Sol Basın Futbola Gelince Neden Sağcılaşır?
Bakıyoruz sol basındaki manşetlere: “Haydi Tarih Yazın!” “O kupayı İstiyoruz!” Geldi diyelim kupa, başınız göğe mi erecek! İnsanlar daha mı ilericileşecek o kupayla, yoksa daha mı şımarıp faşistleşecek? İş futbola gelince neden hırslı bencilliğimizi dizginleyemiyoruz?
Solcu basının spora sağdan baktığını ta ilk gençliğimde Cumhuriyet gazetesi sayesinde kavramıştım. Öteki tüm sayfalarda (kültür sayfası yine hariç) olaylara “sol” solcumcu bir siyasi bakış. Habercilik, yorumlar soldan. İş spor sayfasına gelince Tercüman’dan, Hürriyet’ten hiçbir fark göremezsiniz. Aynı fanatik futbol aşkı, aynı büyük takım hayranlığı, aynı en kalabalık kimse ona oynama. Ortada bir sürü federasyon haksızlığı, hakem kayırması veya düpedüz şike dönerdi, Cumhuriyet’te tık yok! Ara sıra futbolun amatör sporları öldürdüğü yönünde en altlara sıkıştırılmış birkaç cümlecik, bütün solculuk bu.
Şimdi de örneğin Aydınlık gazetesinde aynı tutum hakim. Büyük takım hayranlığı ileri safhada. Öbür sol gazetelerimiz de aynı durumda. Solculuk bu çürümüş futbol sistemindeki tek tük solcuları desteklemek, sağcılara laf sokmak zannediliyor.
Şike sürecinde sol spor basınının tutumu skandaldı. Şikeciler adeta kahraman ilan edildi. Gerekçe şu: Cemaat operasyon yapıyormuş, futbolu ele geçiriyormuş. Sanki cemaatin karşısındakiler devrimci halk önderleri. Servetini devleti sömürmekle elde etmiş, mafya bağlantılı, spora on yıllardır haksızlığı döve söve işlemiş, iktidarla koyun koyuna ne kadar unsur varsa sahip çıkıldı. Hatta operasyonun Başbakan’ın bilgisi dışında yapıldığı telkin edildi.
Sonra ne oldu? Şike örtbas edildi. Suçlanan kulüplerden birinin kulübünü iflasa sürüklemiş başkanı federasyon başkanı yapıldı, “halk kahramanı” hapisten çıktı, kulübünün başına döndü, eskiden de öyleydi, yönetimi AKP’lilerle doldurdu. Solcu futbol taraftarlarına şikeye arka çıkma ayıbı kâr kaldı.
Kendimden biliyorum, fanatik futbol taraftarlığı insanın yontulmamış bencil tarafını iyice kabartıyor. Oradan solculuk falan çıkmıyor. Ne zaman değişik takımların tüm akıllı, ilerici taraftarlarını bir araya getirebilen örgütlenmeler yaratabiliriz, o zaman futbol taraftarlığından gerçek devrimcilik üretebiliriz.
En son soL gazetesinin futbol haberciliğini bir.. iki.. üç… gördükçe, dayanamadım, klavyeye sarıldım. Yahu Fener’in, Cimbom’un tarihçiliğinden bize ne! Zaten ne kadar kakavan bir söylem bu! “O kupa geldi diyelim”, ne tarafımıza saklayacağız? Her uluslar arası futbol başarısı bize bir yığın gevezelik, şamata, şımarıklık, küstahlıkla geri dönüyor. Şu andaki baskın taraftarlık anlayışı toplumdaki adalet duygularını tümden köreltiyor, düşmanlığı, kini, hasedi, küfrü körüklüyor.
(Haber fotoğrafı Yurt Gazetesi’nden alınma.)
Kaan Arslanoğlu