Ne yaparız da öykü-şiir okuturuz insanlara tartışması sürüyor

Okurlar şiir denince, öykü denince, roman denince kaçıyor, “Buna bir çare bulabilmişseniz, söyleyin, sizin de önerilerinizi bekleriz ey sevgili okur!” diye çağrı yapılınca ilgili yazıda, kendimi görevli kabul ettim. ("Sevgili okur" denilmesi hoşuma gitti.)

-Güncelin eleştirisi, şiirsel anlatım ile olursa, yapılarsa, yapılabilirse ve bu şiirler ana sayfada da yayınlanırsa şiir sunağı diğer haberler kadar okunur derim.

-Bütün iş, günceli şiirsel anlatabilmekte. Veya şiirsel anlatılabilecek günceli yakalayabilmekte. Bunu eskiden en iyi Can Yücel yapardı. Şimdi de Küçük İskender yapıyor. Fakat çoğu şair, yazar bu yolu denemiyor.

-Başka deyişle; günceli eleştiren karikatüre olan ilginin genel karikatüre olan ilgiden fazla olması. Aynı düşünce tarzı ile yaklaşarak “günceli eleştiren şiirin, genele yazılmış şiirden fazla ilgi alacağı” görüşüne varmak…

-Hatta bu konuda okuyuculardan yazılanlara değişiklik öneren katkılar gelmesi kuvvetle muhtemel olacağından, şiir köşesi en canlı köşe haline gelebilir.

Benden söylemesi…
Kolay gelsin.

Nebil Yılmaz

Son olarak yayımladığımız iki öykü, sağ alt bölümdeki “Öykü Sunağı”nda kurbanlıklar gibi boyunlarını bükmüş, bekliyorlar. Şu bağlantılardan da tıklayabilirsiniz. Bizden hatırlatması:

K. A.

 

Şule Süzük / Kapı: http://insanbu.com/a_oyku.php?nosu=128

Gülümser Heper / Haybeye Yaşayan Adamlar: http://insanbu.com/a_oyku.php?nosu=130

 

 

 

 

 

 

 

Facebook
henüz yorum yapılmamış
16-04-2013
DOST SİTELER
Toplam Giriş Sayısı : 2211087
Arama

İmzasız yazı yayımlanmaz. Yazıların sorumluluğu öncelikle yazarına aittir.