İlerihaber.org’un kültür-sanat anlayışına bir eleştiri

            İlerihaber.org’un kültür-sanat anlayışına bir eleştiri

İlerihaber.org’u kurulduğu günden beri takip etmekteyim. Bu site kendini sosyalist olarak tanımlamakta, yaşama ve topluma sosyalizm perspektifinden bakmaktadır. Bu tanımlama, siyasal alandaki haber ve yorumlarıyla örtüşmektedir. Bu siteyi birkaç dakika inceleyen birisi siyasal olarak sosyalist olduğunu kolaylıkla anlayabilir. Ancak ne yazık ki bu durumu kültür sanat alanında göremediğimi söylemeliyim. Bu yazının amacı, ilerihaber.org’un kültür sanat anlayışını ele almaktır.

İlerihaber.org’un kültür-sanat haberlerinin, Radikal Kitap ve benzeri burjuva- kültür sanat anlayışını üreten mecralardan neredeyse hiçbir farkı yoktur. 

Kısa bir incelemede görülebilecek rastgele örnekler:

http://ilerihaber.org/selcuk-baran-oyku-odulu-icin-son-gun-25-ocak/5853/

http://ilerihaber.org/ttb-behcet-aysan-siir-odul-toreni-20-kasim-da/5390/

http://ilerihaber.org/melih-cevdet-anday-odulu-ulku-tamer-in/174/          

Edebiyatın piyasalaştırılmasının, piyasa edebiyatının en yoz kurumlarından biri olan ödül kurumları eleştiriye değer bulunmadan olduğu gibi benimsenmeli midir? Detayları defalarca yazıldı. Bu haberleri http://www.gunzileli.com/2014/06/30/taylan-karaturkiyede-edebiyat-odulleri-nasil-verilir/

yazısıyla birlikte incelemenizi rica edeceğim. Behçet Aysan gibi bir şair ile Doğan Hızlan gibi burjuva kültürü ölçütlerinde bile yozlaşmış bir unsurunun bir arada olması, Orhan Pamuk-Nâzım Hikmet bir aradalığı kadar ucube bir durum değil midir? Bu itiraz edilecek bir şey değil midir?

Türkiye’deki burjuva kültürünün en karakteristik üreticilerinin düzenlediği programların tanıtımları ilerihaber.org’da kolaylıkla yer bulabilir.

http://ilerihaber.org/dogumunun-100-yilinda-orhan-kemal-sempozyumu/4373/

Ahmet Ümit, Doğan Hızlan, Haydar Ergülen, İnci Aral, Nebil Özgentürk, Nursel Duruel, Selim İleri... Burada Orhan Kemal ile ilgili bir şey görebiliyor musunuz gerçekten?

Orhan Kemal’in sanat anlayışı ya da dünya görüşüyle yukarıdaki isimlerin hangisinin bir ortak noktası vardır? Selim İleri mi? Haydar Ergülen mi? Nursel Duruel mi? Hangisinin?

Nâzım Hikmet'le Orhan Pamuk ne kadar ilgiliyse (ya da ilgisizse), Orhan Kemal'le bu isimler ancak o kadar ilgilidir. Tek tek detaylandırılabilir.

http://ilerihaber.org/bursa-niluferde-yazievi-acildi/300/
Bu haberde Doğan Hızlan reklamı dışında ne var?

Cumhurbaşkanlığı ödülü sahibi, Kültür Bakanlığı teşvik kurulu üyesi, Hürriyet gazetesi yazarı Doğan Hızlan, sosyalist bir yayın organında bu kadar yer edinmek için ne yapmıştır? Doğan Hızlan’ı sizin gözünüzde bu kadar özel yapan nedir? Edebiyat piyasasının, piyasa edebiyatının en karakteristik özelliklerini kişiliğinde taşıyan bir yazar niçin bu kadar yer alır? Gerçekten bilmek isterdim.

Sitede Orhan Kemal'le ilgili haberler var. Orhan Kemal’i ve sanat anlayışını sahiplendiğinizi anlamaktayım. Orhan Kemal Roman Armağanı 2014 yılında skandal bir isme, Hamdi Koç’a verildi.

http://www.insanbu.com/a_haber.php?nosu=1619

Bu yazı İnsancıl dergisinin Kasım 2014 sayısında çıktı. İnsancıl dergisinde B. Sadık Albayrak bu konuyla ilgili arka arkaya tam 4 yazı yazdı.

http://www.insanbu.com/a_haber.php?nosu=1530

http://www.insanbu.com/a_haber.php?nosu=1552

http://www.insanbu.com/a_haber.php?nosu=1569

http://www.insanbu.com/a_haber.php?nosu=1606

Ödüldeki bu skandal, Orhan Kemal-Hamdi Koç isimlerinin bir araya gelmesi, Nâzım-O. Pamuk bir aradalığından daha mı normaldir sizce? Ödül haberlerini arka arkaya sıralayan  ilerihaber.org, bu konuda tek bir satır bile yazmamıştır. Orhan Kemal’i sahipleniyorsanız, tıpkı Nâzım’ı sahiplendiğiniz gibi buna bir tepki vermeniz, iki satır yazı yazmanız gerekmez miydi? Oysa bütün bu kör kör parmağım gözüne skandaldan sonra bile ilerihaber.org’da birkaç gün önce bu haber çıktı.

http://ilerihaber.org/orhan-kemal-roman-odulu-husnu-arkanin/15652/

Yanılmıyorsam yıllar önce, Nâzım Hikmet’in kitaplarının banka yayınevleri tarafından basılmasına karşı kampanya düzenlemiştiniz.

http://ilerihaber.org/enis-batur-atolyesi-imgeyi-kazmak-yazmak/1346/

Yapı Kredi Yayınları’nın başındaki bir kişiyi böyle haber yaptıktan sonra Nâzım’ın banka yayınevleri tarafından yayımlanmasının eleştirilmesi komik değil midir? Enis Batur Yapı Kredi Bankası'dır! Enis Batur’un sanat anlayışını sosyalist mi buluyorsunuz? Hürriyet Pazar ekinde bile çıkacak bu yazı, nasıl bir sol duyarlılığın ürünüdür?

http://ilerihaber.org/iki-siirin-arasinda-kalanlara-oykuler/3041/-

http://ilerihaber.org/faruk-duman-in-son-romani-kopekler-icin-gece-muzigi/2306/

http://ilerihaber.org/cocuk-nefesli-sarki/2618/

 Tipik Radikal gazetesi yazıları… Enver Aysever, Yekta Kopan, Faruk Duman…

Tanıtımını yaptığınız bu yazarları gerçekten okuyor musunuz? Bünyenizde bu değerlendirmeleri yapabilecek, son derece yetkin birçok yazar var. Okumadıysanız bu isimlerin sanat anlayışlarını bir kez de onlara sorabilir misiniz? Örneğin B.Sadık Albayrak’a, örneğin Nihat Ateş’e...

Eğer tanıttığınız bu yazarların kitaplarını okuduysanız bu eserleri sosyalist bulduğunuz için mi tanıtıyorsunuz?

Bu haberlerden yola çıkarak kolaylıkla şöyle bir akıl yürütmesi yapabilirim: Elif Şafak yarın gidip HTKP’ye üye olsa ertesi gün ilerihaber.org’da, “Aşk kitabının diyalektik örüntüsü” , “Ustam ve Ben’deki emekçi ontolojisi” başlıklı yazılar okuyacağımızdan eminim.

 

Yukarıda gelişigüzel verdiğim kültür sanat haber örneklerini  ilerihaber.org’da değil de Radikal Kitap'a yerleştirseydiniz hiç kimse bunların sosyalist bir haber sitesinden alındığını anlayamazdı. Hiç kimse... Bu haberlerin tamamı Cumhuriyet Kitap, Vatan Kitap, Taraf Kitap ve benzeri yayın mecralarında kolaylıkla yer edinebilir. Bu haberlerin burjuva kültür-sanat aygıtlarındaki haberlerden en küçük bir ayırt ediciliği yoktur. Sosyalist bir haber sitesinin bir farklılığının olması gerekmez mi?

 

En son olarak bir konuyu açıklamak isterim. İlerihaber.org’da yayımlanabilirliği açısından Yunus Nadi Ödülleri ile ilgili bir yazı yollamıştım.

http://haber.sol.org.tr/blog/yayincilik-kulisi/taylan-kara/yunus-nadi-odullerini-neden-hep-can-yayinlari-alir-116864

Yayımlanmadı. Bu çok doğal. Uygun görülmeyebilir, editörlerin kararıdır. Asla tartışma konusu yapmıyorum. Bu konuyu kişiselleştirip bir husumet oluşturacak da değilim. Bunları bütün samimiyetimle söylüyorum. Bir sürü olumsuz detayı olan bu konuyu büyütmeyip kapatmak istediğime ilgili insanlar şahittir. Maruz kaldığım hakaretleri de sorun etmiyorum. Ancak bu yazıyla ilgili olarak verilen tepkiyi çok tuhaf karşıladığımı söylemeliyim. Sadece şunu sormak isterim. Bu yazıda yanlış olan nedir? Bu yazıdaki hangi bilgi yalandır, yanlıştır ya da çarpıtılmıştır? Bu yazı malumun ilamıdır. Her sözcüğünün doğru olup olmadığını kolaylıkla sınayabilir, yanlışsa yüzüme çarpabilirsiniz. Tek bir sözcük yorumum var mıdır? Kime iftira atılmıştır? Hangi cümlesinde eksik ya da çarpıtma vardır? Bu kadar hakaret edecek ne vardır burada? Keşke bu yazıya gösterilen öfkenin yüzde biri burjuva kültür aygıtlarına da gösterilebilseydi.

İlerihaber.org okurlarının okuyup kendilerinin karar vermeleri için linkini buraya alıyorum (Solportal linkinde olmasına başka bir anlam yüklenmemelidir, kabul etselerdi bu bir başka link de olabilirdi). Okurlar okuyup karar versinler.

Bu yazıda ortaya konanlara, en başta sosyalistlerin karşı çıkması gerekirken bunların savunucusu olmaları tuhaf değil midir? Edebiyattaki piyasa ilişkileri, yayınevi tekellerinin apaçık torpilleri sosyalist bir haber sitesini ilgilendirmiyorsa ne ilgilendiriyor? Keşke benim yazmama gerek kalmasaydı da birileri iki satır bunlardan söz etseydi.

Edebiyattaki karteller, devasa kültür endüstrisinin aygıtları, bu kokuşmuş ilişkiler, sizleri hiç mi rahatsız etmiyor? Kültür sanat alanında bunlara karşı çıkılmayacaksa karşı çıkılacak ne vardır?

Örnekler uzatılabilir. Çıkardığım sonuç şu:

İlerhaber.org, kültür sanat bakımından, siyasal olarak durduğu yerin çok çok daha gerisindedir. İlerihaber.org ana akım kültür aygıtları gibi düzeysiz değildir, “düzeyli burjuva kültürü” üretmekte ve yaygınlaştırmaktadır. Burada hedefim asla tek başına ilerihaber.org değildir. Sosyalist yayın organları içinde kültür yayın politikası bakımından belki en az liberalizm ilerihaber.org’da vardır.

Bu yazı, diğer sol yayın organları için de kolaylıkla yazılabilirdi. Detaylandırmamın nedeni durumun önemini belirginleştirmektir.

 

Sosyalizm, sadece siyasal arenada gerçekleşecek bir şey midir, sosyalizmin kültür sanat alanında söyleyeceği, burjuva sanatından farklı yeni bir şey yok mudur?

Kültür politikası liberal olan bir hareket siyaseten sosyalist olabilir mi? Diyelim ki oldu, sosyalist kalabilir mi? Siyaseten sosyalist, kültürel olaraksa liberal olan bir yayın organının söyledikleri ne kadar etkili ve inandırıcı olabilir? Kültür-sanat konusuna bakışı, Radikal Kitap'tan, Cumhuriyet Kitap'tan hemen hemen hiçbir farkı olmayan bir anlayış sosyalizmi ne kadar temsil edebilir? Bu soruların yanıtlarını biliyorsunuz, hepimiz biliyoruz.

Sosyalizm siyasal olduğu kadar kültürel bir kavramdır. Sosyalistler, kültür-sanata burjuva sınıfının baktığı gibi bakmaz, bakmamıştır. Sosyalist dünya kavrayışı, önerdiği estetik anlayış, burjuva sınıfının kavrayışından çok farklıdır.

İlerici- sosyalist çevrelerin kültür sanat alanında net, tavizsiz ve hatta sekter bir duruşunun olması gerekiyor. Siyasette taktikler, işbirlikleri vs. olabilir ancak kültür-sanat duruşundan taviz verilmemelidir. Aksi durumda şimdi olduğu gibi burjuva kültürü ve cıvık bir liberalizm, bizzat ilerici-solcu gazete-dergilerin elleriyle yayılır topluma. Oysa bu organların görevi “ölen bir kültür”ün kokusunu topluma pompalamak olmamalıdır.

Meseleyi asla kişiselleştirmeden ortaya koymaya çalıştım. Burada benim ismim ya da bir başkasının olması hiç önemli değil. Umarım bu eleştirilerin, düşmanlık amacıyla yapılmadığı anlaşılır. Önemli olan bu konunun tartışılması ve üzerinde düşünülmesidir.  Başka da bir amacım yoktur.

 

                                                                                                                      Taylan Kara

                                                                                                          taylankara111@gmail.com

 

Not:  Bu yazı daha önce mail olarak Akın Art aracılığıyla ilerihaber.org’un kültür sanat servisine ve bazı yazarlarına gönderilmiştir.

 

 

 

 

 

Facebook
yorumlar ... ( 33 )
26-05-2015
25-05-2015 22:57 (1)
selamlar. metinde "Bu yazı malumun ilanıdır" diye bir ifade var. deyimler sözlüğüne göre "malumun ilanı" hatalı kullanım. doğrusu: malumun ilamı.
25-05-2015 23:00 (2)
Gelebilecek klişe cevapları burada önceden sıralayalım. 500 kez duyduk, 500 kez anlattık, bakalım şu alttakilerden daha değişik bir itiraz gelecek mi: 1- Yahu ülkenin bu kadar önemli sorunları varken nelerle uğraşıyorsunuz. Bu mu sorun. Velev ki haklısınız, dert ettiğiniz şeylere bak. 2- Sosyalistler kültür sanat alanında bazı hatalar yapıyor olabilirler, asıl ideolojiye, felsefeye bu akımların yaptığı siyasete bakmalı. Sosyalist mi bunlar. Sosyalist. Eee, niye o kadar karıştırıyorsunuz? 3- Solcular sanatta biraz cahil olabilirler. Hatalar yapıyorlarsa kötü niyetten değil, cahillikten, 4- Haklı olabilirsiniz, yapıcı şekilde yardımcı olun, bunlar düzelir. Siz de yazın, siz de katkı koyun, uzak durmayın. 5- Bugüne dek sosyalistler sekter, kaba oldular da ne elde ettiler. Biraz çevreye açılmak lazım, iyi edebiyatçı illa keskin solcu olmak mecburiyetinde değil. İyi edebiyatçıyı sosyalistlerin de desteklemesi lazım, bunlar iyi şeyler- Bakalım farklı bir şey çıkacak mı. Yanıtları sonra. K.A.
25-05-2015 23:04 (3)
1 nolu yorumcuya: Uyarınızda haklısınız. Düzeltmeyi yaptım. Teşekkür ederim. Taylan Kara
25-05-2015 23:32 (4)
Belki de sormamız gereken soru şu: Sosyalistler asli görevleri olan bir muhalif kültürü; Aydınlanmacı, ilerici bir kültürü inşa etmekten niye vazgeçtiler ve "hakim burjuva kültürü içinde ünlülerden yararlanarak bu alanı bir örgütlenme aracı olarak görmeye başladılar? Sanat sepet mottosundan gelebildiğimiz yer burası mı olmalıydı? Cin olmadan adam çarpmaya kalkınca hakim kültür sistemi sosyalistleri örgütledi:)) Nihat Ateş
26-05-2015 08:32 (5)
Nihat Beyin sorusu aslında cevabını da içinde taşıyor (4). Solda nasıl ki sanatta star sistemi varsa siyasette de star sistemi var. Sol partilerde ve yayınlarda yöneticilik yapanlarla hakim burjuva kültürünün içindeki ünlüler aynı sınıfa ve ideolojiye mensuplar. Bizim gördüğümüzde suratımızı buruşturduğumuz Ecelerle, Enverlerle arkadaş dost bu yöneticiler. Neticede yöneticilerin karakteri örgütlerin ve yayınların karakterini belirliyor. Örgütler ve yayınlar ayakta kalmak için biçim değiştirseler de liderleri (starlar) kolay kolay değiştirilemiyor. Alttan da bu çarkı kırmak için kimse çıkmıyor veya çıkmaya çalışanlar etkisiz kalıyorlar. Haliyle sosyalist yayınların siyasetleri de en az kültür sanat anlayışları kadar savruk oluyor. Aydınlık Kitap'ta ve Birgün Kitap'ta bu savrulma, ileri haber'e, sol haber'e, Evrensel'e oranla daha fazladır. Dışarıdan bunu değiştirmek zor. Kendileri zamanla doğruyu bulacaklardır. Gençliğin sorgulayan, heyecanlı, yaratıcı dinamizmine güvenmekten başka yapa
26-05-2015 08:34 (6)
Taylan Bey, sosyalist sanat diye tanımlayabileceğimiz, yüksek düzeyli sanatsal yapıtlar hangileridir. Bir sanat yapıtı sosyalist olmak zorunda mıdır? Önceki yazılarınızdan sosyalist olmayan sanatçıları da övdüğünüzü biliyoruz. Philip K. Dick, Stanislaw Lem'in, Komünist Parti'nin fikirlerini yaymak üzere oluşturulmuş bir grubun kullandığı takma isim sanıyordu. Dick'in fikirleri, yapıtlarının değerini azaltır mı? İleri Haber, kültür sanat bölümünde, Dick'e, Celine'e, Genet'e, Bulgakov'a nefret yazıları yazsa, bu yazarların değeri azalır mı? İleri Haber'i sosyalizm adı altında, nefret yayan bir yayın organı olsa kim okur? İnsanbu'yu kaç kişi okuyor? Neden? Siz kendi hayatınızda bu fikirlerinizin ne kadarını uyguluyorsunuz? Burjuva kültürünün ürünlerini okumuyor musunuz? Sadece yüksek düzeyli sosyalist ürünleri okumadığınızı önceki yazılarınızdan biliyoruz. Joyce, Flaubert sosyalist midir? Bu bakış açınız Türkiye'de sanatı ilerletir mi? Sevgiler. CK
26-05-2015 08:35 (7)
Taylan Bey YÖK'te yer edinmeye canla başla çalışırken sosyalizmden bahsedebiliyorsanız, sosyalist haber kanalları neden ödül sistemini eleştirsin. Daha nesnel bakmalısınız.
26-05-2015 09:11 (8)
Bakın 7 numaralı gizli, yine isimsiz, yine sinsi fesat arkadaşım daha özgün bir cevap bulabilmiş. A kardeşim, Taylan YÖK'te yer edinmek için mi uğraşıyormuş? Akademisyenliği, kariyeri falan diyorsan, Taylan "Tıp BU Değil" kitabında ve burada tıp-sağlık sistemini itin mabadına sokan yazılar yazdı, bunun onda birini bekliyoruz sosyalist haber kanallarından. 6 numaralı arkadaş bilinen klişe cevaplardan 5. cevabı vermiş. Bakınız yorum (2) 5 numaralı yorumcu ise özgün ve can alıcı, doğru bir yorum yapmış bana göre. 5 klişenin cevabı daha sonra, az sonra... Kaan Arslanoğlu
26-05-2015 10:11 (9)
6 nolu yorumcuya: -Söylediklerimin tam zıddını anlamışsınız. Hiçbir yazımı okumadığınız ortada. Siyaseten gerici P.K.Dick ve proNazi Celine'nin eserlerini gerici mi buluyorum sizce? Tam tersine, siyaseten "gerici" olanların "ilerici" sanat yapabileceklerini yazıyorum 10larca yazıda. Siyaseten "ilerici" yazarların da gerici romanlar yazabildiğini söylüyorum. 10larca kez. http://www.insanbu.com/a_haber.php?nosu=1592 http://www.insanbu.com/a_haber.php?nosu=1375 Şu yazıları lütfen okuyun. Sonra da kendi yazınızı. Sizden ricam, birşeyi eleştirirken önce onun ne olduğunu kavrayın. Bizzat benim eleştirdiklerimi, bana söyleyip beni eleştiriyorsunuz. Şu birkaç sayfalık yazıyı bile yanlış ve söylediklerimin tam zıddını anlıyorsanız neyi nasıl tartışabiliriz ki sayın CK? Tüm samimiyetimle söylüyorum: lütfen hiddetlenmeden, beni aşağılamadan, beni karikatürize etmeden önce "ne söylediğime" bakın. Ondan sonra hiddetlenin, aşağılayın, karikatürize edin. Saygılarımla Taylan Kara
26-05-2015 09:02 (10)
7 nolu yorumcuya, Ben ahlaksız bir insanım. YÖK'te yer edinmeye çalışan iğrenç bir kariyeristim. Bütün edilen küfürleri de hakediyorum. Pes ettim. Hepsini kabul ediyorum. Eee? Yazdıklarımı çürütmüş mü oldunuz? Yüzlerce yıllık ad hominem klişelerinden başka bir argüman bulamadınız mı bu yazıya? Beni boşverin, ismimi unutun. Bu yazıda üzerine düşünülecek hiçbir şey yok mudur? Lütfen düşünün. Taylan Kara
26-05-2015 09:12 (11)
Ben yalnızca TK'nın eleştirilerinin "aynen" tıp, eğitim, mühendislik, şehircilik, tarım... kısaca yaşamın BÜTÜN alanları için geçerli olduğunu, bunun HTKP ile sınırlı olmadığının altını çizerek belirtmek isterim. TK'yı cesaretinden dolayı kutlarım. AA.
26-05-2015 10:30 (12)
Olay İLERİ HABER meselesi değil, Birgün onlardan da kötü, soL bir gıdım daha iyi, hepsi aynı. Şimdi 5 klişeye cevap (2 numaralı yorumdaki): 1- Kültür-sanat önemsizse bırakın o işleri, haber de yapmayın. Bu şekilde yaptıklarınız hiç yapmamaktan çok daha zararlı. Ayrıca içinizdeki yazar-şair, sanatçı vb. bunları atın, üçte biri kaybedersiniz en az, bir güzel hafiflersiniz. 2- Sanatta-kültürde düzeni savunup ideolojide-siyasette devrimci olan hiçbir hareket çıkmadı daha. Bunlar diyalektik bütünlük içinde birdir. Nitekim gösteriyoruz: Sendikacılıktan emek davasına, tıptan, haberciliğe her yerde düzey aynıdır, farklısı mümkün değil. 3- Keza sanatta cahilseniz her konuda cahilsiniz, tüm örnekler bunu gösterir. 4- Bu konuda "sol" yayın organlarında ciddi şekilde engelleme var, popüler ve ünlü olan yüceltilir, gerçek sosyalist her zaman itelenir. Bizim gibileri sol organlarda kolay barındırmazlar. 5- Biz sanatçı SOSYALİST OLMAK ZORUNDADIR demedik hiç. Popüler ve son derece kalitesiz ++++++
26-05-2015 10:31 (13)
sanatçıları sol adına başımıza çıkarmayın diyoruz. İnsani, gerçekçi, duyarlı ve kaliteli sanat sol olmasa da olur (gerçek sol odur aslında). Ama bizim burnumuza soktuğunuz sanatçıların çoğu kalitesiz, düzeysiz diyoruz. SON OLARAK: 4-5 ve 11. yorumlar lafı ağzımdan almış. Taylan da bir yerde yanılıyor. Bu kültür-sanat düzeyi ileri Haber'in siyasi düzeyinin gerisindeymiş Taylan'a göre. Acaba! Buna yayınların yazarları ve okurları karar verir, Taylan değil. Bu kültür düzeyini itiraz etmeden kabulleniyorsa yazarlar ve okurlar demek ki siyasi devrimcilik düzeyi de odur, zaten başkası mümkün değil dostlar. Diyalektik bilmez misiniz? Biz ENVER AYSEVER'i, HAMDİ KOÇ'u, FARUK DUMAN'ı, AHMET CEMAL'i vb.. yeterince sosyalist olmadıkları için eleştirmiyoruz. ASLA. Bunların kendi mesleklerindeki düzeylerini ideolojik-sanatsal veya etik olarak çok yetersiz buluyoruz ve bunları dost kabul edip önümüze çıkaranların aynı düzeysizlikle malul olduklarını söylüyoruz. Herkese sevgi, saygı. Kaan Arslanoğlu
26-05-2015 11:09 (14)
Haklısınız.İleri Haber Edebiyat etkinliklerini haber yapmamalı.Zaten Türkiye'de şu an da edebiyat diye bir şey de yok.(insan bu yazarları dışında).Onur Deniz.
26-05-2015 11:16 (15)
Komünistler, sosyalistler burjuva hayatı, burjuva starlarını seviyor Taylan bey. Siz bağırın, fısıldayın, değişen bir şey olmaz. Kim ses çıkarırsa kişiselleştireceklerdir. Ahmet ses çıkarsa Ahmet'ten başka sanatçı yok deyip güya alay edeceklerdir, Ayşe ses çıkarsa konuyu Ayşe'ye bağlayacaklardır. A dergisi muhalefet etse A manyak diyeceklerdir, B çevresi ses çıkarsa onların bizimle sorunu var diyeceklerdir. Parlatılan burjuva yaşamın üstüne "muhalif", "AKP karşıtı" gibi soslar dökecekler afiyetle yiyeceklerdir. Kutlu olsun ŞEBEKE, kutlu olsun star sistemi...
26-05-2015 11:36 (16)
Elif Şafak neden ilerihaber.org da yer almıyor ki? Enver Ayseverin kitaplarıyla Elif Şafakın kitaplarının ne farkı var? Faruk Duman iyi yazarsa Orhan Pamuk kötü yazar mıdır?
26-05-2015 11:37 (17)
Balzac, Flaubert, Tolstoy gibi yazarlar burjuva yazarlardı ve değerlilerdi. Hala da değerliler, Taylan Bey'in söylediği anlamda da ilericiler. İlerihaber.org un öne çıkardığı, haberini yaptığı Doğan Hızlan neci Allahaşkına. Enver Aysever ya da Ece ne yapmış, hangi kitabında yüksek bir estetik var. Ben editör arkadaşların, bu kitapları okuduğunu hiç zannetmiyorum. Bir de kültür sanata sosyalist açıdan bakmak meselesini öylesine saçma bir şekilde ele almış ki 6. yorumcu, bu konuda hiçbir fikri olmadığı belli. Nefret yaymayın. Alın hepsini, Canan Tan, Ayşe Kulin, Sinan Yağmur, hepsini alın. Onlar eksik kalmasın. ) O zaman kendinize komünist demeyi bırakın, bizler de bilelim ne okuduğumuzu. Enver Aysever'le Doğan Hızlan'la komünizm anca bu kadar olur işte.
26-05-2015 15:34 (18)
Sayın Kara, ayıboluyo! Bi kere burdaki YÖK müptelası benim, bu konularda alınmak bana düşer. Bu itibarla fakültenin Erasmus şeysi ve hatta Türk-Alman tıbbi şeysi de benim. Bu sonuncuda da hayli ilerleme kaydettik, resmi dili İngilizce'ye çevirmenin ötesinde (Almanlar Türkçe konuşmuyor zira) her sene ek kaynak kullanmadan 5-10 öğrenci gönderiyoruz Almanya'ya. Bu gün oradaki partnerimle yazışırken aklımdan geçenleri buradaki tartışmayla bağlantılı bulduğumdan paylaşmak istedim. Birincisi karşımdaki rütbe olarak benimle ayar, yaşça da daha büyük olmakla birlikte bizim yazışmaları uzmanım yürütüyor. Bunun saygısızlık olduğunu düşnmüyorum çünkü o arkadaş benden daha hevesli, daha çok zaman ayırıyor ve partnerimin önüne daha iyi bir ürün koymuş oluyoruz. İkincisi, partnerim kardeş fakültenin işbirliğine ilgi göstermediğini dolayısıyla onların kontenjanını da bizim kullanabileceğimizi belirtiyor. Hepimizin işi iyi yapmamak, genel olarak iyicil, dürüst, özenli olmamak için gerekçeleri var.+
26-05-2015 15:35 (19)
çok yoğunuz, saldırı altındayız, hakkımız yeniyor, dış düşmanlar var, kırgınız, Melo boyuna bileğimize basıyor v.s. Böylece Salaklık Krallığının değirmenine su taşımayı seçiyoruz çoğu zaman. Oysa; yaptığımızı iyi yapma hakkı gaspedilen en büyük hak. Uzun ve uzak oldu ama yukarıdaki örnekte bu hakkımda ısrarcı olduğumdan sonuç alıyorum, taşıdığım bilgiyi de başkalarına aktarabiliyorum (bkz. Lucy). Çoğunlukla böyle yapamıyorum, kırgınım, şartlarım, kafam bozuk. Edebiyat adına da burada yapılmaya çalışılan budur anladığım. Altına imza atmayıp şeylerin neye yürümediğine, yürüyemeyeceğine, burada bir şey yapmaya çalışanların yaptığının değersizliğine, en iyisinin yine kendi yapmazlığının olduğuna, yiğitliiğe krem sürdürmeden iyiyi, güzeli bir dekad daha ertelemeye, bir de bunu yaygınlaştırmaya, salgın haline getirmeye gerekçe bulmak nedir? Onu da siz düşünün. YÜ
26-05-2015 15:35 (20)
Ya Faruk Duman yazacak bir şeyi olmayan, kendinin tekrarının tekrarı biri. Son yazdıkları David Vann okumalarından. Hep okuyarak yazmış biri zaten. Ciddiye almaya gerek yok.
26-05-2015 15:36 (21)
Taylan Bey, en yukarıya, ana sayfa kutucuğunun yanına bir de "sık sorulan sorular (faq)" gibi bir ekleme yaparak, edebiyat eleştirisinde ölçütlerinizi, ödüllere ve sanat akımlarına yaklaşımınızı basit bir dille anlatırsanız, siteye yeni gelen, burayı iyi tanımayan okurlar için başlangıçta daha kullanışlı olur. Daha önce pek çok kez cevap verdiğiniz soruları tekrar tekrar cevaplamaktan kurtulursunuz. Şu sıralar böyle bir iş için vaktiniz yoksa, ana sayfanın yanına bir kutucuğun içine "Star Sistemi" yazarak Cengiz Gündoğdu'nun Star Sistemi yazısını siteye ekleyebilirsiniz. Okurların merak ettiği, kafaların karışık olduğu pek çok sorunun cevabı o yazıda mevcut. 31 senedir o yazının daha iyisinin yazılamaması da varsın bizim kusurumuz olsun.
26-05-2015 15:36 (22)
İnsan Bu'da bir DİN kurumunun nasıl sağlıkta "ilerici" bir çalışma yaptığını gösterdik. Daha ötesi var mı, KİLİSE'den bahsediyoruz. Fakat Türkiye'de geçmişte adı içinde KOMÜNİST veya DEVRİMCİ sözcüğü olan partiler "sağlık taraması" gibi GERİCİ çalışmalar yürüttü. Kilise programı toplumu "güçlendirirken", bizimkilerin programları toplumu "bağımlılaştırıyordu". Umuyorum kimse buradan Kiliselerin ilerici ve komünist partilerin gerici olduğunu söylediğim sonucuna ulaşmaz. Anlatmak istediğim bir partinin adında komünist sözcüğü bulunmasının o partiyi komünist yapmaya yetmeyeceğidir. AA.
26-05-2015 15:37 (23)
"Insanın bütün kötü niteliklerine yoğunlaştırılmış olarak yeniden rastladığı, farklı türden bir günah keçisi. Insan, kendini iyileştirecek yerde tüm çabasını günah keçileri üzerinde yoğunlaştırır; çünkü o noktada her şey boşunadır, keçiler asla daha iyi olmayacaklardır. Oysa insan, çok az çabayla kendini düzeltmeyi başarabilirdi; ama asıl kaçınılan da zaten budur. " Elias Canetti
26-05-2015 15:37 (24)
Merhaba; Sanatın “izm” i olmaz gibi geliyor bana. Olsa olsa “hayatizm” i olur ya da “insana, doğaya yani tüm dünyaya adaletizm, güzel yaşamakizm” i olur. Elbette sanat karnı tok, sırtı pek, aklı berrak, yüreği sıcak insanların ezcümle hali vakti yerinde olan burjuvaların ama gerçek burjuvaların işiydi. İşçi işinde gücündeyken bir de oturup şiir mi yazacak ya da ışıkla dans edip resim mi yapacaktı? Ama bu yazamayacağı, çizemeyeceği anlamına da asla gelmezdi. Sanattan anlamayacağı, estetikten haz almayacağı da değil tabii.+++
26-05-2015 15:37 (25)
Peki sosyalizm denen “izm”li vadi, gelecek güzel günlerin hep “cek”li, “cak”lı habercisi, nasıl yapmalı da onları buna yani sanata davet etmeli? +++
26-05-2015 15:38 (26)
Gerçekten çok ama çok merak ediyorum, bir maden işçisine şiirin de yediği ekmek kadar doyuran bir şey olduğunu “izm”lerin şahı sosyalizm nasıl anlatmalı? Saygılarımla, Miyase Aytaç Yılmaz
26-05-2015 22:25 (27)
Sayın T Kara lütfen kariyerinize yeterince zaman ayırın ve edebiyatı da D Hızlan'na, O Pamuk'a bırakın. Bunlarla uğraşana kadar kaç ''original article'' yazılırdı çık çık çık ... :) YÖK (Yalaka Öğrenci Komitesi) :)))
26-05-2015 22:26 (28)
İlginç.. Bir maden işçisine şiirin karın doyurduğunu şöyle anlatabiliriz. Necip Fazıl'ın ve Peyami Sefa'nın başbakanlık örtülü ödeneğinden para aldıklarını youtube daki yassıada mahkeme ses kayıtlarıyla ispatlarsanız ve bugün de bazı gazeteci ve yazarların alıyor olabileceklerini söylerseniz o anlar. Zaten taşeron sistemini, patron-siyasal parti ilişkilerini o kendisi bildiğinden olayı çözer. Saygılarımla (Bahadır Özdemir)
26-05-2015 22:26 (29)
Ayrıca, Desem ki sen benim için,/Hava kadar lazım,/Ekmek kadar mübarek,/Su gibi aziz bir şeysin;/ Nimettensin, nimettensin// ve bundan türeyen Bir gün anlaşılır şiir;/ Çoğu gitti, azı kaldı./ Ekmek gibi azizleşir,/Çoğu gitti, azı kaldı...// gibi şeyler yerine: Kavgası olmayanın, şiiri de yoktur.. (Arthur Rimbaud) Şiirde para yoktur, ama parada da şiir yoktur.(Robert Graves) gibi şeyler söylerseniz şiirin kendisine yakın bir şey olduğunu anlar..Bahadır Özdemir
26-05-2015 23:06 (30)
Asıl para resim de kardeş bırak şiiri edebiyatı falan :)) ... http://www.hurriyet.com.tr/dunya/28147800.asp YÖK
27-05-2015 16:46 (31)
Miyase Aytaç Yılmaz (26. yorum); Sosyalizm, şiiri maden işçisine nasıl anlatır ben bilemem. Ama maden işçisine şiir anlatılacaksa öbür mesleklerden insanlara nasıl anlatılıyorsa aynı yöntem kullanılabilir bence. Bilmem neden, işçiyi olumlu veya olumsuz olarak diğer gruplardan ayırmak beni rahatsız ediyor. Toplumdan daha yüksek ya da daha düşük bir sanat anlayışına sahip olduklarını zannetmiyorum. Ateş Benli
28-05-2015 07:39 (32)
Ortalık boka (boca juniors manasında, olumlu anlamda) da batsa, bizim okur bile bundan bahsedilmesinden hoşlanmıyor. Olumlu dil kullanmak lazım. Her şey güzel demek lazım. Ben kendi hesabıma bundan böyle yeni bir dil tutturmaya çalışacağım, bir tane siyasi yazım olacak yakında, onda belki son kez olumsuz bir şeyler olabilir, sonra her şey toz pembe anlatılacak. Sayfa başındaki "aydınlar yolsuzluğu seviyo" falan gibi belirteçleri de en kısa zamanda kaldıralım. Şaka yapmıyorum. Böyle bir şey deneyelim, hem kendimiz rahat ederiz hem okuyucu nefes alır. Negatif negatif nereye kadar... Kaan A.
28-05-2015 22:58 (33)
Boş ironi yapmazsanız güzel olur. Ne demek istiyorum, örneğin söylemek istediğiniz her şeyin tersini yazmak falan gibi şeyler yapmayın. Bu aklı da aldınız, hadi iyisiniz bakalım. İsimsiz olmasam bedelini isterdim. Dalga geçiyoruz tabi ama yeri geliyor Yılmaz Özdil gibi yazıyorsunuz yalan yok
DOST SİTELER
Toplam Giriş Sayısı : 2210840
Arama

İmzasız yazı yayımlanmaz. Yazıların sorumluluğu öncelikle yazarına aittir.