Karl: Paşa paşa! Gelip geçici başarılara tevessül etseydim ben de kendimi başarılı sayardım. Sonunda siz de başarısız oldunuz. Zaten o yüzden burada toplanmadık mı! Ben temelli çözümler üstünde çalışıyordum.
Hah! hah haa! ( O sırada bir kahkaha duyulur) Temelli çözümler mi! Kim kalıcı çözüm bulmuş ki şu insan üstüne!
2. Melek: Mevlana hazretleri, diyeceğiniz bir şey mi olacak?
Celalettin: Bir zamandır dinliyorum konuşmaları, insan üstüne başarı falan laflarını duyunca dayanamadım. İnsan üstüne başarı arzusu kadar saçma bir şey bilmiyorum, izninizle iki çift söz etmek isterim.
1. Melek: (Homurdanır) : Sorgu olmaktan çıktı foruma dönüştü bu iş.
2. Melek: Elbette sayın Rumi.
Celalettin: İki çeşit insan vardır. Bütün tasarıyı ona göre kurasız. Biri yönetenler, öbürü yönetilenler. İki çeşit insana işte iki örnek: Tayyip Erdoğan ve Tayyip Şenlik. Erdoğan'ı tanırsınız, öbürünü çok azınız tanır, tanıyan da iki ay sonra unutur. Biri başbakan, yani ülkede ne olup bitiyorsa sevabıyla günahıyla baş sorumlu. Öbürü işçi. Soma'da kaza oldu, kazadan sorumlu bu Erdoğan olanı gitti, bağırdı, çağırdı, köpürdü, insanları tokatladı. Çünkü o yöneten, o padişah. Şenlik ise kaza olduğunda dışarıdaydı. Arkadaşlarının mahsur kaldığını duyunca kuyuya girdi. Birkaçını kurtardı. Sonra yine aşağı indi. Ölüsünü çıkardılar...
T. Fikri