Karl: Olguyu öncelikle ekonomik temelli görüyorum. Türkiye'de hırsızlık patlaması, terbiyesizlik patlaması yaşandığı doğru. Birazcık bakınız, bunun toplu olarak sistemden, tek tek bireyler açısından da çıkarlardan kaynaklandığı apaçık görünecektir.

2. Melek: Biraz daha açınız üstat. Bir despot herkesi ezerken ezildiği algısını nasıl yaratabiliyor on milyonların gözünde?

Marx: Herkesin bildiği şeyleri tekrarlamak istemiyorum. Pastadan pay kapmanın vahşi yarışı sürüyor işte.  İnsan insanın kurduydu, birbirlerini yiyorlar. Toplum sözleşmesi kavramının bile gerisine düşmüş bu coğrafya. Başkasını ezerek daha görkemli yaşama arzusu, yalanı ve ahlaksızlığı doğuruyor.

1. Melek: Yani sistemi ve iktidarı suçluyorsunuz tahmin ettiğimiz gibi.

Karl: Sadece bu değil, herkes aynı çıkar savaşının içinde. Muhalefet de farklı değil. Yalan patlaması çıkarcılık patlamasından. İktidar bunun başını çekiyor ama sol dahil bütün muhalefet menfaat körlüğüne uğramış. Basbayağı maddi, manevi menfaat. Bütün toplum zehirlenmiş. Çıkara karşı çıkar daha büyük çıkarı güçlendiriyor. O yüzden yolsuzluğu ayyuka çıkmış iktidar gitmiyor bir türlü.

T. Fikri