Sağlık Antropolojisi: Diyarbakır Örnekleri

Antropoloji ülkemizde çok popüler olmayan bir bilimdir ve bu alanda Türkçe kaynaklar oldukça sınırlıdır. Antropolojinin kimi alt başlıklarına genellikle sosyoloji kitaplarında rastlamak mümkündür fakat bunların çoğu yabancı ülkelerde yürütülmüş çalışmalardan örnekler verdiğinden, kendi toplumumuzun yaşantısıyla ilişkilendirmekte güçlük çekeriz. Örneğin ABD toplumunda sağlık sorunlarının beyazlar ile beyaz olmayan diğer etnik gruplar arasında farklı bir dağılım göstermesinin nedenleri hakkında oldukça ayrıntılı bilgilere sahip olmamıza karşın, ülkemiz içindeki çeşitli etnik gruplar arasındaki sağlık farklılıklarının toplumsal nedenlerini araştıran bir çalışma bulabilmek oldukça güçtür.

 

Diğer yandan tarihsel olarak antropoloji öjenik ve faşist ideolojiler tarafından kendi düşüncelerini meşrulaştırmak amacıyla ve “fizik” boyutu öne çıkartılarak kullanıldığından, sol çevreler bu bilim dalına uzun süre oldukça temkinli yaklaşmışlardır. Oysa antropoloji insanın yalnızca fiziksel boyutunu değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel boyutlarını da inceler. Kaldı ki fizik antropolojiyi de “kafatasçılığa” indirmek oldukça eksik bir yaklaşımdır. Fizik antropoloji insanın büyüme ve gelişmesi ile çevrenin (sosyal çevre dahil) bu süreçlere etkilerini de ele alır.

 

İnsanların yaşam ve çalışma koşullarının sağlıkları üzerinde belirleyici bir role sahip olduğunu savunan toplumcu tıp, kendisine çevrenin insan yapımı olan kısmını (kültür) konu alan tıbbi antropolojiyle yakın ilişki içinde olmak zorundadır. Sağlığa ve hastalıklara kültür bağlamında yaklaşan tıbbi antropolojinin toplumcu tıbba önemli katkıları vardır. 

 

Mesleki yaşamının tamamına yakınını Diyarbakır bölgesinde geçiren Nuran Elmacı, toplumun hekimler ve sağlıkçılar tarafından basitçe “cahillik” veya “geri kalmışlığa” bağlanan kimi tutum ve davranışların kültürel kaynaklarını araştırmış ve birçok sağlık sorununun çözümüne önemli katkılar sağlamıştır. Bu sorunlar arasında bebeklerin altının toprakla bağlanması, ishalli bebeklere tuz – şeker karışımı içirilmemesi, tıbbi tetkikler için kan ve gayta örneği vermek istenmemesi gibi insan sağlığını tehlikeye düşürebilecek tutum ve davranışlar sayılabilir.

 

Kitabında sağlık sorunlarının antropolojik açıdan nasıl ele alınabileceğine çok sayıda örnek sunan Elmacı, sağlık sorunlarının toplumsal kökenlerini kavramamıza yardımcı olmaktadır. Sağlıkçıların dikkatini içinde çalıştıkları toplumun yapısına ve kültürel etkenlere çekerek toplumu “tanımalarına ve anlamalarına” katkıda bulunmaktadır.

 

Yazar kitabın ilk bölümünde antropolojinin konusunu açıklamakta, diğer bölümlerde hemen hepsi “saha” çalışmalarının ürünleri olan araştırmalardan örnekler sunmaktadır. Bunlar arasında özellikle kadın ve çocuk sağlığıyla ilgili araştırmalar büyük bir yer tutmaktadır. İnsanların sağlığa ve hastalığa yaklaşımlarını anlamamıza ve çoğumuza akıldışı görünen tutum ve davranışların ardında yatan gelenekleri ve kültürü, tarihsel ve toplumsal  faktörleri anlamamıza yardımcı olan bu çalışmalar, Salomon Neumann’ın dediği gibi tıbbın iliğine – kemiğine kadar bir sosyal bilim olduğunu bir kez daha kanıtlamaktadır.

 

Akif Akalın

 

Kaynak: Nuran Elmacı. Sağlık Antropolojisi: Diyarbakır Örnekleri. Siyasal Kitabevi. Ankara. 2011.

Facebook
henüz yorum yapılmamış
09-03-2015
DOST SİTELER
Toplam Giriş Sayısı : 2210718
Arama

İmzasız yazı yayımlanmaz. Yazıların sorumluluğu öncelikle yazarına aittir.