldüğü gibi en solcularımızda bile sağcılık daha baskın. Ortalama 3 puanlık bir sol hareket 7 puan sağcı demektir. Puanlama kanımca en çok 1 puanlık hata payı içerir. Başka sol grupların (sol olarak bilinen tüm grupların) ortalama puanları da artı-eksi 1 puan fark eder. Yani ortalama en çok 2.06 ila 4.17 arası değişir. Kuşkusuz solda eksi puandaki kişiler de vardır, 5 puanın çok üstündeki bireyler de. Ama çoğunluk bu durumdadır.  Ele aldığım iki grubun hangileri olduklarını seçimden sonra açıklarız.

Bu da şu soruyu akla getiriyor: Solculuk, sol sol diye bu denli yaygara koparmak artık ne kadar anlamlı? Sol artık ne kadar işe yarar bir kavramdır?

Bir vesileyle 1988 yılından beri yazdıklarıma baktım, hep aynı terane. Sol öyle değil de böyle olmalı, bunlar solcu değil, gelin şöyle yapalım, böyle edelim, solu şöyle güçlendirelim, falan feşmekan… Kendi hesabıma gına geldi, sıtkım sıyrıldı. Bayağı da bir nefret çemberi yarattım çevremde. Yaşamda bir karşılığı var mı sizce?

Solun yakasını bırakmalı bundan böyle. Herkes kendi solculuğunu nasıl diliyorsa öyle yaşasın. Sol sol diye çemkirmekten kurtulalım, solun adını anmadan, ondan uzak,  doğru bildiklerimizi yapmayı sürdürelim.   

Kaan Arslanoğlu

Not: Bu yazıya açıklama yeni bir başka yazıda. KÜRTÇÜLÜK MÜ YAPALIM, TÜRKÇÜLÜK MÜ? ORTADA DURMAK OLANAKSIZ, PEKİ NE YAPMALI?

Şuradan ulaşabilirsiniz o yazıya: http://www.insanbu.com/a_haber.php?nosu=1791

Facebook
yorumlar ... ( 81 )
29-05-2015
29-05-2015 11:05 (1)
Burada insanları ikiye ayırmak gerektiği düşünüyorum: önderler ve sempatizanlar. Sempatizanlar bu eleştirilerden muaf tutulabilir, ölçek önderlere uygulanmalı. Sağlığı ele alalım. Ortada bilimsel kanıtlar var: "bir toplumun sağlığında tıbbi hizmetler en çok yüzde 25 etkilidir". Yeterli kuramsal donanımı olmayan bir sempatizan buradan gündelik yaşama ilişkin politik/pratik bir sonuç çıkartamayabilir. Fakat bir meslek örgütü veya sendika önderi bu kanıta rağmen sağlığı hala "tıbbi hizmetlere erişime" indirgiyorsa (herkese eşit, ücretsiz sağlık), politikalarını tamamen tıbbi hizmetlerin iyileştirilmesi üzerinden kurguluyorsa (örneğin işçi sağlığı sorununun çözümü için işyerlerinde işyeri hekimi görevlendirilmesi veya bunların maaşını devletten almasını öneriyorsa) bunu kavrayışsızlıkla açıklamak güçleşir. Bu nedenle belki sol sol diye değil fakat, solu sol olmaktan çıkartanlara çemkirmeyi sürdürmeliyiz diye düşünüyorum. AA.
29-05-2015 12:04 (2)
Sevgili dostum: sizi yazılarınızla tanıyorum.günümüz solcularını solcu olarak ölçer iken bence gözden kaçırdığınız insan unsurunu göz ardı ederek ölçüyorsunuz.önce insanın ne olduğunu ölçelim.teorilerde insanı merkeze koyarak teori üretirsek ölçüm aracımızı daha sağlıklı tespit ederiz. bence.insan olgusunu göz ardı ettikçe üretilen her teori insanı insana kurt kılar. örneğin örümcekler ağlarını ne için üretirler? bence insanın doğa ile ilişkisi sağlıklı bir şekilde kurulmadığı sürece izimler(faşizi,kominizim,kapitalizim gib) ve insan topluluklarının bu izimleri araç olarak kullanmaları bence normal.merkezini insanın aldığı teorilerde ırk,din vs.olmaması lazım bence.ülkemizdeki örgütlenmeler,ya din eksenli yada ırk eksenli oluşturuluyor.bu da insanların örgütlenmeye sıcak bakmamalarını beraberinde getiriyor.örgütlenme okyanus da seyri sefere çıkan bir geminin sığınacağı limanların inşasıdır.bu limanların ırkı,dini,olamaz bence.her şeyi insan için üretiyorsak, bölüşümü de aynı duygular
29-05-2015 12:27 (3)
Biji Obamacı ve içinde toprak ağalarının ve gericilerin en güçlülerini barındıran HDP yan yattı bu ölçütlerinize göre! (zeki)
29-05-2015 13:27 (4)
Kaan bey İnsancıl dergisinden itibaren okuyorum sizi.Doğrudur insanın ne olduğuna dair (özellikle sosyalist insanın) çok emek verdiniz,sizden çok şey öğrendim çabalarınız boşa gitmiyor.Aklınıza yüreğinize sağlık. Hakan Aşan
29-05-2015 13:42 (5)
Kaan'ın saptamaları meselenin bam teline dokunuyor. Son derece net kriterler bunlar. Ufuk açıcı bir yazı. Teşekkürler.. Ali Rıza Üçer
29-05-2015 14:09 (6)
solculuğu bir skalaya vurarak ölçmeyi denemek, ilginç bir yaklaşım doğrusu... işte, reel sosyalizmin dünya çapındaki yenilgisinin ve dolayısıyla eldeki sosyalist toplum projesinin kaybının, solu getirdiği yer burasıdır:solmetre... solun bu trajik durumu, biraz da neden kaybettiğini anlayamamasına (eldeki teori mi hatalıydı; uygulama mı; yoksa tarihsel koşullar mı 'sosyalizm kuruculuğunu' baltaladı; gibi sorunları hakkıyla açığa çıkarıp çözemeyişine ve dolayısıyla toparlanamamasına) bağlı olarak ortaya çıktı... bu tip 'solmetrelerle', kimin daha çok yahut daha has solcu olduğunu belirlemeye çalışarak, sorunu çözebileceğimizi sanmıyorum... asıl sorun, ekim devriminin neden sosyalizm kuruculuğunun zaferiyle sonuçlandırılamadığıdır... elde insana güven veren, insanı inandıran, heyecanlandıran bir toplumsal proje olmayınca, varılacak yer, işte burasıdır... sn. kaan a'nun izniyle bu yazıyı, üyesi olduğum felsefeforumu.com 'da yayınlayarak tartışmaya açmak istiyorum... saygılar... (bddm)...
29-05-2015 14:09 (7)
Sendika org,Özgür Babaoğlu:ne bitmez kürt alejisidir arkadaş,hdp kiminle anlaştı.mta
29-05-2015 14:09 (8)
Kaan, sen bu testi boşver,haset testi var mı ,ilacı nedir ona kafa yor.senin için bu daha faydalı olur.mta
29-05-2015 14:16 (9)
Sayın bddm 6 numara, izne ne gerek, elbette bu yazılar kamuya açıktır. Sayın mta (7 ve 8) numara, bende haset tavan yapmış durumda, ölçmeye gerek yok. Siz şahsınız gibi bu yazıdan bile "Kürt allerjisi" çıkarabilecek, tek boyutlu değil nokta boyutlu düşünebilen, boş kafa gezdirmenin dayanılmaz rahatlığındaki insanlara gıpta ediyorum. Dur bakalım, test nedir, kim ne puan alacak belli değil, ama nokta kafa yargıyı veriyor. En çok sizin gibilere haset içindeyim. Nasıl sizin gibi olunur, öğretir misiniz, benden geçti, halklar yararlansın. Kaan A.
29-05-2015 16:15 (10)
Ya arkadaşlar her HDP eleştirisini ya da anti emperyalizmi öne çıkarmayı Kürt pardon Kürd düşmanlığına indirgiyorsunuz.. bakın nasname comda birbirlerine (HDP'ye!) neler diyorlar küçük bir alıntı.. yapmayın etmeyin: "HDP;Türkiye’ye Demokrasi, Kürdistan’a Faşizm… HDP’ye umut bağlayan ve hararetle destekleyen Türk Kemalistler, ‘neden HDP’yi desteklediklerinin’ fazlasıyla bilincindedirler. Bu bilinç, T.C. ve diğer üç sömürgeci devletin yüz yıldır yapamadığını HDP vasıtasıyla ve “Kürdlük” maskesi altında yapılacağının bilincidir. Bu kesim PKK/HDP’nin birer “Kürd hareketi” olmadıklarını ve devlet tarafından varlık kazandırılan taşeron yapılar olduğunu çok iyi biliyorlar. Bu hareketlerin de “halkların kardeşliği” adı altında Kürdlerin ulusal taleplerini boğacağının umudunu taşıyorlar. Ne de olsa PKK ve türevlerinin ideolojik alt yapısını oluşturan ve İttihatçı geleneği temsil eden Mihri Belli- Doğu Perinçek-Yalçın Küçük gibi Kemalist faşistlerin talebeleridirler.."Buyrun burdan yakın(zeki)
29-05-2015 16:43 (11)
mta denen şahıs "ula" lı, mulalı, "gıçının üstünde" oturlu, poturlu, "ruhsuz" bilmemneli gerçek ağzını gösterir iki adet uzun yorum yazmış, her zamanki keçi feçesi üslubunu bırakıp. İyi de olmuş. Sol mol, işte solcu bunlar, çoğunluk bunlar. Hakkariye gidecekmişim, İstanbul'da yaşıyormuşum abuk sabuk bir sürü saçmalık. mta bundan sonra kaside yazsan sana burada yorum hakkı yok. Zaten büyük medya, CNN'i, NTV'si, Habertürkü bilmemnesi size çalışıyor. Takılma böyle ufak işlere. K.A.
29-05-2015 17:20 (12)
Ben bu yazıyı beğendim ..Ama yine de "Kıl" bir soru sorayım. Yazıda "Görüldüğü gibi en solcularımızda bile sağcılık daha baskın" demişsiniz. peki ; Sağın içinde solculuğu baskın olan kesimi veya bir nebze de olsa solculuk taşıyan/içeren kesim vb. yok mu? Yoksa onların hepsi "tu kaka" mı? Nebil
29-05-2015 18:17 (13)
mta tipi kürt milliyetçileri, insanlar biraz soru sormaya ve gerçekleri sergilemeye, yıllardır zehirleyip ulusların bilmem neyi uydurması wilson prensibiyle etkisiz hale getirdikleri Türk solunun sağlam gövdesinin dirildiğini görünce içlerindeki gerçek ortaya çıkıyor... tam isabet kaan bey... Terbiyesizlik, pespayelik, faşizm... insanbunun düzeyine yakışmıyordu... gitsinler liberal emperyal cnnlerine, gerçek yuvalarına filan...(canan)
29-05-2015 21:47 (14)
Milliyetçilik konusunu biraz daha irdelemeni isterim.Buradaki çizgiyi orneklemelisin.Gencligimizde kürt halkının özgürlük ayrılma vb konusunu abarttigimizi dusunenlerdenim.Ayrıca milliyetcilik konusunda birbirimizle yarışır durumdaydık. Milli demokratik, ulusal demokratik vb. Kelimelerini övüncle kullanırdik.Bu gün liberalinden liboşundan amerikan teslimiyetcilerinden ve onların etkisinde sıradan Halkta milliyetçiliği kullanma konusundaki korkakligin yok edilmesi türkiyenin devrimcileri için önem taşımaktadır diye düşünüyorum.H.BASRİ
29-05-2015 22:12 (15)
memlektte solcu olduğunu söyleyip sağcı gibi düşünen sağcı olarak yaşayan çok tip varken ve solu savunmak onlara kalmışken bu memlekete sol asla gelmez. nadir nadi nin dediği gibi bunlar atatürkçüyse ben atatürkçü değilim. ben diyorum ki en uçta olduğunu sananlar dahil bunlar solcuysa ben mars ta bakteriyim
29-05-2015 22:54 (16)
ne zaman bir işçi grevi görsem bu dili papuç gibi soldan kişileri görmem. ne zaman bir işçi eylemi görsem üniversite solcusu gençleri görmem. solcu dediğin sahada olur sahada. üniversitede polise taş atmakla kendine anı biriktirmekle solcu olunmaz , işçiler gelecekleri için savaşırken entel dantel barlarda önünde viski ile laf yapmakla solcu olunmaz. türkiye de işçinin asla içinde olmadığı , işçinin içinde olmayan bir sol var. sayın ka yanlışmıyım iki satırda şimdi yaz. tamam yazın birçok şeye cevap ben de hep inandım solcu adam solcu gibi yaşamayı içselleştirememişse solcu değildir. olsa olsa sol görüşlü olur. bu yeterli midir.bence değil.
30-05-2015 09:10 (17)
Yazıya tek itirazım Türkiye'de iki ulus olduğunu ileri sürmesi noktasında. Ulus, Tanımı Gereği bir ırka, bir mezhebe ya da dine dayanmayan yapıya denir. O nedenle bir ülke ulus devlet ise orada zaten ikinci bir ulus olamaz. Mİ
30-05-2015 09:16 (18)
Olmuş işte Mİ, geç koymuşsunuz biraz geç yasağı. Şunu daha önce söyleseydiniz ya. Sizi dinlemeden uluslaşmış köftehorlar.
30-05-2015 10:48 (19)
Aziz dostum, bu nefes açıcı yazı için iliğinize, kemiğinize sağlık, da yine altı sekizlik bir şeytan taşlama arenası açmışsınız kovuğunda düşman kollayan isimsiz sıfatsız fiilsiz fikirsiz fersiz gulyabanilere...Oolum adam seni dyor! Üstüne alınan yok, "evet amirim, bizim orda da var bunlardan, buyrun göstereyim, alın bunları" kafası berdevam. Bak, kaçtır "sol lafını kullanmayalım artık" diyor, altında solun elli tonu, kırbaçlı, derili, fetişli. Şu "entel dantel barda önünde viski, üniversite öğrencisi solcu" şablonu bitemedi. Engin Ardıç'tan mı öğreniyorsunuz bunları? O dediklerin türkü bara gider ancak, öğrenci adam bira içer, daha tikileri şot. İnan iskoç gençliği bile whisky içmez. Bir şirket aramüdürleri cekdenyıls içer, daha palazlıları lagavulin, bir de ben. Ben de bara gitmem, uçuştan uçuşa;blekleybıldan, centilmıncekten aşağı inmem ama zaten işçi meselesi konuşmam, polise taş atmadım hiç, sahadan anladığım halısahadır. Hadi benim sol arazilerde gecekondum yok, yine de kerteriz+
30-05-2015 10:48 (20)
alıyorum yazılanlardan. O kemik gözlüklü, soluk benizli, kareli gömlek-kumaşpanrolonlu şablonlarınızı dolaptan çıkarıp naftalinlerinden havalandırmanıza yaramasın mı bütün bunlar? Yok, hemen "hüloğğğ, vurun bardaki dantele!". Sen kendine bak önce! Kaan baba, sen de biliyosun da veriyosun "saman adam" imkanını bunlara sopalamaya gibime geliyor:) Teflon kafa-saman adama karşı, sezon 5. Çok anlayamadım ben de ama önce testi kendine yap -okuru diyorum-, bakalım kaç alıyorsun? AYU
30-05-2015 15:52 (21)
17 numaralı yorumcu Mİ, kesinlikle katılıyorum size. Bilimsel bir tanım yapmışsınız. Yazının tek bilimsel olmayan yanı "ulus" tanımındaki şaşılıktı.. Kürtler ulussa niçin emperyalizmle bile işbirliğini hoşgörüp bunca insanı katletme pahasına ulus olmaya çalışıyorlar di Mİ? (canan)
30-05-2015 16:03 (22)
Sayın Canan (21) numara, örneklediğim ortalama prototiplerin hangi partilerden olduğunu açıkladığımda sanırım şaşıracak, belki hayal kırıklığı yaşayabileceksiniz. Çünkü ülkemizde zaten en milliyetçi görülen kesimler emperyalizmle daha çok işbirliği içinde. Soldaki grupları kast ediyorum. Bu anlayışlar baştan, kafadan sol değil zaten. Yazıda anlatmak istediğim belki de sizlersiniz. Bir ulus ismiyle, cismiyle, diliyle ortada duruyor, durmak ne kelime bölgedeki tüm siyaset neredeyse bu çatışmaya göre belirleniyor, siz hala Kürtler ulus değildir bilmem ne diyorsunuz? Kürt ulusunun nasıl bir ulus olduğunu açın Doğu Perinçek'ten okuyun, Aydınlık'tan okuyun, TİKP savunma kitabından okuyun, bizim gibilere güvenmiyorsanız. Hadi ulus tanımını da boş verelim, milliyet diyelim, etnik grup diyelim. Ne fark eder? Ne fark eder? Onları bu ülkede eşit kabul ediyor musunuz. Bırakalım PKK-HDP gericilerini (en hafif ve kibar sıfatlamayla) Kürtlerin hangi hakkını gönül rızasıyla verirsiniz? Kaan Arslanoğlu
30-05-2015 16:22 (23)
Ben artık çoğu insanla aynı dünyada yaşadığımıza bile inanmıyorum Kaan bey. Güya türkçe konuşuyoruz ama dilimiz farklı, gördüğümüz hiçbir şey aynı değil, bildiğimiz her şey değişik.....
30-05-2015 17:28 (24)
Kaan bey durumu anlamadınız galiba. Ulus kavramını hem bilimsel anlamında kavramsal olarak ulus, hem Türkçe'de 70'lerde sıkça kullanıldığı gibi boy, halk anlamında da kullanılmış olan ad ulus olarak aynı cümlede kullanırsanız insanların kafası karışıyor. "Ulus devlet" düşmanlığının ve tartışmalarının yaşandığı bugün, ikisini kullanınca karışıkllık doğuyor. İtirazım akademisyen olarak ona. Sizin de çok eleştirdiğiniz gibi bilimsel düşünmeyi kavramlarla düşünmeayi çoktan unutmuş aydınımızın pek hassas kafası karışıyor. Türkiye'de bir tek ulus var Türk ulusu bu ulusun içinde Kürtlerin de içinde olduğu Türk soyundan olmayan HALKLAR var Kürtler şu anda bir halk. 70'lerdeki adıyla ise ulus, budun, soy. Kürtlere ulusal devlet kurup ulus olma hakkını savunup savunmamak başka konu, kavramı/adı iyi kullanmak başka konu. Lütfen celallenmeyiniz. Şaşı lafımı da geri alıyorum. Ulus tanımını akademisyen olarak doğru yapmaya çalışmak Kürt düşmanlığı değil. Kürtler ulus olmadıklarını biliyor (canan
30-05-2015 23:20 (25)
KÜrtler de ulus olmadıklarını, dağınık olarak diğer ulusal devletler içinde yaşayan bir halk olduklarını biliyor. Demirtaş barzani PKK PYD bir ulus kurma mücadelesi veriyorlar bu nedenle. Yoksa "Bir ulus, ulus olmak istiyor" gibi tuhaflığa düşeriz. ABD AB de burada bir Kürt ulusal devleti kurmak istiyor... hepsi birden bir rüzgarla bu yolda... Birikim vs.bunu biliyor ama onların ulusal devlete düşmanlıkları Türklerin kurduğu ulusal devlete düşmanlık. Yani o yanlıştır diyecekler meşru görmeyecekler ki içinden kendi ulusal devletlerini yeşertsinler.Ulusalcılık kötüdür propagandası bu yanı. Emeğiniz için saygılar (canan)
30-05-2015 23:21 (26)
Kaan, bu ülkede Kürtler haklarını alamamış ama Türkler kıskanılacak derecede almışlar di Mİ haklarını. O yüzden üçyüzer üçyüzer madenlerde ölüyorlar, kadın cinayetlerine kurban gidiyorlar, bir somunu on beş kişi katıksız paylaşıyorlar, tatilsiz geçen ömürlerinde aldıkları hakların tadını çıkartıyorlar. Hadi canım sende, geç artık bu hakkını alamamış Kürt ulusu hikayelerini, kim hakkını almış da geriye Kürtler kalmış, sıkışınca popülizm diz boyu. Canan hanım konuyu iyi özetlemiş zaten, üstüne laf gerekmezdi ama dayanamadım. Mutluhan
31-05-2015 00:37 (27)
Bu ulusalcıların şu cool tavrına hastayım. Mutluhan arkadaş, senin dilin yasaklandı mı hiç? Senin dağ almanı olduğun falan söylendi mi? onbinlerce insana, zorla anlamadığı marşlar ezberletilip üzerine basa basa türk değilsin diye işkence yapıldı mı? bok yedirilip cop sokuldu mu? 1984ten önce terör mü vardı pkk mı vardı? ülkenin bayrağı, ulusal marşı, adeta nefret ettirmek için, tiksindirmek için kürtlere işkence için kullanıldı. yüzbinlerce insan köylerinden sürüldü, yüzlerce köy yakıldı. bunlar olmadı mı? kimse türklerin bütün hakları var, sadece kürtlerin yok demiyor. saydıklarınız, bu ülkedeki türk-kürt vs bütün emekçileri ilgilendiriyor. Ama bu ülkede TİP ve bilimum sosyalist partiler "kürt vardır" dedikleri için kapatıldılar. Böyle bir ülkede böylesi bir yorum yapmanız tuhaf olmuş. Siz kuzey isveçte falan mı yaşıyorsunuz?
31-05-2015 10:14 (28)
27, kuzey isveç ile güneyi arasında nasıl bir fark var, bilgilendirseniz
31-05-2015 10:14 (29)
27 Numara, Türk'lerin de dili yasaklandı, adetleri, gelenekleri, görenekleri yasaklandı. Benim ne konuştuğum dil, ne giyim tarzım, ne yaşam biçimim dedeminkine benziyor, hatta büyük dedemle karşılaşsak adam beni ecnebi sanır, konuştuğumdan da birşey anlamaz. Bu Dünya'da tek değişmemesi gereken neden kürtlükle ilgili şeyler oluyor? Herşey hızlı bir değişim içinde olmak zorunda iken neden orada değişime karşı bir Direnç var? Hatta bizden birilerine de değişmediği için bok yedirtilmiştir mutlaka,bu ülkede Türk'e bok yedirtilmez diye bir kural yoktu netekim. Tüm bu zorlamalara karşı ayaklananların başına aynı şeyler geldi.Dedemin yaşam biçimini savunduğu için partiler kapatıldı. Keza hiçbirimizin dedesi de Türklük derdinde değillerdi.O marşları dedelerimiz okumuyordu.Ben dedem gibi yaşamayıp asimile olmuşum,bunu dert etmiyorum.türk Kimliğini ortak bir dünya insanlık kültürüne daha yakın buluyorum. Dedesi gibi yaşamını sürdürmeyi demokrasi zannedenler insanlığın Gittiği yeri anlayamamış Mİ
31-05-2015 10:54 (30)
Sayın Kaan Bey, güzel bir değerlendirme yapmışsiniz. Ancak, anlatım bozuklukları, noktalama hataları ve zıtlıkları yaratırken kullanılan kelimelerde ki yanılgılar, yazının su gibi okunmasına engel oluyor. Şöyle tarif edebilirim: Ormanda yürüyüşe çıktınız,çayır, çimen geziyorsunuz, ayağınızda topuklu ayakkabı var, topuk çamura saplanıyor ya da kayıyorsunuz ve doğanın tadını çıkaramıyorsunuz. Benimki işte böyle oldu. Sanırım, düşünce hızınız yazının ilerisinde kaldığı için böyle olmuş. Yazılarınız, çok daha fazla kişi tarafından okunsun diye görüşümü belirttim. Yayımlanması gerekmiyor. Saygılarımla. Sibel Dursun.
31-05-2015 10:54 (31)
Mİ arkadaş, biri beni sokakta bıçaklayıp öldürüyor, sen diyorsun ki: insanlar doğar yaşar ve ölür, bu normaldir, yılda 350 kişi bıçaklanıyor. Ben sana bir kültüre bir kimliğe karşı kasıtlı bir suçu söylüyorum. Sen diyorsun ki, bu kimlikleri brakın, önemli olan insan olmaktır. Sen dilini kendi isteğinle konuşmayabilirsin, bundan sonra japonca konuşacağım dersin, senin bileceğin iştir. Oysa burada milyonlarca insana zorla japonca konuşturdular. köyleri yakıp göç ettirmek de olağan şeylerdir zaten. Bu kadar körlüğü elde edebilmek için neler yaptınız gerçekten merak ediyorum. sanki bunlar hiç olmamış gibi.
31-05-2015 11:08 (32)
Teşekkür ederim Sibel hanım, insan kendi yazısına karşı bazen kör olabiliyor. Birkaç örnek verirseniz hem düzeltiriz, hem daha aydınlatıcı olur, şayet vaktiniz varsa. Nerede hatalar var veya anlatım bozukluğu? Saygılar. Kaan A.
31-05-2015 11:20 (33)
30 nolu yorumu yazan Sibel Dursun'a biriki sözüm olacak. "dinime küfreden bari müslüman olsa"yı hatırladınız mı? "...kullanılan kelimelerde ki..." değil. o "ki" bitişik yazılıyo. ı'ları, i'leri söylemiyorum bile. android kullanıyosunuz sanırım. Sayın Kaan Bey de olmaz. "Sayın" dediniz mi ünvan ya da hitap formu kullanılmaz. yani, "Sayın Arslanoğlu" olur, "Sayın Kaan Arslanoğlu" olur. "Yazılarınız, çok..." diye başlayan cümledeki o virgül de hiçbi anlam ifade etmiyo. neyse... ben daha yeni çıktım da... bi duş yapiym. dinleniym. karnıma normal bi yiyecek girsin. çiğneme fonksiyonumu hatırliym. döniciğm. a.y.a. ayınsss ve hürmetsss
31-05-2015 13:00 (34)
31 arkadaş, kodun gibisin, gerçek nesnelerle iştigal etsen daha anlaşılır olacaksın. Uygarlaşmak zordur, zorla seni geçmişinden, geleneklerinden, alışkanlıklarından kopartır. Bu zorluk açısından Türk ulusunu oluşturan hiçbir unsurun diğerinden daha fazla acı çektiğini düşünmüyorum. Ama Kürd'ün acısını diğerlerininkinden fazlaymış gibi göstermek, bir PR çalışması olarak Londra merkezli olarak yürütülüyor. 31 arkadaşım, reklamlara çok kaptırma kendini, ezberlemişsin aynı dörtlüğü, temcit pilavı gibi ortaya sürüyorsun, 31 böyledir, seni pençesine Aldı mı bırakmaz, yeni birşeyler söyle biraz.
31-05-2015 23:14 (35)
Yazıda" iki ulus vardir" iddiasını fark etmedim, iki ulus dediğiniz zaman Türkiye Cumhuriyeti ' ni bölmus olursunuz. Türk ulusu çatısı altında farklı milliyetler vardır. Bu milliyetler ulusun alt bileşenleridir . ALI RIZA ÜÇER
31-05-2015 23:31 (36)
Evet "bizim ülkemizde iki ulus ve değişik milliyetler var." YAZMIŞ KA.Tuhaf ve açıklama gerektiren bir ifade.Daha doğrusu düzeltme gerektiren.selamdar
31-05-2015 23:51 (37)
uzak durayım, "bu bir zaman-emek kaybı" diyorum. Birisi hakaret ediyor, aşağılıyor. Belli ki "total meseleyi" kavramamış. Yazmak zorunda kalıyorum.. ve arkası geliyor. Hayallerinize, kapalı dünyanıza bir "davetsiz misafiri" olmuş buluyorum birden kendimi.. Ben olmasam "Körler-sağırlar, birbirini ağırlar" mı olacak haliniz? sayın ARÜ.. ne yazdığınızı size tekrar yazarak anımsatayım. "Türk ulusu çatısı altında farklı uluslar vardır. Bu uluslar, ulusun alt bileşenleridir." Aynı anlamdaki sözcüğü aynı cümlede böylece kullanarak, kendinize ne'yi kanıtlamak istiyorsunuz? Ruhunuzu, vicdanınızı böyle kelime oyunlarıyla aldatabileceğinizi mi sanıyorsunuz; ya da başkalarını.. Bir yazının yorumunda okumuştum, çok oldu, yaklaşık şöyleydi.. "siz Kürtler yüzlerce yıl bizim köpeğimiz oldunuz, yine olacaksınız". O serseri, tahakkümcü ve bencil "milliyetçi" sizden daha dürüst görünüyor bana. ogürsel
31-05-2015 23:51 (38)
Birgül Ayman Güler'in konuya ışık tutan konuşması: https://www.youtube.com/watch?v=QtT-cLRD68c Ali Rıza Üçer
31-05-2015 23:57 (39)
Birgül Ayman Güler'in konuya ışık tutan diğer konuşması: https://www.youtube.com/watch?v=QtT-cLRD68c Ali Rıza Üçer
01-06-2015 08:46 (40)
BAG'in anlattıkları."Türk ulusu ve Kürt milliyeti eşit, eşdeğer midir? Türkiye'de Kürt sorunu yoktur.Ulus yeni zamanların kavramıdır. Milliyet eski toplumlardan günümüze gelir.Ulus siyasi, milliyet sosyal bir yapı... Kategorik olarak eş değerli değil.Ulus bir çadırdır, milliyetler o çadırın içinde ve dokusunda yer alırlar.1.BAG'in konuşmasındaki tonlama, söylemdeki ses tınısı, vurgular bildik dinci hatiplere ne çok benziyor! Çok bilmiş ve yapmacık!2.Ulus ve Milliyet kavramlarını ayrılaştırma gülünç, zorlama. Bu iki sözcük aynı içeriktedir. Tek farkı merkezî iktidarı eline geçirmiş olanın kendine "ulus" sözcüğünü yapıştırması; yaptığı şey sözcüklerle oynama iktidarına ait sahtekarlıktır.3.Egemen, zorba dilidir BAG'in dili. İttihat Terakki paşalarına ait bir aklın sesi; tipik bir ulusalcı faşist;MHP dünyasına aittir bu söylem."Solmetre içindeki konumunu söylüyorum! Standart ırkçı faşizm koordinatlarıdır! VP sahası! Herkes kendi konumunu da buna göre gözden geçirsin. ogürsel
01-06-2015 08:46 (41)
34; aya'ya mı ait merak ettim. ona göre yanıt yazmak istiyorum. og
01-06-2015 08:46 (42)
Solmetre anketini HDP ile Vatan Partisi'ne uygularsak sonuçları birbirine benzer çıkar. Türk milliyetçileri (ulusalcıları) de liberalizmin etkisi altında, Kürt hareketi de liberalizmin etkisi altında. İlk sorum yorum yazanlara olacak sermaye hakkında ne düşünüyorsunuz ana soru budur solcu olup olmadığınızı anlamak için.(sermaye yerine Türk burjuvazisi ya da Kürt burjuvazisini koyup bir de öyle cevaplayın) Her iki ulusun da milliyetçileri kendi burjuvazisine olumlu bakıyor. Bir de bu soruyu burjuvazilere soralım ABD hakkında ne düşünüyorsunuz diye burjuvazi ne cevap verir sizce cevabı ben söyleyeyim uluslararası işbirliğine olumlu bakıyoruz diye cevap verir. O zaman milliyetçilik oldu mu size liberalizm. Siyasette burjuvazi belirleyicidir. Bugün Laz burjuvazisinden söz edemeyiz ama Kürt burjuvazisinden söz edebiliriz. (MÜSİAD gibi) Milliyetçilik sonunda sizi bir bakmışınız uluslararası sisteme bağlamış. Kimlik siyasetine bakmayın, sınıf siyaseti ve enternasyonalizmi unutmayın ç.
01-06-2015 09:34 (43)
Madem tartışma oraya kadar geldi, örnek siyasi grupların hangileri olduğunu açıklayım. İlki ÖDP, ikincisi Vatan Partisi. Yalnız 1 nolu yorumcunun uyardığı gibi, bu puanlar lider kadronun puanları değil. Ortalama, sıradan taraftarlarının tahmini puanları. Liderleri puanlarsak artı ve eksi yönde çarpıcı ölçüde değişik puanlar çıkabilir. Bu konularda birkaç gün içinde bir açıklama yazısı yayımlayacağım. Seçimi beklemeye gerek yok sanırım. Kaan Arslanoğlu
01-06-2015 10:56 (44)
Sayın Osman Gürsek, ulus kelimesi günümüzde farklı etnik ve dinsel kökenden gelen insanların bir araya gelmesiyle oluşan topluluklara verilen addır, millet kelimesinin tam karşılığı değildir. Amerikan ulusu, kızılderilileri, avrupalıları, afrikalıları, hıristiyanları, müslümanları kapsar. Rus ulusu, rusları, tatarları, kazakları kapsar. İran ulusu, farsları, azerileri, kaşkay türklerini, kürtleri, şiileri ve sünnileri kapsar. Türk ulusu da türkleri, kürtleri, sünnileri, alevileri kapsar. Bu tür yapıları tanımlamak için günümüzde "ulus" kelimesi kullanılıyor, bir devlette farklı etnisiteler, milliyetler olabilir ama iki ulus olmaz, haberiniz olsun. Her yerde faşizm bulma hastalığından mustarip olmanız, tedavisi mümkün olmayan bir illete yakalanmış olduğunuzu düşündürüyor. Faşizmin temelini sizin gibi romantikler (bkz Alman Romantizmi) atmıştır, belli bir ırkın diğerlerinden üstün olduğu romantizmi. O nedenle sizin romantizminiz faşizmden tehlikelidir. Segman Ferid.
01-06-2015 10:57 (45)
34 benim değil gürsel abi. teessüf ederim. ben hiç adsız ya da beni tanıyabileceğiniz bi nikim olmadan çıkıyo muyum? aşkolsun. a.y.a. velkamsss
01-06-2015 11:27 (46)
"Ulus" tartışmalarına aynı şeyleri tekrarlayarak katılan yorumcu arkadaşlara, bu sitenin "En çok okunanlar" bölümünde birinci sırada bulunan -yazının niteliği nedeniyle birinci sıradadır, yanlış anlaşılmasın:)- "George Politzer ve Ulus" başlıklı yazımı okuyun diyeceğim... Fakat bazı yorumcuların bir üstteki yorumu bile okumayıp aynı şeyi tekrar ettiklerini ya da isim vererek tartıştıkları arkadaşın yanıtını dikkate almadığını görünce diyemiyorum:) Tartışma benim bildiğim yeniyi öğrenmek ve doğru'da en azından ortak noktada karar kılmak için yapılır... Ve asgari bir alçakgönüllük şartıyla... (Ahmet Yıldız)
01-06-2015 12:28 (47)
Kaan beye karşı şimdi kimbilir neler neler yumurtlayacaklardır bizim sol siyaset bezirganlarımız.’’Mutlak bireyciliği,örgütsüzlüğü,pasifizmi,münzeviliği savunuyorsunuz;umutsuzluk tohumları saçıyorsunuz ‘’ falan filan.Merak ettim,ilgimize mazhar olan siyasetlerdeki model kişileri ben de aynı testin kantarına vurunca sonuç aşağı yukarı benzer çıktı.Hatta yazıdaki notlar yüksek bile kalmış.Ciddi bir zihin inceliği gerektiren bu yazının içeriğindeki testi kendimize uyguladığımızda sonuç farklı olsa ne yazar,aynı olsa ne yazar ,köprü başlarını tutmuşlar gereğince olduktan sonra…Selamlar…Caner E.
01-06-2015 14:22 (48)
Ulus ve millet; imkan ve olanak gibi, yanıt ve cevap gibi, özlem ve hasret gibi Türkçemize girmiş sayısız anlamdaş kelime (ya da sözcük) gruplarından biridir. Ama işte siyasi bağnazlık insanı böyle yapıyor. Aynı anlamdaki iki kelimeyi (ya da sözcüğü) bile kendi siyasi düşüncesine uydurabilmek için kanırtıyor, eğiyor, büküyor. Neymiş efendim, iki tanımın biri bilimselmiş te diğeri 70’lerdeki halk ağzıymış. Hiç gülesim yoktu… Alev
01-06-2015 14:23 (49)
Doçent Ozan Erözden. Ulus-Devlet kitabında yazar. Bu Ulus, Millet meselesini açıklar. "Elinizdeki kitabın ana metninde ulusçuluk terimiyle karşılanan kavram Türkçe literatürde bir süreden beri genellikle milliyetçilik olarak adlandırılmaktadır. ... Açıkçası ben gerek milliyetçiliğin, gerek ulusçuluğun içerik itibariyle aynı kavrama işaret ettiğini düşünüyor-um" sf V) Bu bir uzman görüşü! Peki kimileri neden böyle bir ayırıma gitme arzusundadır. Salt sözcükler üzerinden kopan bu fırtına! Egemen Ulusu-Milleti gizlemek, görünmez kılmak için! Türkiye sınırları içinde sayısal olarak iki büyük ulus/millet var! Devleti kuran, iktidarı eline geçiren "ulus", geçiremeyen "millet"!Bu öznel bir yorum değil; sözcüğün ideolojik olarak deformasyonudur. Keyfîdir. Sonuçta Ulus-Devlet sınırları içinde her zaman farklı uluslar olmuştur. "Amerikalı" demek onun ulusunu göstermez zaten. Neyse; isteyen istediği gibi kullansın da hiç olmazsa doğruyu söyleyene ukalalık etmesin. ogürsel
01-06-2015 15:12 (50)
Sayın Alev(48)Ben notumun neresinde bir kez bile "millet" kavramı kullandım.Ben ikisini hiç karşılaştırmadım. Siz uydurup aklınızca dalga geçmişsiniz... Arapça/Farsça sözcüklerin karşısına Türkçesini yazmak örnekleri felan. dediklerimle hiç ilgisi yok. Ben bu bilgileri ezberden öğrenmedim.. Muzaffer İlhan Erdost'un Ulus Uluslaşma Demokratikleşme diye "ulus" kavramını müthiş biçimde hem sözcük, hem kavram, hem tarihsel olgu olarak müthiş anlatır. Bana da bilimsel olarak onun tanımı uydu bir marksist olarak. Sizce ne ulus acaba çok merak ettim... Lütfen yanıt veriniz.. Gerçekten çok merak ettim. (Canan)
01-06-2015 16:02 (51)
Sayın Canan(50) sözüm ulus ile milleti farklı anlamlarda kullananlara. Siz aynı anlamda kullanıyorsanız sorun yok. Gülmemi geri aldım. Ulus kelimesinin ya da herhangi bir kelimenin önce sözlük anlamında anlaşabilirsek üzerine yazılmış diğer görüşleri de tartışabiliriz. Sözlük anlamı için de çok kitap karıştırmaya gerek yok, TDK’nun Türkçe Sözlüğüne bakmak yeterli. Ben de size bir soru sorayım: Bir ulusun (ya da milletin) ulus (ya da millet) özelliğine kavuşabilmesi için bir devleti mi olması gerekiyor. Devleti olamayınca halk mı oluyor? Ya da milliyet mi, topluluk mu? Örneğin; Türklerin yerine Kürtler bir devlet kurmuş olsalardı biz Kürt Ulusu (ya da milleti) diyecek ve Türk ulusu (ya da milleti) diyemeyecek miydik?.. Alev
01-06-2015 16:46 (52)
Yanıtınız için teşekkür... Tartışma böyle olmalı:) Aynen dediğiniz gibi... Kürtlerin, HDP'nin, AB'nin, Birikim'in, Vatan Partisi'nin, Erdost'un kullandığı/anladığı/kastettiği "ulus" kavramı soy-sop-ırk temelinde değil Fransiz devrimini örnek almış vatandaşlık temelinde Anayasal bir hukuk devleti içinde çoğunluk/kurucu halkın adını, kültürünü, dilini kullandığı ama feodal dönemden kalma değişik halkların, soyların da vatandaş olarak eşit yaşadığı insanlık tarihinin zorunlu olarak köleci-feodal devlet tipinden sonraki en ileri ve çağdaş devlet, örgütlenme aşamasıdır. Alman, ulusu, Fransız ulusu, Türk ulusu, Amerikan ulusu, Rus ulusu. Budur. Kerkükteki Türk/men/ler örneğin ulus değildir. Başka devletin içinde bir halktır. (canan)
01-06-2015 16:47 (53)
Kerkükteki Türkler, İrandaki 35 milyon Türk Gümülcinedekiler örneğin bir Türk ulusu değil, İran ulusal devleti içinde birer değişik soydan gelme halktır. Tarih öyle icap etmiş, orada kalmışlar, oraya tabi olmuşlar... "Ulus" kavramı soydaş/aynı ırk adıyla aynı değildir bu anlamda.Ulusa ait olmak soydan bağımsızdır kapitalizmin gelişimiyle ortaya çıkmış modern bir devlet örgütlenme tipidir. "Vatandaş"ın önemi "soy"dan önce gelir. Öyle ki bir Türk Kürt kökenli birinin hakkını yemişse ihalede, derneklerde, TTB'de, mahkemede Türktür diye torpil göremez. Ya da Türkiye'de Kürt kökenli vatandaşlar İstanbul Bodrum her yer allaha şükür onlarındır ama Kerküklü, Özbekistanlı, İranlı soydaşlar, yani Türkler vize almak zorundadır. Hakları yoktur. Türk olmalarına karşın vatandaş olmadıkları için birer yabancıdırlar...
01-06-2015 16:47 (54)
Millet ya da ulus için Vikipedide çok güzel bir tanım ve beş madde var. Kim yazmışsa güzel yazmış. Beş madde şöyle: Bir topluluğun ulus olarak adlandırılabilmesi için: 1. Toplulukta ortak bir dilin konuşulması, 2. Topluluğun tarihsel geçmişe sahip olması, 3. Şimdi bir arada yaşayan bu topluluğun, gelecek için de bir arada yaşama inancında olması, 4. Topluluktaki bireylerin birlik ve beraberlik içinde, ortak duyguları paylaşması, 5. Toplulukta kültürel ortaklık bulunması gereklidir. +++ Alev
01-06-2015 16:47 (55)
Demokratik açıdan da bu durum demokrasiye çok uygundur bana göre çünkü dünyanın hiçbir yerinde azınlık demokrasi getirmemiştir örneğin, çoğunluğu yönetmez. En azından gürültü çıkar. Hep çoğunluk demokrasiyi kurmuş, insanlığı geliştirici adımlar atmıştır. Kürtler kurtuluş savaşına emperyalizme karşı önderlik etmedi örneğin, dernek seçimlerinde bile çoğunluk aranmaz mı demokrasi için? Burada handikap ulusu kurucu çoğunluk ana halkın dilini dayatmak zorunda kalmasıdır. Temel sorun buradadır. (Buraya kadar anlaştıysak bundan sonrasını tartışabiliriz rahatlıkla.Uzun iş yani uzatmayalım... bence o kitabı okumak lazım. teşekkür canan
01-06-2015 16:47 (56)
2-Bence kürtlerin haricindekilere bu beş madde uyuyor. Çünkü diğer milletlere mensup insanlarımız ortak dili de tarihsel geçmişi de kabul etmişler. Birlik beraberlik duyguları daha gelişmiş, kültürel olarak birçoğu farklı kültürlerden gelseler de ortak bir paydada birleşmişler. Yani asimile olmuşlar diyebiliriz kısaca. Belki bunlar için Türk ulusunun bireyleri denmesi yanlış olmaz. Fakat bence kürtler için bu beş maddenin bazılarında sorun var. Belki tarihsel geçmiş aynı demek mümkün olabilir ama dil ortaklaşamamış, birlik beraberlik duygusu yeterince gelişememiş, gelecekte bir arada yaşama inancı yeterince olgunlaşamamış.++++ Alev
01-06-2015 16:48 (57)
3-Yani bir ulus olma özelliğine kavuşulamamış. İş sonunda zorla, “sen Türk ulusuna aitsin” diye sopa göstermeye dönüşmüş. Neyi zorluyoruz arkadaşlar? Orada, coğrafi olarak dört ülkeye yayılmış, adına artık halk mı, millet mi topluluk mu ne diyorsanız bir oluşum var. Kendileri ne olmak istediklerine karar vermek istiyorlar. Kimse onların sol sosyalist falan olduğunu da iddia etmiyor. Sol değiller diye buna hakları yok mu? Bırakın yakalarını da artık karar versinler. Alev
01-06-2015 17:57 (58)
Zaten maç burada başlıyor. Çok basit Wilson prensibiyle bırakınız yapsınler öyle istiyorlarsa öyledir, isteyen istediği gibi takılsın, başka millet ağbi keyfine göre hareket etme hakkı var filan anlayışı müthiş kaos ve bugünkü -ki bugün daha iyi günlerimiz- sorunları yaratıyor. Gerçek soruları burada sorabiliriz. Ama sormuyorum çünkü çok uzar. burada zamanım yok zaten. Son olarak böyle kolay kararlarla çözülecek soru değil. bunu bilmemiz lazım. Gerçek soruları sormamız lazım. (Ki bir kaç tartışılması gereken soru: Kürt halkı Türkiyenin tüm bölge kasabasında yayılmış yaşıyor. Lokal bir yerde değil. PKK korucu ayağına köy katliamları ve yakmalardan çok pişman aslında. bölge halkı dağıldı ülke geneline. "biz burda kalanlarla ayrılırız" diyorlar enson. kalanı sonra nüfusları artınca orayı da koparırız, Sivas, sonra haymana filan..şaka değil söylüyorlar ciddi olarak. Soru 1- Neresi Kürtlerin, 2- nereyi istediklerini yani sınırları niçin deklare etmiyorlar?
01-06-2015 18:07 (59)
3- Gaziantep'de Bodrum'da, Bebek'te, Çankaya'da Türklerle evlenmiş ev bark sahibi olmuş ticarete atılmış, bürokrat olmuş Türkçeyle tüm klasikleri okuma olanağına kavuşmuş milyonlarca (bölgede bulunanlarla aynı sayı) Kürt yurttaşımız bu bölgelere artık pasaportla ancak ziyaret için gelebileceğini öğrenince ne diyecek? Ya da Kürdistan adlı bir orta doğu ülkesinde dağlık bir bölgede Işid Arap belasıyla on yıllarca klasik ortadoğu ülkesi vatandaşı olarak yaşamak ister mi? Var isteyen benim olsun böyle olsun. Ama diğer yarısı ister mi? yani sayın Alev.. gerçek soruları çoğaltmak mümkün. Bu gerçekleri kimse konuşmuyor. hem HDP hem AKP. Yalan üzerine dans ediyorlar. Bu bin yıldır Ortaasyadan beraber gelip buraya yerleşmiş halk iç içe yaşamış. Belki de Cumhuriyet uluslaşmayı başarmış. Accuk kalmış. Accuk yere değil de diğer yere bakmak gerekebilir. Accuk mudur değil midir tartışılabilir... yani.. benden bu kadar.. saygıyla.. (Canan)
01-06-2015 20:33 (60)
Tartışmaya ışık tutacak olan bir yazı. Cumhuriyet şehidimiz Ahmet Taner Kışlalı'nın Atatürk'e Saldırmanın Dayanılmaz Hafifliği kitabından Ulusculuk (Milliyetçilik) bölümü: http://tekadamdevrimi.com/index.php?option=com_content&view=article&id=498&Itemid=85
01-06-2015 20:34 (61)
ABD vatandaşına Amerikalı, Fransa vatandaşına Fransız denir de TC vatandaşına Türk denemez. Dedin mi faşist oluyorsun. Garip olan budur. Sanki diğer ulus devletler, bünyelerindeki halkları asimile etmediler. Sanki bi tek biz ettik. Gerçi, gerçekten etmiş olsak böyle olmazdı. Ana dil-baba dil hikaye, her TC Kürt'ünün rüyası, Kuzey Irak'taki gibi, her haneye 1500 $, her peşmergeye 2000 $ aylıktır. Türkler olmasa, aşiret kavgalarıyla, Kürtler birbirini boğazlar. Beyaz Kürtler sisteme tam entegre olmuşken, sıradan ve yoksul olanlar hak arama derdindeler. Legal-illegal her platformda (sendika, üniversite, STK, bürokrasi, siyasi kurumlar, yeraltı örgütleri, mafya vs.) Kürtler tam temsil ediliyor -ve hatta nüfüslarına oranla daha fazla oranda temsil ediliyorken, hangi kimlik mücadelesinden bahsediyorsunuz? Tamam işkence, kötü muamele, geri bıraktırılma vs. kabul edilemez ama masa başında devlet kurmak da biraz zor bu devirde. Kürtleri Seven Kendisi de Yarımkan Arap Olan Bir Türk.
01-06-2015 22:46 (62)
Sayın Ahmet Yıldız, editörlüğünü yaptığı sitenin en çok okunan yazısını okumayan bir editöre ne diyelim? MUtluhan
01-06-2015 22:47 (63)
Kişilerin kendini sorgulaması için iyi bir çalışma olmuş Sayın Aslanoğlu, emeğinize sağlık. Bu sayfayı takip eden ve yorum yapanların dahi çok önemli kavramlarda anlaşamaması ne ilginç, belki de bu karışıklık özellikle yaratıldı, benim de kafam karışık açıkcası. Kavramlarda anlaşamasak da çoğumuzun hissiyatı önemli. Ben etnik kimlikleri alfabeyi oluşturan harfler gibi düşünüyorum. Bu harfler bir araya gelerek güzel yazılara ya da şiirlere dönüşüyor. O güzellikte hangi harfin çok ya da az olduğunun bir önemi yok, hepsi aynı derecede önemli ve gerekli. Birileri gücü eline geçirince bazı harfleri değiştirmek isteyebilir, a’nın üzerinden şapkasını kaldırabilir ama o sesi yok edemez. Harfleri sesli sessiz, ince kalın diye niteleyebilirsiniz ancak bir araya gelişini, uyumunu bozamazsınız. Ülkemde kökeni uzak geçmişe dayalı alevi- sünni, müslüman- hristiyan, dindar- dinsiz gibi ayrımlar pekişmiş hastalıklı düşünce tarzlarıdır, kökeni yakın geçmişe dayanan sağcı- solcu gibi ayrımlar
01-06-2015 22:47 (64)
yarattığı çatışmalarla bir dönem keskin çizgilerle ayrılmış gibi görünse de bugün bu kadar keskin ayrımlar olamayacağını yukarıdaki yazıdan da anlıyoruz. En büyük çatışmanın var olduğu iddia edilen etnik kimlikler arasında ise bir çatışma yoktur. Çerkes, laz, türkmen, arap, kürt bu ülkede birbirine düşman değildir, kimse etnik kökenini saklamaz, laz pastacıdan ya da kürt manavdan alışveriş etmem demez. Herkes birbirini az ya da çok bilir, kimliğine saygı gösterir. Aslolan bütünleşmektir insan doğası bunu ister, huzur ancak bu şekilde olur, tüm insanların ayrımcılığı değil bütünleşmeyi savunması gerekir. İnsanın insanca yaşama hakkı ne dile ne dine ne etnik kimlilere endekslidir. Sınırlar yapaydır, o yüzden hep değişir, yarattığı mutluluk da yapaydır, hangi dinden hangi ülkeden olduğunuzun bir önemi yoktur aslında. Hepimizin amacı gerçek mutluluğa ulaşmak, bunun sihirli formülünü yanlış yerlerde aramayalım. Saygıyla… Deniz Can
01-06-2015 23:06 (65)
ne güzel demişiniz deniz can. selamdar
02-06-2015 17:06 (66)
Selamdar'a selamlar ve teşekkürler. Deniz Can
02-06-2015 20:22 (67)
birikim dergisi mayıs sayısını hdp propogandasına ayırmış. klasik ömer laçiner tavrı. sanki sosyalist olmanın olmazsa olmazı sözde sosyalist kürt hareketine destek hatta onla ifade edilir olmakmış. yeni yetmelerin de beynini yıkıyorlar. sayın KA ne diyorsunuz bu duruma
02-06-2015 20:23 (68)
Bu testten yüksek puan alıp da bunu kendi yaşamında içselleştirememiş olanlara ne demeli peki? Burada kolay testi geçmek, emperyalizme karşı, ezilenlerden yana en baba solcu adamların özel hayatlarında faşistlerden beter olduklarını da gördük ne yazık ki...Söyleminle eylemin bir olacak, eşini eziyorsan ,çalışanının hakkını vermiyorsan, çocuğuna söz hakkı tanımıyorsan senden solcu olmaz bağlamda solcu azdır. Solcu olmak kolay değildir elbette . RL
02-06-2015 20:26 (69)
Ömer Laçiner tavrı, Türkiye'nin faşizan liberalleri için hiç de özgün olmayan basmakalıp, bir örnek tavır. Önce AKP'yi parlattılar, deşifre oldular karşılıklı, şimdi HDP'yi parlatıyorlar. Sosyalizme uzak olsun da, gerici olsun da, her şeyi parlatır bunlar. K.A.
02-06-2015 20:53 (70)
solcuların yaptığı tartışmaların yaşamda bir karşılığı olup olmaması şöyle dursun, solun ülke yaşamında hiç karşılığı olmadı. darbeden sonra dadece ve sadece teorik de kalan ve artık kendi okur yazar ve düşünen çevresini bile körelten bir dünya oluştu. çıkın lan sokağa. çıkın. anlatın insanlara. bildiklerinizi birbirinize değil insanlara anlatın. emeği, adaleti paylaşımı . demokrasiyi , eğitimi , ekonomiyi, yaşadığımız tüm sorunların kökenlerini nedenlerini insanlara anlatın. halk cahil tamam da o zaman sen bu halkı uyandır.bilgilendir. ama aranızda yaptığınız gibi değil insanların anlayacağı şekilde yaşamlarında yaşadıklarına uygun şekilde anlatın. sen biliyorsun da halk bilmiyor. çık anlat. solun hedef kitlesi halktır.halk için vardır. çok bilmişler için değil. kendisi için var olan bir düşünce dünyasını bilmeyen halk nasıl o tafata olsun üstelik hakkında yapılan onca iftiraya ve algı oyunlarına rağmen. ya halka gidin ya da s.. in (editör müdahalesi) gidin
02-06-2015 20:55 (71)
sevgili KA işte bu. benim gibi içten içe bu duruma isyan eden çok insan olduğunu düşünüyorum. sol ya da solcu demek artık bizi bile bunaltsa da özünde biz her zaman gerçek solculardık. onun bunun kuyrukçuluğuna girmedik. aşağıladılar adlar taktılar. ama gene de onların tuzaklarına düşmedik.iyi niyetli çok insan düştü bu tuzağa ve genel olarak ülke solu bunlar yüzünden yok olma noktasına geldi.bunların hegomanyasına girdi sol. darbe nasıl ki gericileri ve sağcıları üretti güçlendirdi. bunları da ürettti çoğalttı güçlendirdi. ağzımızı açsak faşist deme cürrettine ve hadbilmezliğine bile giriyorlar. bence yeterince deşifre olmadılar. bunları asıl deşifre edecek olanlar bizleriz. türk kürt ve herhangi bir etnik köken ve inanç farkı gözetmeksizin düşünen , etnik köken sömürüsü yapmadan inançlara cephe almadan düşünen gerçek solcuların bunları deşifre etmesi lazım. bunlar yüzünden solun adı hem vatan hainliğine hem de din düşmanlığına çıktı. ama enbüyük hain bunlar aslında.SOLUN HAİNLERİ
02-06-2015 21:44 (72)
Ooolum, kapısında 70 yazan lanlı manlı, halka gidin deyon da nasıl güdecük? Ne anlatacuk? Onu konuşuyok oolum. Sen baya bir geride kalmışın halka dediğin şeyi de yanlış anlamışın. Halka anlattık durmadan, anlattık yamuk yumuk. Velakin artık yapmanın sırası. Yapacaksın. Analtmak boş. Yaptıktan sonra yaptığını analtacaksın. Çaba bu ooolum. Sol mol dahi hikaye, yazının sonunu okumadın mı? herkes otursun oturduğu yerde kimse bi yere s. p gitmesin, yoklama var.
02-06-2015 21:55 (73)
ne yapmalı peki 72 nolu kapı. onu da anlat. mesela ne var kafanda. ne anlattında fayda etmedi. anlatamamışsın oğlum sen. anlatmayı becermediğin şeyi nasıl yapacaksın. söyle inanayım yanında olayım. ama önce söyle ne yapacaksın.yaptıktan sonra yaptığını anlatacaksın ne demek. inşaat maketimi yapıyorsun.
02-06-2015 22:06 (74)
Anlatmak veya analtmak senin işin oğlum lanlı manlı, sayım var deyince nasıl da çakıldın kaldın. Ben sağa anlatmaktan değil yapmaktan bahsettim anlatmak senin işin. Yapmak mı, ne? Akif hocanın yazısını oku, önce ne iş yapıyorsan, mesleğin neyse yani, onu düzgün yapacaksın. Önce ona kafa yoracaksın. Bunu yaptıktan sonra hevesin varsa yaptığını anlatırsın, anlatmasan da olur, millet görür yani annayacağın. Neymiş, mesleğin neyse her şeyi bırakıp önce onu iyi yapacakmışın, mesleğinde eğri, mesleğinde sağcı, ama siyasete gelince solcu olmayacakmışın. MESLEĞİNDE; çalıştığın, emek harcadığın İŞTE.. nerede çalışıyorsan. Bi de madem annatıyoz de da lar ayrı mi soru ekleri ayrı lütfen.
03-06-2015 00:32 (75)
lan oğlum boş boş konuşma. çakıldığım falan da yok. sen öyle san. kimseyi de burda madara etme derdinde değilim. sen işini mükemmel yaptın diye kimse solcu olmaz bu memlekette. o senin mesleki ahlakının gerektirdiği birşeydir. bu ülkede işini iyi yapan insanlar üstüne cezalandırılır. mevzu başka. mevzu kitleleri harekete geçirme , uzun soluklu bir mücadele . kötülerin ipliğini pazara çıkarma mevzusu. sülükleri sömürücüleri insanlara anlatma mevzusu. varlık içinde nasıl yokluk çektiğimizi , bizden alınanları çalınanları anlatma mevzusu. ve daha birçok şey. mevzu bıkmadan usanmadan yılmadan bilgilendirme ve ikna etme mevzusu.
03-06-2015 00:32 (76)
dilbilgisi konusunda ben de hassasım . aceleden yazdım dikkat etmedim . özür dileriz
03-06-2015 00:47 (77)
70 deki arkadaş anlatın diyor da o o kadar kolay mı? bulunduğum ilde akp %70 mhp %20 sp %3 oy alıyor, kolaysa anlat hayati tehlike arz ediyor. 'Eziliyorsun, hakkını ara' desem komünist diye kafama taşı yerim , gel de sen anlat birader ... Halk bu kadar cahilken hiç bir şey anlatamazsın önce eğitilmeleri lazım akp de onu engellemek için her şeyi yapıyor zaten, bu ilde kadınların önemli bir kısmı okuma yazma bilmiyor önce buradan başlamak lazım ...
03-06-2015 12:56 (78)
72'yi ve 74'ü ben yazmadım. stil örtüşmeleri seziliyore. ama ben imzasız çıkmıyore! a.y.a. uzaktan seyretsss
03-06-2015 13:07 (79)
aya abi, üslubunu çaldım, ama beğendiğimden, kötü niyet yoksss. Çakma AYA
03-06-2015 21:54 (80)
"Solculuk iyicilliktir. Solcu: Hakkı, adaleti düşünür; yoksulluğu dert edinir; eşitlikten yanadır; başkasının çıkarı için isyan eder; toplum yararı için zulmü, şiddeti göze alır; bilgiye açtır; ortalığı aydınlatır… " Sizin yazınızı biraz düzelttim. "Solcu hakkı, ..." anlam farklı oluyor. "Başkasının çıkarı için isyan eder...." cümlesi, anlam itibariyle "iyicillik" tarifiyle çelişiyor. "Başkasının yararına ..." demek, sanırım daha iyi olur. Çünkü, "çıkar" kelimesi, birisinin piyonu olmak gibi anlam taşıyor. "Yoksulu dert edinir" demeyiz.Bir insan dert edilmez. Yoksulluk dert edinilir..... Ayrıca "kötücüllük" tarifiyle, kötümseri tarif etmek istemişsiniz. Ancak, iyicillik kısmında yaptığınız değerlendirmeleri olumsuzladığımızda, solcunun; hakkı ve adaleti düşünmediği, yoksulluğu dert edinmediği sonucu çıkar. Sanırım, kötücüllükle anlatmak istediğiniz bu değildir. Sadece, iki paragrafa göz attım. Saygılarımla. Sibel Dursun
03-06-2015 22:48 (81)
Bak işte. Ben disleksi diyince bana çemkiriliyo. Canlı kanıtı. Hasbinallah. Huermetten noch einmal. a.y.a.
DOST SİTELER
Toplam Giriş Sayısı : 2210744
Arama

İmzasız yazı yayımlanmaz. Yazıların sorumluluğu öncelikle yazarına aittir.