“Sistem Edebiyatının Otopsisi” Edebiyat Cephesi’nde

“Sistem Edebiyatının Otopsisi” Edebiyat Cephesi’nde

Ulusal Kanal’da yazar B. Sadık Albayrak’ın hazırlayıp sunduğu Edebiyat Cephesi programının, 27 Haziran 2015 Cumartesi günü saat 15.00’de yayımlanacak bölümünde “SİSTEM EDEBİYATININ OTOPSİSİ” yapılacak. Yazar Taylan Kara’nın katılacağı programda, egemen edebiyatın nitelikleri, okur üzerindeki tahakkümü ve yaygınlaşma mekanizmaları ele alınacak. Almanya’da yaşayan, geçen ay “Türk Çürümesinde Sanatın Rolü” altbaşlıklı “Öfke” kitabı yayımlanan yazar Osman Çutsay da programa telefonla katılacak.
Eleştiri, deneme ve roman yazarı Taylan Kara, sistemin kültür ve edebiyatını sorguladığı yeni kitabı “Vasat Edebiyatı 101”de de eleştirdiği edebiyat ödüllerinin nasıl verildiğini, bir yılda ondan fazla yarışmada jüri üyeliği yapanları, kardeşine ve oğluna ödül veren jüri üyelerini programda teşhir ediyor. Programda, kendi kendine ödül veren jüri üyesi, her yıl Yunus Nadi Ödülleri’ne abone olan yayınevi, sahte şiir yarışmasına katılan onlarca kişi, devlet bütçesinden Kültür Bakanlığının yazarlara gizli jüri ile gizlice dağıttığı 463 bin TL, solculukta birinci, kültür-sanatta sağcı olanlar, sistemin kulu eleştirilemez yazarlar, başyapıt makineleri, kitap pazarlamacısı eleştirmenler ele alınıyor. Sistemin edebiyatının nasıl bir zorbalıkla gerçekçi yazarların okurla buluşmasını önlediği ve piyasa edebiyatıyla okurları nasıl bilgisizleştirdiği de gündeme getiriliyor.Programda peş peşe çıkan Osman Çutsay'ın Öfke, B. Sadık Albayrak'ın Cinayet Olan Edebiyat, Taylan Kara'nın Vasat Edebiyatı 101 kitapları da ele alınıyor.

 

Facebook
yorumlar ... ( 34 )
26-06-2015
27-06-2015 16:30 (1)
Güzel bir program oldu fakat konu çok geniş. Farkındalık yaratma bakımından etkili olabilir, bence arkası birkaç programla getirilmeli. AA.
27-06-2015 16:30 (2)
Program güzeldi. Programın videosunu youtube'a yüklerseniz iyi olur ç.
27-06-2015 22:22 (3)
http://www.tvarsivi.com/ulusaltv-27-06-2015-1893868y.html İzleyemeyenler için. U.Y.
27-06-2015 22:22 (4)
Çok yoğun içerikli ve sıra dışı bir program oldu süre yetersiz kaldı. Bu konu bir programı daha hak ediyor. Sistem edebiyatına karşı açtığınız savaşta başarılı olmanızı dilerim, şimdiden önemli bir farkındalık oluştu bence RL
27-06-2015 23:31 (5)
Taylan Abi, televizyona çıkarken niye hep siyah giyiniyorsun? Edebi, politik, özel bir sebebi mi var? @3 verdiğin link sadece 5 dakika sürüyor, devamı nerede? Aslında bu işleri müdüriyet kapı görevlisinin halletmesi lazım ama adam tembel.
27-06-2015 23:31 (6)
önceki link 5 dk sürüyor sadece. programın full linki bu. https://www.youtube.com/watch?v=W8E3LdFIt8c&feature=youtu.be
28-06-2015 09:55 (7)
Çok doyurucu bir programdı.. Teşekkürler arkadaşlar.. (Ahmet Yıldız)
28-06-2015 11:39 (8)
Programın tam hali youtube'a yüklendi. https://www.youtube.com/watch?v=OyZEUXCeI94&feature=youtu.be
28-06-2015 13:03 (9)
İzlerken zamanın nasıl geçtiğini anlamadım. Bence de devamı gelmeli. Teşekkürler. Mine
28-06-2015 15:04 (10)
Teşekkürler, hem güzel program için hem de youtube yüklemesi için. Keşkeler bitmez ama, keşke program biraz daha uzun olsaydı. Televizyon şart değil, süre kısıtlaması olmadan belki web üzerinden yeni yayınlar yapılabilir (mi?). /buraky
28-06-2015 19:03 (11)
Man booker ödülünü de Can Yayınları yazarı Laszlo Krasznahorkai'ye vermişler. Can yayınlarının kolu her yere uzuyor. Bir de Şakir Şırılak yarışmasına inanan yazarlar ne kadar iyi ve saf insanlardır. Keşke onlar gibi olabilseydim. Ama kötülüğü ankayabiliyorum ve onlar kadar çaresiz değilim. Google'dan jüriyi taramadan inanmaları, masumiyetlerinin kanıtı.
28-06-2015 19:55 (12)
Man Booker ödülü ile 11 nolu arkadaşın söylediklerinin hiçbir ilgisi yok . Yanıt veremeyince hemen işi sulandırıyorlar işte 11 nolu yorumda olduğu gibi. Man Booker ödüllerinin jürisi Can Yayınlarının yazarlarından mı oluşuyor? İnsanları ahmak yerine koyup sonra da işin içinden sıyrılmak için sulandırıyorsunuz. Yunus Nadi Ödüllerinde apaçık bir torpil var, bunu örtpas etmek için böylesi yollar çok ucuz çok.
28-06-2015 20:49 (13)
Neden bu programı seyrettim ki.. Televizyonun karşısında kestirmek amacıyla programa bakarken uyuyamadım ve sonuçta katılımcılara ait programda geçen 3 kitabı da satın aldım. 50 TL ye mal oldu bana.. Bu kadar gerçekçi ve ilgi çekici program yapmayın kardeşim. Biraz da seyredenleri düşünün. Bahadır Özdemir
28-06-2015 22:17 (14)
Şimdi programı izledik hatta tadına doyamadık her şey çok güzel. Fakat iş, "Ne yapmalı?" kısmında bitiyor. Osman Çutsay dışında somut öneride bulunan yok. Onun önerisi ise teoriyi pratiğe dökmek. Kısaca "Artık eyleme geçelim, deniz bitti" diyor. Bu öneri gerçekleşebilir mi? Edebiyat eleştirisinde aynı öfkeye ve hassasiyete sahip fakat sosyalizmin yorumlanmasında farklı görüşleri olan öncüler nasıl birlikte iş yapabilirler? Kaan, Taylan, Osman, Sadık, Ahmet Yıldız gibiler yeni bir edebiyat cephesi oluşumu başlattılar diyelim, ki Osman Çutsay'ın önerisi bu yönde, yarın bir genel seçim daha olduğunda biri Vatancı olacak, öbürü HDP'ye oy verenleri tukaka edecek, CHP'yi övecek, biri KP ülkedeki tek devrimci müfreze diye yazacak devamlı, buradan doğacak potansiyel ayrışmaların önünü almanın ve edebiyat cephesinin dağılmadan tek yönde ilerlemesinin mümkünatı var mı? Şu da var, Osman Çutsay, "Siz başlayın, ben de destek olurum" havasında.
29-06-2015 00:12 (15)
"Girer her yere o işte. Başkaları dans edecek o değerlendirecek. Karışmazsa her adıma ukalaca, geçerli sayılmaz o adım kanısınca. Artar öfkesi ilerlediğimizi gördükçe. Dönerseniz eğer hep aynı halka içinde, yaptığı gibi kendisinin de eski değirmeninde, hoşuna gider bu işte, hele iltifat ederseniz bir de bu nedenle kendisine." Faust
29-06-2015 00:12 (16)
Program çok güzel olmuş. Az önce youtube'dan izledim. Tebrikler. Tek eleştiri noktam şu: Siyasette sol, radikal sol olup kültür-sanatta piyasacı, sağ, iktidar yanlısı olmaklık defalarca eleştirildi. Böyle bir şey gerçek anlamda mümkün değil. Kültür-sanat dediğiniz şey ideolojinin en doğrudan göstergesidir. Bu sözde sol siyasi hareketler ideolojik anlamsa sol değiller hakikatte. Siyasetleri de sol değil. Radikal palavralar ve bir takım eylemliliklerle kendini sol gösteren hareketler karşısındayız. Bu politikalar basbayağı sağ politikalardır. Asıl problem budur. Solculuğun ideolojik ve siyasal anlamda da kalmaması. SOLMETRE yazımda bunun ölçütlerini ortaya koyduk. Ana ölçütler şunlardır 1- Sözle değil gerçek anlamda anti kapitalist olmak, 2- Yoksullarla-işçilerle hemhal olmak 3- İdeolojik savaş vermek. Sevgili Taylan, sanatta sağ bu sol örgütler, sen doktorsun mesela tıpta sol mudur bunlar. Ama yeniden tebrikler, büyük hizmet verdiniz Sadık, Taylan, Osman. Saygılar, sevgiler. Kaan A.
29-06-2015 11:41 (17)
14'e cevap: Bu gösterilen dayanışma bence hayli önemli. Bu bile zordu. T.Kara, Ahmet Yıldız, Zafer Yalçınpınar, Sadık Albayrak, Osman Çutsay, ben vb. sadece politik-ideolojik görüşlerimizle az ya da çok farklı değiliz birbirimizden, sanat anlayışlarımız da tam örtüşmüyor. Bir şeye kötü derken anlaşır gibiyiz, ama neden kötüdür? Bunu anlatırken ayrılabiliyoruz. Dahası ne ve neden iyidir sorusunda da anlaşamıyoruz. Ama bu kadarını yapmamız bile başka çevrelere baktığımızda hiç fena değil. Biz bir de solun çok güçlü ideolojik-kültürel-sanatsal sağcılığını alt etmek zorundayız. Fakat önemli olan zafer değil, mücadeledir dersek, ki ben öyle diyorum, sürdürme azmini buluruz. Ötesi pek mümkün değil zaten. Sistemin sağ ve sol içindeki ajanları ve onları el üstünde tutan cahil ve kıt akıllı okur ezici çoğunluk. Dolayısıyla bizi hep ezecektir. Evrensel ve tarihsel gerçek budur maalesef. Yine de mücadele. Düzeysize düzysizliğini göstereceğiz. Üç kişiye yarasa, o da bir fayda. Kaan A.
30-06-2015 11:12 (18)
Taylan Abi, vaktiniz varsa sizden de bir değerlendirme alalım. Son programa gelen tepkiler, eleştiriler, sizin kulağınıza çalınanlar ne yönde? Twitter'a baktım, oraya da bir şey yazmamışsınız. Osman Çutsay'ın acil bir edebiyat cephesi kurma çağrısına ne diyorsunuz? Programda süre kısıtlı olduğu için onun söyledikleriyle alakalı görüşünüzü belirtme fırsatınız olmadı sanki.
30-06-2015 12:31 (19)
15 nolu notu yazan Faust bey, işte bu arkadaşların derdi bu çevrelere iltifat edilmemesi. Onlara iltifat edilirse işte böyle ödüllerle, reklamlarla daha da şımarırlar. Biz ödül alanlara, kitabı arsızca pazarlananlara iltifat etmiyoruz. O zaman ne oluyor, morarıyorlar. Siz de iltifat etmeyin, hoşlarına gitmesin, sönerler. Açık mor olurlar. Lütfen.
01-07-2015 11:31 (20)
Bu seneki Altın Defne Edebiyat Ödülü’ne “Türkçenin Dudaklarısın Sen” adlı kitabıyla şair Enver Ercan değer bulunmuş. Hatay Büyükşehir Belediyesi, Defne Belediyesi, Türkiye Yazarlar Sendikası ve Aalen – Antakya Kültür Derneği’nin birlikte düzenlediği Altın Defne Edebiyat Ödülü Enver Ercan’a verilecekmiş. Enver Ercan ile ilgili yazı ve söyleşilerden bir de kitap hazırlanmış. Ödül töreni 3 Temmuz Cuma günü saat 17.00’de Hatay Tabip Odası’nda gerçekleştirilecekmiş.
01-07-2015 12:45 (21)
Hatırlatayım, geçen sene de aynı kitaba Behçet Necatigil şiir ödülünü vermişlerdi. Ne muhteşem kitapmış böyle! Ödül üstüne ödül alıyor. Eee bize de tebrik etmek düşer. insanbu sitesindeki Enver Ercan hayranları için kitaptan bir kaç güzel dize paylaşalım: "giriyormuşum odasına / soğuktan iyice büzülmüş / sırtında asker kaputu / öylece oturuyor koltuğunda / "iyi ki geldin" diyor "kombi bozuk" / kombinin ayarını yapıyorum / yüzü aydınlanıyor / "sen şiiri bırak, kombici ol" / diyor" (s. 11).
01-07-2015 12:59 (22)
Oldu olacak, veriversinler bi tane de Şakir Şırıldak ödülü. Üçlemeyi tamamlasın böylece. Bu arada, kombi deyip geçmeyin. Gerçekten kombici olarak kariyer planı yapabilir. Şiir nanay çünkü
01-07-2015 13:00 (23)
Altın Defne Edebiyat Ödülü'nün başvurusu, seçici kurulu, ilan metnini duyan bilen biri var mı? Ödüle kaç kitap başvurmuş, kimler seçmiş? Hiçbir yerde bunlar yazmıyor.
01-07-2015 20:07 (24)
Musta Göksoy'un şiirine de Enver Ercan'ı eleştirebildiğiniz kadar tarafsız yaklaşmanızı dilerim. Ikisi de yetersiz bence ama Enver Ercan daha iyi, kesinlikle. Türkçe'yi ve şiiri daha iyi bildiği ortada. SE
01-07-2015 22:07 (25)
Nereden duyduğumu hatırlamıyorum, rivayet şöyle: Bugün inanmak mümkün değil fakat bundan 70 sene önce bu ülkede şairler Beyoğlu'nda kahvelerde veya meyhanelerde oturur birbirlerine şiirlerini okurmuş. Yan masalarda gençler kulak kesilir, not alırmış. O zamanın iletişim olanaksızlıklarına karşın o şiirler 1 ay içinde sözcüğün yam anlamıyla Edirne'den Kars'a mektuplarla ulaşır, köy öğretmenleri okullarda öğrencilerine okurmuş. Gerçekten inanmak mümkün değil. AA.
03-07-2015 13:27 (26)
Taylan Hocam, aşağıdaki röportajda röportajı yapan kişi, sonunda sizden ve insanbu.comdan söz ediyor. Onur Caymaz'ın bu söylediklerine ne diyorsunuz? http://kirmizikediedebiyat.blogspot.com.tr/2015/06/onur-caymazla-dil-edebiyat-kentler-gezi.html
03-07-2015 14:10 (27)
Kusura bakmayın ama çok abuk subuk cevaplar vermiş . Bir paragrafta iki kez kendi kendini çürütüyor. Hem "edebiyatın ruhunda onaylanma yoktur" diyor, hem de "gençler için ödül iyidir" diyor. Eee? o onaylanma olmuyor mu? Hem ödül işleyişi kötü diyor, hem de bu kurumu hala savunuyor. Tipik orta yolcu cevapları... Kendisinin de Doğan Hızlan'ın saygın ellerinden ödül almışlığı vardır. Ne yapsın adamcağız? Ne muhaliflikten vazgeçiyor ne de bu ilişkilerin avantajlarından... Ortayolculuk böyle birşey işte... Bu söyleşi ilerihaber.orgda çıkmış bi de. Gel de Taylan'ın ilerihabere eleştirisini hatırlama şimdi? Adam haksız mı? http://ilerihaber.org/onur-caymaz-la-herkes-yalniz-i-konustuk-korku-da-cesaret-de-bulasici/17202/
03-07-2015 15:56 (28)
Onur Caymaz'ın: Bütün yaşamı ödül jürisi olan adamlar var. dediği kişi Doğan Hızlan. Eee sormazlar mı adama, o zaman bu adamın elinden niye ödül aldın? diye.
03-07-2015 15:56 (29)
Bir Onur Caymaz okuru olarak Taylan Bey'in yanıtını ben de çok merak ediyorum.
03-07-2015 16:55 (30)
Onu beğenmezsiniz, bunu beğenmezsiniz siz de yahu! Bari son zamanlarda çıkan şöyle güzel bir şiir kitabı tavsiye edin de alıp okuyalım. Üzerine konuşalım.
03-07-2015 20:21 (31)
18 nolu yorumcunun söyledikleri üzerinde düşünüyorum hala. En kısa sürede yanıt vereceğim. 26 nolu yorumcunun sorusunu yanıtlamak istemiyorum, bu konuda BURADA söyleyeceğim birşey yok, söyleyeceklerimi ise BURADA söyleyemem. Saygılarımla Taylan Kara
04-07-2015 08:30 (32)
Sayın SE, 24'teki sorunuzu Taylan Kara'ya değil, Cengiz Gündoğdu'ya sormak lazım aslında.
04-07-2015 08:30 (33)
:D (hya)
05-07-2015 02:28 (34)
Metin Altıok Şiir Ödülü bu sene Salih Bolat’ın “Atların Uykusu” adlı kitabına verilmiş. Doğan Hızlan Başkanlığında Hilmi Yavuz, Güven Turan, Ahmet Telli, Ali Cengizkan, Haydar Ergülen ve Eray Canberk’ten oluşan seçici kurul ödülün veriliş gerekçesini şu şekilde açıklamış; “Salih Bolat, doğayı ve dünyayı dinleyerek biriktirdiği şiirini, Türk şiirinin büyük ve derin akışına katarak uzun soluklu bir şiire dönüştürmesini bildi. “Atların Uykusu” bir iç sesin güçlü aklı kurması, hayallemesi, kurgulaması, hesaplaşmasının ilgi çekici bir örneğini oluşturuyor.”
DOST SİTELER
Toplam Giriş Sayısı : 2210555
Arama

İmzasız yazı yayımlanmaz. Yazıların sorumluluğu öncelikle yazarına aittir.