Snowden ve Konkav Dünya'nın masumca yırtılışı (Konvekse dönüşü)

Snowden ve Konkav Dünya'nın masumca yırtılışı (Konvekse dönüşü)

 

Konkav bir şeklin özelliği, içinde seçilen iki noktayı birleştiren doğrulardan bazılarının bir kısmının zaman zaman şeklin dışında kalması. Matrix filmiyle gözlerini açmış, ifade özgürlüğünün ve özel hayatın mahremiyetinin kıymetini takdir ederek büyümüş bir nesle, kabaca dünya üzerindeki insanları, kiminle ne yaptıklarını, ne alıp ne sattıklarını gözetleyeceğiz, bazen de dronlarla mesela masum insanları da öldüreceğiz ve sen de bunları izleyen sistemleri güzelce tasarlayacaksın dediğiniz zaman, aldığınız bu iki nokta arasındaki doğrunun bir kısmı ister istemez şeklin dışında kalıyor. Şeklin dışarıda kalan kısmının bugünkü adı: Ed Snowden. Sakince, (bazen gözlerinden okunduğu gibi) umudunu yitirerek ama ( yine gözlerinden okunduğu gibi) inancından asla şüpheye düşmeden, şekli tekrar konveks hale getirmeye çalışıyor.

 

Şeklin konveks olduğuna inanarak, sormadan yaşayan, hisseden, yiyen, içen ve sonra da ölen pek çok insan var. İnanmayı bırakıp anlamaya çalışanlar için ise bu çıkış büyük bir şans. Snowden kayıp değil. Nerede olduğu belli. Bir mesajında neden insanları gözetliyoruz ve ispiyonluyoruz ki sadece ne istediklerini soralım ve dinleyelim diyor. Ne kadar basit ve sanırım bunun adı demokrasi! Snowden devletin karşısında değil, sadece devlet aygıtının bugün aldığı haliyle ve geldiği durumdaki meşrutiyetini dışlayan bir tutum sergiliyor. Gücün yasallığını değil, bu yasallığın şu şartlar altında kabulünü sorguluyor. Tavrı da söylemi de, hem dengeli (neyin halka açıklanması neyin açıklanmamasına ben karar vermek istemiyorum buna bağımsız gazeteciler karar versin) hem tutarlı (en umutsuz göründüğü anlarda bile argümanlarına bağlılığı ve düşünce akışındaki ısrarı değişmiyor- bu belki mesleki deformasyondur). Devlet, şiddetin yasal sahibi ama sadece şiddet yetmiyor diyor Pierre Clastres1. Şiddet yetseydi zaten çok kolay olurdu meseleler hızlıca hallolurdu (Irak 2003). Güce sahip olmak, güce maruz kalmak, gücü uygulamak ve gücü kabul etmek. Şiddet, bu uzun yolda badireler atlatıyor ve güç kendini (zorla) kabul ettirme aşamasına geldiğinde bazen çoktan sönüyor. Snowden'in bu çıkışı şiddetin yasallık için yetmediğini haykıran canlı bir örnek. Kendini konveks dünyada yaşıyor zannedenler, mahremiyet ve ifade özgürlüğü arasına mesafe koyuyorlar. Mahremiyet kısıtlanabilir ama ifade özgürlüğü asla. Eğer mahremiyet yoksa nasıl ifade özgürlüğü olabilir. 

Şekli konvekse geri çevirmek üzere tek başına, küçük ve bir o kadar da zayıf olduğunu bilerek ve korkarak (çok haklı) yola çıkıyor Snowden, ama herhalde hiçbir çığlık bu denli sessiz ve bu denli gösterişli olmamıştı. Parklara dikilen heykelini yasa dışı olduğu! için sökebilirler ama anlaşılan o ki Snowden'in çok basit sözleri büyük bir ışık yakmış görünüyor ruhlarda. Şu an şeklin dışında kalanlar çoğunlukta olsalar da, şeklin dışında kaldığını anlayanlar azınlıktalar. Ama bu henüz yolun başı.

 

Yasemin Özden Charles

 

1https://infokiosques.net/IMG/pdf/la_societe_contre_letat-MN-44pA5-brochure-2.pdf

Facebook
yorumlar ... ( 2 )
22-04-2015
21-04-2015 22:54 (1)
http://okumalaryazmalar.blogspot.com.tr/ adlı siteden alındı. Editör
22-04-2015 08:50 (2)
http://okumalaryazmalar.blogspot.com.tr/2013/11/afganistanda-devlet-insaas-i.html Şimdi okuduğum bu yazınız da önemli ve güzel bi yazı olmuş bence. Afganistan özelini bilmemekle beraber afyon meselesinden aklıma geldi: benim düşüncem, az çok bilgi ve tahminim şudur ki devletler de gayrı-meşrudan gelen gelirlerden öyle ya da böyle bi pay aldıkları için doğal olarak gayrı-meşru aktivitelere tamamen son vermezler. Dışarıya karşı yasalara bağlı ve ahlaki gözüküp ve fakat bu işlerin de kendi kontrollerinde yürümesini isterler. Dünya çapında talep her zaman azımsanmayacak ve önlenemeyecek derecede ciddi olunca bu talebin getirisinden faydalanmak da -ama maddi ama insan gücü, tetikçi, izinli mafyacı vs- klasik bir devlet politikası olmaktadır. Bu tarz mevzulardan yargıya intikal edenlerse polisin görevini yaptığına karine teşkil edecek diyelim az çok belli sayıda bir kotanın doldurulması zaruretinden başka bir şey değildir. Hiç olmasa "noluyoruz?!" denirdi çünkü. Durum kurtarılmış olur. (hya)
DOST SİTELER
Toplam Giriş Sayısı : 2210865
Arama

İmzasız yazı yayımlanmaz. Yazıların sorumluluğu öncelikle yazarına aittir.